29 Kasım 1939 Tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 4

29 Kasım 1939 tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

VAKIT Valinin konser salonunun ta vanı gök mavisinde idi, san'di bü. tün firmaların en parlak yıldızla. TI toplarımıştı da bü küçük mü. selles salonun tavanına nakşolun. muştu. Tito nazarı dikkati — celbetme den salona dahil olduğu zaman esasen bütün davetliler yerlerini tutmuşlardı. Güneşten fevkalâ. de yanmış olduklarından yerliler. den güçlükle tefrik olunan zabit. ler parıl parrl üniformaları içinde — kürülmüş otürüyorlar. - Başı şa. yamı dikkat şahsiyetler siyah l. | biseleri içinde bir heykel gibi da- | ruyorlardı, Bunların bazılarıtım kollarında idareden — olduklarına işaret eden beyaz bir kordela da | buanuyordu. Kadınlatın çıplak kolları ipek elbiseleri üzerine değdikçe — tat İt bir hışırti. yapryordu. - Bütün bu erkek ve kadırlardan çok müt. hiş bir hararet yükseliyor, hava. — y kaplayordu. “Sanki toprak bü. — tün gün almış olduğu harareti / geri vermek istiyormuş gibi yer. — İerden yükselen buğulu sıcak bir — hava ağır ağır yükseliyor ve te- neffüsü güçleştiriyordu. Çiçekler ve palmiyeler ile süs. ö küçük bir sahne üzerine yer. leştirilmiş olan zencilerden mü. rekkep küçük bir orkestrayı ol. dukça düzgün bir smokin giymiş olan bir beyaz idare ediyordu. Valinin uşakları hiç durmadan mekik gibi işleyor, davetlilere muttasıl buz taşıyorlardı. Bu hattı üstüvaya yakın mem. leketlerin harareti ve Pariste yer altı barlarında taklit ettikleri bu sıcak müstemleke hayatı hiç de burada yaşanan hayatla kabili kı. yas değil.. Her halde yer altı bar. ları çok kötü bir taklit yapıyor. D Tito temsil programını aldı, tetkik etti ve Moddan evvel bir Ingiliz falcısının Masırlı bir hip. notizmacının ve bir Alman şan. tözün numaraları bulunduğu için bu kadar tahammül edemiyeceği. ni anlayan Tito derhal kendini sokağa attı. Boş ve karanlık pazar meyda. nenda çürümüş, kokmuş meyva, lar, sebzelerden başka bir şey yoktu. Buzlu bir çay içmek üze. re girdiği bir. kahvehanede bir Marsilya gazetesi buldu. Gazetesini okumağa dalmışken Parisli kaldırım külhanbeyi tipi bir ecnebi askerle Senegalli zen. ci bir çavuşun münakaşasına şa, | İ : | E 29 İKİNCİTEŞRİN 1939 -70- Bir müddet sonra den çıktı.. kulübeden gelen kitar ve kasten. yet seslerine bir. kadın ağziyle söylenen güze! bir İspanyol me. lodisi karışıyordu ; Doönde vas con manton de manilaf con — vestide ehines... Bir hissi kablelvuku kendisini kahvehane. Donde vas merasimin henliz başlamış aldu. | Zu salona gitmeğe teşvik ediyor du. Tito bir müddet daha yürüdü.. Biraz ötede birkaç portakal aldı. Afrikada her şeyin pişmiş, yan. mış gibi bir lezzeti var.. Çiçek. ler de kuru otları toplayan müte. hassısların (!) kokusu, kadınlar. da sıcak bir çorba lezzeti var ve şayet bir meyvayı msırır İseniz ağ. amızda bir şekerlemenin ılık ve tatlı Terzetini düyarsınız. Yolunu değiştirdi ve yavas va, vaş yeniden vali sarayına doğru yollandı. Alman şantöz “Şen Dul” dan bir parça ile, Alfred dö Müse'nin gamlı misralarını okuyordu : *>>. Bir gün gelip öldü. ğüm zaman.. Mezarıma bir söğüt dikin.. | Entelektüellerden, yerlilerden. we üniformalı zabitlerden mürek. kep halk duydukları heyecan kuv vetiyle şantözü alkışlayorlardı Nihayet Mod sahnede görün. dü.. ihtilâçla. ri içinde topuklarını, ayak uçları. vr gahnenin tahtaları üzerine a henktar sesler ve müzik temposyu ile vararak dansediyor, - titriyor, geriliyor, kıvranıyotdu. Sanki bütün vücudu mafsalla. rından çıkmış, ve çırıl çıplak mun tazam kolları kemiksiz imiş gibi kıvrıla kıvrıla göğe doğru, bütün firmaların yıldızlarını — toplamış olan bu üç köşe semaya doğru bir yılan gibi yükseliyordu.. Oh!. İnsanı kendinden geçiren bu çı. tılçıplak kollar gökyüzüne doğru kalkıyor, geriliyor, uzayor, yıl. dızlara doğru yüseliyordu! Bu danseden artık Mod değil, yümu. | Mücadeleye yeni bir ekip teşki. | Kenarda küçük bir | )l | imarı için | Belediye 500.000 lira istikraz yapacak son, (Hususi) — Beledi. y elisi şebrin İmarı ve za. ruri ihtiyaçlarına tekabül ede. cek tesisatı vücude getirmek üzere 500,000 lira istikraz yap. mak — teşebbüsündedir. Mesele içtima — halinde — bulunan be, | lediye meclisimizde bi . yük bir alâka ile müzakere edil. | mektedir. Meclis azaları arasın. da hattâ daha fazla miktarda is. tikraz yapmak fikri hâkimdir. İstikraz suretile elde edilecek para gehrin umumf ve mühim ihtiyaçlarına cevap verecek in. şanfa sarfedileceği gibi 15 sene | zarfında da bu ü | getireceği icar reslilmali kapa- tacaktır. Belediye meclisi istik. | raz işini en eiddi bir mevzu o. | larak ele almış ve hangi tesisa. tn 15 sene icinde resülmali ka. patacak miktarda — varidat te. | min edebileceğini ehemmiyetle | müzakereye başlamıstır. Konyada sılma mücadelesi 9 köy bataklıktan tama- mile kurtarıldı Konya, (Hususi) — Konya mıntakası sıtma mücadele teş . kilâtma bağlr Aksaray kazasım. dan geçen Ulu irmak deresi Aksaray ovasına iki koldan da. | gılarak 9 köyü bataklık içinde | bırakmakta idi. Bu ovada sıtma tahribatı yü. zünden terkedilmiş köy de var- dır. Bataklıfa — sebebiyet — veren bu kollardan birine gecen sene 9600 metrelik bir kanal açtırı. larak Tuz gölüne kadar temdit edilmek suretile iki köy artma. | dan kurtulmuştu. Diğer ikinci kolun da etüdü | yaptırılarak — 18 kilometrelik bir kanal açmak suretile müte. baki vedi köyün de kurtarılma. , sı işine Ağustos 939 bidayetin. de başlanılmış ve bugün baber aldığıma nazaran bu kanalın 14 kilometrolik mühim — bir kısmı açılmıştır. ; Mücadele veisliği vilâyetimiz Hmerkezinde-de sıtma nakili siv. krisinok, sürfe ve anaclarile de şak, elastik, sağa, sola eğilen, ö. | li suretile büyük bir hız ver. ne, arkaya yatan, sanki nahif sa. Pi Çiçeği çekemiyen nazik bir ne. bat, Tüzgârlara eğilip. rürgürla kalkan, dokunulunca solacak bir çiçekti. IT ile Sabah, Üğle ve Akşam Her yemekten sonra günde 3 defa muntazaman dişlerinizi fırçalayınız. Büyük Zabıta #omanı -Sinek Valeri büyük huzursuzluk i. — çinde idi. Fakat heyecanını ka. tiyen göstermiyor, hizsiyatını pek güzel ketmediyordu. Vuzi. yet çok vahimdi, fakat sevahat. te kardeşine refakat edip edemi. yeceğini düşünecek zaman da değildi.. A Seyahate iştirak ederse bir , daha Rolandı göremiyecekti. — Fakat muhakkak ki onun için — bir saadet teşkil ederdi. Eaasen — Roland başkası için ayrılmış de. Zil miydi? takbel seyahatlerinden haberdar etti. Möüsyö Merimans çok müte. essir görünüyor, ısrar ediyordu: — Hiç değilse bama Valeri'yi bırakıyorsunuz değil mi? Diye sordu. Genç avukat söze — Hayır, aziz üstat. Artık yerim burası değildir.. Ben de kardeşime refakat ediyorum. | ! î Tade Mösyö Merimans'ı müz. | Bey 17 Bu sırada Roland içeriye giri. yordu. — Evet dostum, sizi çok — iyi anlıyorum.. diye Merimans ka. bul etti.. Fakat temenni edelim ki bu ayrılık kati ve daimi ol. masın., — Ben de esasen böyle arzu ediyarum.. Bir kere düşmanla . mrzdan kurtulduktan sonra.. —Ah. işallah bu bir an evvel olur.. Yoksa hepimiz kaçıp Nisi bomboş bırakacağız.. Ziyaret daha bir müddet uza. dı. ÂAyrılacakları zaman Valeri, Mösyö Roland'ın elini sıktı. Morimans gülerek: — Çok müteessirim ki böyle ayrılıyorsunuz, kızımın düğü . nünde bulunamıyacaksınız.. de. di. Roland mahcup: — Baba.. Diyerek sözünü kesmek iste. d Z Haydi yavrum. böyle mah. | miştir. Akhısara giden mebuslarımız hit oldu.. fDaha wxe3 R Muhtelif mevzular üze- C rinde tetkikatta bulundular | | Akhisar, (Hususi) — Mebus. larımızdan BB., Asım Tümer, Rıdvan Nafiz Edgüer ve Kâzım Nami Duru, dairei intihabiyele. rinde evvelce tamamlayamadık. ları tetkiklerini ikmal etmek Ü, zere evvelki gün Manisaya dün de göhrimize gelmişlerdir. Saylavlarımız şehirde muhte. Hf mevzular üzerinde tetkikler. de bulunarak bir çok notlar al. salonunda Kâzım Nami Duru, “Altı okun izahı,, mevzulu bir | cup olma, gurür duy.. Dostları. mrız avdet ettikleri zaman senin ! l.ıı; adamın bu hı.h: bE | dü v!"h_ün don'ı.lı“kkrg. | bir düydu. Sonra ayrılırken Krii öptü, genç adamın yü. bakamadı. ailesi ğâı Bielaky villâlarına av. det ettiler, İçeride kapılarının — üzerine M 0. şu cümle. keskin bir lan bir kart leri okudular: | “Tada Bielsky! İlk olarak sen | ellerini kana buladın.. Bizimki. lerden birisi senin evinde öldü. rüldü.. Bu ceset intikam diye ba. giriyor. Bunun için de seninki. lerden birisinin dünyadan kalk. ması lâzım.. Ne kadar uzağa kıçmıü' n çalış, hak yerini bulacaktır.. A.B.T,, neticelerin önüne geçebilmek i. çin karısı ve cocuklarma evden ayrılmamalarını — tenbih etti, kendisi, Valeri ve Totolitombo dişlerine kadar silâhlanmış bir halde onları muhafaza edecek. lerdi. u. l Trabzon şehirinin ' müesseselerin v e - | '5.& HBA A K ' 4 l - » Yazan Kadircan Kaflı Mikacl ilk kamarayı açar. | — Conston güldü: büyük savaş çok iyi göstermiştir ken: — Tuhafınıza gitti, değil mi? | İzauzoda iki Avusturya ve Ak — Burası iyi.. Zaten şurada | Bunu size biraz sonra anlatırım. | man kolordusu, beş yüz binden | yalnız bir gecemiz var... Şimdi bir şey sormama izin verir | çok İtalyan askerini geriye püs- Dedi. misiniz ?.. kürtmüş. hiç olmazsa yerinde çi- İçeri girdi, yatağın Üüzerine vilemiştir. Hele uzun zaman kendini atarak geniş bir nefes al. dı. Şimdi Elissayı ve vatanını dü. | şünüyordu. İkisini de biribirinden ayıramı. | yordu. Halbuki bunlar yanyana gelemiyecek, aynı kalpte aynı de. | vecede sevgi ile yaşatılamıyacak | kadar biribirine 2:d varlıklardı. | — Birkaç saat böyle geçti. Akşam kapı vuruldu. oti — Yemek hazır; sizi bekliyor. | lar.. * Dedi. 4 ,0. böyle yalnız olarak daha iyi idi. Kapıyı açtı ve: | — Ben yemek yemiyeceğim... Biraz peynirle ekmek getirin. Başka şey istemem. Dedi, Kamarot gitti. Bir iki dakika sonra tekrar gel. | di ve şunları söyledi: — Birinci kaptan Conston soli. rada bulunursanız kendilerine şe. ref vereceğinizi söyledi; — bekli. yor.;. Mikael istemiye istemiye gitti Birinci kaptan uzunça boylu, Kama. | Bu kaptan, Hubeş delikanlısı. mıa gözünde birdenbire eırırlıı bir adam olmuştu. Yoksa bir pa. lavracı mıydı? Söylediği sözün aydınlarılması için acele ediyordu. Fakat buna râğmen onun boz renkte donuük gözlerinin çelik parıltılarına — tu. tulmuş gibiydi. — Büyürunuz 1 Dedi. — İtalyadan bir kaçak gi$i | | çıktınız... Farkındayım... Bir ka. | çak gibi deği Imi? —i — Bunu gizleyecek ne var? El. bet böyle çıkacaktınız. Çünkü o. rada her âan ölüm korkusu geçi. riyordunuz! Bu adam yoksa her şeyi bili. yor muydu? Mikaelin bakışlarından kalım bir şüphe bulutu geçti. Kaptan devam etti: — Bugünlerde İtatlyada Habeş düşmanlığı aldı, yürüdü. Coşkun millettir doğrusu... Birden parlar ve bu alev gözleri kamaştırır. Fakat birar sonra kurzu gibidir. edebilirlerdi. Mikael biraz rahatladı: | zayıf ve sarışın, kırk beş yaşla. | randa bir adamdı. Delikanlıyı aya. ğa kalkarak kapıda karşıladı — Aramızda bulunmakla - bize şeref verdiğiniz için size çok te- tekkür ederim, muhterem Prens | Mikael... Vapurumuz bir şilep ol. | duğundan içindeki insanların sa. | yısı pek azdır. Biribirimize”baka, baka usandık. Aramızda bir yol. cu düşünce hava değişir gibi olu. yor... Hele sizin gibi asil bir mil. letin asil bir gencini içimizde bulmak... Solca başında olan diğer dört de ayakta idiler. Bunlar ikin. ci kaptan Malkolm Onster'le dü. menci, telsizci, lostromo idiler. Üçüncü kaptan Harrinin nöbette olduğu anlaşıİryordu. Kaptan arkadaşlı rer tanıttı Bunların kendisine gösterdik. leri saygı ve hele neşeleri Mika. elin hoşuna gitmiş, iştahı açıl. meşti. Constan bir aralık Habeş de- Hikanlısının bardağına şarap —ko. | yarken Habeş diliyle: — On doökuz yıl önce Ras Ta. farinin bardağına da böyle şarap koymuştum; elim uğurludur. Dedi. Mikael başını çevirmiş ve- ba, kakalmıştı. v Direr bi. konferans vermiş, gerek salon. da ve gerekse şehrin muhtelif verlerindek| honarlörler önünde biriken halk yığmları tarafın . dan alâka ile dinlenmiştir. Mebuslarımız, Kırkağaç ve Soma kazalarında tetkiklerde bulunmak üzere buücün sehri. mizden, başta kaymakam oldu- Ku halde Parti ve beledive re. isleri, halkevi erkânı, adliyeci. ler ve şehrin ileri gelenleri ta. rafından hararetle uğurlanmak suretile ayrılmışlardır. | O gece iki çocuk annesile ba. | basının odasında yattılar.. Ge. Cuma sabahı Kristin otomo. bilini hazırlatarak, — oğullarile beraber küçük bir gezinti yap. mak istedi.. Tade, Totolitombo. mesini rica etti. Bu zaman zar. fında kendisi de cumartesi gü. nü hareketlerini resmen ilân ettiği seyahatleri icin bazı kü. çük hazırlıklarda bulunacaktı. Otomobil yola koyuldu. Hügo ile Jaromir eekisi gibi neşeleri. miş İ rün yanında yer almıştı. Baş. Tangıcta her şey mükemmel git. ti. Geç kalacaklarından kor. kan Kristinin emri üzerine &0. förı;imnmobilîn süratin! fazlalaş. . Fakat birdenbire ön tekerlek. lerden biri fırladı ve otamobil kapaklandı, Totolitombo derhal atlayacak zaman bulmuş ve ka. zadan zararsız kurtulmuştu. Otomaobilin hurdahaş olmuş karisörü altından evvelâ zavallı Jaromiri cıkardı. Çocuğun gında büyük bir yara açılmıştı. Bayılmış olan Kristinin büyük raları olmadığı görülüyordu. nun da kendilerine refakat et. | — Evet.. Rahatım — kaçmıştı. Halbuki onlarla do&t olmak için onların mekteplerinde okuyor. dum. Kaptan ondan tahzili ve mes. leki hakkında bazı bilgiler aldık. | tan sonra birdenbire sordu: — İtalyanın Habeşistana — sal. dırmak ihtimali sizi korkutuyor mu?... Bu coşkunluk sırasında sizi Hnç | Mikaej hemen cevap verdi: — Korkutmaz, fakat bize pâa. vetli... Bir henüz orta çağlardı şüphesiz ileridedir, fakat silâhla. cımız pek eskidir. Conston gülümsedi; bardağına şarabı doldurduktan sonra hepsi. ni birden içti; önündeki pirzola. j dan etini bir Tokmada sıyırdı ve ciğneverek Yüttü: söte başladı? -a Bin seküz yüz altmış yedide on beş bin kişilik bir fngiliz or. dusunun Habeş Ülkesini baştan. başa geçtiğini, hattâ imparastor Teodorusu — yenildikten — sonra, kendi kendisini öldürecek — hale getirdiğini biliyoruz. Eğer Ha. beş Ülkesi elde tutulabilecek ve kâr getirecek bir yer olaydı, İn. | gilizler bırakmazlardı. Nitekim, girdiğimiz her yerde — yerleşmiş bulunuyoruz. Habeş balığı pek | yağlı görünür ama, fena halde | kılçıklıdır. — İtalyanları çok iyi bilirim. 'Tek başma oldukları zaman sahi. den cessur ve iyi kavgacıdırlar. Fakat yığın halinde bulunurlar. sa çabuk panik yaparlar. Ameri. kalaki haydutların en korkusuz ve yamanı İtalyan olanıdır. Öto. mobil yarışçılığı, tavyarecilik gi. bi korkulu işlerde büyük cesa. ret gösterirler. Çalışkan ve sı. cak kanlıdırlar. Fakat dövüşte Avrupanım, hattâ dünyanın en az cessur olân askeri olduklarını KOG PROORU VEPERMOŞARAMCL V ERERŞE IADA Hügoya gelince o hemen hemen yara bile almamıstı. Kapıya çarpmış — olduğundan ağır sürette yaralanmış bulunan zavallı Jaramirin ilk tedavisi ile meşgul olundu. Fakat hey. hat, geçen en ufak bir zaman | bile cocuğu havattan biraz daha uzaklartırıvordu. Bir cezane bul. | dukları zaman kücük Jaromir |lazla kan zayi ettiğinden ken. dini tamamen kaybetmişti. O akşam zavallı küçük haya. |'ta gözlerini kanadı! Bu müthiş hâdiseyi Kristin. |den sakladılar. Biçare kadın her an çocuğunu arıyor, hıçkı. ö. | rıklar içinde boğuluvordu.. Ta. de ağlamıyordu — bile.. Fakat gözleri yanıyor, dudakları ku. ruyor, içinde müthiş bir acının ve nefretle kinin yer etmiş oldu. u belli oluyordu. Eltni bu menfur suikasta kur ban giden zavallı yavrumun al. nı Üzerine koymuş ve orada bu. lu:ı:nlır önünde su yemini et. misti: — Jaromir Bielekv sen al. erkes katlolundun.. Fakat ben :;n ı;uıııçı-îı—ı bulacağıma ve ini adaletin pençesine tes. Him edeceğime vemin ederim. (Daka ver) halıya mal olur... Çünkü çok kuv. | yaşıyoruz. Cesaretimiz onlardan | | y t zahmete katlanmak onların — ya- pacakları iş değildir. Az şeye ka. Bar | çok güzel rol yapan bir erler ve bu itibarla bugün faşizmin - genişlemek, yayılmak ve zengin olmak siyasetine aykı- tı bir karakterleri vardır. Durdu. Bir şarap daha yuvar. ladı ve ilâve etti: — Şimdiki İtalyayı eski Roma- ya benzetenler ve onun miraşçisi olduğunu söyliyenler,. yamılıyor. lar. Eski Romalılar çok - soğuk. kanlı insanlardı. halbuki İtalyaı lar tepeden tırnağa kadar - sinir. dirler. Mikaclin kulağına doğru eği. letek daha alçak bir sesle diyor. du ki; — İtalya, on üç yıldanberi gü. zel bir masal dinleyor ve sahidem aktöre vurgundur. Sezarın rolünü Oyma, mak isteyen bu aktör, Dalmaçya kıyılarına, Arnavutluğa, — Körfu, Anadolu ve Tunusa el atamayın. ca Doğu Alfrikasma uzandı. Siz bu büvük aktörü gördünüz — ve dinlediniz. elbet... Aktör — olarak sahiden çok yüksek ve içtendir. Kaptan Constonun İtalyanlar hbakkında öyle secme bilgi ve gö. rüşleri vardı ki Mikael bunlardan bir çoğunun o dakikaya kadar far. kırda olmadığını anlayor: — Doğru söylüyor; upkı böy. le. Diyordu. Kaptan Constan sofradan kal. karken gülümsiyerek yöyle dedi: (Daha var) Acı bir ölüm Tekirdağ mebusu Cemil Uy- badın'ın refikası, bamiyeti ve berkese iyiliği ile tanınan çok kaymetli ve münevver kadınla. ramızdan - Bayan Ayşe - Nimel ÜUybadım müptelâ — eldüğu has- talıktan kurtalamıyarak Cenabı Hakkın rahmetine kavuşmuştur; Cenazesi bugün sabah saat onda Haydarpaşa Nümune has- tabanesinden - kaldırılarak — İs. tanbula — nakil ile öğle namazı Beyarıt camünde kılındıktan sonra Merkerefendi kabrista. mindeki aile makberesine def- nedilecektir. Mevlâ kederdide allesine sa- bır ve merhümeye rahmet ih- şan eyleye. Gazetede çıkan bütün yazı v resimlerin hukuku mahfurdu! ABOYE TARİFESİ Memlcket — Memleker tetnde dışında Aylık W5 155 K 8 aylık 260 425 » 6 aylık 475 220 . 4 yıllık 900 1600 ., lartledem Balkan — Birliği için #yda oluz kuruş düsülür. — Posts | birlidine airmiyen verlere ayda vetmis beser kuruş rammedilir. Abone kaydını bildiren mek- tob ve lelkral Üücretini, — ahone| Darsmmım Dosla veye banka Ht vollama ücretini idare kendi üze. vine #lır, ttmamden hi sesra paapbir dinde VAKTT'a abine yazılır Adros derietirme Mcroti 25 kurustur. PLAN ÜCRETLER! Ticaret Hânlarının santim - 68-| tırı sondan ftibaren ilân -.:|= EESEFİ..E: E B g ZEFE,SE, baslık vanı kesmece $ İiradır. Rüyük. cok devamhı. — kliseli, venkli ilün verenlere ayri indirmeler yapılır. Resmi (h vin senlim . satırı Ö0 kuruştur. Vicnrt Mahiverte Olmryan EFEFİ, Bir defa 30. iki defası S0, Gdefası 6$. dört defası defası 100 kuruştür. idân #erenlerin bir defası #adır. Dürt satırı gecen (lât fazla satırları bes kurustan sap edilir.

Bu sayıdan diğer sayfalar: