30 Ocak 1940 Tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 5

30 Ocak 1940 tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

zin oldu. e A , Rürmetkâr eller üzerinde taşmırken ve beklenme. | ebedi medfenine götürüklü. Tuha Amizdan ebediyen —M.Z“' arkadaşımız İz. Apak'ı dün göz. H:,"::Prııı tevdi ettik. eTken saat. n ._'v kertlisine karşı “'"ıi vazifelerini haf nülesinin kaldırı. he iyetleri Hasta. Tülmeğze başlamışlar. V3 taşmış bulunü. tet, ne olurdu. 'ü eydin!...) e! ön birde hastaha. ? Yaptlan — duarlan N %:nnde taşınarak © namazı kılın. Beyant camilnc doğru İmeğe başlandı. y Bi :—mı gazetelerin #ikyn ,, Stekktllerinin ve —ış:ı:i::d gelenk. : Fenerbahçe klik 'nastlr klübü, İ ü, İstanbal Bt Ve hakemleri, mat. terbiyesi fut. İstanbul futbol Birliği İstanbul ingöl, Recep Raatkâr Zati Sun. A :'Ğok yüksek zevat, teşekkülleri aza. "H,_Z!hn gözyaşları L ü mynxlazdı. Ç bi SEkıp cenaze nama. n Stmaat tarafından a otomobillerle SYÜpsultan türbe. et * edildikten sonra Üzerinde İzzetin saarif *kili K u İ a âsan ÂAli Yü- tadeki kültür mü - Ümardrisat vaziyeti İ ©k Üzere dün An- h '“’la Ula gelmiştir. , €yin Galatasa- ğ “İ"-lılo. okulun V tüza Yötükton sonra, N“ı Beçirmiş, ta- Glmtur, Hüyetile alâ Üdürlüğüne ge - gİN Sötişi Müdürü Tovtik ee İ İstanbulun yi SAt mütessesele V Pi M LÜM “2İyeti etrafın- ı.l." Umum mifet 'l't 35 işlerini gö - Kİt Müdürlüğün- Bii'a Srinden —sonra, Mipdtin, Fitniş, — rektör ür, Bak n faz Pati Rektör Cemil in bugünkü a) GÜrlü vaziyeti 'h.:k, İsesinden son- t İ : bugünkü N». &4 Ftlmemoktedir fşıuda kimya öktedir. Hasta- e c'lnn, de talebenin 0) Tabilmesi | . | l.'ıık'lhlır bulunmak AA bi kıı"'în mali için ye- A lı,f"lr © tahsisat IlAv j Va : l“ı". Üniversitenin Drofesörlük - Bu sıtada huçkırıklar boşanmış herkes artık pözyaşlarını tutamar olmuştu. İzzeti camı gibi seven gazeteci arkadaşlarından birisi Oğlıyarak şöyle diyordu: — Zavallı kardeşim, bayramda burada kurban kesmek — istemiş; tin. Kendini kurban verdin!" Defini merasimi çok bazin ol. du. Dağ gibi İzzetin tabutu, ebe. di metfeninin yanrbaşına indiril. diği andan itibaren, birçok güzel sesli hafızlar, İzzetin yakım arka. daşlarından, bütün spor sevenle. tin tanıdığı bakem Ahmet Adem Göğdüm, aziz ölünün ruhuna ku, ran okudu, dualar edildi. Bundan sonra Refik Osman 'Top, huçkırıklarla kesilen bir ses. le, İzzet Apakın güzel tabiatin. den, bulunmaz arkadaşlığından bahseden bir hitabede bulunatak: “— İnsan İzzetin, arkadaş İz. zetin, iyilik sever İzzetin, sporcu Tezetin ve gazeteci İzzetin boşlu. ğunu ebediyen kalbimizde hisse. deceğiz. O bulunmaz bir insan dı!” dedi. Refik Osmandan sonra. İstikli' gazetesi başmuharriri Nizamettin Nazif, her zaman yerleri titretir. cesine gür sesiyle konuşan adam, atıdan kımılmış yanık bir — sesle, İzzet hakkında söz söyledi. Bztümle dediki: “es O, Ük gazetecilik dergin! benden almıştı. Ben, onun meslek hâyatma doğuşunun isitm babası bulunuyorum, Ah, İsterdim, ki şimdi onun mezarı bâşında konu. şan ben Öleyim ve İzzet mezarı. mun başına gelerek benim için söz sövlesin. Artık fazla söyliyemiye. lunan herkesi ağlatan sözlerine bışkırıklarından dolayı fazla de. vam edemiyerek ağlamağa başla. d Eyüp tdman Yurdu ve Eyüp gençleri koruma Yuvası başkanı da teessürlerini ifade ettikten sonra alay, İzzetsiz olarak Eyüp mezarlığı yokuşundan yavaş ya. vaş ve bir çoğu hâlâ ağlamakta devam ederek inmeğe başladı. Vekili leri için de konuşmuştur. BMinarit Vekilliği, üniversite- ye Fransa ve İngiltereden ba- zı profesörler getirecektir. Du 1 susta profesörlerle muba bere olunmaktadır. Netice bu kaç haftaya kadar belil ola caktir. Üniversitenia profesör kad - rosundan başka döçent ve a - sistan kadroları da taktiye edilecektir. Vekil, bundan sonra, üni - vörsite talebesine yapılacak yardım meselesi üzerinde e - Baslı suretto durmuştur. Rek - törlük talebe için vekâletten yardım tahsisatı istemişti. Bu tahsisat verilerek talebe için Bıhbi şeralti havi bir yurd ku rulacaktır. Hasan Ali Yücel, bundan sonra İstanbul Kız lisesine ge. lerek edebiyât .kitaplarının tashihi ve yeni müfredat prog- ramının tanzimil ile meşgül o- lan komisyonun mesaisi hak kında, rels Süleyman Şevket - ten izahat almıştır. Verilen 1. zahat neticesinde komisyonun bir müddet daha mesalsine do vamt muvafık — görülmüştür. Baerler hakkında, lise ve orta oku' öğretmenlerinln fikirle - Ti de gsorulmuştur. Cevaplar ge lecek ayın 16 ine kadar gön- derilmiş olacaktır. Komlsyon ööretmen raporlarını tetkik edacek ve yeni edebiyat kitap Jarı bundan sonra basılacak « zoizeleler Niksar, Erbaa, Gü- müşhane tekrar sar- sıldıysa da zayiat olmadı Niksar, 20 (A.A.) — Ev- velki gün aat 11,45 de Niksarda üç saniye #üren hafif, dün sabah da ikiye beş kala 10 saniye süren şiddetil bir zelzele kayde- dilmiştir. Bir iki ev yıkılmış, Ia - sanca zaylat yoktur. ERBAADA ZELZELE BEŞş SANİYE SÜRDÜ Erbaa, 290 (A.Â.) — Dün sabab Erbaada $ saniye güren çok şiddetli bir zel. zele olmuştur. Fakat ta - ylat yoktur. DİĞER ZELZELELER Gümüşhane, 290 (ALA.)— Dün gece Gümüşhanede hafif bir zelzele olmuştur. Hasar yoktur. Amasaya, 20 Ç(ALA.) Bon 24 sanat zarfında  - asyada muhtelif saatler. de 4 dofa yer sarsıntısı hia sedilmiştir. Hasar yoktur. Fin - Sovyet hardi (Baş tarafı 1 üncide) bölgelerde sükünet kaydedil . miştir, ÜUmumi Rus Zaylatı Helsinki, 29 (A.A.) — Bazı İsvec askeri mahfilleri Sovyet . lerin kânunuevvel ayı sarfında Finlandiyada ölü, yaralı ve esir olarak verdikleri zaviat mikta, rmar 80 bin olarak tahmin et . mektedirler. Danimarkada beş bin aile Fin Çocuklarımı Kabule Haztr Kopenhad, £9 (A.A.) — Fin. landiya içtimaf işler nazırı Fa. gerholm ile Konenhaş belediye reisi doktor arasındaki müzakereler sona ermiştir. Danimarka — Finlandiyadan tahlive edilecek çocuklar için ihtiyat blr memleket olarak te. kanımn Finlandiyaya — mesafesi. Fir cöcuklarını allelerinden cok uzakta tutacak derecededir. Bu. nunla beraber 100 kadar çöcuk gelecek av Kopenhar'a gelecek. tir. Ve mütsakiben bir kat bin sacuğun ge'mesire int'zar edilme lidir. Şimdiden beş bin âlle Fin çocuklarını kabul edeceklerini bildirmişlerdir, Zalkan konferan- sına ne fikirle gililiyor ? (Baş tarafı 1 incide) devletleri arasında karşılı ranti ve hattâ taarruz h e 26. keri muavenet kaydiyle bir blok teşkil edilmesi olacaktır, —Fakat böyle bir blokun teşleili şimdilik mümkün olmadığı gibi tehlikeli. ir de. İmkânsızdır: Macaristan ile Bulgaristanın Romanya ve Yu. goslavyaya kârşı olan tadil istek. leri sebebiyle. Tehlikelidir; Zi. ra, Romanya, Yunanistan ve 'Türkiye muhariplerden bir grup. la sıkı bağları vardır. Ve bun. ların iştirakiyle bir blok - teşkili Berlin ve Moskovada kendileri aleyhine müteveccik addedilebi. lir. Buna binaen, Yuroslav ricali. nin kanaatine göre, Balkan kon. feransının ilk hedefi Balkanlar a. rasmında bir yaklaşmaya mani olan engelleri ortadan kaldırmak — ol. malıdır. Diğer taraftan konferan. ta iştirak eden devletlerin muha. tipler hakkında kat'i bitaraflıkla. ti tesbit etmeleri icabedecektir. Burtunla beraber, Belgrat, yalnız Balkanlarda değil, aymı zamanda Anadolu ve Akdenizde de men faatleri olan Türkivenin İngilte. re ve Fransâ anlaşmasını mu. hafaza edebileceğini teslim et. mekte, fakat tamamen olan diğer devletlerin Türkiyenin misalini takip etmemeleri icabe. deceği kanastini göstermektedir. tır. Edebiyat kitapları olduğu gibi diğer dera kitapları da tetkik edilocektir. Yen! kitaplar ders yılı buşrna yetişebilecektir. Vekli, şehrimizde bir balta kalacaktır. 1941 . 1942 kadar ancak Balkanlı | - . L Türkiye tetdit ile değil îAncak milli menfaatle- rine hürmetle kazanıla- cak bir memlekettir (Baş tarafı 1 incide) İngiltere nasıl Britanya aala. rındaki sahil budutlarından baş. | ka Avrupa kıtasında Ren nehrini | kendisi için bir emniyet hududa |olarak kabul etmiş ise Türkiye. nin de Avrapa mintakasındaki | Smniyet hududu Tuna nebride; | Balkan antantı da bu emniyet te. lâkkisimin bir eseridir. İbagiltere | ve Franşa İle aktedilon karşılıklı yardım paktında Balkan sulhuna yer verilmesi de bundandır. Bal. ! kanlı devletlerin hudutlarına ha. | viçten gölecek tecavüzlerin bir müddet sonra Türkiye hudutları. na kadar uazanacağı açık b'r ha. kikat olduğuna, bu türlü tehlike. | lere karşı daha ilk merhalede ted. | bir almak Türkiyenin en hayati | müdafaa hatlarından biri olması tabil bulunduğuna göre Türkiye. | min bu esaş dairesinde İngiltere ve Fransa ile anlaşmış olması Al. | manya aleyhine diye telâkki olu. nabilir mi? Eğer Almanya Türkiyenin Bal kan'zcda ve Akdenizde kabul ct. tiği emniyet hudutlarına tecavüz etmek yolunda bir niyeti yoksa, Tüwk « Alman münasebetlerinde. ki dostluğun bozulması da varit olamaz, Bir şartla ki Almanyanın Türk dostluğunu Türk esaveti manasıma almaması iktiza eder. İngilizler ve Fransızlar — nasıl Türklerle dost olmak icin mutlâk surette Almanyaya düşman ol mak şartını ileriye sürmemişler ise Almanlar da Türkiye ile olan inasebetlerinde böyle geniş b siyaşet ve intaniyet zihniyeti ile hareket etmelidirler, Zira Türk. ler ile Almanlar arasındaki dost. luğun mubafazası ancak böyle geniş bir zihniyet ile mümkün olabilir. İngilizler ve Fransızlar impa. ratorluklarının hudutları ile Tür. kiyenin milli hudutları temas ha. - |linde bulunmasına cağmen bu iki millet Türk dostluğunu kazan. mak için bugün kendilerinin mu. harip bulundukları Almanyaya düşman olmamızı istemedikleri gözönüne getirilirse coğrafi bu. dut itibariyle Türkiyeye hiç mü. naıcdbeti olmryan Almanyanın bi. zâ İngiliz ve Fransız dostluğun. dan vazgeçirmeğe çalışmasındaki garabet daha iyi anlaşılır. Halbuld Almanlar bir taraftan böyle Türkleri lagiliz ve Feansır. larla dost olmaktan vazgeçirme. ge çalışırken, diğer taraftan Sov. yet Rusyayı Türkiye aleyhinde Kafkaslardan taarruzlara - teşvik ediyorlar!... Almanlar, Türkiyeyi İngiliz ve Fransız dostluğundan — vazgeçir. meğe çalışacak, bunun için Tü: kiyeyi Sovyet Rusya ile teb: yoluna gidecek yerde kendileci Avrüpüya tahakküm etmek haya Hindan vazgeçseler ve küçük dev. letlerin milli istiklâllerine hürmet etseler o vakit Türk dostluğunu hakikaten kazanmış olurlar. Eğer Almanlar Türklerin ken. dileri ile, kendilerinin istediği gi. bi dost olamadıklarını pörüvorlar ise, bunun sebebini ne İnsilizler. de, ne Pransırlarda değil, yine | kendilerinde, kendi hareketlerin. | de, kendi siyasetlerinde arasmlar: Almanyada Avrupaya tahakküm etmek siyaseti devam ettikçe, 1914 harbinde sütten ağızları ya. | nan Türklerin artık yoğurdu üf ::'ıcn:k içeceklerini iyice bilsin, Hitlerin Türkiyeden istediği dostluk değildir; onun kafasında Türkler için düşündüğü şey: “Ya benim emrim altına girersi. niz, yahut sizi öldürürüm.” de. mektir ki buna dostluk :rebîlmelı için Türk mi'letinin a. |lal ve mantıktan tocerrüd etmesi lâzımdır. Türk milleti 1914 de Almanya. nn yanlış siyasetine kapılan im. k adaml!arının eli ile uğ. elâkeiten kurtul. in kimreden — yardım İste. medi; Almanyayı Versay — esmre. tinden kwrtarse-#yn diverek Av. rupaya tahaklıdır etmek — haya'i arkasında koşan & haksız harpten mu: iç'a yardım ctr bir vazifa değildir. ASIM US İ 30 IKİNCİKANUN 1940 Küçük çocuğun kederi (Baş tarafı düntü sayımızda) Kendisini düxkânda bekliyor lardı. O burada ikea dükkânr teyze zadesi bakıryordu: « Ama mektubu yazacak mı sin'z7 —- Elbet te yavrum yarı: ya. zacağım. Çocuğu iki #aat yanında ala koydu. Küçük dar dükkânce gördükleri onun pek hoşuna gi diyor, Ve onu âdeta oyalıyor du. Müsteriler girip çıkryorlar, — Bir bembe kurdele istiyo rum matmüzel Aurore! — Plerre gu alt kutuyu bana verir misiniz gu yandakiyi biraz kaldırınız evet dördün Üü sıra.. Bu bir mucize idi. Bu darma. dağınık dükkânda acıldığındar beri bir kere daha düzelti'me . miş olan dükkâünda matmaze' Aurore her şevin nerede oldu ğunu yanılmadan biliyordu. Saat geçiyordu. Yalnız mav! kadife bir kurdele çocufa yine annesini hatırlattı. Annesi br renkte bir kuürdeleyi saçlırı a rasına takardı. Şatoya döndüğü zaman genr dedi; karak Buraya yün ge. tiren matmazel ÂAurore seni be. raber mi götürdü?. Bir diğeri: — Nizamnameye uvgun değil ama, eğer çocuk İ türdüğüne İyi etmiş:; dedi. Sonra onun başını okşaya rTak : — Zavallıi yavrucuk! Diye icini çekti. *“Zavallı yavrucuk, zavallı kll gük., neden mütemadi de. O bu hitabı sevmiyord Merhameti kabul etmivordu. Onü bir samündatberi şatode daha fazla lardı. Bu. nun sebebini tahlil edebilmek etrafında vavaş sesle yapılar fısıltıları anlayabilmek İçin he nüöz çok gençti. Yalnız o akşam iki kapr ar: a bir kadının gu sözleri söylediğini: — Net.. içlerinden birinin an. nesi mi ölmüş, hangisinin? Birden cocuk bir isim işltti: — Küçük Pierre'in!, Ve kapanan kapmın çıkardı. ğ ses küçük bir kalbi tamami. le ezdi. Küçük Pierre ümidinin kargı sında bir duvar gibi örülmüş © lan ve bir mezar kapvağı vibi a ğır duran bu kapının öteki ta. rafında kaldı. Artık onu buraya tlmnastik ten terlediği icin paltosunu a! mağa gönderdiklerini unutmuş ta. Artık ötettilerin — kendisin hevaz salonda beklediklerini bil mivordu. O artıkk annesi 0'na dığından annesinin — meleklerle Mehmetçik 50 ınci Türk büyüğü (Baş tarafı J incide) Esermde her biri Türk tari hinde birer yüksek — şahika teşkil eden Türk büyüklerin - den ellisinin — biyoğrafileri ile rosimlerini tetkik ederken en çok dikkatlme çarpan iki şah siyot oldu; Atilâ ile Mehmet çik. ÇALILA) eserdekl elli Türk büyüğünden birincizidir; bun- dan Ssonra PFarabi, Gazneli Mahimut, İbni — Sina, — Fatih... Gİbi. eski Türk büyükleri sa- yılıyor ve zamanımıza — geçi - yori Atatürk, İsmet İnönü. F- zi Çakmak.. En sonuncı larak da (Mehmetcik). Bu suretla Mehmeteik M inel Türk büyüğü metktini almış. — İbrahim — Alâcddinir österdiği bu ince takdirkâr x gözleri yasartan bir hassa siyet Nümünesidir. Kiymet ve tarsce İtibarile elli Türk bü y t sıralamak zor bir iş tir; fakat ellinci Türk hüyü gü olarak eserde mevki alnn Tohmetel'in morktini — tayir edebiliriz: Cünkü bütün Türk büyükleri birer yüksek bas Mehmetcik ise bütün © basla v amuzmuda tasryan bir göv dodir. Hasan KUMCAYI Çeviren: Suat Deroiş beraber cennette bulunduğun. dan başka bir şey bilmiyordu. Hemen binadan dıçarı süzül. dü. Gece olmak lzere idi. Kasa. baya kadar koştu. Fakat mat . mazel Aurore'un dükkânmın ö. nünde ne vapacağını kestireme. den kaldı. Dükkânda bir sürü mlşteri vardı, Ona bu fena ha. beri bu kadar yabancı çehre karşısında nasıl söyleyebilirdi. Onu bu tereddütten bir kam. yon kurtardı. Kamyondan kaç. mak için kaldırıma sıçradı. Son, ra bilmiyordu, masıl olmuştu. Dükkânm kaptamı acmıştı. Fakat kederini yabancılar . dan saklamak için dükkâmn arkasına süzüldü. Matmazel Au, röre'a yemek odası — vazifesini gören bu oda dükkândan da. ha karanlıktı. Küçük Pierre kendini bu ka , dar karanlıkta bulunca sanki fe. na bir şeyden kurtuljmuş gibi rahat hlssetti. Bi yardımile ilerledi. İşte ma. sa ellerinin altında muşabba ör. tünün serinliğini duvuyordu. İş. te avaklarının carptığı mukav. va kutular ve işte veşil zeytin rengi kadife kaplı büyük kol . tuk.. Pierre'in bacakları titri , vor, bükülüyordu. Kederi, heyecanı, karanlıkta koşuşları onu pek yormuüştü. Kolteğun içine âdeta gömülür gibi oturdu. Gece olmuştu. Eğer uslu o. tursa, ağlayıp gürültü vap . mazsa işten döndüğü zaman annesi onu alnımdan öpecekti. Onu her zaman alnımdan öpmez miydi? Ve dudakları tıpkı kuş kanatları gibi alnıma değmez miy di? )!nurmml Aurore odaya gir diği zaman çocuğu uyumuş bul du. Yuvarlak bir göz yaşı ya. nağının — Üzerinde “duruvordu. Kyı.'ıuğun içinde öyle me'ruk ve biçare bir hali vardı ki, ona !Jı:n: eğilmeden evvel bir müd. det yüzüne baktı. Ve yavaş ya. vaş eğilerek onu alnından öptü ve sonra da cebinden çıkırâ)ıh yumuşak bir mendille gözyaşı. nı sildi. Onu uyandırmak istemiyor . du. Cünkü o da bütün kadınlar gibi evvelâ ana olmak için doğ. muştu, Sonra da safiyeti ve 'e. mizliği onu büvük insanlardan daha fazla çocuğa vaklaştırı , vordu, Anlamıştı. Küçük Pierre ondan mümkün olduğu kadar u. zun bir müddet saklanılmak iİs . tenilen şevi öğrenmiş bulunu. yordu. Ve bunu öğrenir öğren . mez de İlk aradığı İnsan kandi. si olmuştu. Bu gçeyden büyük bir sevinç duyüvordu. Çünkü o Plerm'i her zaman yanında alakoymak istiyordu. İste kederini unutturmak ve teselli etmek İstediği, ona artık malik olmadığı ana sefkatine tekrar kavutturmak İstediği ar. kadası, kendisi daha onu çağır. madan evvel yanma kosup gel. memiş mivdi ? Ona gelirken insiyakf bir işti. vakla, kavbettiği sevgili anası . nr ona hatırlatan genç çehre , lerden ve bu memleket'n barlak güneşinden kacmıstı. Matemini saracak bir Josluğa, ve solgun bir çehreye ihtiyacı vardı. ... Çocuk uyandığı zaman, şömi. nede ateş vandığını gördü. Oda ısınmıstı. Söminenin icindeki a. teşlerden dökülen aşık odanta duvarında halının Üstünde dan. sedivordu. Yerinden — doğruldu. Başmı kaldırdı, Bu yarım tiğm için. de koltufum vanmımna davanarak avakta duran beyaz bir gölge gördü. bevaz bir gölee.. Bu ışık her şeyi göstermiyor; çehreyi münhem vapryordu. Kücük de. Hranft bu bevaz göleenin ken . disine doğru vavasş, vavas eğil dİSİni bissetti. Sonra bir çift Adudak alnma vaklartı. Hi dü . daklar hi bir sevwinin ihtira . sile v7pranmamış temiz kız du. Adakları anasının duüdakları ka dar taye |di. Bu dudeklar anastınm dudak. bert idi. Gözlerini vyırmdu.. ve: — Anne... Avnociğim.. Diye hıçkırdı.. BİTTİ?

Bu sayıdan diğer sayfalar: