24 Mart 1940 Tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 2

24 Mart 1940 tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Yeni Fransız kabinesi Başvekil Daladye; hükümeti için 550 parlâmento azasımdan 230 muvafık rey aldı, 303 aza istinkâf etti, ta İtL BEI il bu manza. ra karşısında istifasını Cumhur relsine verdi. Yeni kabineyi e- iye nazırı Pol Reyno kur- du. Daladve de bu kabinde har. biye nazıdı.r Fransada vukua gelen kabire buhranı harbin — millf heeycanı daha çok ifade etmesi hesabıma ortaya cıkmıstır. Kütlelere mal olan harp hedeflerini daha ener- Jik şartlar içinde yürütmek ga- yesidir ki Fransada demokrasi. nin yeniden tezahürlerine vesile vermiştir. Fransada kabine buhranmım mahiyetini anlamak için bugün elimizde da ki kim ölçüler v ir çül en mühimi, dünkcü Daladve ka- binesi ile bugünkü Pol Reyno kabinesinin terkibi arasmdaki farktır. Daladye kabinesi radi- kaller kabinesi idi. Halbuki ya. pılmakta olan iş tamamen mil. li idi. Bir partinin büyük harp liyetini sadece sırtma yük- lenmesine bir çok sebeplerden dolavı imkân yoktu. Bir defa ra- dikallerin kendi partilerinin is. tikbali baktmından bütün mesu. liyetleri Üzerlerine almaları toh- likeli bir şey olurdu. Büyük mil- MN tedbirlerin alımması zaruri gö. rTüldüğü zamanlarda mesuliyeti bütün millet zümrelerine tak. &im etmek mutat usullerdendir. Radikal Daladye hükümeti yerine müfrit sağ ve müfrit sol *“esasen komünistler meclisten tasfive edilmiş olduklarından dolayı kalmamıştır,, hariç olmak Üzere bir koalisyon kabinesi ku- rulmuştur. Daladye bundan ev- vel söylediği bir nutukta cephe hizmetleri gibi cephe gerisi hiz. metlerinde de milli müsavata riayet edileceğini söylemişti. Bu nutkun Hade ettiği mananın ba. riz vasfı devletin siyasi mesuli- yetini müsavi bir surette taksim kdi. Daladyenin bu nutkundan- beri bir koalisyon kabinesi ku. rulmasmın arzu edildiği ihaas o. lunmuştu. Bu koalisyonu yapmak vazi - fesi zekâ ve dirayeti ile muha - lifleri arasında bile takâir his. sile karşılanan, büyük finans ve sanavi muhitlerinin itimadmımı halz bulunan Pol Reynoya düş. müştür. Pol Reyno parlâmentoda par- tisiz fakat sağ cenah fikirlerini TIİKA temsil eden bir zattır. Daladyenin yerine koalisyon kabinesine şef olarak seçılmul' Dalmöyenin sosyalistlerle anla şamryacak bir hale gelmesinden, Ğ taraftan da daha harp başlamadan Fransada tatbike başladığı sansür işinin çok de. mokratik bir ahlâk havası için. de inkişaf eden Fransız matbu- atında va efkârrumumiyesinde l_;ötü akisler husule gelirmesi- | ir. Şu saydığımız sebepler - bir harp esnasında bir kabineyi e. kalliyette bırakmak için Heri sürülen sebepler olamazdı. Ni. tekim Daladye kabinesini düşü- ven sebepler bizsat Fransız mah. fillerinde şöyle izah olunmakta. ır: “Millet Meclisi daha giddetli todbirler alınması arzusunu İle. ri sürmüştür.,, Diğer taraftan da “Harbin noticesi hakkmda izhar olunan sabırsızlık buhra- na sebep olmüştur.,, Filhakika Finlerin sulh yap- maları Avrupanm siyasi mahfil. lerinde büyük bir tesir husule getirmiştir. İngilterede aynı ma. hiyette telâş ve heyecan eserleri görülmüştür. Fakat İngiliz Başvekili gelen fırtmayı önlemiştir. Yeni Fran- sız kabinesl ne yapacaktır? Ar- zu, heyecan, faaliyet güzel şey. dir. Fakat bunların fevkinde harbin ve tarihi şartların zaru. retleri vardır. Bü zaruretler or- tasında İdeallere varmak miüm- kün olabilir mi? Harp zaruri bir vükma halini aldıktan sonra onun seyrini an. cak asker! mantıkla mütalea et. mek iktiza eder, , Şüphesiz ki, Finlandiya hâdi- selerini de bu zaviyeden tetkik etmek İktiza eder, Heyecanları ile konuşan va- tandaşlarm yahut politik seben. lerle harbi bir siyaset vasıtası haline koymak istiyen politika. cıların sözleri ne kadar cazip, ne kadar cana yakın gözükse de askeri zaruretler ancak kendi icaplarına göre istikamet teb dil edebilir. bül- yük sürprizler beklemek doğru olmaz. Ancak harbin daha iy £ ve idaresi için bazı todbir. | ler almır, bazı noksanlar ta. | mamlanır. Fakat bu hareketle- rin devlet politikası bakımımdan cezri netlceler vereceğini san- mak hayale kapılmak olur. SADRİ ERTEM Ecnebi sulara sefe edecek vapurlar Konrdina_syıın heyetine bağlı komisyon ilk toplantısını yaptı Ecnebi sulara sefer etmek is. teyen Türk vapurlarının vaziye- tini tetkik etmek üzere koordi. nasyon heyeti tarafından İstan- bulda teşkili kararlaştırılan ko. misyon kurulmuş ve dün sabah İstanbul mmtaka liman reisi Re, fik Ayantur'un. reisliğinde ilk toplantısmı yanmıştır. Komlsyo na Münakale Vekâletinden, as- koeri deniz nakliye komisyonun- dan bir aza ile ticaret odasm- dan Suat Karaosman iştirak et. miştir. Komisyon dünkü ilk top lTantısında, Köstenceye — ihracat eşyası götürecek olan Demirtaş gilepi sahiplerinin müracaatını tetkik etmiş ve Romanyaya mü, him miktarda portakal ve kuru meyva götürecek olan bu vapu- ra müsaade edilmesini kararlaş. fırmıştır. Bunun Üzerine vazi - yet Münakale Vekâletine tele . fonla bildirilmiş, karar derhal Vekâlet tarafından da tasdik e. dilmiştir. Demirtaş gileni dün öğleden sonra Köstenceyo hare- ket etmiştir. Böylelikle komisyo nün ilk kararı bu olmuştur. Bu kararda da görüldüğü üzere ga. milere müsaade verme isi çok kısa bir zamanda ikmal edilecek Anlaşıldığına göre, ihracat esyalarımızı ecnebi memleket!'e- re taşıyacak olan şileplere mü. Baade vetilecek, yalnız başka memleket Jimanları arasında £© fer yapmak üÜzere Türk vapur- larmm kiralanmasma müsaade edilmiyecektir. Diğer taraftan ecnebi sularda bulunan vapurlarımız da buraya geldikten sonra vaziyetleri ko . misyon tarafmdan totkik edile- cektir. Bunlardan "Türkiyeden ihracat eşyası taştmak için kira. lananlara müsande ve muayyen müddetler için mukavele ile bağ h: olan vapurlara da bu milddet. ler bitinceye kadar hariçte ça- laşmalarına izin verileceği anla. şılmaktadır. Bu vapurların bu - raya gelerek vaziyotlerinin ko. misyon tarafından tetkiki ve kü. rTara bağlanması gürttır. Henüz selen vapur yoktur. Hariçte olan vapurlarımız ara- sında bundan bir buçuk ay ka. dar evvel Romanyadan 2000 den fazla Musevi alarak Filistine gi- den Sakarya vapurunun gele . miyeceği anlaşılmaktadır. Çün. kü son gelen haberlere göre, Sa- karya İnriliz hükümeti tarafın. dan gizlice Filistine Musevi <- karmak istediğinden harp ka &ı addedilmiş ve müsadere lerek Bevrüta götürülmüştür. || İnziliz hlkümetinin vapuru br- | rakması için teşebbüsler yapıl. | maktadır. | Kandilli iskelesinde kaybolan sandal Evvetli $ yanında bir kızakta bulun: aVi | boyalr bir balrkçt sandalh görü- lememiştir. Bir hırsızlık zann!. le tahkikata başlanmıstır. Bül - tiün Umanlara telgraf çakilmiş- tir. | vakitler Vasati Köcunü Vusali Haai Kızılay Eminönü | kongresi — | Bir senelik faaliyet ra- | poru müzakere edildi | Kızılay Eminönü merkezinin | senelik kongresi dün saat 14,30 da ticaret odasında yapılmıştır. 'Toplantıda İstanbul Parti mü. fettişi Tevfik Fikret Sılay da bulunmuştur. Kongre açılmmadan evvel Ebedi Şef Atatürkün ha- tırasına hürmetle Üç dakika sü. ne İsmail Safa seçildikten son. ra müzakerelere başlanmıştır. İlk olarak idare heyeti reisi A- tıf Ödül, bir senelik faaliyet ra. porunu okumuştur. Raborda, merkezin bir senede 23810 lira varidat temin ettifi, aza mikta- rınm 7100 1 bulduğu. Zelzele fa. | âketzedelerire 2415,337 lira pa- ra yardımı, 22,552 parça eşya yardımı yapıldığı, ayrıca mor- kezin bir sene zarfmda fakirle- 1419 lira para vardımı yaptığı, veremli hasta'lara et, ilâe, fa . kirlere elbise dağıtldığı, 802 ta- lebenin gıdalandırıldığı, 111 ta. lebenin givdirildiği bildiriliyor du. Rapor ekseriyetle kabul edil dikten sonra 9d0—041 bütçesi taadik edilmiş ve yeni idare he. yeti intihabı yapıldıktan sonra toplantıya nihavet verilmiştir. Merkezi umumi içtimalarına E- minönü merkezinin mMmümeesili olarak bulunmak tizere avukat Atıf Ödül seçilmiştir. Pasif korunma Mürettebatı tamam ol- mıyan gemilere sefer müsaadesi verilmiyor Münakale Vekiâletinden dün İstanbul mmtaka liman reisliği- ne gelen bir emirle, pasif ko . runma tertibatı tamam olmıyan gemilere sefer müsaadesi veril- memesi bildirilmiztr. Bunun Ü serine Ilirandan haroket edecek bütün gemilerde kontrol vapıl » mağa başlanmıştır. Bir çok ge- milerin seferlerine izin verilme- milştir, Gemilerin pasif korunma için ekipler teşkil etmeleri, gaz mas. keleri, kireç kaymağı ve kum târbaları bulundurmaları lâzrm- dır, —a Öğretmenlerin ders saatleri Maarif Vekilliği orta tedri. sat müesseselerindeki öğretmen lerin ders santlerini tetkike baş lamıştır. Verilen karara göre 18 saatten aşağı ders okutan öğret- menlere yeni saatler ilâve edile. rek mecburi ders saatleri 138 sa- âte çıkarılacaktır. Mevlüt Diş tabibi Suat İsmail ve o. | peratör Kâzım İsmailin babaları mütekait gümrük müdürlerinden | merhum İsmail Hakkının mevlü. du ayın yirmi sekizinci perşem. be günü Öğle namazını mütca. | kip. Sultanahmet camiinde oku . tulacaktır. Dostlarının, tanıdık . larının ve mevlütta hazır bulun. mak istiyenlerin gelmeleri aile. sini sevindirecektir. _Yiırni yıl evvelki Vakıt e ÜÜ $i Mart 1820 Posta ve Telgraf bütçe- sinde tasarruf Vürldat temin edemiyen postaların lâğvedilmesile Posta, Telgraf bütçe- sinde bir tasazruf vücuda getirileceği düşünülerek taşralardaki bazı poata. lar Miğveditmiş bu suretle Posta, 'Tel. Eraf bütçesinde 330 bin lira tasarruf edilmiştir, Pazartesi 25 Mart Pazar 24 Mart 14 Seler Kasıft 184 5 Seler w Kasım Güneşle goğuşu STT Öğle — 12 20 Handi 15 40 Akişem 218 23 Vat 19 07 İmsak — 418 132 S 8011 30 B 3S00 20 8 54 9281549 0923 12 00 18 27 12 00 1811958 1392 09352 G14 D 48 | Nsan bilmeyen, bu | anütalcalarını söylerken — yazının Afrodit davaları | devam ediyor Dün Peyami Sefa müdafaasını yaptı Müddeiumumi çizmeden yukarı çıktığını söyliyerek muharriri "zavallı, lıkla tavsif etti Afrodit davası sırasında Cum. huriyet gazetesinde çıkan muhte. | lif yazılarla mahkemenin kararı. na tesir edecek şekilde mütalea beyan etmek ve müddelumum! Hikmet Onat'a tahkirde bulun. | mak suçundan Yunus Nadi, neş. riyat müdürü Hikmet Münif, Pe, yami Safa, Selâhattin Güngör ve Mekki Said aleyhine asliye altın. | cı ceza mahkemesinde açılan mu. hakemeye dün de devam edilmiş, maznunlardan Peyami Safa mü. dafaasını yapmıştır. Hikmet Münif, Peyami Safa, Selâhattin Güngör, avukatları İr. fan Emin ve Suad Ziya ile bera. ber gelmişlerdi. Evvelâ söz alan Peyami Safa müdalfaasını yazıl: olarak mahkemeye verdi ve bir süretini okudu. Peyami Safa mü. dafaasında, iddianameye — karşı isnad olunan suçların hiç birinin varit olmadığını isbat eden sekir delil gösterdiği halde iddia ma. | kamının bu cihetlerde kendisini bevapsız — bıraktığını — işaretten sonra şunları söyledi: “— Geçen celsede iddia maka. mram esas hakkındaki mütaltası. nt hayretler içinde dinledim. Hayretler içinde diyorum; çün. kü iddia makamı bu davaların se. bebini, esasını ve bünyesini teş. kil eden yazıları ve işinde suç unservu telâkki ettiği cümleleri te. ker, teker ele alarak tahlile - hiç yanaşmadı ve bir tanesi müstemma olmak üzere, sekiz delilimden hiç birini reddetmeden yine cevapsız brraktı, Bir muharrire herhangi bir neşir suçunu yükleyebilmek için iddia makamı, esax hakkındaki içindeki suç unsurlariyle ceza ve matbuat — kanunları — arasındaki münasebetleri tayin etmeye moc. burdu.” iş Peyami Safa bundan sonra müddelumuminin cezasız brraktı. yedi dellli teker, teker anlatarak iddia makamının “davacı biziz” serlevhalı yazısın. dan bazı cümleleri kaldırarak ha. isini lekelemek ylemiş ve demiştir ki: “— Müddelumumi Hikmet O. | nat, Yenisabah gazetesinde beni patronuna vicdanını satan ablâk. sız bir adam gibi göstermiştir. | ben ise, bu hakarete verdiğim ce. vapta müddeiumumiyi — namuslu ve muhterem bir adam olarak ta. | nıdığımı yazmak suretile kendisi. | ni bir kere daha tenzih ettim. Ba. na hakâret eden müddelumumi olduğu balde, hakarete uğramış gibi benim aleyhime dava açma. sına iddia makamı n© buyurur?.. Ben Hikmet Onat aleyhine bie dava açabilirdim. Bana bunu taysiye edenler arasında adliye, nin yüksek rüssası da vardır. Fa. kat önüne gelen Türk münevve. rini mahkemeye sürükliyen © zatı suçlu sandalyesine oturtarak makamının peestijini düşürmek istemiyordum. Bu da betim ada, let makamlarının itibarına ve haysiyetine, gazetelerde hakare. tâmiz beyanat neşreden o müdde. jumumiden fazla ryiayetkâr oldu. ğumu ispat etmez mi?” Muhasrir bundan sonra her hangi bir suçun teşkili için cü. rüm ve ı1srar maksadının şart ol. duğunu, kendi yazılarının her kelimesinde inkılâp endişesi ifa. de eylediğini ileri sürdü ve dava mevzüu neşriyata sebep olan Afrodit davasını alarak esecin tercümesi al e açılan dava. nın Faklı gebeşe e lstinat etme. diğini, ten anlamayan, işin ebli ol edel geraiti haiz bulunmayan Konyalı İbrahim Hakkırın ehlivukuf s. fatiyle verdiği rapora. istinaden bu davanın açıldığını, fakat asliye yedinci ceza mahkemesinin be. taet karariyle neticelendiğini i. zah etti. Maznun mubarrir bu i. zahatında, iddia makamınış. ha. karet ve tenkit arasındakji farkı yanlış anlattığına işaret ederek, bu hususta muhtelif misallerle tenkidin ve hakaretin farklarını üUzun üzün anlattı;. Avrupanın liberal matbuatında — memleket meseleleri etrafında hükümet ri. cali aleyhine çok ağır cümleler yazıldığı halde bunların bir ten. kit mahiyetinde telâkki edildiğini söyledi vet | Briand'ın başvekillik zamanında metresleriyle geçirdiği hususi ha. yatından bahsedciken “Başvekilin boynuzleri yıldızların seyrisefe. rine mani oluyor.” satırlarımı yaz. mıaş ve bu harp çıkıncaya — kader zaman zamâan başvekil vea nazır olan Saro için “Garil Sara” diye bahsederek bu sıfatı bu. isimden hiç ayırmamıştır. Diğer birçok nazırlar için kullandığı — tabirler | ekscviya şöyledir: Veba fareleri, alçaklar, katiller, hırsızlar.. Misaller binlercedir. Bu gaze. teler aleyhine bu yazılarından do. Tayı hiç dava açılmamıştır. Halbuki ben ne yazmışım da aleyhime dava açılmış? Müddei. umumiye goril, veba faresi, hır. sız, katil, alçak mı demişim? Ha. yırti...” Muharrir bunları söyledikten sonra Türk matbuatınım nezaha. tinden bahisle kendisinin, yazı. sında sanatkâra ve sanat eserleri. ne karşı sistem halinde yapılan takibatın tehlikelerine İşaret etti. ğini ve müddelumumiyi bu zih. niyetin 'çerçevesinden — çıkarmak için de adalet kuvvetlerinir. inkı. l1âp cephesinde yeralacağından e. min olduğunu kaydettiğini ve faz. la olarak, müddelumüminin haka. retine karşı onun namuslu ve müuhterem bir adam — olduğunu yazdığını İleri sürerek: “— Nezahetin bundan fazlası, rmcaloki vazifemiz heşabına reza. | let olur. İddia makamma sora. rım: Kanun hakareti mi cezalan. diriyor, nezaheti mi?” tddia makamının parlâmanter rejimlerdeki matbuat hürriyeti mefhumu etrafındaki iddianame. sine temasş eden Peyami Safa bu hususta birçok misal ve delillerle izahat verdikten sonra yine iddia makamının bundan evvelki celse. de ortaya attığı (matbuatın ta. hakkümü) meselesine — işaretle dedi ki: “—lddin makamı matbuatın tahaklıümünden bahsediyce. Mat. buat tahakküm etmiş de ne ol. muş? Hilkmet Onat hâlâ yerinde oturuyor ve aleyhimize dava üs. tüne dava açıyor. Hâlâ adliye ça. tısı altında haklarında talep edi. lan cezanın cinsi ve mahiyeti ba. kımından bir gazetecinin bir do. landırıcıdan, - bir fikir. adanımm bir hırsızdan, bir edebiyatçının bir kermanyolacıdan farkı yok. tur. Tahakküra eden kim? Mat. bunt mı? Her gün bu suçlu is. kemlelerine memlcketin münev. verlerini oturtan, bor gün — saat. lerce ve boaş yere yüksek mahke, menizi oyalayan; devleti, matbu. atı, ve muharrirleri yok yece mas. râfa ve zahmete sokan biz miyiz? tddia makamımın matbunt hürri. yetinden anladığı bu mu? Her gün bir gazeteyi, her gün birkaç muharriri hapaş sokmak mı? Teş. w deîn!ew ;:ı vrica Öi fından da UM Okulların bu vr,ıivctğ:n tır, Hasta mf vaziyetleri Ve "dareleri z y Haznedar M min Köksalm Sindiyede Ppr Nikâh töf% Kırdar, polis M w p"hir':“' zaffer ve dW olduğunu İ Bundan $00 temas edertk ket davası ol “— Son gayem yalnız değildir. - Böylt nim. Çünkü *0" leketin bütün müdrik de * A Ş 8 *& SA TEçKeL ON SAA YU a & ği yormayan iki satelık bir mahkemeler müşler, amia girmişler, e lip en kader larından A öyle umul Hayır, bay b X KA KN BUT ŞU DS — ll'rık bu 4 olmaktâfi yçak, ;:î: ı,ulum:fî“" ye zerinde PeY x .ulöç 0*;/ kirler verDit” çat di DU & N aç TALA v*j

Bu sayıdan diğer sayfalar: