16 Nisan 1942 Tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 5

16 Nisan 1942 tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

16 4421042 Ankaradaki suikast muhakemesi (Baştı önCüdle ) bülkası Küümeme Brai tebliğleri gazetolörde oku- #Uukadaşlarımdan — öğrendim. terör komünist prensiplerine , Bu gibi işlerle benim /ta alâkam yoktur. Hakkımda İ sözler de tamamen uy- itr, dedi. K*lte uzun sürdüğü için on da- &ma verikli. On dakika sonra İk açıldı. ÜÇÜNCÜ CELSE Okunan evrak, tahkikatt arı- hidlise günü görüp müşâahe. üçtükleri vaziyet anlatılmakta 8 eşyaların cins nevi bun- yafamnda bir şapka, bir ayak- Ve bir tabanctnm şekij bıçimi h dda uzun izahat mevcut bu- Yukta idi Bunu müteakip Ab. hmanm Süleymana — yazdığı Sü"t.vı'nnım-ı da - ocevap verdiği Caplarımın mevzuu — oldu. Sü- p A, Ümer Ankaradan ayrılır- Yaki olan teessürünün neden Reldiğini sorduğu zaman, sul- MA bahsetmediğini, fakat Fon h. femizliyeceğinden dem vur çet hükâye etti ve salbadaki Ginleyiciler bu ifadeye gül. Ki Bu mporlarda yine hâdise h Yi olan bususiyetler ayrı Tdan izah edilmekte idi, h:ıvwsmnuı'oıı Alan Pavlof bu raporlar a. Saki tezatlara işaret etti ve ( 3Porların hepeinin de yalnız ',' elsnin çoök kuvvetli bir gç Maddesi olduğunu söyle- Müttefikseler de Fon Pa- Patlayan cisim — arasındaki klenin her birinde ayrı ayrt =Uuı ve Fon Papenc suikastı r"“m eden hususiyetlerin ra. Ve ederek: Sulkast tesmiye edilen bu iş _;ndn söylyeceklerim pek çok- di ÜöSek mahkeme - isterlerse yorgunluğuma — rağmen Cai yan İt ve olumaz. Bu traje- İtir somediye benzeyen isle 8- ele veriyor. h Sövyeler Birliği bir ö- Ha ÜTm mücadolesi yapıyor. Sov Birliğine bağlı devletlerin ti Ye hâkimiyeti için harp ©- " Yokaa Troçkistlerin arzusu- Kltak proletaryanın — hâkimi- Ayiüa harp etmiyor. Gn Ve onun elebaşı - Türk değildir. Türkiyeyi har- **'nıı için Türk olmuşlardır, Bi insanlar, maksatları icin y Nirk olabildikleri gibi, A- | B © Acem de olabilirler, Bu n- hN vatan, geref ve namus Rndu gok uzak oldukları- | Ş p Yorum, fadesinde Süleyman “Eğer Tipen öldürülürse Almanya | bçg t halde Süleyman İstanbula Slasmr ve bu işle olan alâ. bum Eberlemiş gibi anlatıyor. M " açık bir şekilde söyleyebi- y H mücrim — sırasında bizler e bdurrahman, Süleyman ve Pa Troçkist olan şeriki cürüm- Üyş Bulunması Tüzam gelirdi. makamlarin raporla- yor, ki petlayan — cislm P Sbadır. Hem de müthiş bir Pa “ir, Fakat hiç bir rapor pat- J .“ı! e Fon Papen arasında- b Mfenin ne kadar — olduğunu ©h Cikastır Fon Papene müte. Siduğumu bildirmiyor. Ha SPen gönderdiği mektupla " ile patlayan bomba zrasm, - “Safenin 8-7 metce oldu. Vöz türkçeye gevrilmesi gibi devle- ğunu söylüyordu, Halbuki — iddia mMakam: sujkastcıların bu micsafeyi hesaplıyarak bombayı patiattıkla. rını beyan etzaokte jdf Bunu ne- Yeden anlıyorlar - hilmiyorum, Bu bomba Alman elçisine doğil, bize atrlmıştır. Sovyeter —Birliğine ve bizlere kastedilmiştir. Bize nasri isabet vaki olduğunu da ileride arzedeceğim.., Rels Puvlofa sordu: — Suikastı Almanlar mt yap miştır. Tasrih edin! Pavlof: — Heyeti umüumiyesi hâkkinda daha soora konuşurum,, dedi, Diğer maznunlar, okunan zabıt varakaları ve vesikalar — hakkın: gimdilik bir diyecekleri olmadığı. mr söylediler, ŞAHİTLER DİNLENİYOR Bundan sonma şahitlerin din. lenmelerine — başladıdar, Evve . iâ Bayan Bigüm Tokgöz dinlendi, Mazounları tanımadığın — söyledi. Ş Ve yemile mâni bir anlaşı!dı. Toökgör dedi ki: — Arkadasım Mefhare gön Çankayaya — doğru duk. Fon Papeni tahaa rım, Yolda karısı ile beraber ona rastladık, Tam bu sırada bir gürültü oldu, Bir tayyare hü- cumu oldu zannettim Yere yu. varlandık Yaralanmıştık -O sı- rada oradan geçcen Mareşal Çak. mak bizi otomobiline alarak Hıf- zıssıhha Enetitüsüne — götürdü koydu. Ve bu sırada Çankaya iz. tikamelinden gelen bir otomobıl- den Üüç kişinin çıktığını, sonra- dan gelen iki kişinin bunlarla gö- rüştüğünü ve bunların dördi'nün gene bu otomobile binerek gittik- lerini, birinin de ortadan kay. bolduğunu söyledi, Mazsmınların bir diyecekleri ol- madığı zapta geçirildi. Bundan sonra, şahit şoför Fahı fi Uçar, salona girdi, Actle scele yürüyerek binden Kornilofa bak. tı ve yemin etmeden evvel Korni- hofu göstererek bu adamı hüdi. senin vukuundan iki üç dakika evvel görmüştüm, dedi ve anlat- muya başladı: — O gün ağır ağır Çankayaya doğru ihtiyar bir kadın arahanı- Bayan Bigüm Türkçeye giderken (Baş tarafı 1 tnct sapfada) $ Hareket olmadıkça bercket olmaz, & Hizmet etmeği öğrenmiyen &. fendilik edemez. $ Düşmar düşmanın — halinden &$ Sabırla koruk helva olur. $ Komşu hakkı Tanrı hakkı. — | Arapçadan, farsçadan, yahut di- ğer bir dilden osmanlıcaya girmiş olup da tam karşılığı bulunamıyan kelimeler bırakılırsa — dilimiz — ya- | baner dil istilâsına uğramış farza- kımamaz, Zira bu şekilde dilimiz. | de kalasak olan kelimeler zanne- dildiği kadar çok değildir. Nasıl Ki binleri geçen atalar sözleri için- | de yabancı kelimeler yukarıya yaz. dığımız. misallerin bir ik; mislini | geçmez, Bu mütaleaları tekrar edişimi- zin sebebi fetsefe terkmleri üzerin- de meydana çıksı — münakaşaları karışmak için değildir. Önümürz- de teskilitı esasiye kanunumuzun tmizin ve mllk hukuk telâkkil misin bünyesine ait büyük bi zife vardır. Böyle bir vazifenin maflif ihtiyaçlara en uygun sekilde tamamirnabilmesi ancak yapılacak değismelerin evvelden prensiplere bağlanması ile mümküu olabilir. Osmanlıcadan öz türkçeye niçin gidiyoruz? Bu hnreket, sadece 08- manlı — imparatorluğu — devrinln maddi ve manevi gelenekleri ile Türküye Oümhuriyotinin kesmek için mi? H Biz di! devrimi davasının t bu farz- da anlamıyoruz. —Öx türkçeye gl- dişte Türk — dilinin ve — dolayısile Türk milletinin — gelişimi için bü- yük menfaatler — buldüğumuz için bu yolu tutuyoruz, Bir milletin k. ilgisini | VAK ler geldiler, Bu sırada gözlerini biraz evvel bir paket taşıyan a- damt aradi, Yerde duran san kaya baktım. bu onun şapkası i- di, Elindeki pakelin kırmızı ör. tüsünün parçasını da gene orada bulduk, Onu da teşhie — ettim, dedi, Bundan sonra Kornilofa ne diyeceği Boruldu. İlk ifadesinde goför Fahri Uçarın neden bu a- rabadan ve kendisinden — bahset. mediğin! sordu. Fahri Uçar: VİŞNE ÇÜRÜĞÜ OTOMOBİL — O vakit bana yalnız Ömerin fotoğrafını gösterdiler, onun içir. bilmiyordum. Fakat şimdi Kur- nilofu görür görmez, derhal ha- Hir'adım, Sovyet sefaretine ait 320 Nolr otomobilin gşoför ya- amda oturan adamınm bu olduğu- nu fantdım. Şoförü de görsem şimdi tanıyocağım, Otomobil viş. ne ç ü renzinde idi ve Sov. yet sefaretine gittir, 13 senelik göför olduğum için bunları ge- yet İvi tanrım, O arabayı ve g0- förül bir daha hiç gürmedim dedi, Kornilof sordu: — Arahanmn rengi nasıldı? Sahit Fahri: — Visme çürüğü , Kötni'of: — Bu renkte sefaret arabası yoktur. W Wahri: — Vardr 037 modeli hir Fort. tür, diye ierar etti. Eğer bu ge ce boyarlarsa ona diyeceğim yok tar, diye ilâve etti. KORNİLOF'UN İTİRAZI Kornilof Ankarada bulunduğu zaman 326 numaralı Söyyet ma- mulâtı araba ile gezdiğini, Sü. leyman Sağolun Ankarada bu. hanmadığı halde bulunduğunu iddia etmesi gibi; şoförün ifa. des'nde de bundan farksiz olma- dığını iddia etti ve: — Bunun için bu ifadeyi ka. bul etmiyorum, Bu ifadede tezad vardır. Bu adam nasıi ölüyor da o gün tesadüfen ilk defa gördü- KÜ bir adamı, şimdi hemen tanı. yabiliyor. İlk tahkikat — sırasım- 'da bir şey söylemediği halde şim. di beni “görüp her şeyini hatır lryor, Rusça da bir darbı mesel vardır: “Sinekten fil yaparlar o nun dişini satarlar” diye bu şa- hit de onun gibi tamamer uydur- ma bir ifade veriyor, ve sonra bu adam beni görüp unutabilir. Fa. kat ne diye arabadan hiç bahset. memiştir, dedi. MUHAKEMEYE BUGÜN DE DEVAM EDİLECEK Şahit Fahri ifadesinde israr Gece saat 22,30 u bulmuştu, 10 & brrakıldı, Ondülâsyonlar kontrol edilecek Kadın becbeclerin kullandıldarı on: dülâayon makineleri ve berberlerin ehliyetnameleri belediye — tarafından sıkı surette kantrol edilecektir. —On dülüayon makinelerinden uygun olma. yanlar mühürlesecektir. | virlerde Türk - dilinin — istiklâlme kıymet verilmediği için bu devlet manen istiklâlini kaybetti. İmpa- rTatorluğun çöküşünde bunun tesiri büyüktür, Hoele imparatorluğa bilâfet mü- | essesesinin girmesinden ve zunan. h doğişmek ihtiyacında olan dev- letin dünya işlerine değişmez din esaslarının hâkim olmasından son- ra arapçanmı memleketimizde mil- Tetin kültür dili yerine geçmesi ve usarlarca medreselerde türkçenin kuldırılarak arapca okutulması Os- manlı imparatorluğunun — çökmesi sebeplerini hazırlayan mühim bir manevi âmil olmuştur. Matbaacılı- ği memle<etimiye Avrupadaki lca- dlımdan üç asır sonra girmiş olma- S ve en sonra milli mücadelede A- Bi u hüareketini baltalamak için yine din silâhı olarak fetvalar kul. lamlması hatıra gelirilecek olursa bu hakikat kolay anlasılır, Cümhuriyet rejimi bir taraftan din ve dünya İşlerini birbirinden | ayırmak, diğer taraflar arapça esasına güre kurulan medreseleri ( kaldırmakla — imparatorluğun çök- ( mesine sebep olan âmillerden Türk milletini kurtarmıştır. Bundan son. osmanlıcada yapacağımız tasli- | yeden maksal okullarda dilimizi elden geldiği kadar kolaylaştırmak tan ibaret olmalıdır. Yoksa os. manlıeadan Lürkçeye gideceğiz di- ye yeni baştan bir dil kurmak gayretime kapılmış — oluruz kj bu- nun Neticesji memlekette bir. kül. UklâN yalnız siyasi istiklâli ile te- min olgnamıyor, Osmanlı devleti- niİn siyasetçe müstakil olduğu de- tür buhranı çıkarmak — tehlikesini l doğurabilir, ASIM US —— b Yüksek tahsi uldaş tarajı | dnci sayldad; İşte bunun için Üziveralteli gençler ararında bir konuşma yaptık, Biza ber samimıl kitab bir medeni ihtiyacı belirtti. Bu sütunlar. da, genç üniversitelinin gükran ve di- teklerini kendi dillerinden dinleyecek. sinis: Bukuk Pakültesi son sızıf talebe. sinden Bülcad Hamdi Erim diyor kdi — Yıllardan beri tatlı bir rüya gili tahakkukumu özlediğimiz Talebe Yur dunun resmi ağızlarda devlet işi ola rax yadedildiğini görmek mutluluğu, ne kavuşan bütün genç Üünivereiteli urkadaşlarım gibi ben de Kıvanç için- deyim. 'Yalnız içimde bir acı var, O da f Kültenin son sezıfımda dülm bir IKi ay, hik sürecek talebe olmaklığımdır. Ama scımın büyük testilisini gene içimde buluyorum; o da bizden sonra gelecek arkadaş ve nesillerimizin. bi zim de, kendiuerinin de battâ devletin Ge içten istediği tam münasile yüksek tansi! imkAnma kavuşacaklarıdır. Bu sözlerimden sonra üniversite ma hallesi hakkında açtığımız isabetli konuşmaya cevap vereylm. Üniversite mahallesi her yeyden ev vel bir ahiâk bügi yatağı oacağından burada talebenin bütün maddi ve mâ. mevi ihtiyaçların derti toplu bulunma. sı Hazımdıir. Bunun için yurdun ber küşesinden gelen ve gelecek gençler için bir defa büyük bir toplantı salonu, istirahat zamanlarımı geçirecek birer dinlenime yurdu . bu yurttan maksadım yalı | yeri değil, oturup eğlenecek, dindene. cek, okuyacak serbest bir yer * lâzırm. Her faktilta ve enstitti için birer kü tüphane, lokanta, çamaşırhane, Dev> dlet hesabina okumayan talebe — için gece yatı evleri ve bilhasaa balebenin l vücut sağlığı bakırmından — yıkanma yerleri. Sinema salanları ve bu salonda ta. debeden mafteşekkil gösteri kolları fa- aliyeti. Temaillerde talebenin — kendi başarılarından ifham alarak yazacak. ları eoerleri istiyoruz. Talebenin ufak tefek para sıkınlı, sınt giderecek kısa vadeli Tulebe yur- du sandığı, “Palebe parkı, Hatta Durade — tale> beler için dikim ve berber aalotiları, kundura yapan yerleri açılması, Ha, aılı değerli valilor tarafından yurdun ötesinde berisinde yapuan nümünce köyleri gibl tıpkı modern bir — şekir yavrusu baline getirilmemi arzu edilir. Bu şekilde bir organizaayonu iztek: derimizin sebebi talebeler en — küçük bir ihtiymce için bile gene en küçük bir zaman sarfetmesinin önüne geç yakın mesefalerde kurulacak bu yer. Terde temin etmeli ki zamandan ta . Barruf etmeli; bunu da — dinlemesine ve derslerine verebilmelidir. ... Fen Fakültesi Bezacı — mektebir- den Nejat Polo diyor kü: Benim, üniversite mabhallesi kuru - Tarken gözetlimesini istediğim — şeyle. rin başında kantin gelmektedir. Buras: talebeyo ucuz bir şekilde öğ- le yemekleri vermali, Hattâ fakir talebe arkadaşlar bura. da bir anatlık bir servise mukabil bir öğün yemeklerini yiyebilmelidir. Vo bu hiçbir zaman ayıp görülecek bir hareket üeğildir. Bunlar bilikia ötekllerden daha faz. a Ünivemsiteli olmağa Tâyik arkadaş lardır. Üzerinde durulacak bir mesele Ta- debe gazetesidir. 10000 kişilik aagçari bir kari kitlesi bulacak bir gazeto ç. karıyorsa bunun lâzın otmadığı — me- bobinde değil tırf teçebbüs edilmeme': te aramalıyız. Günün akltte! hâdiselerini üÜniverı. te He alüâkalı bir şekilde tebaröz etti. recek olan bu gazete hariçte de pek gök okunabilir. Ve 10,000 İtişilik mü- nevver bir kitlenin sütun balinde bir Ai olmaması büyük bir naksandır. Büyük bir konferans salonuna mulı tacız. Hem en az bütün üniversite Kadrosunu sığabilecek tir tok sal Şimdikl Konferans salonu gibi bunal Ltes bir yer dağll, modera ve havalan dırıca tertibatı olan bir saloa. Daha ae noksanlarımız var, fakat bunları saymak kendimizi küçük dü. şürmek değü. Bilâkis bunları duyuşu müzdaki tekâmülümüzdendir. Bir talebe bandasu, bir talebe — ör- kestrası, konacrvatuar idaresi ile teş. Fİki mesal edecek taleba orkestraaı a5 zamanda kehdini gösterebilir. Üniversite ile Haeler arasında bü yük bir uçurumdur sürüp gidiyor. Lisa talebesi üniversitoya — geldiğ vakıt birçok eksiklik duyguzu duyu yor. Bu hepimizin başından geçü. Hinı buki çıkaracağımız broglirlarle — buna da bir son verebiliriz. Bültün bu saydıklarım kiç yapimı- veya yapılmak (stenmiyor değü. ençliğinin şükranı Biz ancak bunları data sık hatırlat. makla büyüklerimize olan borcumuzu ödüyoruz. Edebiyat Fakültesi Felsefe züm- resliden Arılan şunları söyle. miştir: Ben Üniversite mahailesinde e masını istediğim ve şümdi olmıyan weekkülleri mevzuubahı edeceğiin. Neğşriyatı gerektiği kadar takıp a. demiyorus, Sırf bu işle uğraşacak bir büre bize gündelik bütün gazeteler - den tutalım da meamua ve kitapları neler bBir de plâk kütüpüanemizin olmasını BÖnü! eLar. Bize yurdun eski, yeni bütün acale rini huzla dinletecek bir pikap ne gü- zel bir hasinedir, Üniversiteye memlekotin her Lart. tndan arkadaşlar geliyor. Bunlar ei 44 bir emek ve masrafla bir. folkler malzemesi hazırlıyabilirler, Lstanbula gelip faktlte medumu o. ian fakat maalescf Ayasoiyayı gör . meden Anadoluya dönen arkadaşlar var, Bunu öalemek için bir İstanbulu çanıtma bürosu faallyeto geçemez Mi? Yeni kurulacak mahaller yar nız Laleboya ait hamâam, banyo yer eTi görmek isteriz. Ne yazık ki haftada bir yıkanma . n Jüzümuna inanan talebe ayda bir olsun bazan yıkanma imkânı bulama. maktadır. Yarının üniversitelisini şimdiden ha zırlamak için Haslerle muhabere etme uyüz, Mahallemizde icabında bizim de ça >şabileceğimiz bir fotograf — atelyesi “ütemez mi? Hattâ bizim sırf Üniver. vitenin bir matbaası olmalı, Üniver. site neşriystı tabetmeli, Notlar en kr #4 bir zamanda takriri mütenkip eti- buüze geçebilmeli. Hukük — Pakültesinden — İbrahlm Arıkbağ: Üniversite mahallesi.. Eğer hayat. Hanemizde xurduğumuz yekilde toşki) güllirse güsel. Ya olmazas. Vah bine, Bir kaç lalebe yurdu, mektepler,. Bu kadarla kurulacak bir üniversi. ralonlarından, pla havalı kahve köçe. larinden kurtaracak yerlerde yapılma lıdır, Ve işte 0 zaman bizim istediği- miz üniversite mahallesi — kurulmuş olur, Hukuk takülteninden — Salâhattin Tekinay diyor ki: Üniversite mahallesinin iaşası plân- karın alâkadarlara bırakarak bu tees. süsü mutasavver Ünitede bakir olacak Maslar üzerinde konuşmalıyız. Üniversite mahallesi, yüksek tah - — B ir Türk gencinin muvaifakiyeti Dünyayı — saran vaziyelne B vaffakiyetler göe, termektadir. Me seli Tesmini der settiğimiz Muh . bar Balu ao0 za- manlarda — Amerti. 1 bir üniversiteyi daha bi. " İBtanBal Amerikan kollejini muvaffakiyetle biliren bu Türk genci Amerikaya giderek Pasideva Univer sitesinden, ük Türk mezunu olarak Çıkmış, pek iyi deracada yüksek mür Bendis unvanını alınıştır. Bundan sön. ra yaşadığı asrın makine ve elekteik devri olduğunu düşünen Muhlar Batu Minneapolis üniversitemine girmiş. O- radan da yüksek alektrik mühendimli. &1 diplemasını almıştır. Azim, icade ve çalışkanlığında fümune illihaz e. dilebilecek bir kabiliyotte olan Muh- tar Batu kıiymetli öperalürümüz. Ra: hime Batı'nun kardegidir, Müzeyyen Senar Cerrahpaşa hastahanesinde bugün honser verecek Müzeyyen Senar bastahanelerde ve. Feceği konserlerine bazünden itilaren başlayacaktır. Bugün - ilk — konserini Cerrahpaşa hastahasestade — verecek. vil gençliğinin peşinde koşması — icap | eder prensiplerden örülmüş bir man. zümenin muşahhaa eamuzeçleri olma, hdır. Bu müesmeslerin fonkaiyonlarr nt bir kaç umumi nokta etrafında top Jamak mümkündür. Üniveratte mahallasi üniversitelilari yüksek bir tefekkür merhalesine u laştıran yollar açacaktır. Onların bedeni kabiliyetlerinin in - | kiyafr sahası olacak, estetik — kültür. lerin yükselmesini temin edecektir. Gcaçtiğin fikirlerinin Klmez: yeıll olan bu mahelle ayni Zamanda, mem. | leket meselelerine hal çaresi bulmak hususunda hazırlayıcı bir vazife Va edecektir. Nihayet, bu kültür yuvası vatana ideatlat clemanlar veren bir kaynak bulini atacaktır. Hukuk Fukültesinden Barıca diyor ki: Ünivemslte bavasınmı ilmiliği, yu. muşaklığı ve smcaklığı içerisinde terla edilen üniversite mahalleat idealimiz- de, tasavvurumuzda — arzularımızda beliren isteğin bir rwpatı olacak. tır, Gençliğin çalışma eistemine biva> #rta tesir oden ağlence yeri, içki yer. leri ve kahvelerden uzak olması veya bu gibi yerlerin temiz mahallemizden uzaklaştırılması en önde gelen iste- #imizdir. Bu istekleri fordan temin çok zor. dur. Umum! assatarı söüylemek, aerın medeniyetin ilerlemesiyle bunlara ka, tıacak yeniliklert beklemek lâzım Hasse Üniversitede branşlara ayrılan (l - min çok daha yüksek kalitede tesiri> ni fazlalaştıracak çareler (gene kü tüpheneler, müzik salonları, sinema ve ilmi film, Üniversite orkestrası bilhsasa her mevzuda serbest müna - Kkaşa salanları, tiyatro binası ve mo. dern bir sahne) tesia odilmelidir. Gençliği dinçleştiren ve dinç tutan en yükmek #por, Mesal saatleri hari. cinde açık — bulundurulacak — eğtence yerteri (pinpong, tenla, bilârde vi #.) salontarı, Mütevazi bol gıdal: kantinler, 16 kantalar kurulmalıdır. Son olarak dâ riz. CEMAL “LOKMAN HEKİM,, MUTEHABSİS! Divanyola 104 Muayeae saatleri; 256 10i ddi yıp devletleştirilmelidir. kanaatimd » - yim. Bu yüksek kültür çevresinden feyiz almak için uğraşacak gençlere n mutlu. Yüksek İktisat Mektebindon Kâ cep diyor ki: Parti 1100 kişilik bir yurdun Inşa. sma kârar vermekle büyük bir tale be yarasını sarmış oldu. Yıllardan bert, otel, ham, mmedresi Köşelerinde modeni bir imsan yaşayı' gindan çok uzuk bir şekilde tahsll dev resi geçirmek zorundla kalan talede artık relaha kavuşuyor demoktir. Şahal yurtlar da maksadı temim. den çok uzak kaldılar, Kâr mübayaasiyle hareket edez bir talımı gahısların yurtçuluğu tale- beye yardım değü belki istismar va . sItası olarak tesis ettikleri yurtların ve pansiyonların hepaini kaldırmazsı da mühim bir kımımı kaldıracaktır. Bu itiharla «lâkadar talebe arasında geserken bu hususta şüzdlden derin bir memruniyet tezahürü görmek kâ- bildir, Ancak göcül ister ki ilk adım dür. mamalı, bu hızla daha birçok ihtiyaç. darımıız düşünümeli, Sade düşünmek kuru bir olur. Tatbik meselesi (e ele aAhmmcalııı. Üniversite mahallesi N yeni binasını kuruyor, Buna hâyırlr koruşular diler

Bu sayıdan diğer sayfalar: