March 1, 1937 Tarihli Yarım Ay Dergisi Sayfa 18

March 1, 1937 tarihli Yarım Ay Dergisi Sayfa 18
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

/LEİMÜBDİİ E — Anal! Karanlıkta mı oturuyo ursa | nuz?.. diyor ve derhal odanin ide ki iğ karanlığın peçesini elektrik pirizile ıgmayan yırtıyor. Yeşil, kalın perdeleri e NIZ Kimn Pencetenin kenarındaki pembe koltu oturuyor: . ! Uykudan şişmiş iri gözlerini uğuş” ıfiye ... turarak: —Düng gece radyoda idir.. orada işim bitince biraz da içtik çok geç yattım. O, beni, çok | k Me ee amil olan iğ bü doğru sözüyle anlatmış de kırk elli oluyor bir plâk yi * bekliyorum. şımda siyah ye 1 — Tercümeihalim mi, dediniz ? — Evet. — Bunu ne siz sorunuz. nede ben söyliyeyim ç g İli sında, belki İsrar Elinm O; 5 hediye gi büyük bir ç buketi. Dışarıdaki akta kadar kimseye söyle: şimdi size söyle gersem olmaz. azla ısrarımla darıltıp, tatlı iykü mabmurluğundan. o güze“ kış akşamının? İlim ırmamak için, bu li baygınlığından a ta renkleri 4 sualimden ferağat ekimi daha ( loşlaşlır Musiki hayatına Tatlı bir iliniz ve ilk sab- dalıp kendin; neye hangi tarihte çık- geçmek istiy İımız? İpek kısa kollu sarı buluzunun düğmelerini, Fakat, dışaridi! yulan ayak i ları beni uyg yor ve pd parmaklarile, yerinde mi, değil mi? gibilerde yok- ıyarak; kendisini meş ür edem sanat hayatı” nın, bir ayli mazi ola an aki ilk Obasamak tarihini. rimin ei gözleri kap alı olarak sanatkâr (OG üşündü ve anlatmıya odaya giriyor. başladı: tunç renginiğ ük iken sesim güzeldi. Beste bilmedi- gim halde, işittiğim bir şarkıyı çabucak ezber- İeyip söyliyordum. kulda musiki öğret meni ber şarkıyı önce ana öğretir, talebelere benim ve sonra sesim ) vasıkasıyle kolayca öğrer birdi. © Mazisinin « çocuklu. gun, kalebeliğin, genç- liğin » tatlı, lâyemut ha» tıralarının lekesiz renk- erine dalar gözlerinde, Ne parlayışları belir” i Bursa Kız öğretmen okulunda banâ, öğretmenlerim şu adı takmışlardı: (Güzel sesli kara kız) — Bu adı takmalarına sebep” — Ben okulda çok yaramazdım. Ele ayuca sığmaz yaramazlardandım. Okul- SAFİYE * Yazan : NIYAZI ACIN * da bir kavga, bir oldu mu? öğretmenlerin gürültü vakası ağzında ilk dolaşan benim ismim olurdu. en yaramazlığın rekortmeni ols muşlum. — Bu yaramazlıklarınızdan bir şeyler anlatır mısınız, ? > angi birini? sınıfta öğretmen — Meselü; Foto Rekor defterimden ders verirken ben, kopardığım bir yaprağı top yapar, öğretmen tahtaya yazı yazarken bunu başına atardım. Öğretmen önce bütün talebeye şaşkın kın bir bakar... Talebeler gülüşür. Fayam ortaya çıkardı. Arkadaşlarımın yüzünü boyardım. Beni almak isterlerdi. Talebe iken © kadar çeviktim ki, hemen koşar bah- çedalı an birine tırmanirdım. yaramazlıklarınızdan dolayı tutup intikamlarını ize ceza vermezler miydi? Kendisinden geçerek, kahkaha ile güldü: aramazlığın,muzipliğin sembolü, ceza almak rekorunu da kimseye vermezdi. İşte bu sebepten e bana: ( Güzel sesli ba kız) derl e luk ve e hayatını bu kadar haşarı ve yaramaz İanıtan Safiye, birdenbire sustu. Bir süküt devresinde seri birşeyler düşündü v olarak Haşarı olduğum ka Bütün okul > Sakın beni kölü bir yaramaz tasavvur etraeyiniz!.. dar iyiliği sever ve yapardın. muhitinde çok sevilirdim. — Şimdi de böyle yaramazlıklarınız vat mıdır ? Bir kabahati üzerine atmışım gibi bana, sert sert baktı: ır. bayır, Bunlar falebelik hayatım» Hepsi okul sıralarında kaldı, Il yine bir talebe olsam. Talebelik hayatı gibi var mı... Ekmek elden, su gölden olunca, insan Diaz etmeden durur mu? Gü da idi. lümsedim. Gülümsememdeki manayı sezmiş olacak- lar ki: —Ne konuşuyorduk? dedi ve cevap ver. meme zaman vermeden yine kendi anlatma” ya başladı; — Okulda arkadaşlarım bana: 17

Bu sayıdan diğer sayfalar: