15 Ekim 1938 Tarihli Yarım Ay Dergisi Sayfa 10

15 Ekim 1938 tarihli Yarım Ay Dergisi Sayfa 10
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

TEN er Yedi m kapıdan henüz geçmiştik ki, kapının üstündeki iç büyük kaya hey'etile çöküverdi. — İkindi sularıydı. Birden bir kasırga koptu. Tozdan, dumandan ferman okun- muyordu. Herkes şehre kaçmıya başladı. Yedi arslanlı kapıdan henüz geçmiştik ki, kapının üstündeki üç büyük kaya hey'etile çöküverdi. Tam bir hafta şehre girmek imkânı balunamadı. Davutpaşa, münzevi, Rami kışlasındaki askerler ekmeksiz kaldı, Mal- tepe hastahanesinin doktorları gidip gele- medi. Neyse askerler günlerce uğraştılar da kapıyı temizlediler, geçit açtılar. Davutpa- şadaki askeri fırında bu vak'a üzerine ya- paldı, Koca ihtiyar, büyük çınarın gölgesine serilen hasıra yaslanmış, 1894 zelzelesini anlatıyordu. Yedi arslanlı kapı diye tarif ettiği kapıda şimdiki Topkapı idi. İhtiyar: kapı, diyordu, İstanbulun yirmi dört kapısının en şerellisi idi. Fatih ota- ğını burada kurmuş, İstanbula buradan girmişti. (nun için şehre başka kapıdan sancak girmezdi. Asker selâmlığa gider- ken, Rami, Münzevi ve Davutpaşa kışlasın- daki alaylar sancaklariyle, muzikalariyle mutlaka bu meydanda toplanırlar, bu ka- pıdan içeri girerlerdi. Buraya Sancak ka- pısı denirdi. Bahs zelzeleden kapılara intikal etti, İhtiyar basit bir adamdı, fakat ömrünü 0 Masallar, Efsaneler : semlinin bilgiç geçinenleri ile sohbet ede ede geçirdiği için, anlattıkları da pek kitaba uymaz şeyler değildi. Maamalih o, din- lediği tarihi menkabelere koca- karı tandırnamelerini de katıyor, her hikâyeyi kendi zevkine uy- durarak ve etrafına topladığı gençlere — : aşa geldik ama... boş değiliz, çok gör- dük, çok dinledik diye bilgiç: lik satarak anlatıyordu. İstanbulun yirmi dört kapı- sınıda şöyle sayıyordu : — Bu kapılar, Marmaradan başlayıp şehri fırdolayı li kale duvarlarının biricik geçit yerleri idi. in oldu da kapılar li mıydı, artık şehre kuş uçmazdı. Yalnız yedi arslanlı kapıda piyadeler için bir kü- çük kapı daha vardı. Burada pazpandlar (bekçi) durur, gelen yolcunun haline, kalı- esine müsaade Yoksa bina bakarlar, şehre girm ederlerse yolcu şehre girebilirdi. mezarlıkta sabahlardı. İlkönce Dabakhane kapısı kapanırdı, Yaldızkapı zaten kapalı idi. Yedikule ka- Yedisinden vetmişine kadar hepsi zevk ehli, keyif ehli, hepsi girizci. Yazan: SAİT KESLER 1 CE E i pısı, Mevvilehane kapısı, Silivrikey apı, Ayvansaray kapısı, Cibali kapandıktan sonra bir daha geçit tuğ lerdi. Yalnız Topkapı ile Edirneli Geri kalan kapılar ” pılıktan çıkmıştı. ikule kapısından sonra Bel pısı gelir, Balatkapısı, Fenerkapş , Çatladıkapı, Kumkeyi pi hep öetalürlerdi. k La da derlerdi. Burada gümrülsi Edirnekapısı da gümrük kapım ii onun gümrüğü Birli idi oranın adı, Karagümrük ahçe! Belgratkapısı aralık kapıyı, Ayakiryaki kapısı Sulukule kapısını, o Belâkerne Kalikarya kapısını ve daha bunliri kapıları inkâr ediyordu ki bunlarin$ yukarıdaki kapılar kadar tutuyorü — O sizin A kap Mazgal delikleri, diyordu. B deresi burada Sulukuleden geçer,

Bu sayıdan diğer sayfalar: