25 Ocak 1930 Tarihli Yarın Gazetesi Sayfa 5

25 Ocak 1930 tarihli Yarın Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

SS BEKTAŞİLİK-SÜNNİLİK ŞİİLİK VE FARKLARI!.. ARABİ, FARSİ, ECNEBİ E KİNE MÜSTENİT İLMİ, ESERLERİN TETKİ- İ 'EFR inci sahifeden devain- Maksada girişmezden evel, islamiyetten mukaddem Arapların Vaziyeti, HazretiMUHAMMED! in şahsiveti, ve sonra Müslü: manları biri birinden a- yıran Ebubekir, Osman. Ali ve Muaviyenin ha- rakterlerini ğörmeyi fay- dadan hâli bulmadığımız için, bu hususta hülasa olarak birkaç söz söylemeği lazım addediyoruz. İslamiyelteıı evel Araplar (BEDEVİ) ve ( MEDENİ ) diye ikiye ayrılan çöl ve şehir Arapları cahiliyet devri denen bu zamanlarda pek iptidai bir halde | yaşarlardı. Deve sütü ve sıcak kumlar arasında bir avuç pişmiş hamırla bedevilerden, | Sok ilerde olmuyan şehirliler ahlak | ve adâpça ( ufak farklarla ) biri benzerlerdi. Yaptıkdarı ( PUTLAR ) a ve renkli (TAŞ )a tapınan tehirlilerle bedevilerin, itikatça pek okadar farkları yoktu. Güzel taşları tapınmağa Tâyııı addeden Arı bunları ııı:ı:ı'.' çöldeki ufak Taşları Top- rakları, bir yığin yaparlar ve üzerine (DEVE ) işettikleri bu yığına taparlardı. Ahlak: şehirlerde pek eyi değildi. Tanınmış kibar âileler arasında bile fuhuş yapılırdı. Bunun içindir,ki: Arapların ekse- — — F kaz evlatlarır dünyaya gelir diri diri gömerlerdi. Okuma: pek iptidi şekilde idi TakAP a dekirde çöllerk yetiştir. diği çok fasih, çok ııkı’ve'pek f şairlere tesadüf edilirdi. Renin muayyen bir zamanında ( Suki ukkâz ) denen panayırlar açılır, K B—:ıhıd. #âirler şiirlerini, Ötedenberi nberi Arap- ların mukaddes şehri idi. Burada kabileye konur, her kabile orayı ziyarete koşardı. Bu Putların 'en meşhurları (LA'T) ve (UZZÂ) süslü ve mühte- Mukrddes evde ( ) her adını taşıyan iki akları | Arap kabileleri, cenk zaü an- larında kabile reislerinin riyase- )| W altında toplanır ve harbe işti- rak ederlerdi. muntazam askor- lik yok gibi idi. Hazreti (MUHAMMED) Hazreti ( MUHAMMED ) uzunca boylu, zarif endamlı, u- zun saçlı ve güzel kukular sü- rünen muhterem bir şahsiyet idi. İslamiyetin ilânından evvel Hazreti ( MUHAMMED )İ herkes severdi. O k. EDk iöylemez, fenalığı şevmezdi. Gü- ler yüzlü olduğu için kendisini tanıyan adamlara daima hürmet HAMME Kabileler | hakemlik DÜLEMİN ) derdi. eder, bütü hal ve fıılzde:dl. AAA Aynı zamanda güzel söz söyler fasih ve beliğ idi.Tatlı bakar tat- h konuşurdu. Yürüdüğü zaman şini etrafına yahut arkatına çevirmezdi. Dönerse tekmil vücu- | ile dönerdi. (Devamı var) Aşkolsun! A Sertlik dediğin bu kadar olur d Rize (Hususi) İspir kazası malmüdürü tara- fından ihtilâs yapıldığına dair kaymakamla ihbar vakı olmuş- tur. Kaymakam da mes'eleyi tahkik için refakatine jandar- ma kumandanını alarak — mal- müdürü nezdine gitmişler. Mal- müdürü jandarma kumandanile kaymakama ateş etmiştir. Kay- makam yara tesirile heman ölmüştür. Jandarma kumanda- nının yarasi vahimdir. Malmü- dürü yakalaamıştır. —rerorbtüsen Konyada kar len haberlere nazaran Kon ;Yada iki gündenberi kar yağmak- at'iyyen yalan telkin ederdi. Herkes ona: (MU- arasındaki münazaalara — .— POLİS Adam degil ateş oe Tabancayı eline alınca hemen sıkmış Evelki gece Kasımpaşada Mustafa efendinin kahvesine ça” | tal bıçak satan Rizeli Davut geb miş, cebinden bir tabanca çıka> rarak kahvede oturan Yusufa satmak İstemiştir. Yusuf tabancayı eline alınca bir el camlara, bir elde kahvede müşteri Hasanın üzerine ateş €t miştir. Çıkan kurşun Hasanın şâ- kagına isabet etmiştir: Mecruh tahtı tedaviye alın” mış, carih yakalanmış. 4 Şişe, tabak, cam kırmıiş Halıcıoğlunda — aşcı Ahmet evvelki akşam sarhoş olarak is- kele caddesinde Koçonun mey” hanesine gitmiş şişe, tabak ve camları kırarak bedmest sarhoşu polisler yakalamıştır. Sustalila yaralırmış Galatada Behçetle mow“*: Rasim kavga etmişler, Rasimi sustalı çakı ile ayağından yaralamışlır. Ev kirası yüzünden taş düellosu Kızıltoprakta Arifi patâ Za Cemil beyin evinde kiracı Sela- hattin İzzet beyle Cemil bey ara> sında, ev kirası mes'elesinden kavga çıkmış, biribirlerinin üze* rine hücum ederek taş atmışlardır. Cemil beyle S, İzzet beyin attıkları taşlardan camlar kırılmış, Cemil beyde bacağından yaralan- mıştır. e Tahir ef. nin teessürü Dün sabah Arnavut köyünde 18 yaşlarında Tahir efendi intihar etmek için kendisini — denize atmışlır. ) Tahir efendinin denize atla- dığı etraftan görüldüğünden kur- tarılmıştır. |Bereket yakayı ele vermiş Nişantaşında oturan Ahmet Mithat bey tramvayla Ayasofyaya giderken sabıkalı yankesicilerden Boşnak Mustafa parasını çalarken cürmü meşhut halinde yakalan- Mıştir. çok b : z SIRAĞAN SARAYI BASKINI TEFRİKASIS ALI HABERLERİ Azılı sarhoşlar —rrosk Bir çok gürültü çıkardık- tan sonra yakalandılar Ayasofyada İsmail efendinin birahanesine evelki akşam sabı- kalı Münir ile Aziz yanlarında bir Kadın olduğu halde gelmişler ta- bancalarını çekerek — kurşunla meyhanenin camlarını kırmış- l aNN H Be in önunde duran Necdetin :::ı::l'llni:mıımhnm kırmıştır. Mutecavizler ellerinde taban- olduğu halde sokağa fırlıya- ::k Cağaloğlunda Ibrahim efen- diyi de döğerek kahvede oturan- lJara hücum elmiıleı'tlir.ud Nihayet tkârlar polis tarafından ya- =:mr'ık ellerinden tabancları alınmış ve tevkif edilmiştir. Ucuz kurtulmuş Beylerbeyinde ohırıı:* ş:â) ında Radiye hanımın doktoru :ı::d:ıı kullanmak üzre verdiği zehirli blr_ ilacı içmiş zehirlenme alameti göstermiş isede tedavi edilmiştir. ) Her zamanki kazalardan 1790 numaralı olomb::::h köye gelirken Beşiktaştan Karaköyı Şükrana çarpmış bazı yerlerinden yaralanmasına sebep olmuştur. Evin üst kati yandı Karagümrükte şişeci ı—kmd üstecir Jak ile madam ;d'ımr:ıein:dılımdın ateş çıkmış, evin üst katı yanmışsada yetişi- lerek söndürülmüştür. ; 800 lira mantara gelmiş Sirkecide Eskişehir otelinde misafir İbrahimin evvelki gün (300) lirasını iki mechul mantarcı dolandırmıştır. — — - İmam Tevfik ef. nin li Bayazıtta ıüuu::. ınqd'-unmdın geçer- E:n iki mechul şahıs yanına s0- kulmuş ve mantarcılıkla -(50) Tirasını çupımılırdır. B Muzaffer hanımın c:îğla ğın Beşiktaşta terzi Muzaffer ha- nımın":!krlndı kimse butı:udıyıı- sırada bir hırsız girmiş e$i çalmıştır. Dünkü maçkı — rode— , Fener bahçe - İstank spor 8 - 1, Galatasara, Beşiktaş 1- İ Dün taksim stadyomında lik maçlarının en mühimmi olan Be- şiktaş - Galatasaray ma! pıldi. Havanın güzel olması stadyoma fazla oyuncu celbetmişti. Geçen hafta Fenerin 5 - 0 yendiği Beşik- taşın Galatasaray karşısında ne yapacağı merakla bekleniyordu. Bu maçta mağlup veya berabere kalmak şampiyonluktan uzaklaş- mak demekti. Onun için Beşiktaş ve Gala- tasarayın ümidi bu maçta idi. Takımlar sahaya çıktığı zaman Beşiktaşın bazı tadilât yaptığı görülüyordu, buna mukabil Ga- latasarayın Rasim ve kemal Fa- rukusi yoktu. Maç Galatasarayın hücumile başladı. Top birkaç defa Beşik- taş kalesinin onünde dolaştı. Bir netice hasıl olamadı oyun müte- vazın bir şekilgalıyordu. Heriki tarafın muhacifmleri birçok fırsat- lar kaçırıyordu. Birinci devre bu süretle 0 - 0 bitti. İkinci devre başladığı zaman Beşiktaş hücüma geçiyorbir müddet hakim oyna- yor hatta bir golda atıyor şimdi oyun | - 0 Beşiktaş lehine . Bu yoldan sonra Beşiktaşlar Galatasaray mütemadiyen hü- cümediyor, Kargaşalıkta Beşik- taş aleyhine pen::h alıyor.Burhan Sıhı bu süretle bunu göle tahvi- lediyor. Galatasaraylılar coşuyor fakat muhacem hattının boar'lllı_- sizliği herşeyi bozuyor oyun ta* rafların rz.A,l'ı) sedaları içinde 1-1 bitiyor. Maç tahmin edil- diği kadar heyecanlı oldu. Fakat berabere kalmak - iki şampıyonluktan bir hatve daha uzaklaştırdı. Türk-Yunan işleri hakkındaki tetkikat bitti Ankara (Hususi) — Tefik Kâmil Beyle M.Fokos tarafından yapılan tetkikak hita- ma ermiştir. ğ .Elwl.ır:f!!l projeyi muafık görülürse M. Fokas w T | Söstermek için birkaç lı“" Bdar Atinaya gidecektir. İtilâfna- me imza edildiği takdirde tak tiri kıymet komisyonları kaldırır lacaktır. — — sUAVi Hâdisesi & Muharriri: AYHAN şem put idi. Her kabile diğerlerine karşı kendi ( PUTU ) ile iftihar ederdi. Ekser zamanlar, bribirlerile münazaa ederek yağma ile geçinen Araplar, muayyen aylarda muha- rebe etmezlerdi. Bu aylara: ŞMUHTEREM AYLAR) denir idi: Zilka'detilharam) tülha- Tam) ( Muharremülharam) gibi.. Mekke mevkil ve kutsiyeti itibarile ( Ceziretülarab ) ıııyııı mühim merkezi sayılırdı. Bu mu- kaddes şehir ( ONIKI )lerden müteşekkel bir hey'et tarafından idare edilirdi. Bu meclisin emir- lerine itaat mecburi idi, (Mekke ) ve ( Medine ) lilerin mühim bir kısmı ticaret yâpar, kendi metalarını o vaktin me deniyet merkezi bulunan ( İıın)ı ve bazen de( Rum) vilâye! götürürlerdi. Ticaret, Araplarca makbul sayılır bir meslek idi reti ( olmak üzre bilahere müslüman- I("â riyaset eden (EBUBEKİR ) gibi ıdııı)lı: .( İ(IF AM =olkılıı licaret tlerine ) ve ( Rum ) için gitmiş- rinden anlaşılıyordu. Hacı Hasköylü Misafirlerine birer sabah kahvesi daha ikra- akikat, Kleanti İle Ali Süavi efendi çok heycan geçiri- Nihayet birkaç saat sonra sultan ( Murat ) ve ( Abdül- 'elesi h.'u'd“mı olacaktır. Ortadâ Y apılacak iş na- Tana yalnız silah sandıkları; akledilmesi ve bir- mamalar z; ea 'nin mavnalarla Ali Süavi efeni Oda kama diye gelince onun düşünseleri hımbıı!tl idi l vezir. filân olmak istiyordu, Hasköylü Hacının gözlerini ğ şiiran şey de Padişaha (baş soyie) Mu. işte üç adam- an herbirinin başka başka emelleri ve faydaları vardı. Yal- Biz. dişarda yol kenarına toplanan zavallı muhacirciklerin bir ltyl:fdfn baberleri yoktu. Zaten her büyük iş böyle olmıyor- mıydı ? Nihayet, ortalık iyice aydınlanmıştı. Güneş doğmasına çok az kalmıştı. ÂAli Süavi efendi : — Haydi Hacı seninle birlikte şu iskeleye gidelim de mav- nalara bakalım, Ondan sonra döner işimize bakarız. ıM aa ı — i69 — Kleanti kulağını kulübe kapısına yapıştırdı. Nefesalmadan içeriyi dinliyordu. Kleantinin birdenbire yüzü gülmüştü : Oh.. an adamların hırlamaları geliyordu. Kleanti mex ieSi Y amıştı. Anlaşan Ali Söavf Efandi ile Hasköylü Hacı ::;a:ı bekliye bekliye usanmışlar ve nihayet uyuklayı ver- mlıl;:;'nu kapıyı yumruklamaktan arkadaşlarını uyandırmak- tan başka bir çare göremiyordu. Kapıya biriki yumruk vur- du. Ayrıca da seslenmeğe İüzum görmüştü : — Açın azizim. Benim ben.., Klean . ,,, Kleanti derhal kendisini toplamıştı. Azdaha : (benim, ben.. Kleanti..r) diyecekti. Malumya kleantiyi herkes (Turhan) Efen- di diye tanıyor ve biliyordu. Klcanti, kapıyı biriki defa daha dövdükten sonra içerden Hasköylü Hacının sesi duyuldu. Hacı ; Aey kimdir 0... Ne istiyorsun bu vakit be herif, sabah ola hayır ola ! Diye $68 vermişti. Hacı uyku serstemliğile Kleanti- nin İstanbul tarafına filân geçtiğini unutmuştu. Kleanti : — Açınız Hacı ağa benim. Birkaç saat evel Bey- | v Ağkyadan ( Kzanlıklının ) kayıği ile gecen Turhan efendiyim | ;nhılll" siz uyuya kalmış olacaksınız. Ali Süavi efendiyide ayandır, hemen kakıyı aç azizim ! Dedi seslendi: Dışardan gelen gürültülere Ali Süavi efendi f de uyanmıştı yerinden fırlayarak kapıya koşmuştu.

Bu sayıdan diğer sayfalar: