8 Şubat 1930 Tarihli Yarın Gazetesi Sayfa 3

8 Şubat 1930 tarihli Yarın Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

liyarak defterlerini yanlış tutanlar!! Tarzı inşaları birbirinin ayni olduğu halde sahipleri başka baş- ka milletlere mensup olan bina- ların fiatlarına hususl tarifede birbirinden farklı tespil edenler bu kumpanyaların mütehassısla- rıdırlar, Nukudu mevkufeden para İs- tikraz edenlerin prim - farklarını Zeyinamel dahili ile zimmetle- rine geçirenler bu kumpanyalar- dir, İstanbul defterdarlığından alınacak malümattan anlaşılacağı Üzre istihlâk ve kazanç vergileri- ni ketmetmelerinden dolayı nam- larına on binlerce ceza tahakkuk ettirenler va kanunen tutmağa mecbur oldukları Türkçe defter- lere kendilerince matlup tarzda bilhassa tutulan Fransızca defa- tırın hulâsasını kaydedip defatırı #aireyi hep Fransızca tutarak Hü- kümet memurlarının hakkile tet- kikat tera etmelerine mani olan- lar bu şirketlerdir. İstilâk vesile- tile muamele ve kazanç vergile- Tinden ketmettikleri mebaligın Tiktarı hakikisinin meydana çık- Baması için tetkik memurlarına bir defter göstermiyen kum- Panyalar bunlardan biridir. Ma- Tüzatı anifenin mahza hakikat Olcuğu bu şirketler nezdinde ke- Mali ciddiyetle ve muşikâfane ya- bılacak bir teftiş neticesi derhal zâhire çıkacaktır. Merbutj Sonsaat gazetesinin maktuundan ve sigortacılar dai- rel merkeziyesinin (87 numaralı 10- 7 - 927 tarihli zaptından an- laşılacağı üzre ahvallerinden bir nebze bahsettiğim sigorta şir- ketlerinden birinin teklifatı veç- hile esasen dahilde kalan kaydiye Vesaireden tenzilât yapılacağına primlerden tenzilât — yapıldığı takdirde talimatnamenin 10 uncu Maddesi mucibince kaydiye ve Tesmi mukavele - kendiliğinden Azalacağı cihetle — evvel emirde _lleı giden Ld.ııılırdcn tenzi- Hayreti — Bu da sui istimal imiş bir iki gün evvel Abdullah efendi İsminde btr köprü tahsildarı işini bitirmiş ve vazife- den ayrılacağı sırada üzeri aranır- cebinde üç kuruş çıkmıştır. ken İşte lât icrası evvelki tarife mucibin- ce jttisalinde bir ahşap bulunan iki katlı kârgir bir katlı ahşap bir bina binde on üç buçuk fiatlı sigorta edildiği halde kezalik It- tisalinde bir ahşap bulunan ta- mamen ahşap bir bina binde on bir buçuk fiatla sigorta edilmesi gibi tezatlaraj yeni tarifede mey- dan verilmemesi, Resmi menfaatlerle — hususi tarifeye tabi bazı mebani, yerli maden kömürleri, barut ve me- wadı infilâkiye, sabun imalâtha- neleri gibi yerli mahsulât ve ima- Jâthanelere vazolunacak - fiatla- rın bunların inkişaf ve terek- kilerine mani - teşkil ede- cek surette yüksek olmasına dikk- kat olunması. Bazı müessesatın lehine sigortaları yeniden trost şekline sokacak —mevadın tali- matnameden kaldırılması mena- fi umumiye iktızasından Olduğu- nu yirmi üç senedenberi sigorta- cılık âleminde vezaifi mühimme der'uhte ederek ve sigortacılar dairelmerkeziyesi reisi — sanılı- ğından bulunarak elde ettiğim tec- rübeye istinaden ve ilk Türk sigortacı sıfatile Hükümeti âdile- Mizin pişi tetkikine arzederim, * Sigortacılık âleminin iç yüzünü böyle tahriren anlatmağa imkân olmadığından İngiliz (Kanunları) muhtelif çalışma sistemleri İmü- kerrer sigorta mukaveleleri, tari- feler ve bahusus rüsum tekâlifi dev- | letin ketmolmaması ve defatirin kolaylıkla teftiişi için tespiti icap eden usüller ve buna mümasil mesalli saire hakkında nef'i memle- ket ve ahali için izahat itasına maalmemnuniye amade olduğun- dan tarife komisyonu riyasetine müracaatını veçhile fiatlar tespit edilmeden evvel bir kerrede maru- zatımın dinlenmesi hususuna mü- saade buyurulmasını istida eyle- rim efendim hazretleri ( Devamı var ) M. _f_gkas Bugün Atinaya gidiyor Mühtelit mübadele — komis- yonu Yunan hey'eti azasından M. Fokas bugün Atinaye gi- decektir. Haber aldığımıza göre, M. Fokas itilâf. hâsıl olan nok- talar — hakkında hükümetine İâttan' üç kuruş sulistimal ettiği , için (derhal vazifesine nihayet verilmiştir. %— fazla sermayesi olur hem de beş senelik. ameli bir tecrübe kazanır, bile mektepten hariç ıııı.lı= hatta gazete satarlar, Bu, hiç ayıp değildir. Ameri- kada yalnız bir tek tey ayıptır : Boş oturmak ! İşte azizim, —sizi ve bütün | Meslekdaşlarınızı iktısadi hasta - :klııı kurtaracak bir reçete, ki 'er zaman ve her p rabilirsiniz . aer YY Muallim beni dikkatle dinle- di ve gözleri yep yeni bir ümidin Pariltisile dolarak cevap verdi : N. K. ııı. malümat verecek ve halli ica, " p eden bir iki nokta hakkında da son talimatı a| ldıktan sonra bi haftaya kadar avdet ıdınclıürt Anadoludaki Yunan emlâki Anadoludaki Yunan nin ziraat bankası müzayedeye konulma; da başlanacaktır, Tütün alcyhtarlığı Muallim Mektebi Tütün düş- manı komitesi Mesaisl n etice- sinde 18 kişiyi tütün içmekten emlâki- *ma yakın- | Vaz geçirmiştir. Tütün düşman- lığı hakkında Mazhar Osman tarafından tekrar bir konfe- rans verilecektir. tarafından * YARIN Sahife 8 ——— ——— ———--—-—c Bir mütehassısın İktısat vekâletine verdiği lâyiha 'Türk Tabiler müşkülat içindedir,istirhamedilenler! ——— — . — 65 AT TT : A « a e. GAREENAZ K LAURAKENLE' U ALAY LEOZROK NGU GAEKAAS LT K XOS LA L ELARL I DAIRKAY INN İstihlâk ve kazanç vergilerini sak- (( inci sahifeden devam) tur. Bilâhere İstanbula gelmiş, tanbulda hilâfetin bulunduğu bir zamanda, meşhur zafer kisa- belerinde neşrettiği makalede : “Ben âlemi İslâmı gezdim, bütün islâm âlemi İstanbulu ve Halifeyi tanımıyor. Bu âlemin tanıdığı Ankara ve Mustafa Kemal haz- retleri dir.,. £ 03 ç gibi tehlikeli neşrlyatta bulunmuş- tur ki, bundan bir müddet sonra ki, Ağa hanın hilâfet hakkındaki meşhur makalesine daha evvel- den verilmiş en güzel bir cevaptır. Bilâhere cumhuriyet inkılâbına ciddi neşriyatile yardım etmiş ve yeni harflerin kabulünde Ma- arif vekâletinin emriyle tabetti- ği mektep kitaplarının okunması men'edildiğinden dolayı külliyetli ve büyük bir ziyana duçar olmuş- tur. Memleketimizde yeni harf- lerle - basılan ilk ( Alfabe ) yi Naci Bey tab etmiş ve bu alfa- benin mukaddemesinde büyük (Gazi)ye şu hitabeyi neşretmiştir. Büyük Trehbere “Türke IstiklAlini, hürriyetini ve yaşamak — kabiliyetini veren sen, bugün de ona hakiki irfan yolunu açıyorsun. Senin ibda ettiğin — yeni harfler, milyorlarca Türk hal- kının, - köylüsünün ve işçisinin gözleri karşısımda (yazının) es- rarlı karanlıklarını dağıtacaktır. Sen Türk çocuğunun önünde- ki uçurumları doldurdun. Ve istiklâlin meçhul yollarına doğru atacağı adımların — selâmetini temin ettin. Bü harfler, senin en büyük heykelindir. Biz, bu naçiz eserle © heykelin temeline küçük bir taş koymuş olmak şerefini be- nimsiyoruz. Müstakpel Türk irfanı bu heykelin semalara müteveccih parmağının işaret ettiği yolda yürüyecek ve fasılasız. yükse- lecektir!,, İki sene — evvel bu Neşriyat evil Anadoluda 250 ye yakın ba- yi ve kitapçıya kredi ile kitap sevketmekte idi. Tabilerin Vaziyeti İstanbul ı.lıller:ııln muh!ll:l kısmı mektep kitapları tabettik- lerinden maarif Vekâletinin he- sapsız emrine Kürban olarak elim bir vaziyete düşmüşlerdir. Vekâlet o vakittenberi bu yan- lışlığı tamir edecek yerde bir ta- kım boş vakâtlerde bulunmuştur. Tahkikatımıza nazaran bu tabiler içinde çok sermayeli ve Musevi bankalarına istinat €den (birisi) vardır kt bütün tabjlerla mahvol- masını ve kel TP M KA rakipsiz kalmasını İstediğinden Vekâlele; ziyan yoktur , tabilerin paraya ihtiyacı )'Oktuı-_ Gibi ihtaratta bulun- Müştür, Vaziyet malümdur. ; Naci Kaşsımbeyin yedi ay .'b':h' Reşrettiği(Nepriyat ve matbuat Di Tanı)ünvanlı p olmuştur. Yani Türk tabilerinin elleri koltuğunda kalmış Türk Matbaacılarının çoğu bitik bir hale gelmiş, Anodal kitapçılar işlerini terketmişlerdir. Bunlar İvesaik ve delâil ile ispat edilir bir kaziye olduğundan bu- nu reddetmek imkân haricinde- dir. İddiamızı her zaman - ispat etmeğe hazır bulunuyoruz. Bu vesile ile (Türk neşriyat | yurdu ) müdürü Naci beyin baş ı vekil Paşaya yazmış olduğu ve neşrini istediği açık istidanın sure tini aynen aşağıya dercediyoruz: Muhterem Başvekil Hz. ri Matbuat ve neşriyat âlemi- mizin, bilhassa mektep kitabı ta- bilerinin ve bu arada müessese- mizin içinde bulunduğu.buhrana dair, zati devletlerine müteaddit arizalar takdim etmiştim, Âli hükü- met işleri arasında, bu arizaların zati devletlerinde uyandırdığı â- Jâkanın derecesini öğrenemedi- ğim cihetle, evvelki maruzatımı tekit etmeme müsade buyurma- nızı dilerim. Tesis tarihi itibarile memle- ketimizin en eski ve eserlerinin | hem kemiyeti, hem de keyfiyeti itibarile en büyük kitap evi olan müessesemiz, bilhassa Milli mü- cahedede ve inkilâpta, neşriyat itibarile dalma öne atılmış, hatta bazı tehlikeleri bile göze aldırmıştır. İtlâaf devletleri işgali esnasında “Zafer kitabeleri, ismindeki eser ve kara kuvvetin lıüln'lınhı:mı olduğu sırada da (Türkçe kur'anı kerim) ile şapka lehinde *“İmana | tesallât, smindeki eser de bu cümledendir, İnkilâptan sonra Cümhuriyet mlarını gayet ucuz neşir ta- ::l:ıueden, ilk Lâtin alfabesi ve müdafaasına dair eserleri çıkaran ve nihayet büyük Gıximlzin_hı' ait ve memleketin bütün tina ı;yüklulnln intibalarını muhtevi Gazinin hayatı isimli eseri de hcn: Arap ve hem Türk harflerile neş bundan mükerrer defalar ve az çok kat'i bir lisanla bahsettiler. Bu vaatlerin hiçbiri yapılmadı. Bugün bütün — sermayemiz Maarif Vekâletinin emri yüzün: den mahvolmuştur. Ayrıca büyük mikyasta borçlandık ve bu borçlar rımızı ödemekten âciziz. Avrupanın en medeni kanun- larını neşreden Türkiye Cümhurt- yeti hükümeti bizzat o kanunla- rın hükümlerine münafi bir ha- reket - tarzı ihtiyar etmiyeceğine kat'iyen eminiz. Herhangi birinin ihmali yüzünden diğer birinin zarara Uğramasını ödeten medeni kanunumuz — mukaddes inkılâbımızın eserldir. Hükümetimizin bu zararı taz- minden âciz| olduğunu bilseydik büyük felâketimize belki Hamiy- yeten katlanırdık, fakat maarife her şekilde ve semahatle dal- ma yardım eded hükümetin şef- katli nazarlarını bu en mağdur tabi sıdıfına da çevirmesini bek- lemek hakkımızdır. Başvekil Hazretleri! yalnız bizim — şahsi hayatımıza değil memleketin irfan nayatına da taallük eden bu mes'eleninin tet- kikını emir buyurmanızı ve haki- ki vaziyetin tespitile, bu acı buh- rana bir netice verilmetini payan- sIz tazlmatımla beraber arz ve istirham ederim efendim. Türk “Neşriyat — yurdu müessislerinden Müdüri NACİ KASIM Galâtasarayda reden, mües ıeuııılııllr.—k . Memleketin bu en eski ve ©i büyük neşriyat eviMaarif vekâleti- nin bir emrinden dolayı, bıı.üıı: en had dınoı:ı:'a gelen şiddeti bir buhran içi! e. . Maarif vekâletinin emirlerine itaat ettiği için buhrana, dıı?ın hükümete karşı müessesemiz, yazifesini yapmasının doğrudan doğruya kurbanı olmuştur. 'Yani, Maarif vekâleti, 1928 senesi Haziran ve Temmuzunda (Türk barflerinin kabulü arife- sinde) iuılıhrlo müteaddit ta- mimler neşretmiş ve demiştir ki: “Mektep kitabı tabileri, mektep kitaplarını Arap harflerile neşre- — 3etmğe— İktısat ve tasarruf hak- kına konferans verildi Konferans salonunda iktısat ve tasarruf hakkında iki konfe- rant verilmiştir. Lise salonunu kesif bir halk tabakası doldurmuştu. İlk evvel Münir bey kürsiye çıktı, İktisat hakkında uzün bir * erans verdi. Münir beyden sonra Cevdet Kerim beyde bir konferans verdi. Cevdet Kerim bey bu konfe- Tansında nasıliktısat ve “tasar- ruf. edebileceğimizi ve - İngil- tere hükümetinin yerli malı kul- lanmak için ne gibi teşebbüslerde ve yalnız, basacakları :ı.::lı:;lı Lâtin — rakamları ktir » k““;r*;u emre şüphesiz itaat ederek mektep kitaplarını eski harflerle ve yalnız rakamlarını yeni rakamlarla bastık. Naarif vekâleti, bir ay geç- meden bu emrin tamamile zıddı dir diğer emir daha verdi ve o sene mekteplerde tedrisatın ta- mamile yeni Türk harflerile yapı- ağını bildirdi. ç S'ıımınıııhlı en büyük bir kısmını yatırdığımız o kitaplar mahvoldu. Sermayemiz nispetin- de de borçlandık. Hiç te bize ait olmıyan sebeplerden dolayı elim bir vaziyete düştük, perişan olduk. O zaman, tabli olı';ık l:;ılm- lete müracaat ettik. Maaril ve- :Il Necati bey merhum mektep kitapları tabilerine ıııır:ııııı ve- receğini vadetti. Vefatından son- ra, halefi Vasıf beyefendi, ayni vı:ii tekrar ettiler. Ondan sonra da bizi ümidin serabı içinde oya- hyarak felâketimizin uçurumları- | bulunduğunu anlattı. Konferanslardan sonra halk yerli mallar sergisini gezdi. Bu ne rezal2t? Dün gece gene saat 111 yedi geçerken elektrikler — bir- denbire söndü. Matbaaların ve gece çalışan — müessesatın en kesif çalıştığı bir zamanda İş biraz aksadı. Esasen bu elektirik işleri ötedenberi bu şekilde gidi- yor. Bu münasebtle soruyoruz ki, bu işlere bakan ve alâkadar olam bir yer yok müdur? Her halde bu sual cevapsız bırakılacak suallerden — olmasa gerek!, n Müstantik Hikmet B. Adüye Vekâletinden gelen bir emir üzerine ve mahkemel temyiz kararile müstantik Hik- met Beyin davası Bursaya nak- ledilmiştir. Hikmet Beye isnat olunan na daha çok batıran birçok zımni yardım ve tazminat vaatleri aldık. O zamandanberi matbuatta bile iğfal ne - şantajcılık ne de Ad- Hiye Vekâletini iğfal mahiyetinde değildir.

Bu sayıdan diğer sayfalar: