14 Şubat 1930 Tarihli Yarın Gazetesi Sayfa 5
— &a ( Saat ) ordusunun piştarları | imamı ( Hüseyne ) yetiştikleri za- man ordunun kumandanı ( Har bin yezit ) imamı (Hüseyn) e ileri Zidemiyeceğini ve gittiği takdir- de muharebe israrında kalacağı- ni anlattı. İmamı (Hüseyin), arkadaşla- rina tevekkuf etmeleri emrini Vermiş ve (Amribni Saad) ordu- sunun gelmesine muntazır bulun- muştu, Vak'a,Muharrem ayının iptidalarına tesadüf ediyorhu. O gün, piştar ordunun ku- mandanı, imamı (Hüseyin) ile gö- rüştükleri zaman, imamı (Hüse- yin) kendini tanıyıp tanımadığını ona sordu. Har da: * — “Evet, siz (Aliibni ebi Talibin) oğlusunuz., Demesile, | imamı (Hüseyin): | — Namaz kılarken, kime, | talâvat ettiğinizi biliyor musunuz? Har — Evet, Peygambere ve evlâdına salâvat ederiz. İmam — Benden başka, Pey- gamberin evlâdı var mıdır ? diye sormasile Har insafa gelecek : *Yaptığı hatadan nadim oldu- ğunu ve bu uğurda fedayı cana hazır bulunduğunu,, söyledi. ( Amribni saad ) Ordusu ye- tişmiş ve ( Fırat) kenarında mev- kie hâkim bir noktayı İşgal etmişti. Ayın, sekizinci günü Imamı (Hüseyin ) ( Amribini Sand)e gönderdiği bir adama hbitaben dedi ki : — (Amr) esöyleyin'z! Benim onunla bir alâkam yoktur. Şu üç teklifimden birini kabul etsin: 1 — Ben peygamberin oğ- Oluyum, bana hürmet etmek, Sna vacip olsa gerektir; bina- tnaleyh, beni bıraksın, döneyim, | #evime gideyim. 2 — Od Benii'isi memleketlerde bulunmamı iste- Miyorsa, ben, firenk (Avrupa| Memleketlerine de gitmeğe ha- Zırım, 3 — Buda olmadığı tak- ARABİ, FARSİ, ECNEBİ ESERLERİN TETKİ- KİNE MÜSTENİT İLMİ, CİDDİ TEFRİKA 0— d bulunan ( Yezit ) ile görüşürüm ve orada davamızı hallüfaslederiz. ( Amribni Saad ) imamı (Hü- seyn) in bu sözlerine mukabil. — Ben, başka birşey bilmem ya (Yezidin) bilâfetini kabul edin ve yahut ölüme hazırlanın ! diye cevap vermişti. Bunun üzerinc, imamı ( Hüseyn ): ( İnna ileyhi ve inna ileyhi raciun ) diyerek arkadaşlarına döndü. .“ Biz, hiç bir vakit zulme boyun €eğmez ve zalime itaat etmeyiz , diye cevap verdi. Ve gene o gün imamı (Hü- seyin) üç yüzü mütecaviz arkadaş- larını topladı. ve onlara hitaben: — Ben ( Ali ibni ebi talibin ) ve (Muhammedül Mustafa oğlu | (Hüseyin ) size söylemek isterim ki; ey arkadaşlarım iki gün sonra pederim Alinin ve büyük babam Muhammedülmustafanın söyle- dikleri olacaktır. remin onuncu günü beni öldüre- | cekler ve benim yanımda bulunan arkadaşlarımı ve kardeşlerimi e şehit edecekler. Ey arkadaşlar artık sizin için cebrü ikrah yoktur. Benimle be- raber ölmenize lüzum kalmamış- tır. Çocuklarınızın — ellerinden tutunuz ve memleketimize dönü- nüz demesile; Har ayağa kalktı: — Ey Resulüllahın oğlu, bız senden bir dakika ayrılmayız. Ve naşımızı sana feda ederiz. Diye cevap verdi. Peygamberin eshabından (Ha- bip ibni Muzahir) çok yaşlı bu- Tunduğu halde kat'iyen dönmiye- ceğini söyledi. İmamı (Hüseynin) israrı üze- rine bir çokları geri dönmüş ve imamı (Hüseyin) in yanında kü- çük ve büyük 71 erkek ile Pey- gamberlerin ehlibeyti bulunan kadınlar kaldılar. (Devamı var) Müessif bir irtihal | dirde, beni bıraksınlar, Şama mElder, oııun efendisi ve halifesi SON CÜÖMLEZİ AOMA LİN saLiz : AYHAN Tefrika numarası: 13 serke ee S DA 16 Muvaffak olabilirsem bir *âat durmam. Fakat niyetim İstanbul haricindeki çiftliklerden birine gitmek orada (Derviş)i bulmak- tır. Sonrasına Allah kerim! — Peki paran var mı? — Yüz yirmi liram var efen- di.. Fakat silahım yok! - fena,. silâ üııı.çnk silâhsız,tehlike- — Hayır, tutulürsam bilâkis 'eyi davet etmemiş olurum. Kara Kemal “tutulmak, ke- =nı işitince yerinden ”..ç,:. — Sus tutulmaktan bahs et sen N.gı bir daha görebilir ıııİTl:T — Cesaret edi MN “kemeın. belki o- | ü ceklerdir.., — Madamki kaçmak, k: | mak istiyorsun, onu ıııuılııkm:;ıı»: meğe çalış. Bilirsin ki v ııhnııaı.ı. (ı ğ: işlerde ver ) in kardeşi Nuri Paşayı Batumdan kaçırıp ( Bagü ) ye götürmeğe muvaffak olmuştu... Demek istiyordu, Hakikaten Yyüzbaşı Nail bey yaman adamın biri idi. 329 senesinde Fatih kâtibi Onlar bana bildirdiler. Muhar-- | YARIN Birirci sahifeden devam Evvelki gece soğuklarla bera- ber başlıyan kar dolayısile Istan- bulun her tarafında odun ve kö- | mür ihtikâri başlamıştır. Fırsatı ganimet bilen oduncu ve kömürcüler derhal odun ve I kömür fiatlarını artırmışlardır. | Hatta bazı uzak mintakalarda | bu insafsızlık hadden aşırı dere- | celere çıkarılmıştır. Dün İstanbulun muhtelif semt- lerinde yapmış olduğumuz tetki- kat neticesinde ( Üsküdar ) ( Ka- derecede artırılmıştır. stanbul semtlerine gelince Fatih ve sirkecideki fiatlar sabah- | tan akşama kadar bir kaç kere değişmiştir. Odun fiatları ( çeki başına ) ( 100 ) kuruşa kadar fırlamış, bir okka kömür bir gün evvelki tuta- rından (60) Para fazlasına satıl | mağa başlamıştır. Bilhassa fıkara bu ihtikârdan son derece müteessir olmuştur. Geçen senelerde Şehremaneti- nin fakir halka mahsus olmak üzre ucuz fiatlarla sattığı kömür- ler her tarafta aranılmaktadır. Şeremanetinde Dün odun ve kömür fiatları- nın birdenbire fırlaması üzerine F.uıı::ıctçe alman tedbirlere dair malümatına müracaat eylediği- miz Şehremaneti İktısat müdürü Kemal Ömer Bey, emanetin bu husustakt tedbirlerine ait şimdi- den kat'i birşey söyliyemiyeceği- ni beyan etmiştir, Emanetin ciddi tedbirler alma- sına intizar edilmektedir. D0 Milliyetperverlere cevap Paris 18( A.A ) Havas ajansı bildiriliyor; Ra- yiştahda Yung plânının müzake- resi sırasında M. Virth milliyet- perverlere verdiği cevapta de- miştir ki. “Plâmı tasdik ettik tat- bik edip fetmiyeceğimizi bilmiyo- rum. Eğer tatbik edemiyecek olursak hiçbir mahkeme bundan dolayı bizitakbih edemez. Plân Versay sulhunun yarattığı birçok şeyleri ezcümle zecri tedbirler mes'elesini ortadan kaldırmıştır. ,, M. Moldenheatr plânın tas- diki ile işgal altındaki en son mıntıkanın da takliye edileceğini beyan etmiştir. Doktor Feyzi Ahmet Frengi, belsoğukluğu, cilt, prostat zatı tenasül ve kadın hastalıklarını en son uşüllerle az bir zamanda Müsait şerattle tedavi eder. Adres Babiâli Cağaloğlu yokuşu köşe başı numara 43 Telefon İstanbul 38909 mes'ullüğü etmiş, 80 da Trabzon mes'ul kâtipliğine Nakledilmiştir. Umumi harbte Trabzonda ehemmi- yetle çeteler teşkil etmeğe muyaf- fak olmuş bir adamdı. 331 sene- sinde Eskişehirde hhk ay kadar kâtibi mes'ullük ettikten sonra öteki arkadaşları gibi © da Işi tica> rete, para kazanmağa vurmuştu.. Mütarekede ( Batuma ) 0"'_ dan ( Bagüye ) gitmiş, Nuri P;.ıı yı ( Batumdan ) kurtarmış ı(ı U Büye ) götürmeğe muvaffak ol Muştu. Aptülha": — Artık görmek istemem , Ve siz de başınızın çaresine bakı- l nız,. Hem burada bir odada kalı- | yorum rica ederim. Vaziyet nazik ve mühimdir. Dedi ve Kara Kemali camiden uzaklaşmağa davet elti. Fakat, Kara Kemal bey git- miyordu. Aptülkadire, pek ıııw(llıılııı| bir şey söylemek istiyormuş gibi, Bant anzonunu: sımpaşa ) ( Kadıköy ) semtlerinde | — | odun ve kömür fiatları mahsus * | muhakeme ücreti vekâlet tahsili | | Hüsamettin B. tarafından Gala- | '.Ill...ll": Bir nalaka mes'elesi 6 Şubat tarihli nushamızda münderiç bir şikâyet mektubunda İffet hanımın aylardanderi nafa- kasını almadığını yazmıştık. İffet hanımın 17 Kânunuevvele kadar nafakasını muntazaman aldığı ve diğer kısmımın da hesap edilerek kendisine gönderilmek üzre olduğu İstanbul — muddeiumumiliğinden bildirilmiştir. *lıunhııl mahkemei aslive hu- | kuk dairesinden : | Dikkatsizliği yüzünden ika | eylediği harik dolayısile 2000 lira zarar ve ziyanın maa masarifi hakkında Melkon - efendi - vekili tada mumhanede Hasan paşa nında oda başı Sotiri efendi nez- dinde Prodoromos efendi aleyhi- ne ikame olunan davadan dolayı mumail-yh Porodoromos efendi namına gönderilen dava arsuha- | li nushayı saniyesi mumalleyhin orada bulunmaması hesabiyle bi- | I& tebliğ iade kılınmış ve müddei vekilinin ikametgâhi bilmediğine dair ifade ve sebkeden talebi vechile mumaileyh hakkında bir buçuk ay müddetle ilânen tebli- gat icrasına karar verilmiş olau- ğgundan tarihi ilândan ilibaren işbu müdddet zarfında cevap ver- mediği taktirde hakkında mı;ı— melel kanununiyeye taaassul ol ııl; nacağı ve nushai saniye arzuhal mahkeme divanhanesine talik edilmiş olduğundan hukuk usulü mühakemeleri kanununun 141 ve 142 inci hükmüne tevfikan ilânı l keyfiyet olunur. İSTANBUL BAROSU RİYASETİNDEN: İSTANBUL BAROSU RİYASETİN Sahife 5 Vergilerin tahsili — osje— * Hazirana kadar vergiler kâmilen tahsil edilecek Bazı mükelleflerin musakkafat, arazi ve saire borçlarını öde- medikleri maliye tahsil şubele- rindeki kayıtlardan anlaşılmıştır. Halbuki 1929 senesine ait vergi borçlarının nihayet sene sonu mayıs nihayetine kadar tahsili lâzım gelmektedir. Borcunu kısmen veya tama- mile tesviye etmiyenlerin kayıt- ları maliye tahsil şubesince çıkarılmış — ve bunlara — kat'l ihtarlar yapılmıştır. Bu kabil vergiler çok kısa bir zaman zarfında tahsil edilecektir. Fransa Yuranistan münasebatı Atina, 13 - (ALA.) Yunan şaraplarının Fransaya ithalini bazı tahdidata tabi tutan kanunun Fransada resmi ceridede intişar etmesi üzerine M. Venize- los Yunan hükümetinin alacağı vaziyet hakkında maliye ve iktı- sat nazırlarile görüşmüştür. Bu nazırlar, mezkür kanunun Fransız Yunan ticaret muahedesi ahkâ- mini ihlâl ettiğini söylemişler ve bu muahedenin mefsuh olduğunun ilân edilmesine taraftar görün- müşlerdir. Beynelmilel banka Milâno 18 ( A.A.) Beynelmilel tediyat bankası teşkilât heyeti azası bankaya ait teşkilâtı bitirmek ve idare meclisi azasını seçmek üzre alâkadar bankaların müdürlerini Romaya davet etmeğe karar vermişlerdir. nen iskonto fiatlarından Boston 18 ( A-A) Federal Reserv Bankası iszknto fiatını yüzde dörde indirmiştir. Pariste vefat eden esbak Baro reisi Celâlettin Arif beyin cena- zesi bu gün saat 11,30 ta Şehzadebaşında Hoşkadem mahallesinde Kırıktulumba sokağında 1 numaralı h'n“h:ien kaldırılak merkez efen dideki aile makberesine defnolunacağından rüfekanın hazır - bulun- b R a gğğ maları rica olunur. “ÜSKÜDAR sisedir. Müsait Şeraitle tediyat ikrazatta bulunur. M Ra durmıyordu. Aptülkadir â;'ı:ıd;nı içinde çok ev tanı- yan muhatabının yüzüne bakı: yordu. Nihayet Kara Kemal bey dedi ki : — Birader, ben şimdi ııd:;:: im. Belki bir daha görüşemeyiz. âlınl iyi dinle.. ne sen, ne de ben yakayı ele verecek olursak, kül- liyen inkâr edeceğiz. Ben yaka- lanacağımı zannetmiyorum. Bu.- nunla beraber Türkiyeden kolay- hıkla kaçacağımı zannediyorum. Şükrünün işe bizi karıştıracağını | zannetmiyorum amma ötekiler he- nüz toydur. Onlardan korkulur. Ben de onlardan çekiniyorum 1 — Hakkın var. Sen başının | çaresine bak. Bilirsin ki benim adamlarım çoktur. İstanbuldan çıkamasam bile en aşağı altı ay bir sene kendimi saklıyabilirim. — Sizde, para da vardır.. Kara Kemal Bey birden bire kaşlarını çattı. Hakikat Abdülka- BANKASI 100,000 LIRA SERMAYELİ TÜRK ANONİM ŞİRKETİ Esnafi himaye maksadile teşekkül etmiş milli bir mües- kabul eder ve mutedil faizle Merkezi: Usküdarda Iskele kurbunda Tel. Kadıköy 590 ĞB ğ ğiğŞREE ĞĞ dir çok mühim bir şeyden bah- sediyordu. Halbuki üzerinde yüz Mrası bile yoktu. Şimdiye kadar bunu düşünememişti. Tabil bir işaretle kendi şirketlerinden bin- lerce lira çekebilecek vaz'iyette idi. Fakat muvaffak olamazsa .. ya, şu bir kaç saat zarfında gir- ketlere vaz'ıyet etmişlerse .. Kara Kemal Bey, ani olarak Abdülkadire elini uzattı : — Allaha ısmarladık, Allaha ismarladık . . İnşaallah işimiz bit- tiği zaman uzun uzadiye görüş- mek mümkin olur. Haydi bira- der, benigidiyorum. Dedi, yuvar- lanır gibi sür'atle Ayasofyadan dışarıya uğradı. Şimdi ne yapa- cak, nereye gidecekti ? Asıl mü- him mes'ele de bu idi. Yazıhaneye gitmek - iyi ddi, yoksa doğrudan doğrüya milli ticaret şirketine mi? Milli ücaret- ten para kaldırmak vardı . . (Devamı ver)
