8 Mart 1930 Tarihli Yarın Gazetesi Sayfa 5

8 Mart 1930 tarihli Yarın Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

BEKTAŞİLİK-SÜN ŞİİLİK VE FARKLARI!.. | ARABİ, FARSİ, ECNEBİ ESERLERİN KİNE MÜSTENİT FEEER Kitap diyor ki: *İnneküm ve ma tabüdune min dunillâh ,,, aye , * Siz ve tanıdığınız, putlar cehennemin odunlarıdır, Ayeti gerifesi , nazil olduğu zaman, (Ebu Cehil) ayağa kalkıp dedi ki: Ey cemaati Kureyş biliniz, ( Muhımnıel) sizin babalarınızı Ve tanıdığınız ilâhları cehennem odunudur. diyor ve babalarınıza ilâhlarınıza küfür ediyorlar, Mu- | hammedi öldürene, tüyleri kırmı- zi yüzdeve ilebin dirhemde para vereceğim, Öm leri işittikte aya ( Ömer ) bu söz hitap ederek : —Ya ebelhakem bu söylediğin | söze kefilin var mıdır dedi. Ebu- | cehil: — İstersen - peşin azırım. Diye devap vermesile, Ömer- e ; — Ya Ebülhakem doğru mu töylersin diyerek sual etti. Ebu cehil, — Sat ve azaya yemin ede- rim ve sana ( Habeli ) kefil ve- ririm dedi. Bu «söz üzerine —Ebucehil Ömeri kâbeye götürdü ve orada Mevcut putların en büyüğü bulu- ;ı/ıu Habelin yanında yemin etti. €© Habeli bu vadine şahit gös- terdi. B Ömer bu mukaveleden sonra kılıncını bağladı, okla yayımı eline aldı. Ve Peygamberi öldürmeğe Bitti ve yolda giderken “ Beni zühre , 'kabilesinden “ Naime » tesadüf etti. Naim : — Ey Ömer böyle hiddtle ne- Tiye gidiyorsun diyerek sordu. ” — Muhammedi gidiyorum. Naim — Sen Muhammedi öl- düremezsin, farzedelim bu işl yapsan bile onun adamları da se- ni derhal öldürürler. Ömer — yaf Demek sen de Muhammedin dinine - girmişsin öylemi ? Naim — Hayır ben babamı- zın dinindenim emin olabilirsin öldürmeğe APA KIMALİN SOW OLELLLİ Tefrika numarası:30 B ai a ee Z (Z ) Bey kapıyı çalmıştı. Me- Murlarheyecan içinde bekliyorlardı. Bakalım ne olacaktı. Eğer kara Kemal Bey içerde ise, hakikaten gafil avlanacaktı. Kimbilir | belki tü saat soyunup dökünmüş keyfine bakıyordu. (Z) Bey kapıyı tekrar çaldı. T müddet içerden ses seda işi- İyi alâmet değildi. Sakın kara Kemal Bey evden kaçmış olmasın sakın evi ihbareden zat kendi- lnıı:ıı’ iğfal etmiş olmasın? Beyin aklına gelen ilk en- İLMİ, CİDDİ TEFRİKA 9. £ ğa kalktı ve Ebucehle | vermeğe tilmez gelmez olmuştu. İşte bu | NİLİK TETKİ- 36 -— -— —— fakat düşündüğümü söyliyorum. Bunlar konuşa konuşa (Eptah) dedikleri mevkie geldiler. Orada | Ömer Nalmden ayrıldı, Ömer, kendi, kendine — düşüniyordu. Muhammedin İşi gittikçe kuvvet- lenmektedir, onu bir an evvel öl- dürmek lâzıu dır, Löyle düşünürken Sadibni ebi Vakkasa tesadüf etti. Saad : — Nereye gidiyorsun ? diye sordu. Ömer de. s-dhluhamnıedl öldüreceğim. a — (Gülerek); bu iş senin elin- | den gelmez. Farzedelim onu öl- dürdün sönra yakan nasıl kurta- rırsın diye söyledi. mer, bu sözü, Naimden de İşitmişti, Sada — Vay sen demi müslüman oldun. İptida seninde kozumuzu pay- laşalım. Dedi Sad da — Benden evvel enişten kız | kardeşine git onlar daha yakındır dedi. (Devamı Milli mekteplerde imti- hanlar 15 Martta başlıyor| Millet mektepleri imtihanla- | rına 15 Martta başlanacaktır, Milli müdafaa vekili İzmir milli müdafaa - vekili Abdulhalik bey bu günkü afyon trenile Ankaraya baraket etmiş- tir. Ceviz ihracatı İzmir iktısadi mıntakanın ce- viz ihracatı seneden seneye inki- şaf etmektedir. 1927 de 142 bin kilo olan ihracat miktarı 1928 de 155 bin küsur, 1929 da 175 bin. | kiloyu bulmuştur. Atgari fiat 25 tir. Zimpara madeni ihracatına gelince; 1927 senesinde üç milyon 638 bin 355 kilo, 1928 de dört milyon kilodur. Bu seneki ihra- | catın beş milyon kiloyu tecavuz edeceği tahmin olunmaktadır. Zımpara ihracatının memlekete getireceği para üç yüz bin li cadır. Aeesazizi AYHAN [ dişeler bunlar olmu! | aradan bir iki sani: içerden bir ayak gibi olmuştu. kapıyı açmağa mal) Bey idi, Zabıta memurları heycan ve | endişe içinde ellerinde tabanca- Ho Fakat , ye geçmeden, sürçmesi işitilir Kim bilir belki de gelen bizzat (Ke- | etmek için Nadir Hana büyük | Afgan | Bi Uzak Şark memleketle- rindeki hadiseler Yenl Afgan Kıralı Nadir Han şu beyanatta bulunmuştur: “ Benim emelim, Afganlstanı kuüdretli, hür ve müstakil görmek tir. Eğer Afganıstan kuvvetli ve müstakil olmazsa, Asyada sulh ve müsalemet tehlike - içinde bulunacaktır. Ben o zaman vatanımda bulu- mdığımdan “ihtilali, mucip olan islahatın nasıl tatbik edildiğini ve Amanullahın ne gibi ahval | içinde tahttan ferağını göreme- | dim, Ben kendim de terakki ve Avrupalılaştırma — taraftariyim, yalnız ben Amanullaha nisbeten bu islahatın tedrici suretle tatbik edilmesine taraftar olabilirim. Afğanistanda islahat yapıl- malıdır, fakat bu islahatın ihti- yarı olması şarttır. Her şeyden evvel bizim için ilim ve mari- fet lâzımdır, ondan sonra her şey meydana gelir. İslâmiyette kadınların da erkekler gibi ilim tahsil etmesine mâni olacak hiç bir engel yoktur, yalnız kadınlar bilhassa peçe ile örtülen kadın- lar için, ilim tahsili erkeklere nisbeten biraz müşkül olabilir. Peçe ile örtülen kadınlar gibi, | ilim tahsil etmek Isterlerse, o zaman lâzım olan terakkki de meydana gelir.,, Görülüyor ki, yeni Afgan kı- ralının terakkiperverane plânları pek o kadar şümullü değildir. Nadir Han kendisini terakki ta- raftarı olarak tesvir ettiği halde mürteci unsurİnrı kendisine karşı ayaklandırmamağa da düşünme- ktedir. »— Orduda İslâbat. Nadir. Han şimdi kendi ordusunun İslahı ile iştigal etmek- tedir. Beçe Sakayakarşı savaşmış olan fakat sulh zamanında hiç bir ehemmiyete malik olmiyan askeri fırkalar dağıtllacaktır. 'Ticari hayat Memleket yollarında bu güne kadar İntizam ve atayiş temamile temin ebilmemiş olduğundan tica- ret işleri daha gereği gibi yoluna konulmamıştır. Tacirler ve Nadir Han Afgan tacirleri Paytahtı imar teberrükatta jpulunmuşlı .Pe- | şaverdeki iki tacir padışaha(7500) İağiliz lirası — göndermişlerdir. Artık kâbildeki devlet bir kadın sesi duymuşlardı. Bu | sesbir Rum karısı gibi peltek peltek soruyor: — Kimi istersiniz. kale ? Di- yordu. Kemal beyin evinde bir | Rum karısı olduğuna — ihtimal vermedikleri için, memurlar şa> galar gibi olmuşlardı. Hepsi de yanlış kapı çaldıklarını zannedi- yorlardı., ( Z ) bey yüksek sesle: — Telgraf!.. diye seslendi. Besbelli Kemal Beyin evi burası mı filân diye #ormağa İüzum görmemiş olacaktı. İşte usul usul kapı da aralanıyordu. - (Z) Bey iki tarafdaki memurlara : Haydi! — dedi. Hep birden ka- pıyı göğüsliyip içeriye daldılar. ları bekliyorlardı, İçerden geldi- ği işitilen ayak sesleri kapının arkasında durür gibi olmuştu. Me- murlar, ha şimdi kapı açılacak Kara Kemal Bey çıkacak diye sa- bırsızlanıp duruyorlardı, Fakat, aksine olarak içerden İç taraftaki kadın korkusun- dan duvara dayanmıştı. Dili tu- tulmuş gibi idi Memurlar yavar- ca korkmamasını söylediler. Biz, memuruz! dediler. Kara Kemal Beyin evde olup olmadığını sor- İ dular. Cebelibere <et aldığımız şayanı Sahife 5 muhabirimizden dikkat bir mektupta ne deniliyor ? Birinci - sahifeden — devanı Srinci ahifeden —devan dadır. İsim,müsemmayı bu kasa- banın adında dah çok çerçevesi içine almıştır. Şimalde uzanan başı karlı Toroslarla yarış yapar gibi cenup dağları bu kasaba civarına top- lanmış ve aralarında açtıkları meyilli bir ovada Torosların Ada- | nasına memleketin iktısadi ha- yatına hava işleri noktai naza- rından rakip bir şehir vücuda ge- tirmişlerdir. 'Yüz on bin nufusun hiç biri- sini işsiz birakmayan Cobelibere- reketin dört kazasından da tren geçer ve hepside ihraç - ettiği | eşyasiyle yüz binlerce lira çeker. Dörtyol , portakalları Ceyhan pamuk tütün ve bugday ihraca- tiyle Türkiyenin şöhret bulmuş kazalarındandır. Vilâyet merkezi portakal ve mandaren ağaçlariyle süslenmiştir. Her ııvın beş on önüm baçesinde yüzlerce porta- ::l ağacı — vardır . Dağlardan toplana toplana şehre giren bir su bu ağaçlari sulayor. Fakat bir maden diğer uca kadar açıktan geldiği ve yer yer bataklıklar yaptığı için sivri si- nek ve dolayısile sıtmasıda çok oluyormuş. Şehir dahilinde her neresi tetkik edilirse edilsin be- ledi vezaifin hiç birisinin ifa ed- ilmediği görülür.? e Burada bütün cemiyetler ölü denebilecek kadar atıl bulunu- yor. Yeni vali Ziya B._cemiyet— Kambiyo —e e— z Talimatnamesinin tatbikı Kambiyo kararnamesinin uı: bikına başlanmıştır. Dünden iti | baren defterdarlığa müteaddit ihtiyaç üracaatlar vuku bulmuş il î?ıı:îerınıu tostikı istenmiştir. ir ceset daha bulundu a Montoban 7 (A.A) Şimdiki halde feyezanın tevlit ettiği tehlike geşmiştir. Yıkılan evlerin enkazı temizlenmektedir. Bu sabah, beşinci bir ceset daha bulunmuştur. Montoban dvııîıu'dı 20 kadar ölü bulunduğu bildirili- yor. leri muntazam Açrıluınılılıdırlu. leri öre Nadır han Celâlabat- ta bir kabileler çıyadre mec- list toplanacaktır. Bueda her beyanat gibi bir beyanattır, Duvara yaslanan kadın,Madam Yidi: ç Kemal babasına gitti.. Y n:( lar alt da... Derken memur! =:ıı h ılar, yukarıya çıktılar. Yukarda ihtiyar bir kadın daha vardı. Kara Kemal beyin y;ıı:k odasına girdiler. Gııe;ıln ilân da duruyordu. .u"İ:ıtıe bıu:t.ık ( Kemal ) beyin sa- ğuna şüphe © ::.ııı: ya, madamın söy basının evine g ş.ılııu.l' İstanbul içindeki dostların- dan birinin yanına ilülca- etmiş bulunacaktı. İstanbuldan çıkmağa vakit ve fırsat bulmuş olduğuna ilemezdi. ih“ı'.Nıl.ıııl:: Eleniyi aldılar, Polis müdiriyetine götürdüler. Kadın 'çok korkuyor, telâş gösteriyordu. Kemal beyin evini haber veren akrabasını da tekrar müdiriyete (Eleni lediği gibi getirmişlerdi. Polis müdürü Ekrem (Devamı var) yereranaammşmmmnnan Kabiler: '.ıelelerde yazıldı-. | dilemezdi. Bu | itmiş olacaktı. | lerle candan alâkadar oluyor. Geçnnlerde üç senedenberi faa- liyet sahasından çekilen himayet «tfal cemiyeti köngresi yapıldı ve yeni bir idare heyeti teşkil edildi. Türkiyede günün mes'elesi | olarak mütalâa edilen iktısat ve tasarruf cemiyeli de iki gün ev- vel teşekkül etli ve yüzlerce kişi cemiyetin taahhütnamesini imza etti Burada evvelce bir türkocağı varmış faaliyetsizliği yüzünden merkez hey'eti kararile seddedilmiş şimdi ise tekrar teşkil için bir hey'eti müteşebbise teşekkül etmiş ve idarei hususiye 1500 İira ka- dar bir yardım yapmıştır. Mual- limler birliği en ziyade halkı te- nvir veirşat edeceği şu son se- nelerde vazifesini ihmal ederek faaliyetine nihayet vermiştir. Burada güneşle beraber ha- yatta ölüyor. Bu havalide tiyat- ro ve sinema görmiyen bilmiyen vilâyet cebeliberekettir. Mamafi memleket günden gü- ne imar edilmektedir. Şimdi Ce- belibereketlilerin en büyük kay- güsu vilâyetin lâğvı endişesidir. Münbit arazisi,başı karlı dağ- larındaki ormanları, çağlıyarak akan suları hulâsa tabli manza- rası ve tabiatın bahşettiği güzel- liği itibariyle Cenubi Anadolunun bir pırlantası olan Cebelibereket bakımsızlık yüzünden bir harabe manzarası arzediyor. R. ATİLÂA | İ o — | eFransa — rosyte — Şark tazminatı mes'ele- sinin hallindeki fena usul *“İmpero, namındaki İtalyan gazetesinin 9. Kal. 29 tarihli nüs- hasının başmakalesi şark tazmı- natına tahsis edilmiştir. Gazete, Fransayı küçük - iti- lâfla birlikte çalıştığı için tahtle ederek; şark tazminalı mes'elesi- nin tetkikı için tatbik edilen usu- lün Bulgaristan, Avusturya ve Macaristan'ın iküsadiyatını ta- mamile tahrip edecek mahiyette olduğunu işaret etmektedir. Makalede şöyle denilmekte- dir. İ "Man, ölmiyeceği de- recec alınabilir. , Bugün bir milletin salh düşmanı olduğu- nu söyleyerek tahtfe edilmesinin en kolay bir iş olduğu makalede sölenmektedir. Ziraate arız olan ha la mücadele İktısat vekilliği haşarat müte- | hassısı Zühtü Bey garp vilâyetle- rimizde zeytin, üzüm ve incirle- rearız olan haşerat hakkında uzun tetkikatta bulunmuş ve tet. kikatını ikmal ederek avdet et- | miştir. Mumaileyh bu husustaki raporunu İktıtısat vekilliğine tak- | tim etmiştir. arat- Aldığımız malümata göre, her üç hastalık hakkında vekillikçe tatbik edilmekte olan mücadele sistemi muvaffakiyet göstermek- tedir. Devam edecek olan bu sis- tem dahilinde az zaman içinde bu — mahsullerimiz hastalıktan kurtulmuş olacaktır. ——roritasssemm Buhran neticelerinden Amsterdam 6 (A.A.) Felemenk bankası iskonto fia- tını Martın yedisinden - itibaren yüzde 4 ten 3,6 uğa endirmiştir.

Bu sayıdan diğer sayfalar: