3 Mayıs 1930 Tarihli Yarın Gazetesi Sayfa 1

3 Mayıs 1930 tarihli Yarın Gazetesi Sayfa 1
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

İDARE : İstanbul Ankara caddesi TELGRAF : İstanbul Yarın TELEFON : 41243 POSTA KUTUSU : 395 Fiati 5 kuruş _Sğl;e: 2 — No: 136 Bir ailede, reisi aile olan | r, evlatlarına, efradı alle- €e karşı müşfik, rahim, mu- haf olmakla beraber adil, Müdebbir, zapturapla kadır, Cümlesini bir tutarak araların- da rekabeti tevlit edecek mu- âmeleden, hal ve hareketten Müctenip olursa, aile efradı Arasında, muhterem ve şayanı itimat görülür. İşte bu hürmet Ve itimat hissidir ki o ailenin Tefahını, sendetini idame ve temin, servetini, — kuvvetini tezyit eder, birbirine karşı Tuhabbetini artırır, aralarında İr ittihat ve tessannüt vücuda #etirir ve bu sayede de umumum ve ihtiramını kazanır. Devlet bir ailedir. Hükü- Met bu ailenin pederi, millet le efradıdır. Efradı millet, bası olan hükümeti, bir a- İlenin pederini görmek - iste- diği gibi görmek ister, öyle Rörür 1se kalplerinde ona karşı hörmet ve itimat hissl doğar Milletin hürmet ve itima- ı kazanmış olan bir hükü Met her zaman kuvvetlidir Ve Luvvetli olur. Ona hör- Met ve itimat eden millet, u- fak bir işareti üzerine derhal hir kitle halinde harekete gelir, her türlü fedaârlığı ihtiyar eder, mes'ut bir aile “fradı arasındaki ittihat ve tesanüt gibi milletin ittihat ve tesanüdü hükümetin harice Pgi İtibarını yükseltir, huku- teçavüz ve taarruz — fik- olanlari düşündürür. Meşhur Bismark, “sözünü Zeçirmek istiyen bir devletin H"Uye nazırı, başını eydiği Zaman umuzları üzerinden altı- Yüz bin sünğünün uçları görül- Telidir,, demiştir Arkasında koca M.':lllıun varlığını hisseden bir ikümet, her halde muta' olur. Binaenaleyh bir hükümetin n birinci ve en büyük vazi- Sti milletin kalbinde kendi- h © karşı hörmet ve itimat Uyandırmaktır. ü Türk milleti, kendi anane- » Seciyesi hasebile çok eski nberi, hükümete karşı :ı:ıli.hnlt hissi ile meş- ? m, genç olsa bile, :" Üükümet mensorüna babata Banael Ça o saretle telakki defa bizzat gör- Bibi ak sakallı i.:u' LGrıııl yarların — me, Mürüm — ellerini öpmesi bunun didir. Gelil ve: şahi- Saltanat devrinin kömelzüle. boşlayacı M ve itimat hissi, meşrutiyetin ilânile beraber milletin kalbinde Yeniden kuvvetlenmişti. Mem- leketin her tarafında görülen Süşu huruş arasında, hürriyet, adalet ve musavat kelimeleri İçmaya doğru yükseliyor, göz” .::'::lkın sevinç yaşlarile b birbirini kucaklıyor, ö- Yor ve bütün şahsı düşman- yekpi, Pile unuduyordu. Millet Almr u" bir kütle manzarası Hörmet ve itimat TPT AAA EEAR L EMEL TP AA FÇU D.e"let bir ailedir. Hükümet bu ilenin pederi, millette efradıdır Fakat bu hal çok devam etmedi. Millete hürriyet, ada- let, musavat vadeden İttihat ve terakkı erkânının, bilhassa 81 mart vak'asından ve Ab- dulhamidin — hal'indan sonra birer ceberut timsali kesilerek idarei — devleti hercümerce uğratmaları ve hususile devri istibdattan kalma — memur zihnizeti ile — milletin hür ve kendilerile müsavi ola- bileceğini bir türlü anlayama- yan memurinin hal ve harekâtı halk ile hükümet arasında derin bir uçurum kazdı. İttihat ve terakkiye istinat eden memur milleti evlâdı ğibi görmeyör, onu güya kendi kölesi, kendine hizmet etmeğe amade bir hiz- metkârı gibi görüyordu. Bu halde harbi umumi ve mücadelei milliye seneleri geç- H, Asri ve mütekâmil devlet sistemi olan Cümhuriyet 'ilân olundu, herkese yeniden ümit geldi, artık baba ile evlâtları arasında mütekabil hürmet ve itimat hissi uyanacaktır. Fakat öyle olabildimi ? Başta büyük Gazimiz, mille tin sevgili babası olduğu halde onun direktifleri daireside hükü met, bu gayeyi temin için ka- munler yaptı,emirler verdi, millet hakimdir dedi. Lakin o menfur, o devri istibdat yadigâri memur zih niyeti bir türlü yakamızı bır- akmadı. Bazı memurlar, önle- rinde numunei imtisal olan halâ skârıümmet Gazi babamızaim- sal edemediler. Erbabı masalıhi bende gibi görmekte devam ettiler, vazifelerini şui Istimal eylediler, — milleti hükümete ısındıracaklşeyler şöyle dursun aralarını bütün bütün açacak şeyler yaptılar, milletin hükü- mete karşı yeniden uyanan itimadını sarstılar. Filvaki bunlar, memurla- rımız, ararasında bir kısım itede halk bunu takdir edemez. Kurunn yanında yaş ta yanar. İşte bu gibi vazife naşınas memurlardır ki halkın gö- zünü korkutmuş ve bu leke- yi umum memurlarımıza sür- müştür. Son günlerde sık sık işittiğimiz döğmeler, söğmeler, sul istimaller, teçavüzler, ka- nunsus haraketler dirki bizi bu makalemizi yazmaya sevk etti. İşte hükümet, sarsılmaga başlayan bu hissi hürmet ve idimadı. takviye etmek için >fikrimizce- büyük küçük her kim olursa olsun vazifesini Sul istimal eden, — kanunun kendine verdiği telâhiyeti aşan, halka karşı tecavüzkârane va- ZİYet alan memuru derhal, bilâ k * himaye ve tesahu- landırmalı - ve güyerek. ceza> essir bir ibret ıd:m- Ancak bi $ ncak bu sayededirki o eski ve menfur zihniyet zail olur, halkta hükümete dört el ile, bir evladın babasına sarıldığı bi sarılır. * | ) ! net bundan pek çabuk sarfı na- | tahsiline | fabrika ve mücsseselerin sahip- | lerini sıkıştırmağa başlamıstır. YARIN ' | Nihayet.. a— | Emanet de | anladı ! Muhiddin beyin avdeti beklenecek Şehremanetinin okturva ver- gisi tahsilâtiın Ankarada topla- nan sanayi kongrasının neticesi- ne kadar tehir etmeyi kabul et- miştir: Halbuki her | | nedense Ema- zar etmiş ve verginin, hemde müterakim taksitlerle beraber, teşebbüs ederek milli Bunun üzerine fabrika ve i- malâthane sahipleri müterakim kisımlarla beraber mevcut ser- mayelerinden daha yüksek bir miktara baliğ olan bu vergiyi verebilmek imkânsızlığını Ema- mnete anlatarak bu retmin ten- | zil edilmesini istemişlerdir. Bir Ankaradan avdeti beklenen Muhiddin B. taraftan bu resim temamen il- | gası mevzuu bi s1 Üzerine Muhiddin bey Ankaraya gider- ken diğer takdirde Emanet milli müessese — sahiplerine üç gün mühlet vermiş ve bu müddetin | hitamında okturva resmi veril- edebileceğini bildirmiştir. Fakat imkânsızlık karşısında bu mühlet de evvelki akşam bitmıştır. Haber aldığımıza göre, Ema- net tazyık ve Mühletle müsmir bir netice alınamıyscağını niha- yet anlamış ve bu gün başlanma- sı mukarrer olan haciz teşebbü- sunden vaz geçimiştir. Bu mese- lenin halli şimdilik Ankarada | bulunan Muhiddin beyin avde- tine talık edilmiştir. Diger taraftan Muhiddin bey | işlerini —ikmal — ed. nden avdetini bir iki gün tehir et- miştir. iğü ÜŞ RKe HS Konya İkinci koşu dün yapıldı Konya 2 (Hu. Mu. ) Ilkbahar ikinci 'koşusu bugüb yapılmıştır. Muhtelif — koşulara otuz hayvan iştirak etmiştir. Ha- va müsait olduğundan koşu çok rağbet görmüştür. Ziya SAi e MAD ÜER A İt 3 Mayıs Cumartesi — 1980 ——— ABONE : Dahil için seneliği 1400 Hariç , 2700 İLÂN : Tarifeye tabidir. Fiati 5 kuruş | | Tahkikat hakimi kararını verdi MOARREREKDTBANRAETARARICİLA VON < #YK TAMETEM LAY Arif Oruç bey ağır ceza mahkemesine verildi — a— Muhakemenin ilk celsesinde tahliye kararı verilmesi muhtemeldir Bir aya kayın bir müddetden | beri mevkuf bulunan Başmuhar- ririmiz Arif Oruç bey hakkında tddisnameii | sinde muhakemesine başlanacak- müddeiumumiliğin üzerine ikinci müstantiklik tara- fından yapilan tetkikat ikmal edilmiş ye lüzumu muhakeme kararı vererek evrakı tahkikiyeyi Agır ceza mahkemesine verilen Başmubarririmiz Arif Oruç bey ' İstanbul ağır ceza mahkemesine tevdi etmiştir. Başmuharririmizin — bir kaç') güne kadar ağır ceza mahkeme- tır. Bu muhakemenin ilk celse- sinde Başmuharririmizin tahliye- si karar verileceğini ümit etmek-|İi | teyiz. Ahiren İzmirde huyatta pek kat bir facia cereyan etmiştir. | İzmirde" münteşir “Anaolu, ve- | fikimizde okuduğumuza göre, te- İfsadüfen hayatta ne feci roller Çoynaya bileceğini gösteren bu ! hadise şöyle cereyan etmiştir: Senelerce evvel başlıyan bir 'Haşk oyunu, nihayet son günlerde |ğlmüthiş bir fecaatla npeticelenmiş- tir. İzmirin eski ve maruf ailele- | yinden birinin genç ve güzel kızı | (L... ) Hanım bundan yirmi sene | kadar evvel yaz mevsimini geçir- | mek için annesile birlikte İstan- bula gitmişti; ( Erenköyü ) nde | kiraladıkları köşke yerleşen ana kız, yavaş yavaş konu komşu ie ahbaplık peydah etmeğe, mu- hitlerile ünsiyet eylemeğe başla- mışlardı. Hususile komşu köşkte , oturan (S... ) Beylerle araların- daki samimiyet ve teklifsizlik derecesini bile aşmıştı. (8...) Bey pek yakışıklı pek kurnaz ve kadınlara hulül et meği bilir fakat evli bir adam, Bir gün zevk vı;l;execanla bra—şlaxa;ı; Bir aşk macerası |— Tam onsekiz senesonra fecaatle mediği tarihte hacize tevessül | | neticelendi genç refikası ise pek saf ve nadir tesadüf edilen şayanı dik- | deryadil bir kadındı. Bu sebepten ( L... ) Hanımla (5) Beyin mütekabilen kalplerin- de uyanan sevda duyguları hür | ve engelsiz bir inkişaf sahası bu-l luvermişti (L..) Hanımın annesi ise evli bir adamın kizına karşı göstermekten hâli kalmadığı na- zik l:e mültefit hareketlerde sami- mi bir. mahiyett. blı.lmıyoıdu_ly en başka bir şey Bu şerait dahilinde seyri tabi- sini takip eden bu karşılıklı aşk, (9) ay on gün sonra (İzmir) in (K"I'Yıkı) sında şirin bir meyve vermişti ki bu kumral elâ gözlü bembeyaz bir yumurcaktı. Birbirini kovalayan seneler (K..) Bey ismindeki goncayı ya- vaş yavaş büyüterek (5..) |Beyin ( Erenköyü ) nde karısından dün- yaya gelmiş olan (N..) ismindeki kızcağızıda yavaş yavaş kemaline ermekte idi. Nihayet bir gün (K.) Bey yirmi (N..) hanım da 18 yaş- larına girmişlerdi. İşte bu Ffüsunkâr (İstanbul (Devamı 5 inci sahifede)

Bu sayıdan diğer sayfalar: