3 Haziran 1930 Tarihli Yarın Gazetesi Sayfa 5

3 Haziran 1930 tarihli Yarın Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

vermiş Fransa kıraliçası Antuvanet'in koynuna girmişti... x—__— —h— 1788 senesinin tehrinde 800,000 nufus Vardı. Bu :600,000 — nüfusun 120,0001 — dilenciydi. Yanit '& ahalisinin altıda birinden lası dileniyordu. Bir sene EVvel, 1787 de başlıyan kurak- 1788 de devam etmiş. ve Tâhsanın, bilhassa şimalinde Yağan bir dolu sağnağı ortalığı geçirmişti. Açlık ! Bilhassa — Fransız — köylü- Tİ ağır vergilerin ve dere- 1 tehakkümünün altında #zgin, perişan bir halde bu- larından — bü kurak- ra, dolu fırtınalarına, mu- Vemet edememişlerdi; küme üme açlıktan ölüyorlardı. Bütün bir memlekette kıv- Tanarak canveren yüzbinlerce İnsanın ağzında Kraliçe Mari tuanet'in meşhur gerdan- hk meselesi yıldırımlı bir küfür #ibi dönüp dolaşıyor, bu mes'- t*le etrafında cıkan şarkıları Ahali sokaklarda haykırarak töylüyordu. Bir gerdanlık.. Mari Antuanet'in gerdanlıgğı Meselesi Fransa sarayının re- Zaletlerinden biriydi. Binler- €eti arasında bilhassa bu re- Zaletin ayuka çıkması, pıça- kemiğe dayandığı zaman- patlak vermesinden do- layı idi. Aşık papas Kardinal Roban , kıraliçe ri Antuanet'e aşık olmuştu. liçe bir Avusturya güzeli- Bin bütün inceliklerine ve en Yurdum duymaz erkekleri bile çıkaracak kadınlıklarına tahipti. Halbuki Rohan gelmiş Ve gelecek papazların en zam- Parasıydı. Sırasıyle saray ka- larının, koönteslerin ve dü- teşlerin bir çoğunun koynuna Ririp çıkan kardinal cenapları Soktanberi kraliçeyi gözüne h*lııı.u. Merasimlerde dai- Ma Mari Antusnet'in yakının da bulunmağa çalışır ve güzel Kadının açık, çıplak pembe de- Oltesinden, göğsünün derinlik- ine, yiyecek gibi bakardı. al yakışıklıydı , fakat kendini çolı’ be:mı;lı, aşıkane tergözeştlerini arkadaşlarına B bir gevezeydi. Dedikodular.. Bundan başka Kıraliça ile L"-ılnııü da bazı siyasi ihtilaf- olmuştu. Bu sebepler- :— dolayı, ekseriya değilsede, er h:'lılı aşıklarını memnun lari Antuanet, geveze ::dlhııqlı Yüz — Vermiyor, ve Papaz efendiyi büsbü- tün çileden gıkarıyordu. Sa- rayda kardinalın aşkını bil- meyen yok gibiydi. Hatta ha- sonlarında | Mari O sene müthiş ıtlık Köylü ot yiyor, açlıktan ölüyordu. Parasız köylü yeyecek bulmak için öküzünü satıyor, asaletlu muhtekirler bir çift öküzü on fıranga satın fif tertip dedi- kodular — başla- nde kıroliçenin yumuşıyacağı ve kardinalın saadeti ezeliyeye ulaşa- gı şöylenmekteydi Hakikatende bir k — yakışıklı 6 efendinin büyük gayesi az daha tahakkuk ediyordu. Kar- dinalın, Mariye olan aşkını ve Marinin süse, debdebeye,bilhas- sa — mücevhere karşı zafını bilen kontes dö La Mot isminde bir saray kudını işe müda- hele etmişti. Bu suretle,sevdazede papazı maşuka- Meari An- tuaneti — çoktan beri özlediği hal- de bir türlü satın alamadığı bir ger- G danlığa ve ken- “ disiyle Kagligostra ismindeki serseri aşıkını da bir“mık- tarı minasip, paraya kavuştur- muş olacaktı. Kontes döLa Mot ilkönce kraliçeye gitti ve saray mera i simine riayeti elden bırakmı- yarak ince kadın imalarile | onun rızasını aldıktan sonra, | Kagligostra ile beraber kardi- i | | sına, nalın sarayına koştu. Papas efendiye:“ Eğer 150,000 fransız lirasını gözden çıkarırsa çokltan beri özlediği haşmetli visala nail olacağını, söyledi. Hem de -! kardinalla konuşurken , hiçbir merasime, imalara filân lüzum görmedi. | Güzel kardinal 150,000 li- — | rayı gözden çikardı.. Bir gece Yıldızları #sönük karanlık bir geceydi. Papas - cenapları en şik elbiselerini örten siyah bir müântoya bürünmüş ve gerek fazla dindarlığından ge- rekse, asılzade an'anelerine fozla riayetkârlığından - dolayı sıcak ve soğuk su yüzü görml- - | yen vücuduna en girenbaha ; Esaret boyunduruğunu parçalayan Hurriyet timsali. . almaktan - utanmıyorlardı. kokuları s#ürünmüş uçar gibi randevuya gidiyordu. Fransa kıraliçesinin yatak kirası olan 150,000 - İirayı koynuna koy- muştu, Randevu mahalli olarak, saray bahçesinin taflânlarla çevrilmiş karanlık fakat şai- rane bir. köşesi iİntihap edil- mişti. Bahçede.. Zampara kardinal çok bek- lemedi. Taflânların arasından başını ipekli bir kukuleteyle örtmüş zarif bir kadın hayali belirdi. Rohan hemen diz çö- kerek kendisine doğru uzanan bembeyaz, narin eli ateşli du- dakıarile öptü ve koynundan 150,000 lirayı çıkarıp hediye olarak haşmetli — sevgilisine takdim etti. Bazı tarih yazanların iddia ettiklerine göre, — randevuya gelen kadın kıraliçe olmayıp haşmetmaabın oda bizmetçile- rinden biriymiş. Fakat © es- nada nebiz, ne de bu iddiayi GA UA A UAN GK AF AU DAUA ihtimal veremiyordu.. Bu netice :ıbllcnlıeri, tanıyanları şaşırt- Riç. ** Top-atan Kâmi maçtan A0nra, genç doktor Necmi ile M'h yanlarına gitti.. Onla- L'Lıdlmıl birbirine verdi.. Sa- —*"“- sktı.. Ve avdet et- MN— otomobile yürüdü , - *ini çıkarıp, her sabah açık pa ncurların önünde oh!lll" gibi evvela hürmetle Nihal'ı, sonra da Necmi'yi selamlayıp uzak- aştıs. . l(-ıı .., ._... i“ıcııl ıl; N.- hal- evlenmiş. ve “Altın işık ,, spor kulübünün büyük - salonun- da bir gece çayı yermişlerdi.. « Bu çayda - davetli olarak Kâmiı'de bulunuyordu.. Top-Atan beyin çok iyi, çok yüksek bir kalbi ve seciyesi yardı.. Ö, spor maçlarında ka- zanmiş, aşk maçında kaybet- misti.. ARŞİR İA Dünya tenis şampiyonu Paris, 2 (A.A) Tenis şampi- yonluğu için yapılan Final- ma- çında Cochat, Tilden'i mağlup etmiştir. serdeden tarih yazıcıları bu sahnede hazır — bulunmadığı mız için, “ işin doğrusunu bir allah, bir kıraliçe bir de kar- dinal cenapları bilir,, deriz. Biz, yalnız aşk meselelerinde usta olan, senelerce kraliçenin yanında bulunan kardinalın yüzünü ne kadar örterse örtsün herhangi bir kadını Mari An- tuanet zannedip 150,000 lira- cığın verilmesini pek te müm- kün göremiyorüz. Her ne hal ise, günahı on- ların boynuna.. Bir müddet sonra kıraliçe kardinala haber göndererek, Bohemer ve Bos- sange ismindeki kuyumcular- dan, bir buçuk milyon kıyme- tinde bir kerdanlık iştirası için tavassutunu rica ediyor. Kardinal bu ricayı infazda geçikmiyor... Rezalet Mahkemede Gerdanlık kontes dö La Mot vasıtasile satım alınıyor. Fakat böyle kıymetli bir gerdanlığa sahip — olmayı sevdazedeleri birleştirmek gibi hayırlı bir işe tercih eden kontes mü- cevheri Londrada kendi nam ve hesabına pazara çıkartıyor. Halbuki"diğer taraftan, gerdan- lığın tekmil parasını alamayan kuyumcular kardinalın kapısına dayanıyorlar. — İnsanın Mil- yonlarca alacağı olursa öyle pek hatır gönül tanımaz. Ku- yumcular da aynı zihaiyettedir- ler. Kavga gürültü, hırğür me- sele meydana çıkyıor. — Nasıl bütün ihanet vakalarında ko- Atllzadelerleğiböyük papaslar l halkın çırtında SORET BT Zam talebi reddedildi Estern kablo kumpanyasının | ücretlere zam için hükümete vaki olan mürecaatı reddediliniştir Bütün sergilerden aldiğı altın madalyelerin adedi 22 dir. calar karılarının kendilerini aldattığını en sonra duyarlarsa, öşmetli zevç” kıral onaltıncı Lul de, lıı.ııııt-..ıp refikasının bu yarı kalmış ihanetini her- kesten sonra duymuş ve duyar | duymaz kardinalı tevfkif ettir- miştir. Dava uzun sürmüş, ne- ticede biçare aşık namurat kadınal beraat etmiştir. Yalnız Hagliyostronun boynu koparıl- mışlır. Fransa ihtilali isimli iki cilt- lik bir kitap yazarak Burbon hanedanıni, derbeylik içtimal nizamını müdafaa eden “Pierre Piksotte, bu meselede Mari An- tuvanetin tamamen bigünah ol- duğunu ispata çalışmış, fakat “Rohan beraat etti. Bu beraat, Fransa kıraliçesinin bir ger- danlık Mukabilinde kendini satmak — istidadında — olduğu zaehabını verdi,., demek mec- buriyetinde kalmıştır.. İşte şarkısı yapılıp sokak- larda söylenen, romanlara ge- çen ve sen zamarda filme çekilen “KRALİÇENİN GER- DANLIĞI,, meselesi böyle bir menkibedir.. Meclis toplanıyor Bir taraftan şehirlerde ve köylerde açIığın hüküm sür- mesi, ve memleketin Ucareti- ni, senaylini velhasıl iktisadi- yatını elinde tutan ve “BUR- Juva, denen tüccar fabrikacı sınıfının biç bir siyası hakkı olmaması, devlet işlerine ka- rışmaması, derebey — nizam- ları içlede — işlerini istediği gibi ilerletememesi yüzünden on altıncı Lui hükümetine düşman bulunması ve İngilte- redeki gibi kralın hükmünü hiçe indiren bir meşrutiyet idaresi kurmak istemesi; diğer taraftan Fransadaki kral hü- kümetinin manen ve madde- deten iflâs etmiş, kuvvetten düşmüş, derbeylik nizamının vaktini geçirmiş bulunması on altıncı Lul'yi bazı tedbirler almağa mecbur etmiştir. Vaziyeti kurtarmak isteyen kral “ ETATS CENERAU , Eta Jenero denilen meclisin 1789 senesi 1 Mayısında toplan- ması için emir verdi. Bu mec- lis (Eta Jenero) 1614 senesin- den beri toplanmamıştı , , (Devamı var) * Yarın a ee İşsizler mağazalara hücum ediyorlar.. Neker kimdir? İstanbul 8. üncü icra mMemur- hluğundan: Bir deynin temini işti- fası zımnında mahcuz bulunup bu kere ikinci artırma usulile furuh- tuna karar verilen 500 İlra kıymet muhammineli ve 1728 seyrü refer - numaralı bir adet kapa- h Çentler markalı müstamel oto- mobil Hariranın Sekizinci pazar günü saat 10 dan ile kadar Taksi- m meydanında satılacağı ilânolnuur,

Bu sayıdan diğer sayfalar: