8 Ocak 1931 Tarihli Yarın Gazetesi Sayfa 2

8 Ocak 1931 tarihli Yarın Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Başrı;ıâîcfal;den mabat yaparsa da mensup olduğu hü- kümetin medeni şerefini sar mamaktadır. Fakat! maatteet- süf arada bir Falih Rıfkı Bey oğlumuz başmakale kürsüsü- ne çıkıpta mutat şlirlerini te- rennüme başladılar mı ondan sonra ve itellahilmüştekâ! Bütün memleket bilir ve kâlnat bilir ki Falih Rıfkı Bey de ali bir- tahsil ikmal etmiş, mütshassıs bir muhar- rir değildir. Türkiye Cümhu- riyetinin nim resmi bir gü- zetesi baş — makalesin! yazmağa bırakmak azim bir hatadır. Netekim 6 kânunusani tarihli sala gönkü “Milliyet ,in “Adliyemi anlaşalım, ser> nameli — makalesini okuyan her sahibi izan bize hak verdi. Bit kerre düşününüz?! Falih Rıfkı Bey Edebiyatçılara ders veriyor, Maarifçilere ders ve- riyor, her sımf ve meslek er babına akıl veriyor, nihayet Türk bâkimlerine de! inkı'âp dersi veriyor! Türk hâkimlerine “Kanunlarımızı Inkılâba uydu- runuz, mutaka ona göre ka- onu nuna mecrajveriniz,, diyor... Hayretl Şu yazıları bir nim resmi hükümet — gazete- sinin baş makalesinde okur yan Avrupalı, Lozan mua- hedesi — imzalanırken “Türk- lerde adliye ve mahkeme tekemmül edemez - diye biz ba- ğirmamış me İdik,, derlerse buna sebebiyet veren kim oluyor? Falih Rıfkı Bey de- ğil mi? Falih Rıfkı Beye sorarız, kanun nedir, inkilâp nedir, bunlar nereden doğar ve bu Iki taribl âmil nerede birle- şirler, bunun İlmi esaslarını bize şerhedebilirler mi? Bunu müdrik olsalardı bu gafı zaten yapmıyacaklardı. Falih Rıfkı Bey şunu bil- melidir ki kanun ve inkılâp kelimeleri şilir veya edebi- yat parçaları değildir. Kanuna ve inkılâba dair imali fikri mülâhaza için edebi hislere ve heyecanlara değil, tarihin ruhuna, ruhulükvamına, tosi- oloji ilminin dekâyikine, ah- kâmı — tabilyeye, felsefeye, felsefet bukuka, bunlardan doğan tarihi siyasi ve hukuku esasiyaye biraz dalmak, ve bu feyyar — menbalardan — ilham almak lâzumdır. Dımağ bu ilhamlarla meşbu olursa, Falih Rıfkı Beyin — makalesindeki gülünç meykie asla düşmez. Türk hâkimlerine — artık *“Kıitabanızı bizim inkılâp ede- biyatımıza uydurunuz, demez Efendi, kitabü tarihte, elsinei akvam ve fünunda kanunun yeri başkadır, inkılâbın yeri gene başka! Hâkimin — vazi- fesi ise daha başkadır. Ka- nunları hâkimler değil, kanun yazıları yapar. Hâkimler onu harfi harfine tatbik eder. Kanun vazılarını ise inkı- lâplar doğurur, kanunlar yine inkılaplardan, nihayet ihtiyaç- lardan doğar. memleketin inkılâp adamları yapmış, hâkimlere tevdi etmiş. Onlar artık hâdisatı eldeki kanunlarla telif - edebilirler, yalnız bu hudüt dahilinde hükmederler. Türk hâkimi ka- nunları Falih Rıfkı Beyin edebi heyecanlarına uyduramaz. Bunu yaparsa kanuna ve Kanunları bu Rum emlâki Alâkadar bir zat bize diyor ki: ttilâfna- mesi mucibince vazıyet edilen bazı rum emvalinin ladest kabul edilmişti. Halbuki daha evvel bu emlâke vazıyet edilmiş ve teffiz edik- Son Türk-Yunan ga yrimübadillere mişli. Binaenaleyh ortada ga- rip bir vaziyet hâsıl oluyordu. Mübadele heyeti İstanbul Vi- İâyetinden tefliz edildiği hak de tapuya kaydedilmemiş olan enilâkin iadesinin mümkün Olup olmıyacağı sormuştu. Vilâvet melenin cevabında telfiz mua- keyfit telerrunt- ve bine- esası olup tapuya kaydı tan — bulunduğunu enaleyh teffiz edilen emlâkin müktesep hukuk noktasından ladesinin imkânı bildirmiştir. Mühtelit heyeti zat bu hususta şu izahatı ver- miştir : — Vaziyet vakıa garip ve karışık görünmektedir. Maa- mafih Ankarada bulunan Baş- murahhas Tevfik Kâmil Beyin avdetinde bu mes'ele hakkın- da bir sureti halbulunacak- Yirın olmadığını mübadele Türk murahhasasından bir “Ziya Bey Polis müdüriyeti kısmı siya- #i müdirlerinden Ziya Bey son zamanlarda rahatsızlanmıştır. Berayı tedavi Avrupaya gidecektir. Çok kıymetli polis Amirlerinden olan Ziya Beye âcil âfiyet temenni ederi: olur. Çünkü fel- İstipdatta vatana hain sefei hukuka göre: ve inlelâpta — ahen! bunu kanun tem! İnkılâp, tarihleri gi fine varmak yakar ve yıkar; fakat kanun arkasından yetişir, oraya ni- zam ve hayat verir. Kanun inkılâp aleti — de- ğlü, onun tarihi nazımıdır. İnkılâp, hâdiseleri ken kanun, kitabü milletlere nurlar saçar; relah ve saadet getirir. Şu manayı ilmiye göre kanunlar ve hâ- kimler inkılâp oyuncağı de- gildir. Allahtanki bugün Cüm- huriyetl temsil eden Hükümet Falih Rıfkı Eeyin edebiyatile amel edecek bir değildir. Hakikat böyle olduğu hal- de nin resmi bir gazetede Falih Rıfkı Beyin Türk hâkim- lerine ders verebilmesi cidden pabemanadır. Bütün Adliye koridorlarına hâkimler lisa- nından (İlk ve baş vazifem inkılâbı. düşünmektir., levha- sını yazmağı bir ilim adamı söyleyemez. Her millet mev- cudiyetini bir çok inkılâplar sayesinde idame edebilmiştir. Fakat hiç bir zaman Adliyı lsirelerine “İnkılâbı düşününüz, levhası yazılmamıştır. İnkılâbı kebiri yaşayan o muazzam milletin Paristeki muhteşem Adliye sarayında göreceğiniz levhat ibret sudur: Adalet! adalet!... adalet! Çünkü, inkılâbın yegâne bek- çisi budur. Falih Rıfkı Bey oğlumuz —eğer İnkılâbı ve Cümhuriyeti o kadar gözle- rinden — sakınıyorlarsa Türk hâkimlerine — de “Ey Türk hâkimleri, siz yalmız Adaletin masdarı olunuz bunda Cümhuriyetin şerefini bihak- kin yükseltiniz, sakın siz sar- yılmayınız!, — diye bağırsın. İnkılâbı yalmız adalet yaşatır! Maruf için Icabederse karşılar- adaletile vaziyetle ve ü HıD HABERLERE Mezarlık, Ölü, İşleri, Belediyede yeni açılan Me- zarlıklar müdiriyeti faaliyetine devam etmektedir. Müdiriyet mezarlıkları tanzım için 1931 senesi butçesine 300 lira ka- dar tahsisat İstiyecektir. Ya- pılmasıtasavvur olunan 3 bü- yük mezarlıktan yalmz biri bu sene yapılacaktır. Bu mezarlık Edirnekapıda yapr- lacak ve park şeklinde ola- caktır. Bundan böyle sıhhi se- bepler dolayısile ölüler evde yıkanmıyacak ve omuzla ce- naze makli menedilecektir" Cenazeler, merzarlıklarda Cenazeler Belediye cenaze arabalarile nakledilecek ve mezarlıklarda yapılacak gu- sylhanelerde yıkanacaktır. Vilâyette: Memurlar ve Devlet Bankası Bütün vilâyet ve vilâyete merbut kaza — memurlarının Devlet Bankasına iştirakleri temin edilmiştir. Bankaya iş- Urak eden memurların İistele- rinin bir kısmı Vekâlete gön- derilmiştir. <rmete — Beletiye de: Müstahdemin mes'elesi Belediyenin Müstahdemin şubesi işe başlamıştır. Hususi müstahdemin idarehanelerinin vaziyetleri hakkında kazalar- dan malümat istenmiştir. Esnaf mı, değil mi? esnaftan olup olmadıkları — hakkında belediye !le musikişinaslar ara- snda çıkan ihtilâf henüz hal- ledilememiştir. Belediye, — musikişinasları esnaf — olarak saymakta ve Garp musiki cemiyetinden ve- sika almağa icbar etmektedir. Balbuki misikişinaslar Dahi- liye vekâletne müracaat etmiç leri Vekâlet te emaf olma- dıklarını tasdik etmiş'i « Buna rağmen — belediye yine eski iddiasını muhafaza ettiğinden, musikişinaslar cu- ma günü bir toplanış yaparak Dakiliye vekâletinin kararını infaz etmiyen belediyeyi pro- testo edeceklerdir. Müşkülât nerede ? Belediyenin — yeni — açtığı Turizm şubesi memleketimize gelen seyyahların burada 'ne gibi müşkülâta — uğradıkları hakkında tetkikatta bulunmak- tadır. Bu husus hakkında ma- lümat almak üzere Avrupa seyyahin acentalarından bazı geyler sorulmuştur. Belediyeye maşallah İstanbul Vilâvet ve bele- diyesi dilencilikle mücadelenin eezri usulünü bulmuş. O da şudar: Vilâyetçe kararlaştırılacak bir gönde bütün polis merkez- Teri memurları harekete geçe- cekler ve mıntakalarındaki di- lencileri toplıyacaklardır. Yakalanan dilencilerin sağ- lam olanları Nafıa ve bele- diye hizmetinde kullanılacak, alil olanlar da Darülücezeye sevkedilecektir. Musikişinasların | Kerbelâ Üç gündür Terkos akmıyor İstanbula acıyan yokmu Tam üç gün zarfında bir çok şirketinin semtlerin sula Kışın gü su bulunmazsa yazın ne olacaktır. Şirket, ri- caların ve hatta tehtitlerin, protestoların hiç biri- kulâk arzumuzla Bu Türk para- mMiştir; hırulnnndu yarım vermemektedir. başımıza vurdum sine Kendi belâ — dikmişiz. girkete, siyle Türke belâ kesilmeyece- #ini anlatmak lâzımdır. ee Cemiyetlerde Tayyare Cemiyeti nızamnamesi Tayyare Cemiyeti nizam- namesinde yapılan son — tadi- lâta göre, Tayyare Cemiyet. leri bey'eti idarelerine — Vali, en büyük mal memuru ve gümrük baş müdürleri de ilt- hak etmektedirler. Bu tadilât üzerine şehrimiz Tayyare Ce- miyeti idare hey'etine de Valı, Defterdar, ve gümrük başmü- dürü dahil olmuşlardır. Dün bu yeni azaların iştirakile Vi- İnyette ilk içtima yapılmış ve cemiyetin iki aylık mesa- rıfatı tetkik edilerek tasdik edilmiştir. duymaz İçtimada Tayyare cemiye 15 Şubatta Maksim sa- eceği balo hak- örüşülmüş, ve bazı mukarrerat Htihaz edilmistir. Balo hakkında verilen ka- rarlarda, baloda konsulasyon mecburiyetininde kaldırılması ve büfede satılacak meşrubat ve sairenin müestesenin umu- mi listesinden daha ucuz ol: ması kabul edilmiştir. H. fırkası didiniyor Nahiye kongreleri cumartesi bitmiş olduğundan yakında kaza koöngrelerine — başlana- caktır. oo — Bu kumpanya Acaba nasıl ve ne ile yola gelir ? Anadoluda ticaret yapan bir çak tüccarlar Şark demir- yolları kumpanyasından şikâ- vet etmektediler. Yapılan şikâ- yetlere göre, nakliye ücretleri çok yüksek olduğu gibi kum- panya tüccarlardan manevra sereti namile ayrı bir para almaktadır. Şikâvet Ticaret müdüriye- Ünde — tetkik ediliyor. Kum paayanın mukavele haricinde olarak manevra ücreti aldığı tahakkuk — etmiştir” Keyfiyet Nafıa Vekâletine bildirilecek ve şirketin tecziyesi —istene- cektir. İmar işleri ilerliyor Ankara, 7 (Yarin) — Trab- zon- Erzurum — Bayazıt - İran şosesinin ve Ankara ile cıvarı asfalt yollarının inşasma dalr müteahhitle aktedilen muka- velenamenin Maliye Vekâle» tinde tetkikine başlanmıştır. Mukavelenin on beş güne ka. dar tasdik edileceği söylen- mektedir. Mukavele tasdik - edilirse evvelâ Ankara ve cıyarı yob ları, ondan sonra da Erzurum- Trabzon - Beyazıt ve İran e sesi inşasına başlanacaktır. İzin Var Amma... Altmış kadar küçük esmaf Vilâ radıkları ete müracaat ederek uğ- haksızlıkları şikâyet etmişlerdir. Şikâyete pazarı sebep Mısir öle “Çiçek çarşısı civarlarında berl mak için esnaf belediyeden ve sat- müsaade aldığı halde zabıtaca icrayı san'at etmelerine mü- manaat edilmiş olmasıdır. V- lâyet, esnafın mağduriyetine meydan verilimemesi tçin ted- birler ittihaz etmiştir. Yolsuz- luklara meydan veren memur- lar hakkında da takıbatta bulu- caktır. —rrose— İktisadi haberler: Rusya ve hubudat siyaseti Rusya, hububat siyaseti ü- zerinde hâkim olmağa ve bütün — hububat müstahsılla- mımı çekindirmeğe başlamıştır. Geçen sene zarfında Ame- rika bir'eşik devletleri fazla ihracatta bulunamadıklarındar Kanada bilhassa buğday ihra- catımda birinci mevkli işğal etmiştir. İkinci gelen memleket te Rusyadır. Ruslar bilhassa son zamanlarda hububat siyase- Uni altüst edecek mevkie gel- miştir. Geçen sene dokuz ay ıaıfmdı 210432 tonbuğday, 180504 ton çavdar, 519470 ton arpa, 801045 ton — yulak 34000 ton mmasır, 15000 ton nuhut ihraç etmişlerdir. Borsanın vaziyeti Dün Borsada İagiliz 1030, dolar 212,25, 20 Fransız fıran- ğı 167,5 kuruştur. Borsa haricinde altın 922, mecidiye 52,5 kuruşa satıl- mıştır. Fındık piyasası Son günlerde Ticaret ve zahire borsasında fındık satış- ları durgunlaşmıştır. Hamburg borsasından gelen haberlere göre Gireson — iç fındıklarının 100 kilosu bile 160 şilin yani 105 lira etmektedir. İmzalar silik olmı- yacak İstanbul Ticaret ve Sanayi odası bütün tacirlere tamim göndererek, unvan ve İmzala- rırma etctlli ticarete tesçil ettir- miyenlerle cda nizamnamesi- ne göre oda kayıt ücretlerini vermiyenlerin muamolelerine bakılmıyacağını bildirmiştir. Fiatlar düşkün Buğday fiyatlarındaki dur- güunlük elyevm devam etmek- tedir. Bilhassa bu hafta içe- risinde fiyatlarda hissolunur derecede tenezzül vaki olma- mıştır. Buna rağmen Simit, Ma- karna, Peksimet ve sair undan imal edilen maddeler hâlâ eski fiyatlarla satılmaktadır. Bunlardan bilhassa simit- ler çok pahalıdır. Bir. okka 7-9 kuruşa satılırken 15-20 dir. hem miktarındaki simitlerin beheri yüz paraya satılmak- tadır. Bu vaziyet karşısında ih- tikâr yapıldığına şüphe etmemek doğru değildir. İhtikâr ve tam manasile ihtikâr yapılmaktadır. Rıhtım şırketının mukavelesi nıçın feshedıldı Rihtim şirk Nafıa vekâletinin İstanbul Rıhtim — şirketi feshettiğini ve bu keyfiyetin Noter vasıtasile şirkete tebliğ edildiğini dün yazmıştık. Vekâletin bu kararı İstan- bul Ticaret muhitinde büyük bir tesir icra etmiştir. Liman işlerile alâkadar bir zat bu hu- susta yu izahatı vermiştir : — Vekâlet bu kararında isabet etmiştir. Çünkü evvelâ şirketin fena bir usul tahtında toplamakta olduğu rıhtım pa- mukavelesini rasına nihayet verilmiş olacak- tır. Tasavvu edin ki rıhtıma ayak basan bir yolcu şirketin seyyar memurlarının müzaha- mesine maruz kalıyordu. Bu vaziyetin bırakacağı menfi tesiri tasav- vur güç değildir. ecnebilerde Diğer taraftan şirket mu- kaveleri mucibince yapmağa mecbur olduğu taahhütlerden hiç birini ifa etmiş değildir., Dün bu hususta fikrini öğrenmek kendisine müracaat eden gazetecileri şirket direktörü M. Karouş büyük bir nezaketsizlikle ka- bule lüzum görmeden bilva- sıta : — “ Bu hususta üzere söyliye cek hiçbir çeyim yoktur , ce vyabını yollamıştır. Diğer taraftan şirket ko- miseri Nazım Bez de dalreye gelmediğinden daha fazla ma- lümat almağa imkân olma- miştır. Mütelerrik: Haliç vapur almıyor Son günlerde Haliç şirketi- nin yeni bir vapur alacağı ve bir şirketle mukavele aktettiği bakkında bazı rivayetler ga- zetelere kadar akımtmiştı. Meseleyi tamik ettik gerçi Haliç şirketine bazı şirketler projelerle müracaat etmişlerdir. Fakat Haliç şirketi vapur al- | mağa karar vermiş değildir. Şirket, ihti. yaca kifayet ediyor demektedir. Cuma tatili ve posta Bazı gazeh Posta ve telk graf idaresinin Cuma günleri de havale ve paket tevzlatı yapacağını ve hattâ bu hu- susta tecrübeler — yapıldığını yazmışlardı. Dün bu mesele hakkında tahkikat — yaptık. — Aldığımız malümata göre, Cuma gün- leri ne havale vene de pa- ket tevzlatı. yapılmıyacaktir. Posta idaresi bu —meselceden haberdar bile değildir. vapurlarımız

Bu sayıdan diğer sayfalar: