23 Ocak 1931 Tarihli Yarın Gazetesi Sayfa 4

23 Ocak 1931 tarihli Yarın Gazetesi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

'Ecnebi memlcket!erdcî a İspanya'da grev Talebeler mevkuf hocalarını talep ediyorlar | Madr.d, 22 (A.A.) — “Da- rü'lünunun federasyonu bir içüma akledmiş ve bugünder itibaren talebenin umumi grev yapm karar Grevciler, son — kıyamlar esnasında tevkif edi'm'ş olan müderrisler ile talebenin tah- liye edizmesini talep ve asker- a vermiştir. lerin maaşlarının artırılması- ni ve nasionalistlerin faal tini protesto etmektedirler. Leninin hatırasını tes'it eden'er Vancoucer, 22 (AA.) — Zabıta — memurları, memnuiyele en Leni hatırasını tes'it maksadile bir e- BĞ nümayiş vapmağa çalışan hall ile adeta muharebeye benziyen bir çarpışmadan sonra 8 kişiyi tevkif etmişlir. Bir Polis me- muru atılan bir kremit parça- sile ağır surette yaralanmıştır. Kanadanın ithalât ve ihracatı ne kadar? Ottava, 21 (A.A.) — Ka- t kalem tvele göre nada (h<aiy etiği bir ce danın 1930 senesine ait ihra. cat yekünu 905,370,009 ve Hha'ât yekünu 1C0,8479,000 dolardan ibarettir. 1929 sene- sir da ihracat 120,733,80)0 ve i#halât 1,288,992,000'dan ibaret bulunmuştu-. Rus Japon ticaret münasebatı Tokyo, 21 (A.-A.) — Hari- nazırı M. Sh dehara Rus- ya ile Japonya srasındaki mü- nasebata dair Harzı beyanatta bulunarak iki hükümet arasın da (iyasi münasebetlerin 1924 te izde edİmesinden ticaret muamecleler'nin 3 ml Artmış olduğunu söy emiç hidehara, Rucya hü- kümetinin iki memleket ara- sında hâlâ muallâk bulunan mese'elerin halline karşılıklı menfaatların muhafazası ve dostlukların kuvvetlenmesi na- mına Japonya bükümeti dere- ce:inde mütemayi bulunduğu- na kani olduğunu da beyan etmiştir. M. Shideha ra, sözüne nihayet verirken, İ ponyanın Avrupa ve Aerika milletleri!e münasebetlerin'n. — tamamen memnuniyeti mucip bir ha'de olduğunu ve karşılıklı dostluk his'erinin kuvvetlenmekte de- vam edeceği kanaatinde bu BUM eeir dz Ve I HALİDE WUJR£ET. nin neşr- Kana- sonra li Kara Ali davası çetesinin başladı Çete efradından biri itirafta bu- lunarak Kara Alinin emrile bir adamı öldürdüklerini söyledi Gebzede bir çok cinayet ve şakavetlerin faili Kara Ali çetesinin muhakemesine dün Ağırceza mahkemesinde baş: lanmıştır. Dünkü celsede çeto reisi Kara Ali ı|ı: yeğeni Healil ve edilmişlerdir. İbrahim ve Çoban Hasan isminde üç ki- # ile henüz hüviyeti taay etmiyen diğer bir adamı öl- dürmekle maznun bulunmak- tadır. Reisin sual'erine karşı Kara Ali hiç dir şeyden baberi ol- madığını ve hu cinayet'eri ika edecek bir adam bulunmadı- ğını söyliyerek dedi ki: — Ben hastalıklı ve yaşlı bir adamım, ilâçla yaşıyorum! Böyle işlerden anlamam! Bundan sonra Ahmet din- lendi. 13 Yaşında olduğunu söyle- yen bu çocuk maktüllerden çc- ban Hasanı Ka:a A inin vernm Iş emir — üzerine olduğu onun yegeni Halil Ve birlikte öldür- düklerini itiraf etti. Reis Nusret B. bunun üze- rine Halil'den vak'ayı sordu. Halil, külüyen İnkâr etti. Böyle bir şey bilmediğini söy- ledi. Badehu çete efradından Rüstem'in diğer bir katil da- vası olduğundan bunun tevhi- dine karar verildi. (üddelumumi B. itirafta 13 olarak söylediği halde çehre- sinden daha hukuk olduğu gözüktüğünü beyan ederek- hulunın Ahmedin yaşını 8086080 Önümüzdeki ELHAM R A Programları 1 — MAROL J.İıH- DEFİNE temamen F 2 — LİAN HAİD EBEDi IĞĞ DN SİĞİ '*L'A RARKEN SERSERİ birinci hükun mah- kemesinde tayinini istedi. Mahkeme de icap eden muamelenin yaşının bu hususta iası- na karar vererek muhakeme- yi 12 şubata talik etmiştir. Bir gazete davası Matmazel Matila biri Ermenice mizah gazetesi isminde aleyhinde dava ikama etmiş- tir. Bu davaya ikinci ceza mah- kemesinde bakılmaktadır. Gz. zete sahibi ve mes'ul müdürü Sehak ef. yazının davacı mat: mazele ait olmadığını beyan etti. Muhakeme; bir şahidin celbi için talik edildi. Bir memur beraet etti Vazifesini sulistimalden maznun bulunan Çatalca n kemesi başkâtibi Hasan B. muhakemesi dün — ağırceza mahkemesinde intaç edilm'ştir. Hasan olmadığı için beraetine karar vermiştir. Yangın tahkikatı Galatada Agopyan daki yangın fadlası dolayısi'e tevkif edilen Emil ve Yorgi İstel: yenos is'mlerinde iki kardeş'e çırak Yani dun Adliyeye ge- Mahkeme; sulistilmali — mevcut hanın- türilm'ş erdir. polisin tanzim eyled ğ tahk kat evra- Müddelumumlilik, kını beşinci müctantikliğe ver- mistir. Beşinci müstantiklik dün öğlecen sonra maznunları yagân yegün iİstiçvap elmi;tir. İstievep hitam - bulduktan sonra bir karar ver lecektir. Pazartes akşam ©GOYE SVI N E MA SI n# AT tarafından sözlü H.—: ve E FRO CH tarafından eridir. erin kâflesi cAaPDARARAAR film Kendini kuyuya attı Eyüpta Ka'fa gokoğında 27 nuna- rah evde oturan Hatiçe hanımın k: yüya atıldığı haber alnarak kurtarılmışlır. Arkadaşını vurdu Ömer İsminde bizisi arkadaşmı Küçakpezar İ Yaral Bu c yılmış 100 lırı ne oldu? Balıkesirli Ahmet — efznd'nin 100 irası Sirkecide tir. meçbul şahis ta: alından çalınmıştır. Yar gın'ar rpaşada Döktor V'tali et. nin ştâr. hanı pata- kanm dükkârında gn çıkmış ve hemen töndürü.m Fransada buğday spekülâsyonu Paris, 22 (A.A.) — Meb". vrun meclisi " bugün. öğledin sonra M. Bouyat tarafından vetilen ve büğday spekülâr Yomuna müteall k bulnan isti- zah takririni müzakere etmiş- tir. Fransız hamillerinin İngilizlere cevabı Londra, 21 (A.A.) — Fram- sız bonolarını hamil bulunan İngislere bü boncların. , be- delierinin tesviyesi hakkında kandaki ikinci İngiliz nokta- ima Fransız hükümetinin ver. diği cevap tuğün Londr gem'ştir. Fransanın, bundan aya evelki va stediği zi lindistanda siyasi mev- kuflar afledilecek mi? Yeni De'hi, 21 (A.A)— Me- busan meclisi koridorlarında söylendiğine göre, siyasi mev- suflar hakkında umumi af ilâm meselisinin vmumi vali tarafından faaliyet ve tetki- kine devam olunmaktadır. Umumi vali kıral namına af etmek — se'âhiyetine malik bulunmaktadır. ” Glorya « İaetn a dlagai ve varm Don Jose Mojika, tarafından |Pusenin Hakkı Üo, 100 İ-panyolca sözlü film ve BARON FİLS tarafından Efendilikten Uşaklığa hoş bir ilân Fransızca sö:; komedide. -- Glorya—-_E Adana hapishanesinden te- kiz buçuk seneye mahküm Mustafa ismi'nde biri kaçmış tır. Bu firar hâdisesi şu şekt!. de olmuştur: Hapishanede 8,5 mahküm M: vardır. teneye tafa isminde biri 4,5 Bunun Mahkümiyetinin senesini iki de beraberce hapishaneden kaç- mağa kararlaştırılmıştır. geçirmiştir. arkadaşı vardır. ve Vak'a gecesi habishane mü- düdü Hilmi B. evine erken gidiyor. Bunu fırsat bilen Mus- tafa, yanızca müdürün oda- sının kiidini kırmayı düşün- nüycer. Bisaz sonra da faaliye- te geçerek e'ine geç demir parçasile uğı kilidi kırıyor ve aşa uğraşa içeriye giri- yor.Hapishane müdürünün pen- ceresi çerçiveli degildir. Budaâa Mustıfaya yardım ediyor. İzmirde : B idala Amerikalı! Kollej rezaleti nasıl cereyan etti? İzmir. Amerikan kol'ejin- de bir skandal çıkmış ve bu- dala bir Amerikalı bir Türk çocuğuna hakaret etmek küs- tah'ığında bulunmuştur. Bunu yazmıştık. Hâdisenin şekli şudur: Kolleje yeni ge'en genç bir. Amerikalı muallim ( V.r Mit ) de sınıfına girmiş ve mü- | zakere için talebeye bazır o masını söylemiştir. Hemen kâğıtlar çıkarılm:ş ve sorulan suallere cevap'ar yazılmağa başlanmıştır. Bu ( Devamı 5 inci sahifede ) |©6:0-30 MARCELLE Pek yakında ıraeı ne başlı MELEK nacak, tamamen Foansızca töz'ü BÜTÜN HA YA'l l 22 Kânunusani — Adanada bır mevkuf Geceleyin hapishane müdürünün kapısını kırdı ve pencereden uzut bir ip ve kuşak sarkıtarak kaçtı Mustafa bundan tonra ke- şağnı oda da bulunan büzük bir masanın ayağına bağg! yoz. İkinci boş ucunuda pence reden sarkıtıyor. Gecenin kz * a ranlıkları arasında y vaş aşağı iniyor.” Yan lara saparken nöbetçi Jandar ma bir gölge göri Derken iki el si Fakat gölge rasında nlıklar & Jam karı kaybolmuştur. sesine Ne- darmanın atlığı silâh diğer mevkullar koşuyor. ye yarar? Mustafa kaçmıştır kaçmak isteyen dğer kufları tatmak müm! yalarz mev- ola- biliyor. Sonradan yapılan tal- kikat bu üç mevkufun on beş gündenberi hapishaned Musta! lanması için civar Firari Jüyetlere haber verilmiştir. Cebe'iberekette : Sözde bu da adam Altı kişiyi par- çalıyan biri asıldı Cebelibereket Ağ tezza meh- idamma karar ve- len Ocak'ı köyüz- den Mustafa asılmıştır. Mustafanın asılmasıra sebep muhte'if cnayetlerin faili ba- kemesiüce rilen Dörl Kav kunmasıdır. Cinayet'erinden biri Dere- abası köyünden Fatma ismla- de bir kadını bir oğlu, bir kı- zile gelinini bçakla bağırta bağırla kesmişlir. Bundan baş- ka karısına göz koycuğu biri- ni de evinde uyurken kama ile parça'lamıştır. (Devumı $ inci sahifede) Ö- BÜTÜN KADINLAR $- ( ŞEFKAT ) filminin muhteşem mübdi CHANTAL'ı sinemas nda ©4 emralsiz filminde gidip görmelidir!'er. (Yarın)ın Tefrikası : 40 meullâcık ötekilerden ayrıldık; | gururla, süruürleberaber acip Fahçenin iç taraflarına, meh- tabın bile sokulamadığı yer- lere, ihtiyar ağaçlar altına gittik. Tevrilmiş bir gütüğün Gstüne ikimiz beraber oturduk. Nili birden bire: — Siz erkekleri çok meş. gul ediyorsınız. “Dedi. Karanlıktı, yüzünü göremiyordum; acaba bunu ne maksatla töyledi 7.. sordnm: — Ne biliyorsınız ? — Meydanda, sizi üç defa G&ördüm, her seferinde de bütün muhttinizdeki erkekler yalnız Mizin cazibenize kapılınışlardı. M ve acı bir hüzun vardı" Göz- Terimi yumdüm, günesli bir taşlık.. Sonra iki gö'ge.. biri- birbirine karışan iki baş... ve iliklerime kadar titredim ! Nili yine söyledi : — Sizin kadar güzel olmak isterdim,. Acı acı göldüm: — Siz benden gözelsiniz ... Maamafi gözel olmak pekte heves edilecek birşey değildir. Güzellik insanı me'ut edemez ki... — Beni eder... Hem ben öyle tahmin ediyorum ki, çok Ser ııhıııdııı. ıçııdıl.u.ıuım.- dünyada hiç bir felâket — sarsamaz: Güzel kadın sevilir, sevi'en intanda muhakkak teselli bulur. İasan sevildiği zaman — mes'uttur. Küçük kuvvetli bir kana- atle söyled ği bu sözlerle be- ni güldürdü. — Yanlışın yav- rucuğum; dedim, insan sevil- diği zâman değil, sevdiği, sevebi'diği zaman mes'uttur. Tasan sevmek - işterse sever. — Hayır. Bazen sevemez, bazen —sevmek — kabiliyetini müebbeden galp eder. Ebedi karanlık... — Ne fena şey! — En fena şey, hiç şüphe yok... Fakat... Uzakta Nihadın: “Nilif! Ni- H, Diye haykıran sesi du yuldu, Yavaşca: — Susunuzukuzum! Dedim sesimizi kestik Az son- va adımların bize yaklaşlık- larını duyduk. Nefesimizi tutuyorduk; Fa- kat ben beyazlı olduğum için yakalandık : — Nihayetl... Ammâ beni öyle yordunuz ki -: Senin ala: cağın olsun. Nili! bu muzipliği sen icat etmişsindir. — Vallahi değil, Şehriyar hanım! — Çok mu yorduk sizi Nihat bey? Pardon! Bu son cümle benden. O, birlâhza sustu. Benim çınlayan kahkahamı dinledi. Sonra bir - genç adam sesine benziyen olgun ve dolgun bir sesle ce- vap verdi. — Zaran yok, Hanım efen- di! Mademki sizi güldürebil- diml... Ne aktör şey yarabbil... ağabey. Nilinin koluna ıırdim: — Haydi gidelim, — Belvüye gilmek sizi arıyordum. Eğer ederseniz... — Hepimiz gidecek miyiz? — Siz isterseniz. — İsterim. Belvüyü — hiç görmedim. Sustuk. Ağaçların çok tk yerlerinden çıkmıştık; ötede beride kırık dökük gö'geler vardı.. Güzel ve muhteşem gecenin içinde bütün ses'er ve bareketler dinmiş gibiydi. Nihat sessizce yanıma to- kolmuştu. Gayri şuuri bir arzu ile onunda koluna girdim. Fı- sıldadı: — Gece ne güzel, değilmi?. — Bilmem... Ben şairler gibi göremem tabil. — Neden alay ediyorsunuz?. Neden.... için arzu Saçlarımın arasında dudale- , larına sıcaklığın düydüm: Neden köyle zalmainiz Ceyap vermeğe vakit kal madan ötekilerle karpılaştık. Mehlika: — Nereye suklandınız ye- ramazlar? Diye bize sitem ediyordı. Höp beraber yola çıktık. Bi selfer Mehlika ile kol kel2 İdik. İkt tarafımızda — Nihatla Ferhat yörüyorlardı. Maamafi biz, kulâk kulâğa konuşacak vakit Luleyorduk: — Nihs. sana adam akıllı tutulcu gahba, Cibi. Fe hat'a bir tuhaf, Acala?,. Neye gülüyorsun? Hoşema çidiyor! ( Demaru var)

Bu sayıdan diğer sayfalar: