26 Şubat 1931 Tarihli Yarın Gazetesi Sayfa 4

26 Şubat 1931 tarihli Yarın Gazetesi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Sahife 4 Bayram hikâyesi I Sihirli Ceylân Vatile bir Hint padişahı- nın çok sevdiği bir kızı vardı. Bun: babası gibi her: keste “eviyordu. —Hattâ ;pek -çok kimseler güzel kızı padişah- tan oğullarına istemişlerdi. sFakat henüz on-üç yaşına giren kız kat'iyen evlenmek istemiyordu. Küçük kız bir gün gezin: mek için sarayın ormanına gitti. Güzel sesli kuşların ara- sında geziniyordu. Birden karşısına güze! bir Ceylân cıktı. Küçük ke zın yanına yaklaştı. Ve onun yumşak — ellerini yalamağa başladı. Güzel — kız Ceylânı pek sevdi. Ve onu sarayına gö- türdü. Artık her gün onunla eğleniyordu. Bir gün kız ceylânın sır- tını okşarken hayvana - bir hal oldu. Silkindi ve kızın karşısına bir prens kıyafe- tinde çıktı Kız şaşırarak sordu, Ceylân: —Ben evvelce insandım, beni sihirlediler, bu kıyafete soktular, dedi. Lâkin sırtım okşanınca sihrim b zulacaktı İste bozuldu, ben tekrar insan oldum. Ben birprensim Genç,çok güzel bir delikah'ı idi. — İkiside — biribirlerini sevdiler. Prens kızı - padişahtan istedim. Padişah: — Benim bir çok kızım var. Eğer kızlarımın ara- sında sevdiğin kızı tanıya- bilirsen sana onu veririm dedi. Kızlarını topladı. Fakat küçük kendisinin tanınması için koluna bir işaret koy- muştu. Prens kızların arasında an seçti. Padişah memnun oldu. Ve güzel kızı gence verdi. O gün bayrama tesadüf etmişti. Güzel ve büyük bir düğün oldu. Bu düğün tam kırk gün kırk gece sürdü. Doğan çocukları büyü- yünce Ceylânları pek sevdi. ea Tuütüncülere müjde Tütün hastalığına ilâç- bulundu Ankara, 25 Yarın — Tü- tünlere ariz olan Tripis has- talığı için bir formül buldu” ğunu Sıtkı Bey isminde bir eczacı iktisat vekâletine bil- dirmiştir. Vekâlet ilâcın hasta fi- danlarda tecrübe edilmesini İzmir vilâtet!ine yazmıştır. ileri atalım. Maziye tahassür yok. Gençlik demek yeni mef- küreler kaynağı demektir. Bize bütün bhayatımızda yo- kumuzu gösteren ışık, genç- lik düşüncelerimizde kökle- şen fikir kaynağımızdan do- ğgar. Türk gençliğinin en muhtaç olduğu şey bu kay- naktır. Yarın, kuvvetli bir şah- 'siyet mi olmak Istiyorsunuz, bugünden ona hazırlanacak- sınız. Gençlik daima ileri atılan bir kuvvettir. Bütün hayatın heyecan ve kudreti bugünün genç şahsiyetinden doğa: Hayatın gençliği, o hayat kudret ve heyecanını yırta- cak gençlik ancak dalma ileriye bakan, ileriyi gören gençlerle yetişir. Dünün hasretini çekmek Gözlerimizi daima en temiz heyecanları kirletir'en mukaddes gençlik kudreti- ni kırar, ezer, bir yana atar. Etrafımızda bulunan bu türlü adamlar, dünün, ma- zinin belki tam mücessem timsalidirler. Bunlar daima I kulaklartmıza bir iptial kavn | terenmümü gibi dünün da- | ussili * tekrar eder, durur- | “Gözlerimizidaimaileri atalım, | maziye tahassür yok... . Yaptığımız her hareket mazideki — bir şeklini araştırırlar ve daima maziye tahassür duyarlar. İşte bu hasret terennik müdür ki, sizin günden güne | heyecanınızı kırar, -gevşetir. Gençler, şahsiyetinizi dü- nün hasretile yaşayan böyle Sıhhatımız ihmal ( Dinci sahifeden devam ) İstanbulun şehir nüfusu 700,000 resmi ve hususl sıh- hat müesseselerin yatak ade- di mecmuu da 4000 olarak kabul edilirse 1000 nüfus için 6 yatak isabet etmek- tedir. Buna mukabil diğer vilâyetlerde vasati - olarak' 4000 bin nüfusa ancak bir yatak temini mümkün ola- biliyor ve buna rağmen ida- rel hususiyeler, tahsisatının kifayetsizliği hasebile, mem- leket hastahanelerinin yatak adetlerini azaltıyor ve kad- rosundaki mütehassıslıkları lağvediyor. Bu vaziyetler kar- şısında Sıbhat vekâletinin vazifesi yalnız idarci husu: siyeler bülçelerini tetkik ve tasdik etmekten mi ibaret- tir. İstanbula gösterilen ih- Kurtuluşta - kamav Varınki Cuma günü saat timam nisbetinde taşralar- daki sıhhat müesseselerine yardım yapılamaz mı? Kaza — merkezlerindeki muayene ve tedavi * evleri- nin idareleri, esasen vazife- sile haddinden fazla mep- gul bulunan hükümel tabip- lerine yükletilmiyerek, dahâ faideli ve müstakil bir şek- lejifrağsedilmesi hem hal- kın sıhhi menfaatlarını mu- cip olur ve hem de Hekim bulunamıyan mahallere da- ha müsait şekilde Hekimleri- mizin gitmeleri temin edil- miş olmazmı? Bir çok hastalıklarla kıvranan — Anadolu - halkı, tedavileri için, muayene üc- retlerinden -daha fazla mu- alece bedeli vermeleri dik- kati celbedecek mühim nok- talardır. 0,1-2 — matinenin umum! dühuliye 35 kuruştur. Telefon B.O : 3088 Bu hafta El]ıamra sinemasında MAURİCE CHEVALİER DEVLET KUŞU Filminde ve Nangy Caroll ile Charles Rogeers KADIN İSTERSE fi'rsinde < | bir madde değil, betonarmâ Fil kardeşle Suaygırı dayı dar bir yold adamların geri kandırma ’ sözlerile şimdiden boğmayı- niz. Belki eeki şeylerin yadı insana bir haz verebilir. En sevdiğiniz bir şarkı, eskiden dinlediğiniz bir musiki par- çasidır.Hayalklan ibmalinszi bir hatıra, bir memleket, bir yer, bir nebir, ; halâsa .tabi: atten her hangi bir şey- size yadile » <bazlar, . iverabilir. Fakat —bunu geçmiş gü nlerin bir yadı olarak düş- ünmeliyiz. Eski şeylere kat' iyyen dönmeyi düşünmeliyiz. Eskilik, eski şeyler, eski düşünceler birer müze eşyası gibi bir yanda durmalıdır. | Düne hasret değil, yarına hasret çekiniz. Ezkiye değil, yeniye doğ ru koşunuz. Kim ne derse desin, düğ için kim ne tatlı şeyler söy, lerse —söylesin dünü unu tunuz, yarın güneşini yaka, lamıya çalışınız. Kafalarınızda doğan kud- rete siz hâkim olunuz. Ft kirleriniz. başkalarımnın - geri fikirlerine — yapışan üzudi 1 — Suaygıri dayı ile Fil 2 — Fakat.darifl kardeş ellerine bayramda çıkan gazetelerini almışlar , önlerine bakmadan nkum.r.l.-ı_,_ | gidiyorlardı. karpılaşıverince şaşıfi” 3 — Çünkü ikitide pp 4 — Duvara da mandı. Yoldan - geçemiyor. İ 1 kardeş suaygırına bir kütle olmalıdır. Gençler, gözlerinizi dat ma ileri satınız. Maziye ta> hassür yok. ed elj iliyor Edviyenin hemen hepsi hariçten getirdirildiğine göre bunların memlekete girme- lerinde az resme tabi tutul- malarının veva istisnalarının temini- mualece fiatları üze- rine çok - müessir olacağı şüpbhesizdir. Meselâ: Amipli- dizanterinin en- mühim ve yüzagartan —- devalarından olan “Emetine, nin kilosu 1700 Hiraya satın alınırken bir de bunun kilosuna 300 6 — Ağırlıklarınt” namıyan duvar yıkıldılar ve Fil kal Suaygırı dayı kendil! içinde buldular. 5 — Tamam geçmişlerdi ve ikisi de keskin bir kahkaha lira kadar gümrük resmi verilmesi bir kat daha pahalılığı artırıyor. Bu - su - retle bir dizanteri tedavl- sinde 20 liradan- fazla ilâç parası verilmiş oluyor. Devai | kıymetleri. serir- yatlarca mücerrep ve istih- sal fiyatları çok pahalı olan *Emeline, ve mümessili mu- alecelerin “guinine,, ve “Ne- osalvarsan, — gibi gümrük resminden muafiyeti temin edilmez mi, fukara halka meccanen veriİmez mi ? Esasen -çok- fakir . olan Anadolu kalkıma, velevki az bile olsa, bu suretle bir yardım — yapılmış — olacağı şüphesizdir. TAKVİM Şubat 26 Çarşamba 1931 642 1227 15,30 Bilmece Tosunun papağamı kafe- sinden pırrr.... diye uçarak kaçtı. Bu armana — daldı, gizlendi. Siz onu-burada - bulabi- lirmisiniz. Bulursavız yerini göste- rerek: İstanbul (Yarın)gaze- tesi Çocuk> sahifesl muhar- rirliğine gönderiniz. Kuponu netice kalem wereceğiz. Ayrıca 100 kişiye bi ametli Yarın hediyesi Bilmece kup?” 26 Şubat 1931 unutmayınız. Kura Mdker! sinde birinciye: t İsim -İngilterede işsizler Londrk2A(ALA)- — 16'Şu bat:tarihinde: işsizlerin mik- tan:2,631,212': kişiye v-baliğ bulunmakta idi Sabah Öğle İkindi Akşam YVatsı İmsâk YIŞA 19,24 5,03

Bu sayıdan diğer sayfalar: