25 Mart 1931 Tarihli Yarın Gazetesi Sayfa 4
Sahife 4 Siredeme EEİE gel Kadastro Heyetleri Gina Manes ve Gabriyel| Gabriya'nın Şaheseri Arslanlı kız Ffilminden bir sahne Pek büyük ihtimamla vaz'ı sahne edilen ve mevzuunda olduğu gibi vücude getiril- mesi de çok faciavi olan bu film bir defa daha isbat edecektir ki film “çevirmek, mümessiller için daim tehlike- den ari olmayıpbunlar bazı defa gösterdikleri kudret kadar da cesaret gösterme- ğe mecburdurlar. Seyyar bir cambazhana ibi olan Rabbas “Nibi,,den it- sa “Heves, ve “Güzellik, minde iki arslan satın ahyor. Aynı zamanda Marsilyalı bir. çiçekçi bir güzellikte garip bir kız olan ve vahşi Rozitayı angâje ediyor. Bu kızı hayvanatı vahşiye mü- rebbiyesi yapmak istemek- tedir. Bu suretle o zamana kadar çok sakin olan cam- bazhaneye bir ihtilâf sok- muş oluyor. Çünkü Rozita, cümlenin | bütün manasile bir “Güzel | Sinema dedıko-| Gina Manes duları... Bir fransız şirketi tarafın- dan çeyrilmekte olan (Sarı Sıçan) filmi bitmek üzere- Bu film bir operettir. * Aynı şirket (Teodor Yo- ruldu!) namında bir komedi hazırlamaktadır. ,4 Meşhar sinema artistlerin- Pa- ramaount ile olan mukave- lir. den Ricbard wallace, lenamesini tecdit eylemiştir. * Amerika sansörü (Kira- kadınlar) ismindeki fil- bu nam altında gösie- hık min menevlediklerin- filme (Avutulmuş ka- alar) ismi verilmiştir. » tist Mary Pikford (Lucrece Borgia) filmini çe- -azırlanmaktadır. » (Societa Ge- erali Cinamatografic büyük bir sinema Sirketi teessüs etmi, Şirket, ye tarzda renkli filmler çevi- lmesini den virmeğe İtalya'da mında recektir. . Kânunurani 1931 tarl- hinde. Almanyadaki sesli sinemaların miktarı 1904 e baliğ olmuştur. | Almanyada mevcut nemalara göze sesli sinema- Glorya'da kahpe, 'dir. Kanında fasik bir aşk cevlân etmektedir. Rabbas hirs ve arzımün kak r. İştel bini kemirdiğini hissedi oğlu bu mütbiş mahlükun aşıki| . Mamafih bu, kızı yaltaklanmaktan memektedir. Piyetro onur bu cilvelerine ademi | tenerzülle mukabele ediyor. Facıa baş gösteriyor. Leo| ediyor. temayü- mened iotihara teşebbüs Rabbas, Rozitaya, lâyik şahıs olduğunu sbat için, beraber henüz terbiye edilmemiş iki arslanı ahaliye iraeye karar lüne onunla veriyor. Ve kâfeste iki arslanla eden Rabbas a- tarafından mücadele rslanlardan biri yere seriliyor, Rozitada hü- cuma maruz kalmak üze- re bulunuyor. Piyetro im- datlarına atılarak arslanları mutavaata mecbur ediyor. Haves ve güzellik te'nis olunuyorlar. Fakat, “Güzel kahpe, olunmuyor ve felâ- ket getirdiği cambazhaneden uzuklaşıyor. Ahalinin bu filmi hara- retle ve bütün samimi ruh- iarile alkışlayacaklarına şüp- be olmamakla beraber, Heves ve Güzellikle birlikte kafes içinde çok tehlikeli sahneler oynanan ve hakiki bir ce- saret ve teyakkuz gösteren Gina Manes ve Gabriel Gabrio için bu alkışlar çok azdır. cidden bundan!l fazlasına liyakat kesbetmiş- lerdir. ve Gina Manes'in çok şaya- nı dikkat bir surette vücude getirdiği “Arslalı Kız, fi minde bir çok - sahnelerin, bilhassaGarcil Gabrio'nun iki müthiş arsalanın hücumuna maruz kaldığı canbazhane sahnesinin mükemmeliyeti nazarı dikkati - celbetmek- tedir. Bu sahnelerdeki gerek fotoğrafiler ve gerek sesle- rin tarzı zaptı pek mükem- meldir. Vazu sahne Mösyö Marco Gastyne bu mühey- yiç sahneyi fevkalâde bir tarzda ve bütün kudretile zapta muvaffak olduğundan dolayı cidden şayanı tebriktir. Vazu sahne bu sahneyi kolay bir surette zaptedebi- lirken büyük fedakârlık göş- tererek dehşet içinde kalan haâlkın gözü önünde insanın arslanla mücadelesini hakl- kate tamamen mutabık zap- ta muvaffak olmuştur. Ses- ler vesimlerin kudretini bir kat daha yükseltmektedir, Bu hatta en mükemmel Amerika filimlerivi bile ge- çen teknikin en büyük bir nümunesidir. 36 dır. nazarindan ların- yüzdeliği Seyirci noktai 52 tir. * Pek yakında, Pariste | Paris tilm,, namında yevmi | bir sinema gazetesi neşredi- 1 ise lecektir. 2 sDoR H, Arslanlı Kız Almanların kendi kendilerine yaptığı gol mağlâbiyetlerine sebep oldu Fransa - Almanya futbol maçının neticesini kısaca haber vermiştik, karilerimize vadetmiş olduğumuz tafsi- lâtı bugün veriyoruz: Harbiumumiden beri ilk defa yapılan bu beynelmi- | lel temas, Fransa ve alman- yada görülmemiş bir alâka nyandırmıştır. Müsabaka gü- nü Almanyadan Fransaya müteveccihen yirmiyi mü- tecaviz tren tahrik edilmişti. Miktarı önbeş bini bulan Alman seyirciler, hattâ stad- yomun biletini bile evvelden | tedarik olmalarına rağmen bunlardan bir kısmı müsabaka günü yer bula- mamış ve Colombe stadının önünde neticeye intizar et- miştir. Futbol hangi bir vak'anın almak için polis, jandarma ve askeri kuvvetler evvelden bütün tertibatı almış bulu- nuyorlardı. Parise akın eden on beş bin —Almandan ancak on bin kadarı statta yer bulabildiği cihetle, bun- lar da tamamen ayrı bir tri- bünde toplanmışlardır. Müsabaka saati geldiği zaman koskoca sitadyomda atmış bin seyircinin mevcu- diyeti tesbit edilmiştir. keri muzikunın - çaldığı Al- man ve Fransız milli marş larını bu muazzam seyirci kütlesi tarafından ayakta dinlenilmis, nutuk iradı gibi mutat merasimin icrasından müsabakaya başlan- etmiş meydanında her önünü sonra mıştir. Birinci devrenin ilk yir- mi dakikası zarfında Alman- lar oyun üzerinde hâkim bir reğim tesis fetmiş bulu- nuyorlardı. Fakat'bu sırada vukubulan bir hadise Alman takımını bu hakimiyetine veda ettiren - sinirliliğe ve heyecana sevketmiştir, Bir aralık Fransız müda- dönen top. Fransız akıncılarının ayağı na geçiyor. Forvert hattı- nn bu çıkışını defetmek için Alman millt takımının defausında şuurlu bir reak- sion görüliyor. Fakat bu sırada Almanların sağ ha- fi Münsberger — yanlış bir istikamıette dur- duğu topu kendi kaletine sokuyor. Kırk bin Fransızın müt- faasından geri hiş tezahüratına vesile ve- ren bu goi, kuvvel maneviyesi üzerinde yıkıcı bir tesir yapıyor. Diğer taraftan statyomu dolduran kapkara kütlenin Fransız oyuncularına cesaret vermek için mütemadiyen haykırışı karşısında Almanlar âdeta afallamış bir hal alıyorlar. Biraz evvelki insicam ve şuurlu oyun yerine Alman: lar hututunda bir telâş Almanların ve | heyecan baş gösteriyor. Fransız takımın da kuv- vei maneviye yükselmiştir. Münferit tribünde oturan on bin Almanın mütekabilen yaptığı tezahürat kulakla- rına işlemiyor bile... Çönkü 40 bin Fransız seyirci kendi: lerini mütemadiyen teşvik ediyor! İkinci devrede Fransızlar, Alman takımının oyun tar- zına artık — alışmışlardır. Kendi statlarında oynadık- Tarı cihetle, alışık oldukları sahada kolayca faaliyet şe- bekelerini tesis Defans diyor, top Fransız forverdi: ediyorlar. mütemadiyen defe- nin ayağında örümcek ağına düşmüş bir sinek gibi Fran- sız. oyuncusunun birinden diğerine koşuyor ve Alman: larda bu hâkim rejim kar: gn da ancak — kalelerini kurtarmak endişesine sap- lanıyorlar. Bu suretle geçen uzun ve heyecanlı dakilar- dan sonra nihayet maç bitiyor ve Almanlar kendi ayaklarile kendi kalelerine soktukları bir tek gol yü- zünden mağlüben — sahayı terkediyorlar. O akşam bütün Paris neş'e içinde çalkanıyor ve harbi umumi esnasında ka- zanılmış mühim askeri zafer- lerin Fransız payitahtında uyandırdığı şevk ve şetareti hatırlatan bir umuml sürur içinde Fransız milli takımı- nın kazardığı zafer tes'it ediliyor. Alınanların kendiliklerin- den yaptığı gölle Fransız ga: libiyetini hazırlamaları Fran- sa takımının zaferini hu- sufa uğratacak kadar mü- him bir sebep ise de Fransiz: lar bu gol — sayılmasa bile kendi hâkim bir surette oynamaları - iti- barile — tefevvükunu isbat ettiğini ilân etmektedirler. Fakat, kırk beş bin seyirci- nin mukabil tezahüratı kar- pısında oyunun heman ba- gında Almanların kendilik- lerinden gol yapmalarının kuvvei maneviye özerinde yapacağı tesirler düşünül- müyor ve bu tesirlerin oyu- nun — şeklini değiştirmekte çok fazla amil olduğu hesap edilmiyor galiba.. takımlarının Bu akşam aa I MELEK Sineması Viyana operasının büyük | tenoru HEİNRİCH SCHMIDT'i İBİR HAFTALIK SAADE' (Venedik geceleri) filmim-| de takdim ediyor. filme Maksudıan, Ginse — ve 'Roge rtevillede — refakat etmek: tedir. İlâveten: Foks Movietoni halihazır dünya disleri aa Talebi umumi üzerine MONTE CÂRLO Mümessilesi:. JEANETTE MAC DONALD Bu akşanıdan itibaren ELHAMRA sinemasında Bir kaç gün daha iraesine devam olunacaktır. İlâveten:Fox Moviotone, Son Gü Kadastro heyetleri son günlerde metruk emvali gayri üzerinde büyük müşkülâta uğramaktadır. Dün bir muharririmiz Kadastro heyeti azasından birile hakkında şu izahatı almış- tır: — 15 nisan 330 tarihli menküle kanun mucibince fırari eşha-| mutasarrıf oldukları musakkafatı mevkufe vakıf lart namına devredilir diyor Binaenaleyh — bu mevkli tatbike vazolunacağı zaman memurin maliye te- ddüt ederek — meseleyi ve- kâletten istizan etmiştir. Ve- sının kanun kâletce mesele tetkik edile- | rek Lozan muahedesi muci- bince firarilerin emvali gayri menkulelerinki musadere şek- linde değilsahipleri zuhurunda | iade suretile hükümetin er- menilerle, yabudilerin Türk emvali gayri menkulelerinin evkafa devri ve rumlara ait eıııvıll ıayrı mı:nkulemn ge 9 Nisan Sergiye mallar gön- derilmeğe başlandı 9 .Nisanda Ankarada açı- lacak olan Sergiye dünden itiharen mallar gönderilme- ğe başlanmıştır. Devlet De- mir yolları idaresi Haydar- paşa ve Malatya — Fevzi paşa tarikile yapılacak sevkiyat ,SO tenzilât icra etmekte- dir. Tenzilâtlı tarife,20Mart- tan itibaren mer'idir. 5 Ni- sana kadar devam edecek- tir. Sergide satılmayıp da mahrecine — iade edilecek malların sevkiyatı için de, aynı tenzilâtlı tarife 20N1- sandan 5Mayısa kadar mer'i olacaktır. Bir tavzih Evvelki günkü nüsba- mızda Boston Birahanesinde Lüfer Ali namında bir şahsın birahanede bir takım müna- sebetsiz hallerde bulunduğu- nu yazmıştık, Fakat bu istihbaratın doğru olmadığını anladık Bu birahanenin düşmanı olan Şanzelize lokantasının gar- sonlarından birisi gazetemizin bir muharririne bu musanna haberi vermiş ve bir takım sözlerle muharririmiz ikna etmişti. Maamafih, tahkikatımıza nazaran mezkür birahanede Lüfer Ali namında bir şah- sın tecavüzatta bulunmadığı ve hiç bir vak'a tahaddüs etmediği anlaşılmıştır. Beş on senedenberi mem- leketin musiki ihtiyaçlarını tatmin edecek bir şekilde çalışan bu birahanenin ne- zih bir. muhit — olduğu anlaşılınıştır. Binaenaleyli 'Bu bapdaki neşriyatın doğru olmadığı ve bir yanlışlık olduğu tas- Ehih olunur. görüşerek bu husus | nler de Çok AImanya-F ransa maçı| Müşkülâta Uğruyor ne eskisi gibi emvali metru- ke tarafından idaresi tebliğ edilmişti. Fakat ison defa ç- kan istimlâk kanunlarının a İtincı madde mucibince bu gibi emlâk mübadillere ve- rilmişti, Inisan 339 tarihli kanun mucibince Evkafa devredil- mesi lâzımgelen metruk ica- |reteyinden Maliye larâfından müsakkafatın 6 inci | ahzedilecek tebliğ — kanununun | maddesi neşrinden sonra Evkafla Maliye arasında hâ- sıl olan ihtilâf üzerine Vekâ- let kanunun bu maddesini tagyir için Meclise gönder- miştir. Şımdiye kadar mes"- | ele muhabere safhasından ol- duğundan kadastro — heyet- eri mütereddit bir vaziyette kalmışlardır. Zira bu gibi metruk em- 'kin kimin namına ve nereye teşebbüs edileceği tayin edi- lecektir. Müşkület buradar çıkmaktadır. Beledîyew Şehrin nüfusunu te! kik ediyor İstanbuldaki nüfus 4a ketlerini ve miktarını a? mak için belediye tetkik başlamıştır. Belediye bu tetkika nüfusun — hangi azaldığını tesbit edeceki Bundan başka şehrir fusu hangi tarafa doğru lalaşıyorsa oralara — c imar faaliyeti teksif ol Ücaktır. 1927 senesindenberi liyetlere mensup bir ço şiler bilhassa Ermeli Muzseviler Türkiyeden : çoğu Fransaya kısmı da Almanya'ya gi lerdir. Ancak alâkadar kamlara — gelen habıt göre, büyük kazançlar yasile meml>ketimizi 1 denlerden bilhassa © Fransa'da yerleşenlerli ğu iflâs etmişler, mem Hmizi terkettiklerinde layı pişman olmuşlarc Beyoğlu merkez muru azledik Beyoğlu — polis memuru Yunus Veh; yin- kaydı. terkin, » semt'e mışlar, Emniyeti umumiyede bildirilmiştir. sebebi grüftü kı gelince lacaktır. Fransız - İtaly. dostluğu Dijon, 23 (A.A) nevre darülfünunu t dan tertip edilmiş ola” sıZ - Alman Darülfüt konferansı " bu sabal ARSLANLI KIZ Gina Manes'in Cabriel Gabrio | tle berabör çevirdiği birinci frannzca sözlü f olup meşhur hayvan mürebbisi ZOUVİANO * LANLARİLE iştirak edecektir.
