8 Nisan 1931 Tarihli Yarın Gazetesi Sayfa 5

8 Nisan 1931 tarihli Yarın Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

ranın gizli tasa İRAN.ŞAHI AHMET KAÇAR'İN SA TER Felan Naet İSMAL İşek ; iman etmediği ve $ıkın Şia ahuntlar;::fl a mtından birisine tâbi olduğu anlaşılıyordu D ada i Benderbuşir hanının sarayı Âşık Rıza K :':;:l mühletest mı,ıı.ıı. meyinap. Viai hi cltan'ra biharabi darct € Şebi ruz çünar baş harap “Ömründen kalan bir iki 'hlu zamanı sâf şarap Ü trek r. Bu hayatı, *H'lt e:,':i bir daha bula- n, bilirsin ki cihanın akibeti harap olmaklır, sen * akibet cihan gibi gece tündüz meslü harap Olen Kıt'asını okürken, Hay: Yamın insaniyete karşı bir kin beslediğini anlamıştım. Bu bir facia idi. Fakat, bu köşesinin de bütün bir Yat ifade etmediğini dü- Hünüyordum. — Belki, daha Yüksek meclisler de başka tesirler altında kalabilirdim. Şu pejmürde âşıkların kıyafetlerinden ziyade ruh- rını öğrenmek istiyorum. Sakjı kestiler, söze bap dılar. Mübahase, Hayyama dair idi. Âşık Riza diyor- di ki: — İran âşıkları, Hay- yamı bilmesler. Biz, İngiliz: ler, Alman ve Afrikalılarâ (Tar çaldığımız için öğren- dik. Fakat, Hanlar meclis- rinde, Mullalar seyranla- ida Hayyandan okuyanlar Vardır, Bu malümatfuruşluk, âşı- ün kulâğı delik insanlardan duğunu "gösteriyordu. Fa- t bu malümat nerenin hsuliydi? Çıraklıktan mı mmişti, bir medresenin '“'lllinden miydi? Bir fikir hibi olmak için bu esasları "4 öğrenmek istiyordum. K Âşık, ne Mollanın, ne Ahondun kürsüsünde ye- :""ı Biz, namdar âşıkla- K Sömezlik ede ede bu sır- ..'ldlk, pirin iznini aldık. kolay şey değil! h Mübahaseyi dini musiki a getirdim. Şia mulla- "':': ne fikirde olduklarını m, _::h bu sözlerden canlan- SKuşun sesine karşı kim | t..bm'? Hazreti Süleyman ' ğ ?'.l__duedcn mürekkep bir can- sözleşmiyor mıydı harkı Davut, dağlarda töylemiyor mıydı ? l ın Şia tesiri haricin kaldığı anlaşılıyordu * ğ tazavvuf tarikleri ola: ü’ akat, bunları soracak ileri gidemezdim - Ne q olmaz; belki de küf- hükmedilir, katlolu- L.."' Farelki, âşıkların ağız- w.,_'î'—ıııı. Öyle manidar söylüyordu ki, âşık n eski medeniyet cev- takladığı anlapılıyor- Sİnaz, fikirleri düstur- ll ve kulaktan bir tmanın eseriydi. Münakaşaya gelmez: talâhiyettarlarını * Onlarla münakaşa ediyordu. Münakaşaya dalmış- f ;I;Ç?;%C’ f leryapı | ite, İranda da bir takım! tık. Doktor da vazifesini bi- | girmiş, gelmişti: — Olan oldu, dedi, Ya- rın, büyük bir cenaze ala- yını seyredersiniz . Meclis, dağılmış, biz de yalnız kal- mıştık . 3* Sabah olmuştu. Kamber, telâş içinde odaya geldi : — Haberiniz var mı? di- yordu , Fareler tauna uğra- mış, — yüzlercesi — ölü bir halde taşlıklara serilmiş. Bu da nedir, bilmiyorum. Biz de bilmiyorduk. Yalınız , hana hazırlanmak gitmek — için icap — ettiğini hatırlalarak savdık. Doktor, kshkahadan ba- yılıyordu : Hanın — her - tarafına Mous Oil flit sıktım, diyordu. Kaliforaiya tarla farelerini temizlediğim gibi bu hanın da yerli sükkânma <on dersi verdim. Ne kadar zamandır, böyle bir tecrübe sahası arıyordum, bilseniz ! | Devamı var | Şikagoda İntihap Kerrar a D vlatunbul muhteliti geliyor İzmirde İki Galibiyet Kazanan sporcularımız bu sabah geliyorlar İzmir muhteliti ile temsili mahiyette —iki imüsabaka yapmak üzere İzmire giden İstanbul takımı dün Ankara vapurile İzmirden hareket etmişlir . Sporcularımız bu sabah saat on buçukta Gala- ta rıhtımına muvasalat ede- cekler ve #porcularla alâka- darlar tarafından hararetle istikbal edileceklerdir . İzmirden gelen — gazete- ler, muhtelitler musabaka- sının tafsilâtle doludur. Gerek Cuma ve gerek Pazar günleri yapılan maç- ların esas tafsilâtımı karile- rimize bildirmiş olduğumuz cihetle bunları tekrardan ictinap ediyoruz. Ancak muhtelitimizin İzmirde bi raktığı tesirata işaret eden bir — kıstın İzmir — neş- tiyatından bahsetmek her halde fatdelidir. İzmir gazeteleri, muhte- lit takımımızın forvert hat- tından çok sitayişle bahset mektedirler. Bilhassa sol ve sağ açıklar vasıtasile inkişaf eden İstanbul hücumlarının ahenktarlığı kaydedilmekte- dir. Buna mukabil İstanbul Şikago, 7 (A.A.) — Şi- kago belediye reisliğini elde etmek için “Big Bili, (Bü- yük william) lakabile maruf ve cümhuriyetçiler fırkasına mensup şimdiki refs M. T- homtson ile Demokratlardan M. Germak arasında baş- hyan mücadele bugün re- yler verildiği sırada en yük- sek bir hadde vasıl olmuş tur. Esasen intihap mücade- lesi — pek heyecanlı bir surette geçmiştir . İki namzet, Şikago'da ki bir milyon müntehibin rey- lerini kendilerine celbetmek için hatır ve hayalden ge- çebilecek her türlü vasıta- Jara baş vurmuşlardır. 'l'lı?- mpson, İdaresi altında 'bü- lunan - bir eşek , katır. ve kumpanyatını propa- :::dı yasıtası olarak kul- maktadır. l”ıBıı hayvanlar intihaba ait afişler taşımakta olduk- Jarı halde sokaklarda dolaş- tırılmaktadır. Hükümet memurları bu: gün ehemmiyetli kargaşalık- lar çıkacağına ihtimal ver. memektedirler. Bununla be- raber herhangi bir. galle çıkarmağa müsait farzedilen mahallelerde polis takviye kuvvetleri dolaşmaktadır. Rakip namzet Cermaktan taraftarları ise ceketlerinin düğme — iliklerinde kendi namzetleri intihap edildiği takdirde programlarında va- dettikleri veçhile her türlü cinayetlerin, irtişa ve irtikâp fiillerinin umumi — sürette silinip süprüleceğini göster- P Yollarda Eşekli, Katırlı, Cambaz Kumpanyası Dolaştırıyorlar mek maksadile-takılmış ufak ve süslü süpürge çeklinde rozetler olduğu halde şeh- riz — başlıca sokaklarında dolaşmaktadırlar. Bunlar ay- nea, “Reyinizi bana ve- rirseniz. bütün — Belediye idaresini Polak yani Lehli'ler ile dolduracağım, ibaresi yazılı levhalar taşımakta- dırlar. Bu suretle Şikago'da bulunmakta olan birçok Leh muhacirlerinta reylerini elde edeceklerini ümit etmekte- dicler. İntihabın neticesi hak- kında tutulan — bahislerin ekserisi Cermak lehinde gö- rünmektedir. Tompson, bu propaganda — faaliyetlerine “ Bana muzaharet ğöstere- cek olanların hepsi mükâ- fatlandırılacaktır. — Vadile mukabele etmektedir., i çocuk Bir hafta toprak al- tında kaldı Nevyork, 7 (A.'A.) — Nikaragua milli köngresi bir içtima yapmış ve Managua şehrini yeniden imar ve ih- ya imkân ve ihtimallerini tetkik etmiştir. ; Times muhabiri Mana- guayı harap eden zelzeleler- den sonra bu felâket esna: sında ölenlerden 975 kişinin şimdiye — kadar gömülmüş olduğudu haber vermekte- dir. Yıkılan yerlerin enkazı altından mütemadiyen ce- setler çıkarılmaktadır. Dün enkaz altından iki küçük er- kek çocuk diri olarak kur- tarılınıştır. Bu çocuklar bir hafta toprak altında kalmış- lardır. Bunlar şuurlarımı ta- mamile kaybetmiş gibi gö- rünmektedirler. —İ—— ni ——nmmmmami ae 5 muhteliti kaptanı Zeki B. İzmirliler hakkında ki ihtisa- salını şu suretle anlatmıştır: — Kumen zayıf: olma- Mıza rağmen bu neticeyi evvelden tahmin etmiştik. Oyunun başlangıcından ikin- , © haftayımın otuz beşinci dakikasına kadar devam eden hâkimiyetimiz, bu ne- ticeyi alınamızı temin ey- lemiştir. Defansın daha iyi ve mükemmel elemanlar- dan mahrumiyeti, son daki- kalarda gerimizi biraz müş- köl vaziyete sokmuştur. Baron Feyzi Bey takım içinde en muvaffak olan- lardan biridir. Bu itibarla bizim sol tarafımız o kadar işlememiştir. Kaleci| Lütfü Beyin iyi yer tutmaması İz- mir muhtelitine iki goöle mal olmuştur. Zeki Bey sık sık oyuncu değiştirilmesinin mağlübiye- te şebebiyet verdiğini söy- lemek- süretile de alâkadar hey'eti zimnen tahtie etmiş, Fehminin kalede oynatılma- masına bayret ettiğini de ilâve eylemiştir. İstanbul futbolcularının avdeti İzmir, 7 (A.A)— İstanbul muhteliti bugün — öğleden sonra İlmanımızdan hareket eden Ankara vapuru ile İstanbul'a avdet etmişlerdir. İzmir muhteliti ve #por hey' eti idaresi ve alâkadar genç- ler tarafından teşyi edilmiş- lerdir . Fransa - İngiltere maçı Pırlı,1(gıl.AJ — İngil-- tere ve Fransa'yı temsil e- den takımlar arasında dün yapılan Rugby maçı Fransız- ların galibiyetile neticelen- miştir . Öyun , çok sert ol- muştur. Neticede Fransız'lar 13 © karşı 14 sayı ile galip gelmişlerdir. Ingiliz - Franız Rugbi şampiyonluğu maçı bugün yapılıyor. Londra, 5 (A.A.) — (Ge- cikmiştir) - Beynelmilel Rug- bi şampiyonluğu için İngiliz Fransız takımları arasındaki maç pazartesi olacaktır. İh» timalki bu uzun müddet için İngiliz ve Fransız kü- melerinin son maçı olacak- tır. Meğer ki Fransız rugbi federasyonundaki nifak zail olsun. Bir müddet evvel Fransız — federasyonundan on ik? kadar aza ayrılmıştır. Her nekadar federasyon lara karşı itilâfkâr bir vaziyet almış ise de bu iti- lâfkârlık azalari federasyo- na döndürmemiştir. Bu iti- lâf neticesi olarak Fransız federasyonu biraz zayıf un- surlarla İngiltereye gelmiş- tir. — Fransız takımının vaziyet karşısında evvelce Snansea'da uğradığı kahir mağlubiyete müşabih ikinci bir hezimete uğramaması için büyük gayretler sarfetmesi Tâzımdır. Bu maçı Fransızlar ka- zanmıştır. Bir atletin talebi Bloemfomteln (Transval) 5 (A.A.) — Cenubi Afrika- E İKÂYE |.| |o| H Yurdumun İşıkları Yazan: Suat Derviş -8- Köy misafir odasını dol- I duranlar, gitgide artan bir alâka ile genç delikanlının masalını dinliyorlardı. Ço- cuk, zaif yanaklarını hafif hafif kızartan bir heyecanla anlatmakta devam ediyor- du: “Büyü tutmuş, iblis va- ide sultanın recelarını ha- bul etmiş, kardeşinin ö- kendi — sihirbazını — saraya davet etmiş ve az zamanda mel'un sihirbaz Padişahın hâkimi olmuş, valide sültan- la sarayın içinde teşriki moesai etlikten sonra şeylan bu sarayı bir tek parmağı üzerinde döndürmeğe baş- lamış. Öyleki, Hasekiler bir- birlerini kıskanarak - türlü lüsüne yaklaşmaktan korkan | €ntirikalar çevirirleri, cariye- şehzade, kuvvet ve nüfuzu ele alır almaz, zalim kesik miş kendisinin Padişah oldu- ğünu ikna için çalışanlara bile merhamet duymazmış... On beş sene mahbus kaldık- dan sonra nazil olduğu saa- det salâhiyetten sarhoş, dü- şünmeden Idam emirleri, aziller ferman edermiş... Val- de sultanın büyüsü, damar- larında ki kanı, fenalık ek- sirine çevirmiş... Padişahın, başkalarına zülmetmekten ve sefahatine, zevkine uy- maktan başka bir kaygusu yokmuş. Sarayın harem tarafı birbirlerinden güzel cariyeler. le dolmuş. Padişah bütün vak- tini kadınların arasında, bütün bir memleketin yüzünü kı- zartacak eğlenceler için te> baasının vaziyetini düşün- meden, halkın nelere ihti- yacı olabileceğini bir dakl- ka bile hatırlamadan geçl- rirmiş.. Sarayın kubbeli, süslü odalarında, zurnalar çifte nareler çalınıyor, çıp- lâk cariyeler Padişahın hu- raksediyorlarınış. Hattâ bazen saz sesleri ve içki eğlence — sofralarının gürültüsü o kadar yüksek çıkarmış ki sarayın civarın- zurunda daki camilerin müezinleri, ezanları ortadan kesmeye mecbur olurlarmış. Havuz kenarlarında ki geniş yapraklı — ağaçların gölgezile bezenmiş kameri- yeler de, Padişah, bütün gü- nünü çengiler oynatarak zevk ve eylence içinde ge- çirirmiş.. |Ve valde — sultan onu tereddisine, o onun su- katuna daba tiz bir. âmil olmak isteyen ,bir teha- likle, ona her gün yeni bir cariye taktim edermiş.. sarayda her gün yeni bir sefahat icadedilirmiş eylence ve içki gecelerinin yorgun- luğuna tahammül edemiyen Padişah bir çok kereler baygınlıklar geçirirmiş... Nihayet valde sultan, güya oğlunu okutmak ve tedavi etmek bahsneslle, C AT nn pek maruf atletlerinden Viljocn- cenubi Afrika hükü- meti dominyonuna müracaat ederek atletizmi müttehidei Amerika'da — mükemmelen öğrenebilmesi için kendistne üç sene müddetle senede 100 liralık bir tahsisat iste- miştir . verdiği istida bu tahsilin gele- cek olimpiyat maçları için kendisinin cenubi Afrikada kalmasından daha çok fay- dalı olacağını söylemiştir. Viljoen 1932 de Losange- lesde vuku bulocak olan olimpiyat oyunlarına iştirak edecek olan cenubi Afrk ka takımına tefrik olun- muştur. ler zerrece hicap ve haya etmeden envai rezalete a. Tet oluzlarmış ve Ağalar , Vezirler, saray erkânı Padi- şahin cinnetinden - istifade ederek envai hileler yap- mağa çalışırlarmış. Padişah surayda dönen hilelere bigâne, komşu dev- letle açılan harbi düşünmez, içkiden sazdan dinlenmek is- tediği geceler, memleketin en meşbur. masalcısını çağırır ona masal söyleterek din- lermiş... gene bir gice, ha- vuza akan — suların — tatlı bir. ninniyi andıran — se- si içinde, ona masal anla- tan meşhur masalcı kadın: “Bir varmış, bir yokmuş, eski zaman içinde, (elbiseleri, bsa- rayımın döşemesi, perdeleri, yastıkları, — samurdan bir Padişah varmış.,, Diye baş- liyan bir masal anlatmış, bu Padişahın o kadar ho- şuna gitmiş ki, hemen er- tesi gönü samurdan bir el- bise yaptırmış, sonra sara- yı baştan aşağı samur dö- şemeye başlamış. Yerlere samurlar - seril- miş, duvarlara samurlar kap- lamış, perdeler samurdan olmuş ... Memlekette samu- run fiyatı yükselmiş, Padişah dört bir tarafta samur top- Tatırmış ... Kadılara haberler gönderilmiş, deyletin büyük- lerinden cebren samur alınır- miş . Vermiye kudreti ol- mıyanlar ya azil edilir ya hapis olunurmuş... Limana samur yükile gelen gemiler cebren boşaltılırmış... Padi- şah samur gördükçe neşele- nir, bin bir cariyesine içi dışı samur elbiseler yaptı- rırmiş. Samur bulmak için ahaliye cebredilir, çuvallar dolusu paralar sarfedilir, her türlü mezalim icra olunur- muş... Muharebeler, — açlık, yoksulluk, Padişahı alâkadar etmemiş... O yalnız kendi süsüile alâkadar olmuş... Bir kadın gibi, hattâ daha fazla süse düşkünmüş... Süslü el biseler giyer başına çiçek- ler takar, sakalına inciler dizermiş... Onun kadınlara karşı zafından istifade eden Cariyeler,Hasekiler, iktidarı ellerine almışlar. Fakat bu yüzlerce kadı- nın içinden biri hükmü ele biraz fazla alınca, onu bir diğeri ile deviren, evet on- ları birbirine çarpıp kıran meş'um bir el vermiş.. Valde sultanın eli..(Devamı var) “Zayi— İstanbul-Zat maaş. ları Muhasbeciliği Samatya gubesinin 43868 numarasile almakta olduğum maaşıma ait cüzdanımı zayi eylemiş olduğumdan hükmü olma- dığını ilân ederim. Sabri bey valdesi Fatma k

Bu sayıdan diğer sayfalar: