11 Nisan 1931 Tarihli Yarın Gazetesi Sayfa 2

11 Nisan 1931 tarihli Yarın Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Sahife 2 v Darülfünunlar Açmalıyız! Dünkü makalemizde, me- mleketimizde umumi yazmış ve mahzurlarını sıra- lamıştık. Son Rejim değiş- mesinden sonra da ayni ha- talı vaziyetin devamına ni- hayet verilmek istenildiğini ilâve etmiştik. Bugün ise, mezkür terakki hamlesinin alâmetlerini ve tahakkuku çarelerini araştı- racajız. Fühakika Lozan sulhun- dan sonra, istikrar bulan Türk cemiyetinde yer, yer fikri bir kaynaşma beliri- yordu. — Muhtelif — vilâyet merkezlerinde rehber vazi- fesini görecek şahsiyetlerle mahalli gençlik — arasında sempati ve ilmi faaliyet kı- vılcımları görülüyordu. Me- selâ, birçok gazete ve mec- mualar neşrediliyor, spor teşkilâtları yapılıyor ve kü- tüphaneler tesis olunuyordu. Fakat, düşünmek lâzım- dı ki muhitin kıt bilğisile genç mürebbilerin - muallimler, doktorlar gibi! — zihni te- kâmülünü yapmamış malü- matları, şuurlu bir. ilim ce- maatini terkip edebilir mi Çidi? Tabit ki hayır! Nitekim, bu gayretlerin çok kere semere vermediğini görmek müteşebbisleri üzerinde kuv- vel maneviyelerini kıracak bir tesir de bırakmakta idi. İşte, bu mahzuru nazarı dik- kate alan hükümet, bütçe- nin müsaadesi nisbetinde Avrupaya talebe yollamağa başladı. Vakın, garpte tahsil eden gençler az, çok ilmi bir li- yakatle memleketimize av- det etmekte idiler. Ama, burada kendilerine bazır- lanmış muhitler bulamadık- ları için, çarnaçar tahaccür ediyordu. — Binnetice, ya- pılan masraf ve verilen e- neticesiz. kalmağa mahküm oluyordu. O halde, dahili maarif siyasetinde —atılması icap eden adımlara ihtiyaç var- dı. Bu adimlar ise, yeni- mekler den tanzim edilecek mi bir maarif programının tatbiki ile mümkünleştirile- bilirdi. icap eden umu- İşte, vaz olunması yeni tedris «ls- teminin ilk muddesinden ne de- nileneli idi, biliyor mususuz? Müuhtelif m rülfünunlar Filhakika, iik tahsll mec- ŞEHİR HABERLERİ İki Casus Yakalandı Dün İstanbulda ticaretle iştigal eder görünen iki Bul- gar casusu tevkif edilmiştir. Polis birinci şube memur- ları Boris Kortof ve Senko Yorgiyef isminde iki Bulga- rın bir müddettenberi İstan- bulda siyasi bazı faaliyetle- rini sezmiş ve her ikisinide gizlice takibe koyulmuşlar- dır. Bu takipler neticesin de her iki Bulgarın — faaliyeti etrafında polisin eline yeni deliller ve vesikalar geçince şüpheler tahakkuk etmiştir . Bunun üzerine birinci şube birinci kısım memurla- rı dün her ikisini de, Beyoğ- lunda oturdukları bir pansi- yonda tevkif etmişlerdir . Her ikisi de haklarındaki tahkikat evrakile müddel- umumiliğe verileceklerdir . ——— buriyeti, orta mekteplerle Hiselerin ıslahı ciddi bir gay- ret numuneleri olmakla be- raber, mevzuu bahs gaye için kısırdılar. Bunlar, mem- leketin ilim seviyesini ihya- kâr bir kuvvetle yükselte- cek vasıtalar değillerdi. Esasen mevcut olan mü- esseseleri kismen islah ve teksir, ancak zevahiri kur- taracak geçici tedbirierdi. Halbuki muayyen bazı mıntakalarda Darülfünun ve hiç değilse âli mektepler şeklinde Darülfünun şubeleri küşat etmek, muhtelif kül- tür membaları yaratmak de- mekti. Müderris ihtiyacı ise, kısmen yerli şahsiyetlerde 1 seçilecek zevatla ve kısmen de Almanya ve İngiltereden getirilecek ecnebi profesör- lerle temin edilebilirdi. Nitekim, Ankarada açı- lan hukuk, musiki muallim, orta muallim mektepleri gibi müesseseler, müddeamızın el ile tutulacak kadar canlı müeyyedeleridir. Fakat, hü- kümet merkezindeki iki, üç mekteple ve İstanbuldaki biricik Darülfünunla böyle muazzam bir Maarif mes'e- lesinin ana hatları bile çi- zilmiş değildir ! — Trabzon , İzmir, Konya gibi merkez- lerde de ayni usulün, tatbiki bilâkaydışart lâzımdır. O zaman, Türkiyenin muhtaç | olduğu ilim güneşi yaşıyan bir şehkâr halinde dogacak- | tır . Son söz : açmalıyız ! Sabih İZZET Darülfünunlar | | Ltanbıi Konservatuvari İçin Viyana Akademisi Profesörlerinden Marks, İstanbula Davet Edildi Viyana musiki akademisi profesörlerinden Marks, İs tanbul konservatuvarını teşkil ve tesis eylemek için müte- hassıs sıfatile İstanbula davet edilmiştir. Belediye profesör Marksla bu hususta bir mukavele yapmıştır. Profesör senelik beş bin lira tahsisatla celbedilmiştir. Profesör Mar- ks, senenin muayyen zamanlarında buraya gelecek, iste- nilen proje ve programları yapacak, konservatuvarın teşkili esaslarile meşgul olacaktır. Tesisi düşünülen müstakil opera ve operete de bu zatın tanzim edeceği esaslar dairesinde vücut verilecektir. Pro- fesörün daimi surette İstanbulda kalması fazla külfetli olacağı içindir ki bu şekilde bir anlaşma yapılmıştır. - ç——mcan » ea —— Trakya'da Pancar mahşulü Trakyada pancar mah- sulü pek fazladır. Alpullu şeker fabrikası ise, bu sene kuüdret — ve kabiliyetini iki misline yükselttiği hnlde, bu pancarları işlemeğe ki- fayet etmemektedir. Bunun için, Trakya şeker fabrika- ları şixketi, bir fabrika daha açmak veya, Alpullu şeker fabrikasının tesisatını daha kuvvetlendirmek — tasavvu- rundadır. a .» ) Selânik'te Açılacak sergi Yakında , Selânikte açı- lacak olan beynelmilel ser- giye bizim de iştirak etme- miz için, İktisat vekâleti , ticaret müdürlüğüne emir vermiştir . Ticaret müdürlüğü, Türk tacirlerinin de sergiye iştira- kine tavassut edecektir . Artinin marifeti Divan yolunda Şekerci Murat ustanın çırağı Hasan Artin — tarafından bıçakla yaralanmıştır . p Yeni Tefrikamız Unutulmuş Bir Tekke Protistan misyonerlerinin istilâi faaliyeti Baybilhavz nedir? Memleketimizde “Baybılhavz, namı altında bir misyoner teşkilâtı vardır. Bu, bir İseviyet tekkesidir. Bir kara duman gibi tehlikeli, faaliyeti çok ciddi ve dikkate şayan safhalar arzeder. Tetkik edilirse, İslâm tekkelerinin bile bir memleket için bundan daha teh- likeli olduğu iddia edilemez" Pastorların korkunç faaliyeti, kitabı mukaddes va- ızları, zehirli neşriyat, sözde ilmi vaızlar, telkinler, İs- lâmiyet aleyhinde propagandalar, gençleri ve bilhassa genç kızları Protistan yapmak için bulunan çareler, esrarengiz tecrithanelerde çile çıkaran kızlar, Müjgân hanımın evvelâ viecdanına sonrada tasallutlar, spor kulubü, ticaret dershaneleri unvanı altındaki pro- paganda mahalleri ve saire.... Bu esrarengiz ve istilâi faaliyetin iç yüzünü, ya- kında neşre başlıyacağız. Bu ibret yesikalarını vata- nenı seven her Türk bir acı Ilâç gibi içmelidir. IMüjgân hanım başından İ geçenleri aynen anlatıyor | Fakir Çocuklara Yardım Heyeti Hilâliahmer mekteplerdeki fakir çocuk- lara bu sene de yardım ediyor. Fakat yardıma ihti- yacı olan çocukların miktarı arttığından — bu kâfi gelmiyor. cemiyeti muavenet Mektep idareleri bu va- ziyet hakkında Maarif ve- kâletinin nazarı dikkatini calbetmişlerdir. Vekâlet, bu münasebetle bir talimatname tanzsm etmiştir. Talimatna- meye göre her mektepte hali ve vakti yerinde olan çocuk — velilerinden mürek- kep “Hamt heyetleri, top- Janacak, bunlar fakir ço- cuklara yardım ececekler- dir. Bu yardım paradan zi- yade eşya ve yiyecek te- mini suretile olacaktır- Çocuk ve kurban bayram- larına kadar heyetlerin top- lanarak yardıma başlanma- ması için çalışılacaktır. Sahte mühürler Hakkâklar resmi vesi- ka olmadan mühür yapmıyacak Sahte mühür ve klişelerle bir çok sahtekârlıklar - yapıl: makta olduğu nazarı dikkati celbettiğinden polis müdü- riyeti buna mani olmak için tedabir almıştır. Polis müdü- riyeti bilâmum klişeci ve hakkâklara bir tamim gön- dererek herhangi bir mües- seseye — klişe ve imal edecekleri © Müessese sahibinden res- mi bir kâğıt istemeleri bildi- rilmiştir. Klişeci ve hakâklara si- pariş behemehal resmi bir kâğıt ibraz etme ye mecbur olacaklardır. Aksi takdirde siparişleri kabul edilmiyecektir. Resmi, damga zaman verenler vesika ibraz edilmeden klişe ve damga yapanlar mesul tutulacaklar, haklarmda ta- kibat yapılacaktır. Madam Sarayı vurmuşlar Topanede Rus tebısın- dan madam Sarayı bir şah- sı meçhul sol kolundan ya- ralıyarak çantasını alıp ka- çınıştır. Ve Tn Gönül Tedavisi İzmirde bir genç kız ken" dini öldürmüş. Bu zavallı bebeğin ölümüne sebep te o meşhur kelimedir: Aşk... Zavallı Leman hanım, bir mektep talebesine gönül ver- miş, fakat çocuğun babası izdivaca razı olmamış. Leman hanım ne yapsın şimdi. Gitmiş babasının ta- bancasım almış, sevgilisinin de resmine son bir kerre daha bakdıktan sonra - tetiği çek- miş...Hain kurşun, altun renk- li saçları yakarak bu hafif beyni paı çalamış. Hâdise bu. x Hergün bir tanesini işit- tiğimiz bu kanlı havadisler, sinirlerimizin üzerinde cere- yan halinde dolaşıyor. Bu genç kız, sevginin manasını kurşunla verecek kadar sarfettiği (Enerji) yi hayatıma sarfetseydim çok daha muvafık — olabilirdi. Leman hanıma bütün his- simle acıyor. * (Don Juan) a igelince o- nu şimdi büyük hir gururla İzmir sokaklarında dolaşır- ken görüyorum. Her adım atışında, Her bakışında, Her hareketinde, halde: — İşte bu kız benim için kendini öldürdü ! Diyen bir eda vardır. Fakat belki de bu gönül fedaisine — kavuşmak — için hazırlıktadır. * Gençleri bu manasız ha- reketlerden kurtarmak için ruhiyatçıların gayretleri yok- sa boşa mı gidiyor ? BURHANETTİN ÂLİ | Darülbedayi Konya Belediyesine müracaat etti. Anadolu türnesine — çı- kan Darülbedayi temsil hey- eti üç temsil vermek için Konya Belediyesine telgraf- la müracaat etmiştir. Darülbedaylin vereceği temsiller için dermeyan et Üği şeraitin kabulüne im- kân hasıl olamamıştır. Darülbedayi Belediye U- yatrosunun bilâ bedel üç gece için kendisine hasri* nı istemiş, müstecir de bit tabi bunu kabul etmemiştir: her ı (Yarın)ın Halk Diplomatı Karagöz Müntehipler Karagöz — Namzet beyler, halkın diği şeyleri öğrenmemiş değilsiniz. Yâ herkese refah getirecek paraları lâzım, Karagöz — Rey mi veriyorsunuz Ağalar! Köylüler — Afyonlar ve tiftiklerimiz için satış pazarları bulmak için rey veriyoruz. Katağöz' — Ey ÂAdanklilar, isizlü ömülüü niz'nedir? Köylüler — Bizim derdimiz malüm. Kre- di istiyoruz. Eğer, yeni mebuslar bu derdi: mizi hallederlerse, işimiz yoluna girer. Koragöz — Ya siz İzmirliler ne istiyor sunuz? Halk — Ziraat bankasından ucuz faizle para almak, aradaki mutavassıtları ortadan kaldırmak!

Bu sayıdan diğer sayfalar: