11 Nisan 1931 Tarihli Yarın Gazetesi Sayfa 5

11 Nisan 1931 tarihli Yarın Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

MERLÇ Hatıratını yazan? ladıktan sonra, Amerikalılara karşı | an, Hiçaneyi top Puna davet etti. Naci İSMAİL bizi Vük muhabbeti olduğunu, küçük oğlu- Berut Amerikan ko! ettiğini llejinde tahsil söyledi — 46 — Falaka meydana çıktı Yahudı, görülecek bir F EV t pına | B DN | Gekti. Molla müdahale etti. Önünde diz çöktü- Çen Hemen secde ©t Sonra, dizüstü ©* € Mükâlemenin bütün Nelerini anlıyamıyordum. 'Çünki hem yavaş yavaş "iyordu. Hemde Farisi © kullanılıyordu. Fakat, tudinin Handan bir emir kki ettiği anlaşılıyordu. Parraf cenapları, müsaade aAlmaz, ayağa kalktı. rin yanına geldi. Fakat, hin önündeki Yahudi nlaşmıştı. Hemen he- b, Hân gibi bir gururla ülemeye girişmişti. Bu âleme bu mıntakanın at Türkçesile ceryan Vordu. İranın vergi hayatını,bil- Yehudilerin halk ile let muesseseleri arasında Munazebetlerini anlamak bir fırsat düşmüştü . Gâlemeyi dikkatle dinli- dum. — Yabudi — sarraf: — Kolay, yalnız, zama- da — verileceğini temin hek için rehin istedim. ordu. Kanber, Hanının eşyasını hin etmeğe razı elmuştu. t, eşya namina da ahır- laki kuru otlardan ve lerdeki arpalardan bap- bir şey yoktu. Bunların eli ise, hiç mesabesin- İdi, Nlh.yeı. üçyüz tümen için Yüz (yirmi beş tümenlik tenet yapılmağa karar ldi. Bu para, 99 günde İmiyecek olursa, Kan- '& hanı da elinden alına- . İti şahit bulundu. Bu A da Mollanın yanına ler, Molla, bizim eski tmei Ser'iyeler usulün- y *ir tarafeyn kurdu. Şa: HTi de aldı. Kanber, bor- * ikrar ettirdi. ahudiye de hükmü teb- çt Sonra, koca divi tıkardı. Kağıdı yalaya YA yazdı. Koynundaki ç" keseden de bir mühür g.P bastı. Kâğdı da Ya: Yt verdi. n “Pudi, siyah bir kese- l:ç Yüz tümen çıkardı . bi Te teslim etti. Kanber Ş Ter birer sayarak hanın ."lnı verdi. Bu mes-- u lece tamamlanr- Simdi, her şey bitmiş, .I:ı“- değil mi? Ne ge- w, * handaki misafirleri Çağırdı. Bu grupa " dahildik. Kanberin ter- tİne göre; l"""'krı.ı hepsi de tüc- aa » Herkesin onbeşer tü" K çödne vermesi İâzım Ya, *rtmiyenler de - fala” ilecek. hanber, itiraz etmişti: ç falakacıları çağırdı. beri yatırdılar. — Belediye'de Ayaklarını falakaya soktu- lar. Tam, ilk değneği yiye- Müsafirlere de sert serl bağı- rıyordu. Kanber, — kurtulmuştu. misafirlerin bazıları onbeşer tümeni verdiler. Vermiyen- ler de yirmişer, oluzar değ- nek yedikten sonra imana gelmişler, paraları vermiş- lerdi. Sıra, bize gelmişti- Hiç te itiraza — lüzum görmedik. 45 Tümenlik bir çek uzattık. Han, aldırış bile etmedi. Bi ze karşı: — Ben, Amerikalıları se- verim, Küçük oğlum Bey- ruttaki Amerikan Kolejinde okumuştur. Sizleri, bu ak- şam yemeğe davet ediyo- rum, dedi. Han, paraları topladıktan sonra, başka yerleri de ha- raca kesmek için talfesile handan çıktı. Şimdi, vaziyeti düşünü- yordum. Bu, nasıl vergi, nasıl tahsil usulü ve nasıl idare idi? ( Devamı var ) Resim vermiyenler İcar ve isticar mukavele- lerinden Belediyenin bir re- sim almakta olduğu, bu res- min tediyesini temin için de mukavelelerin — Noterlerde tastiki mecburiyeti vazedil- mişti. Bu mecburiyele rağ- men hirçok kimseler muka- velelerini Noterlikte tastik ettirmemekte, bu suretle de Belediye resmini vermemek- tedirler. Belediye, kontratlardan Belediye harcının temini için yeni bir tedbir almıştır. Bu tedbir şudur : 15 Nisan-Jan itibaren Be- lediye memurleri kiraya ve- rilen yerleri dolaşacaklar, kontratları tetkik edecekler dir. Kontratları olmıyanlaı Noterlikten tastik edilmemiş olanlardan Belediye memur: ları tarafından ceza alına- caktır. Alınacak ceza verilmesi icap eden kontrat harcının iki misli olacaktır. Cezayı vermekte tered: düt edenler mahkemeye tevdi olunacaklardır. Bıçakla yaralamış Sirkecide Ankara bira: hanesi |ınoıılınndln Nuh Zeki ile Hızır kavğa eder ken Hızır Zekiyi bıçakla arkasından yaralamıştır - Sustalı ile yaralamış Cibalide Kütahyalı Cahit üç ay evvel terkettiği met- resi Nazimenin önüne çıka- rak sustalı ile bir. kaç ye- rinden yaralamıstır. r ile HİKÂYE d KalFLdaI. £ LÜ, Yurdumun İşıkları Yazan: Suat Derviş Bt Pek misafir perver olan köylüler o gece bu misafirler şerefine köy misafir odasın- da bir helva sohbeti tertip etmişler ve — ocağın sıcak ateşile isınmış bir odada her- kes masaller anlatmağa baş- lamış. Önce şeyh, sonra kö yün ihtiyarları sıra ile birer masal anlatmışlar, onlar hi- kâyelerini bitirince — köye misafir olan serseri çocuk ta bir masal anlatmak islemiş, bu kadar küçük bir çocu- gun iyi bir şey anlatamıya- cağından emin olan köylü- lerin hepsi: “Tanri misafi- ridir gönlünü kırmayalım, diye düşünmüşler ve onun arzusunda — itiraz etmişler ve çocuk bir masal anlat- mağa başlamış. Bu masalı herkes hakiki bir masal di- yedinlerken firari masal diye anlatılan buğ şeyin gendi menkabesi olduğunu anla- mış. Genç çocuk masalın sonuna gelince bu suretle devam etmekte ve herke- sin içinde umulmaz bir ce- saretle genç adamın gözle- rine bakmakta ve: Ey ağı- lar, uşaklar diye devam et- mekte imiş zanneltmeyiniz- ki firarı esnasında gayet misafirperver bir köye mi- safir olma taliine mazhar olmuş olan bu delikanlı bü- tün tehlikelerden — kurtul- muştur. Hayır daha firar ettiği- nin ertesi günü peşine düş müş olanların takibinden kurtulmamış. — Onu tekrar yaka'ayamadıkları takdirde başlarını kaybetmekten kor- kanlar onun izinde imişler... Evet onu takip eden düş- manlar, onun bulunduğu kö- yün ta yakınında bulunan köye kadar gelmişler ve bel- ki de firarinin hayatına bü- yük bir kıymet veren meç- hul dostun bir aleti olan çocuk masal anlatırken on- lar bulundukları köye 'gel- mek için belki yola bile çık- mışlar. Masalı anlatan çocuk bir münasebetini getirip te firariye “Kaç yiğitim kaç izindeki düşmanlar seni ele geçirmesin, — diyebilmemek için çıldırmış. * Korkak bakışlı ince sesli erkek çocuğu masalın bura- sına gelince oturanlardan biri yüksek sesle: “Süt ku- zularının anlatacakları masal elbette böyle saçma olur, diye istihza etmiş. Hani ma- salında dünya güzellerini zapteden ejderler, hani sev- diklerini — kurtarmıak - için dev — analarile — cenkleşen şehzadeler 7... Aman pek uykum / geldi.. burası pek sıcak gelin de bir az dışarı çıkıpta hava alalım;, Kimse bu davete icabet etmedi, herkes büyük bir alâka ile masalı dinliyorlardı, belki köylülerden hiç biri kulü- benin kapısının — açıldığını ve içeriden birinin dışarı çıktığını görmedi. Genç ço- cuğun — yanakları kıpkırmı- m. gözleri garip bir ateşle pınldırken masalını - anlat- mağa devam etti: Fakat bu gencin hayatile bu kadar alâkadar olan ço- cuk, onu kurtarmak istiyen bu çocuk kimdi, bu delikanlı onu hiç tanımıyordu. Hiç bir yerde gördüğünü hatır- | lamıyordu. Yalnız gözlerini sarayın bodrumundaki hüc- resine geldiği vakit yüzünü saklamış ve hiç konuşma- mış olan esrarengiz yaban- cının gözlerine benzetmiş. Ve bu tahmininde aldan- mamış hakikaten mahpus olduğu hücreye gece yarısı gelen zairle masal anlatan erkek çocuğu ayni insan- mış. Evet ne dersiniz, bütün bir köyün halkımı erkeğim diye kandırmış. olan bir saraylı, sarayın bir ca- riyesiymiş. Benim gibi, be- nim yaşta bir erkek çocu- ğu değil... Bir esir pazarında satlı- ğa çıkıp — kimbilir nasıl bir meş'um tesadüf İle bu mefsedet ocağına bu mel'anet yuvasına düşmüş olan bu çocuk orada hüyümüş . Şey- tani sefahetlere şahit olan loş, karanlık köşelerinde binlerce fesat tertip edilen bu sarayda gencliğinin emel- siz günlerini ağır, ağır ge- çirmiş , Sarayın içinde ve dışındaki hümmalı , sıtınalı , hayata yabancı, hiç bir hırs menfaat hissi duymadan yaşarmış. Evet bin bir entri- ka çevrilen, bin bir sergü- zeşti olan bu sarayda o, sa- kin ve heyecansız bir hayat geçirmiş . Fakat bir gün sarayın iç avlusuna elleri, kolları bağlı bir mahküm getirmiş- ler.. Bir idam mahkümn ve o sarayın diğer kadınları gibi hain bir tecessüs sevkile kafeslerden bakınca dişarı bakmış ve kafeslarden ba- kınca onu görmüş yüzü bir şehzade yüzü kadar güzel bakışi kadar cüretkâr onu... Sonra ne olmuş, nasıl olmuş?.. Kalbini bu kadar şiddetli bir heyecana düşürene, gözlerini yaşartan bir kuvvetli mer- hametin isareti mi imiş??? Varlığındaki bu hercü- merce sebep ne imiş? | Devamı var | İki Bulgar Talebe tevkif edildi Bulgar tebasından Yor- giyef ve Kartaf isimlerinde iki şahıs tevkif edilmiştir. Bunların tevkifine — sebep, bazı ecnebi hükümetler he- sabına casusluk yapmakta olduklarından şüphelenilme- sidir. Haklarında şimdiye kadar yapılan — tabkikatta ip uçları meydana çıkar- mıştir, Polis siyasi kısmı, Kar- taf - Ojorgiyef hakkındaki ;hkihlı devam etmekte- 'e a « Doktor 'afız Cemal Dahili hastalıklar tedavihanesi Erkek, kadın ve çocuk- ların dahili (iç) hastalık- larını cumadan manda her gün(2-4) de Divan- iyolunda 118 numaralı hu- susi kabinesinde tedavi eder. Telefon İstanbul: 2008 — İzmirMeb'usları İzmir Meb'usluklarına Avukat Ve Doktorlar İntihap Edilecek İzmir, 10 (Yarın) — Şeh- rimiz müntehibisani Intihabı bitti. Rey sandıkları mıtaka- | lardan — toplanarak - Beledi- yeye — götürüldü. Reylerin tasnifi iki ün güne kadar devam edecekdir. Meb'us- luklara talip olanların bir çokları kahvelerde, mah- fillerde ve evlerde etmektedirler. Bilhassa Ko- karyalıda Şu'le kıraathanesi | bu dedikodulu - içtimalara | sahne olmaktadır. Bu kıruathanelerde İzmi-| rin meşhur avukatlarından Ağa — Reşat, Ahmet Murat, | Nuri Fettah ve daha birçok | kimseler toplanarak meb- usluk hakkında hayli dedi içtima zet gösterilecekler hakkın- da kat'i bir malümat almak imkân bariçindedir. Şim- diye kadar İzmir meb'usluk- ları — için fırkaya yapılan müracsatlar hemen hemen yüzü mütecavizdir, Muracaatcıların — yüzde doksanını avukat ve doktor- lar teşkil etmektedir. Bun- lardan Ağa Reşat, Cevdet Ak Ömer, Nuri Fettah, Ha- lit Tevfik ve avukat Ömer Fuat Beyler, İzmir halkın- ca sevilmiş münevver şah- siyetlerdir. İzmir mebusluk- intihap edilmeleri muhtemeldir. larına kuvvetle Namzetle:in heyeti umu- miyesi ancak namzetler lir- kodular — yapmaktadırlar. İzmir meb'uşluklarına nam- tesinini neşrinden sonra an- Dünya Iktısadi Haberleri ve Muhtelif Malların Piyasası İngiltere ile Hindistan ara- sındaki ihtilâfın halli üze- rine pamuk piyasası lamlaşmıştır., Maamafi rikalar yalmız mübrem ihti- yaçları nisbtinde mübaya- atta bulunmaktadırlar. Mi- sır pamuğu fiatlarında he- nüz İstikrar yoktur. Yün piyasası Yün piyasasında bir kaç haftadanberi — müşahede e- dilen sağlamlık devam et- mektedir. Japonyanın vâsi mikyasta Ayustralya yünü mübayaa etmesi bu vaziyete ehemmiyetle mücssir Olmuş- tur' Cenubi Afrika, Cenubi Amerika ve Avusturalya yün- leri satışları artmışsa da Türk yünü üzerinden işler dur- ğgundur. Marsilya dan gelen haberlere nazaran orada da- hi bu mallar ehemmiyetli surette muamele görmemiş- lerdir. Son zamanlarda Ha- mburg'a Türk yününden an- konisyasyon hiç bir partı gelmemiştir. İpek — fiatları gevşemiştir. Afyon piyasası Y, 12 muhteviyatlı mal- lar Hamburgda 10 Shilling ile teklif edilmektedir. Ta- lep biraz tezayüt etmiş ve fabrikalarca bazı mübayaat yapılmıştır. Yeni sene ha- hakkında — teminatta bulunmak —zamanı henüz gelmemişse de — mahsulâtın iyi bir surette neşvünüma bulmakta olduğu yolunda haberler vürut etmektedir. Palamut piyasası Şubat zarfında deri pi- yesasında hayli muamelât olmuşsa da debagat madde- leri fiatlarında tezayüt mü- şahede edilmemiştir. Pala- mut satışlarının inkisafına mani olan bir amil İzmir fiatlarının Yunanistan ma- hna nisbetle daha yüksek olmasıdır. ,42 muteviyatlı palamut İümirde 10/2/6 - 10-15- İngiliz lirası üzerin- , tekrar sadı den muamele gördüğü halde; Yunanlılar tarafından 9 - 10 İagiliz lirasına teklif edil- mekte hatta bu fiyatların 2-6-5- Shilling tenziline bile rıza göstermektedir. İz- mir de yüzde 10 muhtevi- yatlı mahsul için 7-5 İngi- liz, yüzde) 15 muhteviyatlı natürel için ise 8- 5 İngiliz lirası talep olunmakladır. M.Aleksanderin beyanatı Londira 9 (A.A) — Bahriye birinci lordu M. Aleksander, Hull'de bir nutuk — söyliye- vek Fransız-İtalyan — deniz itilâfınin kat'i surette aktini temin için hiç bir surette gayret sarfından hâli kal- mıyacağını| beyan etmiştir. Reichetag rüesası meclisinde Berlin, 9 (A:A)— Reich- stag meclisi rücsası meclisi , aktetmiş olduğu fevkalâde bir celsede parlâmentonun müstacelen içtimaa daveti için milliyetperver , Sosya- listler, milliyetperverler ve komünistler tarafından ya- pilmiş olan teklifi reddet. miştir . Şikago'nun yeni Belediye reisi Şikago, 9 (A'A.) — Ye- ni Belediye reisi M. Cer- mak'ın yemin etme merasi- mi bugün icra edilmiş ve kendisi binlerce kişi tarafın- dan alkışlanmıştır. M. Snovvden eyileşti Londra, 9 (A-A.) — İltiliabı mesaneden muzlarip bulu- nan ve Paskalyadan evvel kendisine hafif bir. — ameliyat — yapılmış olan M. Snamwdan tamamile — nekahel — dev- resine — girmiştir.. Mumai- leypin bu ayın 24 ünde büt çeyi Avam kamarasında bizzat tevdi etmesine mu- hakkak nazarile bakılmak-« tadır.

Bu sayıdan diğer sayfalar: