3 Mayıs 1931 Tarihli Yarın Gazetesi Sayfa 2

3 Mayıs 1931 tarihli Yarın Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

—Serbes Fırka TARİHÇESİ Muharriri: Bürhanettin Âli İktibas edilemez İzmir son derece müteessirdi; Çünkü yapmak iştediği tezahürat bırakılmadı; İkinei Kısım —) z İzmirdeki hâdiselerin en muhim kısmını Fethi Beyin nutku teşkil eder. Fakat, daha bu bahsa girmeden evel, Liderin İz- mire geldiği gündenberi ge- çen vak'alara bir göz atmak| lâzımdır. Malüm olduğu üzre Fet- hi Bey İzmire girdikten son- ra, çok samimi bir istikba- le maruz kaldı, içten ko- pan derin bir sevincle yedi yaşından yetmiş yeşına ka- dar bütün halk, bu zatın peşine takıldı. Halbuki halkın bu sevin- ci her zaman, her vasıta ile baltalanmak istendi. 1 — Evvelâ seyrisefain vapuru tam üç saatlik bir * “Rötar, Ça girdi. Çünki etmesi için emir almıştı. Zira herkes bilirdi ki bu “Konya, limana saat rötar, altı saat, yani iki misli bir farkle limana | | kuvvetli | daha haykırdı : girebilirdi. 2 — Bu olmadı, halk bundan son derecede mü- teessir oldu. Çünki yapmak | 'Muhacir eşyası istediği tezahürata bu su- retle tezahürata mâni olun- | müuştu : gittikleri adam, memleketin muhtelif siyasi — saflarında bulunmuş, vekillik — etmiş, başvekillik etmiş ve sefir- likte bulunmuş muhterem bir simadır. Bunun istikbali valanın öz evlâtlarına yapı- lan “karşılama, şeklinde olmalıdır. Binaenaleyh ona açılan bayraklar hiç bir yırtılamazdı. 4 — Polis idaresizlik gös- terdi. 5 — Karaya çıkması için vesait verilmedi. Hulâsa bütün bunlar hal- kı haklı olarak sinirlendirdi. Halk fırkasının mukabil nü- mayiş yapmağa kalkması, aralarda söylenen ağır söz- ler, İzmirlilerin bütün bütün çileden çıkmasına — sebep olmuştu. Bu hâdiselere, — eğer “Anadolu, matbasının önün- merasimi zaman vapuru, bir parça | yol vermek suretile değil üç | , dikte süküt etmişlerdi. 3 — Sonra, karşılamağa | deki kanlı hâdiseyi de ilâ- ve edecek olursak artık şeh- Bakın' Bır Halk fırkası meb'usu memleket dertleri için ne diyor! Halk - fırkası yeni İstan- bul mebuslarından Salâh Cimboz B. bir gazeteciye re hâkim olan asebi bir ha- | bakınız ne beyanatta bulu- vanın cereyanına sizler de kapılırsınız. nüyor: — Beyefendi, Meb'uslu- Hele bir yavrunun ölümüne| ğunuzu tebrik ederim. Fa- dört vatandaşın ağır surette yaralanmasına sebep olun- duktan sonra, bu gayri ka- bili inkârdır. İşte İzmir valisi Kâzım Paşa, bütün bunları gözleri- nin önünde bir kere dal yaşattıktan sonra karar ver- mişti: — Bu halde nutuk söyle- nemez! ıtrıfındıkllu. yanında Halk fırkası mutemedi, polis mü- dürü olduğu halde bütün er- | kân paşanın bu sözleri kar- bu suretle hareket | ! dece süküt etmişlerdi. pısında ağız açamamışlar sa- Süküt şübhe yok ki ik- rardan gelir. Bu zevat da makamı tas- Paşa sesinin en gür, en “Ton, u ile bir (Devamı var) Gümrük Baş müdür- lüğü müracaat etti İstanbul gümrük baş mü- dürlüğü, gümrükler umum müdürlüğüne müracaat et- miştir. Bu müracaata sebep, | muhacirlerin hatiçten getire- bilecekleri eşya meselesidir. Memleketimize gelecek muhucirlere, muayyen — bir kıymete kadar eşyayı bilâ resim getirmek hakkı veril- miştir. Son zamanlarda bazı muhacirler bu haktan isti- fade ederek memleketimize aile halinde değil fert halin- de gelmekte ve bundan kat yeni mecliste naml çalı- şacağınızı sorabilir miyim ? — Efendim. Halk Fırka- sının prensiplerini kabul et- tiğimiz cihetle progamımızda Fırkanın programıdır. Tefe- rrâata gelince biz o insan- lardanız ki, düşünülerek ya- pılacak işleri teferrünt me- yanında müzakereye mühey- ya; Bussebeple, yapma- dan, yapacağımızı söyliyen- lerden değiliz. Beyefendi.. — Muhterem beyim. Bir sual daha... İsminizin Sa- lâh kıınını çok İyi anlıyo- rum. * Affedersiniz... Cim- cozdan bir mana istihraç edemiyorum. — Aman efendim. isim aile ismimizdir. Cingözden Fnukalleptir. Biz bafifliği sev- mediğimiz cihetle, biraz sık- letle talâffuz. ederek Cingöz yerlııo Cimcoz dlyıııuı.., Yaşal! Şehrin parası tasarruf ediliyor! Belediyenin yaptığı hesa- ba göre telefon muhaberesi masrafı 7,000 lira tutmuştur. Belediye şimdi bunun bir kısmını indirmek istemekte ve buna çare aramaktadır. Mezbaha resmi Belediyenin hayvan ba- şına almakta olduğu mez- baha resminin kilo başına Şalınması - kararlaştırılmıştır. Yalnız bunun için Avrupa- dan büyük iki kantar geti- rilmek lâzımdır. Bu da kam- biyoya ihtiyaç gösterdiğin- istilade ederek hariçte ucuz| den şimdilik hükümet buna fakat gümrük resmi fazla eşya getirmektedirler. Bu eşya hariç kıymetile geldiği için burada sahibine büyük bir servet temin et- mekte, fakat hazine zarara uğratılmaktadır. Ankaradan b oşya hak- kında ne gibi muamele ya- pılacağı sorulmuştur. I ( Yarın Jın Halk dıplomatı — Adaların keyfine doyum olmaz ! ı müsaade etmemektedir. Tacirler birliklermi yapıyor? Piyasa tacirlerinden bir kısmının son zamanda fiat- ları yükseltmek için arala- rinde birlikler yaptıkları söy- leniyor. Oda bu hususta tet- kikata başlamıştır. — Alış Cevdet Kerim qu! Feleğin çen- — Muaş berinden sende geç bakalım! Bu işin sonu yokmu? Binlerce mutevellı surunuyor Vekâletten vekâlete evrak gidi- yor binlerce adam aç ve sefil... Hükümetmizle Yunan hü. kümeti arasında akdedilen son bir muahedeye göre Yu- nanistandaki vakıfların me- mleketimizdeki mütevellile- rine ve memleketimizdeki vakıfların da Yunanistanda ki mütevelilerine iadesi ka- rarlaştırılmıştı. Ancak mü- badele ahkâmi bu emvali aynen iadeye mani oldu- ğundan bu gibi —malların iki hükümet tarafından sa- tılarak parası alâ kadarlara tevzi edilecekti. Yunan hükümeti şimdi- ye kadar bu işin mühim bir kısmını ikmal etmiş ve birçok müteveljilerin işlerini bitirmiştir. Memleketimizde ise bin lerce mütevelli halâ tevziata intizar etmekte ve bu yüz- den sefil olmaktadır. Yalnız şehrimizde iki bini mütecaviz mütevelli vardır. Bunlar işlerinin bir an evvel intacı için bir cemi- yet teşkil ve Ankaraya mü- teaddit heyetler göndermiş lerdir. Buna rağmen bu iş ne bitmiş ve ne de müsbet bir sahaya ithal - edilme- miştir. Mütevellilere tevzi -edi- lecek paranın evrakı 2 ay- dan beri Maliye vekâletirde tetkik —edilmekte — olduğu halde matessüf hiç bir ne- ticeye vardırılamamıştır. Bu lıi uzun müddetten Kadın beri takip eden mütevelli- lerden biri muharrirlerimizden birine şunları söylemiştir. —”"Yunanistandaki Rum mütevellilerin işleri kâmilen bitmiştir. Bizim işlerimiz ise betaet ve — sürümceme yüzünden yüz üstü ,duruyor. Halbuki — Yunanistandaki mütevellilere nazaran mem- leketimizdeki — mütevelliler hem daha — çok — ve hem de hepsi fakirdir. O kadar ki bütün ailesi efradile bu işin neticesine intizar ede ede sefil olanlar da pek çok- tur. İşlerimizin gecikmesine sebep ise bu husustaki evra kın gah Maliye, gah Baş vekâlet ve Dahiliye ve- kâletlerine — gönderilmesin: den — ileri gelmekte ve dolayısile Işlerimiz büyük bir çıkmaza girmektedir. Ge- çenlerde Baş vekâlete müra- caat ettik. Evrakımızın maliye ve- kâletinde tetkik edilmekte olduğunu ve ancak on gün zarfında para tevziüne baş- lanacağımı söylediler. Halbuki aradan iki ay gibi uzun bir müddot geçtiği halde ne evrakın tetkiki ne- ticesini ve ne de para tevzi- atını öğrenemedik. Bu gidişe nazaran işlerimizin hiç bir neticeye vanl olamıyacağı tabiidir., birliği Hanımlar bu yaz yaz Ankara Eski- şehir, İzmire seyyahat edecekler Kadınlar birliği bu yaz Anadoluya bir tetkik ve ir- şat seyahatı tertip etmiştir. Bu seyahale evvelâ Ankara, Eskişehir ve İzmirden baş- lanacaktır, Seyahate çıka- cak heyetler muhtelif kol- lara ayrılarak köylere kadar gidecekler, kadınlık hakkında konferanslar - vereceklerdir. Birlik ayrıca vücude geti- receği bir breşürünü de tevzi edecektir. yerine hava alanlar ! Birlik umumi kâtibi Ali ye Esat H. bu bhususta şu izahatı vermiştir; — Seyahat çok mühim neticeler — verecektir. Ka- dınların da erkekler yanın- da müsavi haklara malik olduklarını, iş — hususunda onlardan hiç bir vakit aşa- ği bulunmadıklarını muhte- lif propaganda vasıtalarile halka anlatacağız. î îı Yeni bir rivayet var: İsmet Paşa kabinerini tekrar teşkil ederken vekil- ler arasına bir de “Çiftçi, seçecekmiş.,. Demokrat tin, bu kadar bir. hüküme- deniokratça düşünmesi hiç te fevkalâde bir zihniyel değildir. Bunun pek çok — misalle- rinden işte iki danesi: Fransa'da Heryu İngilte- rede, Mak Donalt. Hem bun- lar, sadece vekil değil birer başvekil olmuşlardır. Millet Vekillerinin ara- sına karışan bu “çiftçi,leri ben şimdi herkesten farklı görüyorum. O, bence, “şalvar,ını “pantalon,, “kasket,ini “si- lindir,e, “sako,sunu “Fra- k,a çeviren bir idealisttir. Fakat, bunda — bütün tahavvülâta — rağmen değiştirmiyeceği — bir. şey varsa oda, — Kafasıdır. * Vekâlete girdiği zaman, köy odasına girmiş gibi ola- caktır. Sandalyasına oturduğu vakıt köyünü kahvesinde ki hasır iskemleyi — hatırlaya- caktır. Kalemi eline aldığı za- man da sopasına - sarıldığını farzedecektir. Hülâsa yürürken, karar verirken ve yazarken dal- ma köylünün iztirabını dü- şünecektir. Zira bütün köylü, onun kokan nasırlı parmaklarının göstereceği yolu, dobro dobro söyliyen agzından çıkacak kararı beklemektedir. Eger doğru ise... Bravooo... BÜRHANETTIN ALİ bu Mübayaacı!ar Toplanıyorlar! Uzun zamandanberi bor- sa heyeti idaresi ile mübaya- acılar arasındaki ihtilâfın halledilmediği — malümdur. Hattâ bu ihtilâf haylı dedi koduları mucip olduğu gibi bazi çirkin hâdiselerin zu- huruna da sebep olmuştur. İşte bunun — için bugün mubayaacılar içtima ederek bu husus hakkında görüşe- ceklerdir. Bu sene yapılacak istimlâk Belediye bütcesinde bu sene istimlâk için yüzelli bit lira ayrılmıştır. Bayram kartpostalları | — Bayram şen ve şatır geçti!

Bu sayıdan diğer sayfalar: