18 Mayıs 1931 Tarihli Yarın Gazetesi Sayfa 4

18 Mayıs 1931 tarihli Yarın Gazetesi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

18 Müyu Suzan H. İzmirde serbest Feci bir ölüm Biçare çocuk dubalar altında bırakıldı! İzmir 17 (Hususi) — Ha- fize Suzan Hanım müddei- | umumillikçe ifade verdi. Şahitler dinlendikten son- ra tahkikat evrakı asas mü- taleaya verildi. Neticede tahkikatın gayri mevkuf olarak — yapılması kararlaştırıldı. Suzan hanım serbest bırakıldı. Adliyeden ayrılırken söylediği sözler şunlardır: — Son on günlük hâdi- seler beni çok yormuştur., Meselesi İddiası ( Başmakaleden devam ) asayişi ile alâkadardı. Hal- buki, zabıta vükuatı ara- sında kendi ismi görülmüş Hâdise, küçük me- murların ne gibi müşkülât içinde sercemleyip - bunal- dıklarının, en büyük delilidir. Alttarafı buna kıyas edilmek kifayet eder. Demek oluyor ki, hayat kaygüsu, maişet derdi, kü- çük memurların vaziyetleri üzerne ölüm tesiri yapabile- cek kabiliyettedir. İhtiyaç, insanı kendi öz canına kıydırdığı — gibi, na- musundan, iffetinden feda etmeğe kadar sürükliyebi- lir. Şu açık, sarih vaziyet kar- şısında yapılacak islabatın, tevsi veya teksir edilecek teşkilâtın ne faydası olabi- lirdi. Geçen sene bu tarihler- de, Büyük Millet Meclisinde bir irtişa kanunu kabul e dilmiş olduğu hatırlardadır. © zaman bu kanun ile rüşvet işlerinin önüne geçileceği zannedilmişti. Hakikatte hastahık, ne ahlâksızık ne ıhplmulık, ne de, irtikâba me'lufiyet idi. Hastalık, ih- tiyaçtan, geçinememezlikten çıkıyordu. Karnı doymayan, çocukları gıda — alamıyan bir küçük memur, ne ya- pabilir, kaç gün dayanmağa muktedir. olabilir. Kanun yapılmış, ıslahat projeleri hazırlanmış ne çıkabilirdi ? Ondan ne varit, bundan ne hânl ? Hühümetin nimresmi gazetesi olan bir gazetenin dünkü nüshasında, rüşvet meselesini açığa vuran bir karikatür vardı. Karikatür, gazetenin üçüncü sahifesinde intişar etmişti. Mevzu ©o kadar acı, © nisbette dokunaklı idi ki, bunun Hükümet damgası taşıyan; gazetede çıkmış ol duğuna inanmak için, ancak çıkan resmi gözle görmek lâzımdır. Resim şudur: Bir memur, işini takip eden bir vatandaştan açık. ça rüşvet istiyor, © vatan- daş ta, daire müdürüne şi- kâüyet edeceğini söylüyor, fakat memur, — korkacak, harekelini tashih edecek yerde korkunç bir şıma- rıklıkla: — Vazgeç birader bana vereceğin paranın iki üç mishini müdüre — vermek mecburiyetinde kalırsın! Cevabını veriyor. Kari- katür açıkça Devlet daire- lerinde her memurun dere- cesine göre rüşvet aldığını, amirlerle, —müdürlerin de, Aslan payı çıkardıklarını ima etmekte idi. Hakikatin böyle olup olma- oldu ? Tevfik Rüştü B.in Beyanatı Cenevre, 16 (ALA.) — Türkiye Hariciye vekili ve Türk murahhas heyeti reisi Tevfik Rüştü Bey, Havas Ajansı muhabirine vaki be- yanatında Ankarada — bir Brezilya orta elçiliği ihdası- pın Türkiye hükümetini pek ziyade memnun edeceğini söylemiştir. Tevfik Rüştü Bey, beya- natına devamla demiştir ki: Brezilya hükümeti tarafın- dan Ankara'da bir orta el- Brezilya ile Türkiye arasında mevcut olan ve gittikçe inkişaf etmesi tabli bulunan iktısadi ve Ucari biğçok menfaatlere pek iy! bir vafuk edecektir. Türkiye hükümeti Rio de Janero'ya bir mümessil göndermiştir. Ankara'ya güzide bir. diplomat izam ettiğinden dolayı M. Mello Franco'ya teşekkür Imkânı elde ettimgiden dolayi bü- yük bir memnuniyet hissedi- yorum. Brezilya hükümeti bu yoldaki hareketile milletle- rin beynelmilel tesanüt ihti- ve hayırlı sürette te- yacını âyni tarzda düyarak el birliğile çalışmak için an- laşmağa ve birbirlerine yak- laşmağa gerçekten mütena- yil bulunduklarını isbat et- miş oluyor. — — ——— dığı cidden kestirilemez. Hatır- larda kaldığına göre, geçen sene ayni Hükümet gazetesi, rüşvet meselelerinden bah- setmek günahında bulunmuş olan bir mebusa, yıldırımlar yağdırmış, işi Türk memur- ları tahkir mahiyetinde ilân ederek, memurlar arasında tahrikâtta bulunmak gayre tini göstermişti. Gene: dün Devlet işlerini idare eden müdürlerle küçük memurlârın derecelerine göre baştan aşağı rüşvet aldıkla- rını, halkı soyup sovana çe- virdiklerini temsil eden res- mi basan da, ayni o, Hükü- met gazetesidir. Anlaşılıyor ki, hükümet te olsun, fırkada bulunsun rüşvet meselesinde kavaat umumidir. Eğer, mevzuu bahis resim kazara “Yarın, da çıkmış olsaydı; Hükümet nüfuzunu kesr maddesinden derhal tev- kif edilmek, gene Ceza ka- nununun 159 uncu madde- mucibince: Hükümetin şahsiyeti maneviyesini tah- kirden Ağırceza mahkeme- sine sevkedilmek, en basit hareketlerden biri olacaktı. Bilinemez Türkiyede amir, memur bütün bir idareyi hareket ettirenler arasında, rüşvet bu derece taamımüm ve intişar etmiş midir? Buna muhalifler — de- ğgü, Hükümetin kendi ga- Fate- zetesi cevap veriyor. rül. ARİF ORUÇ | Madrii, 16 (ALA) — Dün | gece bir takım komünistle» | rin gizli surette içtima et | ükleri bir bara polisler gir- mişler* komünistlerden 17 sini tevkif etmişler, bir çok | mühim evrak ile mütead- | dit revolver ve bıçak ele ge çirmişlerdir. Tevkif elilenler arasın- da son günlerde İsvanyaya gelen ecnebilerden 7 kişinin bulenduğu anlaşılmıştır. Bunlar, örfi idare ilân edilmiş olması dolayisile ae keri makamala teslim edi leceklerdir. Haklarında şiddetli ce- zalar verileceği zannolun mektladır. Evlerinde #on günlerde yakılmış manastırlara — ve mekteplere ait bazı eşya ve levazım bulunduğu görülen bir çok kimseler dea tevkif edilmiştir. Dün gete kalabalık bir işsiz kafilesi belediye dairesi önüne gelerek bağırıp çağır- mışlar iş ve yiyecek istemiş- lerdir. Nümayişçilerin teh ilitkâr tavurlarından korkan belediye — retst “ umüml valiyi — vak'adan haberdar etmiştir. Vali vak'a mahal- line bir piyade bölüğü gön- dermiştir. Asker geldiğini ıörenl İspanyada yine mi ihtilâl! Yakalananlar örfi mahkemelere tevdi olundu- nümayişciler mışlardır. derhal - dağıl- | desinde Leylek | 67 No, lu hanede Grenado, 16 (A.A) — San- ( tafe'den bildirildiğine göre, otomobille gelen bir çok kim- seler cezvit rahibelerine ait olan manastırı yakmışlardır. Bu adamlar kendilerini tut- mağa gelen kaçel kurşun tealisinden son- ra kaçıp gitmişlerdir. Zabıta eivardaki köy halkını kundakçıların firarından ha- berdar etmiştir. poliilerle bir bu Bunun üzerine müteyak- kız bir vaziyet alan köylüler uzaktan bir otomobil gelmek- te olduğunu görmüsler ve arabayı durdurmak istemiş- lerdir. Fakat otomobil sür'a- tini birdenbire arlırmış yol- da 4 kişiyi devirmiş ve ken- Hdisi de bir ağaca çarpıp par- çalanmıştır. Otomobilin * sademesine maruz kalanlardan ikisiğöl- müş, ikisi de ağır surette yaralanmıştır. Bu otomobi- lin içinde bulunanların bir ispirto fabrikasının müdürü ile karısından ve kızından ibaret oldüğu, bunların köy- Kiler tarafından bir taarru za uUuğrıyacaklarından kor- karak otomobilin — süratini Büyük feryat Maliye vekili Beye açık mektup' (Birinci ıalnıdeıı devam) basitleştirmek, — kolaylaştır- mak noktai nazarını istihdaf ederek (ayiik) kelimesinin medlu'ü hilâfına muhassa- satımızı Üç ayda bir verir. Bu “fasılai maaş, devrinde tefeciler hazaratı olması bizim gibi dünyalıktan mahrum kimseler, köprü üzerinde el açıp dilenmek - şerelsizli- ğine düşmekten kendilerini nasıl kurtarabilirler? Üç ay ağızlarını poyraza mi aç- sınlar. Memleketin — bariz bir ihtiyacı olmasa bunlar ken- dilerine sahai faaliyet bula- mazlardı. Marifet bunların karşılarına - yaptıkları işi daha ehven şeraitle yapan rakip müesseseler çıkarmak- tadır. Bu hususta zecri ve ce- zal tedabirin hiç bir falde vermiyeceğine bilâkis eshabı ihtiyacın aleyhine çıkacâ- #ına emin olmalıdır. Tefeciler nasıl sayar Her hangi bir ihtiyac kar- şısında tefeciden “50, lira almak istediniz mi ? “Teamüldür, biz peşin alırız. Netekim ban- kalar da kırdıkları bonola- rın faizini peşin alırlar. Siz 50 lira almak - isti- yorsunuz, bugün martın yir- mi dördü. Hükümet zat maaşları- nı Haziran iptidasında ver- mesi lâzım gelirse de - yirmi dördünden otuzundan evvel vermediği bittecrübe sabittir Şu halde borcunuzun öden: mesine üç ay var. Bina berin elinize 50 lira geçebil- mek için hesabı 7220 kuruş 1 î faizi üzerinden yürütmemiz İâzım 7720 Ayda '"İç10 — hesabile 7728 kuruşun 3 aylık faizi minha : 5054 216 kuruş faizin 2 bu- çuk */, den muamele vergisi minha — 54 5000 Elli lirayı alırsınız, Görü- yorsunuz ki üç ay müddetle aldığınız 50 lira için bizim muhtaç kesemizden 2300 kuruş uçup gidiyor. Senevi 177 */, faiz! Hesaptan anlamıyanlar- lorla kadınlarla bazı tefecifj larin muamelesi nastıldır onu bilmeyorum. Bu mer'eleye dair erba- bı vukuf ve ilmin nüfuzu nazar sahiplerinin yazılarını -para vermeden gazete o- kumak fırsatına ve bahti- yarlığına nail oldukça - oku- dum. Fransada, Almanyada, Amerikada, hattâ komşula- rumız Bulgatistan ve. Mütekaitlerin dilekleri Bizim zümrenin dilekleri şunlardır :| 1 — Aylıklarımızı, üç ayda bir değil, aydan aya memurlar ile birlikte munta zaman veriniz. Bu sayede tefeciden al- dığım 50 lira bir ayda öde- nir ben de 2220 kuruş faiz vereceğime 571 kuruş faizle 2166 | , boğuldu kayboldu! Kadıköyünde Moda cad sokağında ikamet eden Gramofoncu Murad- ; yan efendinin mahtumu Berç lar-Polise ateş açıldı- vak'a yerine asker gitti! | | bine yetişmek üzere efendi hergönkü gibi mekte- saat 8,45 vapuruna binmiştir. Va- pur Hayparpaşa ve oradan köprü — iskelesine — ya- naştığı bir sırada vapurun yanaşmasını — beklemiyen Berç Ef. her nasılsa muva- zenesini kaybederek vapur- la iskele arasına düşmüştür. Bunu mütcakip vapurda bir feryattır başlamıştır. Bn fecaatten haberdar oın İ(nplan vapuru açmış- tır. Bunu müteakip yakında bulunan ve Seyrisefain idare sine aitbulunan bir motör mü- retbatından iki şahış denize atılmışlarsada vapurun dalga- lazı arasında kaybolan ço- cuğu kurtarmığa muvaffak olamamışlar. Bu zavallı çocuğun duba- lar altında kaldığı anlaşıl- mıştır. Tahminen 17 vwaşın- dadır. Denizde bulunan kaske- Senbenuva mektebi müdavimlerinden olduğu an- tiaden | haşılmıştır. Zabıta tahkikatına de- vam eımzkledır. Mühim lây ihalar Ankara, 17 (ALA) — İk- | tısat vekâleti — hazırladığı | muhtelif kanun İâyihaldrını | Heyeti Vekileye sevketmiş- tir. Bunlardan birisi hastalıklı fidan ve nebatatın hastahık- sız. mintakalara girmemesi bhakkındadır. Diğeri orta zi- | raat mekleplerinde mual- Tinliği meslek ittihaz etmiş olanların terfihi içindedir. Bunlar muallim olarak ter- , fih eq“lecek ve 25 sene mu- allimlik eden zat dördüncü derecereye kadar yükselebi- lecek. Vekâlet ipekçiliğin inki- şafını temin Mmaksadile bir dönüm dutluk ihdas edenle- rin âarazi vergisinden mua:- fiyeti hakkında bir kanun lâyihası hazırlamıştır. Eski- den bu muafiyet 10 dönüm dutluk ihdas edenler hak: kında idi. —— .. a— Biravo Baltimora, 16 (A. A.) — Bir tayyare 1500 kadem ir- tifada bulunduğu bir sırada tutuşmuş fakat pilotun itidali ve soğuk kanlılığı sayesinde tam vaktinde yere inebil- miştir. Tayyarenin içinde bulu- | nan 18 yolcu büyük bir | korku ve telâş içinde tayya- | renin dış tarafına çıkmak ve | orada tutunmak istemişler, alevlerin kendi kabinelerini | de sarmağa başladığını gö- | ren kadınlar yürek parçala- | yıcı Foryatlar kaparmışlar, beş liraya kadar ikrazatta bulunur. Para vaktinde te- diye — edilmediği takdirde * gazetelerde ilân, icraya mü- racaat ve aaire gibi bir çok muamelâta katlanır. Bizim maaş cüzdanları- miz “zikiymet eşya, dan, ipoteklerden ve her nevi teminattan daha çok emin çok daha kıymetli çok daha seriüttahsildir. Maaş çıktığı gibi derhal nakten tahsilât yapılır, Binaberin: Emniyet sandığı, Ziraat, İş, Emlâk ve eytam, Sanayi ve maadin ve sair milli ve hususi bankalarımız gözden, koldan, bacaktan, sıhhatten, babadan, kocadan mabrum kalmış bu millet mağdurları- na hürmeten cüzdanlar üze- rine ya üç aylığa kadar ik- razatta bulunmalı, yahut bu miktar dahilinde bir hesabı cari açmalıdır. Bu sayede maaş aydan aya verildiği takdirde aldı ğam 50 lira için senevi , 15 hesabile bir ayda 62 kuruş faizle kurtulacağım, aradaki farkolan 2220-62—2158kuruş cebimde kalır, bir. ihtiyacı- ma medar olur. Cüzdanların rehin olarak- kabulünde şuğmahzurlarvardır 1 — Cüzdan sahibinin kurtulurum, Gerisi olan 1649| müstahiki maaş varis birak- kuruş bende kalır. Ele geçen parayı üç ay idara etmektense her ay ele geçen bir parayı bir ay idare etmek daha. kolaydır. 2 — Emniyet sandığı kıymetli eşya üzerine hatta miyarak vefat etmesi, borcu- nun mahalli tahsili kalmaması, 2 —Cüzdanlara icra va- sıtasile veya her hangi bir surette haciz vazedilmesi: Bunlardan birincisi! Cürdan — kırdıranlardan | gekli gibi - | senevi 17*/, pilota! bayılacak gibi olmuşlardır. Pilot bir taraftan ateşi söndürmeğe ve telâşa düşen kadınları büyük bir sükün ve itidal ile teskin etmeğe çalışırken — diğer — taraftan dümeni ve manivelâları kul- lanmakta devam elmiş ve gösterdiği soğuk kanlılık sa- yesinde büyük bir felâketin önüne geçmiştir. Nihayet tayyare yere in- miş, yolcular ile pilot sağ salim olarak kurtulmuş ve yangın askerler tarafından kolaylıkla söndürülmüştür. bankalardaki senevi 9"), ayda yüzde yarım kumusyon bir şekil bularak faiz almakla maa ziydetin bertaraf edilir. İkinci mabzura gelince: 1 — İkraz — muamelesi hesabı cari suretinde yapıl- malıdır ki hesa bat tediyata göre tanzim edilebilsin 50 — Bankanın, maaşın mahcuz olup olmadığına dair svureti mahsusada ha- berdar olabilmesi çaresi te- min edilmelidir. 3. tığı cağı bir haciz karşısında kalınır- sa haczin mevzuu olan mat- lâba nazaran banka mat- lâbunun mümtaz addedil- mesinin temini lâzımdır. Velhasıl ipotek, temlik ve sair süretlerle mahzurla- rın önünü almak, pürüzleri kaldırmak çarelerini erbabı ihtisas tetkik, tesbit ve tek. lif etmekte müşkülâta uğra- mazlar. Vekil Beyefendi! Derdi, dilekleriri anlattım. Sizler bu feryatlara ku- lak asmak bizlere biraz acı- mak, dertlerimize deva ara- yaak zahmetine katlanacak mısınız? Malül mütekait yüzbaşı Ahmet Âdil faiz — Bunların ikraz yap- tarih ile maaşın çıka- zaman arasında yeni

Bu sayıdan diğer sayfalar: