20 Mayıs 1931 Tarihli Yarın Gazetesi Sayfa 2

20 Mayıs 1931 tarihli Yarın Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Sahtife 2 Muasır Cümhuriyetlerde !ı Dünya cümhuriyetlerinde « B Teşkilâtı esasiyeler nasıldır? Teşkilâtı esasiye: Başlangıç Di ene 18 inci asrın nihayetinde, | aldıkları imtiyaz fermanla- berri Avrupada ancak bir | hükümet şekli vardı. Bu da tek amirli, Şark tabirile, Pa- dişahçı bir mutlakıyetti. Fransada (Etate-gener aux) ler, Cermen memleketlerin- de (Dietes) meclisleri, İspan- yada Cartesler on beşinci asırdan itibaren yekdiğeri ardı sıra ortadan kaybolmuş- lardı. Bunlar, ancak İsviçre Cantonlarında, Felemenkte, serbest Alman şehirlerinde, İsveçte, Lehistanda, Macaris- tanda devam ediyordu. Maa: mafih İsveçte Üçüncü Gus- tav'un, Macaristanda İkinci Joseph'in pek ciddi surette tehdidi altında bulunuyordu. Ecnebi istilâlarile, Fransız inkılâbının doğurduğu büyük muharebelerle bunların hep- «i de ortadan kalktı. Bu müesseseler, ek- seriyet itibarile, muasir tem- silt meclislerden, yani azası millet tarafından — intihap olunmuş bugünkü teşrit hey- etlerden farklı bulunuyor- du. Dieteslerin — nizam- nameleri onları hareket ha- Hinde bulunduran ruh, biz: zat halkın umumi ihtiyaç- larını tatmin etmek te değil- di. Belki maksat, bunlardan ziyade bazı sınıfların ve bun- lara mahsus bazı imtiyaz- ların bimayesiydi' Bu idare usulü, Macaristanda 1848 İsveçte 1866 tarihlerine ka- dar devam etti. Rus Çarla- rının tahakkümile Fellandıya- da cebren ilga olundu. Çünkü bu hal, orada tedriç tle, milli emellerin, istiklâl fikirleri- nin yavaş yavaş bir ifadesi olmak şeklini alıyordu. Mek- lenburkta, umumi harbin nihayetlerinde, eski impara* torluk, — kırallık, — prenslik ve dokalık şekillerinin i'ga- sına kadar, tarihin âdeta bir gölgesi halini muhafaza etti. Yalnız İngiltere, berri Avrupa ile bir tuhaf tezat teş- kil ediyordu. Onun lar mahsulü olan teşkilâtı esa- an'anelere dayanır. memleketine asır- siyesi Hattâ bizzat men'şelerine, eski zamanalara kadar çıkar. memleketlerinde pek başka türlü inkişaflar görülür. Muasır teşkilâtı esasiyele- rin, tarih itibarile ilk vücu- enilebilir ki, müt- tehit Amerika devletlerinin 17 Eylöl 1787 tarihli ittihat âtıdır. Yalnız ittihat dev- tetleri için vücude getirilmiş >lan bu teşkilât, tek başına süyük bir ehemmiyet arzet- nez, Yani Amerikan milleti- vin bütün siyasi ve içtimai de gelen ihtiyaçlarının tam ve mü- emmel bir ifadesi değildir. Binaenaleyh bunu ittihat ıdevletlerinin kendi hususi teşkilâtı esasiyelerile bunu tamamlamak lâzımdır. Bun- lar da, 17 iaci asırdan İlti- baren, Amerikan müstem- lekelerinin merkezlerinden rının bir genişletilmesinden ibarettir. Fransa inkılâbının ha- riçte yaptığı nüfuz ve tesir- de mubalâğa olunur. Fakat Avrupanın, hattâ yakın Şar- kın bir asırdan beridir si- yasi simasını değiştiren teş- kilâtı esasiye hareketlerinde ehemmiyetini inkâr etmemelidir. 3 Eylül 1791 tarihli Fran- sız teşkilâtı esasiyesinin mu- harrirleri, pek büyük bir tecrübesizlik ve maharetsiz- lik gösterdiler. İngiliz ve Amerikan teşkilâtı esasiye- lerine, kezalik o zaman pek ziyade rağbette olan Jean- Jacgues - Vouscau'nin naza- riyelerine — kapıldılar. Tecrü- beden ziyade sirf aklın ortaya koyduğu bir takım meb'dele- re istinat ettiler. İki sene bi- lâ fasıla çalışıp çabalıyarak meydana getirdikleri eser, ancak on bir ay devam etti. Türkiyenin de 1878 Ka- nunu esasisi denilebilir ki ayni akibete uğradı. Fakat bu ilk metinler gerek Fransa ve gerek Türkıye için daima hatırda tutulma- hdır. Çünkü birincisi berri Avrupada, ikincisi İslâm şar- kmda, muasır temsili mües- seselerin ve hukuku esasiye- nin ilk tatbikidir. Bu itibar- la pek aşikâr noksanlarına rağmen bunlar Garp ve Şark teşkilâtı esasiye tarihinde bir mühim merhale — vücude getirir. On altıncı Luinin sukutu- nu takip eden içtimal sarsın- tı, Fransada teşkilâtı esaşiye hareketini ta bidayetinde durdurdu. Direcetsire conven- tlon sonra da İmparatorluk devirlerinin zaptolunnan memleketler verdikleri mü- teaddit teşkilâtı esasiyelere daima Fransız nümune itti- haz olundu. Bunlar da — Fransanın akıbetini takip etti. Çok yaşamadı. Bunların ancak isimleri teşkilâtı esasiye idi. Ruhban, zadegân veya diğer içtimai sınıflara ait imtiyazların ilgasından mü- saderelerin kaldırılmasından onun Diğer Garp |maada muasır Hukuku amme- de bunların izleri kalma- mıştır. İnkılâp ve imparatorluk devrinin tevkif ettiği teş- kilâtı esasiye hareketi İm- peratorluğun nihayete er. mesile tekrar yeniden baş- ladı. 1789 — islahatçılarının el ile tutulabilir bir hale getiremedikleri yeni Huku- ku amme mebdeleri ancak Restamation devrinde ilk defa olarak tatbik - oluna- bildi. Fransada iki mecli- sin de ayni zamanda faali- yette bulunması, mes'ul ve- killerin ortaya çıkması, mat- buat hürriyeti, teşkilâtı esa- siyenin vatandaşlara verdiği teminat, hakikatı halde, an- cak 1814 tarihinden başlar. | ! edeceklerdir. (Devamı var) Mütehassısı Geldi İsviçreli su mütahasısla- rından M. Şerer şehrimize gelmiş ve Ankaraya gitmiş- tir. M. Şerer Afyonkarahisar havalisinde tetkikatta bulun- mak üzere celbedilmiştir. Odanın içtimat Bugün Ticaret odasında bir içiima — aktedilecektir. Bu içtimada odaya ait bazı mesaille Zahire borsası ta- rafından Borsada sattırılması istenen zeylinyağı — mese- lesi görüşülecek ve bir ka- rara fraptedilecektir. Şirket var mı? İtalyan Ticaret mümes- silliği Harici ticaret ofisine müracaat ederek Türk tü- tün tacirleri arasında bir şirket olup olmadığını sor- müuştur. Mühim bir içtima Harici ticaret ofisi önü- müzdeki perşembe günü tüccarın — iştirakile bir iç- tima aktedecektir. Bu içti- mada Afyon ve fındık hak- kında iktısat meclisi âlisin- ce kararlaştırılan men'i tağ- $iş nizamnamesi hakkında müzakeratta bulunulacaktır. Kıyamet! Bu şayia da nereden çıktı? Son günlerde Defterdar mensucat fabrikasında ça- hşan — kadınlar — arasında, Edirnekapı ve Topkapı ta- raflarında bir şayia ağızdan ağıza dolaşmaktadır. Bu şayıaya nazaran bu cuma gecesi mutlak kuya- met kopacakmış! Buna buasır- da ancak gülünür ve geçi- lir. Hayret 22 kiloluk bir Tümör Haseki kadın hastanesin- de bir kadının karnından 22 kilo sikletinde bir Tümör çıkarılmıştır. Hasta 50 yaşlarına yakın Şaziye isminde Kirmasitli bir kadındır. Bundan bir ay kadar ev vel kadıncağız, Kirmastiden şehrimize gelmiş ve Haseki hastanesine kabul edilmiştir. Rahmini büyük ve nasırlaş mış bir Tümör'ün kapladığı görülmüş ve Tümör rahimle beraber alınmıştır. Dünkü içtima Ecnebi sermayesi mümes- silleri dün ticaret odasında toplanarak kazanç vergisi kanununda — tadilât yapıl- dığı şu sirada Hükümet nez- dinde bazı teşebbüsatta bu- lunmağı — kararlaştırmışlar- dır. Müteakip içtimalarında da noktai nazarlarını tesbit Gümrükte Bu iş anlaşılmalı! Mesuliyet konsersiyom da mı yoksa gümrükte mi? Bir kaç gündenberi güm- rüklerde bir - sulistimalden bahsediliyor. Halbuki güm- rük baş müdürlüğü böyle bir mesele ile kendini alâ- kadar — görmiyor. Bütün mes'uliyeti, eğer yanlış ve hatalı bir muamele yapıl- mışsa, konsorsiyoma atfe- diyor. Bizim yaptığımtz hususl ve sahih tahkikata nazaran meselenin mahiheti şudur: Memlekete giren eşya"/,6 muamele vergisine tâbidir. Binaenaleyh, elinden gelen bu , 6 ye noksan vermek için hileye başvurmaktadır. Mubitte müsaittir. Çünkü tüccar gümrüğe vereceği mal için fabrikadan açik bono bile alıyor ve oraya —maliyet — fiatından noksan bir mıktarı yazıyor. Gümrük idaresi ise bu eşya üzerinde bir kıyas yapamıya- gağından malın gümrükten çıkarılmasına müzaade ediyor. Fakat parayı ödemekte te kon- sersiyom mercii olduğundan eozaman iki fatura arasın- daki mübayenet meydana suiüstimal var mı! çıkar. Meselâ gümrük 1000 liralık bir fatura görse ve konsersiyom da on bin liralık bir faturayı ödetse iki daire arasında irtibat ol duğundan sahtekârlık anla- şılır. Lâkin, haber konsersiyom — olduğundan , eğer osası irtibatı muhafaza etmemişse bu suliistimal ol- muştur. Bu noktada mes'uliyet konsersiyoma mektedir. Konsersiyon reisi Âdil Bey bu hususta bir muhar- ririmize şunları söylemiştir: Bahsettiğiniz haberi bende gazetelerde gördüm. Butama- men yanlış yazılmış ve tashi- hine imkân olmıyan uydur- ma bir haberdir. Eğer böyle bir şey olsa biz bunu ga: zetelere — değil, —doğrudan doğruya Vekâlete bildiririz. Esasten bu gibi mesailde be- yanatta bulunmağa da sa- , İâhiyetimiz yoktur. Bu mes'- ele üzerinde beyanatta bu- kunanlar hakkında takibatı kanüniyede bulunacağız., verici teveccüh et- Yine mübadel: meseleleri Bu ne perhiz bu ne Lahana Mübadele meselelerinde bir takım karışılıklar oluyor- mus. Bu şaylalara nazaran, iskânı adi şeklinde kendile- rine mal verilen mübadille- rin hukukuna riayetsizlik ediliyormuş. Bu gayrı kanu- ni muamelâtın tahaddüs etmesinin saikine gelince; mübadillerin aldıkları ma- Har bilâhare etabli Rum- turşusu! | lara aittir tarzında bir id- | dia ile istirdat edilmesidir. | Tâli mübadele komisyo- nu böyle bir meseleyi va- rit görmemektedir. Maamafih böyle şikâyet- lerde bulunan mübadillerin miktarının 6 olduğu bina- enaleyh meselenin mevcu- diyetine ve inanmamak icap ettiği iahakkuk ediyor. Zarar yumurta tacirlerine yüklendi Bu çare değildir! Kumpanya götürebiliyorsa niçin fazla para alınıyor? Bundan bir kaç gün ev- velki nüshamızda bir kum- panyanın 300 bin lira kıy- metindeki yumurtaların sev- kinin kabul etmediğini yaz- mıştık. Bütün yumurta tacir- lerinin mühim zararını im- taç edecek kadar şayanı dikkat olan bu mes'ele ha- rici ofisliğin müdabalesile halledilmistir. Bu cümleden olmak üze- re-harici ofislik yumurta ta- cirile kumpanya acentasını davet ederek bir içtima ak- tetmiştir. Bu içtimada kumpanya acentasından — yumurtaları- mızm niçin kabul edilme- diği sorulmuştur. Kompap- ya verdiği cevapta Marsilya ve Yunanistanda fazla an. gajmanı olduğunu ve yu- murtaları aldığı - takdirde diğer malları alamayacağın- dan — sahiplerine tazminat vermek mecburiyetinde ol- duklarını bildirmiştir. Kum” panya, tacirlerin malların! ancak 70 kuruş zamla alabileceğini ve bu zammı taz- çok müşkül vaziyette olan ta cirler tarafından kabul edil- mişse de ofislik bu noktaya itiraz etmiş vve memleketi- mizde büyük işler yapan bir kumpanyanın 130 kuruş ye- rine 200 kuruş nakliye mas- rafı istmesinin doğru olma- yacağımı ileri sürmüştür. Fa- kat kumpanya, ofisliğin bu iddiasın kabul etmemiş ve talebinde ısrar etmiştir. Yu- murtalar kumpanyanın ta- lebi veçhile sevkedilecektir. Harici ofislik, kampanvanın yaptığı bu nahoş muamele- den dolayı İstanbul acenta- sını şikâyete ve pek haksız olarak sandık başına fazla alınan 70 kuruşgun - iadesi için — kumpanya merkezi nezdinde teşebbüsatta bu lunmağa karar vermiştir: Sevk edilecek yumurtalar dört bin sandıktır. Bu vazi- yete göre kumpanya, tacir- lerden 2800 lira fazla nak- liye ücrell almıştır. | minat verilmesi lâzım gelenle- ve vereceğini de ilâve etmiştir. Kumpanyanın bu talebi Varmı Yok mu? * Bir boş.. Bir kasap dükkânında sinekler cirit oynuyor.. Erzak satanlar düşünü- yor, ihtiyacı olanlar düşü- nüyor. Sebep... Memlekette buhran var, para buhranı... * Bir (Bar)a gittim hınca- hınç.. Bir (Sirk)a gittim le- balep.. Gazinolar, sefahat yerleri adam almıyor. Pehrizle lahnaa turşusu birleşir mi? Buhran ya vardır, ya yok. * Bir kısım var, evine bir okka ekmek götüremez. Karısına bir arşın patiskâ alamayan bilirim. Tramvayın kırmızısına taş yağsa binmeyen çoktur.. Buna mukabil... * OÖmar mayonez ,siz yemek yiyemiyen, Bar kadınlarına ftüvalet yapan, Taksinin en şıkımı arr yan vardır. Yalan mı? Öyleyse tekrar ediyo- | rüm iktısadi buhran var mı, yok mu? BÜRHANETTİN ÂLİ 3.000 amele İşsiz ve açıkta kaldı (Balye - Karaaydın) simli kurşun maden şirketi 38 senelik mesaisinden sonra faaliyetini tatile mecbur ol muştur. Şirket dünya piya- sasında kurşun — flatlarının yüzde doksan tenezzül et | mesi yüzünden iki sene zar“ fında (863,000) lira zarar etmiştir. Şirket, fiatlar yükselincey? | kadar intizar edecektir. Ma- | kineler, depo edilerek muhs#” faza altına alınmıştır. Bu yüzden 3,000 amele işsiz ve bir hayli memur açıkta kak rdır. Marangozlar Umümi kâtibin fikri Marangozlar Cemiyeti umumi kâtibi Fuat B. bazi Marangozlardan şikâyet et mektedir. Fuat B. bu hususta şum ları söylüyor: * — Bir ustanın yanınd& bir iki sene pratik olarak tecrübe gördükten bazı kimseler marangoz o” dum, diye ortaya atılıyor: dükkân açıyorlar borçlıııl_’ rak yaptıkları malları san* atın hududu haricinde v" müşlerinin arzusu hilâfınd& imal ediyorlar. Bu suretl€ halk yerli imalâttan soğt” maktadır., “Prens Dögal Şark seyahati yalan mi! logiliz sefaretine men bir zat İngiliz veliahdi Brt Dögalin şarka seyahati ht” berini tekzip etmiştir. Ofis döndü! Peşte sergisine tetkik' giden Harici Ofis müdü' Cemal B. dün şehrim! ' evdet etmiştir. lokantaya — gittim, sonrâ atf e0

Bu sayıdan diğer sayfalar: