4 Haziran 1931 Tarihli Yarın Gazetesi Sayfa 5

4 Haziran 1931 tarihli Yarın Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

| 1 Haziran Pnutulmuş Bir Beybi İlanevi bi n eybilhauz—c—l_;l Tekke havzın Esrarı... 1 r maktel... işe l;ıişlayınca alâsa doğru firar! — Titreme! Bunu yapmak benim için bir vazifedir!. zi BÜğü |Buradan giderken hiç seye enufak bir şey sezdirmeyin, — çünkü olmanız mubal olur" t türlü desiselerle fikri- den caydırırlar,dedi. Bey- | vz tekkesinin kipkirli khitine hiçte yakışmıyan asalet, bu Türk yavrusu- t necabet ve feragatin- a küçüldüm, elim titriye uzatılan parayı aldım. | Genç adamın yumuüşak Fini minnetle, şükranla mek istiyordum. Türk lu Pastor, yüzüme baktı! — Titreme Müj...Hanım, mü yapmak benim için bir hziledir. — Elbetteki lmüm ile şehveti, hırs ile zileti temsil eden bu İtiyar — Pastorların — eline hrakamazdım, dedi. Elime r kart uzattı. Bunda şu res vardı: (Şisli Perihan sokak No. Daktor Ş..) — Kızım benim ismim Ye adresim, ne vakıt ihtiyaç fuyarsan hemen beni bu İdresimde bulursun, dedi. fu Türk oğlu papaz, Bey- ilhavz tekkesi — çirkâbına hüymüq olan bu nameşru Türk genci, demek ki aynı tamanda doktormuş..Amma he doktoru.. Genç Papazdan ayrılınca Mmasamın — başına geldim, rada öteye beriye gönde- rilecek bir çok kitapların tasnifile meşgüldüm, ne Jolursa olsun dikkati celbet- memek için bu kitap paket- lerinin üzerine — alelâcele muayyen adresleri yazıver- |dim. Fakat buradan kaça- bilmek mühim bir işti. Bu- rası benim için hemen bir mahpushane gibi idi. Yat- tığım yer muayyendi. Çıkar- ken kimsenin dikkatini cel- belmemek &n mühim ma- haretti. Kapıda iki bekçi — vardı ki adımımızı takip ederlerdi. Genç papaz da beni Beyazıtta bekliye: cek, hazırladığı pansiyona gölürecekti. Merdiven başına geldim, kapıcılardan — bir tanesini eksik gelmiş bir kitabı ak mak için matbaaya, diğeri- ni de keza bir adres bulmak üzere en üst kattaki doktor (N...) nun şubesine gönder- dim. — Bu süretle bir. kaç dakika için olsun zebani yüzlü heriflerin muhafaza. sından kurtardım. Arkama bile bakmadan bir zindan kaçakçısı gibi, şakiler, ca- niler gibi herkesin nazarın- dan gizli olarak,benim için bir mabhpetende ağır ve elim olan Beybilhavz tekkesinin | Meş'um binasından kaçtım. ayaklarım o SİZİ tane Titreyen <xaş e değslr | mümkün olduğu kadar kısa | lerdir. üüü — tekliflerine, bü ün umumi < B BU | | ne garip şeyler gördüm? | İi | | meş'um yokuşu bir hamledeği bitirdi. Arkamdan o kara | gözlü; kara yüzlü ve yürek leri elbiselerinden de kara heriflerin levsinden kaçmak | için koşuyordum. Bu hızla giderken Beyazıtta sert bir elin omzuma dokunduğunu | farkettim. Genç papaz, bir kaç adım ilerideki otomobili işaret ederek (hemen bine- lm!) dedi. Bindik, bir rüz- gâr gibi uçmağa başladık. Oh ..... Genç yaşımdan beri ilk defa olarak serbest, ve hür bir hava alıyordum.. | Artık be olursa olsun, kim | ne derse desin, o mürai | yüzlü yılan gibi heriflerin aldatan lâflarına kulak ve- recek bir Müj... daha yoktur. Beybilbavz denilen o tek- keye benden bin lânet ve nefret. * Müj... Hanım bir az dur- du. İşte Beybilhavz - tekke- sindeki hayatımı size aczimle avlatmağa uğraştım. Bu ke- limeler, şüphe etmeyin ki o iğrenç fecaatib binde birini bile tarif edebilmiş değildir. (Devamı var) Orada Oraya| Yine polisler dağıtılıyor ! Bu sene polis mektebin- den mezun olan memurlar- dan 25 ef “1, inci 15 ef “2, “20, ef.de di ğer şubeler emrine verilmiş- inci, Bu 60 ef. mensup olduk- ları şubelerde sivil - olarak çalışacaklardır. Mütebaki mezunlar resmi polis olarak hizmet edeceklerdir. Poliste yapılacak yeni şeklin tatbi- ki icin emniyeti umumiye | müdürü Tevfik Hâdi Bey | hafta — içinde | ecektir. önümüzdekt şehrimize Kumkapı terbiyel bede- niye kulübünden: Kulübü | müzün fahri doktorluğunu kabul eden İstanbul tabibi- | adlisi doktor Hikmet|B.5Hazi- ran tarihinden itibaren her Cuma saat on birden bire kadar faal azanın muaye- nei sıhhiyelerile meşgul ola- caklarından muayene günü kulüpte bu- lunmaları rica olunur. Dr. Kayri Ömer Almanya Emrazı — cil- diye ve zühreviye cemi- yeti azasından Beyoğlu Ağacami karşı sırasında 133 No.öğleden sönra mü- ğ racnat. Telefon: 3586 KA KLALI L FT A MAĞA AĞ arkadaşların l hiz. l | başıma bir tabanca dayadı Samatya posta müdürünün davası İşe 11z Postahane müdürü Naciye teslimiyet mi Samatya Postanesi mü- dürü Hilmi B.yin, Aksaray yangın yerinde şakağına ta- banca koyarak Postahane- alan memurlarından nin kasası anahtarını Postahane Nacı ve arkadaşları Şera- fettin ile Şevkinin muhake- melerine dün ağır cezada | başlanmıştır. Esnayi muhakemede Hil- mi B. hâdiseyi şöyle anlat- mıştır. Posta — memürlarından Naci Ef. benim dairemde memur olduğu gibi hem de ahbabımdır. Vak'a günü sinemaya gitmeğe karar verdik. — Konuşa Aksaraya yangın yerine gel diğimiz. zaman — birdenbi- re üzerime — atıldı — ve adam akıllı kuvvetli bir yumm- ruk vurdü. Bu yumruktan fena halde sersemleştim ve kendime gelip müdafaada bulunacağım sırada iki kişi daha üzerime atılarak birisi konuşa ve cebimde bulunan kasa anahtarını aldıktan sonra beni bayıltıncaya kadar döv- düler. Bir kaç saat sonra ken- dime geldim ve derhal Po- ettim. Polis- Postahaneye | lise Müracaat lerle beraber ! D giriyor teklifetmiş? gittik. Naci ef. O gece nö- | betci olduğu için içeri gir- miş kasayı açmış ve mev- cut bulunan dört bin liradan yalnız 100 Hirasını almış. Polis o gece kadaşlarile beraber bir umum- hanede zevk ederlerken yakalamış. Maznun Nacide vak'ayı şöyle — anlatmıştır: Gerçi Polis bizi umumhanede bul- du. Fakat ben kasadan pa- | ra filân almadım. Eğer Naciyi ar- almış — olsaydım mevcudun bepsini birden alırdım, Hâdise İgünü biz Hilmi B. le beraber ; Sine- | maya gidecektik. Tam Aksaray yangın ye- rine geldiğimiz zaman Hilmi B. bana teveccüh etmek istedi ve kendisine teslim olduğum takdirde bana yüz lira — vereceğini — vaddetti. Ben bu sözlerden fena hal- de sinirlendim ve tesadüten oradan arkadaşlarım da ge- çiyorlardı. Onlar beni kur:* tardılar. Ben de edayı şükran için | arkadaşlarımı umumhaneye götürdüm. Heyeti hâkime maznun- ların tayini için muhakemeyi talik etmiştir. yaşının GosRnüan Ankarada Deniz Kızı İki Çingene Ankarayı da soy- manın kolayını bulmuş Ankaradan bir mektupta çok çayanı | dikkat bir şey haber ve rilmektedir. Ankaraya iki Çingene ge- lerek Belediyeden bir teşhir için ruhsatname almıştır. Bu iki Çingene “Deniz kızı,. göstereceklermiş! Bir kaç gündenberidir Ankara halkı bu deniz kı- zanı görmeğe akın etmek- tedir. Bakınız bu deniz kızı- nın sırrı. nedir? Bu iki Çinğene lâstikten bir büyük balık gövdesi yaptırmışlardır. Çingeneler- den biri esmerdir. İşte bu sırrın iki tarafı vardır. Biri lâstik balık diğeri de esmer Çingene. Balık, bir dükkân içine uzatılan tezgâh üzerine kon- muştur. Esmer Çingene de yan yatarak “bir. kolunu 'lâstik balık içine koymuştur. Tezgâhın —önü sahne perdesi gibi siyah bir bezle kapatılmıştır. Esmer çingenenin be linden aşağın görülmemek- tedir. Bundan sonra işin ikin ci tarafı başlıyar ; Kapının önünde bir Çin- gene, elinde bir zil var. Kapının üzerinde de bir resim vardır. Bu resimde büyük deniz kızının yere bakan ve insana benzemiyen bir resmi var. Oradan geçen herkes bu resmi seyretmekte ve elinde zil haykıran çığırtkan Çinge- neyi dinlemektedir. ARE AA aldığımız , Bakınız bu Çingene ne diyor: “Afrikadan gelen deniz l ejderi. Yarısı kız yarısı be- hk. Gelip görmeli. Dünya- da görülmiyen bu vahşi hay» vanı seyretmeli. Büyük fe- dakârlıklarla — celbolunmuş- tur. Bittabi meraklı halk bulup buluşturup on kuruş verip içeriye " girmektedir. Yirmi kişiden aşağı olursa perde açılmamaktadır. Yirmi kişi olunca perde açılıyor ve sahibi ile balık arasında bir mülâkat oluyor. , Buda pek meraklı imiş. Bakınız nedir? — Nereden geldin? — Afrikadan — Ne yersin, ne içersin? — Süt, su, Şeker. — Göğdeni hareket et- m! ve hundan sonra Çingene iâstik içine sakladığı kolunu hareket ettiriyor, ve bittabi bu su- retle de vücut oynamakta- dır. Beş günden beridir! An- karada bunu — görmeyen kalmamıştır. Bu parasızlık zamanda Belediyenin bu işe müsaa- de etmesi gariptir. Hattâ haber aldık ki Belediye ha- | kıki olup olmadığını tetkik etmiş ve aslı olmadığını görmüş. Fakat Belediyeye , 20 bıraktığı için menet- memiş. Evvelâ hakiki olup ol- madığını tetkik etmişse aşk olsun bu efendilere ! | ve Hangi mektepte böyle î Açlığa ve borç içine yuvarlandık! Mersinin 100 mübadili Meclise telgrafla müracaat ettiler Mersinin 100 — mübadili [ tarafından Büyük — Millet meclisine pek muhrik - bir | telgraf çekilmiştir. Telgraf şudur: “Mersine müretteben nakil | iskân edilmiş mağdur ve perişan, şayanı met müba rdeniz. Mem- | leketimizde âcizlerini müref- | fehen yaşatan mal mülk bıraktığımız halde sekiz se- merha- | nedenberi devam eden cüm- lece malüm ve hattâ Dahi- liye vekili tarafından Bü- | yük Millet meclisi kürsü- ' sünden izah huyurulan iskân | umur ve muamelâtının te- | şevvüşü yüzünden kanunun | emrettiği haklar nisbetinde | değil metrükâtımızın yüzde beşini alamadık, üstelik te borçlardırıldık . — Halbuki | içinde çırpındığımız bu uzun | müddetin ihdas eylediği hal | ve vaziyet borçlarımızı ka- tiyyen ödeyemiyerek bizi | pek acık'ı bir zarurete ve se- Ealete mahküm ettiğinden istihkakı sâfimüzden yüzde altmiş ve seksen dörecesin- de bir bakıyei matlübumuz olduğu halde haddinden dun mizde bugün yarın sattırılarak bü- tün bütüne sokak ortalarında kalacağımız esefengiz bir haki- kattır. Âcizlerinin,memleke- iskâmı adi olarak eli: bırakılan — mülkler tinde mal terk etmemiş mü- badillerle — bir — tutularak iskânı adi derecesi dahilin- de aldığımız malların be- dellerinden tuhakkuk - etti- rilea borçlarımızın af olun- masile misli görülmemiş bir gadir ve felüketten maddi ve manevi ölümden halâs ve vikayemizi büyük milletim- izin vekillerinden — büyük bir. can istirham eyleriz. acısile e ros nn — Eğe mıntakası | Kışlık zeriyat ne kadar ? İzmir Ticaret odası; Eğe iktısadi mıntakasının ihtiva eylediği 58 kazanın 1030-31 senesi kışlık zer'iyatı hak- | kında — 1928-30 senesi kışlık zer'iyatına mukayese sure- tiyle bir istatlstik tanzim etmiştir. Bu istatistikte mıntaka- nın 930-31 senesi kışlık zer'- iyatı şudur. Cinsi Buğday Arpa Çavdar Yulaf dönümü 3,736,047 2,369,646 289, 645 134, 033 Bakla 244,294 Haşhaş tohumu 737,470 Mıntakanın 1929 .30 se- nesi kışlık zeriyatı ise şu idi. Buğday 3,770,303 Arpa 2,412,280 Çavdar 287,839 Yulaf 147,274 Bakla 20,843 Burçak 232,130 Nohut 111,195 Haşhaş tohumu — 365,947 İzmir belediyesi Rıhtım şirketinden 5 milyon istiyor İzmir, — Rıhtım şirketi | imtiyaz alırken Melez çayır nin mecrasını değiştirmeği | kabul etmişti. Bu mecra vektile değiştirilmediği için son seylâptaki zararın 5 milyon lira (olduğu anlaşı- hyor. Belediye mukaveleye is- : tinaden şirketin bu ziyanı | vermesini istiyor. Belediye | paranın tahsili icin vilâyete | müracaat etmişlir. Vilâyet Belediyeden izahat istemiş- tir. bir mahlük olduğunu oku- dular? Bu ne gülünç bir şey- dir? Sonra böyle bir çığırt- | kanlığa halkın parasını kap- ı tırmak için| yüzde yirmiye razı olmak pek acınacak | bir haldır. Edirnede de Tensikata devam ediliyor Edirnede de Naha ve ve su işleri Başınühendisliklerine ait kadrolar tebliğ edilmiş tir. Su işleri Başmühendir- liği tamamen ve Nafıa Baş iki — fen memur müuavininin memu- riyetleri ilga olunmuştur. Poliste: Bu da Yeni bir eĞ intihar mı? Dün limanda 30 yaşların da bir kadın cesedi bulun- muş, fakat üzerinde hüviye- tini tesbit edebilecek birşey çıkmamıştır. Muayene neti- cesinde kadının bir kaç saat mühenldisliğinden | evvel denize düşerek boğul- duğu an'aşılmıştır. Vücudunda yara ve bere izi olmadığı için kadının intihar etliği zannedilmekte- dir. Bir hırsız kayboldu Geçenlerde zabıta Ligor isminde bir hırsızı yakala- mıştı. Ligor ozaman ağır hasta olduğu için Cerrah- paşa haslahanesine gönde rilmişti hastahaneden çık- tıktan sonra Adliyeye tes lim edecekti. Dün Ligoruu koğuşuna — girildiği zaman kendisinin orada bulunma- dığı görülmüş ve taharriyata başlanmıştır. Bilâhara has tahaneden kaçtığı anlaşılmış ve zabıtaya malümat veril- miştir. İbrahim Zati Cağalağlu - Mahmudiye caddeasi Çatalçeşme so- kak No. 5. Her gün öğleden son- ra altıya kadar hastalı- rını kabul eder.

Bu sayıdan diğer sayfalar: