23 Haziran 1931 Tarihli Yarın Gazetesi Sayfa 2

Menfur Hâlâ Ulz - ( Başmakaleden devam) Daha dün denilecek yakın bir zamanda Yunus Nadi menfurunun bir şeriki (?) Eğer, semer, dürğün münake- salarında dalaverolor çevirdiği için, devlet dairelerinde münakasalara iştirak ettirilmemesi resmen Hükümet tarafından tamim edilmiş iken, milli ve vatani davaların müdafaasını, mide ve İşkembesinden başka bir şey dü- şünmiyen bir adamın lâğım mecralarına da'ıp çıkmış kalemine ve ellerine terketmek ne acıdır ? Bu cür'etkâr herif okadar şimartılmıştı ki, Serbest firka mesolesinde Gaziye açık mektup nmeşretmek küstahlığında bulunmuş, 0 Büyük adamı hulösatan şöylece tehdide yeltenmek cür'etinde bulunarak “Biz kendi kuvvetimizden eminiz, siz kendi vaziyetinizi tayin ediniz ! ,, diye, edepsizliğini açıkça göstermişti. Şimdi şu küstah serserinin tekrar sahneye çıkarılması, ne olursa olsun Türk milletine en büyük hakaretlerden addedilirse yeridir. Herifin cüretine bakılmalı ki, her haberinde muhak- kak millet zararına doymak bilmez aç gözleri lehine bir şantaj bulunan (Cümhuriyet) varakasında, bizleri hapse atılmakla tehdide dahi kalkışıyor: *Alçaklığın ilk alâmetleri görülür görülmez, kulak- larından tutuldukları gibi doğruca hapishaneye sevk ve teorit olunurlar..., Diyordu. Ey haneharap! Senin — sözünle hapishane) kapıları, açılacaksa, yuf olsun onu terviç edeceklere.. Biz haplı- hanelere gire çıka artık alıştık. Fakat, bir gün senin kızıl kanlı kulağın ele geçerse, var alt yanını kıyas et! Bizi nezahet haricine çıkaran bu adama lânet olsun! İki paralık menfaati için her türlü mukaddesatı çiğne- mekten çekinmiyen menfur adamın yüzüne her saat tükürülmüş ellerini semalara kaldırarak: — Çok şükür yarabbi! Hele rahmet yağıyor ! diyecek kadar utanmaz olduğu bütün vatandaşların malümudur. Bunlar ne istiyorlar? Bir vatandaş siyas? hak aramasın mı? Bir vatandaş ağzını açma- sın mı? Bir vatandaş yapılan bunca yolsuz- luklar aleyhine tek kelime söylemesin mi? O halde bunun manası açıkça şu olmaz mi: — Yapıp edeceğiz. Bizi rabat bırakınız. Yiyelim, içe- lim, yangelip sefamıza bakalım. Ağzını açan vatan ha- inidir. Sesini çıkaran mürteci devriş Vahdeti ve şeyh Salt yaradılışlı heriflerdir! Yalnız biz vatanperver adamlarız. Bu memleketi dilediğimiz gibi kullanacağız! Hangi asırda, hangi devirde yaşanılıyor? Bu gün şunu bunu cebren susturabilmek belki kolay olur. Fakat bu- nun yarını ve öbür günü de vardır. Boyuna hapis, boyu- na tehdit, boynya ihafe, boyuna cebrüşiddet söker mi? İsmet Paşa hükümetine açık söylüyoruz. Bu kadar gürültüye patırtıya ne lüzum vardır? Matbuat kanununun 23 üncü maddesi kendi lehlerine- dir. Emniyeti dahiliyeyi ihlâl ediyorlar diye! gazeteleri kapatıversinler vesselâm. Mademki herşey ellerindedir. Mademki her şeyi kendileri yapacaklardır. İste yol gös- Yeşilhilâl Cemiyet gençliğe ehemiyet verecek Yeşilhilâl cemiyeti gençlik teşkilâtima ehamiyet veriyor: Yeni bir mesai proğrami' hazırlanacak gençliği içkij iç- mekten menetmek İsliyor. Adliyede Tayin Kocaelitmüddetumumisi Ke- mal B. İstanbul Sulh hâkim- liğine tayin edilmiştir. Mumayileyh birkaç güne ka- dar şehrimize "gelerek vazife. sine başlıyacaktır, Farmakoloğların te- nezzühü Türk Farmakoloğ birliği Temmuzun Perşembe güsü tenezzühü ikinci bir. vapur tertip etmiştir. B Hizmetcilerin tesciline başlandı Hizmetçilerin belediyece ter- cili için müstahdemin| idare- | bhaneleri müracaat. eden hiz. metçileri büviyel cüzdam abk mak üzere belediyeye gönder- meğe başlamışlardır. Ümümi tescile ise ancak mahalle heyeti ihtiyariyeleri- nin gönderecekleri cetvellerdan | sonra başlanacaktır. Bir intihal davası daha Nuri B. isminde bir yüz- başı muharrir Bürhan CahitB.in son yazdığı bir esşeri ileri sü- rerek muharrir aleyhinde İn- thal davası açmıştır. Sokaklara 500 lamba daha Şehrin tenviri için beş yüz lâmba daha ilâve edilmesi hakkında Belediyece verilen karar tatbik ve ikmalmal edilk mek - üzeredir. Bazı Rumca gazeteler isi azıttılar! l Ieyhı'mi açılan davalardan dördü Birinden braet ettik Dün İkinci cezadâ—;leyhimize açılan dört dava görüldü | Bir sahte ilmühaber mere lesinden dalayı Sirkeci sabık muhtarı Mehmet Ali efendiye işten el çektirildiğine — dair, gazetemizde bir haber yazık mıştı. Bunu tahkir telakki eden mumaileyh sabık mes'ul mü- dürümüz Süleyman Tevfik Bey aleyhine dava açmıştı. Bir müddettenberi Asliye ikinci ceza mahkemesinde de- | vam eden muhakemenin ge- çen celsesinde keyfiyet Emin önü kaymakamlığından .soruk muştu. Gelen cevapta gazetedeki havadis tastik ve kayit edil, | diğinden Heyeti hakime Sü- leyman Tevfik Beyin berae- tine karar vermiştir. Karara kaldı Şahremaneti müfettişlerin- den iken Dahiliye Vekâletinin emrile özledilen Muhsin B. in, keyliyeti azline dair yazılan havadisi tahkir telakki ederek sabık mes'ul müdürümüz Sü- leyman Tevfik B. aleyhine ika- me ettiği davaya ikinci cezada devam edilmiştir. Geçen celsede Dahiliye ve- kâletinin bu azil hakkında ki emirsamesi — sureti — İstanbul Belediye riyasetinden — talep olunmuştur. Gelen ceyapta — müfettiş Hacı Hüsnü Beyin icra eyledi- ği tahıkikat raporuna nazaren Muhsin Beyle diğer iki müfet- tişin azilleri emir olunduğu bil- dirilmiş ve Muhsin Ban vekili bu cevabın kanaatbabş ol mayıp tahkikat dosyasının Ve- kületten celp ve tetkikini ta- lep etmiş ise de heyeli celilei hâktme buna Küzum — gör- memiş ve karar için muhake- me başka güne talik edilmiştir. Birinci Cezaya iade Şileli Hacı Nuri efendinin gazetemiz aleybine ikame et- miş olduğu hakaret davasına alt evrak geçen gün birinci ceza mahkemesinden - tevhit için ikinci ceza mahkemesine gönderilmişti. Dün mahkemel müşarünlleyha bunun diğer davalarla birleştirilmesine lü- zum görmeyip birinci cezaya iadesine karar vermiştir. Ankaraya gönderildi Traktör ve şeker meselesi- ne dair sabık İktisat Vekili Şakir B. tarafından Son Posta sahiplerinden Zekeriya ve Ra- Gıp B.lerle sabık mes'ul mü- dürümüz| Süleyman Tevfik B. aleyhine açılan haret davasının evrakı tevhit edilmek üzere Ankaradan buraya gönderil- mişti. Dün bu davaya ikinci ce- zada başlanmışlır. Şakir B. vekili Son Posta ve Yarın davalarının tefrikile Son Posta davasının Ankarada devamı rüyetini ve Yarın davasının da buradaki — davalarla - tevhidi mahkemenin reyine mütevakkıf bulunduğunu dermeyan etmiş suçlularla — vekilleri — burada rüyetlerini talep etmişlerse de mahkeme, Sonposta davası- nin Ankarada rüyetine baş- lanmış olmasını Yarın da. vasına henüz ba, Arif Oruç ve Süleyman Tevfik Bierin hastalıklarından neş- et eylemiş bulunmasına meb- ni evrakı davanın Ankara ceza mahkemesine iadesine karar verilmiştir. Adalar elektriği — Adalar ve Anadolu sabili elektirik mukayvelesi takip edilmektedir. İsimlerin Müsemması Siz bilir misinizki bazen tsimler müsemmalarına uyarlar. Meselâ Melek isminde haki- katen melek gibi kadın olur. Akil isminde birininde ha. kikaten akil bir adam oldu- ğu görülür. Böyle garip isabetler çok- tur, Size bu meseleye gayet nefis iki isabetten bahsedece. ğiz. Hani şu Yunus Nadi diye bir gazeteci vardır. Bunun ismindeki isabete bakan : Yunus Nadi... Üik iki harfi : Yu ! Sonra üç harfi : Adi! İlk kelimenin üç, dört, be- şinci harflerini ters çeviriniz (sun) olur... Hakikaten bugünkü vazi- yeti ile gerek ilk ve gerek ikin- ci kelimeler ne kadar isabetli- dir. Üçüncü de bunun hayatı- nın mahiyetini bildirir. Bir de Falih kelimesi var« dır. Bunun söylediklerini, yap- tıklarını anlatan bir. kelime gene kendi isminden çıkıyor. Falibi tersine çeviriniz ne oluyor ? Hilaf ! Bunlar ne şayanı dikkat isabetlerdir. skkşrş eee Mel'un ticaret| KUECRT SDT TNA MULSAR A ZIZ (Birinci sahifeden devam) Bilhassa — mezarlıklardan kemih toplıyanların yalnız kol ve bacak kemiklerini tercih ettiklerini de ilâve etmiştik. Bu hususta malümatlarına müracaat ettişiz kimyagerler bu kemiklerin nesci itibarile daha kesif olduğundan diğerlerinden kiymetli — olduğunu — tasdikte müttefikdirler.Mezarlıklarla bir arap saçı gibi girlit olmuş hâdiseler yalnız bu — sirkât safahatile bitmiyor. Bir kerre, Evk fla Belediyenin uzlaşa- madığı malüm, Bunlardan maada eşhas elinde kalan ve bir. ticarethane gibi işleyen mezarlıklar mevcuttur. Bu, şayanı dikkat bir me- seledir. Mezarlıklar Belediye- Gemi azıya almayın Bazı Rumca gazeteler Lozan mua- teriyoruz. Hiç olmazsa millet te Yunus Nadi gibi (ahşap) adamların küfürlerinden olsun kurtularak geniş bir vefes almış olurdu. O riyakâr dalkavuk ta: vurdukça tozatır,Türk ye devrolunduğu halde eşhas elinde mezarlık kalması garip* Ür, Yakında vaz'i 'eşas simi yapılacaktır. piyasasını haraca keserek esnafın ensesinde boza pişirirdi. Ve sonra hükümet gazeteleri başbaşa kolkola Lutuşarak- tan sevinçlerini ilân ederclerdi: — Çarşambadır Çarşamba... Zaten istenen de bu degil l mi? Vah bizlere... Arif Aruo Şehrin su ihtiyaci Sakalar ve sucular cemiyeti reisi Ataullah B. bu hususta ne diyor? Sakalar cemiyeti relsi Ata- ullah B. İstanbulun su işleri hakkında şunları söylemektedir: | * —Şehrimizde13bin kadar | seyyar arabacı sucu vardır. Şehrin su ihtiyacı bugün ta- mamile tatmin ediliyor. Yal- niz uzak semtlere gölürülen Taşdelen ve sair sular biraz Ppahahıya malolmaktadır. Me- selâ orta derece damacan gehirde 60 kuruşa satıldığı halde bazı semtlerde 100 k: ruşa veriliyor. > —— Mevcut membalarımız kıs- İtizar Münderecatımızın çoklu- #üna mebni bugün“Da: ülfü nunun kooperatıfçilikte rolü var mıdır?, anketimize veri* len cevabı. neşredemedik. Keza ayni sebepten do- layı (Nasıl ve Niçin muha Hf oldum?)tefrikamızı da der cedemedik. Bznen aslah edilmiştir. — Islaha muhtaç olanlar için bir kaç gün sonra tetkikatta buluna- rak belediyeye bir rapor ve- receğiz. Ayrıca memba sahip: lerile de temasta bulunarak tamiri ve islahi. icabeden ki- sımların biran evyel ikmali | içla faaliyete geçmelerini te- min edeceğiz. Keçe suyu membamın bazı yerleri akı yor. Sucular vaklinde alamı- yorlar. Bunuda - keşfettirerek tamir ettireceğiz. — Bakırköy ve Yeşilköy cihetleri su cı. hetinden sıkıntı çekiyordu. Bu meseleyi de hallettik. — | Otomobil kazası Feyriye lisesi talebesinden 363 numaralı Sabahattin efen- di dün, şoför Sürenin idare- sindeki 1714 numaralı otomo- bilin müsademesine — maruz kalarak ağır suretta yaralan- mıştır. Şoför yakalanmış Sa- bahattin de berayi tedavi Şişli sihbat yurduna, yatırılmıştır. bi | tahkir hedesini ileri sürecek kadar şarla. Kongre Galatasaray Spor kulubü tanlığa başladılar! Ba'ıklı Rum hastanesi he- yeti müteveliiyesinin Türklüğü meselesi Hükümetin nazarı dikkatini calip bir şe- kül aldı. Fwvelâ bu imeselenin iki sofhası var. Biri heyeti mü- tevelliyenin ihdas — ettiği ve adli takibatı icap eltiren vaziyet, Diğeri de bitaraf bir müşa- hit sifatile bu hadiseleri yaz- maklığımıza fuzuli olarak bu- runlarını sokan “Apoyevmati- ni, nin ve “Avyi, nin küstah: ça neşriyatı. -| Evvelâ Heyeli mütevelli- | yenin vaziyetini izah edelim: Türklüğü tabkirle zan altın da bulunan Manuslojlu ile Ka ramanoğlu içtimalara girmek- ten menedilmişlerdir. Bu iki gabis ise, hilâfı emir içtimalara reis Kömürcü oğlu Stilyanos — tarafından! davet edilmişlerdir. Rümca gazele- lerin de tahtı itirafında olduğu veçhile bu vaziyet te hüküme- tin nazarı — dikkatini celpet- miştir. Biz, bu gibi meselelerde temamen bitarafız. Gerek Rüm ortodoksları ve gerek — Türk ortadoksları olsun kendilerine, yaziyetimiz temamen :I.r"l:ıüıılıil'nldlndıdlr. Hattâ Rum vatandaşları birbirine girdiren bu hadiseleri kaydederken her iki tarafında iddialarını yazmıştık Tabiatile bu hususta dönen dalaveraları da ilâve ediyorduk. İşte, bu bitaraf neşriyatı- mıza evvelâ Apoyeymatini dil uzatmak küstalılığında bulun- Bizden söylemek! Edirne mebusu Şe- ref B. bir hükümet ga- zetesinde, — muhaliflerin bayraklarını bile sata- cak kadar — alçak — ol- duklarını yazıyor. Şeref Beyin daha dün kapanan muhalif bir gazetede muhalefet maskesi altında yazdı- ği makalelerin mürek- kebi kurumadı. Ü <ü Şeref Beyin, ayni kalemi, bugün bir hü- kümet gazelesinde, mu- vafakat —maskesi altın- da muhaliflere hücum- lar savuruyor. , Pehrizle Tahana tur- şusunu karıştıran bu za. tın fikirlerini ey kari İster dinle İster dinleme! Riyasetinden: 26 .Haziran . 1931 Cuma günü sabahı saat onda Bey- oğlunda Galatasaray — kulub merkezinde fevkalâde olarak bir kongre akt edilecektir. İşbu kongrede istifa eden ida- re heyetinin yerine yenisi in- edilecektir. : Ağaını kapattık.F yide — yardakçılık gayretine düştül. Ona bilâsebep sahte bir kahraman edasile meydana çıkmamasını ihtar ettik. Fakat, bu iki gazete mev- kilerini ve hatlerini tamamen unutarak yalnız. bize değil, hükümete —de calibi dikkat siyasi sualler bile sormağa başladılar. Bilhassa Apoyev- matini, hükümetten — tahriri emirler verilmesini talep etme- ğe cür'et etti. fAynı ( zamanda bu mevzu ile biç bir alâkası bulunmıyan — Lozan muahedesini de diline doladı Dikkat edilecek olursa, Apo- yevmatini evvelâ Türk mat- buatını hedef itlihaz ederek bilâhıra bizzat Hükümetin şah- siyeli maneviyesine hücum et: meğe cür'et ediyor. Heyeti mütevelliye hadisesi, alalâde wakalardan biri iken, bunu Lozan Sulhile alâkadar göre- cek kader şarlatarlık yapmak şayanı hayret bir cür'ettir., Mesele, artık gazeteler ara- sında cereyan eden bir müna- kaşa olmak şeklinden çıkmış- tır. Binaenaleyh cevap ver- mek bize düşmez. Söz Cümhu- riyet adliyesinindir, SRRLE, BiRe Bu, ayni zamanda Devlet varidatının kaybolması demek- tir. Halbuki, mezarlıklarla alâ- kadar daha garip bir mesele de mevcuttur. O da şudur: Mezarcılar pazarlıkla me- zar açıyorlar. Yalnız bu pazar- hk şekli hem adamına ve hem de yerine göre tehalüf ediyor. Beş İiraya mezar kazıldığı gibi, bu miktar elli liraya kadar da yüksele biliyor. Halbuki mes'ele basittir : Bir adamın gömülmesini temin edecek kadar toprak kazmak! Bunun yorgunluğuda aynıdır, işgal edilen toprağın hacmi de aynıdır! Diğer memleketlerde me- zar açtırmak ve defin üçretleri Belediyelerce tayin edilmiştir ve (pazarlık ) usulü — cari değildir . - Belediye, — asri mezarlıklar yapmak iddiasın dadır. Fakat, evvelâ bir me- zarlıklar talimatnamesi ihzar etmek icap etmez mi7? Halbuki, |bu taltmatnams encümen, encümen dolaşmak ta berdevam. — Mezarcılar da altakke ver külâh pazar'ık yapmakta berdevam! Halk, bilhassa fakir tabaka da bu ücret meselesinden ya nik olmakta berdevam ! İşte, görülüyor a, Evkafı, me- zarlıklar meselesini beşyüz sene- denberi halletmemekle itham eden Belediyenin de henüz yaptı- ı bir iş yoktur. Yaldız Belediye Mezarlıklar müdürlüğü henüz itham edecek kadar vaktin geçmediği kanaa'l Vi izharediyor. Temenni ederiz ki, bu in- tizar müddeti (iyi (ç altı ayda gıkar) mantıkile uzamasın.