30 Haziran 1931 Tarihli Yarın Gazetesi Sayfa 4

Sahife 4 ) ,r—“B'TA #UHAHHİRİMIZİN MUŞAHAÜELEHıq Esrarkeşler arasında L ALEM Yazan: Ahmet Süleyman LER. ni Dede Sultan zevk vew ateş içinde |. Dede Sultan coşkun geceyi beyit- lerini sayıklayarak tes'it ediyor Kapısını sürmelemiş, köşe- de duran yaylı bir kanepeye oturarak karşısında ince bir de- | kolte ile duran karıya hita- ben: — Eh güzelim, gel baka- | hm sen de şöyle bir yanıma | olurda tatlı tatlı konuşalım" Dedi. Kadın da kendisine mah- sus bir tavur ve bir takın cil- velerle yanına oturarak kolla- rını Dede Sultanın boynuna dolamıştı. Kadının ihtiraslı iniltileri gı- dıklayıcr boğuk kahkahaları Dede sultanın gözlerini büs- bütün döndürmüş, salyalı ağ- zını - kucağındaki penbe “dudaklarına mışti. yosmanın yapıştır- Dumanlanan gözleri ken- disini bekleyen çıplâk bir dil- berin hayalile büsbütün ka- panmıştı. Ağır ağır gerinerek — gözle- rini açtı. İhtirastan bütün vü- cudu titriyordu. Salyalı dudak- larile yosmanın sürmeli gözle- rine bir buse daha kondurduk- tan sonra köşedeki karyolayı göstererek“Haydi, dedi. İkisi'de kalkmışlardı. Dede sultan bir an evvel soyunmak için caketinin düğ- melerini koparırcasına çözdü fakat, daha sağ kolunu çıka- rırken dumanlı gözlü, sında ipek dekoltesinin göğstünü — açmaya — uğraşan karşı: | yosmanın yosmasına daldı. Olduğu yerde duraklıyarak * seyrediyordu. Bu sırada de“ koltesinin ipek yakasını çöze- yosma da; 'Dün | hakemede müdafaasını | mıştır. rek göğsünü yarı yarıya mey- | dana çıkarmıştı. Bu iç gıcıklıyıcı) manzara n d Dede Sultanı çıldırtacak dere- | ceye — getirmişti. — Gözlerini göğsüne — dikmiş, derin derin içini çekerek sal- yalı dudaklara aeasından : — Ah anam ah!.. Demiş ve: Erenlerin bağında Sevdanın yatağında | Yosmalar kucağında, Can verir Dede sultan. Çıkar da fistanını Sevindir Sultanını Okusun destanını. Sevdalı Dede sultan ! | Diye beyitini söylemişti. Bu beyiti müteakip — yosma da ipekli dekoltesini ayaklarının ucuna yığarak tombul göğsü ile dolgun omuzlarını tamamile | | meydana çıkarmıştı. Dede sultan büs lamış ve aptallaşmıştı. Cözlerini — bir daha uğuşturduktan sonra tek- İrar Yosmanın geniç göğsüne dik- miş, saatlerce seyrine dalmıştı. Bu ara Yosma: — Haydi, haydi sultaniim ne bekliyorsun. Demiş ve onu harekete getirerek saatlerce | | kanın gerek İzmir ve gerek | Aydın ve çıkaramadığı caketini çıkarta- bilmiştir. (Devamı var) İzmir'de şehir işleri nasıl gidiyor? Sezai B.in sözleri - İzmir Belediyesinin iflâs etmiş vazi-| yette olduğunu alâkadarlar söylüyor. İzmir, (Hususi) Son günlerde Belediye tamamen muattal bir şekilde şehir Işleri- ne bakamaz oldu. Et fiyatı- nın indirileceği hakkında ya- pılan valt yerine getirilmedi. Mahalle aralarında yapılma- ğa başlanan yollar yarıda kal- dı. Birçok mahallelerde gece- leri elektrikler yanmıyor. Bü- tön bu noksanlara Belediye- nin verdiği cevap şudu: — Kasada para yok... Eğer hakikaten Belediyede şehir işlerini idara edecek ka- dar para yoksa ortada bir iflâs vardır demektir. Halk şehrin imarını İstemiyor. Sadece gece- leri sokakların karanlıktan kur- tarılmasını, sokak başlarında açılan lağımların kapanmasını istiyor. Belediye reisi Sezai B. dün şehir işleri hakkında beyanat- ta bulundu. Sezai Beyin iza- hatı Belediyenin feci vazi- yetini göstermek itibarile çok mühimdir. Aynen yazıyoruz : — Belediyenin İş banka- sından aldığı iki tallyon lira paranın kullanılacağı yerleri gösteren birproğramı vardır. Bugüne kadar bu program muntazam bir surette tatbik edilmiş şehrin imarıma çalışık: mışr. Bundan tonra da ayni programdan arla v 0 sehikine Belediyenin İş bankasına ve sair bazı meeyon lira kadar bir borcu vardı. İş banka: mım milyon Belediyenin ya- iralık — borcunu vwereceği istikrazdan kesmiştir. Belediyenin sair — tüccarlara o'lan borcuda Belediye kasa- sından tesviye edilmiştir. Yani bu suretle Belediye muteber bir tüccar zihniyetiyle hareket etmiştir. Bu suretle Belediye piyasaya olan borcu- nu ödemekle kendi nefsine borçlanmıştı Eski Belediye meclisi borcunu| bu şekilde Iyi mi yaptı. Bunu bilmiyorum. Burada Belediye — meclisile Dahiliye vekâleti ara->da bir salâhiyet | meselesi me » zuubahistir. Karşıyaka işleri Karşıyakanın — imarı #için ayrılan 300,000 lira şu suret- le taksim edilmiştir: 70,000 Jira lağım ve ba- taklıklar, 70,000 lira yollar ve rıhtım, 20000 lira elektrik te- sisatı 14,000 lira da su isalesi için kâfi değildir. Fakat ma- al'esef şimdilik fazlasını yap- mağa bizce maddi imkân yok- tur. Hakkı huzur işi Mebus intihabatı dolayısile, bütçemize bir miktar tahsisat koymuştuk. Bu tahsisatın hepsi ütün afal- | kaç kere | tüccarlara yarım | Adliyede: Hayri tevkif edildi Çolak Hayri dün tevkif edilmiştir. Tahkikatile altıncı istintak hâkimliği megul olmaktadır. Yakında ağırcezada —mu- akemesine başlanacaktır. Açık neşriyat Aleyh'ne müstehcen neşri- yat davası açılan Piliç mec- muası sahibi Yusuf Ziya B.in mubakemesine dün ikinci ce- zada devam edilmiştir. Yusuf Ziya B. emayi mu- yap- akşam Heyeti hâkime karar için muhakemeyi önümüzdeki çar- şamba gününe talik etmiştir. | Ragıbın davası Bundan birkaç ay evvel Tophanede Görüceli Ragıbın | önüne çıkarak dayak atmak | süretile palto ve şapkasını al- | | da devam edilmiştir. | yeniden ihya edileceği hakkın- bazı kimselerin Fethi beye mü- makla maznun — Mahmudun muhakemesine dün ağırceza- | Esnayi muhakemede şahitler müp- hem olarak — şahadette bulun- | muşlardır. Heyeti hâkime maz. nunun yaşının sorulması için muhakemeyi başka bir güne talik etmişti Hür -Anadolu'da | 153 numaralı konuşalım! | Poliste Ceset Teşhis edilerek defnedildi Dün sabah saat 1,5 de deniz üzerinde Mmağruk bir cesedin yüzmekte olddğu gö- rülmüş ve sahile çektirilerek icra kılınan tahkik ve tetkı- katta 17-6931 gicesi saat 24 de set nakliyat şirketine ait iki motörün müsademe neti- cesinde denize düşen ve tah- kikatı Fener nahiyesince ikmal İbrahim Ef. olduğu anlaşılmış ve Tababetçe bilmuayene defnine — ruhsat verilmiştir. 12 yaşında hırsız Ortaköyde edilen makinist Dere boyunda | hanede sakin Haçik Ef. Yalova vapurundan çıkarken bavulu- nu Süirtli 12 yaşlarında Şaban dün gece | isminde bir hamala vermiştir. Fakat evine geldiği) zaman 45 Hira kıymetindeki halısının ça- | hndığını Şaban | yakalanmıştır. | anlamıştır. Hakikatler. —— — Muhabir mektupları — | Serbes Fırka ve yeni Fırka karşı- sında İzmirin vaziyeti nedir? İzmir, (Hususi) — Epi bir | müddettenberi İzmir ve bazı | İstanbul gazetelerinde mefsuh Serbes, fırkanın ihya edile- ceği hakkında yazılan yazıların | tamamen yalan olduğunu öğ- rendim. Bu husustfa mefsuh fırka- Manisadaki nafiz azasile temas ederek fırkanın daki haberin ne derece doğru olduğunu sordum. Hemen hepsi vaki neşriya- tın yalan olduğunu ve yalnız racaat ederek böyle bir teşeb- büste bulunmuşlarsa da neti- cesinin boş çıktığını söylemiş- lerdir. Gene ayni zevat yeni teş- kil edilmekte olan “Çifiçi ve İşçi, fırkası programının ge- rek çiftçiler ve gerek işçiler arasında çok müsait tesirler dcra ettiğini töylemektedirler. Bilhassa fırkanın işçiler eden azalara bittabi hakkı verilmiştir. Bittabi devam etmiyenlere verilmemiştir. Bu tahsisattan ben şahsten almadım. Benim gibi bazı arkadaş'ar da — al- madılar. — Alanlar iki yüzer lira kadar bir meblâğ almış- lardır. Tramvay işleri Karaağaç tramvay şirketle- rini Rıhtim şirketi icar ile işletmektedir. Bu hat Bele- diyeye aittir. Kordon tram- vaylarının elektriklenmesi me- selesi ciddi bir safhaya vasıl olmuştur. — Rihtim — şirketinin | Fransadan gelen mes'ul müdü- râ M. Jordan ile bu mesele etrafında görüstük. Yakında iyi bir netice alı- nacağını ümit etmekteyim. Et kaçakçılığı — Et kaçakçılığı geceleri yapılmaktadır. Halbuki Bele- diye zabıta memurları geceleri vazife görmediklerinden bu- nun Öönüne geçmek kabil de- gildir. Maahaza son günlerde kabil olduğu kadar kaçakçılı- küşadını sabırsızlıkla — bekle- mektedirler. Velhâsıl İzmir ve civar vi- | lâyetlerinde “Serbes,, fırkanın değil, “Çiftçi ve İşçi, fırkam- | nın bir an evvel faaliyete geç- mesine intizar olunuyor. Siyamettin Yine bütçe Darülfünun vekili Ankaraya gitti Darülfünun emin vekili M. Hakkı B, evvelki gün Maarif | vekâletinin daveti üzerine An- karaya gitmiştir. Kendisinden Darülfünunun bütçesi hakkın- da izahat alınacağı tahmin edilmektedir. Fransaya giden Darülfü- nun emini M. Raşit B. Fran- sadan ayrılmışsa da henüz İs- tanbula gelmemiştir. gelmeri muhtemeldir. Memurlar kâfi imiş! Sıksık vukua gelen otomo- bil kazaları nazarı itibara alına- rak bunun için Seyrisefer müdiriyetinin İşaret memur- Bugün larını çoğltmak ve sdir vası- alarla bu kazalara karşı bir tedbir alınıp alınmıyacağı 80- rulmuştur. Alınan malümata — göre mevcut işaret — memurları vazifelerine bakmaktadir. Bu memurların tezyidi hak- | kında bir şey düşünülmemiştir | Eski talimatnamede de — hiç bir tadilât yoktur. Yüzlerce hasta Mudanyada bekliyor mi imış ? Mudanyadaki belediye dok- | toru Milli tasarruf ve iktisat cemiyetinin istihsalâtı milliye şubesinden tayin olunduğundan bu koca katabada yalnız bir hükümet tabibi kalmıştır. Bu yüzden belediyeye âit dispan- sere gelen yüzlerce hasta dok- tor beklemekte ve çarınaçar geri dönüp gitmekte imişler... Vizite parasını bile dişinden tırnağından artırarak vermeye razı olan zengin fakir bütün hastalar ancak bir. hükümet tabibinin eline bakmaktadırlar. Bittabi hükümet tabibi hep- sine yetişmediği için orada bir çok uygunsuzluklar da ılıı— A N Bu sütmümüzuün muhârriri, kendisidir. | V: gördükleri fenglıkları kendi S M. imzasile aldığımız bir mektupta deniliyor ki: — Ben küçük bir dükkân- da müskirat satıyorum. Bu- nunla aile geçindirmeğe çalı- Fakat garip kararları buna mâni olu: şıyorum. saat 10 da kapanacak diye bir Halbuki kışın saat “onu ile yazın saat onu arakın- da dehşetli fark bulunuyor. Yazın ortalık 7,5 sonra kararı veriyor. Bu yüz- den iş yapamıyoruz. Halbuki iş yapmamız mat- Liman gırketınde Bu ne hal Hüsamettin B. mü, him şeyler diyor Liman şirketinin İstanbul limanına yaptığı ticari zarar- ların sonu gelmiyecek galiba! Her gün, yeni bir batanın, hattâ yeni bir fenalığın hikâ- yetini — dinliyoruz. Ezcümle bunlardan — biride — şirketin dizbarko ve — sepalan (vinç üzerin — teslim ) — işlerin- de yaptığı vukufsuz — ha- | rekettir. Bu hususta malüma- | karar var. ta ve daha | tına müracat ettiğimiz Mavu: şirketi muhasebecisi Hüsamettin B. atideki beya- natta bulunmuştur : — Dizbarko ve supalan iş- leri bilhassa kayda şayandır. İnhisar şirketi bu işleri başa- ramıyarak — ücreti — maktua mukabilinde kemafissabık ecnebi vapur acentalerina vermiştir. macılar Kendisi yalnız, vapurlarda bir puvantör (mavnalarla nakle- dilecek eşyayı tesbit eden me- mur) bulunduruyor. Böyle ka- butajdan beklenen faldeler de falce uğramaktadır. Aynı za- manda — ilhalât — eşyasından alınmakta olan Dizbarko ve sopalan ücretlerinin fazlalığıda, memleket dahilinde pahalılığa âmil ve müessir oluyor. Mese- lâ 1926 dan 1928 senesine ka- dar yani üç senelik bir zaman zarfında Türkiyeye (350.000) ton şeker ithal edilmişlir. Me- vadı. gidaiyenin başlıcasından biri acentelerin olan şekerden evvelce aldığı ücretten | fazla olarak (784,000) lira dizbarko parası alınmıştır. Bu rakam, İahisar şirketinin, havayici zaruriyenin pahalır laşmasına var kuvvetile ça tığını mükemmelen gösterir. Bandanda anlaşıldığı veçhile İnhisar — şirketi, memleketin amumi sıhhati üzerinde bile menfi bir rol oynu; Baytar ve orman Mektepleri Ankaraya naklediliyor Baytar ve orman mektep- lerinin Ankaraya nakli) tasav- vur edilmektedir. Ekmek iniyor Son bir gaç gün içinde Belediyenin | yor. Meselâ ortada dükkânlar | Anadoludan fazla buğday gel- miştir. Bu vaziyet fiatlar üze. rinde de tesirini göstermiştir. Yarından itibaren ekmek yir- mi para tenzil edilecektir. ançılı eski Ilıhnğı bırakıl- 30 Hazıraîî YARIN İTN amm HALK GAZETESİi muhabiri, müdürü Dbizzat halkın Vatandaşlar — şahsiyat haricinde — etraflarında teteleri olan bu sütumumnza ser- Bestçe yazar ve millete bildirirler, Yaz ve kışın saat far- kı gözetilmeli! Belediyenin kararlarında daha dikkatli olması lâzımdır lüpsa ve hükümete vergi mü- kelefiyetimizi ödememiz icap | ediyorsa bu gibi garip karar: lar kaldırılmalıdır. Belediyenin bu kararı daha hayati bir şekle sokmasını bekliyoruz, Bozuk yollar Düzçe karilerimizden aldı- gımız mektuplarda, Hendek — Adapazarı yolları üzerindeki çatal köprülerin bozuk olduğu kaydedilmektedir. Alâkadar makamların na- zarı dikkatini celbederh. İstanbul sıhhatı - Kim kime Tum tuma Günah belediye- de midir? Şehrin sıhhati umumiyesi bakkında dün bir muharriri- miz sıhhiye müdürü Ali Rıza beyle görüşmüş ve şu malü- matı almıştır: —Şehrimizin sıhhati umumi: yesi, şayanı derecede, iyidir. yoktur. Tifonun da hali hazırda olmaması, aşının fazla yapıl- masındandır. Bir yerde ufak bir tifo #üphesi gördük mü, o muhite derhal aşı tatbik ediyoruz. Bittabi, bir, iki sene için orası bn tehlükden muaf bir vaziyete girmiş olur. Bir mem memnuniyet bir Sarı hastalık lekette kanalizasyon olmazsa yiyecek içecek şeyler sıkı ve daimi kontrolda buludurulmaz sa, sıhhati umumiye o nisbette tehlükeden kurtulmaz. Maamafih, halihazırdaki mücadelemizile bu zall olmuş- tur. İ Yakında 80 100 yataklı bir Verem hastanesi açacağız. Bu- nuu için bütçenin | tasdikini bekliyoruz. Bu müessesenin, bir sene* lik masarifi de dabil olmak üzere, açılabilmesi 110-120 bir lira arasındadır. Vilâyetimiz dahilindeki köy-« lerdede, beheri 12113 bin li- raya mal olan on iki Dispan- ser açtık: Ağva, Ömerli, Şile, Kemer- burga. Samandra, Mahmutbey İstıranca, Karacaköy, ilh.. Dispanser kadroları: Bir hekim, bir Sıhhiye me- muru bir Ebeden ibarettir. Muayene edilen hastaların ilâçları meccanen verilmektedii Bilhasıa — İstanbulda açılan üç dispenserden Edirne- son kapı dispanseri iki hafta evvel küşat edildiğine nazaran tedavi edilenlerin mıktarı bini geç- miştir. Şehrin her tarafında azami faaliyet gösteriliyor. Bilhassa köylerde açılan dispanserler, en ziyade köy mahallerde zuhu edecek sari hastalık vak'ala- rını derhal haber 'alıyorlar. ılıııınıııı d.ııuınde fuuı-l ler )