15 Temmuz 1931 Tarihli Yarın Gazetesi Sayfa 2

15 Temmuz 1931 tarihli Yarın Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

birine giriyo rar ! İstamat Ef.ne diyor? Hacı Mina eğer mertse bildiklerini açık ve mertçe söylesin! Rum ortodokslarından Sa- va Hacı Mina Efendinin gaze- temizde intişar eden bu mek- tubunda Papa Eftimden bahı- ederken (h.mpaları) kaydı ile İstamat Zıhni Efendiden bahı- edilmiş ve bunu Yunan tarihi millisini okuturken heyecanın- dan ağladığı söylenmişti. Ayrıca hususi hayatından: da bahsedilmişti. Bu münare- betle İstamat Zihni Efendiden dün bir mektup aldık. İstamat Zihni Efendi, Sava Hacı Mina Efendinin ittihamatı hakkında şu sürelle cevap vermektedir: * İmza sahibi galiba yine muüslaimi bulunduğu Rum mek- teplerinden maaşına Lir zam temini gayesile ortaya çıktı. Ben; bir kerze, yimi beş sene evvei, Kuzguncukta kayıtların isbat edecegi veçhile Türkçe Hisan mualiimi idim. Yunan terihi tedrisile asla alâkam olmamıştır. Binaenaleyh bu dersin e- nayı ledrisinde ağladığım gibi Türk efkârı umumiyesini teş- viş emelile yazılan bu fıkıa tamamen yalandır. Ecaciftir. Mumaileyh diğer bir. fık» rasında dahi Rumlara teca- vüze devam ettiğimiz takdi- de her bildiğini, istediğini ser- best yazacağını bildiriyor. Herkes mefküresinde ser- “Günün besttir. Hürdür. Kimseye te- cavüz ve müdahalem yoktur- Benim mazideki hayatım bu- lunduğum muhilttir. Türk efkârı umumiyesinin bitarafane çehadatı ve fiilen zamanında gösterdiğim vazi- yet ile sabittir. Hacı mina Ef.nin şehadetine bühtanla- rına hacet kalmaz. Beni öy- le tehditler korkutamaz. Na siyem açıktır. Kaldı ki bildikleri namut- kârane, merdana ve mahsulü hakikat olsun. Rumca gazeteler Ram ef- kârı umumiyesini — teşviş için bir zamanlar İzmirde idadi mektebindeki tahsilim esnasın- da katiyen kiliseye ayak bas- madığını yazdılar. Şimdide bunun tamamen zıttı olarak hiç te tedris elme- diğim bir dersteki vaziycetim ve ahvali rubiyem tasvir edi- liyor. Bunların kiymeti mey- dandadır. Hacı Mina efendiyi, na- muslu bir adam ise, hakkımda bildiği her geyi yazmaya bil- dirmeye davet ediyorum. Fakat, yalanlar uydurulur. ken maddeten cerh ediliyor bir surette yazılmasın. Önu tavsiye ederim, İst Meselesi Maneviyatın ifadesi (Birinci sahifeden devam) Birkaç aydır, bu —meseleyi tetkik ediyor- dwa, Biz, İslâm reasoning.''' aneviyatı- nı, Türk — zihniyetinin — mane- viyatını ı düşünmeli idik ? Yoksa' asrın — maneviyatı mi tercih olunmalıydı? Milliyet Başmubarriri Mah- mut Bey, son makalelesin- den birinde, Türk halkının maneviyatı meselesine temas etti. Hulâsaten diyordi kiz: *M .neviyatın bozulmama- ©1 lâzımdır. Muhalif neş.iyat, maneviyatı bozuyor. Fransa, ma neviyatı kuvvetlendirerek harbı kazandı. Almanya, maneviyatını bozar bozmaz harbı kaybetti., O halde, bir şeyin olması için, o şeyin olacağına kayıt- fz, şartsız inanmak mı lâzımdır, dersiniz ? Görü üyor ki, maneyiyatın ifade çekli yanıştır. Ne Fransa, Mmaneviyatın küvvetile büyük harbi kazanmıştır, ne de Al manyada böye bir mağlübi- yet sebebi vardır. Fütün mer ele, İsmet Paşanın İzmir zafezi hakkıadaki: * Fenni tefevvuk sayesin- de habı kazandık!, İtirafında mündemictir! Top, silâ h ve fen tefevvuku, Alman- yada iken, Almanya muzaf- ferdi. Bu tefevvuk, itilâf ordu- Tarına geçer geçmez, Almanya mağlüp omuştu. Bu Tealie- nin esrarengiz kısmı ise, fenni tefevvuk zamanında maneviyalt kuvvetleniyor, bu tefevvuk kayip olunca maneviyat bozuluyorda. Çünkü, maneviyatda realitenin bir ak sinden başka birşey değildi. Almanya reisi, fennl tef- vvu- ku kayip ettikten sonra, han- gi maneviyatı teikin edebilirdi, harngi maneviyatın fennine tefavvuk etmesi mümkündü? Nitsehenin — Übermensehi, İngiliz Tankları karşısında eri- miş, gitmişti! Şimdi maneviyatın mahi- yeti ile karşılaşıyoruz: Mane- viyat namında bir kuvvet var- madır? Mekteplerde böyle bir ders kitabı yok. Ne eskiler ve ne de yeniler, maneviyatı - bir alite olarak kitaba geçireme- mişlerdir. Kurumu vusta mede- niyeti, din? esaslara müstenit bir maneviyat otorttesi kur- İt is very anteresting that Abel Adam, in hiz book gücted above, in stating the essentlals in this awaken- ing, mentions: Knowledge, Scicnce, Finance, and some other tbings, but does not mention Morality and Character bin — bir çeşit merasime bağlarlar, bunların imanlarını eksploate ederlerdi. Meşhur- dur: Halka ilmin sırrı söylen- mez. Ona, aklının eremiyeceği şeyler telkin edilerek imani kuvvetlendirilmelidir , derler ve harafeleri aşılarlardı. Ce- miyet, bu maneviyattan isti- fade etmemiş, zarar gömüp- tü. NihayetAnlaşıldıki, ne hiristi- yanlık, ne islâmlık, ne.de ehli salip muharebeteri,manevi kuv- vetlerin eseri değildi. Belk,üktı- sadi ihtiyaçların birer realitesi t ânkılâbı, bu yıkmak için yapılmıştı. Türk inkılâbı, Türk halkının: “Kendi yutar salkımı, hal. ka verir telkını!, Şeklinde karikatürize ettiği medrese maneviyatını ortadan kaldır- mıştı. bu hareket ise, aklı telkinlerin yerina insan bilgi- sine dayanan imanın yerleş- mesi, demekti. Bu imanın menbat neydi? Gaznin ve arkadaşlarının imanı, demokras kitaplarının kendilerine telkin ettiği insani bilği idi. Bu bilginin fikirleri- ni meşrediyorlar, cemiyele de bu imamı veriyorlardı. İstiklâl ve inkılâp manevi- yatı, bu müspet ilmin eseri idi. fengi tefevvuka müstenit İzmir zaferi ve ilmi otoritenin — bir eseri olan Teşkilâtı Esasiye ka- münuda bu maneviyatın lâyemut nrticeleridir! — Netice olarak diyebilirizki, bu maneviyat ta bir realite idi. Pisikoanaliz bize göstermiştir- ki, cemiyetin şuurlaşmamış bilgi sini hare ketleştiren fertler var: dır. Bu fertler, bu bilgiyi ifade- ederek harekete getirirler, ce- miyetin hak ve menfaallerini umuma teşmil eylerler. İşte, bu asırda da maneviyatin ifa- desi bundan ibarettir. Bu bil- gi, dalma harek.t halinde bu- Tunmalıdır ! Bugünkü Türkiyenin mane- Behçet B. Tütün inhisar müdü- rü dün gelmedi Ankaradan vurudun na in- tizar olunan tütün inhisarı umumi müdürü Behçet B. dün şebrimize gelmemiştir. Biz, esasen bu haberi ev- velce kaydı Jihtiyatla yazmış ya dün. ya bugün gelebi- leceğini ilâve etmiştik. Behçet B. den tütün idare- sise gelen malümat, memur- lar için emniyot bahş bir şe- kildedir. n Eski tas mi? Tarife komisyonu top- lanıyo Tarife komisyonu içtimaa davet edilmiştir.. Komisyon evvela elektrik şirketinin üç aylık tarifesini hazırbıyacaktır. Tramvayın yeni tarifesi Biğustosta yapılacaktır, Diğer vesaiti nakliyenin de tarifeleri bhazırlanmaktadır. — Maamafih fiatlarda bir tebeddâl olmıya- cağı söyleniyor. Serbest dersler Darülfünunda serbest der» lere başlanacaktir. Bunun için fakültelerin fikirleri alınacak. tır. Şehir kütüphanesi Beyarit medresesinden şe- hir kütüphanesi yapılacağı malümdur. Medrese boşaltılmıştır. Ya- kında tamirine başlanacaktır. Belediyenin yeni bütçesi ge- lir gelmez kütüphane araya lemki, Ti törüne müstenit bir demokra- sı bilgimiz vardır, Teşkilâtı Esasiye gibibir kitabede geçmiş- | tir. Ohalde, Tü:k cemiyeti de bu hak ve menfaatlerin tahak- kunu ideâl biliyor, demektir. Bu ideâl, Türk cemiyetinin maneviyatı değilmidir? Şimdi, bu maneviyata kim hücum ediyor? Muhalif — matbuat, fikir hürriyeti, siyasi fırka hüriyeti, sistemlere — müstenit — iktısat, idare, —maliye, — hara ve isyaset istiyor. Muvafık mat- buat ise, bu hakları inkâz edi. yor. O halde, cemiyetin mane- viyatına kim hücum ediyor, meydanda değil mi? Bir anlaşamamazlık vardır. Fakat, iki tarafta bu esasları hareket — noktasi — addeder, bu — çenberden çıkmaz bir tabiye takip eylerse, bu an- laşamamazlık ta ortadan kal- kar. Çönkü, bu tabiyeye ne mukavemet edilebilir ve nede bu tabiye haricinde kalanın bir ehemmiyeti olabilir. Bu usul, her hareketten, her kanundan — ve her isnat- tan kuyvetlidir. Fenni tefev. vuk, harbi kezandığı gibi, ce- müyeti de kazanır. Naci İSMAİL Bizden Birisiz Yunus Nadinin Eskişehir hemşer liğini “kendi ken- dine gelin gövey, olmağa teşbih ediyordu. Halbuki : Ba ondan da beter oldu? Hanı orta oyunlarında kanlı Nigâr diye bir oyun vardır. Herkesi evine bir hile ile davet edip te soyup soğana çevirdikten sonra kapı dışarı eder, nihayet tuxsuz Bekir nâra atarak gelir ve espapları re iade eder. Fakat Aceminkini Yahudi giyer, Arabınkini Lâz V.S. Hu: lasa herkes birer acayip ı Halk göz göre göre zehîrlenw i Müskirat halkın sıhha- tini tehlikeye koyuyor Anadoluya azim miktarda rakı sevkediliyor, fakat... Bu günlerde rakı satışları artmıştır. Bilhassa Anadolu'ya fazla miktarda mal sevkedil- mektedir. Bunların nmevilerini de en ziyade (45) ve (50) dere- gelik rakılar teşkil ediyor. Yalnız, mevsim icabı olan bu çok satış balkın umumi tihbatinin aleyhine bir netice hasıl ediyor. Çünkü rakılar dinlendiril. meden salışa çıkartıiryor. Ta- lebin çoğalıması bazı firmaları mülemadiyen kazanları hali faaliyette bulundurmağa sev- kediyor. Kazandan çıkan rakı sıcak mcak anbalaş edildiği gibi, der« hal piyasaya tsürülüyor. Bu ise, hıfzıssıhha noktal maza- rından doğru bir hareket de- gildir. Zira kazan rakı - çıkartıl- dıktan sonra asgari (15) gün dinlendirilmelidir. Bu mesele- ye Belediyenin nazarı dikka- tini celbederiz. Manifatura buhranının bir neticesi Boyahaneler de işsiz bir halde kaldılar ! Gerek pamuklu ve gerek ipekli kumaşların boyanma- ları mübüm bir şekil alıyor. Bu san'at memleketimizde Avrupa ile kıyas kabul etmi- yecek kadar geri bir vaziyet- tedir. Fakat mezkür inkişaf- sızlıkta, son üç senelik — manl: fatura buhranı âmildir. Şehrimizde mevcut olan boyahaneler işsizlikten müte- madiyen — çalışamıyacak - bir haldedir, Senenin yarısında ya hali fâaliyetteler, ya de- ğiller; Esasen, memleketimizdeki kumaş fabrikalarının kendile- rine mahsus yve sncak, yaptık- ları kumaşları boyuyabilecek makinaları vardır. Meselâ, bir fabriki Sıhhi şüra pılmış diğer cins bir. kumaş boyama tezgâhlarında boya- yamaz. Halbuki hariçten iş alarak çalışan boyahanelerle bilhasıa son birkaç aydır hemen hemen kapanmış gibidirler. Şehrimizdeki kumaş boya- ma tezgâhları üç cina iş yapı- yorlı 1 — Pamuklu kumaş bo- yalamak. 2 — Merserize 'iş yapmak. 3 — İpekli kumaş boyala- mak. Fakat, söylediğimiz veçhile hem işsizlik, hemde vesaltin mükemmel olmayışı bu san'a- tın bütün bütün ölmesini intaç edecek galiba! Kaçtane? Azası dün Anka-| Kütüphanelerimizde raya gitti Dün şurayı devlet âzâsile Ankaraya gid n Mazhar Osman B. Bu gün Ankarada, Sihhiye V. Refik Beyin riyasetinde içtimamnı abtedecek olan yük- sek tıp şurasına iltihak etmek üözere Dr. Akil Muhtar, Maz- har Osman Neşet Ömer, Bak- teriyoloğ Refik, Kilisli Rifat, Öperatör Murat, Miralay Maz | söylemek İşte Yanas Nadinin hem- şeriliği tpkı buna ben zedi. Aktörler nutuk söyledi - yardakçılar hitobe irat etti. Fakat, müşteriler dağı- hp ta oyuncular eski kr yafetleri b ründükleri zaman hiç bir şeyde değişiklik görülmedi : E>ki homam eski tas... Bina-naleyh bu oyundaki kaç kitap var? Yapılan Lir istatistiğe göre yehrimizde — kütüphanelerde 1319 Türk harflerile türkçe 125966 Arap harflerile türkçe 16037 de ecnebi lisanile ki ce- mao 143326 kitap mevcuttı Umum Türkiye kütüphane- lerinde 5512 si türk harflerile türkçe, 2354711 Arap barfle- rile ve 284930 cenebi İlsani'e cem'an 289741 kitap ——— dum Beyler, ikiyi sekiz tirenile)) Haydarpaşadan Aakaraya ha- reket etmiş >rdir. Bessm Örner Pş. Avrupada bulunduğundan, bu — içtimada bulunamıyacaktır. Şurayı sihhi, Türkiyenin ihtiyacatı sıhhiyesi ve içtimai muavenetler üzerinde ittihazı mukarrerat edecek ve kararla. rı vekâletçe tatbık olunacaktır. Şurayı sıhhinin henüz ruzname müzakeratı malüm değ lse de omuümiyetle —sıtma, Uahom. verem mücadeleleri etrafında tedebiri kat'iye ittihazını gö- rüşecektir. Şurayı sihhinin — mücsse- |çatı sıhhiyenin teşkilâtı hak- | kında da müzakereye sa âhi- yettar olacağı — töylenmekte isede bunun ne dereceye kadar doğru olduğu — şimdi- *n kestirilemez. Bugü » şura, sıhhat vekili Doktor Refik Bey tarafından küşadrdilecek ve vekil uzun bir mutuk iradederek — sıhhi v n esbabi. teşkilini ve vezalfini zikredecektir. Söylenildiğine göre —ik içtima , Refik Beyin natkunu müteakip tati! olunacak mü- v bir kaç e.ise aktedilecek- dr. Sıbbi güra azası Anka- rada vekil ve vekâlet erkânı ğ B Er. Siyasi Takrim Muğla kurtuldu Yunus Nadinin E:skişehir Belediyesinin hemşiresi olmuş. Bu hareket Muğlalıları pek sevindirmiş olacaktır. Aşağı yukarı Muğlanın gedikli intihap gerdesi olan Yupus Nadiye bunca zaman- dır hâlâ hemşerisi - olamadığı Muğlalılardan felek ayırıyor galiba. Bu sefer artık hemşerili- ğine isnaden — Eskişehirden mebus namzeti olurda Muğ Tahlar da kurtulur. Muğlalılara müjde, Esk gehirlilere geçmişolsun! AÂh çöyle her hangi bir uzak matbaada bu adamı hem- geri yasa da İstanbul matbu- atıda Muğlablar gibi halâs bulsa, 4 Kimde para kimde iman.. Şu yenilir bu yutulur hattâ bükümet gazetelerinin başma- kaleleri bi Fakat koskoca bina nasıl kaynatılır. Hayret edilecek şubedebazlıklardandır. Yunus, Meclis huzurunda Bo- montiyi yaladı yuttu. “Hattâ kimin malı imiş bilmiyormuş. böyle şöyledi. Yalan değil bu kadar para ve mülkin listesini ancak A lah bilir. Yunus o nereden bilebilir! Hem para ve iman kimde var bilinmez derlerdi. Şimdi anlaşıldı ki bu darbı metel de fos çıktı. Çünkü —efkârı umumiye gördü ki iman bizde para da Yunusta var. Ey biçwra insan: — Sen herkest kör âlemi sersem mi sanırsın | * * Masuniyeti teşriiye Yunus Nadi bizi dava etmiş. Biz evvelce dava etmiştik. Eh gönül ister ki ben gazete sahibi ile kanun kerşısında söyleşelim. Fakat şu masuni- yeti teşriiyesi refedilse sonra- dan bunu doğru bulmadık. Çünkü bu yağlı göbek içinde nasırlaşmış hüviyetin üzerinden masuniyeti teşrilye kaldırılınca bu mütefessih hüvi- yetin taaflüne Mecliste daya- namıyacak. Bırakmalı bu da içinden kemirilsin. * * Vasfi Raşit Vasfi Raşit te Eskişehirde Arif Oruç Bey aleyhine atıp | tutmüş yahut yalmız atmışta tutturamamış, Eh bıttabi bozacının şahidi sahlepçi olur. Yunusun avukatı Raşltten daha fazla rüşt beklemek Falıh Rıfkıdan valanperverlik istemek kadar gülünç olur, Ammadda tuhaf! Artık komiklik kaldı İspiro Jorj izminde Yunan tebasından — olduğunu — Iddia eden bir udam, İzmirde Pun- tada bıraktığı iki su fıçısı ile üç çoban köpeğinin ladesi ve zararının tazmini için muhte- Mt hakem muhakemesine mü- racaatla hükümet — aleyhine dava ikame etiniştir. Dimitri Lovari isminde di- ğer bir adam da İzmirde br vaktığı üç domuzunun iade veya tazmini için muhakemeye müracaat etmiştir. Bu iki dâvâ, muhtelit mu- hakemede tebe ssümle karpılan- mışlir, Adliye bahçesinde otlar tutuştu — Dün üç raddelerinde Adli- ye binası bağçesinde bulunan otlara atılan bir sıgara yüzün- dn yangın çıkmış, gelerek « ürmüştür.

Bu sayıdan diğer sayfalar: