16 Temmuz 1931 Tarihli Yarın Gazetesi Sayfa 2

16 Temmuz 1931 tarihli Yarın Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Ekmek meseles Şeytanca bir teklif (Birinci sahifeden devam) Düön göyle yazıyordu: *Birnoktaya pek ziyade dikkat olunmasını tolep ederiz.Memleketimizi tehdit eden tehlihe diyoruz. Müstah: #&lleri tehdit eden tehlike demiyoruz. Memleketi tehdit 'eden tehlike demek, müstehlikide yani bütün milleti teh: dit eden tehlike drmektir.. Şimdi bu satırları okuyan ve onun iç yüzünü bilmeyen valandaşlar: — Aman ne can adam ne hamiyetli adam işte memle- H, ,milleti düşünüyor. Yanık yüreğile can ve dilden fer- yat ediyor. Diyeceklerdir. Halbuki bu mukadder çeytadca düşünülmüş) bir fırıldak başlangıcıdır. Onun bütün yazıları hep böyle, başlar ve muhakkak kesesinde biter. Yazıya dikkat eden vatandaşlar makale mukaddeme- siain altımı okadukca vaziyeti kavramakta gecikmiyecek- lerdir. Ekmek fiatlerina —iki üç kuruş zem yapılırsa bu paralar, köylülerin eline geçer ve fıkara köylü hemen kurtulur! Yunus Nadinin burada üzerine aldığı anlaşılan vazife gudur : Uyuştuğu büyük un ve buğday muhtekirlerinin elin- de şu sıralarda yok pahasına biçare köylüden kapa- tılmiış binlerca vegon buğday vardır, Oikkat odiliyor mu, tem köylü zahiresini yok pahasına elinden çıka- racağı ve çıkardığı zamanda bu teklif yapılıyor. Bir “y sonra da köylünün elinde satacak zahire kelmıya- caktır. Yahut üç beş kileden ibaret bir ambar dibi kalacaktır. Şimdi yok pahasına elman buğdayiar ve alınacaklar muhtekirlerin depolarına girccektir. Bunları unculara, uncular da fırıncılara firinciler da mil- loto satmak lâzımdır. Büyük muhtekirler gayet ucuz aldıkları zahireyi okka başına iki üç kuruş tazlasına birden satmeanın yolunu bulacaklar. Ne yapmalı? He- men okmak tiatlerine üç kuruş birden zem teklifi yapmalı. Ve bir hamlede milyonlar kazanmalı ... İşte bu mes'eleyi de Yunus Nadiye vatan, millet, köylü, fakir çifçi namına ortaya attırdıktan sonra gemiyi yürütmek ko aylaşacaktır. Bu teklif köylünün zahireleri harmanlarda değil iken neden yapılmamıştır. Çünki © zaman zam fiyatları köylüye kalacak |berikiler bir şey kazanamıyacak'ardı. Şimdiki teklif Tâyıha olup meclise girinciye kadar yirmi gün geçer, binaenaleyh Ağum to8 ayı girer, o zaman da köylü vatandaşlarına başlar elin- de yemlik ve tohumluktan başke birşey - kalmaz. Fiatlar üç kuruş yükseldiği gibi köylü gelecek sene mahısulünü bekler, fakat depolara istok mal yatıran Yünüs Nadinin yaranı harıl harıl Buğdayları üç kuruş fazlasına — satar- lar. Milyonlar kazenır ve paylaşırlar.. Köylünün ağzı açıkta kalır. Halkın cebinden çıkan üç kuruş ekmek zammıda tıkır mıkır Yunus Nadi Beyle Buğday ve Uncu yaranın ka- salarına girer. İşte fırıldak budur! Şimdi de vatanperver, aç ve fıkara köylüyü düşünen Yunus Nadinin sureti haktan makalesinin şu fıkralarımı okuyunuz: Eğer bu sene biraz pahalıya ekmek yemeği göze al- mezsak gelecek sene hariçten buğday idhali mecburiye- tinde kalabiliriz. Bu tehlike çok büyüktür. Ne yapmalı. Yapılacak şey gayet basittir. Ekmek fiyatını her yer. de şimdikinin iki çü kuruş yukarısına çıkarmalı ve bu iki üç karuş Fazlanın müst>hsilin cebine girmesini temin etmeli. (Yani kendisinin ve arkadaşlarının demek isti- T K ()ıı suretle dahili piyasada buğday Fiatı şimdikinin âki üç kuruş yükseğine çıkacak ve işte bu tedbir çiftçiyi serindiği kadar.) ilhâ." (Cörülüyor ya, ortada lemi geçen fakir çiftçidir. Teklif onun mammadır. Memleketi büyük bir tehlikeden kur- tarmmak nammadır. Halbur çiftçinin elinde artık zahire kalmamıştır. Muhtekirler bunlar çoktan yüzde elli piyasa noksanına kapamışlardır. Şu zam fırıldağının faktr çiftçi- nin mi, yoksa yağlı enselilerinmi ceplerine gireceğini vatandaşlar düşünsün'er. Oyon başladi (Birinci sahifeden devam) müze gelerek güya Eskişehir- Miler arasında vakit geçirdiniz we güya Exkişehirlilerin hem- gerisi oldunuz. Cuma günü Cumhuriyet Halk ürkasina mensup birkaç kişi arasında bulunmakla ken- “linizi dünyanın en bahtiyar adamı zannettiğiniz — zavallı Yumın Nadi Bey şurasım bil- Mmiyormusunuz ki — Eskiyehir 100 kişiden mürekkep değil, 37 bin nufustan mürekkep- tir. Acaba cuma günü aranız- da bir tek çiftçi, bir tek ee naf, bir tek tüccar varım di? Bize, memleketimize öyle bizim göz yaşlarımızla wlan: | miş paradan binlerce lira ma- &ç alan bir hemşehri Tüzum- değil. Biz bugün üş, Wowret bulacık — ve #önen ocakları tekrar tüttürecek Bir hem- şehri Tüzem. Stane hamporilik muzbuta. gini veren, vemza eden ve cuma günürü aralarında geçirdiğiniz | adamlar, sizin hırsınız, arzunuz için böyle şeyler düşünecekle- rine yanımış yakılmış, harap olmuş memleketimin dertlerine çare arsalar ve size yapacak- ları imasraflar ile her - hangi zavallıya, çiftçtya zardımda bulunanlar daha eyi olurdu. Bu adamlar zaten bizira Evki- gehirlilerin değil sizlerin arzu- larınıza, emirlerinize daima muntazır kimstler. Bü zevat- tan biz zaten daha fazla bir gey beklemeyoruz. İskişehir genclerinden A.Y. Gazetemizde neşredilen bir kaç mektup münasebetile Es- kişehirden aldığımız gu mek- *tubu da derce Tüzum gördük: * Değerli gazetenizde meş- redilen ve Eskişehirin şuurlu halkının tercümanı olan day metli iki mektu, halükati ihtiyar ı:ı': :":: mektupları yazmak lutfünda bulunan aziz hemşerilerimize sonsuz teşekkürlerimin tblâğımı mmnhterem — gazelenizden Tica ederim efendim. Kenan B. Dün Ankaradan döndü Adliye müsteşarı mı olayor? Bir hafta evvel, Adliye ve- kâletinden vukubulan davet üzerine Ankaraya giden müd- dalumumi Kenan B. dün gehrimize avdet etmiş ve doğruca Çamlıcadaki evine git- Mlştir. Kenan Bey ancak bü gün Adlliyeye gelecektir. Muümaileyh yeni kadtoyu hamil bulunmaktadır. Adliye müsteşarlığına tayin edileceği keyfiyeti tahakkuk etmemiştir. Bando! Şehir bandosu yaz konserlerine başlıyor Şehir bandosu yarınki cu- ma gününden İtibaren şehrin müuhtelif umumi mahallerinde yaz konserlerine başlıyacaklır, Bando şef Hulüsi Beyin ida- resindedir. Önümüzdeki hafta zarfında konser verilecek ma- haller şunlardır : 17 Temmuz Cuma günü 16,30 - 1830 Gülhane parkın. da, 20 Temmuz Pazartesi 17- 19 Sultanahmet parla, 22 Temmuz — Çarşamba — 19-21 Taksim abidesi altında, 24 Temmuez Cuma 17,30 19,30 Beşiktaş parkında, 27 Tem- muüz pazartesi 17-19 Fatih parkında, 30 Temmmiz Per- genbe 17,30-19,30 Üsküdar parkında, 31 Temmuz Cuma 1719 Beyazit meydanmda, İzmirde Yeni bir ihtilâs mt var? Hizmette okunduğuma gö- re, Seydiköy belediye mu- hasebecisi Mebmet Kadri B. dün vilâyet makamı İle H. fırkası riyasetine ve Seydiköy nahiye müdürlüğüne verdiği bir Taporda belediye reisi Ramiz B. hakkında şikâyet. te bulunmuş ve Ramiz B. in makbuzsuz para tahsil ederek Beyin muhtar İsmalil Efendi ile birlikte halktan brkçi pa- ran diye bir çok para tahsil Vilüyet makamı tabkikâta başlamıştır, muharebeci Meh. met Kadri Beyin bu iddiaları- nın ne dereceye kadar dağru oldğu henüz anlaşılamamıştir, Turing Kulüpte bir içtima Bazı mühim kararlar ' ittihaz olundu! " İçtimada tiftikçiler ve raportör Akil Beyde bulundular Dün saat 16 da Turing kulüpte — misafir tiftikçilerle yapılan içtimada harici ticaret ofis raportörü Akil Beyde bulunmuş ve bazı noktalarda kendisinin fAcirlerinden istifa- de edilmiştir. İçtima netlce- sinde şu maddeler takarrur etmiştir: 1 — Teftiş heyeti — kabul edilmiş ve barici ticaret ofisi mümessile — Ğldl Emrullah beyle program hazırlanmıştır. 2 — Gelmekte olan Ma- car Bulgar, ve Amerika sey- yahların harekâtını ve adetini tesbit edilmiştir. 3—Edirde İstanbul yolunun tanzimi için tetkik — hey- etinin sonbahazda hareketine karar verilmiş, şimdiki İstanbul Edirne kamyon ile bugün de gidip gelmenin kon- tro'ü için azadan Ekrem Rüp- tü B. mürakıp tayin odilmiş. 4 — Türkiyede milli bir pehliven güreşi müsabakasına karar verilmiş. 5- mehtapta azanın bir Ada gezintisi yap ması için tertibat alınmıştır. Ihtilâf devam ediyor Mavunacılar ala ala günde ancak bir Hira alabiliyorlar o da zorla| Mavunacılarla Liman şir- keti arasında zaman zaman alevlenen ihtilâf yine yeni bir maceraya girmiştir. Mavuna- crarın Cevdet Kerim Liman şerketi mezdinde — vukubulan teşebbüsleri neticesinin bek- lenmekte olduğunu yazmışık. Dün mavunacılardan salâ- hiyet sahibi biri dedi ki: *“Evvelce aldığımız “55, Hira maaş yerine şimdi 27 bira veriyorlar ayrıca yüklerimiz- den aldığımız yüzde bir ile bir günde almağa müstahak olduğumuz para miktarı bir (Birinci sayfadan devam) kizi on sekiz geçe Tünelden Şişliye götüreceği tramvayın hareket zilini beklerken, erki polis arkadaşlarından İsrahim öteden beriden — konuşmağa başlamışlar. Mevzu — polisliğe girmek için siki bir. mua- yene ve şersita tabi o'duğu- na girmiş. Vatman Efendi de! — Evet demiş, politin işi şimdi çek güçleşti eskiden yalnız kendi âmirlerini tanır- dardı, şimdi işe kaymakamlar da karışıyor « Bu knsa mükâ'emeden son- ra zil çalınış vatman da ara- basını hareket ettirmiştir. İşte tam bu esneda zavallı vatma- nın kafasına, gözüne, kulağı- na yumruklar, tokatlar inme- ge başlamış aynı zamanda bir haykırma da işitilmiştir. — Utanmaz herif ben kaymakamım, seni sade döv- mek değil yerim de sen me- mutsuz — herif cümhuriyetin manasını, anlamadın mı?.. Biçare vatman, yo'un dar bir yerinde bu ani tecavüze adam ezmek tehlikesine kar- g1 arabayı tmi dürdürrün şaşır miş bir vazıyette #ken bir polis memuru gel vatma. Bizden söylemek Vç Muhiddin B. bu za- vattan şimdiye kadar sade iki tanosini tem- dınız. Biri Vali Muhiddin ösürü de Bolediyo rolisi Muhiddin B. Biri Babı&lide üş görür, #teki Türbede, Fakat akşamları yatmak — için Maçkaya giderler. Söenelerdenberi kolkola gezen bu iki ahpap ça- vuşa. dünden itibaren bir üçüncü erkadaş ola- mak üçüncü bir Muhiddin B. daha iltihak etti. Maarif işçlerine bakan Muhiddin B. hayret ot meyiniz, valilikta> bele- diye reisliğinden sonra bir da maarifçilik bu zata verildi... Birinci — mamnriyetinde ne yaptı. İkincisinden ne hayır jördük. çüncüsünden ne bekli- coğiz. Üç mütehassıs ayrı ayrı yapacağı üç işi bir kişi- fin yapmağa kalkmasını ve vereceği emirlerin İster dinlemel Tirayı tecavüz — ettirilmiyor. Şirkette — vukubulan — birçok müracaatlarımız nazarı dik- kate alınmamıştı. Nihayet Halk fırkası reisi Cevdet Kerim B., murahhas larımıza şirket nezdinde te- şebbüste bulunacağını vadet- mişti. “344 , mavnacı netice- yi beklemekte ikon dün, bizi önümüzdeki cumartesi filhakika itiraz edip etmiye- ceğimizi tahkik için topluya- caklarımı haber aldık.,, Bakalım yine bu Liman me manevra çevirecek? Kaymakam vatmanı dövdü m, kaymokam Beyin emrile karakola götümek istemiştir. Lüâkin vatman Sabri Ef, arabayı bırakamıyacağını, is- terse numarasını alarak şikâ- yet edeceklerini bildirmiştir. (Galatasaray merkezi önüne geldiği zaman kaymakam 1b- rahim Bey tekrar vatmanı ka- rakola götürmek istemişsede vatman, Amirlerinin müsaades olmaksırın arabayı bırakamıya- cağını söylemiştir. Dünsabah Pankaltı kara- kolunda — saatlerce bekleyen yatman bilâhare Beyoğlu mer- kezine sevkedilmiş ve zabıt varakası tanzim edilmiştir. Bu hâdise çok mücesif ve müesdrdir. Cümhuriyet ka- nunlarını her kesten iİyı bilmesi icabeden kaymakam beyin bir vwatandaşı sokak ortasında döve meğe kanımun müsade etme- diğini bilmesi Tâzımdı. Dün Bbir — muharririmiz, yatman Sabri Efendi ile gö rTüşmüştür. Mumaileyh, resim- de görüldüğü üzere yüzü sarılı ve gözleri yaşlı idi. Beş çocuk babasının — hüngür, » hüngür ağlaması en katı sız'atacak derecede hazindir. Diğer taraftan kaymakam :zçdı telefonla sorduk de- için takibat yakılmasımı istedim. Vatman bu hadiszeyi müddet umumiliğe şikâyot ederek kay- makam İbrahim Bayi dava et- miştir. En «on söz kanunun ol- duğu için bizde fazla yazmıyo- ruz. Fakat bu bâdise bir kay- makam tarafından ika olun muş cihetle mü- himdir. ver Vefat Ksatanbal altıncı noteri Ga- ltp Bingül Beyin arkadaşı Sa- iye Hanım kırk güvden beri musap olduğu mğir bir sark Tiktab — kurtulammyarak gece vefat etmiştir. Dün saat on altıda temiz ve çok güzide bir kalabalık Maçkadaki k.b- ristana kadar kendisine refa- kat ediyorda. — Galip Bingül Beye sabrü tahammül temen- ni ederiz. $ Matbuat L CD Projesi | (Başmakaleden devam) tekrar edilmek çok münasip- olacaktır. Bunca fırtınadan sonra, ga" yet şiddetli olacağı söylenen Matbuat lâyıhasının ne şekil alacağı hâlâ bilinemiyor. Ka* nunun gelecek devreye kak ması haberleride, ne memınunl" yet ne de endişe ile kargılanır. Yalnız © inkılâbe el birliği ile gidildiği iddiasın- da bulanulan demokrasi yolu üzerinde ısrarla — durulacak bir nokta vardır : Matbuat serbestisi olmadan ne demokrasi, ne de cümhurt- yet olacağını herkes - bilmeli, takdir edip kafasına yerleşdir- melidir. Diktatörlük yoktur! Deni- liyor. İstibdadın yeni rejimle alâkası olamaz diye şiddetle Israr ediliyor. Hattâ: Şimdiye kadar matbuat serbestisi de o iddinlara misal olarak göste- riliyordu. Memlekette fırkacılığa ta- hammül edilemedi. Millet bu- nu tabill iyi göremezdi. Arka- sından bir de matbuat serbesti- sine satırıatarak cümhuriyet ağa- cının ton meyve verecek dalını kesmek, demokrasinin de, inkı" lâbında; her şeyin de tam bir istibdat fikrinden gelişi güzel meydana çıkarıldığını âleme ilân etmekten başka neye ya- rayacaktı? İnkılâba olan samıt mi bağlantı böyle mi — olmak icap ederdi? Hakikati yalmız kendi telâk. kilerinde buldukları zanmına kapılanlar, çok defa alda- nanlardır. — Hakikati — cum- hurun; ammenin telâkkilerin de arayıp bulmak Tâzımdır. Bir matbuat kanunu yapaca- cağız, kimseye yazı yazdırma- yacağız, kimseye ağız açtırma- yacağız diyorlar.Buna sebep ola- rak ta: Vatandaşların haysiyet- lerinin rencide edildiği iler.ye sürülüyor. Sualistimal yapanlarla, gay- ri meşru — işlere burun sokan- ların endişelerinden başka bir mana ifade etmiyen bu“ hay- siyet ve şeref, yaygaraları, neden, şimdiye kadar her hangi bir. vatandaş — tara- fından izhar — edilmiyordu? Yarası olanların gucunmaları gayet tabildir. Almı açık olan- larla mülevyes girift işlere el sunmuyanlar meden — telâşa düşsünler? Şimdi, yapılmak istenen kanımun ne — için vapılacağı iyice anlaşılıyor mu? 1— Hükümet bilvesile mü- rakabaden kurtulmak istiyor. Devlet otoritesi-bu hususta ile- riye sürülen vesilelerin belli başlısıdır. Z — Vatandaşların haysi- yet ve şerefleri meselesi de asıl maksadı. müskelemekte- dir. Şu esasa göre yeni ya- pılacak kanunun nasıl bir şey olacağını anlarmak güç o'm- yacaktır. Bu kanun kabul edildikten sonra da memleke- te rahmetli “takriri sükü kanunundan daha müstebidi- nin gireceğine zerre kadar şüphe edilmemelidir. Hiç ob mazsa takriri sükün var diye gazeteciler ağızlarını açamı- yorlar, kimsenin şeref ve hay- siyetini rencide () edemiyor: lardı. Yeni kantn gözeteleri gizli kapaklı bepleri anlaşılamiyor. Bir lâ. yiha evvelâ resmen gazeteler de neşredilmeli, âmmenin ten- kidine arzolmmalı ondan son- va da, lâzımgelen fikirler alımdık- tan sonra taxhih mec. lise sevkedilmeli değil mi idi ? Ne öyle yapılmıştır, ne de böyle!.. Sndece: — Hainlerden, alç klardan ve bunların yazı yazamıyadak- larından bahsediliyor! Yani, kanun haricinde ga- zetelere yazı yazan üç beş kişi medeni baklarından iskât edilmek isteniliyor ! Bunlar, yinebiribirimitutmaz şeyler! Böyle çeyler, firkacılix, ve tabakküm zihniyetler . masıl balledilir? Apıf Ocuz

Bu sayıdan diğer sayfalar: