16 Temmuz 1931 Tarihli Yarın Gazetesi Sayfa 3

16 Temmuz 1931 tarihli Yarın Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

16 Temmuz - Ankuracephesi Farak Nafiz; Surt meb'u yu Mahmut , — Burl Asaf , Aka Gündüz Yakup Kadıl Şalih Rüki - Beylerin muhale- Fete karşı kuru #&kı yaylım ateş açtıkları “Ankara, cep- hes'ne İstanbuldan bir yar» dımcı kuvvet daha aldılar. Akbabacı Yosuf Ziya B. debir eli İstanbulda kendi gazetesinin sahifelerinde, öbür elide Ankarada Hakimiyeti Milliyenin — sahifelerinde, za- zlh muhalefete kargı küfür yağdırıyor. Hakımiyeti Milliyenin - bir gün evvelden müjdelediği o İstanbul mektuplarında bizde zannetmiştik ki , Akbabanın şehrimize ait nezih ve mizahi tasvirlerini cöreceğiz. Negezci! S yasl kin gözleri bir kere haksız bürüdü mü ne neşe kalıyor, ne de - mizal! Gelsin küför, gitsin küfür! — * Yusuf Ziya B.de Ankara- lara — İstenbul hediyesi ola- rak- gönderdiği ilk me ktabun- da, ancak bu beylik mefhumu bulmuş! Filhakika güzel bir vapur yeni — teşpih erle dolü - bir deniz ve bir p'âj tasvirinden sonra, kıssadan bisse çıkar- mak haylı maharettir. Amma... Koca 'da her şeyin, tepeden tirnağa, her cekiliğin değ şüuğini söyle- yipte yalnız A 1 Kemal muhu- lefetinin de ğişmediğini yazmak bir Insafaızuk değil midir. Maamafih biz memnunuz, bir buçuk muhalif gazeteciye karşı Ankara'da hükümet ga- zetesi cephesini kuvvetlendir- mek ihtiyacısa düşmüş, İstan- buldan nişancı geliriyor. Atma Yusuf Z.ya Bey, atma! Siyaset mizah değildir! Tamirat Evkaf işe başladı İhanbul — evkaf — idaresi, keşifleri yapılıp havaleleri ge- len yerlerin ve camilerin ta» miratına başlamaktadır. Hali hazırda, Ortaköy ca- mü ve rıhtımının tamirine başlanmıştır. Selimiye camilnin de ha. valesi gelmek üzeredir. Edirne camli derdesti. ik- maldir. Lü'e burgazdaki cami ile Beylerbeyi rıhtımının rapor ları Ankaradan - İstanbul ev. kaf müdüriyetine gönderilmiş- Küçük yollar Bu günden itibaren sulanacaktır Bundan deha serin günler- de: Belediye sokakları daima sulattığı halde; son — günlerde hiç bir caddenin. sulanmadığı nazarı dikkate çarpmaktadır. Belediyeden ögrendiğimize göre bu ayın yirmisinden itıba- ren büyük caddelerden başka taliderecede kalan ve çok tozu olan büyük yollarında aslanması muka-rerdir. Muharriti : Raynonde Wlachard BÜRHANETTİN ÂLİ verrarereareeeRA ÜNÜN VARA SI Zabıta muharririmiz yaztyor: Cemal, arkadaşını beş yerinden bıçakla vurdu! Hâdise bir nara atmak meselesinden tahaddüs etmiş ve ağız kavgası gene kanla bitirilmiştir Evvelki gün iki genç, Ba- yazit gibi yerden kalkıp sırf rakı içmek bahanesile Yenişe. hir semtine gitmiş, üzene be- zene rakılarım içerek avdet ederken olmayacak bir yere kavga etmiş, neticede — bll mecruh diğeride carih olmuş- Jturi İşte bu genç, iki arkadaşın baş yere akıttıkları kan ve yok yere ettikleri kavganın iç yüzü şudür: Carih 23 yaşlarında uzunca boylu esmer karakaşlı bir gençilr. İsmide Cemal olup seyyar satıcıdır. İkametgâhı de Gedikpaşada Hamsm sokağıcda 29 numa- ralı evdir. Ayık kafa ile saf seesiz bir gençi. Fakat bir iki tek attıktan sonra çileden çıkar vurduğu vurduk kırdığı kırdık takımları gibi azılıam azılısiı 6 urmuş. Mecruh Seyyar esmnuflan — Salt is- minde bir gençtir. 26 yaşlarında orta Boylu, sarışın ve zayıflır. Yedi sene evvel Mediha isminde bir kadınla evlenmiş. Çenberlitasta Sofçular hanın- da 17 numaralı oduda otur- mağa başlamıştır. Vak'adan bir gün evvel İşte bu iki arkadaş bun- dan üç gün evvel buluşmuş, pazartesi günü akşamı için | bir rakı alemi yapmalarına karar vererek bazırlanmağa başlamışlardır. Pazartesi akşamı OÖgün olmuş, sözleşen bu iki arkadaş buluşop rakı iç- mek için bir meyhaneye doğ- ru yürymeğe başlamışlardır. Salt, Kumkapıda içmelerini teklif etmiş, Cemal de — Yeni- şehirde ahbabı olan birisinin meyhanesinde içmeği söylemiş- tir. Bunun üzerine olurdu, o- mazdı derk-a Yenişehire git- miş ve a meyhanede içmeğe başlamışlardır. Buzlu buzlu şişelerden bir kaç tanesini enval çeşit me- zelerle içmie ve yavaş yavaş sarhoş o'mağa buşlamışlardır. Bir kaç şişe daha yuvarlans mış. artık kör kandil olmuşlar dır. Bünun üzerine kalkmış, narabırna devam ederek her Mütercimi : Ahmet Fürkân — Fransız edebiyatından büyük aşk romanı — 170 taci binden tercüme edilmiştir... Tace bir nefse refakat eden ikinci bir nefe daha.. Ve sonra yine tekrar derim bir süküt... Bir se$ ve bir. mırıltı... — Oh... Ve bunun cevabı: — Ahi, Köşeye yığılmış zannedi- len iki gölğe biribirini yiyerek emerek ruhlarına şifa yaratı- yorlar. — Öl! — Ah! — Biraz daha.. bir az da. gn siluheti mumun ziyasile duvarca kıvranıyaor. İnce ve güzel bir kol zarif bir erkek başını kendine doğ- ru çekiyor. - Ahi. Kuvvetli bir el zarif, bir vücüdü vücudüna yapışlırıyör. —- Ahti. Sonra Birbiri üstüne bir iki uzan ses... Bu, bir puse sesi... Ve son- ra tekrar gene bir imce ve bir kalın oh ve ch!.. — Seni seviyorum. ikisi de sallana sallana evlerine 1 doğru gelmeğe başlammylardır. | Bu sırada koltük — kotuğa | olan bu ikt arkadaş Kil Burnu önüne gelmiş, tekrar nara at mağa- başlamışlardır. Fakat, her nedense Cemal ) fazla nara- atmıya — başlamış, Sakt te buna kızmişı — Ayıptır beyahu, nevyas Fpiyorsün? — Kendisi dağ bur gındamı zaanettid döm'ş. Bu «öz üzerme Cemwsl de: — Senmis'n bu sözü bana söyiiyen ulan.. Demiş ve hemen biçoğiniı çıkararak Saidi 5 yerinden | saplamıştır. Sapladıktan sonra da: — İşte bana kâhyaiık ede- nin sonu budur. Diyerek kaç- | Marştır. Pakat bu alkol kahras Mmanı ola: Cematl çok sürmeden yakılânmış, Söltte tedavi al- fina almmuştır: A $ seresssserAURAARAKAARÜPÜEAAA AA DEARADAAYAAA ULEDESLEME Şayanı dikkat bir. dava Döverek öldürmüş Başkâtip Hayri Efendi mahkemede tevkif edilmiş Şilede Adliye zabıt katp lerinden Şerafettm Hi.yi döves rek ölümüne sebebiyyet ver mekle maznun bulunan — baş- kât'pHayri Beyin davası düa intaç edilmiştir. Mabkeme şahitlerin şçeha- detile Hayri B. yim Şerafettin Efi yi döverek öttürdüğünü | terpit ett.gi cihetle S sene müd | detle Kapsine Kkarar vermiştr. İ Yalnız, müteveffanın eve'ce | *ahatsız olduğu tespit edildiği chetle Bü cezayi azatmayı Mucip gi Ölmüş ve ceza 3 seneye indirikmiştir. Hayri B. gayri mevkuf olarak muhakeme — edildiği içim, karar verilir verilmez hakkında tevkif müzekkeresi kesi'miş ve celbolunan bir Jandarma ile — tevkifhaneye vaklolunmuştur.. BAA Kılinikler açılıyor! Çocuklardaki zekâ ve karekter kabiliyetleri ölçülecek Akil Eıfarakhası - çöcuk velilerile tıbbi. ve sühi istişa- | relerde buluumak üzere “isib şare poliklinikleri, — ihdasina karar vermiştir. Bu mevanda Tip fakültes sinde Cumartesi - Selt günleri D-. Fahrettin 8. tarafından öğ leden evvel, Cerrahpaşada Ah- met Şükrü B. tarafınd n Per- kş-mbe günleri Ş şli çocuk Hasta haneslade Cevat ZekâiB. Taleatın Yeni film | | sözler güya söylenen ük sö> | E. Muhsin B. filmi çe| virmeğe Parise gilti Darülbedayi — artistlerinin son Cefa çevirmeğe başladık- | ları (İstantul di evcisi) ismin- dekifilerin ikmaline çalışılmak- tadr. Bu mürasebetle rej sör | Ertuğrul Muhsin Bey filmin bazı, parçalarını çekmek üzere dün akşamki ekspresle Parise git- miştir. Muhsin Bey Pariste bir ay kalıcak ve Tüzum basıl | olurda bu müddeti temdit ede- | cektir. Kendisine refakat eden baska artist yoktur. zün Bir aksi sadası... Erkeğin elleri, kadının gü- zellik hazinesi olan memele- rini okşayor. Ve bu okgşayış kadını bayıltıyor. — Söyle bana Fransuva aşk her şeyin fevkinde mı7 — Bunu sana ben sorma- liyım. — Öyle ise beni öp... Gö'geler gene - biribirine karışıyor... MÜÇ SLA Nİ e S v l Klodun güzel bir vücudu vardı. Bu kız kendine mesle- leğinin bütün — derinliklerine verdiği Halde kendisini tabii ganunların hükmünden uzak tutamazdı. Güzel bir vücüde mahitr Mart bir rengi, yeşil ve dur- ma derine Bakan gözleri var- di Açık düran - düdaklarının A C ı Fraosiz Kas'ahanesinde Hiüser yin Kemal B. Beyoğlunda Halk dispanserinden İhsan Şürü Bey çocuk velilerile haspehal ede- cek'e dir, Doktorlar getirilen çocuk- ları ruhu ve asabi cihettes mu- ayene edecekler, veli ere nasa- yihte bulunacaklardır. Ayni zamanda çoçuklardaki, zekâ ve karakter kabiliyetileri de ölçülecektir. Yazık Bir tayıfa denize düştü boğuldu! Haliç şirketinin Ayvansa- ray iskelesinde Bağlı bulunan 15 numaralı vapurunda tayfa Osman oğla Kadri dün ge- Miyi yıkarken denize — düşe- tek Boğulmuştur. Cesedi azan- mışsada bulunmamıştır. Çinde şekavet Pekin, 14(A.A) — Puktu vilâyetinin şimalinde Ruteç şa- kiler bir Amerikan misyonerini dağm ka'darmış! rdar. kelimeler; bu- kızın — hassas, fakat fazlacatsinirliliğini gö teriyordu. Fransuva Madam Dö Trev in etlüde K odu gördüğü gün | bağoamişti. Fakat sevmiş de- ğildi. Klodun küçük dağları ben yarattım tarzındaki tav- ruhareketi bu adaman caaını sıkımıştı. O gün amnesinede söyledi- ği veçhile bu kuzı her ne ba- hatıma olursa olsun elde ede- cekti. Korar bu idik. Klod yütsekten baktığı bu adama ehemmiyet vermemişti Fakat Fransova bu kızıa enince damarım — bulmuştu. Lâf evirip çevirip onu alâka- dar eden nokteya süreklemişti. K'öd, mektebini her yeni bitiren talebe gibi. kendine büyük bir ehemmiyet veriyor- düu. Babasının bir serom keş- felmiş, olaresı, ona büyük bir Yarım milyon Tiraya ürkiye emniyet Plünları - satılıyordu —— Üa Bu, güneş kadar açık bir hakikattır! Genç ve güzel kadın, bu: gün bu sözleri güya nasihatları şedit bir kat'iyetle söşlüyordu. Sesinde metanetten başka hiç bir değiş klik yoktu. Casus kadının sözleri müt- hişti: Başımdan ayağıma ka- dar souk birter dökecek kadar heyecan ve korku içinde idim, Grila öyle tahmin ediyorumki ayai zamanda benden tetkik söz geçiren geçiriyordu. Laf- larının üzerinde nasil bir tesir yaptığını anlamağı pek istiyor gibi idi. Şuh bir tavırla ve gözlerini süze süze devam etti. — K.K bey Biliyormusu. nuz ki düşmanını vigayesine engel — olanı — bilâmerham * ortadan kaldırmıyan ahmak demektir. Ruslarin bir. darbı meseli vardır ki, iki milletlere ait ne beğendiğim şeyi teşkil eder: Her ne bahasına olürsa o'sas gayeye vurül. İşteilk İrğilizin dünyaya geldiği gündenberi, ta bu ana kadar bu cümle adetâ — bizim bir düstür bareketimiz olmuştur. Bahusus intellicens servis bu tarzı hareketi bir an bile ih- meal etmemiştir. ve edemezde! Çünkü, biztm teşkilâtımız- da çulışan herkes ancak teh- Tike anlarında böylece kendi. lerini ve teşkilâtm — hayali sırlarını kurtarabilmişlerdir. Bunu, bilmelisinizki biz, maksatlarımız karşısında hiç bir engelin mevcudiyetini bile tasavvour edemeyiz" Gayeleri- mize aykırı bir. hülya takik eden her fert, fecj bir akıbet ile mahvolmağa mahkümdur. Çünkü, Entelicens — servis ne bir an hesaplarında ya- nılmalıdır, nede plânlarımız bir lâhza için ademi muvaf- fakiyete oğramamalıdır. Bu, güneş kadar açık bir. heki: katt r., Dostum. Derin bir uykunun yorğun. luğundan silkinir gibi ağır bir ruh iztirabi içinde Gritayıdinli- yordum. (Devamı var) Adliye ve polis eline geçen bir mesele Mızraktı Dede! İzmirde hâlâ adak adanan kurban kesilen bir yer bulundu! İzmir, (Hususi) — Son gün- lerde İzmir polisine ve Acl.ye- sinin eline yeni Bir'iş geçmiş- tir. Bütün İzmir matbuatınsda intikal eden bu işin tafsilâtı şadür : Koca bülmak ist'yen genç kızların, çocuk doğurmak isti- yen genç kadınların, sevgiliye ve ahpaba kavuşmak istiyun bazı kimselerin batıl itikatlara bizmet ederek, Karantina ma- | hallesinin do ğ kısmındaki“M z- raklı dede, mezarmı ziyaret ederek dua ettilderi, arzuları- nın yerine gelmesi için her salı günü bu mezar başında horoz ve koyun, kuzu kurban ettikleri malâmdur. Son zamanlarda bu mezar başı vın bazı rezâlellere sahne oldüğu da görülmüştür. Polis müdürtüğü halkın bir çok masraflar ihtiyar cderek yaptığı bu neticesiz ziyaret' lere mânl o'mak istemiş ve evvelki gün Karantina polls merkerine emir vererek “Mız- rak'ı dede, mezarımı z yaret edenler hakkinda kanuni ta- kibatta bulunulmasını bildir- Karantina polis merkezin. den birkaç memur hu em'r di namma/ varis kendi. deği- | râf idi? Şu halde çalışacak ve © mirasa hak kazanacaktı. Fenti işlerde söylenen her söze karşısındakini ikna et- mek için, onunda biraz fennt kabiliyete malik olması icap eder. Klod, işte bu noktadan Fransuvayı irşat ediyordu. O, bir kere fennin derin- liğine yüksekten Bakış kâfi, O zaman kendi. kiymeti bu delikanlının nazarında pek büyük Bir ehemmiyet alacaktı. Müsyü Fransuva Dö Trev Klodun femni bilğgisinden — ie tifadeye — kalkıştı. - Bundan m ksadı, bü toy lüzi ele ge- çirmekti. Ona çömez'ik ede- ceğint söyledi. Ve Klod, ir- g dından muzafler, mecnt- pane ona elini uzatlı. Ateş ile barutun yan yana gelmesi, aşkın daha doğ- - rusu, tabil kanunun en güzel iladesidir. ” üzerine dedeyi ziyaret günü ©- lan Salı günü Mızraklı dedeye gitmişler ve bâtıl ikatlara hizmet eden ellerinde bayrak'arı olduğu halde dedeyi tavaf eden ka- dın ve Bazı erkekleri yaka- lanmışlardır. Yakalananların itimleri şun- lardir: Naciye, Emine, Ayşe, Hü- seyin Arif, Mehmet Hanım ve Efendiler. Bunlar polise — verdikleri ifadede bazı muratlarının ye rine gelmesi için horoz kurs ban etmeğe geldiklerini söy- lemişler ve kadımların bazıe ları aynen çu ifadeyi vermiş" lerdir: — Çocuğumuz — olmadı, Samiye, Leman ve arabacı Mustafa biz (Mızrakh dedeyi ziyaret edin, birer horez adayın çocuğunuz olur ) dediler, biz de bu teşvik üzerine geldik, Ziyaretçiler ve teşvik eden- ler adliyeye verilmişlerdir. (Mızraklı dede yapılan tahar- riyat neticesinde yeşil sarık, mum, posteki, bayraklar ve saire bulunmuş ve bu eşya- ların da Samiye, Leman ha- nımlarla arabacı — Mustafaya a't olduğu arlaşılmıştır. çüfer. fen denizinde kulaç at- mağa baş'adılar. Biri derinli- ğin manasını öğrenmiş gibi hareket ederken, diğeri derin. den korkuyor, kaçmak istiyor. du. yoksa bu derinlik ber iki. sinide perişan, hatta mahves de bilirdi. Fakat Fıransuva böyle düşünmiyordu - Kloda lâzım gelen itimadı talkin et tikten sonra mühim bir mese- le mevzuabahis değildi, Fakat Klodun bir gün mösyo Filip Löhodek tarafına dönmesindea korkuyordu.Çünkü Filip Klodu çıldırasıya seviyordu, Fransuvan'nın: Her şeyin fevkinde aşk, düsturu Klodun kafasını darma dağın etmişti. Filip Klodu öptüğü dakikadan itbaren Klodan Filibe karçı kalbinde zerre kadar mühab- bet kalmamıştı. O, ilâhi aşk istiyordu. Ve Filip bunu çamı- | ra hı'lıııık istiyenlerden idi. —».

Bu sayıdan diğer sayfalar: