28 Temmuz 1931 Tarihli Yarın Gazetesi Sayfa 3

28 Temmuz 1931 tarihli Yarın Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Tarife nelıacet! Ankaradan bir muhterem kari bir gazeteci tazlağına soruyor : — Filân adamı bana tarif edermisin? Olurya bazı İnsanlar, bazı insanlara merak olur : Kılığını, Kiyafetini, kayını gözünü, — giyimini “kaşamını öğrenmek ister, İşte, kenditinden malümat ütenen adam Ga Höyle cevap weriyor : Caketini tarif edemem. Pantalonunu tarif edemem. İskarpinlerini tarif edemmem. Şapkasını tarif edemem. Gömleğini tarif edemem. Çorabını tatif edemem, Kravatını tarif edemem. Elbette tarif edemez. Cünkü p adamın: Caketi ona benzemez. Pantalonu ona benzemez. İskarpinleri ona benzemerz. Şapkası ona benzemez. Gömleği ona benzemez. Çorabı ona benzemez. Kravatı ona benzemez. Eğer benzeseydi, ona takı- fan isml — ötekine de teşmil ederlerdi. Hoş kendisinden — istenen adam, ötekini tarif edecek cihetlerini pekâlâ bilir amma nedense biraz hicap daymuş... - * İstanbullu bir zat hakkımda ta Ankaradan malümat istiyen meraklı zat emin olsun ki, mek- tup yazdığı adam kadar 'Babâli kaldırımlarında gülünç kıya» fette bir merhum Maruf Bey vardı. - BÜRHANETTİN ÂLİ sescamamcesaRA AA KA K ASA AA AAA Başa çıkılamıyor! Garson kadınları çalış- tırmak için yeni bir hile Son 'günlerde şelirimizde gmevcut kadın garsonlar, zvbı- tanın mmenine Tağmen yeni kahve ve gazinolarda — çalış- moğa başlamışlardır. Fakat, bunlar gimdi garson — dişerek değil, Sabip ve şerik namı altında çalışmaktadırlar. Za- bıta bu hususu nazarı dikkate alarak lâzım gelen muamele hakkında icap eden talimatı bir tamimle polis merkezlerine bildirilmiştir. Müskirat kadrosu Kadro gelmedi, tasarruf yalnız lavazımda Geçenlerde - Millet Mecli- since kabal edi telgraf haberi olarak verdifimiz müs. kirat inhisarı. bütçesi üzerine dyevm İstanbul inhisar ida- resi kadroları gelmemişlir. İnhisar idaresinde söyle- nildiğine göre müskirat bül- gesinde yapılan tasarruf sadece levazıma alttir. Memurlar ten- sikata tabi tutolmıyacaklardır. ea Tefrika No. 5i .._-.—_J | GÜNÜUN VAKAYI Zabıta muharririmiz yazıyor: Mehmet arkadaşım kür kürekle vurdu! Bir çamur getirme meselesinden tahaddüs eden vak'a az daha ölümle bitiyordu ! Âi rençber-dün, bir iş me- selesi yüzünden kavga elmişler meticede birisi diğerini kürek. le başından — yaralanmıştır. düdalsizlik — yüzüaden — vuku bulan bu kanlı kavganın ma- biyeti şudur. Carih kimdir? Mehmet teminde 30 yaş- larında Sivaslı esmer, orta boylu, zayif bir gençtir. Hayli zamandanberi çehirtmizde olup yapılarda — rençperlik ederek | çalışmağa başlamıştır: Mecruh kimdir? Osman isminde o da 3Oyaş- larında bir gençtir. Çoluk ve çocuk sahibi olup Ortaköyde oturmaktadır. Keza bu gençte rençber | olarak yapı ve inşaatta çalışa- vek| hayatını kazanmaktadır. İşte bu iki zayallı rençber ler bir ay evvel Maçkadaki “Atâ beye dit olan bir yapıda çalışmağa başlamışlardır. Mehmet, yapıda wıva işi, Osmanda kum, tuğla ve çamur gibi malzeme taşıma işlerinde vazife alarak çalışmağa baş- Tamışlardır. Bir aydanberi kardoş gibi geçinen bu #i rençber, we silsa dün olmıyacak bir meve- de yüzünden darılmışlar venb hayet kavga ederek vurup- amuşlardır. * Dün Bermutat, ekmek - ve ka- tıklarımı menditcikterine bağ- Tayan “bu fki zavallı rençper 'Mehmet Yle Orman Gün gene işlerinin başında tspatı vücut etmiş, Mösal eaatı amında ça- lışmağa buşlamışlardır. On bir vaddelerinde Meh- medin vıva için çalmuru bit miş tekele üzerinden uşağıda bulunan Osmana bağırarak kendisine çamur getirmesini söylemiştir. Bu sırada Osmanda çamur yapmakla meşğul imiş, kendi- sine sabır etmesini bildirmiştir. | Aradan dakikalar geçmiş, Orman düc6 siralirda buşka bir işle meoşğul olmağa başla- mıştır. Ve ba moeşğuliyet yüzün. den de Mehmedin çamutumu amnutarak işine dalmıştır. Çamarun gelmediğimi gö ren Mehmet'te tekeleden ayağı iamiş, Osmanıt yanına gele- rek: — Keyfimi yaptıktan son- Muharriri: yvıımoı Mechard Müterçimi : Ahmet Fürkân Frmnaz edebiyatından büyük ağk rananı — 170 inci birden tercüme edilmiştir... Filip, o günden İtibaren her gün hastanedeki vukuatı, Dr. Ambuvuz'ın keşfi olan sero. mun hastalar üzerindeki tesi. ratını ve çafi terirlerini atleta bir Jurmal gibi yazıyordu. Ve zavallı doktorun en büyük zevki artık hergün Klo- da bunları yazmak ve onu memnun edecek taze malümat bulmağa iahisar etmişti, Flipin halinde mahsus bir fark ta hâsıl olmuştu. Eski ça- duğu yerde kalıyor, manasız gözlerini lâalettayin bir nok- taya dikerek saatlerce düşün- duğn vaki oluyor. Kîni ı'ılhıı sonra Fib birgön Madam Ambuyazı zi- yerete giltim. Madam kendişini büyük bir memnuniyete kabul elli. gine onu küçük salona almişlardı. ihliyar Madam Dö- roziye dahi oöbltmez Öörğüle- Tini örmeğe devam ediyorda. koltuğu yanındaki etajer üstünde bir kaç mektup vardı. Ev ullıN Madam Filibin ra mı bana çalgür getireceksin? | Diyerek söylenmeğe başla- | lamıştır. Osuran da özür dile- yerek: Unuttuğunu ve şimdi getireceğini beyan ederek ko- #asını eline almış, Ççatntir Ç kuruma doğru yürümeğe bap Tamıştır. Ölkelenmiş olan Mehmet, ağzını açmiş, gözünü yumarak Osmanın yüzüne karşı suntür- Tu küföler savurmağa başla- miştür. Oskanda geriye dönmüş, — Ayıp değimi ulan, bu gibi ehemmiyetsiz bir mesele- den dolayı küfür ediyorsun? Demlştir. Mehmet te susacağı' yerde | inadına külür ve ağzına gelen olmuyacak müstehcen - sözleri |— Çorap satmak Belediyeye seyyar Dün, Seyyar manifatura ve çorapçılardan mürekken bir gurup matbüamıza gelerek ticaretten men edildiklerini söy- dediler İddialarını şu süretle bülâsa ediyoruz: Biz Mahmut Pş. çargı, Sulb- tap hamüami ve buralara mü- cavir semtlerde seyyar satıcı: yız. Ötedenberi belediye bize musallattır. Birçök defalar pa- sa cezaşı verdik. Cumartesi gününden ilibaren de ticaret- ııı—neıhldılı. “Birgün içinde 3 defa ipara cezasına çarpılan arkadaşlaramız pek çoktur. Kazanç vergisi temettü, yol Tıp şurasına İlk müracaat ne için oluyor Karakaş Hücseyin ve Ligor isimlerinde iki sabıkalınm deli elup olmadıkları tıbbi adli ile şurayı Ghliye mücssesesi ara- | sında ihtilâli mucip olmuştur. Bu jhtilâfın tip — şurasınca | hallı karaylaşmıştır. Maaş Ağustos maaşının verilmesi: ae cumartesi günü- büşlana- caktir. İktisat müstqan Bu akşamki trenle İktisat müsteşarı Hüsnü B. Ankaraya avdet edecektir. Dahili ticaret müdürü Dahii ticaret müdürü Nec- meddin bey, dün Ankaradan şehrimize gelmiştir. ziyaretinden memnuniyet be- yan ediyordu diyorduki: —Mösyö Filip, Klod gittik- 1 ten sonra büsbütün yalmız | kaldık: Validemle - karşı kargıya anasl sıkıntık bir. zaman- ge çirdiğimizi - tahmin “ edemez- havalardan tüçin — istifade et- miyorsunuz. — Meselâ akşam üzerleri açık hâyada bür oto- mobil tenezzühü — sizin - için ne iyi bir tesir yapar. — Evet, ânnem de bu fi- kirde.. Fakat bir- türlü ben toplanamıyorum. İçimde ger mek, hava almak değil, yalnız kalmak, söküt içinde yapamak “isteyen bir höves hüsl oldu. * Gülerek, — Nede ;&ı Bir ihüyar kadın.. artık gezmek “hava al- “mak — Thliyaçlarmdan başka böylemeğe devam etmittir. İş- te bu, çürkin küfürlerin karşı- sında kalan Osman da kuzemş karşilik olarak oda Mehmede küfür etmeğe (başlamıştır. Oona, cona derken iş bü- yümüş el peşrefine binerek Fakat öfkevini almayan ve hirseni yenereyen Mehmet bu sefer de eline bir kürek geçir- miş, Osmanım üzerine hücüm ederek — zavallı adamcağızı başından ağır sürette yara- Tamıştır. Mehmmet yakalanımnış, Or manda Beyoğlu hastahsnesine yatırılmıştır. A S memnu mu! çorap satıcılarını sakkk ee y s ea d AAA AAA BAA ticaretten men mi etmiş? parası veriyoruz. Bize ruhsa- tiye de verildi. Seyyar ticaret Metnü ise neden ruhsat resmi verilmiştir. Buyüzden mütemadi hu- karete maruz kaldık. Tüccar- | dan aldığımız maalların para: mm da veremedik. Çoluk çocuğumuz aç kal- dı. Vaziyetimiz pek vahim- dir. Mademki ticaretten men edilmekliğimiz icap ediyor. Neden resmi ruhsat verildi? Makamatı aldenin nazarı dik- katini celbetmenizi rica ede- 'Mütehassısa veda Be_lediye bu sene imar mütehassısi getiremiyor Belediye — İstanbulun beş senelik imar proğramı için bir mütehassis gelirtecekti. Bu veneki bütçe müsait ol- madığı için mütehassıs celbi gelecek seney tehir edilmiştir- Vah kadiköy! Bu sene tramvay yok Üzküdar tramyaylarının Ka- diköye temdidi akim kalmıştır. Tamvay şirketinin - yaptırma- moa bugünkü mali — vaziyeti Mmüsait değildir. Yalmız şimdi- lik Üzküdardan Haydarpaşaya kadar olan tek hattın çift hatta tahvili için tetkikat ya- Pılmaktadır. Bu kısmın çift hatta tahvilinin 60 bin liraya çıkacağı ıılıkııı edilmektedir. onun ıııııııvl dıhı çok ıhtı- yaç'arı vardır. “Madam Döroziye söze ka- Tişlin — Müsyü Filipin seni hava alma gezmelerine teşvik etmesi gençlik ihtiyarlık meselesi de- #il, bilâkis sıhhat meselesidir. Doktorun bu fikirlerine iştirak ederim. — Sözlerinizi dinleyeceğim fakat Klod bu seyahatından dönsün. Çünkü bana öyle ge- liyorki, — kapıdân — çıktığım dakikda kızından mektuplar yağacak. Ve ben onları okü- makta gecikmiyeceğim. — Nani, bari mantazam mektup alhyormusunuz, ma- dem 7 — Hetmen her gün. Ya ılı? — Ben de nü .nıııı yazıyorum. .. Tarım milyon liraye rkiye emniyet Plânları — satılıyordu Ingiliz casus reisile mahreni bir mülâkat —49 — Nazarlarile — beni — tetkik ediyordu. Mükemmel salcnun cömlh küptsi açıdaca, uzun böyle, bir projöktör alevile yanan yeşti gözlü İngiliz casus lar şebekesi retsi Mister Kenet korkunç bir hayat temsil eden esrarengiz - gölge gibi - içeri girdi. Uzun elini, insiyaki bir harekctle bana uzatırken pro- Jöktör - kuvvetile yanan yeşil gözlerini de gözlerime dikti. Aynı kalın ton ve aynı - İagi- lizce vesile: — İyimisin ? — Sıhhat ve dolu... Yan bakışlarla heman bir: raz gerimde durân (Sa...) Be- yi tetkike başladı. Ben: — Giyaben tanırmısınız dos- tum (Sa..)Beyi size taktim ile kesbi şeref eylerim. Profesiyonel İngiliz casusu tam bir. kayıtsızlıkla — (Sa...) Beyin de elini sıktı. Kaba se- sile: — Emniyetli rüfekayı me- satmizden, dedi. Oturduk. Mister Kenedin her hali, iâsanin tüylerini örper- hürmetle ten korkunç ve esrarengiz mahi- yette idi, sareren Alelusul birkaç cümle te: atisküden sonra müthiş casus yeşil aşıklı nazarlarını gözler rime dikti: — Sitinle könuşalım, de- di. Hemen kürşumrzda duran genç casüs kâdına, Ürüaya ve beraberinde getirdiği daha şakrak kadının yüzüne baktı. Casus Grita Mister Kenedin emirlerini ifa için kaşlarının, kıllarının işaretine bakıyordu. Hemen ayağa kalktı. (Sa..;) Beye ve casus şebe- bekesi Telsi Mister Kenet ile birlikte gelen genç ve güzel kadına hitaben: — Biz çıkalım . Dedi. (Sa...) hiç bir şey anlama: mış bir müphemiyetle, diğer genç kadın ise, bir asker mu- tavaatile ayağa kalktılar, ve casus Gritayı takiben salondan çıktılar. Yalnız kalınca mister Kened- bir kumandan gibi sormağa başladı: — Raporlarınız bittebi bir #z müphemdi. — Zaruretle |. — Takdir ederim. ' Tüjüükür ödürüü. (Devamı var vereeereLerAR AA KAT AA YAT A GA SAA AAA LE Esnaf Bankasının altıncı şubesi de Urlada merasimle açıldı! Mustafa Müharrem B. reis * İzmir ( Hussi ) Esnaf ve Ahali bankasının allıncı şubesi dün — Urlada küşat edildi. Bankanın küşat zesmine İzmirden ve mülha- kattan birçok zevat davet edilmişti. Müstahkem — mevki kumandanı Hüseyin Hüsmü paşa, vali awavini Salp, Zi- raat - bankası müdürü İsmail Hakki, Emaf — ve — Ahali bankasının Meclisi idare reisi ve azalar polis müdürü Feyzi Böyler küşat merasimine işti- vak edenler arasında idi. İzmirden sant on buçukta hareket edildi. Saat tam oönbir buçukta merasime başlandı. Evvelâ Urla belediye relsi Müstafa Nuri B. bir nutuk irat ederek Urla kezasının biresnaf kasına olan ihtiyacından bah- setmiştir. Bundan sonra sıra — Bu ırkıdıılıiıııııııı ica- bı değilmidir az'z madam ? — Ona şüphe yok. On. dan eminim, Klod gün geçmezki - sizden bahsetmemiş ve sizi meslek itibarile tşkdir etmemiş olsan. Fakat istiyorumki, artık bu seyahatte kısa kesilsin. Böyle dakika dakika mektup bekle- mek ana olanlar için ne elit ıhi?huııı. bilseniz müsyü F- lip — Takdir ederim madam. Hesapça artık seyahat son gün- lerine geldi, — Zannetmem — Nasil olur, buradan gi- derken nihayet bir buçuk ay geçmez, de yd1? — Evet, öyle amma, dün madam Dötrev burada idi. / hastanedeki fenni wuınıııı.ı. oıııı Halyaya geçerken Klb- da uğramağı müş ve Ne kadar naziktiniz M. | orada beş on gün berabör Löhçdek- kalmayı tasavvur etmiş. Üç ile bankamn meclisi idare reisi Müstafa Müharrem - vali mu. avini Sâlp bey ve Urlanın sa- bık belediyo reisi Atıf beyler banbankanın maksat teemsüsünü ve yapacağı işleri saydılar. Mevkiü — müstahkem ku- mandanı Hüseyin Hüsnü paşa muvaffakiyet temenni ettik- ten sonra bankanın kapısin- daki kurdelayı kesmiş ve ha> gıruna — İlmonatalar — ikram edilmiştir. Misafirler öğle yemeğini bankanın hazırladığı mahal- de yemişlerdir. Başvekil geliyor Başvekil İsmet Paşa 48 H. F. kâtübtlumumid Recep B. bugün şehrimize gelecek. lerdir. gün oluyor ki müsyü Fransu- va Parisi terketmiş. Bugün Kloddan bir mek- tap aldım. Bundan bahsedi- yordu. Ve mektubuna ilâve ediyorda ki, istifade ettidi bu yerlerde biraz daha kâlmak niyetindedir" Flip, sap sarı kesilmişti. Kan tekmil yürüne hücum et- mişti. Buğazı tıkanmıştı. Madam Ambuvaz ve ma. dam Döroziye Füpin bu vaziı- yetinden ciddi bir endişeye . — Rahatsız mısınız, müsyâ ilp. — Hayır madam, teşekkür ederim. Bir sinir buhtanı şim- di geçer, sizi fazla — rahatsız etmiyeyim. Başka bir gün gene gelirim. Diyerek salondan fır Demek —müsyü Frawruva denilen o serseri nihayet, say- fiyede de Klodu yalnız birak. mıyordu. (Devamı var )

Bu sayıdan diğer sayfalar: