4 Ağustos 1931 Tarihli Yarın Gazetesi Sayfa 3

4 Ağustos 1931 tarihli Yarın Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

eldilergördüler * — Fatihten Harbiyeye tram- vay bir sante yakın bit za- manda gidiyor. Biz buna mamaun oluyo- ruz. Bir vepur köprüden kavak- lara ikâ saall aşarak vare n | Biz bu seyahali memnunb | yetle karpılıyoruz. Beş dakikalık Eyip git git bitmiyor. Kabahati — yolun gunda buluyoruz. Eloğlu, Kırk günlük yolu iki günde alıyor. Günlerini saatle ölçüyor, saatleri birbi- rine ekliyerek bür dakika ile: Yeni dünyadan eski dün: yaya kırk dokuz saate gelen iki hava kartalını harikalar kahramanı diye anmak daha doğrudur. lasanların dünyada yaşadı- ga gündenberi bugüne kadar böyle süzat görülmemiştir. İki kanat üstünde denizleri bulut- lamı, buzları aşlıkları halde bir balâyı seyahatı kadar yo- rulmıyan bu adamlar yarın alelâde bir seyyah kadar hiç olacaklar, lâkim bugün için kahramanldırlar. » Bir nokta.. Bunlar, ta Amerikadan buraya gelirken “Yarın, muhabiri - Aziz Beye, Türk kadınlarınmı hâlâ peçe takıp takmadıklarını sormuşlar ve Türkiye hakkında — malümat istemişler. Türk kadınını bir umacı gibi peçeli ve korkunç zan: zanneden Türk ülkesini kru: nuvüstâl tahayyülden ve Tür kü elân yüz sene evvelki pa- la bıyıkli, şalvarlı ve kalkan uzunlu- h düşünen bu iki Amerikan | gencine cevap vermiyorum! Çünkü geldiler, gördüler. Bu ge'iş ve bu görüş on- Tara yeter. Daha önce ge'lp giden seyyakıarın anlattıkları * hikâyeler bu bakikatın yanın da sönük kalır. BÜRHANETTİN ÂLİ İnhisar ne kadar anason bulursa alıyor Anatoa mübayaa elmek üzere Çeşmeye giden Müs kirat inbisar Bayşmüdrü av- detmiştir. Başmüdür anason mübaya- ası hüsusnda malümat vermiş tir. — Umum müdürlüğün teb- liği üzerine Çeşmede anason mübayaasına başladık. Dört gün zarfında 40009 kilo ana- son mübayan etlik. Fiatlar 60 dâ Su arasındadır. Müba- yan müddeli 15 Ağustosa ka- dardır. Bu sene Çeşmede ana- 80n15000 kilo tahmin ediliyor, halbuki geçen seve 7000 kilo di Bz ne kadar bulurrak Mubarrirt: Raynende Maecheard — Fransız edebiyatıdan büyük aşk romanı — 170 inci binden tercüme edilmiştir... Bundan ne çıkar, Ben Her zaman töylediğim gibi aşkı, ihtirası, çamura bulamak tste- yen bir kız değilim. Onun da- ima dâhi kalmasını isterim. Bu. yüzeden değil miki — senin iz- divaç teklifini reddettim. Beni öptüğünü hazmedemedim. Bu kadar titiz bir kız. kalkıp ta keadini Fransuvayamı — vere- cek. Filip bapınt önüne eğimiş divünüyordu: — Bana ne yaptırımak isti. yorsunuz? , GUÜNÜUÜN VA KAZI Amerikalı bır bankef Fena sokaklara girmiş, bir evde başına bir macera gelmiş, bir miktar parası aşırılmıştır Dünyanın bir ucundan kal- kıp para yemek için şehrimi- ze gelen bir Amerikalı banker evvelki gece adam akıllı para yemiş ve eğlenmiştir. Amma nanl yemiş?, Ne siz sorun, ne ben söy- #iyeyim... Yemiş, velhani adam akıl- h yemiştir. Amerikanın sayılı banker- lerinden biri olan Müsyü Pi yöorsin, bir hafta mukaddem Madamı Elit ile şehrimize gel- miş, Tokatlıyan otelinde ika- mete başlamıştır. Şehrin her tarahım gezmis, görmüştür. Evvelki gecede görmediği bir yeri nanlıa görmüş, gördüğüne ve göreceğinede peşiman ol muştur.. Tesadüf Evvelkı gece Müsyü Pijor« sin saat 8 raddelerinde madamı Eliti yalnız başına otelde bırakıp sokağa çıkmış, caddeyi kebir de bir aşağı, bir yukarı ge- zinmeğe başlamıştır. Bu sırada önüne mahut ve Abonoz matahlarından |bir kokot çıkmış, “Hahaha, hi hi hi derken bankerle işi pişir- miştir. Lisan bilmedikleri için dil. siz hesabı anlaşmış, görüşmüş; Neticede bankerı kokot Abo- noza düşmüşlerdiır. Çapkın banker sırıta sın- “ta, kokot banımda kırıta kı- rıta 27 numaralı ev sahibi olan Matmazel Şinorikin umum- hanesine girmişlerdir. Şinorik, gaserarsarAr AAA LA AAA RARA AAA AAA bu yağlı ve ballı müşteriyi görmüş, — Buyrun Müsyü, buyu- ran! Diye karşılayarak salona oturtmuştur. Çin işi Japon işi — sofralar kurulmuş,“Bon müsyü, trebon, trebon, diye çat pat fransız- ca ile karışık ( şerefe) ler baş- Tamıştır. Bankerde piposunu doldurmuş, yosmanın kucağına yaslanarak çat,pat , diye ses çıkaran şampan- yaları yuvarlamağa başlamıştır. Şişeler boşaldıkça boşalmış envayi çeşit mezelerde yen- dikçe yenmiştir. O ara çilfte nara sokak başın- da sesini koyvermiş, bunların- da hazır tarafı olap hemen içeriye alınmıştır. Kabadan ve inceden çifte telliler, —taksim ve şarkılar çalınmış,) hayli bir zamanda böylece vakitlerini geçirmiş- lerdir. Bir ara ayılır gibi olan banker, hemen aklımı başına alarak madamını düşünür gibi olmuştur. El, kaş ve göz işaretlerile gideceğini anlatmış, çalgle- larla sofrayı dağıtmıştır. Bu sırada dışarıya çıkan Şinorik, elinde bir gecelik ile tekrar odaya gelmiş, yine işa- retle, ( yenge kadınlığı ) m ya- parak 60,70 lira kadar da bir hesap almıştır. Kokotun #sonsuz cilve ve mnağmeleri arasında bunalan banker de; — Bon, bon madam: bon ! AU Balkan milletlerinin iktisadi vazi- yetini gösteren eser Müsabakaya kondu raportör dahil oldu Geçen sene Atinada top- lanan Balkan konferansında Balkan — milletlerinin - iktisadi vaziyetlerini gösterir bir ese rin kaleme alınmasına/ karar verilmişti. Mezkür kitabı tahrir ede- bilecek zatın münhasıran Bal- kanlı olması icap ediyordu. İşte, bu müsabakaya Ticaret 1 odası raportörü Hakkı Nezihi B. de iştirak etmektedir. Hakkı Neziki B.in eseri Balkanların iktisadi vaziyetini Balkan milletlerinin — iktisadi münasebetlerini ve bu müna- sebetlerin inkişaf veçhelerini gösterecek bir. şekilde tertip ediliyor. Dün ticaret odasında bir içtima oldu ve bazışeyler konuşuldu Dün Wcaret, odası idare heyeti içtima etmiştir. Bu iç> timada rüznamede iktisadi me- sail görüşülmüştür. Bundan maada, — muh- Mütertimi : Ahmet Fürkân — İstifanızı burada kalmanızı mek, — Burada kalırsam ne ola.- cak? — Beraber çalışacağız. Keşfimizi ileri götüreceğiz. vermemek, temin et- telif devairi resmiyenin yaptık- Tarı münakasa mailarının yerli olup olmadıkları da tetkik edilmiş ve tasdiki mahiyette karar'ar verilm'i alışacağız, bulun- duüğümuüz ilmi kıymetleri be- şeriyete faideli kılacağız. — Nasil istersen. Zaten (hüküm vermek için dimağım fiş emiyor. — Bana kızgınmısın ? — Hayır. — Doğru söyle, ben sana kendimi affettireceğim. — Rica ederim Klod, or- tada şahsi arzulardan başka bir şey yok. Şu halde benim de affedecek hiç bır. şeyim yok. — Beni seviyormusun ? — Tabil. — Beni nastıl seviyorsu- Biyerek parayı vermiş ve geceliği geymiştir. Fakat, 70 liraya mukabil bu entari sabaha kadar değil, bir saallık.. için — geymiştir. Bir saat bile sürmeden çıkarmıştır. Elbiselerini geymiş, “oruvar, diyerek ko- kotlardan ayrılmıştır. Şen şatır. madamın yan- na gelmiş, poro slgarasını tel- lendirerek kokotların hayaline dalmıştır. Para vermek icap etmiş. eli ni cebine r atmaz 300 HWilini ile 9O Fransz fran- gının yerinde yeller estiğini gör müş, hemen zabitaya müraca &t etmiştir. Meseleye — vatiyet — eden zabita — Şinoriki — yanlamış,k “deve yaptığı, paraları istir dat ederek hakkında tahkikata başlamıştır. Banker paralarını almış, cebine indirdikten sonra Şinorikin yüzüne karşı: — Nobon, nomo demeğe başlamış belkide çapkınlığa yemin etmiştir. A, S Hilâflahmer balosu 13 Auğstos perseıııbe ü yükada Yat kulübünde Hersene olduğu gibi bu se- ne de Hilâliahmer Adalar şu- besi yazlık balosunu Yat ku- lübünün emsalsiz salon ve bahçesinde verecektir. Büyük millet meclisi muhterem reisi Kâözm paşa — hazretlarinin himayeleri altında bulunan bu — balo için 13 * Ağustos Perşembe akşamı kararlaştırıl. mıştir. Şehrimizin en kibar zevat ve hanımlarından mürekkep bir tertip heyeti geçen hafta- dan itibaren - içtimalar — yap- makta ve balonun her seneki gibi mükemmel olması için yapılan tatihzarata nezaret'et- mektedir. Mevsimin bu en eğ- Tenceli ve kibar balosu hak- kında peyderpey karilerimize malümat vereceğiz. Dün köprüde tramvay raydan çıktı Köprü üzerinde tamir edik mekte olan hattan dün 6 rad- delerinde 90 numaralı tramvay geçerken raydan çıkmış, yarım | Saat kadar seyrüsefer munkati " rübe idi. Ve Klod Flipin boynuna kollarını doladı. Flip onun, ateş gibi nefeslerini yüzünde hişsettikçe, o ateşten eriyen bir bal mamu halini almıştı. narına yıkıldılar. Doktor, profesörPiyer Ambu- vaz ertesi gün hastaneyo gelince, doktor Filip Löhodek 4 iş başında buldu. Ve hayret etti. O, zaten Klodun metin olan azminden emin idi. Bir şey yaparım derse yapardı. Filibin yanına gitti ve ona memnuüniyet beyan etli. Sonra wizite oldu, sonra ameliyat,.. her günkü işler. * Klod, annesinin bir işareti üzerine yanına oturmuş onu dinliyordu: — Kaldı Flip., bu, bir. tec- | İkisi de oraya, kanepuin ke- | Turkıyc emniyet Plânları — satılıyordu — 5ğ Casus söze yalnız' devam edecegız,, dedi. çok muvaffakiyetli ve ve ümit baştır, dedim. Casus mütevali mahcubi- yetlerinden zonra aldığı bu vazih cevap üzerine biraz fe- rahlar gibi oldu. — Demek ki bu zattan Gmit. ben sözünü kestim. — Bana tavsiye edilen vazifeyi muvaffakiyetle bitire- eeğim emin olmanızı rica ede- rtm. Ben bu çok tehlikeli Ankara seyahatinde, en büyük tehlike olan ilk adımı, muvaf- fakiyetle attım, işte bu zat- tan artık ümit değil, muhak- kak - bekliyebilirir. Casusun bir irin torbası gibi titriyen gözleri, sevinçle tutuştu. (Sa...) bey yandan fırlat. tığı birkaç nazarla beni tetkik ederken diğer casuslar, relr- Terinin sevinçlerine Iştirak bir memnuniyet izhar ediyorlardı. Uzun, üzüntülü bir seyya- | hat — yorgunluğundan — sonra casuslar arasında yenilen bu ilk yemek çok, iştiha averdi. Bir aralık Gritanın kala- ğına genç bir hizmetçi kız bir şeyler fısıldamıştı. Casus kadın küçük kara Dünya seyahatı Amerikalı seyyah otomo bilile Ankaraya geçiyor Bir hafta evvel kendi oto mebili ile şehrimize gelmiş olan Amerikalı M, Vancer. kuk Perşembe sabahı Anado- luya hareket edecektir. Vanderkuk aynı zemanda kendisi bir muharrirdir. Ya- nında bir heykeltraş san'atkâ rı olan madamı da birlikte bu- lunmaktadır. Bu iki san'at- kârın maksatları -bir devrlâ- lem seyahati yapmaktır. Ana doluyu gezdikten sonra Sürye ve Flistin taraflarına hareket edeceklerdir. Berlin konsolosumuz geldi Dün sabah Birlin Türk konsulosu Seyfullah Bey İtal- yan kumpanyasma ait Söirt eklspres — vapurile şehrimize gelents'erdir. Kizım, çok göreceğim geldiği için seni yanımdan ayırmak istemiyorum. Birkaç gün sürecek olan bu iştiyakı bana çok görme, emi? | — Amne, neler söylüyorsumuz? | — Yavram. Madam Ambuvaz, madam Dr Trevin bahsettiği mesele- ye gelmek istiyor. Geçenlerde madam DöTrev bize gelmiştide senden bahse- diyorduk. Ne kibar kadın. Seni okadar takdir. ediyorki, seninde bir madam kuri ola- cağına hiç şüphe etmiyor. — Amma yaptımız anne? — Ciddi - söylüyorum; kı- zun. Bu kadın, burada bulum madığın esnada beni hiç yalnız bırakmadı. — Ne incelik değilmi ? u.ıhut dolu gözlerini kü- çülterek mütebesalm bir cavap verdi. Pek kısa bir fazıladan | sonra açılan kapıdan, kara, kışlık elbiselerile Mister Ber bir yarasa bir hayalet gibi zuhur edivirmişti. Bu korkunç hayalet kap»' dan girerken, baş casus Mister | Kenedin rengi ve gözleri yık dırıra silsilesine uğramış gibi birden dönüvirmiş ve sarar, mişt.. — Korkunç — hayaletin şanaatının ortağı casus Ber olduğunu — görünce , — her zaman şinaatinin ve hiyane- tinin mütemerrit korkusu ak tında ezilen casusun rengi ye- rine gelmiş, bayatlaşan yeşll gözlere, birden şeytani zekâsı toplanıvermişti. — Bu kendini beğenmiş İngiliz casusu, her- kese hatta arkadaşlarına bile çok lâkayıt nazarlarla bakari küstahtı. Bana eğildi ve hafifçe: — Mübahasemize devam edeceğiz; Dedi. Mister Ber bana bol bir ik tifatibraz ederek sandalyaya oturdu. yalnız ÜDzcömee var) vrerearecerRA LA ERA A LA YA E A MA AAA LA LA ARARAAACE Çek seyyahları Dün I.skendemye ha- reket ettiler İki gün evel İimanımıza gelen ve Çekislovakyalı sey. yahları hamil” bulunan Dal- maçya vapuru dün sabah saat dokuzda Pire tarikile İskenderiyeye hareket etmiş- tir. Orada bir kaç gün kak dıktan sonra 19 Ağustos. çer- şamba günü akşamı seyyah- larla, tekrar Timanımıza gele- cek ve perçembe sabahı saat 11 de Köstenceye harcket ede» cektir. Adliye kadrosu Tebeddül yok, maaş bugün İstanbul Adliyesinin bütçe ve kadrosu dün Ankaradan gelmistir. Kadroda hemen he- men hiç bir tebeddül yoktur. Henüz maaş alamıyan me-' murlar bugün maaş'arını alas caklardı: olan bir züppeden başka hiç bir şey değildir. — Halbuki Madam Dö Trev seni kandıracağını ümit etseymiş, oğlu icin senin desti izdivacını talep edecekmiş. — Ne hayal !... Ona bu cc. sareti kim verdi 7 — Kimse vermiş değillir. 'akat fona Biz alle değil, de- mek iİstiyorum. — Sinirleniyorum, bu bah- «i kapayınız. M. Fransuva ile evlenebilir, fakat konuşula. maz. Evlenmek bu ise, muh- terem Madam fikrini açıkça beyan etsin. Ve Klod fırladı. ©, her şey bittikten sonra, © muarzam garuru kırıldıktan ve alelâde desiselerle Fransu-

Bu sayıdan diğer sayfalar: