20 Ocak 1950 Tarihli Yeni İstanbul Gazetesi Sayfa 5

20 Ocak 1950 tarihli Yeni İstanbul Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

20 Ocak 1050 YE Nİ İSTANBUL Sayfa: 8 | tikâye Beyzi portre Yazan : ARALI halimle açıkta bir NY gee 'geçirmektiğime “taraf. omaYan usabimin teni Sakldan beri zorla soktuğu, sato, ücra bir köşesindeki en ufak daire: 'manın köşeli mimarisinin icabattir. diği bir takım düğümlerle asılmıt Jardı. Eserler o kadar alâkamı çek- *i ki uşağım Pedroya odanın ağır kepenklerini kapamasını söyledim, karyolamın başucundaki samdan: Jarı yakmasını ve yatağı çevrele: hiz rakibi 'olan sanattan eder, kocası il Ve firçal dehşet düydü, fakat mütevazi İtaatkâr bir zevce idi. Tetkik ederdim. Uzun boylu oku- — hasin ve mühteri düşecek sekilde düzelttim. Bu har — eser bitmek üzere — iken, öduğu odanın bir. köşesini ay- dinlattı. Bu süretle; evvelce farkı: a varmadığım bir tablo gördüm. Bu, henüz olgunlaşmaya başlayan bir genç kir Fortresi idi. Resim yalnız baş ve omuzlardan ibaretti. darından uçup gittiğinin bile varmadı. Tümbanın titrek alevi gibi Yip kaybeluyordu. Çercevesi beyzi — Jâmbanın titrek alevi 9 riliş gekli, ne de başın fevkalâde güzelliği idi. Asıl hayı tlm, portreyi evvelâ canlı zannet Garpten fıkralar Kaygusuz hasta dü, 'genç kadın ölmüştü. Çeviren 8. Yahyabeyoğlu Henüz yeni ameliyat — olmuş bir| sonra beklemekte — olan hastaya doktor: traşa. başladı. — Affedersiniz, sizi tekrar ame-| — Traş ameliyesi — bittikten Jiyat etmem Jâzım gelecek, diye ha- | müşteri acele acele ber verdi. 'Tam sokağa fırlıyacağı sırada berber Bu sefer de ne oldu? — | arkasından; izda Jâstik eldivenimi u| — — Hey.. Dur bakalım, parayı ver- nutmuşulm. meden nereye gidiyorsun? diye ba Hasta, kayıtsız cevap verdi: Birdi. Üzülmeyin canımı, bunün için Benim de bir ortağım var. Ben beni tekrar ameliyat etmenize lüzüm | traş olurum, parayı © verir yek, para vereyim de yenisini alive- —— — Peki ama, ortağın nerede? Bu sefer, müşteri sükünetle cevap * verdi: ee — Demin cenazesine — gittiğin a- Berber dükkânında —— | dam.. Adamın biri telâşla berber dükkâ- | * — Çabucak traş olmak istiyorum, | Papazın cevabı dedi, | Berber hiç sesini — çıkartmıyarak adamın yüzünü sabunladı ve sonra Bidip yerine oturdu. Müşteri: e dürüyorsun, beni traş etse- ne, diye bağırdı. Berber sükü; — ol Şehrin sıhhat merkezin: #ikâyette bulundu. — Ben papaz Jakson'un le cevap verdi; benim vazifem sadece sabunlamaktır. Tragı ortağım yapar. — Peki ortağın nerede yatıyor. sadiyle; — Papazların ölülerle — Bir cenazeye gitmişti, neredey-| Tüklarını zannettiğimiz için. ve gelir. Diye sözüne devam ederken Uzun bir bekleme — devresinden| — Son: sonra berberin ortağı kapıdan içeri| — — Evet, yanılmıyorsunuz. girdi. Yavaşça paltosunu çıkartıp beyaz gömleği Tiyle temasa' geçeriz. Eâgar Allan Poe miş olmamdan doğuyordu. Resim- deki büyüleyici tesir bu hayatiyet. Yastığa dayandım. irlerin tarihçelerini veren cil. Apeninlerde görülen azametli insa- — di elime aldım. Beyzi portreye ait Altan biri idi. Görünüşe nazaran — numarayı çevirdim ve gu satırları Şakın bir zamanda ve / ebediyen — okudum: derkedilmişe benziyordu. Binanın — eniadir güzellikte — bir — Kkadındı. Ressamı tanıdığı ve sevdiği saate ye yerleştik. Odaların tezyinatı zen — (ânet olsun. O resmam ki, zaten sa- Duvarlarda halılar, silâhlar, —at ile evli idi, muhteris ve mağ- gerçeveli “modern — rurdu. Genç kadınsa bütün yumu. iydi. Bu. tablolar, bi. — yaklık ve Sefkatine rağmen, yal. 'nefret /va karşı kin beslerdi. Bu- hun içindir KI vevgilisinin, portre: Sörenince Haftalarca, Yen Kadife perdeleri açmasını em. — isıin yalnız tavandan solgun kas: Tettim. Niyetim. istirahate — çekil. — nağın üstüne düstüğü karanlık ku- mekti. Uyumasam bile / yastığın — Je odatında oturdu ve tevazu için Üzerindeki, tabioların tenkid ve tas- — de kocasına poz verdi. — Ressam, Virini yapan kitabı ökur, everleri — sanatının zevki içinde gasyolmun. dum, tekrar tekrar baktım Saat: — karısını da günden güne soldur. ler büyük bir ihtişam ve süratle — duğundan bihaber çalıştı durdü. UçuP gittiler, Nihayet gece yarısı — Genç kadın gikâyet etmedi. dü- u. Mumların wiğr. Kifayetsizler — daklarından tebessümü eksik ol Ce kelumu güçlükle Uzatarak — madi, çünkü — koci ikinden Mi aşık tam kitabın üstüne — zevk aldığını Nihayet Feketim, 'Beklenmedik bir netice — kimsenin içeri girmesini yasak et- doğurdü. Mumların işıkları, © zar ti, zira İşinin yükü altında gittik. mana kadar gölgelerin karanlığa — çe vahşileşmisti ve gözlerini, karı: Sina bakmak için bile olsun nadi: inden ayırıyordu. Bunun için e kasnağa gerili kumasın üstüne Yurduğu boyaların karısının yanak: farkına Haftalar gecip yapı: İacak pek az şey kaldığı zaman, Bu baş ve emuzlar da, saçların uc- Tarı ile birlikte tabionun fonunu — genc kadının, yüzündeki hayat v teşkil 'eden koyu gölge içinde eri- — ör son bir defa, fitili kısılmıs bir Ve yaldızlı idi. Bir sanat eseri ola- YK hlebir dey bu yağlı boya kadar — ruldu, ressam eserine son bir na- Dar Salr Y olamazdı. (akatı'bar — zar firlattı, “yarabbi. bu hayatın F edan 'şey 'na ezerin — da kendisi,. diye bağırdı ve sev. gilisine bakmak için ansızın dön. SAĞHKLECENÇCER. GÜZELJEI X. Kirli gibi duran eller: Ef halde temiz ve beyaz durmuyoraa, taşı ile oğunuz. Sonra el losyonu v 2. BSert eller: Ellerinizi çok sıcak gayret ediniz. Yıkadıktan sonra iyice eli Hem iş görmeye başlamadan evvel, ve losyonla ellerinizi masaj yapınız. 3. Lekeli eller lekelerini çıkarmal K Tn eli bi v bir krem sürünüz. nikür yapınız ve kenarlarını fazla tör cilâsını birkaç kat sürünüz. Yemeğiniz etmeyiniz 8. Nasirli eller: | vaşça oğunuz. Günde 7. Kirli ve siyal urça ile temizleyiniz. 'esivri şeyler kirlerin” tırnaklarınız Kadınların yüzde ellisinde çoğu, kötü durı URUYUŞ, bizi sihhate doğru | götürür. Bununla da kalmayıp bizi güzel bir cilt ve parlak iki Köz sahibi eder. Sıhhat ve güzellik kaldelerinde yürütülen yerin hiç bir. kiymeti yoktur. Çünkü nerede yürür- sek yürüyelim, kan' deveranımız hız- Janır ve evimize pembe yanaklarla Göneriz. Fakat, acaba nasil yürüyoruz? Muhakkak ki, çoğumuz bu suali hiç düşünmemişizdir. Halbukt en dikkat edilecek nokta da budur. Kadınların müşteriyi paltosunu giydi. Papaz Jakson'un evinin önünde iki | bir hayvan ölüsü duruyordu. telefonla Evimin önünde iki gündür bir hayvan ölüsü Memur, papazla şakalaşmak mak- | meğgul ol- Jak: Fakat biz papazlar, önce ölünün akrabala- yüzde ellisinde görülen vücut kusur- İarının çoğu kötü duruştan ileri ge- lir. Kötü duruş da; dik durmamak, doğrü oturmamak, ve doğru yürü- memektir. Gençken / yaptığımız her hareket vücudümüzün — şekline tesir — eder. Doğru hareketle güzel bir vücut el- de etmeye çalışmış oluruz. — Fakat dikkatsiz ve gelişiçüzel oturup ka karsak, netice aksi olur. Kendi kendimize, doğru — yürüyüp yürümediğimizi sormadan Evvel, o- turuşumuzun nasıl olduğunu bir kon. trol edelim. Bunun için, gece soyunur soyunmaz, aynanın - kargısına — otü- Tup, başımızı dik, omuzlarımızı ge- ri, göğsümüzü ileri tutabiliyot mu- yuz, bir bakalım? Vücudümüzün Üst kısmının ağırlığını kalçalara yükle- meden, dik oturmaya gayret edelim. Vücudümüzün belden yukarısını dik tuttuğumuz takdirde, kolaylıkla kar- nimizı içeriye çekebilir. ve böylece de muntazam oturabiliriz. di bu şekli bozmadan, yava yavaş odamızda yürüyelim. Her adı- ni atarken, bacağımızı kalçadan ha- reket ettirerek, topuğumuzu tabanı: mızdan önce yere basalım. — Doğru bir hat üzerinde yürüdüğümüzü ta- Hayyül edelim. O zaman adımlarımızı birbiri arkasına attığımızı ve bazan, ayaklarımızın hafifçe birbirine sür. tündüğünü göreceğiz. İşte bu idenl yürüyüştür. Bu hayali hattın vazife- Si çok mühimdir, zira bizi paralel dımlardan ve iki yana sallantıl mu- vazenesiz bir yürüyüşten kurtaracak- tür; omuzlarımız geri, karnımız içe- Ti, göğsümüz dışarı ve başımız dik olarak yumuşak ve tabil bir. yürü- | Yüşe malik olana kadar bu hayall hattı takip ederek egzersizler yap: maya devam edel Ellerinizden şikâ Wa kremle masaj yapı Körürken ellerinizi muhafaza etmek için eldiven giyiniz. hem de işinizi bitirdikten sonra krem 5. Kırılan tırnaklar kullanmayınız, çünkü derinizi Yürüyüş ve faydaları âyetçi misiniz ? — | leriniz, yıkadığınız suya sokmamaya Kurulayınız. ve h ti Meyva, ilâç, siçara ve —mürekkep k için öksijen yahut llmon kullanınız kremle yumuşatınız. ük tirnak etleri yıkadıktan — “sonra| ni geriye doğrü iti- ak diplerinize yagl Sik sik ma pülemeyiniz. Tırnak ize dikkat edin Ve bilhassa sütü ihmal Elleriniz ıslakken sünger taşı ile ya- Üç defa yağlı bir krem sürünüz. h tırnakları Kısa ve sert tüylü Tırnaklarınızı temizlemek için bir sertleştirir ve yerleşmenine sebep olurmunuz. — | da görülen vücut kusurlarının uştan ileri gelir » Dik durmayıp, muntazam hareket etmediğimiz takdirde, vücudümlzde- ki adaleler hayatiyetlerini — kaybe, decekler ve gevşiyerek zamanla tem- belleşeceklerdir. Şişmanlatıcı yağların böyle işle- meyen adaleler etrafında toplandı. Bını düşünecek olursak herhalde he- Pimiz doğru yürümeye gayret ederiz. Bu yağların birikmemesi için en te- Sirli ve aynı zamanda her türlü şe- Tait altında tatbikı kolay, çare yürü- Yüştür, * Güzel bir cilde ve parlak gözlere Sahip olabilmek için insana, yürü- yüş kadar yardım eden bir gey ta- Savvur edilemez. Çünkü her şeyden önce; 1 — Ciğerlerimize temiz havanın İngilterenin tanınmıs Hipodromlarından Takiplerinden önce İnsanın güzel bir cilde ve p: gözlere sahip olmi kılar. Newmarket'te bir kadın Jockey 1950 ’/////// ' Anır | OCAK ;/Z/ ı 3|Ez0) TTT DN YEKDIR. GÜD Anizade süüb- | ULUR Zi Takikii Fedhileri, | — Memleket türküleri. Okuyan 1869 | Cuma VOU W Ha a 2 b aa | SUŞ "alsTD”'nir ö | ZSTe e zt bi |e n aR SAÇ | fi Goi tü nn | l a i Göle) Kayse | Üisrannvr. ctmert a| Cati BZ MÜAMMER KARACA ÖPERE- | ÖLEYDAN İA Br | Visana Süçinün Revüsü V * | eğerleri. " Debusy'den. “Giri | YENİ SES ÖPERETİ : 40860 | ÇEMBERLİTAŞ (295139) Amizade | ELHAMRA: Mücrim Gönüller. — | Ban Traneleci e DARI y AXKARA İTİYATNOLARI Saat | REKAN: TALEN A — Şanghay . Ekapre. Voy, . Sit No, &. DOZUEDR) J. SD Saa ÜPEKAN: I — Kadın Severse g- | LA Şaneha | per. | BEYÜRTE 000 Bir Ko | n 2000 1 — Dana Dühesi, | TA S Pa TADN akülle tüemeti ven | Vei öaar İA AD n SA y Şembeden mazda her gün 10-12ve | KÜÇÜKTE (HMm) Antigon ve | İSTANBUL (0T 1 e Casuklar | YE 4 Severae, M Scapin'in Dolapları. Çarpışıyor. 2 — Sevimli Rüya. * v Ve * noso gel Gayia, TÜRAN 1 — Mağlup 8- | SÜMEK z Yaşan 20.00 Ankara: Se GÖM EEREL Sir KA | O EZn ee ZON | MARyana ae Kat ah Arkeoleji : Çarşamba, Cuma, | PAVYON: Tri ena 5 P R a d d ae ZBU — | sisiler ao v v gae sönen. VS ŞA î Y a | 'BEXOĞLU CiHETi YÜLEEE N a der V LAĞ 4 n || Kömdeyaltar ' ALKAZAR (256) 1 — İntiban B S A Liy L 2 ATLAS (A0ü5) Meçhül Arkaaaa Ü çe er YN (ağka e Sant: İ&IŞ Lendret DBC 1 || yAPIY BATI MÜZİĞİ b maaada ber | ni 'Cükinci ha e maza TESEDAR CiNETİ D EebGtaöe Antikite Müzesi (3324), Her gün | — A SUNAR M 'e Monte | TÜNRK MÜZEĞE HUÇAM A E ANKARA ::“Hw Ekapre- $ ürküler, S aa (PL NO ) : Tatanbul v 4008 | TAKSIM Gğisi) Z CKŞ Sle Hüreyin Mandal — 1ke0 Ankar | OA < itla T İzmir | vesi H SÖÜMEN 'Taze Ankı .o İzMİ z — Karşaka 'e 'yelk 9 — Teln Kakan | çaai'a Tnnd Küşelya ” | magi S 1 Ü mümkün dolmasını temin ederek bize iştiha ve rahat bir uyku verir, 2 — Barsaklarımızın artırarak, çalışması cildimizin rengini sarar- 'tan ve onu bozan zehirlerin vücudü. müzde birikmesine mâni olur. 3 — Hizlı bir yürüyüş, kan deve- a hizlandırır. Cilt, kandan ken- rayan besleyici maddeli Cildin ve güzelliğin en bü- yük düşmanı olan sinir bozukluğunu Bideren en tanınmış ilâcın yürüyüş olduğunu unutmiyalım. vi * Müziği nasıl öğ İKKAT ettiniz mi bilmem, bir | | çok ailelerde konsere veya 0- peraya anne ile kız gider de, baba ile oğul gitmez. Halbuki müzik, esas itibariyle erkeğe ait bir sanat- tır. Büyük Üstatların eserlerini dinle- mek mi? Bir erkek için bundan dı ha mühim ve elzem bir meşguliyet| olamıyacağına hakikaten kani oldum - tabil vasat bir insanı ele alıyorum -. Bu yazıyı gimdiye kadar hiç müzikle| Mepgul olmamış, — könserlerde cani #ıkılan veya müzikten anlamadıkla-, Tını ileri sürenler için — yazıyorum.| Neden büyük müzikten nefret edi.. yorlar? Cevabı gayet basittir: Din- lemiyorlar da ondan, Eskiden, ben de bizzat bu ceha- lete dalmıştım. Fakat bugün boş vi kitlerimin çoğunu — büyük — müziğe hasrediyorum; hiç bir eseri ağır bul-| muyor ve en çetin programlarda derin zevkleri buluyorum. Talebe ikem hakikt müziğin benim için hiç bir cazibesi yoktu, — komik, 'opera ve gürültülü operetler en çok, zevk aldığım şeylerdi. Ben bu ceha- letimden memnun, yaşayıp giderken Theodore Thomas, konserler vermek Üzere New Haven'e geldi. Resitalinin | programında Beethoven ile Wagner vardı. Bu bana korkunç geldi! Bu-) 'na rağmen, biraz olsun umumt küle, türümü arttırırım. düşüncesiyle, bu| konsere ben de gittim. O geceki müthiş can sıkıntımı öm- Tüm oldukça unutamam, — Thomas, büyük bir orkestra şefi Idi müzis-. yenler fevkalâde çalıyorlardı, par- gaların hepsi dahilerin eseri idi, Fa- kat yine de son derecede rahatmız- lık hissediyordum. Ayni bedbahtlığa uğrayan arkadaşlarıma bir göz at- stam. Bazıları / uyuyakalmıştı, — on-| Jara âdeta imrendim. Dinleyicilerin yüzlerini dikkatlice tetkik ederken bir kaçınınkinde me- #ut bir ifade ve teslim olmuş bir hal gördüm. Bu onların müziği dinlerken hissettikleri zevkin ne kadar derin olduğunu gösteriyordu. Oturdukları yerlere benden daha fazla para ver- Memişlerdi, ben bu konserden hiç bir menfaat temin etmediğim halde onlar son derecede faydalamıyorlar- di Müzikte benim — anlayamadığım bazı enteresan şeylerin bulunabilece. Bini bir türlü kabul etmek istemi- yordum. O zaman kusurun Beethoven veya Wagner'de olmadığını anlamaya baş- ladım, Şayet © gece eve — döndüğüm za- man “Ben Mmüzikten anlamıyorum! Bir daha konsere gitmeyeceğim,, de- yip bu fikrimi tatbik etseydim. bir aptal gibi hareket etmiş olmayacak miydim ? Konserden sonra bütün bunları dü- günerek “müzikte bir takım yüksek şeyler var. Ne olduklarını henüz bil-i leri * Uykusuzluğa karşı en müessir ilâç| gece yatmadan evvel yapılan ılık bir banyodur. Tuk suyun tesiriyle adalelerimiz gevşer ve çarçabuk uykumuz gelir. Şayet bütün günü- nüzü uyukluyarak cansız bir şe- kilde geçiriyorsanız, sabah kalk- tığınız vakit oldukça sıcak bir banyo yaptığınız takdirde günü- nüzü canlı ve hareketli geçirirsi. *& İnsan vücudunda takriben 30 cins maden Bulunduğu tesbit edilmiş- tir. Bunların içersinde en mühimmi demir, kalsyum, manganez, s0d- yum ve potasyumdur. Küçük sağlık hılgılen İ — Bu madenleri nasil elde ediyoruz? Karışık yemekler, — vücudumuzun sevmeği rendim? William Lyon Phelp' Talyorum. Bunun için yine — könsere gideceğim,, dedim. — Ertesi — seferki konserin neticesi — birincisinden pek farklı değildi; birinci defaki kadar olmamakla beraber yine de canım sıkılıyordu. Fakat — yılmadım, yine gittim, Bir müddet sonra, karanlık- Jar-ve bulütlar içerisinde fevkalâde hayalleri seçmeye başladım. Dinleye dinleye Wagner ile Beethoven'in mü- ziğini bütün müziklere tercih etme- 'ye müvaffak oldum. Ve bu neticeyi elde etmek için ne uzun tetkiklerde bulundum, ne saatlerce kitap oku- düm, sadece dinledim, — evet, bütüm mevcudiyetimle dinledim. Adetâ hürmetkârane, — büyük bir Gikkatle dinlemiyecek olursanız, hiç bir zaman yüksek müziği lâyıkiyle takdir edemezsiniz. Bir senfonik kon- serde kendini — tamamiyle — müziğe veren insan miktarı çok azdır. Ço Ru başka şeyler düçünür. Şu halde Müziği nasıl dinlemeliyiz? Para kazanmak isteyen bir. tüee carın kendisine milyonluk teklif ya pan bir adamı / dinlediği gibi bütün Mevcudiyetini ve kafasını vererek. Meşhur kompozitörlerden biri bas 'na, müzik dinlerken herhalde benim kendisinden daha çok zevk aldığımı tahmin ettiğini — söyledi. Bir insan profesyonel müzisyen olduğu müddet herhangi bir parçayı dinlerken onun Rasıl yazıldığını — düşünmekten ve. ölçülerinin ne olduğunu tahlil etmek- 'ten kendini alamaz, halbuki ben, tam, bir safiyet içinde ahenklerin tesirine kendimi bırakabilirim. Müzik yegâne beynelmilel — dildir. Bir çok kötü kuvvetlerin ve tuhaf fikirlerin tesiriyle sarsılan bu düne yada, mülletlerin çoğunun ayni mü- zikten hoşlandığı inanılmayacak bir gans değil mi? Geothe'yi, Tolstoy'u veya Tbsen'i aslından okumak iste- yen İnsan almancay, rusçayı ve Norveççeyi öğrenmek mecburiyetin dedir, halbuki / Beethoven, Çayya kovski ve Grieg müşterek bir dil kullandılar. Şiir, resim, mimari büyük sanat iseler, bunların hepsinden büyük o- lan yine müziktir. İfade ettiği ihti- Tas ve fikirler, kelime ve renk sa. halarının çok dışında yer alırlar. Geçenlerde okuduğum bir roman- a hiç unutamıyacağım bir kısım vardı. Romanın - kahramanı bir gün #okakta giderken açık bir pencere- den piyanoda Beethoven'in op. 50 #onatını çalan bir kadın görür. Din- 'T ve kendinden geçerek bu sonatta 'Tuhün — ölmezliğini ” gösteren., bir tem'in bulunduğuna inanır, Zira böyle bir müzik ölen bir mah- lükun mali olamaz. İlâhi bir ilham- 'dan doğan bu eser insanın mukad- deratının ahi olduğuna bir teminat sayılır. muntazam çalışmasına gıdayı temin ederler. Pakat bu karışık yemeklerden birini - kâfi miktarda yemediğimiz — takdirde Sıhhatimiz bozulur. yarayan Vücüdümüza — Jâzım olan demir dozunu almadığımız takdirde, ka- mimUZ azalır, sararır ve demir a» nemisi denen bir hastalığa tutu- lürüz, Çinko madeni —mide — üsaresinin meydana gelmesini sağlar, vücu. dumuza KAf miktarda çinko gire mediği takdirde barsaklarımızda bozukluklar zuhur eder. O vakit çok çok yemiş yiyip, bol süt içme Hiyiz. — Hece - Bulmaca — K ELrüç Te a | MUsUSt rRooması T- TEAİN faymalkdeın, | L e a —DÜRE Te BZ Sevin Güntema . | Ex CK M Sant: 1830 Ankara: (15 daki- | GELECEK OLAN EKSPRESLER | 119 — » KK ae Te netleei | " Şemplen Üvrupadan — | KEZMEK Z SA Z Na kaauşmanı. nn At Küyer | 139 Toron KA ZaP aB n0 RSZ Sn lraabaan b G | 630 Ankata GAS YAT YAK Kk GKa (3 Gekike) — | Ginmczk OLAN EKsraBeLER ae 38 ARKANİ DÜD Bai 05 | Skla Gakala aati yt egi e GN 130 Lendra: Türk mü: | DEZAZIDLLLA Hd 5e laada Br l ZiRİ öinleyici istekleri, — 2030 | ADAĞ maralarına göre baş harflerinden AT N B Anklre ve İstanbul Haa ; İsüzin Eminönü < KS Te eeet Süner, Kaşükaran »aa A Z n GZ YÜ GUREN Sün Blm'ye P İ Dap'n Hat e em n Haai aa İneskt suzracaxın mazat NN A SAKLA SAMANI GELİR | Tararim zi serendeen — | v $ 20$a DMEY. CTütk) Ankaradan. | — Sinsektl “Sehremin 1 .— San 2 — Ak M A GT ea e v z ot tat e| YS H Ş |— Bi AA CÜK OKUŞ Uçaktan | N TTT N3 Heybelinda Haal Si — Dişilee 6ia D | ANRARA Ankara 00, İzmir K.yaxa 5055 SDHT ĞAA İatanbul — ÇINISA) | KONFERANS ÂKIR (K ). | İZMİR Profesör Ziyaeddin Fahri Fındık- GİDECE KOLAX VAFLRLAR miz. Basmaha ASN d ASA

Bu sayıdan diğer sayfalar: