1 Mayıs 1950 Tarihli Yeni İstanbul Gazetesi Sayfa 3

1 Mayıs 1950 tarihli Yeni İstanbul Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

1 Mayış 1950 İngilterede Komünist Partisinin kanun dışı edilmesi isteniyor Londra, 30 ALA. (AFP) — Muhafı zakâr — saylavlardan Sir. Waldson Smithera, Komünist Partisinin İngil- terede kanun dışı edimesi yolundaki talebini salı günü Avam Kamarasın- da tekrarlıyacaktır. Saylav, dok amelelerinin grevi ile sabit olduğu gibi komünizmin İngilte- reye gittikçe artan bir şekilde girmesi keyfiyeti önünde hükümetin - Komü- nist Partisini Avustralyada kanun di- # edilmesini derpiş eden kanun tasa- Tısına benzer bir tasarıyı parlâmen: toya takdim etmek niyetinde olup olmadığını Attlee'den soracaktır. Öte yandan bildirildiğine göre Gü- ney Afrika Hükümeti de Avustralyı Japon Kızılları Rusya emrinde “Mürteci, Japon esirlerinin fade edilmemesini istemişler 'Tokyo, 30 A-A. (LPS) — Bir müd- det Sövyet Rusya tarafından memle ketlerine inde edilen iki Japon harp esiri, Japon Komünist Partisi Genel Sekreteri Tokuda'nın aleyhinde ağır bir ithamda bulunmuşlardır. 44 Ji pon harp esiri tarafından da teyid e Gilen bu ithamlara göre, 1949 da zılorduya mensup bir subay harp e- sirlerinden müteşekkli bir grupa ver- diği beyanatta, Toku'danın Sovyet Rusyadan bütün “mürteci” — esirleri Mevkuf tutmasını ve sadece komüniz- zi kabul etmiş olanları vatanlarına inde etmesini istediğini bildirmiştir. Nippon Times gazetesi, bu beyana- ftın Japon Komünist Partisinin Sov- 'yet Rusya ile doğrudan doğruya mü- nasebette bulunduğu hakkında — bir müddetten beri dolaşan şaylaları te- yid ettiğini yazmaktadır. 1 saat telâştan sonra derin bir nefes aldılar... Lonâra 30 A.A. (Afp) — Paris - Londra arasında sefer yapan Fran. sız kumpanyası — pilotlarından — biri dün gece, tekerleklerden birinin 1âs- tiğinin patladığını zannederek — ben- zinini bitirmek için Londra üzerinde bir saate yakın bir zaman — uçmuş- tur. Uçak benzini bitince — normal olarak yere inmiş ve iki lâstiğin de gayet Iyi bir dürümda — olduğu gö- Tülmüştür. İtalya, “Tito tekliflerini,, gözden geçirecek Londra 30 (YİRS) — Romadan bildirildiğine göre — İtalyan — Parla. mentosunun 3 mayıs — toplantısında harlei - politika hakkında münaka- galar yapılacaktır. Bu arada Mare: Şal Tito'nun son zamanlarda Trleste Meselesi üzerine vermiş olduğu be. “yanatın de görüşülmesi ve incelen- mesi muhtemeldir. Köpeklerin kalbi tamnir edilebiliyor Nevr.York 80 (Nafen) — Albany b Enstitüsüne —mensup 4 doktor birçok köpeklerin kalblerinde bozuk olan kısımlarının hâlen plâstik mad- deler tarafından tamamlandığını bir Tapor halinde — yayınlamışlardır. Bu rapora göre tıbbın elde etmekte oldu- u geniş ilerlemeler sayesinde birkaç gene sonra insan kalblerinde de ay- Mi tarzda bozük olan — kısımlarının aynı süretle değiştirilebilmesinin ka Bil olacağını ilâve etmektedirler. Kamyon ile dünya - turu Pafls 30 ALA. (Reuter) — Dört genç, kamyonla dünya turuna çık- mışlardır. Gençler Batı Tibet'te iki buçuk sene ka'mayı düşünmektedir. ler. Ceplerinde 500000 frank bulunan dört genç, Roma, Atina, — İstanbul Esfehan, Karaşi ve Lahur'dan geçe zek Tibet'te memnu — mintakada 5880 metre yüksekliğinde — bulunan Shipki geçidine varmayı ümit et mektedirler. “Kurbağa çocuk,, 3 gün yaşadı Darmstadt, 30 ALA. (Reuter) Buraya yakın bulunan — Momlingen köyünde, geçenlerde tek gözlü, tek kulaklı ve ayak parmakları arasın- 'da yüzgeçleri olan bir “kurbağa ço- “uk'un doğduğu ve Üç gün yaşadık- 'tan sonra öldüğü köy muhtarı tara- fından bugün bildirilmi Muhtar, bu hilkat garibesini 19 ya- gindeki bir kadının doğurduğunu bil- nn misalini takiben memlekette Ko- münist Partisini kanun dımı tlân eden bir kanun tasarısını bu hafta parla- mentoya sunacaktır. Sürgün kırallar İspanya İle Portekiz arasındaki futbol maçinı seyrediyorlar İapanya tahtının vürisi XI ünek Alphons'un oğlu Don Juan de Bourbon (solda) ve eski İtak Şa Kıralı Humberto (sağda) Li Tonne'da İspanya - Fortekiz ma- Çına gitmişlerdir. Madrla'de (-0 Şalip gelen İspanya ekipi Lie> Bonne'da (2-2) berabere kalarak dünya kupası için “ayrılmıstır. İspanyol oyuncuları Rio de Ja- nelro'ya giderken beraberlerin: ile formlarını muha acağını zannettik. K ve İçki götüre. ceklerdir. H LK İngiliz dış politikasının aldığı yeni istikamet Milletlerarası meselelerin münakaşasında hâsıl olmaya başlayan enerjik ve hamleli cereyan, Dışişleri Bakanı Bevin'i müşkül duruma sokuyor Lonüra, (Husust muhabirimiz Ma- 'nuel Gasser bildiriyor) — Baharın katiyet kesbeğen zaferi, politika. h: yatında, geçen kıştan beri süren şevk. Sizlik ve müziç durgunluğuda gider- miş ve iyi niyetle neşeli bir Ümit h: vası yaratmıştır. Gerek iktidar, ge- Tekse muhalefet, mevcut vaziyetin vehametini basit ve gözü kapalı bir iyimserlikle inkâr etmiş değillerdir. Ancak her iki taraf, vaziyeti müspet mütalâa ederek-duruma, mümkün o- Jan en iyi gekilde hâkim olmaya çı lışıyorlar. 'Geçenlerde laşe Bakanı — Maurice Webb, Bradford'da, 500 ev kadını ö- 'nünde verdiği bir nutukta, iaşe istih- kakı sisteminde pek yakında yapılı cak bazı değişiklikler hakkında sar- fettiği esrarlı imanların, umuml ef- kâr ve matbuatta, eskisi gibi lakaydi ve itimatsızlık yerine, inşirah ve Ü- mit uyandırmış olması, siyasi hava- nın ne derece düzeldiğinin başlıca de- lilidir. Herkes, iaşe kartlarının pek yakında ve hattâ 1 temmuzda tama> men kaldırmasını katiyete yakın bir ümitle beklemektedir. Her ne kadar Sir Stafford Cripps'in hazırladığı hütçenin mahiyeti hakkında hıç kimse hayale kapılmamakta ise de, umum! efkâr, “Austerity” (Mahrumiyet) re- fimini artık ciddiye almamakta ve bu rejimin Adeta ebedileştirilmek is- tenmesine karşı isyan etmektedir. Komünist faaliyeti ile buna karşı mücadele tarzı etrafında da yepyeni bir hava esmektedir. Fuchs hâdisesi- ne kadar, İngilterede komünizm me- selesi hemen hemen hiçbir alâka - yandırmıyordu. İngiliz umumt efkâ- , kömünistlerin parti ve oy sahibi olarak hiçbir kaymeti halz bulunma- dığını müşahede etmekle iktifa edi- yor ve başka memleketlerin, — kızıl mikroplara kargı tedbir almaya ça- umalarını istihfafla karşılıyorlardı. 'Atom suçlusunun meydana çıkaril- ması, bu sahte itibada birdenbire ve #ert bir gekilde nihayet verdi. Bu hâ- dise bütün memlekette, anavatanda ve imparatorlukta şimdiye kadar, çok ihmale uğramış vaziyetlerin inkişaf etmiş olduğu endişesini yarattı. Bu rüht halin dik aksülamelini, Lorâ Vansittard'ın, “Chureh of En- gland” (Angllkan Kilisesi) erkânı komünistlikle itham eden nutku oldu. Vansittard'ın bu hücumu gayet ace- mice tertiplenmişti. Çünkü, Canter- bury Kilisesinin “kızıl” Başpapazı Dr. Hevwlott Johnson İle çok #evilen ve sayılan — Bradford — Piskoposu — Dr. Blunt'u bir tutması, umum! efkârda 've hattâ kendi partisinin saflarında bile, memnuniyetsizlikle karşılanmış ve Piskopos, Lord'un “aptalca” 14f ettiğini, alenen söylemeye imkân bul- muştur. İktidar partisinin Avam Kamara- sında uğradığı ilk “teknik” maglübi. et de, Vansittard'ın Lordlar Kama- rasındaki nutku gibi, intibah uyandır- di Vakaa, Hükümetin dayandığı za- yıf ekseriyet karşısında, bu çeşit ha- diselerin ergeç Vuku buladağı — mu- hakkaktı ve keza, tâli meselelerde uğ- rayacağı mağlübiyetlerle hükümetin vaziyetinin sarsılmayacağı da umu- mun malümu idi. Bununla beraber, bu ihtimal havayı / ağırlaştırıyordu. ve İsçi Partisi liderleri, fırtınanın, — bir bardak suda kopması üzerine, rahat nefes alabildiler. Bu hâdise hem ikti- dara, hem de karşılarındaki muhale- fete, mutlak bir ekseriyete dayanan bir hükümetin, her yaptığı teklifi ge- çirebileceği ve muhalefetin de ancak Sembolik itirazlarda — bulünabileceği virlerin artık geçtiğini öğretmiş ol- du. İngiliz politika hayatına hâkim ol Girmiştir. maya başlayan yeni ruh, dış politika sahasında çok daha müsmir tesirler yapacaktır. İngiliz gazetelerinin, dış / politika mevzularında bugün kullandıkları Wi- Ssan, bir iki ay yahut hafta evvelki ile mukayese edilecek olursa, mühim bir değişikliğin inkişaf etmekte olduğu görülür. Avrupa kıtasının siyasi ve askert vaziyeti, Büyük Britanyanın Brüksel ve Atlantik paktı - ortakla- riyle münasebetleri, Sovyet silâhlan- masından doğan tehlikeler ve — batı müdafaası gibi, şimdiye kadar hiç ele alınmayan yahut korkunç bir lakay- di Hle karşılanan bütün — meseleler, Churehill'in Avam: Kamarasındaki büyük nutkundan sonra, memnuniye- te gayan bir enerji ile ele alınmakta ve münakaşa edilmektedir. Berlin, 30 (YİRS) — Batı Berlin- de bulunan sekiz bin müttefik aske- Fine bu gece alarm işareti verilerek her an mühtemel bir çarpışmaya ha- zır olmaları bildirilmiştir. Batı ve Doğu Berlinde yapılacak olan bu “dev” mitinglerinde askeri müdahaleye lüzum görülmiyeceği ü- mit ve temenni ediliyor ise de, ilgili makamlar ihtiyatlı davranmak — 1ü- zumunu hissetmişlerdir. Müttefik istihbarat teşkilâtının bi dirdiğine göre, Sovyetler Berlindeki mayıs gününün hâdisesiz geçmesini istiyorlarsa da, Doğu Almanya Baş- bakan Yardımcısı — Walter Ulbricht, batılı devletlere karşı fillen mukave- met edilmesini isteyen bir hbeyanatta bulunmuş ve “Neues Deutschland” gazetesinde yazdığı makalede barış 1- çin Sarfedilen - gayretlerin ancak 'Anglo-Amerikalılar tarafından ya- pilan harp hazırlıklarının, Marahali Plânına dahil — memleketlerdeki ll- man işçilerinin yaptıkları gibi, aktif mücadelelerle önlenebileceğini,, belirt- miştir. Berlinde Amerikan kuvvetlerinin miktarı Washington, 30 (YİRS) — — Milit Savunma Bakanlığına mensup — bir gözcü, Berlindeki Amerikan kıtaları- yun sayısının mahrem olduğunu fakat 1- 15 mayıs, Fransada, wüezaket bayramı,, Eski Fransız terbiyesine göre hareket etmeye çalışacaklar Paris, 30 ALA. (Reuter) — 1 ma- yıstan 15 mayısa kadar devam edecek yolan “nezaket haftaları, — esnasında 'Fransızlar birbirlerine karşı — nazik müamele etmeye davet olunacaklar- dır. Fransızlar bu iki hafta mülddetince 'eski Frandız terbiye ve âdabına göre hareket etmeye çalışacaklardır. Halk, afişlerle neşeli ve mütebes- 'alm olmaya davet edilecektir. Gazete- der, gimdi içinde bulunulan menfaat- perestlik ve kaba lisan devrini harbin doğurduğunu iddla etmektedirler. Marcel Ranville adlı Fransız profe sörü, ordunun da terbiye mücadelesi. 'ne iştirak etmesini ve terbiyenin so- kakta ve kışlada aynı derecede des- teklenmesini istemektedir. - Profesör, mütebessim genç kızlardan müteşek- kil bir taburun Paris / sokaklarında devriye gezmesini teklif etmektedir. “Mme. Buttertly” operası Ankarada nasıl oynandı? Temsilde Ankara, (Husu » Ankara Devlet — Tiyatrosu öpera, bölümü ta- rafından sölist 0- Jarak — İtalyadan davet edilen Japon sanatkârla rından — Madame Atsuko İto'nun i9- tirakiyle — Madam Butterfiy operası: nın İlk temsili 28 nisan cuma akşa- mi, ikinci — temsil de dün akşam ve- rildi. Bütün — biletleri daha üç gün ev- velinden — satılmış olan İlk temsilde Relsicumhur — ile Ankaranın - tanin- miş bütün — gahsi- yetleri — hazır bu- lundular. Beş senedir. İ talyada — bulunan ve orada da bir çok defa Madam Butterfiy'da — o) namış olan Bayan Atsuko İto'yu her” kes merak ediyor” u. Kendisinin Çe Ço - San — rolünü meslek hayatında bu kadar çok yap- dahasahnede görünme: afında peşin bir'den sanatkâr et muvaffakiyet havası yaratmıştı. Pi hakika perde kapandığı zaman, Ma: dam Atsuko İto Ümitleri boşuna çı- karntış olmadı. Bu ilk temsilde, bir Japon si disinin bu “muvaffakiyet hissesinde diğer artistlerin mütereddit oyunları, Tizansen — kusurları da Amil olarak oyununu tebarliz ettirmedi değil. Biz, Madame — Bütterfiy'in bundan € vel Devlet ” Opera — artistderi ta- rafından — çok, daha çok — iyi oynandığını — görmüştük. — Ve ga: Yet, bu sefer de aynı temall se viyesi temin edilmiş olsaydı, Madame Atsuko İto belki bu havadan istifa de ederek daha iyi bif temsil çıkarır- di, fakat eğer imkânlarının hududu bu ise, bizim artistlerle aynı ayarda olduğu görülürdü.-28 nisan cuma ak- samki temsilde Madam Atsuko İto, oldukça — “conventlonnel” — oyununa sanatkârı da rol almıştı Japon artisti Atsuko İto rağmen, dramatik karakteri ve tec- rübesiyle âdeta bütün temsili sürük- ledi. Kendisine, bundan evelki temsil lerde de takdir ettiğimiz Suzuki ro- lünde Necdet Demir, ayak uydurdu. Madam — Atsuko to, bazan fazla T olmasına rağmen heyeti umumi- ye #tibiriyle iyi terbiye edilmiş, nü- mesini bilen tecrübeli bir sese sahip /e oyununa hâkim bir sanatkâr ol unu gösterdi. Reji, koro, temsilin irinci — perdede, nikâh 'azla bocalamalar oldu. Turgut Zalm'in elinden çıkan bü fik bir yelpaze dekora bir. hususi et ve güzellik veriyordu. Madame Bütterfiy, Atsuko İto'nun stirakiyle üçüncü ve sonuncu defa /Jarak 8 mayıs çarşamba akşamı oy nanacaktır. * deap. ettirdiği Bilhassa alesküle İSTANBUL — 8000 müttefik askeri Berlinde hazır ! Sovyet kuklası Ulbricht, batı demokrasilerine gene çattı cumartesi günü resmi ordu gazetesin. de neşredilen 85.500 rakamının — dü- 'nunda bulunduğunu söylemiştir. Sözcü, Berlindeki Amerikan birlik- lerine en modern silâhların gönderil- diğini teyid etmiş fakat takviye kıta- Jarının sevkini yalanlamıştır. Ford'un torunu 1.715.760 dolar tevarüs etti Detrolt 30 A.A. (United Press)— Henri Ford'un 25 yaşındaki / torunu dün mülyonlar tevartis etmiştir. Willlam Ciay Ford, büyük baba- Sının kendisine biraktığı — 1.715.760 doları alacaktır. Henri Fotd'un va- siyethamesine göre 25 yaşına gelli ceye kadar torununun mirasını karı- ı idare edecekti. Willlam, bundan başka babasından intikal eden 5.346.900 — dolarlık bir miras sahibidir. Trabzon hava meydanının temeli atıldı Trabzon, 30 (AA.) — — Trabzon hava meydanının temel atma töreni bugün öğleden sonra Vali, Garnizon Komutanı ve İl ve Belediye mensup- Jariyle Trabzonluların iştirakiyle ya- pılmıştir. “Trabzon ” Mületveklli, “eaki Başba- kan Hasan Saka, kısa bir konuşma ile Trabzon hava meyhanının memle- kete ve Trabzonlulara uğurlu olması temennisinde - bulunmuş ve inşaata başlanmıştır. 'Hava meydanının birinci kısım in- aati dokuz ayda sona erecek ve u- Çakların inip ve kalkmasına elverişli bir hale gelebilecektir. 100 lük gazeteci Fransada 1871 de gazeteciliğe başla- mış olan P. H. Teltgen nihayet 101 yaşında tekalide sevkedilmiş bulun- maktadır. Mösyö Teltgen resimde tekalide sevki dolayısiyle yapılan merasimde yardım sandığından ikra- miyeye hak kazandığını güsteren vesika ile beraber görülmektedir. BUGÜN. üfaktetek istimnalarla, b tün dünyanın bayramı.. Her mil- det, Mayıs Bayramı'na beğendiği adı vermiş Ve onu kendi sosyal dilekleri- 'ne göre mânalandırmıştır. Yeryüzü- nün iklimleri o kadar değişiktir ki, bizim bahar günlerimiz, başka, yer- lerde güz veya kış günleridir. Onun için 1 mayısın mütlaka bir. Bahar Bayramı olması şart değildir. Mayıs Bayramına verilen ayrı ayrı mânalara, tefsirlere bakmaksızın di- yebiliriz ki, bu bayram, insanlığı en geniş ölçüde içine alan yepyeni bir hAdİse mahiyetindedir. Aynı kaynak- tan geldikleri halde katoliklerin, or- todoksların, protestanların en ehem- miyetli bayramları bile ayrı ayrı gün- lere düşer. 1 Mayıs öyle değildir. 'Ta- biatin uyanışı, eski kültürlerin yayıl- dığı sahalarda yaşayan insanları öte- den beri büyüsünün içine almış, ma sallar, yerli törenler, gelenekler ya- ratmıştır. Şiir, edebiyat bu ayın genç bir hayatla kımıldaşan günlerinde en güzel Uhamlarını bulmuştur. Mayıs sözünün eski hintçeden Av- rupa dillerine ve türkçemize geçmiş olduğunu kabul edebiliriz. Maya, Hint masallarına göre, dişi bir tanrı, daha doğrusu, varlık dünyasının dişilik un- surudur. Hayat buradan kaynağını lır. Sehopenhavet, irade ve tasavvur'a Astinat ettirdiği felsefesinde — sıksık Maya'nın tüllerinden bahseder. Zaten Hint masalları da Maya'yı tüllerin. den bütün yaratılış safhaları seyredi- len yaratıcı bir kavram olarak düşün- mektedir. Maya konusu ile ilgili Hint masalının daha değişmiş bir şekline eski Yunan masallar dünyasında rast. gelmekteyiz. Bu Maya da — dişilik prensipinden başka bir şey değildir. Hattâ Hint Tanrısı, burada, çok daha insani bir hüviyet taşımaktadır. Ma- ya, dünyayı sırtında tutan Atlas'ın kızıdır. Bundan başka da Jüpiter'in sevgilisidir. Dikkat edilirse görülür ki, Maya eski “Yunan masallarında da, eski Hint hayallerinin çözmeye çalıştığı varlık prensipleriyle karı miş karanlık bir kavram . halindedir. Fakat bundari anlaşılır bir mâna çı- karmak mümkündür: Maya, yaratılış dünyasına büyük bir çeşitleniş veren dişi bir kudrettir. Bu bakımdan Hint ve eski Yunan dünyalarının - varlık Xarşısındaki tefsirlerinde'çok büyük bir yakınlık vardır. Eski kültürler, tablattaki durma- 'yan doğuş ve ölümlü dişilik ve erkek- Jk prensipleriyle izah / etmişlerdir. Eski sümmer çiftçilerinin dini tören” derinde bu tefsir tarzının bütlin renk- lerini görmek mümkündür. Bu yaratı. cı prensip anlayışı, Samoğulları dün- yasına Iştar şeklinde geçmiştir. İstar; baştanrılardan Baal'in karımdır. ve Baal'in bir cephesi, bir şekli (Selem> Baal) tarzında tasavvur olunmakta- dır. Masala göre İştar, hem bakir- dir, hem de ana... Demek oluyor kl: Yakındoğuda bundan binlerce yıl ön- ce belirmiş olan bakir-ana telâkkisi- nin ilk modelini İştar tefsirinde ara- mak Jâzımdır. Eski Misirin — İziris 'Tanrısı da bu çeşitte bir hayat pren- ipldir. Efes şehrinde (şimdiki / Sel- Çuk) bir zamanlar büyük bir İştar mabedinin bulunmuş ve bakir-ana tö- renin yayılmış olması, Meryem-Ana mezarının burada bulunduğu zannını uyandırmıştır. Hattâ birçok - din a- damları, mezarın Selçukta olduğuna bugün de inanmaktadırlar. Mayıs ayı ile büyük bir münasebeti olan Tanrı Maya; temelli değişmelere gi Sayfa 3 T-E-TOK İ BİL Ek BAHAR BAYRAMI Yazan : M. NERMİ uğradıktan sonra, eski Roma mito- dojisinde asıl kazakterini kaybetme- yerek gene bir hâyat prensipi halinde belirir. Tablatın uyanışı, bütün serpl- liş ve büyüyüş dişi-tanrı Maya ile 1 Bilidir. Dilimize girmiş olan maya sö- Zünün bununla yakın veya uzak bir ilgist olmalıdır. Bugün, yılımızın beşinci ayı olan Mayıs, eski Roma takviminin üçüncü ayı idi. Eski bir Roma tanrısının dından salınmış Januarlus ile başlar 'yan ve mayısı üçüncü ay olarak ka- bul eden bugünkü takvimimiz, papa Gregörlüs XIT tarafından 22 şubat 1582 de neşredilen inter gravlssimas- İn yürürlüğe girmiştir. Romanın meş- hur Gulrinal Sarayı onun zamanında yapılmıştır. Janüs sözünden — gelen Janarlus'u (Ki bizim ocak ayımız- Gır) yılbaşı yapmakla Papa Gregor rlus, çok eski bir Roma geleneğini di- riltmiştir. Bu da Gregorlus'un en başta gelen bir din adamı olduğu hal- de din-ötesi Romaya, milli gelenekle- re bağlılığını göstermektedir. “Eski Romada yeni yıl Jarlus törenleriyle başlardı. Fakat dinötesi Romanın en büyük — bayramlarından biri - Tanrı Flora için yapılan Mayıs Bayramı di. Bu bayram, nisanın 28 inde başlar. Mayısın lik gününde en yüksek nok- tasını bulur ve üçünde sona ererdi. Evler; çiçeklere, yeşillere bürünürdü. Flora mabedinin törenleri bir. çiçek ve yeni hayat töreni ldi. Roma gelenekleri içinde — yetişen Avrupa nesilleri, Ortaçağ'da da ma- yıs Bayramlarını kendi yerli âdetleri: 'ne göre yapmak yolunu bulmuşlardır. Hattâ milli ve pagan Roma gelene- #ini daha geniş bir ölçüde yaşatmak maksadiyle papas Lalomla — Mayıs Bayramını XVIT inci yüzyılda takdla etmiş ve Meryem-Ana Bayramı ola» Tak kabul ettirmiştir. Bundan da ane iliyor ki, Roma kilisesi Romalılık geleneklerine sadık kalmaya her za- man çalışmıştır. Kaynakları çok uzak masal dün- yalarında — seslenen Mayıs Bayramı 1889 dan sonra eski renklerinden #il- kinerek sosyal mücadelelerin, kanlı sokak çarpışmalarının, politika taş- kınlıklarının günü olarak göze çarp- maktadır. İşçi teşkilâtı kudretini gös. termek ve propagandasını yapmak i- çin mayısın ilk gününü 1890 da büyük bir grev gösterisiyle yapmaya karar vermişse de beklenilen neticeyi elde edememiştir. Bu bayram, sosyal di- Siplinleri kuvvetli Ülkeler müstesma olmak şartiyle 60 yıldan beri çeşit çeşit kışkırtmalara, şimdiki — sosyal nizamın yıkılışını hazırlayan propa- gandalara konu teşkil etmektedir. Bu “yüzden Mayıs Bayramı, dünyanın bir çok ülkelerinde, ister istemez gergin bir hava yaratmakta ve elverişli bir sürette çözülmesi mümkün görünen genel hayat dâvalarını büsbütün çe- tinleştirmektedir. Kuvvet kullanarak zorla çözülmek istenen sosyal dâvalar, bizim anlayır gımıza göre, en sağlam cemiyetleri bile anarşiye, dağılışa sürükler. Onun için biz böyle bir zihniyetin uyanma. Sına imkân Vveren sosyal gelişmeleri önleyecek tedbirleri vaktinde düşün- mek zorundayız. Biz bugün bayramı: mızı rahat bir yürekle — yapıyoruz. Vatan dâvaları karşısında kuvvetli bir ruh birliğimiz vardır. Bütün ma- yıs bayramlarımızın bizi böyle ayrıl- maz bir birlik halinde bulması en büyük dileğimizdir. Bayramınız kut- İu olsun sevgili okuyucularım. (MEMLE KET HABERLERİ D.P.nin Ankara mitingi Ankara, 30 (Husust muhabirimiz- den telefonla) — Demokrat Parti An- kara teşkilâtı bugün Cebeci meyda- nında bir açik hava toplantısı tertip etmiş, toplantı bir hayli kalahalık ol- Mmuş ve binlerce halk, hatipleri alkır lamışlardır. Mitingte Demokrat Parti Ankara mülletvekilleri adayları söz alarak Iktidar partisine ve hükümet- lerine hücumlarda — bulunmuşlardır. Bu arada Osman Şevki, Emekli Gene- ral Salâhaddin Adil, Sadri Maksudi Arsal, Dr. Talât Basri Öz ve Hâmit Şevket İnce konuşmuşlardır. Bir ara halkın heyecanı, — Hâmit Şevket İnceyi omuzlarına alacak ka- dar artmış, hattâ onun bindiği otomo- bili havaya kaldırmak teşebbüsünde bulunmuşlardır. “Toplantı bu minval üzerine cereyan ederken garip bir hâdise olmuş ve Hâmit Şevket İncenin “Bize muva- zaalı diyorlar, bu bir bühtandır., de- mesl üzerine gerilerden bir ses yük- selmiştir Bir muvazaa vardır, ispat ede- rim,. Halk bunun Üzerine sesin gel- diği tarafa doğru akın etmiş ve bu Şahsin Millet Partisi kâtibi. olduğu Müşahede olunmuştur. D.P. nin Samsundaki açık hava toplantısı Samsun, 30 (Hususi) — Samsunda son günlerde Demokrat Parti faali- yetini hızlandırmış görünüyor. Bil- vassa bu arada işçilerin fabrika dö- üşü zamanlarına rastlayan santler- Je gehrin park ve büyük meydanla: ina, caddelerine koydukları hopar- lerle mücasir propaganda neşriya- t yaptıkları görülüyor. Bu arada dün Cumhuriyet Meydanında 15.000 kişi tahmin edilen bir dinleyici kit- desi önünde parti namına ve hatip- lerin seçim kampanyasına ait nutuk- ları mühitte alâka ile karşılanmış- tır. Seçim gününün yaklaştığı bu a rada Cumhuriyet Halk Partisinin de geniş bir mikyasta taarruza geçecefi üşünülmekte ve bitaraf muhitlerde bu taarruz merakla beklenmektedir. Halil Özyörük'ün İzmir adaylığı İzmir, 30 (Husust muhabirimiz bil- diriyor) — İzmir İl Seçim Kurulu Başkanlığının, bağımsız aday Halil Özyörük'ün muvafakatıni yazı ile bil- dirmediğinden Demokrat Parti aday listesinden — çıkarılmasına dair olan tebliği üzerine alâkadarlar tarafın dan yapılan — açıklamada, bu zatın Demokrat Partiye ve Yüksek Seçim Kuruluna telgrafla müracaat ederek Demokrat Parti listesinde müstakil 'aday olmağa muvafakat ettiği anla- Şılmıştır. İzmir İT Seçim — Kurulu, Yapılan itiraz ve açıklama — Üzerine yarın tekrar toplanarak Halil Özyö- Tük hakkında nihat — kararını vere- cektir. Egede seçim mücadelesi Demokratlar, her yerde toplantılar yapıyorlar İzmir 80 — (Hususi — muhabirimiz bildiriyor) — Bugün Demokrat Par- 'ti ve Halk Partisi Egenin muhtelif vilâyet ve köylerinde seçim toplan. fıları tertip etmişlerdir. İik toplan: ti Manisanın Muradiye — bucağında sabah saat 10 da yapılmış — Fevzl Latfi, Kâzım Taşkent ” ve Samed Ağsoğlu birer konuşma — yapmışlar. dır. Saat 1730 da Karşıyakada Bos- tanlıda yine Demokrat — parti tara- fından tertip edilen açık hava top. Jantısı gayet hararetli olmuş ve nu- tuklar söylenmiştir. C. H. P. sabahleyin Burnova köy lerinde yüzlerce kişinin iştirak- etti- Bi bir toplantı tertip etmiştir. Saat 10 da Pınarbaşı köyünde tertip edi- len açık hava toplantısında beş genç hatip konuşmuştur. D.P.nin Bursa mitingi Bursa, 30 (Husust muhabirimizden telefonla) — Bugün saat 14 te De- mokrat Partinin tertip ettiği seçim mitingi en az 7.000 kişinin iştirakiyle yapılmıştır. Toplantıyı Bursa fi Başkanı Sadet- 'tin Karacabey açtı. İlk kürsüye çı kan Genel Kurül üyelerinden Bursı adayı Hulüsi Köymen, memleket di Yalarını, şimdiye kadar — demokrasl uğTuna — yapılan — mücadeleleri an- Jattıktan sonra emniyet ve refah i- çinde yaşamanın milletlerin - hâkim prensipi olduğunu, Türk — Milletinin kendi kaderini kendi eline almasının artık bir emrivaki haline geldiğini be- Hirtmiş, hakikatten korkan zihniyeti öldürmek demokrasi dâvasının ana prensiplerinden olduğunu söylemiştir. Hulüsi Köymenden sonra — Selim Ragıp Emeç, Ralf Aybar, Mithat San heyecanlı birer konuşma yapmışlar- dır. Bunları takiben de Bursa İi Baş- kanı Sadettin - Karacabey & senelik bütün hadiseleri izah etmiş, vatan- daşların korkmadan sandık başlarına giderek oylarını kullanmalarını iste- miştir. Tarım Bakanı Kadirlide Kadırlı, 30 (Hususi) — Tarım Ba> kanı Cavit Oral, bu sabah saat 10,80 'da otomobille ilçemize geldi. Bakan, Şehir Klübünde kısa bir müddet İ tirahat ettikten sonra, pazar meydı 'nını dolduran büyük bir kalabalığa hitaben konuştu. Bu konuşmasında Cavit Oral, ken- disini ve diğer arkadaşlarını Seyhan milletvekilliğine aday gösteren par- tililere teşekkür etti ve Seyhanlı bü- tün seçmenlerin, bu teveccühlerine Jâyık olmaya çalışacaklarından emin bulunmalarını söyledi. Bakan, bun- dan sonra, memleketin iç ve dış po- litika durumuna temas etti. Demok- ratik idarede kaydı dundüğu- muz hamlelerin millet Zu sayesinde ger bulunduğunu ve bu 1 ileri de- mokrat milletler se yükselt- menin en hayırlı yol olduğunu be- dirtti,

Bu sayıdan diğer sayfalar: