14 Mayıs 1950 Tarihli Yeni İstanbul Gazetesi Sayfa 3

14 Mayıs 1950 tarihli Yeni İstanbul Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

r' ! 14 Mayıs 1950 —- YENİ İSTANBUL Sayfa 3 PANAYIR Nasıl konuşmalı ? Yazan : Fâzıl Ahmet Aykaç — Ömrü biten Mecliste en oldu? ziyade içiniz ezilerek gördüğünüz şey, ne — Ciddi söz dinlemeye tahammül Hele bahis, bir parça da ilme temas ederse! Adam çekiştirmek, (malâyani) söylemek pek tabil gö- rünürdü; köşede bucakta dedikodu yapmak İse en cazibeli iş! Fakat bağıra bağıra saatlerce (abes) söylemekten çekinmiyenleri dahi on beş dakika elddiyet içinde konuşmaya dayanamaz görürdüm — Affedersiniz; bu iş her yerde az çok böyle dej “clddi söz,, dediğiniz şeyi lütfen bana tarif eder misiniz? — Siz de affedersiniz; bu iş her yerde böyle değildir! Yirmi yıllık mü- gahede ve tecrübe bana aksini gösterdi. (Clddi söz) demekle ne anladığımı da kolayca ifade edebilirim. Clddi söz, her zün esen havaya göre tini değiştirmiyen, yalnız hoş görünmek ve külâh kapmak gayesiyle söyle nilmiyen, fgili olduğu konuya dalr gerçek bilgiye dayanan ve şahsi m faat gözetmiyerek memlekete faydalı olmak maksadiyle der ahiye- — Peki siz o muhitte böyle şey İşitmediniz mi? — Fibette işittim. Fakat az! Teessürümün de zaten az işitilen bu türlü kırdıları dinlemeye fazla rağbet edilmemesinden geldiğini söyledim. Baş- ka bir şikâyetim oldu mu? — Bir kere şunu açıklıyayım Ki bütün külnatta en az söylenilen şey, cidâi sözdür. Bu böyle olunca onu dinliyenlerin de pek kalabalık olmama- Sından fazla taaceip etmeye lüzum var mı? Bir Ikinci nokta üzerine de dikkatinizi dâvet etmek İsterim. Ben kendi hesabıma, bütün ömrümde en Yüksek makamları işçal etmiş Insanlardan haylicesiyle konuşurken şu ha- zin acibeyi gördüm. Farkına vardım ki bu “zevattan, büyük bir kısmının oyun oynaması, havai konuşması, ciddi lâkırdı etmesinden çok hayırlı Çünkü birinci durumda kendilerini alelâde buluyorsunuz; fakat İkincisinde pek zavallı! İşte o zamandır Ki insana hüzünler çöküyor ve ümitsizlik ba- iyor! Zaten Jâfla dünya değişeceğine inananlardan da değilim! Siz daha Gmitli misiniz ? — Ben ne (heyülâi) zıplamalara inanırım; ne de bir cemiyeti bulun- duğu yere ilelebet mihlayıp onu kıpırdatmıyan bir mukadderat çeklci bu- kunduğuna kanlm! Hiç de öyle değil! Bütün kâinat gibi biz de ister istemez hareketteyiz. Mesele, bu hareketin istikametini hayra çevirmekte ve tehli- keye düşmeden hızını arttırmaktadır! Elbet biz de çalışıyoruz ve çalışacağız. Bugünkü cihanın en hususl vasfı bence şudur: Herkes dâvacı! Fert olarak 've cemiyet olarak! Hiç kimse halinden memnun değii ve herkes mesut ol- Mmak iştiyakında. Hem de pek kısa bir zamanda. Yani küre üzerinde ve dünyevi hayat içinde! Zira kimsenin âhireti beklemeye ne niyeti kalmış, »e de sabri! Hepimiz ne olacaksa burada olsun ve çabuk olsun diyoruz! —'Her zaman bu böyle değii miydi? Ben sanıyorum Ki ortada yeni bir ver yoktur! T Her zaman bu böyle Idi ama, sesler bu kadar düyulmazdı! Şimdi bü- #ün ilim ciyak ciyak ötüyor ve ötecek! Ben de samıyorum ki asıl yeni şey budur. Yani eski şeyin, vaktiyle görülmemiş bir ölçü alışı! — Peki ama bundan ne fayda olur Z Orası büsbütün haşka dâva! Ve kanaatimce kimsenin halledemiye- eeti düvat Kabul buyurursunuz; cihanın asırlar geçtikçe daha kördüğüm ettiği bir meseleyi ben tamamiyle çördüm diyecek cürette bir Insan deği- İlm! Onu başkalarına birakalım! — Meselt kimlere? ” — Gülünç bir ukalâlıkla her 'mevzu üzerine atilarak mücerret bir düs. ftar içinde her hakikatin fılısımını bapsedebileceği vehminde olanlara: T Peki. Simdiden sonra Mecliste milletimizi temsil edecek olan sayın arkadaşlarımızdan ne beklersiniz? — Çok söylemekten ziyade halkı dinlemeyi; dinledikten sonra da hatır için sazmamayı! Avam Kamarasının zabit ceridelerini arada sırada karıt- fırırım. “Kelâmın hayırlısı, boyu kısa ve delâleti uzun olan sözdür., mâna- sındaki vecizeyi İngilizler kadar iyi anlamış kavim ben görmedim. Keşke biztm de konuşma üsfübumuz öyle olsaydı? — Bu e kadar yerinde bir temennidir ki ortaklaşmakta bir dakika bile gecikemem! Yemen, Amerikaya petrol Orama müsaadesi verdi Londra 13 (Nafen) — Yemen Hü- Kümetinin, Birleşik Amerikaya pet- ol araması için müsasde verdiği bil. Kapalı daire uçak rekoru Gicucester, 13 (AP) — Bir me- teor avcı uçağı dün, muayyen bir /#aha Üzerinde dönerek yapmış oldu- Siyasi hâdiselere sebep olan İran Proni aikâhiyle tatlıya bağlanmıştır. gelinle damadı görüyorsunuz. Fatmanın bir Amerikalı ile evlenmesi meselesi, P 'Soldaki resimde dâvetlilerden Rita Hayworth (Pronses Ali Han) », sağdaki resimde de Girilmektedir. Elde edilen — petrolün Yüzde 48 1 Amerikaya ait olacaktır. | €u uçuş esasında saatte — 510.025 Çalıştırlacak olan işçileri Yemen| mil sürat yaparak yeni bir dünya temin edecektir. Tekoru tesis etmiştir. Başken Trumanın iddiası Komünistler, birbirini tutmıyan yalanlar söyleyip duruyorlar Amerika harbe girmek arzusunda değildir Başkan Truman'ın hüsüsl trenin- merikanın zayıf olduğunu, diğer ta- den, 13 (AP) — Başkan Truman | raftan da — “Küvvetli olduğumuzu bugün, komünistlerin “Birbirini tut- | ve harp tahrikçiliği yaptığımızı iddia maz yalanlar söylediklerini” iddla et- | ediyorlar. Bunlar birbirini — tutmaz miştir. Montana'nın Great Falis mevktin- de trenin yanında — toplanmış olan 6.200 kişi kadar tahmin edilen bir kalabalığa hitap eden Başkan, Rus liderlerinin bir taraftan Birleşik A- Bir Profesörümüzün Amerikada beyanatı Washington, 13 - ALA. (USİS) — Birleşik — Amerikanın — başkentinde bulunan ve Amerikan kolej ve ünl- yalanlardır” demiştir. Başkan, Amerikanın yalnız. barış istediğini ve herhangi bir memleket ile harbe girmek arzusunda olmadı ğını tekrar belirtmiştir. versitelerindeki eğitim ve çalışma u- süllerini görmek Üzere, — Amerikada haftalık bir seyahate çıkacak o- Jan İstanbul Üniversitesi — Rektörü li vEst 1STANBUL, Dünya hikâye müsabakası. Birinciye 8000 dolar Dünya, en iyi * YENİ İSTANBUL, Dünya hiküye l YENİ İSTANBUL, dünya edebiyatının kapılarını Türk edebiyatına açıyor hikâyesini arıyor Prof. Celâl Sarç, Washington'u ziye reti sırasında Eğitim Bakanlığı ileri gelenleriyle temaslarda bulunmuş ve Georgetowm, George Washington Ü- niversitelerini ziyaret etmiştir. Wazhingtondaki Ortadoğu Enstitü- sünde konuşan Prof. Sarç “Türkiye- deki devletçiliğin menşe ve mahiye- tini” izah etmiştir. Rektör devlet- çiliğin 1936 yılında kabul edilerek A- nayasaya dahil edildiğini ve bunun da sanayileşme cereyanını hızlandır. mak ve husust teşebbüslerin tehlikeli rekabetlerini önlemek maksadiyle yı Gazetemiz, öteden beri devamlı bir şikâyet Birinciye 5.000 dolar Müsabakaya giriş şartları Müharrirler, Pilmiş olduğunu izah eden — Celâl Sarç şöyle demiştir: “Özel teşebbüsler üzerine — gayet ağir vergiler tahmil edilmiş ve bunun neticesinde bir çok teşebbüs devlet Inhisarına geçmiştir. Rektöre - göre, dik zamanlar devletçiliği gayet kuv- vetle müdafan eden Cumhuriyet Halk Partisi 1947 de özel teşebbüslerin fa- zunun yakın müşahidi bulunması — hasebiyle, içinde süphesiz dünya çapında dekerler bulunan Türk edip- derine, dünya edebiyatının kar 'nin çoktan geldikine kani 1di: Amerikada — intişar etmekte Tribune gazetesinin tertip etti 'dünya Hikâye müsa- bakası, bizi bu gazete ile işbirliğine sevketti ve $im- Giye kadar Türkiyede yapılmamış olan milli bir hi- kâye müsabakasını tertip etmkle de vazifelendirdi. Maksadımır, bu suretle dünya edebiyatının kapılarını Türk edebiyatına açmak ve dünyaya bizde de dekerli muharrirler yetişebildiğini isbat etmektir. İşte bu düşünce İledir ki, memleketimizin bütün dekerli kalemlerini “Dünya Hikâye Müsabakasına” iş- tirake davet ediyoruz. Bu müsabakanın Türk edebi. yatı için muvaffak olması ancak onlar — sayesinde mümkün olabilecektir. YENİ İSTANBUL, Dünya hikâye müsabakası, Birinciye 5000 dolar — YENİ İSTANBUL, * Müsabakaya giriş şartları Dünya Hikâye Müsabakasına, aşakıdaki dahilinde iştirak olunacaktır: A — Tanınmış veya tanınmamış her muharrir, kendi Amzasiyle veya müstear bir lslmle müsabakaya istirak edebilir. Müstear isim kullananlar hakiki imzalarını hikâyelerinin bir nüshası altına atarak kapalı bir zarfa ve müsabaka nihayete erdiki tarihte açılmak Üzere idarehanemize tevdi edeceklerdir. B — Hikâyelerin en az 1500, en çok 4000 kelimelik ve daktilo ile iki müsha olarak, sahifenin bir tar fına yazılmaları şarttır. Mevzu tamamen serbest- fir. Hikâyeler, canlı, hakiki hayattan alınmıs, msk, macera, harn, İs, esrar, din ve ırk mücade: sartlar leleri veya beşeri ihtiras gibi her türlü mevxua sahip olabilir. Hikâyelerin sade, tabii bir dille Yazılmış bulunmaları ve zamanımızda cereyan etmiş olmaları tereih sebebi teşkll eder. Fakat fekrar ediyorüz, mevzu kat'iyyen tahdit edilmis dekildir. — Müsabakaya iştirak edenlerin günderecekleri h- kâyelerin başka bir yerde çıkmamış olması şart fır. Muharrir, bu hususta hikâyesine bir de ta ahhütname ekliyecektir. D — Hikâyelerin gazetemize 30 haziran 1960 tarihine kadar makbuz. mukabilinde bizzat tevdi edilmiş veya tanhhütlü mektapla gönderilmiş olması 14 Zımdır. Hikâiyelerin üzerine Kaydi konulmalıdır. : ğ İ ğ j 4 İ müsabakaya iştirak için gön- derdikleri hikâyeleri müsabaka neticesine kadar başka hiç bir yerde neşretmemeyi — tanhhüt ederler. E — Gazetemizin edebi heyeti, zelen hikâyeler arasın- dan bir İlk seçme ya 'en iyi $0 hikâyeyi tes bit edecektir. Bu hikâyeler gazetemizde neşre: dilecek ve her hikâyeye 30 lira ücret verilecektir. F — Memleketin tanınmış ediplerinden mürekkep bü. ir Jüri, neşredilen 30 hikâyeden en güzei 'seçecek, Kazetemiz bunlara 300 er (at verecektir. G — Türkiyede seçilen bu iki eser 3000 dölar müki- fatlı Dünya Hikâye Müsabakasına girmek hak kını kazanarak gazetemiz tarafındani Milletl Türiye tevdi cailecektir. Dünyanın en güzel 90 Hikâyesi Dünyanın en güzel hikâyesi aranırken, bir taraf- tan da müsabakaya iştirak eden milletler ar: €n iyi 60 hikâye de tesbit edilmis olacaktır. YENİ İSTANBUL Bu 80 seçme hikâyenin Türkiyede nesir hakkı şimdiden temin etmiş bulunuyoruz. Bunları okuy, Cularına ayrıca takdim edecektir. l Kimlerle yarışacağız ? Üsabakasını nlardır: İngil e İeveğ, N TARAKVASI NMK K eRP 0000 SiRUMNU emyuyen SAa UKUNU TTONANVASIINMA K 3vI0P 0009 OADUNN UNUGUNN tere, İtalya, Almanya, vec, Danimarka, Finlandiya, Afrika, Avustralya, Yeni Zelanda, Müsabakaya Amerika da İştirak etmektedir. Fa- kat orası için tertip heyeti başka bir şekii tatbik et mekta ve ayrı bir mükâfat vermektedir. IREK * Mstayovı Tepop 0004 APUAE TeyUgURNm GÖYM ElamA TTOANVISI IASA — * TeSE G0 Si aliyetlerine yer vermeğe başlamıştır. Türkiye bidayette bu gekilde hare- kete mecburdu. Zira, iktisadi sahada dlk adımlarını atıyordu. Türkiye - Amerika yolcu seferleri Nevwe-York, 13 (A.P) — New- York Times gazetesi bugün çı- kan nüshasında, “Türkiyenin, İstanbul ile New-York arasm- da müntazam yolcu — seferleri ihdas edeceğini bildirmektedir. Gazete, bü yaz. bu sahada tecrülbe seyahatlerinin — yapılı cağını ve eski bir Amerikan ge- misi olan Tarsus yolcu gemli 'nin de iki New-York seferi ya- pacağını ilâve etmektedir. “Tarsus, harbin sona ermesin- den beri Türkiye tarafından sa- tın alınmlış olan yedi yolcu ge- misinden biridir. 'Tarsus bu seferinde aynı za- manda, Pire, Cenova ve Mar- silyaya da uğrıyacaktır. Gazete - bir Türk kaynağına atfen, “Şayet Tarsus'un bu se- feri muvaffakiyet temin eder- se, muntazam. seferlerin başlı- yacağını,, belirtmektedir. Adana seçim hazırlıkla- rını tamamladı Adana 18 (Husust — muhabirimiz bildiriyor) — Adanada seçimlerle il- gili bütün hazırlıklar ikmal edilmiş, köylerdeki sandık kurullarına - baş- kanlık edecek olanlar vazifeleri ba- gına hareket etmişlerdir. Sirf Adi Sa içindeki sandık sayısı 130, seç. men miktarı ise 50 bindir. 'Yarın bütün Adana vilâyeti hilinde 195 bin seçmen reyini kul nacaktır. Hazırlıklar İğel ve / Hatay vilâyetlerinde de sükünet ve initzamla devam etmektedir. Mahalli gazeteler reylerin nasıl kullanılacağı, tasnif u- aülü ve gikâyet şekilleri üzerinde va- tandaşları aydınlatmaktadırlar. Ada- 'nada bu ana kadar tek seçim suçu islenmemiştir. da Adana 13 (Husüsi — muhabirimiz. bildiriyor) — Adana Valisi / bugün parti başkanlarını vilâyete davet e- derek, seçimlerle ilgili meseleleri gö- Tüşmüştür. Yarın yapılacak seçimle- rin emniyet ve huzur içinde cereyan 'etmesi hususunda partilere düşen va- zifeler bir kere daha samimi bir ha- va içinde gözden geçirilerek mutabık Paris, 13 ALA. (LPS) — Fransız uzmanlarından M. Jean Monnet, Al- man ve Fransız kömür ve çelik sa- mayilerini birleştirmek hedefini gü- den plânı tetkik etmek üzere Londra- 'ya hareket edecektir. Fransi tebliği Paris, 13 ALA. (AFP) — Sosyalist Parti İdare Heyeti, Fransız - Alman kömür ve çelik sanayilerinin müşte rek bir makama tevdiine ait Fransız Hükümetinin teklifini tefsir eden bir tebliğde ezcümle gunları yazmakta- dır. : “Bu teşebbüs, yeni ve yapıcı plân hakkında yeni bir Fransız . Alman meselesi vazetmekte ve temel sana- yilerde müşterek bir idare kurulm ını teklif ederken Avrupanın teşki- Jâtlanması — meselesini ele almakta- dır.n İdare heyeti, bu gibi bir idare içine “ümkün olduğu kadar fazla sayıda memleket alınmasını zaruri görmek- te ve hükümetten, daha başlangıçta İngilterenin fltihakını sağlaması için bilhassa çalışmasını istemektedir. İ- dare heyeti daha sonra, müessir bir neticeye varmak için lüzumlu gör- düğü mühtelif şartları sayarak bu 1 darelerin diğer Avrupa memleketleri. 'ne de yayılmasını, bahis konusu sa- nayi şubelerinin plânlaştırılması için bu idareye yetki verilmesi ve kömür ve çelik sanayileriyle mali bağları olan şahısların idare makamlarından uzaklaştırılmalarını istemektedir. Adenauer'“en iyi çare” diyor Bonn, 13 A. A. (Reuter) — Batı Almanya Başbakanı Dr. Konrad A- denaver, dün Fransız - Alman İkti- #adi İşbirliğini sulhu kurtaracak en iyi çare olarak karşılamış ve diğer memleketleri de böyle — faaliyetlere davet etmiştir. Batı Almanya — Haberler Ajansı Başmuharriri Pritz Laenger'le yaptı- # görüşme esnasında Başbakan Av- Tupa ve dünya sulhü için Fransız - Alman işbirliğinden daha esaslı bir temel mevcut olmadığını söylemiş ve diğer memleketlerin de böyle iktisadi teşekküllere dahil olmaya karar ver- melerinin memnuniyetle karşılanaca- ını belirtmiştir. Sosyalistlerinin basın Ankara, 13 (A. A) — Bir haftadan beri memleketimizde bulunan İktisadi İşbirliği Tanresinin — Yunanistandaki #ağlık teşkilâtının sefi Dr. Hedley bu Tadaki tetkiklerini bitirmiş bulunmak- kadır: Bu münasebetle bugün Sağlık - Ba kanlığırıda gazetecilere beyanatta bu. künan Dr. Hedley ezcümle şunları söy. lemiştir: * Türkiyede geçirdiğim bir - hafta benim için çok memnuniyet — verici olmuştur. Sağlık Bakanlığının - çalı. Malarında gösterdiği büyük anlayıs ve başarının Üzerimde husule — getirdizi İntibalar çok müspettir. Sıtma savaşı Bususunda mevcüt imkânlarla memv RünİYet verici başarıların elde edile- Ceği kanaatindeyim. Sağlık Bakanlığı kalınmıştır. Sın sitma savası çalışmalarına esaalı Yardımlar yapıldıkı takdirde sıtma dür EV. velâ Japo ile sulhü istediği öi dahili harbe sahne olan N MÜSPET TEPKİLER UYANDIRDI Marshall Plânı idareci bir adım şeklinde vasıflandırdı , teki fi çok müspet Schuman'ın plânı ve Almanyanın sözlerine itimat edilmemesi hakkın- daki kötümser hükümleri yorumlıyan Başbakan dünyanın fiiliyatla ikna e- dilçbileceğini bildirmiş ve sözün 1ü- zumsuz olduğunu ilâve etmiştir. Hoftman, “teklif'i çok cesaret verlei buluyor. Washington 13 A.A. (Unlted Press) — Marshali Plânı İdarecisi " Paul Hoftman, — Dişişleri Bakanı Robert Sehuman'ın Fransa ile Almanyanın çelik ve kömür sanaytinin birleştirii- mesi yolunda teklif ettiği plânı öv. Müş ve bu plânın “çok cesaret veri- ci, olduğunu ve Avrupa birliğinin ta- hakkukuna doğru atılmış bir. adım teşkil ettiğini belirtmiştir. Hottman şunları ilâve etmiştir: “Fransız Dişişleri Bakanının, Ab manya ile Fransadaki kömür ve çe lik istihsalinin müşterek yüksek bir idare altında birleştirilmesi ve bu te- şekkülün diğer Avrupa devletlerine açık olması yolundaki teklifi, — Batı Avrupa hür devletlerinin iktisadiya- tını birleştirmeye hakikaten azmedil. diğini göstermektedir. Radyo vasıtasiyle kopye uğruna mücit oldular İki İtalyan talebe radyo ile imtihanda kopye yapmaya teşebbüs edip yakalandılar Roma, 18 (Nafen) — İtalyan Mü- N Eğitim Bakanlığı iki talebe hak- kında kanuni takibata / girişmiştir. Buna da sebep bu iki talebenin imti- handa sorulan suallere doğru dürüst cevap verebilmek maksadiyle husust ve gayet küçük alıcı ve verici radyo istasyonları - kullanmış / olmalarıdır. Öğrenildiğine göre, alıcı makine başı sarılı bulunan gençte, verici makine de kolu askıda olan ikinci tabelede bulunmaktaymış. Dr.Hedley'in dünkü toplantısı Iktisadi iş birliğinin Yunanistan Sağlık Şefi ve Kemali Bayizid'in beyanatı yazının üç sene icinde tamamen halle- öllmesi mümkün olabilir. Türkiyede gördüğüm sağlık çalışma- ları hakkında Amerikan Sağlık Ba- Kanlığına vereceğim rapor Türkiyede Ki çalışmaların çok memnunluk. veri- €i Giduğu müşahedesini ihtiva edecek- ir. Dr. Hedley'in konuşmasını. takiben Saklık ve Sosyal Yardım Bakanı Dr. Kemali 'Bayizit de demeçte bulunmuş ve demiştir. ki Amerikan İktisadi İşbirliği İdare- sinin Yunanistandaki sağlık misyonu 'Dr. Hedley ve bir sağlık mühen arkadaşı Dir haftadan beri 'Tür kiyede bulunmaktadırlar. Kendileriy. e Sağlık Bakanlığının mühtelif isler Ti Üzerinde görüşmelerde bulunduk ve Dihassa, sıtma mevmuu Üzerinde çar İatik Mreveut imkânlarımızla — mtma 18 mücadelenin çok verimli olduğu uz imanların 'bize verdikleri raporla tes üt edilmiş bulunmaktadır. B kiza Aimanda sıtmayı tamamen memleketimizden kaldırmak için ge 'ekli yardım talebimiz beraberce mü- slâa 'edilmiş ve bir mütabakat Timiştir. Kendilerinin bize verdikleri 'ota göre, 1981 senesinde 1 milyon do- e karaılığı mücadele malzemesi teda İk edlimek gerektir. Bu işlerin başarı le Körülebilmesi İçi /on doların İhti: SURi malzemeyi talep etmek üze. zırlanan formülü IKi güne kadar Sevlet 'Bakanlıkına sunacağız. Bu yardım temin edilirse Bakikaten kısa zamanda - yurdumuzda sıtmanın Künün kesileceğine ben de inanmak- Marshall Plânı ve Türkiyenin dahili siyaseti Ankara 13 (ALA.) İktisndi İşbirli. fi Türkiye Tera Komitesi — Başkar Sir. Rüsteli Dorr, bugün — Anadolu Ajansı muhabirine aşağıdaki — beya- 29 nisan tarihinde İstanbulda bir basın toplantısı esnasında bedihi bir. Jan bir noktaya temasla Ma: Plânının Türkiyenin dahili ai- akın shali yasetiyle İlgili olmadığını ve — Mar- ahali Plânı fonlarının siyasi maksat- dar için kullanılmadığını ve kullanı- Jamıyacağını beyan etmiştim, Bu ta- ihten itibaren Türk matbuntına bu mevzu ile alâkadar hiçbir beyanatta bulunmadım. Bu hususta — müracaat 'denlere 29 nisan tarihli beyanatıma yYaşvurmalarını tavsiye etmek hariç, kimseye ne kendi namıma ve ne de BC A, misyonu namina her- hangi bir beyanatta bulunmak- sali hiyetini de vermedim,

Bu sayıdan diğer sayfalar: