17 Temmuz 1950 Tarihli Yeni İstanbul Gazetesi Sayfa 3

17 Temmuz 1950 tarihli Yeni İstanbul Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

| | | < hâlinde tecelli eder ve altında cidat. 17 Temmuz 1050 Sayfa 3 Talebeme mektuplar : CİDDİYET BAHSİ 'VLADNM, dedikleri © acıklı.. İmtihan devresinden son- Ta yazdığınız İlk mektubu açarken 'Onda neşe ve ferahlık göreceğimi sa. 'imtihan' Rüyordum. Gerçi bunlardan bazı İşa- retler yok değil; fakat hAlâ talebele- Finizden, mektepten — bahsettiğinize göre sizin de bütün hocaların müş. terek illetine uğradığınız belli. “Mes- dek hastalıkları” faslı tababette ay m bir mevzüdür; madde ile çekişen işçilerin düştükleri kazalara den Mmanevi sahadaki meslek hastalıkları onlardan küçük sayılmaz. Buna da veriyorlar, Her ne ise, tam hoca ol di. Değil mi ki, lüzüm yokken dahi talebe ve mektep sayıklıyorsunuz Meslek / bakımından size olanlar 0l- muş! Artık bizdensiniz! Mektubunuzda, — tatil verdiği kaygısızlığı — g madığım. bir. kelimeye rastlıyorum. Sizden ummam -değil, yanlış anlama- yın! Fakat o rahat sandığım günde kullanmanızı ummazdım. Vazifeniz- den, talebenizden, imtihandan, mek: tepten ve İdaresinden — bahsederkei boyüna ileri sürdüğünüz “ciddiyet' kelimesini kasdediyorum, Her türlü Mübaliliği, münasebetsizliği, ehliyet- Bizliği Örtmeğe memur © sözle ne işiniz var? Gerçi buna değer verme- geniz anmazsınız. — Mektebinizde ve dolayısiyle her işinizde ciddiyet hâ- kim olduğunu belirtiyorsunuz. Şüphe 'eden mi vardı? O saf ve masumca işaretinize dokunmuyacaktım, belli ki beni çileden çıkaran bir tarafı var! Ciddi olduklarına inandığım. şeyleri Sayarken, aralarında — mektebinizin müdürünü de görmiyeyim mi? İşte mesele bütün elddiyetini burada ka betti! Müdürünüzü tanımıyor, hatta kimdir bilmiyorum. Fakat elddi diye vasıflandırmanızla hayalimde resmi- Ri.çizdiniz: Asık surat, sinirli hare- ketler, münakaşa götürmez - yahut Münakaşaya dayanamaz - hükümler fışkırtan bir kalıp ve o kalıbın icap ettirdiği zihniyette vazife ile ciddiyet mefhumlarının somurtkanlık şeklin- de tecellisi... Müdürünüz belki kalen- dermeşrep Ve fazıl bir kimse olup o ciddiyeti takma bir ciddiyet, her şe, le alay eden, her şeye tam değeri veren us erbabının başkalarına açıl- mamak için takındığı kisvedir. (um- mam a, her ne ise7..) Lâkin sırala- dığınız elddiyet sahipleri arasında o zatın resmiyeti temsil ettiğini hatır- Jayınca kendimi tutamadım. İşte gü #atırları onun için döşeniyorum. Anlaşıldığına göre bugünkü mek- tubum hiç sevmediğim © elddiyet bahsine inhisar edecek. Sizin müdür bey, hiç günahı yökken bana ilham Kaynağı oldu. Maksadımı - işe giri; mlşken - açıkça anlatayım bari. Ma- demki sizi boş Iâflar dinlemeğe mah- küm ediyorum, hesabını vermek de borcumdur. Evet, kızım, benim. gö- rüşüme göre ciddiyet şu gibi şekiller alır: — Rezmi eiddiyet ki, ank surat yetsizlik Adeta haşarat gibi kayna- Bır; — Her geyle alay edip renk ver- Yazan : Reşad Nuri DARAGO memek için clddi görünen kimselerin elddiyeti ki, kaymeti, zekâ ve seviye- deriyle ölçülür ve fakat ahlâki ba- kımdan pek bir şey ifade etmez. dlği ki, bunlar ağırbaş. hlğı yalnız vicdanlarına İnhisar et tirerek ömürlerinin resmi, ve husust aantlerini hep güler yüz, neşe, neza- Ket havamı. içinde ” geçirir. ve. resmil münasebetlerinde de bundan şaşmaz- lar. yet derecelerini akıl seviyesine göre Sıraladım. Gerçekten, budalaların aa- de tavır ve vaziyet almalarına ya- rayan eiddilik her şeyden önce aklın malıdır. Bunün dişinda, tavırlarımı- Zın bir çoğu sahte olur, hem de men- faat kollar. Netekim ciddiyet, daha bir çok faziletler gibi bir nevi tica- ret sermayesi haline geldi: Fikirden tutun da mükaddesata kadar el uza- tan bir ticaret, Onun önünde sinen hakikatler ve kıymetlerin hesabı yok- tur. Yalancı fazileti nasil alt ederse ciddiliğin sahtesi de gerçeğini © nispette itibardan rüyor. Böylece elddiyet de faz bi bir meslek oldu. Onun dahi kanun- Kaldı ki, yeryüzünde kimse ciddi değildir. (Kendini bazı yüksek fikir veya ahlâk dâvalarına vermiş kimse- derden başka). Herkes işin alayında 've hele kolayındadır. (Kolayında ol- manın başlıca yolu da zaten ciddi görünme!). Dahası var, bir insan, ne kadar zeki olursa ciddilikten © ka. dar uzaktır. Dünyaya bakıp da silâ- ha davranır gibi suratını asan adam- Ja sadece gülen adam arasında bilmem Kendi Dünya hangisini tercih — edersiniz? işlerinin clddiliği hakkında fikir edin- mek için onları idare edenlere çöz atmak yeter. Çeşme başında su bek- liyenlerin, fırıncının önünde ekmeği paylaşamıyan — mahalle ” karılarının kavgasiyle dünya işlerini / Üzerlerine almış devlet büyüklerinin “ciddt” da- laşması arasında ne fark var? Hulâsa kızim, — bana - ciddiyetten dem vurmayınız artık, yoksa - ciddi- yetsizliğinize hükmederim. O bal te sizin ne kadar samimi olduğun! bildiğim içindir ki, şunun bunün sah- teliğine — kapılmanıza — üzülüyorum. Mektubumu bitirmeden önce fikrimi hulâsa edeyim de beni “mugalâta' ile suçlamıyasınız. Evlâdım, ciddiyet şunlardan ibarettir: Aklımızla gönlü- müzün bize sevdirdiği, bizi bağladığı geylerle kimselere kendimizi mutlak Surette vermek ve bunların gidişi, ta. Vhi ile ilgilenmek. İşte übalilik gö- türmiyen mevzular. Hiç birini ihmal etmemek, hakiki ciddllik demektir Yoksa, devlet kuvvetine sığınıp kar- sımıza çıkana surat asmak, aklımıza güvenip âleme akıl öğretmek ciddi- yet değildir. Hulâsa benim bildiğim dür beyinkinden ziyade, aklına göre hareket edenlerin ciddiyetidir: Öyle bir ciddlilik ki, neşe, alay, nükte, ka- lenderlik, — hayırgüderlik, — menfant gütmezlik ve nihayet — filozoflukla beslenir. Koreden geçen 38 inci arz dairesi Yunanistandan da geçiyor Yunan - Y'ııgogl(ııa ihtilâfı nasıl hallolunacak ? Husus! mühabirimiz Mare Marcesu Atinadan bildiriyor) — Yugoslarya ve Yunanıstandaki Amerikan elçileri X merikan Disisleri Bakanlığı Kanaliyle Yunan - Yugoslav " münasebetlerinin aldığı son gekiiden Amerikallar endi #e etmektedirler. Yunan Hükümetinin noktal nazarı şu merkezdedir:. Hüsnüniyetini " görter. mek İsteyen Atina, lüzumlu garantile Ti Belgrad'dan istemeden önce “bazı taahhütlere girmeyi bile göze almıştır. Meselâ, Yugoslavya ile harpten önce addettiğini; 'bu arada Selânik serbest Bölgesiyle flgili, 1920 andiaşma İle pro: tokolunu tanıdığını Yunan Hüküme Hümüniyetle yapılan Yunan teklir lerine mukabil. Yügoslavya arazi tale- Yunanlatandaki Slay ekahliyetini “ko: Tumak bahanesiyle Belerad Hüküme eklerini tekrar ortaya ir mahreç istiyor. Yu. dan mevcudiyeti dal n ekalliyetler. bahsini Balkanlara has ve mahall bazı f Politikasının ana hatlarına pek w lar, Ege mıntakasındaki Y . Yunan Makedon iltün emellerinden Belgrad Edllemez. Bu bakımdan Amerikahlar Amerikalılara gelince, plânsız gay retlerin bilhassa “Balkanlarda bir ne tlce vermiyeceğini artık anlamalıdır. Sövyetlerin, Bulgar peykini ileri Tunan konuşmalarının - sürüncemede ek de İcap eder. Moral ve maddi un: urlar temin edildikten sonra Balkan: Jarda mevcut demokratik bir meveudi. “ten Bahsolunabilir. “İran Kore ile aynı durumda değildir,, İrana hücum, muhakkak bir dünya harbi. çıkarır 'Tahran 16 ALA. (Afp) — Başkan Razmaranın yakini bir askert şahsi: yet bugün Afp verdiği demeçte ezcümle şunları söylemiştir Kore ile mukayese edilecek İranın S Rusyaya kargı dü mu tamamiyle başkadır, çünkü İran Bu şahsiyet sözlerine gunları ilave Anglo-Sakson devletleri için İra nin stratejik değeri olduğundan, aynı zamanda Bakü petrol sahası tehlike- 'e düşeceğinden İranın kuzeyinde çı kacak bir harp, üçüncü dünya harbini kaçınılmaz bir şekilde Bu gahsiyet — düz tanrih etmiştir: İranın kendini işgale girişecek bancı bir devletin ilerleyen motörize kuvvetlerini durdurmağa yeter — ne modern ağır silâhları vardır, ne de istihkâmları, İran kuvvetleri mrf hu. dutlarının nöbetçisidir. ve iç güven muhafazaya yetecek güçtedir. Bütün hudutlar yeni — karakollarla takviye 4 ve çok sıkı taraasut ayesinde güpheli unsurların sızma- larıi imkânsız hale getirilmiştir. VS LT Kore savaşında vazife gören üç azeteciden bir ben sağ kaldım İki gazetecinin öldüğü savaş — Hazırlıksız harbe girmenin acı neticeleri — Şonui savaşını başından sonuna kadar takip ettim — Üstün düşman kuvvetleri karşısında ümitsiz bir savaş birlmiz HOMER Kore harp mul BİĞART hildiriyor Teri Batlardaki Amerikan kuvvetle karalaştılar. Komünlst Korelilerin ce- Sahlardan yaptıkları hücumlar netice için imha edilebilmeleri ihtimali ba; Be sırasında ağır zaylata uğramışlar Ve Bütün ağır techizatlarını geride bi Takmak zorunda kalmışlardır. SAf kaldım Bahis mevzuu ettiğim - çarpışmayı, ben dahil, üç harp muhabiri yakın: dan seyretmeye müvaffak olduk. An Şeyi anlatabilecek bir ben varım. Öte Ki menlektaşlarım Hearet " gazeteleri mümensili Ray Richarda ile Ordu ga zetesi munabiri çavuş Ermest Peeler düsman tarafından öldürüldüler. Komünistlerin öldürdükleri 1 Amerikan esiri Muharebenin en feci aahnelerinden biri de esir edilen T Amerikalının Ko: Münlet Koreliler tarafışdan — büyük Ürmeye çalışan Amerikalı — askerler, Sızan Kömünist Körelilerin içine düsü orlar. Mükavemet etmek, Yeya kac mak imkânını görmeyen “ Amerikalı Jar. Buna ragmen Kızıllar, bu Ameri- kalıların ellerini arkalarına bağlıyor. lar. Âmerikalı esirlerin bütün rica ve Bakırmalarına komünistler aldırış bi Oyalama muharebesi Yüzbaşı Charles Alklere'nin komu- tasındakl kücük — Amerikan — birliği, Souni'ye bakan Versandan asakı — in. mek emzini almişti. Maksat düşmanı kabil olduğu kadar oyalamak ve A Merikan takviye kuvvetlerine — vakit irmaktı. Size 'hikâye edeceğim nanın harbin nihal neticesi . 'dokrudan dokruya bir tesiti Bu hareket küçük Amerikan birlikle Tinin zayıf silâhlarla kuvvetli bir düş mana kargı girletikleri mücndeleyi ga yet iyi canlandıracak bir vanfi haizdir. Hazırlıksız cepheye sürülen' bu Ame: rikan birliklerinin içine düştükleri zor durumlardan alınacak dereler büyük- Pazar günü öğleden sonra bize tarif edilen tepeye vardık. Hava — bulutlu, görüş imkânları zayıftı. — Önümüzde, kızılların kullandıkları ve Seulden ge- len ana yol görülüyordu. Yelun sağın. d solunda Afrikal yerillerin kulübe lerini andıran binalar mevcuttu. İler de bir tepenin arkasından kesif gu. Manlar kıvrılarak yükseliyordu. Bun- dan uçaklarımızın, yaptıkları Bücum Jarda iyi neticeler aldıkları neticesini çıkardık ve kuvvel müneviyemiz yük- 'ker düşman nakliye kolları, hava İtlmiz nispeten. kolaylaşmış olacaktı Yüzbaşı Alklere, askerlerini — Ver. san boyunca yaydı. Arkamızda, tepr- nin öteki versanında gizlenen bir 'A merikan tankı, Tüzümü halinde düş man Zirhlr. birliklerine kargı — koya: 'aktı Amerikan tankı yapısı 60 ton. te olmadıkı icin, ümldini k yonaya Yolun öbür tarafındaki tepede de, Tekmen Raymona Bisler'in komuta etliği bir Amerikan birliği mevzt a Miş bulunüyorda. Ama yolun kenarın. dan geçen derenin kendi tarafındaki sahilini ” korumakla — ödevlendirilen teğmen Bixler'in durumu hiç de par. lak dekildi: Sol cenahında ormanlık bir arazi parçamı Vardı. Nitekim düş manı bücüma, işte bu - ormanlıktan Beçti Mezbahayı hatırlatan Düşmanın ormanlık araziden taar- ruza geçmeniyle, tekmen Bizlerin bir daki Amerikan askerlerinden bir çoku Mevzilerinden ” kımıldayamadan ” öldü. ler. Bixler, büyük cemnret Köntererek Hayatta kalan aakerlerini topladı - ve deu ucuna Komünletlerin elinden kur tulmaya muvazfak oldu. Huzursuz geçen bir gece gecirdik. Zaman, - zaman Amerikan Topçusu mühtemel düşman toplanma İkalı " askerlerin — “taahhötlü Cenahta tehlike Karanlığın cökmesiyle beraber, bu- dunduğumuz. “lepenin, — emniyetinden merul olan tekmen Robert Campbell'in Tahatı da kaçtı. Campbeli, sağ cena: Bimızdaki arazi vaziyetini düsman bankınına müsalt görüyordu. Elimiz deki piyade havan toplarından bazıla emir verdi: “Emin olmadan ateş aç- Mayın, mevklimizi düşmana bildirmek Arzusunda değiliz. Sis düşmanın isine Şafak sökerken kalın bir sisin bas- ilerlemeye başladılar. Saat 08.00 de, sis kalktıı vakit, düşman — saklam 'Ben şafakla beraber Albayın civa- '05:58 :— ol cenahimizda düşmanın mırıltılarını işktiyoruz, fakat gin, 50 Ayak uzakı görmemize bile imkân ver. Miyor. Birkaç / dakikaya kadar Çar. 0610 — Bir islik senli işitildi. Sol cenahtan cepheden silâb sesleri geli- Şor. Sak cenah sükin. '06:3$ — Hatlarımız düşman tazyı- kana- dayanıyor, herkes " dürmadan kerlerinin olur olmaz yerde, bazan da Eölgelere ateş etmesini doğru bulmu: Şor: “Cephanenizi boşuna sarfetme: in. diye bakırıyor. "Bekleyin düsman etmenin faydası yoktur. 7:00 — Ortalık gayet Sessiz. Kızıllar Kaliba dinleniyorlar. Düşman mermi- Sinin çıkardıkı ihik ve çatırtı sesini İaltiyoruz. Mesafesi uzak Ve sola. Ko- Münist Koreliler ağır havan topları mizi suturmaya Çalışıyorlar. — Daha görünürde tank yok. 07:30 — Sol cenahta bağrışmalı duyor, sonra hafif silâhların 'ate tliyor. Galiba tekrar Bixler'e yü yorlar. Şu sis kalkaa da etrafımızda olup ne bittiğini görsek. r hâlâ yanıyor Şet '08:00 — Sonul sehtinin hAlâ yandı: bani gimdi görebiliyoruz. Birden bire ye bağırıyor. Muazzam bir sey; gayet uzun mamlulu bir topu Var; belki && Sehir hAlA 08:00 — Sonul sehrinin hâlâ yandı ını #imdi görebiliyoruz. Birden bire birisi “Yoldan bir tank geliyor” diye bağırıyor. Muazzam bir gey; gayet v zün namlılı bir topu var; belki 88 lık. fir. Komünist Koreli tank, Şonul'nin cenup ucuna doğrü. sürünüyor, bina İarın arasinda mevzi alıyor ve 500 yar. a mesafeden 'bize dikkatle bakıyor. Aakineli tüfeklerimiz. derhal tanka ateş etmeye harırlanıyorlar, fakat Ar- bay ateşlerini kestiriyor. 50 kalibrelik #ilâblarla dev Eibi tankı taciz elmek bile mümkün değildir. 08:05 — Meker / gördükümüz tank yalnız değilmiş. — Benzerlerinden biri gerimize “düşmüş ve oradan - havan Dürüm hiç iyi değii. Şimdi Üc komi 'nist tankı daha Şonul'ye geldi. Bası Miza bir hayli geyler geleceği muhak- 06:10 — Albay, hava kuvvetlerimiz. den yardım İstedi. Şonul'de yanyana Mevzi alan üç tank, havacılara Vi pi Zel hedef teşkil ediyorlar. Civaraaki Binaların alev alev yanmasına rağmen fanklar İstiflerini bozmuyor. '0A:30 — Düşman yeni bir tank ve ufak. bir. piyade' birliğiyle . gerimize ediyor. Topcumuz bizi gayet yakından Gestekliyor; bana kalırsa lüzurundan 08143 — Kıml tank ve piyaderi yo: Yun üzerinde oturdukuna göre cephane almak Ümidimiz pek kuvvetil 'dekir Albay “dikkat edersek elimizde yete Cek kadar cephane var” diyor. Tanklar hareketsi kaldı. 09:00 — Cephemizdeki durum © ka- dar fena değil. Makineli tüfek atesi fankları" yerinde mibiadi. Şonül'den kimıldamıyor. Düsman piyadesi intek Siz bir Bücuma Kalkarak tepeye tır Manmak istedi. Havan ve topçu ate #imiz Üzerine evvelâ — mevzi nldılar, '08:30 < 'Bazı Amerikan bombardı- Fakat bize faydaları yok, ” atratejik Bombardıman ucakları, Albay, Bava 10:00 — Şonul'deki tanklar makineli başladılar. Ateflerini daha çok sağ' Ce 10:30— TTelefonla birisi “geriye kac katlâir: “Kafandan © fikri çıkar £ /or. Zavallı Bizler, yine kötü durum Albay geridekllere haber veriyor: — hücum ediyorlar. Görünürde tanklar hiç bir isabet yok. Roketleri bittikti sonra 'bir müddet daha barp sahası üzerinde uçuyorlar. Bir gey yapı Jar bile düsman piyadesini gizlenm mecbur ettikleri için Bizler'e yardım 1182 — Birden bire vaziyet kötüleş- U. Tepeyi biraktığımızı zanneden A Merikan topçusu / mevzilerimize ateş etmeye başladı. Hepimiz toprağa gö Müldük. Civarımıza düşen mermilerin infilâki neticesi üzerimize toprak yağ: maya başladı: Bu kargaşalık arasında Bixler'den kötü bir Haber aldık: çev T1:85 — Birisi “Sak cenahtakiler çe- düye Bakırıyor. Albay 'Sesle emrini veriyor: “Şu saker: ine sokun. Aylıklarını bu 'aldılar Azlen — Japon olan çavus Richard Okada, topçu ateşine aldırış. etmeden oraya buraya Korüyor ve ka: Çanlardan 'Dir karmını taplayıp mevale 1160 — Albay, tabur karargâhiyle tekrar temasa gecti ve topçu alesinin üzerimizden alırmasını İstedi.. Fakat Boşuna, Amerikan ” topçusu enkiden 'daha şiddetli bir sekilde bizleri bom- Bardıman etmeye 'devam. ediyor. Ta Rammül etmek” İmkânsız. Vaziyetten İstifade eden düzman İerlemeye bar İndr. a 17:00 — Albay kalmak mr yokaa ri- cat etmek mi Jâzım geldiğini düşün Mekle meşgül Z0 RANIT sllAhları yanlarında taşımaları lüzümuna işaret ederek Ar bay geri çekilme emrini veriyor. Yak da Kizıllarla her halde tekrar karşı Tp cambazlığı Albayın işvreti üzerine deliklerimiz den çıkıp açık arazide iki büklüm koş: Mayâ başlıyoruz. — Tehlike ve korku içinde iken pirinc tarlalarının 1çinde Ki tümseklerden yürümeye çalışmak P cambazlıından zor bir gey. Kay gan toprağkın üzerinde durabilmek Dü Yük bir marifet — Kayınca, Çamura gömülüyorsunuz. Bu Zaylat vermedik. Fakat coğumuzda Pirince karşı derin bir nefret uyandı Ormanlar arasından geriye çekilme: ye devam ederek gerideki ” Amerikan Urun müddet bekledikimiz. Ameri- kan mükabil taarruzu baslamıştı. Böy- lece biraktıkımız arazi parçası tekrar Amerikalıların eline geçti Bu arada komünlst Kore kuvvetleri tarafından Fatledilen T Amerikalının cesetleri bu. Harp muhabirlerinden Richarda Nle Peeler'in ölümünü bugün ökleden son. Ta haber aldım. Dün akşam yolda a. yak Üstü Konuşmustuk. Dünkü yüzme yanrışları İstanbul bölgesi tarafından tertip e- dilen "Akdeniz Yüzme Müsabakaları, dün abah Lido yüzme havuzunda yar Pılmiştir. İki saatten fazla süren bu Yüzme — müsabakalarına — — Moünapor, Yüzme İhtisaz ve Demirspor kulüple Ti iştirak etmiştir. Galatasaray ve Be yoklukpor takımları da ancak birer Yüzücü ile Akdeniz yüzme müsabakar Jarına katılmışlardır. Alınan — teknik neticeler sunlardır 100 METRE SERBEST: 1 — İbrahim Sulu ve Nejat Nakkaş daspor) 105 2 — Haldun İşmen Ürüzme İhtsaa) 1085 200 METRE SERBEST: 1—. Torahim Sulu (Modı 3 — Haldun İşmen (Yüzme İhtisas) 200 METRE KURBAĞALAMA Suha Erler (Yüzme İhtısas) 'İnal Tengizman (Modaspor) İsmali Kireçci (Yüzme İn- 100 'METRE KURBAĞLAMA (ba- 'i — Güngör Tunahoğlu (Modaspor) 800 METRE SERBEST: 1” Periklen (Beyokluspor) 27452, 2 — Bülent Tatodampon Bo 3 — Duyaulu (G. Baray) 30403 100 METRE SIRTÜSTÜ. 1Y Sarler (Modaspor) 123.6, 2 — F. Tankut (Modaspor) 126 Umumi puvan tasnifinde: 1 Modanpor 80 2 — Yüzme İhtr aa 2, 3 " 'Beyokluspor 13, 4 — Gala larda; ” p 100 METRE SERBEST. TE K Kiloklu tDemirsnon 1172 2 — Kayra (Modaspor) 120, 8 — NE 100 METRE SIRTÜSTÜ: 1” Oral (Modaspor) 1203, 2 — Me 300 METRE KURBAĞALAMA 1 Serter (Demirsbor) 13522 Metin (Demirspor) 1316 3 — Rüfki 400 ETRE SERBEST: 1 aodasbör takımı 8426 GA 3 — Yüzme İhtisas 7 puvan almış. Vedat ETENSEL Beşiktaş, Bursada galip “âîflîwîwH"ıa.fL'.?.“i'ü.'î“u—"vlı.'îl"îj Siner | Hradan Dasir Sehrimizdeki temaslarında; resçilerli Ki gün yapmı müsabakalardan Basketboldaki yar Ka bir an gör sonra Ankaraya gitmiş olan Finlandiyalı gü- oldukları son karşılaşmanın bildirmiştik. Yukarıki resimde 8 dakikalık tuşundan sonra neticelerini düm galip gelen Yar imektedi ilerlememizi mutlaka desteklemek Jâzım — Kısa zamanda büyi ON yıllarda memleket dışında yap- tığı türnelerde elde ettiği muvaf- fakiyetli neticeler ve ecnebi basket- bol münekkidlerinin ” gazetelerinde yazdığı yazılarla Türk basketbolu- Sun büyük bir ilerleme — kaydettiği Börülmüştür. Bu ilerleme — kanaati- Mizce son üç dört yıldır başlamıştır. Basketbolla, bu güzel sporla yakın veya Uzak ilgisi - olanların - bu ânt ilerleyiş sebebini öğrenmek arzusunu duyacaklarını zannediyorum. 1946 yılına gelinceye kadar bas- ketbolumuzda yalnız Man ' to Man sistem tatbik. ediliyordu. — Taarruzi hiç bir oyun sistemimiz yoktu. Zone Defense sistemin de tamamiyle ya- bancısıydık. Yazımızda ismi geçen bu iki sistem hakkında kısaca izahat verelim. fan to Man sistem her oyuncunun belirli bir rakibini tutarak oynanan sistemdir. Türkçemizde bunun karşı hğı adam adamadır. Zone Defense sistemi ise her oyuncunun saha içe- risinde kendine bir müdafna bölgesi ayırarak o bölgeyi müdafaa etmesi- diz. 1946 yılında — şehrimizde —yapılan Türk - Yunan millt maçına takımı: mim Hazırlamaya memur edilen ve © zaman İstanbul Amerikan Erkek Kolejinde Beden Terbiyesi ÖRretmeni olan Hasbrough isimli bir Amerikalı bizde hakiki basketbolun öğrenilmesi- ne ve bugünkü / ilerleyişimize sebep olmuştur. Kendisini şükranla anmayı börç bilirim. Bundan sonradır ki, basketbolcula- rımız Zone Defense sistemi de gör. müşler ve her iki sistemin de bir çok taarruz! oyunlarını müdafaa oyunla- " yanında öğrenmişlerdir. Bu tarih- ten sonra Galatasaray - klübümüzün basketbol takımı bu işe bütün varlı: Riyle kendisini hasretmiş, — kaymetli idarecisi ve yine iyi basketbolu gör- dükten sonra ona büsbütün sarlanı ve tetkike girişen antrenörü elinde bu iz Üzerinde yürümüştür. Kendile- rinin ve Türk basketbolunun elde et tiği muvaffakıyetlerde bu. bakımdan Galatasaraylıların büyük hissesi var- dır. Yunan milit takımına karşı 6 yıl Mmüsabakayı kaybetmemiz neticesi o- Jrak büyük teessüre — kapılan bazı Ankaradaki hoks maçları Ankara, 16 (Hususl muhabirimiz bil. diriyor) — Bugün ökleden sonra saat 18 den iüibaren Ankara ve İstanbul Reticeleri asakıladır: — ök kilo: Sevindik Erelş (Ankara) Balih Gökay (lstanbulda sayı hesabiy Bk' kilo: Doğan Karaca (Ankara), innan Geray Uatanbulya Yayı hesalir öR kllo: Ruhi Kuşcu Gatanbul, Te MA aa detasma Satm GÖM SDT ikinel ravntin ik terakkiler kaydeden bu spor şubemiz için yapılacak ilk hayırlı antrenörün getirtilmesidir takımına -3 galip gelmiştir. iş, bir. Amerikan Yazan : Muhtar SENCER arkadaşlar o zaman kıiymetli Ameri- kalı hoca ve onun bize ciddi olarak yeni getirdiği Zone Defense sistem a- leyhinde mühtelif yazılar yazmışlar- de Hele bir arkadaş yazısına "Zon, zom oldu” diye ad koymuştu. Hal- buki bu mağlübiyetimizin sebebi ne antrenörün kötülüğü ne de sistemin kifayetsizliği 1di. Maglübiyet doğru- dan doğruya Üç ay gibi kısa bir za- manda sporcularımızın yarı bildikleri bir sistemden, ciddi olarak büsbütün yabancısı oldukları diğer bir sisteme intıbak edemeyişleri neticesi olmuştu. Nitekim o müsabakadan sonra bu is Üzerinde çalışmasına devam eden bu- Künün namağlüp Galatasaray takımı da 1948 yılına kadar yanı İki sene müddetle bir çok defalar o devredeki küvvetli rakiplerine yenildi. - Fakat © mağlübiyetlerden yılmayarak çalış- tığından bugün her takımdan Üstün durumdadır. O zaman bü kiymetli Amerikalı hoca ve öğrettiği sistem Aleyhinde yazı yazan . arkadaşı Jarımın © iz Üzerinde yürüyerek bü- günkü seviyeye yükselen basketbolu- Muzu gördükten sonra aynı fikri tas sıyıp taşımadıklarını öğrenmek ister- dim Galatasaray ile İstanbul Basketbol Mühtelitinin son Lübnan seyahatinde Beden Terbiyesi İstanbul Bölgesi adı. 'na idareci olarak bulundum. Yalnız basketbolla uğraşan 8 klübü bulunan ve çok kısa bir zamanda büyük ilere lemeler kaydeden dost Lübnan bas. ketbolculariyle yaptığımız temaslar. da takımlarımızın gösterdiği fevkar İâde güzel oyunlar halkı hayran bi- aktı. Daha önce Avrupaya ve Mi> Sıra yapılan seyahatler sonunda İtab 'yan gazeteleriyle Fransız antrenörü: Hün Neşrettikleri yazılardan burada hepimiz haberdar olduk. Memleketimiz için bu kadar büyük ve gürel propaganda yapan basket- ularımızın daha fazla yetişmele: Fini istiyorsak bir Amerikalı antrenör getirtmemiz lazımdır. Gayet az revaçta olan eskrim #po- TumUz için alâkalı federasyon ayda bin liradan fazla para alan bir an- trenör getirtmiştir. Bu sayede mek. teplere kadar gönderilen kıymetli hocanın çalışmasiyle haklı olarak bu federasyon bir İlerleyiş beklemekti dir. Hüzla ilerliyen - basketbol şube- mizin daha büyük muvaffakiyetleri için Amerikalı hoca her ne pahası- a olursa olsun temin — edilmelidir. Dahilde ve hariçte fazla yabancı t mas yapmak imkânını elde edecek ve iyi bir antrenör elinde Yetişecek Türk basketbolcularının bu. takdirde Ave Tupa basketbol âleminde en ön plâna Beçecekleri muhakkaktır. MUSABAKA KUPONU 1 aralık 1980 de çekllecek büyük kuramıza iştirak için e- gakıdaki kuponlardan — 80 tane gelirerek bir kura mumaranı a. İabileceksiniz. âtinı her pazar günküü İSTANBUL) da arayı Yeni İstanbul'un KUPONU

Bu sayıdan diğer sayfalar: