7 Ekim 1950 Tarihli Yeni İstanbul Gazetesi Sayfa 5

7 Ekim 1950 tarihli Yeni İstanbul Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

T Ekim 1050 D İSTANBUL Sayfa & Fuat Güzaltanın katli hakkında bir Fransız gazetesihde mesşTedlen heyecanlı Hişadı Çanakkale, hâlâ Rusların başlıca hedeflerinden birini teşkil ediyor (Dünkü nüshadan devam) 1 haziran 1048 da Türk mskeri ata- gesi, Yüzbaşı — Funt Güzaltana — bir çanta evrak emanet ederek bilhasın itina ile muhafaza etmesini / tembih etmişti. Bu görüşme M. V. D. ve der- hal naklolundu. Sövyet İstihbarat Servisi - Funt Güzaltanın elinde bu- dunan evrak ile kaybolan vesikalar a. rasında bir münasebet gördü. Yüzbaşı Güzaltanın — Moskovadan Ankaraya — yaptığı seyahatin — nasil geçtiğini kimse bilmemektedir. nç Türk Yüzbaşısı 2 haziran gü- nü tren kompartımanında baygın bir halde bulundu. Kimin tarafından vu- rulduğu belli değildi ve yanında hiç, bir silah da yoktu. Türkiye Sefareti haberdar edilme- Gi Sotçi Hastahanesine — götürülen Türk subayının bir kaç gün sonra kendine gelmiyerek öldüğü haberi - hındı. Sovyet resmi raporu Türkiyeye Bunu böyle bildirdi. Moskovadaki Türk askert ataşesine 'e muavininin bir teessür ve buhran anında intihar ettiği haberi verildi. 'Taşıdıfı çanladan eser yoktu. Türk Hükümeti Moskovaya enerjik bir ra- por verdi. Bunun üzerine çanta kay- Bolduğu kadar esrarengiz bir şekilde meydana çıktı. Fakat kürye çantam- hun mühürleri açılmış ve evrak okun- muştu. Vesikaların üzerinde meçhul gahızların parmak izleri bulundu. Bu gahısların M V. D. nin mütehasına #otoğrafçıları olduğuna şüphe yoktu. Fakat çantada Olişef'in evrakları yoktu. Herhalde Yüzbarı / Güzaltan, gantasını çalmak istiyen bir M. V. D. Afanının taarruzuna uğramış ve ema- Yazan : Amerikan Casu Teşkilâtı. netini müdafaa ederken bu gahis ta- rafından. öldürülmüştü. Bu facla Rusyanın 1649 yazında Türkiyeye karşı askerf bir. harekete girişmeye karar verdiğini ispat edi- yor mu? M. V. D. nin bulamadığı ev- Takın kendisi bu suale müspet cevap vermeye kâfidir. Olişef bunları, o za- manları kızılordu. İstihbarat servisi- 'nin merkez teşkilâtında çalışan ve ço. cukluk arkadaşı olan bir şahsa ema- 'net etmişti. Bu zat evrakı sonradan Rusyadan çıkarmağa muvaffak oldu. Çanakkaleden Spitzberge Bahsi geçen evrakta — Çanakkale hakkındaki Rus taleplerinin nasıl ele alınması fcap ettiği meselesi bütün teferruatiyle izah olunuyordu. Ayrıca, diplomasi ve propaganda sahalarında Birişilen harekâtın askert mahiyette teşebbüslerle desteklenmesi — Iüzumu ifşa ediliyordu. Maksat Türk - parti- zanlarını Rusyaya celbedip, Türk top- raklarında dahili harbi çıkarmak va- zifesi ile görevlendirmekti. Hâlen Türk Genelkurmayının elin- de bulunan bu vesikalar tam bir ha> zekât plânı ihtiva etmektedir. Kızıl- ordunun teknik dili le kaleme alınan bu evrakta Sovyet plânları bütün te- ferruatiyle ve hattâ harekâta iştirak edecek küvvetlerin miktariyle tasrih edilerek ifşa olunuyor. Yüzbaşı Güzaltanın nâşı Anka- Tada toprağa verildi. Genç subay na- file ölmüş değildir. Ölümü Türkiyeye, içinde bulunduğu tehlikeyi — ölçmek Amirol - Elli Zacharias lukla Mücadele Seflerinden Amkânını verdi Türkiyenin akstlami- M süratli ve tesirli oldu. Örgeneral Gürman vakit geçirmeden askerf ted- birler alarak Sovyet projelerini aka- mete uğrattı. Türkiye bugün de tehlikeyi tama- men atlatmış değildir: Çanakkale Kremlinin başlıca hedeflerinden biri olarak kalmaktadır. Çanakkale meselesi, Sovyet Rusya için stratefik ehemmiyeti Türk Bo- Zazları kadar ön plânda olan Spltz- berg Mmeselesi ile benzerlik — göster mektedir. 1919 sulh konferansından beri Nor- veç toprağı olan Spltzberg askeri ba- kımdan. tarafsızlaştırılmıştır. O zamanlar askert havacılığın bu- günkü kadar önemli bir rolü olmadı- gından, Ural ile Amerika, Alaska ile Almanya, Groenland ile Japonya ara- inda en kısa yol olan Spitzbergin an- cak kömür madenleri bakımından bir kaymeti vardı. O zamandan beri Sovyet Rusya 82 inci arz dalresinde bulunan Rodolf a- dasında deniz üssüi kurmuş ve Sovyet denizaltıları 88 ncı arz dalresine ka- dar uzanıp en soğuk havalarda ma- 'nevra yapmışlardır. Rus hava ordusu bu mıntakalarda keşif uçuşları da ya- par. Alaskada Amerikan, İngiliz ve Ka- 'nada deniz, kara ve hava kuvvetleri de manevra yapar. Fakat , Amerika Spitzberg ile uzaktan alâkadar oldu- gu halde, Sövyet Rusya adadaki ma- Xazan: Erle Waldmann Eski nazi teşekkülleri yerine kurulan komünist teşkilâtına herkes peyderpey âzâ olmaya mecbur tutuluyordu Her tarafta sloganlı ' Bu, sahneler, ” Sövyet Almanyanın dalmi propaganda nümayişlerinin kar Takteristik nümüneleridir. Fakat bun dar, bu muazzam mekanizmanın an Cak üfak bir safhamıdır. Nereye çi derseniz karsınıza çıkan soganlar çok daha Mücssirdir; “ bunlardan kaçın iPak Adeta imkânsız Okullarda ve gençlik teşekküllerinde yürütülen pro: Pakanda Çok daha Kesif ve anlaşılan Gaha da mücssirdir. Dokuz ile ondöre laki çocuklar, Rusyadaki ve Nazilerin “Jungvolk 'una bengeyen “Jünge Plonlere”, on- bezle “Yirmibes yas / arasındakiler, Gent Kömünletler Birliği ve Hitler: İügend'e benzeyen - “Frele Deutsche Tügend (Hür Alman Gençliği)” teşek- küllerinde toplanmaktadır. Büyüklere mahsus €n büyük — teşekkül — “Frele Deütsche — Gverkschafistund — (Hür Alman Sondikaları Birliği — dir: b Birlik, Almanların “Arbeltetront cephesl)” 'ne müşabihtir. — Kadınlar İçin, Hitler'in “Deutsche Frauenbund KAlman Kadınlar — Birliğiy yerine *“Dentehe Fravensehaft TAlman Kar dinliki” tesekkülü — kalm olmuştur Hasusi mesickler için de ayrı tesek Küller kurulmus ve — bunların heps: Tallli cepheye bağlanmıştır. Bu teşekküllerin hepsinde, görülen işlerin “mühim “kısmı, propazandadan barettir. Gençlik teşekkünlerinin baz Ka biç İşi olmaan bile bunlar, tabur Balinda sokaklarda — yürümekte ve “Wir sind für den Frieden (Biz muh daraftarıyız)” garkısını / söylemekte Girler. Herkes teşkilâtlanmağa mecburdur Bövyet bölgesinde herkes — istesin, fetemesin, ergeç, komünlet teşekküller Gen birine girmek — zorundadır. Ku. Senlerimden biri, calışma müzaadesi Alabilmek için Hür Alman Sendikaları Birlikine girmek ve burada bir e: Kurlu İdare etmek mecburiye tinde kalmıştır. — Dostlarımdan biri İşsir kalmak veya — tevkif edilmek Korkusu ile çocuklarına, genç piyoni- yelere lltihak etmek müsnadesini ver Mak zorunda kalmatır. 'Okullarda öfretmenler. Sovyet pro- pazandasından başka hiçbir gey okur Aamazlar; okul kitapları 'da aynı esa- 6 göre tertiplenmistir. " Aritmetik Problemleri, Bövyetler — Birlikindeki Gmumi hayat gartlarına göre tertir #dilmekte ve yüksek matematik na. Zariyeleri, Marks ve Lenin'den aha Baladır Ökl deterleriiin TaçıliZ Tında Stalin'in resmi ve Aloganları vardır. Gazete ve mecmunlar, — Sövyetler Birliğine ait röporiaj ve bikâyelerle dolüdür. Bilmeceler bils. Sovyet pro: Dagandası hesabına istismar edilmek tedir. Amerika, harp kundakçılarının, Gangsterlerin, milyonerlerin. açık 'na: Şik “giyinen Yanlâksız ” kadinların- ve Golorade “patates cuvallarının mem- deketi olarak tavsif edilmektedir. Bütün bu propaganda, tek gaye et Tafında, toplanmaktadır. — Almanlar, Bövyetler Birliğini sevecek ve Ameri. Kadan netret edeceklerdir. Her vanı faya başvurularak, Bövyetler. Birlle Bin u, Amerikanın ise barp iate Glki felkin sdjimektedir. Bütün bölge e tethisle birlikte bu ' proparandn Bükimdir. Bu propazanda' gece gün Güz, her an sizinle beraberdir ve siz Sördürünüz her — geyden hitap eder. Klantıkınız. ve vicdanınızla 'ne' kedar Mükavemet 'etmeke çalıssanız, telkin, Ter, farkına “varmadan, sahsiyetinize evvel, cocuklutumu M duruyordu. Yamak ı Küzel bir bina idi. Arka aiyordu. #adırı, dün gibi hatırlıyorum. — v wKIZIL ALMANYA, NIN İÇ YÜZÜ Doğu Almanya Cumhuriyetinde oltı hafta öab B eee Şimdi bahçe Barap ve bakımınz bir hale gelmiş Ve çocuk sesleri suzmuz. tu, Sehrin en iyi binalarından birt olan evimiz, bes yıldan beri Rusları İ altında İdi. Kasabaya — var bir kaç gün övvel Ruslar burayı tah: liye etmislerdi. Ben orada iken, 1915 'ten Beri İlk defa, Alman ailelerinin e- Vimize tasındıklarını gördüm. Kapı komşumuz Ruslar imizin yanında da büyük ve gü- zel bir bina vardı. Çocukluğumda, vir. Mi otuz arkadas o evde toplanır ve eklenirdik. Ev sahipleri, babamın dost darı 1di. Öğrendiğime göre, Rus gizli Polisi, mahalli karargâhını — buraya Kkurmuştu. Kasaba, benim icin bilhassa tehil- keliridi. Tanınmak ve Amerikudan gel dikim için ele verilmek ihtimali - çok küvvetii İdi; ceki dastlar, sokakta be- ni tanıyarak, sirf İhtiyalsızen bir xe lâm yüzünden, hüviyetimi ortaya ko: yabilirlerdi. Bir kere ele geçtikten son. Ta da, bana selâm veren veya benimie Konuşan — dostlarımın bile başı derde girerdi. Fakat bamlarını da mutlaka Zörmem İâzımdı Bunlardan birisi, kan hısmımız ol madığı balde “teyze, dediğim, Helene İaminde bir kadındı. Evimizde hizmet Çilik, aşçılık, dadılık etmiş Ve çocuk- İuk ve gençlik cağlarının ayrılmaz ar- kadası, “allemizin Adeta bir ferdi ol Muştu. 1943 de Nazilerin gerrinden İz içreye kaçtığım zaman, beni © Koru. Çeviren: Behçet Cemal makamları tarafından tekrar Ia Yolu İle geçmeye çalışmız, fakat bu sefer de Nazilerin elme geçe: Tek, tecemmü kampına tıkılmıştım. Bile korkmadı. katiyen Yanilemeyen nadir insanı dan biri idi. Avrupanın bütün polis küvyetleri pesime düşmüs olm 'bile, beni gene bağrına basar ve gizlerdi. Bana Biçbir sey se daha iyi Vdi ittikçe kötül sartları Helene teyzenin hayatı çok çetin ge- giyordu. Kocasını kaybetmiş ve oğlu harpte ölmüstü; aldığı ufak tekaüt ay- ğ kazılordunun Almanyaya- girme: siyle kesilmisti. Kendisine en fakir y yecek vesikaları veriliyor ve para kar Zanabilmek için izmetçiiik Ve terzt Tik ediyordu. Kadın #itlkçe yazlanı: yör. fakat neşesini bir türiü kaybet Miyordu. Babam öldükten sonra beni yetişti- rerek, her fürlü yardımda bulunan » lemin durumu baska idi. Servet sa: 'olan amcamın Berlinde evi kası: 'da Sayfiyesi vardı. Harp ema- sında, teyzemle beraber sayfiyeye ço kilmiğti. Eniştem uzun Boylu, kibar, aakeri favırlı, mütebakkim bir zattı. (Devamı var) Gen imtiyazları sayesinde fillen adaya hâkimdir. Üstelik de Çanakkalede ol- duğu gibi Spitzberg'in tekrar sakeri- deştirilmesi ve orada Sovyet NetNor. veç Üsleri kurulması için teşebbliste bulunmuştur. Norveç bu. tekliflerin mahiyetini anlamlakta ve Spitzberg'in tarafsızlığını, muhafaza ettirmek için Amerikanın desteğine güvenmekte- dir. Fakat Ruslar şimalde de Türk boğaz- Jarında da taleplerinin gerçekleştiril- mesi için wrar edeceğe benziyorlar. Bu sebeplerdendir ki, geçmişteki teo- Tübelere ve yeni alınan malümata gü- venerek “Çanakkale meselesinin” bir harp sebebi olabileceği neticesine va- rilabilir. sSoN Brüksel mektubu : Belçikada ev hayatını kolaylaştıran unsurlar Brükselde pazar kurul İngilterede gazetecil k Avam Kamarasının Basın Galerisi İngiliz Parlâmentosunun faaliyetlerini dünyaya aksettiren gazeteciler Büyük Britanya Parlâmentosunun toplantı günlerinde “Speaker” olarak anılan meclis relsinin makamını iş- gal etmesinden birkaç dakika evvel Avam Kamarası toplantı salonunun üzerindeki ve bu salonu çevreleyen uzun korldorda bir. çok kapı birden açılır ve Birleşik Kırallığın muhte- lHf bölge ve eyâletlerine mahsus de- Bişik givelerle aralarında çene çalan 40-50. kadar adam, galeridekt yerle- Tini alırlar. Bunlar Birleşik Kırallık Parlâmentosunun gündelik faaliyet- lerini dünyaya anlatan gazetecilerdir. Bu gazetecilerin hepsi aynı cins işi görmezler veya aynı sıra banket- lerde oturmazlar. Meselâ, Meclis Re- isl makamının tam Üzerindeki Iki. sırayı işgal eden — Hansard. grupu mensupları, çok seri yazmasını bilen atenoğrafi uzmanlarıdır. İşleri, mü- zakereler sırasında — konuşulan her kelimeyi zaptetmektir. Onar dakika- lık nöbetlerle çalışırlar, yanl on di kika müddetle zabıt tutan, bu notla- Tını gayet seri çalışan daktilolardan Müteşekkii bir grupa dikte etmek t- zere ayrılır ve- yerini bir arkadaşı ahır, Buna mukabil Parlâmento muha- birleri, demeçleri kelime kelime not etmekle —meşgul olmazlar. — Onlar, müzakereler sırasında beliren renk- 1t hadiseler; haber teşkil edebilecek konular, memleketin veya dünyanın herhangi bir bölgesi itin özel, ma- halli Ügi arzeden demeçler peşinde- dirler. - Gazetectlerden başka ajana muhabiri de vardır. İşi, firmasının müşterilerini — ilgilendirebilecek özel parçalar seçmektir. Konuşulanların gerisine aldırmaz. Bütün bu gazete- ciler Basın Galerisinin ön sıraların. da oturuylar. Devlet adamlarının mahreml erarı Onların gerisinde ve galerinifi yanım daki küçük köşede fıkra yazarları ve “Korldor muhabiri” olarak anılan gazeteciler yer alır. Koridor muha- birinin işi, steno ile not tutmak de- #ildir. Hemen hemen bütlün vaktini Meclis koridorlarında, büvette, ye- mek salonlarında ve barlarda geçirir. par, parmağı, — politikanın — nabzını yoklar. Devlet adamsarının mahremi) esrarıdır.” Zaman her şeyi değiştirmekle be- ber, Büyük Britanya — Parlâmento- sunda değişmeyen birçok geyler var- dır. Meselâ Lordlar — Kamarasında çalışan muhabir, yüzlerce yıl evvel tamamiyle bugünkü tarzda cereyan etmiş olan törenlere şahit olur. Kı- ralın bir kanun tasarını onaylayışı, kadim Norman fransızca bir cümle ile ilân edilir: “Le Roy le Veult” (Kıral bunu istiyor). Avam — Kamarasındaki sahne de, yıllarıngeçişiyle fazla değişmemiştir. Tablatiyle zahiri görünüşte, zamanın akığı görülür. Meselâ Mecliste ve ko- ridorlarda silindir şapka giymek a- nanesine sadık yalnız bir tek Parla- Mento Üyesi vardır. Parlâmento Ü- yelerinin artık — toplantı. salonunda ceviz ve portakal yedikleri görülme- mektedir. Klâsik formüller, verilen demeçlerden hemen hemen — kaybol- muştür. — Ajana muhabiri de bağlı, bulunduğu teşkilâta / ulaştırdığı. ha berin bir veya Iki #aat sonra dünyz 'nin öbür ucundaki gazetelerde çıka- cağını bilmektedir. Bir veya İki nesli evvelki gibi bu haberi artık hademe ile Fleet Street'e aheste aheste gön- derebilmek bahis mevzuu değildir. Basının forsut Hakikatte, Parlâmento basın mu- habirinin elinde — büyük bir kuvvet vardır. Büyük İngiliz hatibi ve dev- BUGİN SARA Calibi dikkat tablolar ve KAMÇILI Birbirine karşı ölüme sürükleyer Parlâmento üyeleriyle mülâkat BÜYÜK RENKLİ FİLMİ GÖRÜNÜZ Baş rollerde : PRESTON SCOTT ve JOHN BARRYMORE Ir. Ölümle sona eren mücadele... dlan büyük meydan Yazan: Frank Watkins Jet adamı Steridan, —daha 1810 da basının bu kudretini tamamiyle an- lamış ve gunları beyân etmişti: “On- Jara (yani muhaliflerine) mütefessih bir Lordlar Kamarası, rüşvetle kan- dirlabilen bir. Avam /Kamaratı ve- rin; elimde yalnız ve sadece bağım- A, zincire — vurulmamış bir. basın bulunsun: İngiliz hürriyetlerinin bir kılına bile dokunamazlar.” Yine İngiliz devlet adamı Lord Lyttelton'un 1871 de vaki bir müta- Mhası, basının küdretini belirtecek mahiyettedir: “Bu aayın, yüksek ve aynı zamanda müthiş şahsiyetlerin, -güzete muhabirlerinin. tamamile e- lindeyiz. Bu durumdan gikâyet et mek, İşleri büsbütün — kötüleştirir. Sizlere iki fıkra anlatmama müsa- ade edin: Parlâmentoda bulunduğu kığa müddet / zarfında Mr. Cobbett (devrin saylavlarından) gazetecilerin gözlerini tamamiyle — nakletmedikle- Tinden mütemadiyan şikâyet eder ve onlara küfürlerle çatardı. Sonundu Kazetsciler ondan hiç bahsetmez ol- dülar ve Meclise seçilemedi.” Görülüyor ki Büyük — Britanyada bir Parlâmento bulunduğu müddetçe, Meclis Relsi makamının Üzerindeki Enleride oturan —adamlar dünyaya, gerek bu memleket ve gerek hariçte yaşıyan milyonlarca insan için ba- zan hayat! önemi halz karar, müz: kere ve münakaşaları nakledecek- lerdiş. Y SİNEMASINDA müessir sahnelerle dolu HAYDUT 'n bir kin besliyen iki erkek.. Yazan : Graham Greene — Ne demek İstiyorsunuz ? Haberi olmayan bir kimse, kul! Yun farkına, varamazdı. çekerek, toprağın derinliklerine diveni Bartins'e güsterdim. — Allah Allah? dedi. Demek — Büyük Tağımıarın kaş — Kim olsa aşağı ineb — Herkes inehilir. dö — Her sey öyle gösteriyor çib. — Öyle ise gömdükleri gördüm.. Ne yapabilirim? vazı edecek bir kisi varaa o da sizir N — Tamam. Dediğiniz gibi yapmış. Diğer taraftan, Martins'in gördüğü »dam kaybolduğu vaklt gece idi. Ben kapıyı kendime doğru Şimdi bulunduku yerden ayrılmaz. Bu tarafa « v Wi a — Unutmayın ki, dedim. Rus bölzesine girdiğiniz Lime, bölgeden çıkmanıza pekâlâ mânt olabilir, ben. lübede bir kapı bulunduğu- öne döne inen küçük mer- — v rüya görmemişim! Satada- bulunan bir. dolabın inlz, yahut © kadın.. Fak Saçlarınızın uzadıkına sevini Kurta gülümsüyordu. Sudı hâlâ dostları oldukunuza inanması sark.. Herhalde İlkünce « D zİn teşebbilx etmeniz lâzım. Nasıl edeceğinizi pek kestiramiyo: — kızarma v — Gidip Kürt'u göreyim. Adresini biliyorum Paltosunu, muş, labın. kapı maye edemem. Martins göyle cevap veri Su Allahin belii Fakat İsayı ele verenin rolünü oynamam. On nuşurüm. İşte bu kad meselenin İçyüzünü anlan Tz Viyana, pazar gününlün sükünet ve hareketsizlitine dak işta. Rüzgür kesi hahleyin. bütün tramvaylar tıklım tıklım dolmuş ve civar yirmi dört saattir kar yağma: sikasını da cehine koymuştu. Kanal abasını, ikasını cüreü, daki . aynaç 'nefret belirdiğini hayretle gören Martl im, dedi ve döna n bir cevap verdi yak müsaadesini veren dört müt yüzünde Anf bir ÜÇÜNCÜ ADAM vakit — Başı scak. tutuyor da. sizl bi Forukanın o kaza vukar labilecekini birdenbire dü mak- istiyo- Çünkü maksadı. Kurla a Ko — Harry'yi görmeke xe Harry'yi mi? — Kendisiyle' görüşmek tsterim. dir Sir deli misiniz? | üyar tel ,, X, Acelem var. Onun için delilii kabul ederim. Yalnız deli — Nereye kadar gidilir buradan? Pelerin kar sahalarına, yahut da rap içilen Grinsine'e — Oidukumu İylee belleyin. Harry'yi yahut da hayaletini görüre X viyanayı Boyüan'boya ki Tollanmıştıları — Martlas, İâreti ekeri Köprüden kanalı geçliki — YNiT kendisiyle ürüşmek lstediğimi söyleyin. Bir hayalet in- | kanları esnasında halk oruya bizlm harp esirlerimiz — sırada u öğleden sonraki saatlerin boşlukunu hisscdi apdan korkmaz değli mi? Aksi daha tablidir. Şu / önümüzdeki 'den Bazıları da orada iki sene saklı kalmışlardır. Burası hem — Gençler kayaklariyle toboganlarını , #lrafında v — Kİ saat mülddetle Prater'deki büyük çemberin yanında bek- nker kaçaklarına, hem de hırsırlar h adamların mahmuz asından. başka bir: — "Yeçekim. Ölülerle konuşmak elinlzde ise acele edin. Şertizle yine böyle bir kapıdı Rus bölgesine girdiğini bir levha g NS lüee elit Avusturyallar, ba İâğımlar hiç bir işaret görmedi. Rus askerlerir — Harry'nin dostü olduğumu unutmayınız. dir ve kapıyı kapayarak l 9 daha çok rastgelinmekte Mi Kurta vermedi. 0 sağ> bir herhalde bu şekilde gözden kayboldu.” Kurta'a ziyaretini mahsus haber vermemişti. Onu bazır- — odada birinin öksürdükü #lddetli bir harer — Sahiden Harry olduğuna inaniyor musunüz? hıkaız gürmek b yet evraki ile birlikte Viyana — ketle kapıyı açt Ölü ile karşı karsıya geleceğini umuyardu sanki. Fakat, bir er'le karşılaştı. Di utfak aa dor kalkt X— Bilmem, fakat yakına K cenaze me- — fında herşeyi mutlak bir sükünet içindeydi. Sebebi de belkd n — lâm vera çıkanlacak. Bana öyle gelişor KI Koch, öldür kakların pek geniş, bombardıman tahribatının çok daha büyük, Martins: dehlikeli adam dekil gelen geçenli a seyrek, hulâsa günün de pazar olması ge BU Ne yapacaksınız? İ Korkacak birşeyi yoktu amma, kendi adımlarının gürültü. aa EESÜ Neik X— Bümiyorum."Onu: yaşka bir bölgede saklan 'a ve boş sokakta boyuna arkasına bakmaktan Poktor Winkler' bir mutfakta görmek vek garip geliyordu. emin elabilirsiniz. Harbin'in mahi kendini almak güçti Ayakta yenen bir yemeğin beyaz boyalı bir masayı kaplayaı 'a göre İşin inceleanmı n 'un oturduğu evi kolaycn buldü ve kapıyı ça — İirintiları ve kirli çanak çömlekleri doktorun saklık bilcisine dıği zaman Kurte'un kendisi farafından açıldı: Sanki o da bir — hS uymamakta V, hnesini tertip etmerlerdi. — ziyaretçi bekliyordu Tabip aabirli bir tavırla tashih etti: rç'an | bakarken bir aa Bi misiniz, Mollo? öiyerek blmiyen T inkle değik Wiaklerı e yüksektedir. ceset a büsbütün başka bir e B pübüe, DAİA Süişei ai Dame yüLl GA y eaf amemaş Haati Deliliğimi doktora anlatın, dedi. Belki teşhis koyar, De- Martins düşünceli bir. senle Ka yoktu. Halbuki be dikim yeri de unutmayın: Büyük çamberin yanı. Meğer ki ha — Kendisiyle biraz konuşmak isterdim, dedi. Çünkü —bir — fakat kısa kestirmiyti. Yaletler yalnız geceleri dolaşalar. türlü anlayamadıkım pek çok seyler var. Keske telefon etseydiniz, dedi. Ax dal Martins oradan ayrıldı. Tsınmak İçin bir asağı bir yakarı Hiç süphesiz, onunla konuşabilecek sizden başka kimse — tınız Çıkmak üzere lalm yürüyerek büyük çemberin avlusunda bir anat kadar bekledi. yök. Fakat tehlikeli, çünkü çok seyler öğrendiniz. Bir dakika girebilir miyim? Prater hemen hemen bostu. Tekarlek yuvarlaklığında, imce — İnanamıyorum bir türlü.. O çehreyi şöyle, hayal meyal — Kibeti ve yassı hir pasta satan bir barakanın önüne sıraya dizilmi, deri gelip çemberin bir. vaze vagonlar olduku. halde şehri ular. Vagon - çemberi daki üçük başlar gi diye sorduktan. sonra “Ehemmi 'a hareketsiz kalıyor, encorel Çeviren : Reşat Nurl DARAGO : | buldüğu gün hayli hirmet etmiş en Martins kendi kend 'u sorgüya çekmek değildi. dülm. indalyesine oturmuş doktor. Wink- di ve dimdik vücudunu eğerek se. çocuklar durmaktaydı. Aşık çife yor, Ve etraflarında boş de yavaş yavas dönüyor. gek kısmına çıktığı zaman İki 'de dışarı bakan küçük (Devamı var) Yazan : - Ayşe NUR TT BRÜKSELDE, bir kadının dikkâtini çekecek çok şeyler var. Belçikalı kadın Fransız kadar süsüne düşkün dekilse de, evine ve evinin güzelli- Eine çok meraklıdır. Hangi #ınıftan oluraa olsun, Belçikalının evi evveli tertemizdir, — sonra asgarl konforu vardır. Fransada hâlâ evlerin çoğun- 'da ne banyo ne de duş tertibatı ol madığı halde, Belçika hayatı kolay. Jaştırmak, sağlık ve temizliği sağ- Jlamak yolunda modern leat Ve im- kânların hepsint takip eder, benim- ser. Kadın kadar erkek de yeni, pra- tik Aletlere merak sarmıştır. — Çok tutumlu olduğu halde, bu gibi geye lere para / harcamaktan / çekinmez. Brüksel mağazalarında dolaştınız mış #izi, güzel, konforlu bir yuva kur. mağa davet eden — binbir. pratik sey görüreünüz. Bunların ” çoğu A- merikadan gelmiştir. Fakat yabancı malların yanında Belçikanın fevka- lâde döşeme kumaşları, sağlam ve Güzel mobllyeleri, ev çamaşırı, nefis gümüşleri de var. Ne garip ki, bun- ların hepsi Pariste de var, var ama sanki mostralık. — Gittiğim Fransız evlerinin biç birinde — kullanıldığını görmedim. Brükselde hizmetçi ve gündelikçi feretleri Paristekinden de daha pa- halı olduğuy için; bir ev kadını zen- gin dahi olsa, ancak haftada birkag aat gündelikçi tutabiliyor. — Fakat her işi kolaylıştırmak için nice ça reler var! Bu çarelerin en değerlisi bence, “Laünderette” dedikleri oto- matik çamaşırhanelerdir. — Bunların birini gezdim ve gaştım. Dört sıra Amerikan Bendix marka çamaşır makinesi, fakat fotoğrafta da görüldüğü gibi ufacık ve kullar nılması fevkalâde kolay geyler, Yur varlak bir mika kapak açılıp çama- gır makineye sokuluyor. Altta ufak bir çekmece var, makineye konan Çamaşır arasında para veya anah- ftar gibi ağır bir gşey unutulmuşsa, otomatik olarak — çekmecenin içine düşüyor. Üstte IKi saat ve iki düğe me var, evvelâ çamaşırı ıslatmağa yarayan saat açılıyor ve yıkanacak çamaşırın kalitesine göre 4, 8 veya 15 derecelik ilik su İle çamaşır islati liyor. Makine bu ameliyeyi kendili- ğinden yapıp, bitirdiği zaman dürü- veriyor. Aynı zamanda sabun katı. Jabileceğine işaret eden ufak bir çan galıyor. Üstteki huniden toz halinde bir kutu sabun atılıyor. İkinej ame- llye yıkama ameliyesidir. — “Wash” düğmesine basılınca 35 dakika sü- 'Ten bir otomatik yıkamadır başlıyor. Sonra makine, çamaşırı ç defa tek miz su İle dürülüyor ve bundan son- ra da — “Off düğmesine bamlınca, makine fazla suyunu almak için ça maşırı şiddetle ve iki misli bir sü- ratle iç duvarlara doğru fırlatıp dön dürüyor. Bu da bittikten sonra ma> kine dürüyor, çamaşır da elle siki- mıştan çok daha kurü olarak mika kapaktan çıkartılp — kurümak için asılıyor. Bütün bu iş 40 dakika sürüyor. Çamaşırhanelere büyük. bir rağbet olduğu halde, çamaşırınızı sabah sa- 'at 10 da götürüp, öğleden sonra ala biliyorsunun. Bu çamaşırhanelerin fiyatları da yafılacak kadar ucuz. Çamaşır kilo Hle ölçülüyor, 45 kiloluk bir çamaşı: vın yıkanması, kurutma ve ütü har riç 20 Belçika frangı tutuyor, yâni bizim para ile aşağı yukarı 160 ku- Brükselde — otomobille — gezerken bunlardan Üç tanesine rasladım, gehir dolaylarında bile var, Pariste de ola- cak ama daha raslamadım. Demin dediğim moatralık eşyalara benziyori Modern icatları kullanan ve kullan mayan iki millet arasındakt fark. KUR GAT Bi TRe Şekli t Belçikanın milli sanatlarından birl dantelâciliktir. Resimde dantelâ t Jayen ihtiyar bir kadın görülüyor. 200 milyon ton kömür bulundu Orta İngilterede, 3 1â 10 kadem ka» fınlıkta damarlar halinde 200 milyon tondan fazla mükemmel evsafta kös mür ihtiva ettiği tahmin edilen yeni bir havza meydana çıkarılmıştır. Da. marların derinliği 250 11â 600 yarda arasındadır. Burada kurulmasına. girişilen bü- yük işletmelerde yılda 1.500.000 ton Fdi Kömür istihsal edilecektir.

Bu sayıdan diğer sayfalar: