9 Ekim 1950 Tarihli Yeni İstanbul Gazetesi Sayfa 4

9 Ekim 1950 tarihli Yeni İstanbul Gazetesi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Sayfa 4 Tahran İktisadi Konferansı ve Türkiye Bügünlerde TTahranda İslâm dev. detleri arasında, ekonomik işbirliğini istihdaf eden bir konferans - toplan: maktadır. Bu konferans sadece mev Zuun ele alınması — sebebiyle dahi, İslâm devletlerinin - ekonomik-siyasi yakınlaşmalarına bir zemin hazırlı- yabileceği gibi, “bilhassa yakınşark devletleri arasında işbirliğini sağla- mak bakımından şayanı dikkat bir mahiyet taşımaktadır 'Tahrandan gelen - haberlere Konferansın hangi esaslar dahilinde fanliyet — göstereceğini - ve mevzuun dâyık olduğu ehemmiyetle ele alındığı- ' memnuniyetle öğrenmiş bulunuyo- Bu gibi bir konferansın ehemmiye- ti nispetinde, bu milletler zümresi 1- çinde iktisadi bakımdan tesis oluna- Cak münasebetlerin ne kadar büyük müşkülâtla karşılacağını takdir. et memek mümkün değildir. Mevzuun, Türkiye bakımından dik- katle tetkik edilmesine hak kazandı- ran bellibaşlı sebepleri söylece hu- Jâsa etmek mümkündür. 1 — Toplanan İslâm devletleri i- çinde Türkiye sanayi bakımından bir hayli ilerlemiş, hattâ bahis mevzuu İslâm devletlerinin bir çoğuna ihraç yapabilir. bir haldedir. Bu gibi bir hal, ekonomik İşbirliği yapmak du- rumunda bulunan bu milletler ara- sinda ehemmiyetle bahis konumu e- dilmeye değer. 2 — Türkiye, Akdeniz üzerinde İs- kenderin gibi. bir limana / sahiptir. Bu liman yakınşark memleketlerinin €n müsatt transit llmanı — şartlarını haizdir. İskenderunun İslâm devlet- derinin azamt istifadesine arzedilme- #i bu devletlerin ve bilmukabele Tür- kiyenin istifadesini mucip olabilir. 3 — Türkiye, bugünkü halde kom- gU devletler ile geniş iktisadi müna- sebetlere girmediği gibi. her hangi bir ticnret anlaşması da yapmamış, bilakis kaçakçılık hâdiseleri dolayı- iyle ekonomik zararlara uğramış ve uğramaktadır. Bu noktanın da bahis Konusu konferansta tetkik edilmeye değer bir mahiyet taşıdığı görülür. Bu Üç noktanın kısaca tetkikine Beçelim: Türkiye — Cumhuriyetinin - kurulu- #undan sonra göze görünür şekilde hamle yapan bazı sanaylin (meselâ tekstil sanayil, ziraat sanayiinden tütün ve mamulâtı, şarka mahsus örf ve itiyatlarla alâkalı bir çok küçük aanayi şubeleri bu meyanda sayılabi- Jir). Yakınşarktaki devletlerin hatta ortaşark İslâm devletlerine ihraç im- kânları meycuttur. Maliyet fiyatla- Fiyle iklim ve toprağa bağlı bazı hu- #usiyetlerin verdiği imkânları naza- a alırsak bir çok ahvalde Türkiye- 'min normal şartlarla ihraç yapabile- ceki neticesine varabiliriz. Bununla beraber bilhassa Osmanlı İmparator- Tuğundan ayrılan devletlerde müsa- hede olunacağı fzere, mevcut sistem- derin kolayca — tâdil edilememesi iti- yadından doğan güçlükler, impara- forluktan ayrılan parçaların bağım- izlığından evvel teesstis eden birta- Kim . bağlantılar neticesinde hâlen yaşıyan hususi ekonomik teşekkkül- der flk hamlede karşımıza çıkacak manlalardır. Buna mükabil İranın imparatorluktan ayrılan devletlere nazaran daha müsait bir durumda olduğu zikrolunabilir Türkiyenin sanayi mamult a ziral istihsal maddeleri ile denlerinin bahis konusu anlaşmada bir mevzu olarak mütalâa — olunaca t Kabul edilebilir. Türkiyenin yakınşarkta — (bilhassa İran dahil) İskenderun Jimanı gibi bir transit merkezine mâlik oluşu ve bügüne kadar bu İlmanın komşu devletler tarafından kullanılması hu- susunda / her türlü müsandekârlığa hazır bulunduğunu gösteren bir poli- tika takip etmiş olması başlıbaşına bir avantaj teğkil etmektedir. Bu li- manın, halihazırda Suriye, Irak ve İranın garp âlemi ile vuku bulacak e- & GÜNÜN EKONOMiK HAREKETLERi Trabzon Limanı ve bir düşünce Trabzon Limanı y;pılıî'k;n. Trabzonda yeni iktisadi fonksiyonlar bulmak lâzım Yazan : Hulüsi SİDAL Kkonomik — münasebetinde en ” tabil transit merkezi olduğu — münakaşa kabul etmez bir hakikat halindedir. Filhakika Suriyenin istihaal ve iastih- Jâk mintakasiyle - ticari bakımdan başlen şehri olan Halebin en tabil flmanı bürasi- olduğü gibi, İrak'ın Karpla vuku bulacak ticari münase- betlerinde de Basra yolu yerine ek eri ahvalde Akdeniz yolunu tercih etmesi vakit ve naklıye masrafı ta sarrufundan dolayı iktisadi. bir. za Türet halindedir. Aymı süretle İranın gerek Basra yolunu ve gerekse çöl- den geçen Beyrut yolünü veya Tür. kiyeden geçen şimal transit yolunu İskenderun yolu ile mukayese eder- sek yine İskenderun lehine — kati a- vantajların meveut olduğu görülür. İskenderun ve İran arasındaki Irak, Türkiye ve Suriyeden geçen yollar iyi bir anlayışla — işletildiği takdirde İran Akdenizde çok ekonomik — bir mahrece sahip olacaktır, denilebilir. Şu halde Türkiyenin ticaret anlaş- maları ile tamamiyle sağlıyamıyaca- B faydaların bir kısmını bahis ko- Busu İmanda, yakınsark İslam deve letlerine bir serbest liman veya mın: ka tanımak süretiyle temin etme: Si ve tedive müvazenelerinde — bu 11 mandaki masrafların derpiş olunma- S pekâlâ kabul olunabilir. Üçüncü şıkta ele aldığımız kaçak- çılık meselesine gelince, bü hususta Suriye devletinin Türkiyeye vâki ka- çakçılığı mazur gösterecek bir sebep bülabileceğini — zannetmemekteyiz. Türkiye Cumhuriyetinin - kuruluşun- dan bugüne kadar Türkiyenin Suri- ye hudüdünda kaçakçılık yapılmak- tadır. Bu kaçakçılık her zaman ve devrin şartlarına göre zaman zaman ehemmiyetli ve tehlieli bir hal ala- rak ekonomimizi baltalamış ve devle- t elddt tedbirler almaya ve binneti- ce ehemmiyetli masraflar yapmaya mecbur etmiştir. Bilânço ekseriya a- leyhimize tecelli etmekle beraber mevruu biraz derinleştirirsek - Suri- yenin bu hususta her zaman pek kâr. hi çıkmadığını kabul etmek hatalı ol- maz. Suriyeden. Türkiyeye — gimdiye kadar külliyetli ve mütenevvi kaçak eşya gelmiş olmakla beraber bilhas- sa İkinci Cihan Harbi içinde Türki- Mamölleri bir müdedt - Suriyeye akmıştır. Bundan başka resmi ihra- cat dışında Türkiyeden Suriyeye de- vamlı- sürette koyun kaçmakta — ve Suriye hudut vilâyetlerinde Türk tü- tünleri — içilmektedir. Bu izabattan anlaşılıyor ki Suriye, aradaki kıymet farkiyle geçinmektedir. Bir memle- ket için müstakar bir ekonomi — va- detmiyen — bu siktemin terkedilerek Türkiyenin her zaman hazır bulun: duğu bir ticaret anlaşması mevzuu- 'nun karşılıklı görüşmesine geçilmesi bugünkü iktisat ve ücaret zihniyeti- 'ne daha uygun gelmektedir. Bu tak- dirde Türkiyenin yakınşarkta ekono- mik ve siyasi rolü daha müspet / ve komşularına — daha faydalı neticeler doğurabilir. Bilmukabele Suriyenin veya Aran Birliğine dahil devletlerin - bazılar tın İskenderun limanı üzerinde Su- riye için müstakbel bir hak iddia et- mek arzusuna matuf olan mezkürli- mandan yapılacak ekonomik, istifa- deleri reddetmek ve bu hususla müs- tağni davranmak şeklindeki öteden beri tuttukları yol; yakınşarktaki ik- tisadi işbirliğini baltalamaktan baş Ka hiç bir şeye yaramaz. Ekonomi bakımından geri kalmış ve fakir düş- müş milletlerin işbirdği yapması en tabil bir zaruret halindedir. Bu saydığımız. mahzurların elden gelen imkânlar nispetinde izalesi tak- dirinde şarkta İslâm devletleri ara- sında yapılacak müşterek - işlerde Türkiyenin hissesine düşenleri seve geve ifa etmek için bir mâni yoktur. İslâm milletleri arasında esaslı si- yasl görüş aykırılıkları mevcut de- Bildir. Bu itibarla yakınlaşma kolay olacaktır. Bu meyanda yine içtimal sebeplerle aralarında koalyen gelişe- YENİ İSTANBUL İÜNYANIN her yerinde memleket ahillerini birbirine bağlıyan de. niz yolları, ulaştırma yolları arasın: 'da en iktisadi olanıdır. Bununla be. raber, tablatin deniz nakliyatı üze. rine olan tesiri açıktır: Fırtınalı ba- valardâ gemilerin barınmasına, yol. cu ve yüklerin kolayca —alınmasına ve boşaltılmasına — elverişli —tabil veya süni— İlman ve sığınaklar ol- madıkça, bügünün süratli ve rahat gemilerinin — sağlayacakları — fayda hiçtir. Sahillerimiz arasında en işlek hat, uzunluğu 600 mile varan Karadeniz hattıdır. Bu uzun yol Üzerinde va- Purların sığınabileceği esaslı bir li man yoktür. Taşıtın yelken gemile- riyle yapıldığı zamanlarda ihtiyaca yeten küçük llman ve koylar, buharlı gemilerin ortaya çıktığı zamanımız. da ihtiyaca cevap vermez olmuştur. İşte bü ihtiyacı karşılamak mak- sadiyle Karadenizde, — biri - batıda (Ereğli'de), öteki doğuda (Trabzon. da) olmak Üzere iki deniz İlmanı in. gası ele alınmıştır. Bunlardan ikin- eisinin ilk temel taşı 1946 temmu. zunda atılmış ve yakında ikmal edi- lecektir. Bu limanın en esaslı tara fa, 700 metre uzunluğunda, 13,5 met. ve suya inen dalgakıranıdır. Kara- denizde işleyen en yüksek su kesim. H gemiler bile bu mendireğe yana- gabilecektir. 3 . 4 gemi boyca, 8 ge. mi de kıçtan dalgakırana “rampa edebilecektir. İnşaat — tamamlandık: tan sonra, Jlmanın yükleme ve bo. şaltma kapasitesi asgarl 300.000 ton olacaktır. Küzey-doğu bölgemizde, geniş bir yürt parçasının Çok eski bir. tica. ret kapısı olan Trabzon'un iktisaden tekrar kalkınmasında bu deniz lima- nin Büyük bir rol / oynıyacağını umanlar çoktur. Halbüki, liman bu kabiliyetini tamamen — kullanamıya- caktır. Zira, bugünün telâkkisi lima- M artık, yalnız fırtınalı havalarda gemilerin sığınabileceği bir. körtez olmaktan çıkarmıştır. Limaniar, ya çıkış navlunları temin ettikleri de- recede ( Avustralya'da yün, İngiltere. de kömür), yahut arkasında iktisa. di servete sahip memleketler (hinter dand) bulunması halinde gelişme im. kânlarına sahiptirler. Trabzon, yalnız ticari faaliyet ile ayakta duran bir şehirdir. - İktisadi şartların değişmesi, İran transit yo- Tunun başka — mecralara — kayması Trabzonun - ücaretine büyük darbe indirmiştir. Trabzon vilâyetinin yetiştirip ihraç edebileceği mahsulleri ise çok mah. duttur. 300 bin dekar — genişliğinde olan topraktan yilda vasati 15 mil- yon kilo fındık mahsülü alınır. ki, bu da, iklim değişmeleri, devşirme hataları ve hastalıklar yüzünden sa- bit kalmaz. 6.500 dekar tutarında bilecek turizm mevzuunu, kabili zer arazinin çokluğunu, sermaye noksan- Zını, gelişememiş veya rasyonelleş. mesi lâzım gelen ziraat, sanayi şu- delerinin durumunü hemen zikrede- biliriz. İslâm devletleri ile siyasi te- Jâkki bakımından avnı safta bulu 'aan dünyanın başlıca müstahsili A- merlka ve müttefiklerinin bu gibi bir ktisadi birliği siyasI sebeplerle des- zekliyeceği şüphesiz olduğu gibi ik- daadi sebeplerle de çok İyi karşılır yacağına şüphe yoktur. Çünkü biylik 'anayi memleketlerinin, her şeyden vvel — iştira kabiliyeti yüksek olan e binnetice kendisiyle mübadele ka- biliyeti imkânları artan — memleket lerle karşılaşması ve münasebete gi- rişmesi yine kendi iktisadi menfaa- 'üne uygün bulünmaktadır. Yazan: Harun Pastanoğlu olan misir tarlalarının ekserisi ba- yır ve verimi az yerlerde — olduğu için, bir dekarlık tarla başına düşen misir 150 kiloyu geçmez. Bölgenin, yemek için, ihtiyacı olan 900-1300 ton masırın her yıl, 400700 tonü dişa. rıdan getirtilir. Güzel kokulu, yan. ma derecesi yüksek tütünün bazı yıl. Jar rütübetten mahvolması, bazı yıl- lar fiyatının düşük bulunması müs. tahsili üzer. Bütün buplar, Trabzon İlmanı çı. kış navlunü Üzerinde menfi tesirler dera eden noktalardır. Nitekim, bir. senede İlmana giren ve çıkan gemi- lerin müseecel tonajı yekünu 100,000 ton olduğu halde, Trabzon'a gelip Eiden eşya miktarı 8.900 tondan iba- rettir. Bu da, llman faaliyetinin ol- dükça mahdut bir sahada kaldığını Köstermektedir. O halde yapılacak gey, — limanın trafiğini arttırmak olacaktır. Bunun için iki düşünce varit olabilir: a — Doğu-Karadeniz bölgesini — 'Trabzon. dan büyük demiryolu ağına bağla: mak, Trabzon, her ne kadar iyi bir göse ile dahile bağlı ise de, — vasati olarak 1500 metre Irtifadan — giden yel, Arizi bir takım. güçlükler arze- der. Kaldı ki, demiryollarınır. göse- lere nazaran Gaha fazla taşıt hacmi ve daha çok ucüzlük gibi üstünlüğü vardır. Avrupa İle İran / arasındaki ticaret eşyası mübadelesinde — İran transitinin de — istikametini — tekrar Trabzon'a yöneltmesinin müspet te. sir yaratacağı şüphesizdir. Ancak bu, siyasi şartların tasfiyesine, 'Tuna yo. dünün açılmasına bağlıdır. b — Li- manın gerisindeki —arazide sanayı bölgeleri kurmak. En Iyi — hareket olarak bu görülmektedir. Geçenlerde Doğu-Karadeniz - havalisine — giden Marshall Plâni Türkiye — İdarecisi Mr, Rusell Dorr'un Trabzonda - balık sanayli, et kombinesi - ve fegoritik tesisler kurulmasını tavsiye — etmesi dikkate şayandır. Yurdun nüfusu en — kalabolik bir parçasında, ekonomik ve sosyal bir gelişmenin ilk adımını teşkli edecek olan bu güzel düşüncenin kısa za- man içinde tatbik alanına konulaca. ğıni Ümit ediyoruz. Kısa Haberler Kanada sentetik kauçak ktksalini arttırıyor Londra, 8 (Hususl) Kanada Hü- kümeti sentetik kauçuk imal e- den devlet malı Sarnia fabrikası. 'Ni genişletmeğe karar vermiştir. Hükümetin bundan gayesi artan dahili ve hartcl sentetik kauçuk talebini karşılamaktır. . Fabrika- nin genişletilmesi için, — Ticaret Bakanı Howe'nin söylediğine gö- re, 66 milyon dolar sarfedile- cektir. İkinci Dünya Harbi için. de inşa edilmiş olan bu fabrika: nin şimdiki — kapasitesi 31 bin tondur. — Kanada — geçen sene 46600 ton sentetik kauçuk istih- sal Cetmişti. Bunun 37300 tonu Mevzuubahis Sarnla fabrikası ta- rafından imal edilmişti. Japonya Korenin kalkanması için malzeme veriyor. Washington. 8 (YİRS) — Resmi Amerikan kaynaklarından bildi- rildiğine göre Korenin kalkın: masi için gereken — malzemenin bir kısmı Japonya tarafından te- min edilecektir. Kore, bunu dolar veya diğer dövizlerle — ödiyecek- ür. PARİSMEKTUBU Fransa yolları Yazan 9. Ernest-Charles Fransanın yollarından yalnız gü- zelliklerini övmek için değil ve fa- Kat onlar ile demiryolları arasın. daki rekabeti belirlmek maksadiyle bahsedilmekte ve bu. meyanda yo. lun galibiyetinin Fransız demiryolu Müli Şirketine iras. ettiği zararlar ezefle müşahede olunmaktadır. Üç çeyrek asır zarfında demiryol- darı bir nevi inhisardan istifade et- mişler ise de bu inhisar artık tarihe karışmıştır. Mütemadiyen inkişaf eden şoseler ile demiryolları arasındaki rekabetin Bünler geçtikçe daha vahim bir ge- kil aldığı ve nakliyat meselesinin ih. tilât kesbetmekte olduğu âşikârdır. Yolların tefevvuku teeyyüt etmek- 'te ve yollar vasıtasiyle yapılan nak- liyat demiryolları girketinin idareci- leri için korkulacak bir ehemmiyet almaktadır. Nizamnameye tAbi veya serbest o- tobüs servisleri, kamyonlar ile de- vamlı nakliyat, otomobiller ile ferdi seyahat gittikçe çoğalmaktadır. Son model küçük kutular kapanarak “otomobilimiz ile sözlerini gurur ile söyleyen bir kimseler, bu suretle 700 kilometre lik bir mesafeyi katetmekle - çok eğ- lendiklerini zannetmektedirler. içine ldik Halbuki, demiryolu İle seyahat et- menin yolculuğun en kolay, en ra: hat ve en hoş bir şekli addolunduğu. Künler yakın bir maziye aittir. Şimdi ise, herkes hüsüsi bir oto- Mobile bir an evvel sahip olmak sa: adetine İntizaren, otomobil vasıtasiy le seyahat etmek hevesindedir. Ancak, bu meselenin halli uzün bir. zamana muhtaç görünmekte olup, bu meyanda yol nakliyatı şüphesiz — ki Mmuhtelif şekil ve suretle terakki ey- leyecektir. Fransa çok güzel ve cazip bir yol gebekesine malik bulunmaktadır. Bu gebeke, iki harp zarfında aldığı ya- ralara mukavemet edebilmiş ve el yevm harbin bütün tahribatı tamir edilmiş bulunmaktadır. Ancak, her aene adetleri tekessür eden cüsseli 've ağır hamüleli kamyon ve otomo- biller mezkür şebekenin âhengini ih- 1â1 eylemektedirler. Yollar Üzerinde seyreden Vesaitin bir çoğu o kadar yüksektir ki göselerin iki tarafında dikili ağaçlara çarpmakta ve - bu a. #açları zedelemektedir. Bu hal neticesinde acaba. fevkalâ- de hoş ve dilrüba olan yollar şeheke- sini Fransa yeniden tetkik ederek. hiç bir. güzelliğe malik olmayan ©- tostradlar inşasına mecbur kalacak midir? Elyevm Pariste bile, pek uzun olan otomobiller ve ticari arabalar dar sokaklarda müşkülâtla ve kaldırım- Jara çıkarak seyir ve hareket etmek- tedirler. Elhasıl, Fransanın güzel yollarını mühafaza etmek meselesi hayati bir ehemmiyet taşımaktadır. Bu mesele- yi çok gecikmeden ele almak ve ray ile yol nakliyeciliğini avarlamak su- retiyle halletmek icap >tmoler New-Yorkta karabiber piyasası New-York, 7 (YİRS) — Karabi- ber piyasası bugün pek az oynamış, hattâ hiç bir değişiklik olmadı. bile denebilir. Müteşebbisin elinde külli- yetli miktarda — mal bulunmasına Tağmen talep pek azdır. Ankara (Ankara Ajansı) — Yılın herhangi bir devresinde tam — veya) fazla faaliyette bulunup, diğer dev- rede büsbütün faaliyetten kalan ver yahut faaliyetini azaltan mevsimlik islerin senede 200 gün çalışmayı icap ettirmeyen kısımları tesbit olunmuş- tur. Bu husustaki kararname bahis mevzuu işleri şöyle tesbit etmekte- dir: 1 — Her türlü yapı ve tesisat iş- leri ile tamiratı, imar, arazi üzerin. de yapılan harita ve keşif işleri, te. lefon ve telgraf gebekesi kurma ve onarma işleri, 2 — Her türlü kara yolu, demir- yolu, Jiman, meydan, köprü, tünel inşaatı ve tamiri, 3 — Her türlü kanal açma, kanal. ları onarma, kanalizasyon ve diğer S işleri. 4 — Bataklık kurutma ve savaşı işleri. 5 — Nehir ve dereleri temizleme işleri, 6 — Münhasıran mevsimlik çalışan sıtma içmeler Ve kaplıcalarda yapılan iş- ler, 7 — Çeltik işleri 8 — Su ve yeldeğirmenlerinde yapılan işler. 9 — Bulgur imalâtı. hariç.) 10 — Pamuk çırçırlama işleri. 11 — Her nevi nebati yağ istihsal işleri ve sabun imalâtı. (Dalmi ola- rak fanliyette bulunacak durumdaki fabrikalar hariç.) 12 — Şeker fabrikalarında yalnız kampanya — zamanında bu. devreye münhasır işçiler İstihdamı suretiyle yapılan işler. 13 — Peynir imalâtı. 14 — Süt tozu imalâtı. 18 — Findık, fıstik, ceviz ve ba- dem kırma ve ayıklama işleri. 16 — Palamut temizleme, ayıkla- ma ve kalburlama işleri. ( Valeks, fabrikaları hariç. ) 17 — Yaş çay yaprağı işleme iş- leri. (Bükülmesi, — kurutulması gibi ik ameliye) 18 — Sucuk ve pastırma imalatı. 19 —0GĞL, memba ve deniz tuz- Jarında yalnız. kampanya zamanın- da bu devreye münhasır işçiler ls- tihdamı süretiyle yapılan işler. 20 — Miyankökü işleri, (Miyan ba- h malâtı hariç.) 21 — Koza boğma işleri. 22 — Münhasıran yaz devresinde aliyette bulunan otel, gazino, bah- (Fabrikalar e, kamp, sinema, misafirhane — ve 'nzeri yerlerde yapılan işler. 23 — Plâjlar. M — İncir ve Üzüm işleme işleri bu imali. 25 — Yalnız incir ve üzüm kutusu mal olunan işyerlerinde yapılan iş- ve bu işlerle birlikte yapılan kutu 26 — Yaş meyva ayırma, kurutma işleme işleri. 27 — Meyva ve sebze konserveci. ugi, 28 — Taş ocakları, taş, kireç ta- . çakıl ve kum çıkarma işleri. 29 — Tuğla, kiremit, künk, testi ve emsali imalâtı (Tesisatı — soğuk mevsimlerde de çalışmaya — müsait dlan fabrikalar hariç.) 30 — Kireç ve alçı imalâtı. 31 — Maden arama işleri. 32 — Dalmi olarak faaliyette bu- İunacak durumda olmayan maden is. tihsal iş yerlerinde yapılan işler. 38 — Balık tuzlama, kurutma 9 Ekim 1950 İhtiyarlık Sigortası kanunu Mevsimlik işlerin n;aiıiyeli bir kararname ile tesbit edildi İhtiyarlık Sigortası Kanununun tatbikına ait kararnamenin metnini aynen neşrediyoruz Konserveciliği ile balık yumurtam (a- tihsall. 34 — Kendir sanaylinin münhasıran havuzlama, kırma ve çırpma işler. 36 — Ormanlarda su ile yapılan tomruk ve kerente nakliye işleri. 36 — Ormanlarda dekovil inşaat ve tamiratı işleri. 37 — Şarap imal edilen yerlerde yalnız kampanya zamanında bu dev- reye münhasır işçiler istihdamı su- retiyle yapılan işler. 38 — Daimi olarak faaliyette bu- Iunacak dürüm yaprak tütün bakım ve işleme işyerlerinde yapılan işler. 39 — Susam kurutma İşleri ve tahan imalâtı. 40 — Tahmil ve tahliye işleri. (Da- iml olarak çalışanlar hariç.) 41 — Tiftik tasnif ve ambalâjin- ma işleri. 42 — Buz imalâtı. Bu işler 1-4-1930 den itibaren yü- Türlükte olarak kabul edilmiştir. Bu süretle mevsimlik ifleri tesbit eden cski kararname — yürürlükten kalk- maktadır. Çal'da şarapçılık Denizli (Hususi) — Vilâyetimizin Çal kazası, İyonlar ve Romalılar za- Manlarından beri şarapçılık ta olan bir Ege memleketidir. Toprakları şaraplık Üzüm yetiştir. meye son derece — müsalt olan Çal Bölgesinde, her sene binlerce hek- tolitre şarap imal edilerek piyasaya Çal Şarabı adiyle sevkedilir. Kırmızı tatlı renkte, 16 derecelik enfes ga- rapları —mütehassıs — raporlarından anlaşıldığına göre— Fransanın Bordo şarapları ayarındadır. Bugüne kadar halkın klâsik bilgisine dayanan şa- rapçılığın islah edilmesi, teknik ba- kımdan organize edilerek fabrikas. yon bir karakter kazandırılması için Tekel Bakanlığı teşebbüse — geçmiş, üç senelik tecrübe yapan ve iyi ne- ticeler alan bir deneme imalâthane: kurmuştu. Bügün tecsşürle öğrendiğimize gö- re Tekel imalâthanesi üzüm alma: maktadır. Böyle bir fabrikanın ku- Yulması işini husust — teşebbüse bi. rakmaktadır. Bağcılar üzüntü / için. dedir. Böyle bir sermaye bu küçük kazada yoktur. Alâkalılardan him. met bekleriz. Üç seneden beri bu imalâthaneden müspet neticeler alındığından Tekel Çal'da bir şarap fabrikası kurmayı Kararlaştırmıştı. Böyle bir - fabrika burada yetişen üzümlerin kaymetlen. dirilmesine geniş mikyasta — hizmet edebileceği için bu karar — hühassa bağcıları çok sevindirmişti. Bugün öğrendiğimize göre Tekel İdaresi bu fabrikanın kurulması işin- den vazgeçmiş ve onu husust teşeb. büse birakmıştır. Çal'da halk fakir olduğu için herhangi hususl bir te- şebbüsle böyle bir fabrikanın kuru. Jabileceğini pek Ümit etmeyen bağcı. 'ar vaziyetten şimdi çok endişe duy: aktadırlar. apmak. İskenderiyede pamuk fiyatları yükseliyor İskenderiye, T (YİRS) — Maliye Bakanının pamuk fiyatlarının ucüze Tuğunu ileri sürmesi Üzerine piyasa yükselmeye başlamıştır. Piyasada her şubeye mensup tacirlerin aylardan beri bekle- Giği liberasyon listesi neşredilmiştir. Netekim bu listeyi hafta için- de parça parça neşretmiştik. Dün de sonunu neşretmek süretiyle Tisteyi tamamlamış oluyoruz. Hafta içinde ba ssetüş - İz gibi, İlberasyon listesi ” piyasada | mühtelif branşlara mensup bütün ithalât - tacirlerini tamamiyle tatmin edememiştir. Netekim Ticaret Odasının meslek toplantı- Jarında bu cihet bâriz bir surette ortaya çıkmıştır. Her ithalAtçı ithal ettiği malın ehemmiyetini ileri sürerek, bu malın da liste- #inde yer almasını istemektedir. Pek tabil olarak bütün ithal mad- delerini A listesine doldurmak da kabil olamazdı. Listelerin tan- zim şeklinden de anlaşıldığına göre, tâli derecede olan maddeler, B listesine girmiştir. İlk çıkan listelerde ham kauçuk gibi'mühim bir madde, A listesine girecek yerde B listesine girmistâ - Son defa olarak bu hata düzeltilmiştir. Piyasadaki umuml kanaate gö- Te, A listesi nazari olarak, bütün ihtiyaç maddelerini çevresine almıştır. Şimdi bu listelerin tatbikat sehaxında nasıl yer alacağı hakkında bir hüküm vermek lâzım geliyor. Bunun için beklemek zorundayız. İSTANBUL : Hafta içinde Ticaret Bo sesinda fındik fiyatları 350 kuruşa Kkadar yü solmisti. Hattâ bu fıyattan fazla bağlantılar bile ol- müştu, vakaa bir mahsulün noksan olduğu senelerde, fiyat yük- selişini tabil olarak kabul etmek lâzımdır. Her fiyat yükselişinde olduğu gibi, mala karşı istekler azalmıştır. İsteklerin azalışı hâ- disesi de, hafta içinde fındık. fiyatlarının gerilemesine âmil — ol- Mmuştur. Piyasadaki söylentilcre göre, birinci derecede fındık alı- cısı Almanyadır. Alman alıcıları son fındık fiyatlarını / yüksek buldukları için isteklerini herhalde muvakkat bir zaman — için tahdit etmişlerdir. Halbuki Almanya liberasyon listesinde fındığa yer vermiştir. Böyle olduğuna göre fındığa karşı uzun müddet akayıt kalınamıyacak, Alman alıcılarının görüşlerine göre, fiyat- lar mâkul bir seviyeye indiği zaman, tekrar isteklerine başin: caklardır. Piyasadaki düşünceler bu merkezde toplanmaktadır. Hafta içinde Borsanın hareketli maddeleri arasına ceviz. de Karışmıştır. Bilindiği gibi ceviz ihraç mevsimi başlamıştır. Mevsim başında 60 kuruştan açılan ceviz piyasası son günlerde 66 kuruşu kadar yükselmiştir. Pakat ceviz ihracatında — rutubet nispetleri hakkında geçen seneki hatalara düşmemek lâzımdır. Hatırımızda Kaldığına göre, geçen sene İngillereye satılan cevizler, rutubet meseleleri yüzünden Ihtilâflara sebebiyet vermişti, halbuki Ticaret Bakanlığının bu gibi IhtilAflara meydan vermemek İçin, — diğer kuru meyvalarda - olduğu gibi, ceviz ihracatı hakkında dü stan- dardizasyon nizamnamesi yapması lâzımdı, bu yoldaki/ etüdleri Gevam edildiğini öğreniyoruz, fakat bu etüdlerin bu seneki ihraç Borsa ve piyasalarda haftalık vaziyet Hafta içinde dokuma ham maddeleri grupunda, yağlı tohum- r, nebati yağ grupunda kayda değer bir hareket olmamıştır. İZMİR : İzmir, 8 (Hususl Büromuzdan.) — “Ticaret — Aleminin — ufuk- larında toplanan belirtiler, yeni bir harp halinin mevcudiyetini ha- ber vermekte olduğu için tcaret hayatı içten içe sıkılmakta, bel Jbaşlı memleketlerde alınan tertip ve tedbirler ihracatçı ve L halâtçıyı müteyakkız bulunmağa davet etmektedir. Birleşik Ame- rikanın 22 madde Üzerinde sıkı kontrol vazetmiş olması, bu mad- delerin stoklarını bulunduranların terlemeden büyük kazançlar €lde etmelerini icap ettirmiştir. Bu hafta içinde her türlü demir malzeme fiyatlarının gördüğü zamlar, hayret verecek bir seviyeye vâsıl olmuştur. Kore harbinin belirtilerinden başka bu defa da tam bir giz: lllik içinde çalışmağa başlayan gümrük konferansı — tüccardaki Ümitlerin kırılmasını icap ettirmiştir. Bütün dünyanın serbest - carete doğru gitmekte olduğu bir devirde Birleşik Amerika — ve Britanya hükümetlerinin görünmez gümrük duvarlarını yükselt. miye çalışmaları sızan haberlerin en tpik tarafıdır Bütün bu haberlerin borsada iş yapan bütün firmaların alma ve satma kabiliyetleri üzerinde rol - oynadığı inkâr edilmez bir hakikattir. Asıl enteresan olan nokta alanın da satanın da ne yap- tığını bilmediğini idrak etmiş olmasıdır. Satanın mı yoksa alanın mı binnetice kâr hanesini dolduracağı malüm olmadığı için tica, ret hayatı, diğer yerlerde olduğu gibi tam bir hercümerç içinde. dir. UZÜM; Hafta içinde İngilizlere satılan 17.000 ton çekirdeksiz kuru Üzüm, memnun olunması icap eden bir satış olarak ihracatın müspet hanesinde yer almıştır. İhracatçılar, bu satışı fırsat bile- rek büyük müstahsillerin üzüm fiyatlarını fazlaca yükseltecekle rini hesaba kattıkları için birlik halinde hareket etmeğe ve bir müddet mübayaatta bulunmamağa söz birliği etmişlerdi. 6 eylülde az çok kendini hissettirmiş olan bu birleşik hareketin temposu vaktinde sezildiği için müstahsiller de birlik hareket sayesine ihracatçının inadını kırmışlardır. Kısaca, ağustos ve eylül aylarında Holânday 65 kuruştan Alivre üzüm satan ihracatçılar, zararlarını müstahsilden çıkarmax 'olunda muvaffak olmamışlardır. Öte yandan bu düşük fiyatlarIn 'Pilan ofertoların ve bunu takip eden bağlantıların tabil bir neti- cesi olarak Holânda tüccarını, Türk Üzümünün komşularına ihra: Mevsimine kadar bitmesi çok arzu edilirdi. catçısı haline getirmiştir. Holândalılar, her yıl piyasamızdan 10.000 tona yakın üzüm alan Belçikanın bütün üzüm ihtiyacını bu yıl ka pamışlar, 65 kuruşa aldıkları üzümleri Belçikaya 95 kuruştan sat mışlardır. Holândanın bu satıştan kârı 3.600.000 Türk lirasıdır Memleketimizin zararı ise bundan daha fazla olmak lâzım gelir kuruşa çıkmasını beklemek yerinde olur. Fili borsa aatışları 44 bin ton, fiili ihracat 26.000 ton, füli ihracatçı aatışları ise 50.00 tona baliğ olmuştur. Yani bu yıl memleketin Üzüm dâvasına hat lolmuş nazariyle bakanlar vardır. İNCİR; Tarişin hafta sonunda İncir fiyatlarını — yükseltmi, yüzünü güldürmüştür. Esasen küçük bir rekolte İle çalışan incl, müstahsilleri bu kooperatif camlası altında birleşmenin ilk mey 7.000 ton incir ihraç edildiği hesaba katılırsa incir müstahsilleri- nin elinde 14.000 ton kadar incir bulunduğu anlaşılır. Pek tabli olarak Tarişi de bu rakam içinde müstahsil zümresi olarak kabul tmek Jazımdır. ADANA : PAMUK: Hafta sonunda savcınların 222 kuruşa satıldığı he- saba katılırsa, pamuk İhracatçılarının nasıl büyük bir. tereddi içinde bocaladıkları anlaşılır. Amerikanın pamuk hakkında alma- S melhuz kararların hafta sonunda ılacağı yeni karardan nükül etti) mAnasını çıkaranlar vardır. Fa- sat pamuğun durumu yine de sağlamdır. fiyatların bir miktar düşmesine #ebep, pamuğa el konulacağın veya gerek ç, gerek diş satışların şartlara - bağlanacağına lair söylentiler olmuştur. Bu zörülmesiyle ihracatçı firma mal almaktan çekinmiş, — müstahst mevcut fiyatlarla pamuğu elden çıkarmak istemişse de alıcı bul: mamıştır. Para azlığından bahisle bankalar tediyatı kesmiş; Sü: merbankın 201 kuruştan mübayaaya girip fiyatı 285 e kadar dirmesiyle piyasadaki hareketler hızlı temposunu kaybetmiştir. Geçen sene 170 — 190 kuruşa aldığı pamuğu 260 kuruştan ma- liyet hesabına geçirmek süretiyle aradaki farkı kâr kaydeden Sü- ve hurda baremini 20 kuruşa çıkarmış olması, incir müstahsilinin vasını bu sezonda almağa başlamış sayılır. Şimdiye kadar yalnız (Amerika pamuk hakkında söylentilerin bazı gazetelerde de merbank evvelki hafta pamuklu dokumalara yüzde 12 zam yapıldıktan sonra 291 kuruştan mubayaaya - girmiştir. Hal- buki Sümerbank pamuk almafa başladığı gün borsada âzaml 288 kuruştu. Sona eren hafta zarfında ise 283 — 285 ku- uştan yukarı çıkmamıştır. Bu vaziyetler gösteriyor ki, Sümer- yank piyasayı bozmakta Ve tamamen anormeal çalışarak pamuk düştüğü vakit büsbütün düşürmekte, çıktığı vakit de mubayaa apmaktadır. Sümerbankın pamuk piyasasında nâzım rol oyna- dığı iddiası böylece bir kere daha iflâs etmiştir. Pamuk satışlarının kalan 15.000 ton üzümümüzün yakın bir zamanda en dokanü | eeina timal Yermiyen Kai DÜYUK Desoli SUNEGE YA 4| Poan satışların namütenahi bir şekil aldığını, bu vaziyet karşısın. ,0 | da pamuğa müdahale edildiği takdirde meydana gelecek maddi ve mânevi zararların hiçbir suretle telâfi olunamıyacağını beyan et- mektedirler. Diğer taraftan pamuk satışlarının Şartlara bağlan- ması için alâkalı makamlar nezdinde temaslarda bulunmak üze- re Çukurovadan Ankaraya bir heyet gitmiştir. Çukurova Çiftci €| Derneği ve Demokrat Parti de mukabil harekete geçerek pamuk -| satışlarının serbest kalmasının lüzum ve faydalarını izah etmek Üzere başkente bir delege göndermişlerdir. Hükümetin el koyma - | veya şartlar ihdas etmek gibi tamamen hatalı olan böyle bir yola 4| kütmiyeceği küvvetle tahmin edilmektedir. Pransa, Türk pamuğu a| e olan alâkasını bir kaç günden beri biraz daha — arttırmıştır. Alıcı memleketler arasında başta gelenlerden Fransanın bu yakın alâkası ve büyük talepleri ile Adana pamuk piyasasının önümüz- deki günlerde yeniden hararetleneceği Ümit edilmektedir. Alman- ya da aynı şekilde istekli alıcılardandır. Sona eren haftanın ka- panış fiyatlarına — göre birinci akala (vadeli) 280 — 284 hazır, 280 — 285, Hatay menşeli birinci akala, 295 kütlü yağmur yeme- .| nis, 201 — 105, kütlü yağmur yemiş, 87 — 93, koza, 42 — 43 Agİt, 13.5 kuruştur. Adana, 8 (Hususl muhabirimiz bildiriyor) — Adana piyasa- Anlaşarak, tamamen rekabetsiz mübayan yapan Ve bu su- sında kampanya başından beri büyük bir hararetle devam eden | retle geçen haftanın 14 kuruş çiğit fiyatını 136 kuruşa ” düşüren pamuk alış verişleri sona eren hafta zarfında birdenbire gevşemiş | — mahalli yağ fabrikaları büyük partiler halinde mübayaa yapmak: ve fiyatlar düşmüştür. Adana pamuk piyasasının kırılmasına ve | (adırlar. Yağlı maddelerden susam için talepler artmıştır. İhraç a | çin İstanbul 77 — 78 kuruştan / susam toplamaktadır. Keza / İs- a | —anbuldan mühtelif firmalar Adananın Osmaniye İlçesinden geniş apta yer fıstığı almaktadırlar. Sona eren haftanın ihraç hareket- 1 | vi arasında Mersin borsasında muamele görerek Mersin Lima- 'ndan mühtelif memleketlere 2212 ton birinci akala pamuk, 44 y ikinci kala pamuk, 63 kuruştan 120 ton Üstüpü, 160 kuruştan 0 ton koyun derisi, 190 kuruştan 3 ton keçi derisi, 105 kuruştan >5 ton kuzu derisi, 340 kuruştan 1181 baş keçi, 1672 kuruştan 1155 baş sığır, 13916 kuruştan 339.027 metremikâp çam kereste, 199,65 kuruştan 1,5 ton zerdali çekirdeği ihraç edilmiştir,

Bu sayıdan diğer sayfalar: