9 Ekim 1950 Tarihli Yeni İstanbul Gazetesi Sayfa 5

9 Ekim 1950 tarihli Yeni İstanbul Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

© Ekim 1050 Paris hususi Moskovadan gelen bir rahip, büromuzdan Rus halkının ne halde olduğunu anlatıyor Paris, Ekim (Hususi Büramuzdan) — Maskovada binlerce Rus katoliği- e itiraf papazlığı eden — Frans Jean De Matha Thomas, Fransaya dönmüştür. Benimle yaptafı konu mada 1950 yılında Stalin idaresinde, hayatın nasıl olduğunu açık bir tarz- da anlattı. 3 yil, 3 ay çok az ecnebiye nasip n haklara malik papaz, halkın na- Si yaşadığını — gördü. — Mo: hastaları ziyarete veya ölüm döşe ğinde yatanlara, son dini vazifeyi ifa etmeğe gitti. St. Louls Kilisesinin papazı olarak değişik — milletlerden olan en aşağı 200 diplomata vaiz dinletti. Bu kill. se, Moskovada bütün katolik kordip- Jamatiğin devam ettiği ibadet yeri idi. Sonra birdenbire, bir ay önce, Mos- kovadan kovuldu. Sebebini sorduğum zaman; “Sovyet Hükümetinin kara: ı mücibince” cevabını. ver: ümüş saçli, aakallı papazı, kendi kasabasında — “Sacr& Cosur” kilise- sinde sabah âyininden çıkarken gör. Daha sonra çalışma odasında düm başbaşa vermiş - konuşuyorduk. Pa: paz, Moskovadaki hayatı. göyle an- İattı Moskova hastahanelerinde teda- visi kabil olmayan hastalara yer yok. Ziyaretine gittiğim bir kadın, vere- min son devrelerinde İdi. Fakat ©- dasında, tek başına ölmekten ba: bir şey yapamıyordu. Ancak ara ra komşular bir bardak su (l ekmek getiriyorlardı. Akrabal madığı için böyle bir köşede kimsı #iz ölmeğe mahkümdu. Hiçbir hasta- hane onü almiyordu. — Buna benze 'daha birçok vakalar göre BİR AMERİKAN KARİKATÜRÜ kuru A Fransiz rahibi Jean “Gittiğim evlerde en çok nazarı dikkatimi celbeden şey, hiçbir. husti- siyet olmaması idi. Kocaman koca- man yeni binalar yükseldiği. halde, mesken darlığı berdevamdı. — Hatta halka, oturacak / yerler bile vesika ile veriliyordu. Ancak yüksek taba- kaya mensup mevki — sahibi birkaç kişinin, kendilerine — mahsus apart- Ziyaret ettiğim evle bir oda dörde bölünmüş manları vardı. rin çoğunda, olup, her bir bölmede bir kişi yaşı- yordu. Bölme, ekseriya ya bir dolap, herhangi bir möble veya ufak bir perde idi. Odanın — dişindaki ufacık koridor gibi yerde, bu birbirine gir- miş komşular, sira ile soba Üse tünde yemek pişirirlerdi.” 'Sözlerine devam eden tahip. 'Tho- mas hastahaneler hakkında şunları söyledi: “Moskova — hastahanelerine — gire- bilme iznini koparabilen, bedava te- davi görür. — Fakat bu İzin, ancak çok zarüri — sebepler için verilir ve tedavide eğer — husüsi perhiz veya herhangi ekstra bir şey varsa, para. ı ödenir.” Rahip Thomas'ın söylediğine göre, hele bevan dişleri Moskova halkının tahayyüll edemiyeceği kadar lüks bir Bir dişçi diş çıkarır, fakat bir en- Jeksiyon için bile en aşağı 10 8 a lir. Hele müşteri takma diş, dolgü veya kron isterse fiyat seviyeni he- rübleye yükselir. Eğer değerli işçinin dişleri — rahatsızlanırsa, endüstriel işçiler organizasyonu onun tedavisini Üstüne alır.” Rahip Thomas'a göre, hayatın en güç ve zahmı kimseler, kadınlardır. Moskovada olduğu | AKIZIL ALMANYA. NIN İÇ YÜZÜ W Doğu Almanya Cumhuriyetinde altı hafta. Yazan: Eric Waldmann Komünist rejim, nazi usüllerinden bir çoklarını kullanması itibariyle, nazizme şüphesiz çok benziyor Eniştemin sicili Eniştem, Birinci Cihan — Harbinde manyayı, ister Rus, ister Amerikalı ol Tikan İşgal makamları 'nezdinde çalı Ve ancak ailesini himaye için partiye düküm ve bunların ne dere Kendimi hiç de rahat bissetmedim. ını kullar İar bu yüzden komünizmi yadırgama” yorlar. Fakat Münizm, Nazi rejiminden çok Beter! ah Otuzuna yaklastıkı ve hir kaç defa nisanlandızı halde bir türlü evlenemi Tirazsız kabul etmişti. Diyordu kir bakımdan hakkı yok . dekil- d /O 'sene, serbest satılan Ortân ketlerine nazaran elân çok daha yül gayretler b n mahrummusuz Dünyanın her tarafında bu, böyl dir, diyor ve kesip atıyordu. nirmi ziyaret eden erkek arka Ne derece mdl anladım, olduk Ki altında, Sov çesini dolmatık. fan'sonra, bitkin isiz bir ha F —4— Berline döndüm. Sevgili Helene tay zeden gayri bütün akrabam ve dostia- | * "Bu seyahale çıkarken. bana deli Tımı deklemiş gördüm. Hattâ, bepsin: | diyenler. yerden göğe kadar Raklı |- Gen fazla görmeyi arzuladığım kız bile | mişler. Bir daha mi? Tövbeler tövbe değlemisti. Belki ben de deklemiştir. 'Âmerikaya dönmek için Berlinde - Çeviren: Behçet Cemal -| Sağa binerken, söyle düşünüyordum. sSon YENİ İSTANBUL Sayfa 8 de Matha Thomas *Onları en ağır İşleri yaparken gördüm —taş kırmak, yol kazmak ve bunün gibi ağır bir sürü işlerde hep kadınları kullanıyorlar.” — dedi. Kadınların çoğu pipo içiyor, rası, büyük çıkınlarını açıp amel gibi kara ekmekle — soğan yiyorlar. Gençleri her geye rağmen neşeli ve güler yüzlü, fakat 40 yaşlarında gö- kadınların yüzlerinde karan- lik ve hazin bir ifade var. Kadınları arasında şık ve zarif bir kadın görmedim. “Rahip hafifçe İümseyerek flâve etti: Hattâ kendile rini güzelleştirecek ne ruj, ne tırnak eilâsı ve ne de pudra gördüm. Moskovalı bir ev Kadını, pencere- sini veya bozulan elektrik prizini dü- zeltmek için doğrudan doğruya cam- cıya veya elektrikçiye gidemiyormuş, Rahip bu hususta şöyle diyor: “Her şey resmi kaynaklar vasıta- Siyle yapılmalı ve ev sahipleri endüs- triel organizasyonuna müracaat et. meli. Benim de bir kere fena açılan bir Banyo kapım vardı. 1647 de öraya yardığımdan itibaren belki 30 mek- tup yazdım. Nihayet geçen ocak 8- yında evime bir işçi — gelâi. Başını sallıyarak şöyle demez mi: "Bana 500 ruble, (aşağı yukarı 45 dolar va- par) verirseniz tamir ederim.” İster istemez razı oldum.” Moskova / mağazaları. önünde smal almak için kuyruk yapan kadınların binlerce mesat saati, bu yolda ha canıyormuş. Peder vaziyeti göyle an. Jatiyor: ler Allahın günü yüzlerce kadın Moskova #okakları önünde santlerce sıra bekler. Hele tevdi edilecek ayak- kabiların geldiği — haberi yayılınca, Sıra bekliyenlerin kuyruğu çok uzun olur. Çünkü ayakkabı çok nadirdir ve düşük kalite olduğu halde en a- gağı İngiliz parası ile 50 sterling e- der. Erkek elbiseleri de aynı fiyatta- dır. Fakat, kadınlar mıraları geldi zaman istediği biçim veya rengi se çemezler, ancak — ayak numarasını göyleyip, kendisine verilen ayakka: biyı almak mecburiyetindedirler. Yalnız ev kadının seçmek hukki ol- düğü gey, yiyecektir. Yiyecek vesi kaya tâbi değildir, fakat et fiyatları ile yağ fiyatları çok pahalı olduğu için et 25 S kilosu, z0 s, fiyat bakımından bir nevi vesika u. sulü vardır. Uzak denizlerden seyahat notları : Panama Kanalı itlerin, bugünkü — insanlığa yol risk bakımından en fazla fay. lan ve ellerinde tutanlara doğ- rudan doğruya servet temin edenler. den €en mühimmi muhakkak ki, Pa- nama ile Süveyş'dir. Fakat bunlar- dan başka Kaledonla, Klel, Korent ve henüz bügün insanlığın — faydalana. madığı ve müsaade ettiği tonaj mik. tarı pek belli olmayan — Karadenizi Baltığa bağlayan Rus kanalı emeğiyle meydana gelenlerdir. Yine bunlardan başka kıtaların ki ruluşü fle mevcut olan ve - ellerinde tutanlara bilvasıta Varidat temin e- den, siratejik - ehemmiyetleri — olan Cibralta Atlantiğe çıkan veya At- Jantikten Akdenize giren — gemilere, Babülmendeb, biraz ilerisinde — sarp yarımadanın Üzerindeki — şimdi met- Tük Türk kalesi ile hâlâ - İsmimizin anıldığı Aden Arap denizine ve Hint Okyanusuna girip çıkanlara, Singa. pur Hint Okyanusı ile Pasifik ara.| ında işleyenlere, diğer tâli geçitler San Bernardino Mindanao Üzerindeki gayet muazzam bir mahrüt şeklinde 'olan Apo Yanardağı, denizin üzerine serpilmiş, üzerleri yalnız muz ve yı dız elması ağaçları ile kaplı ufacik adacıklarlarının temaşasının zevkına doyüm olmaz. Cenuptan şimale uzanan veya Ja- pon adalarının cenuba, uzaklaşmış devamı olan Marian'lar Üzerlerindeki Aktif Yanardağları ile, — bazan dü- manh, bazan alevli tepeleri geçerken insanda korku ile karışık bir teces. süs uyandırır. * Mevaim kış. New.York'un donduru. cu soğuğundan cenuba doğru iniyor- 1900 mil yol aldıktan sonra Panama Kanalının - doğusunda Bal- boa'ya vâsıl olacaksınız. Miami ön. lerinde tatlı bir hava, Küba'yı da ge- çip Atlantik siklonlarının — ekseriya başladığı ve Golfatrin'i doğuran Mek. Bika körfezine girince artık mevalm hararetinin pek değişmediği bir yaz mintakasındasınız. Alçak bir arazide ilk göreceğiniz radyo antenleri; biraz sonra da iki taraftan gelen ve yalnız taştan yı pilmiş mendireğin - methalindeki fe- ner küleleri; merak etmeyin — böyle bir geçide gelirken muhakkak sağı nizda, solumuzda aynı kanala giren veya çıkan bir çok Vapurlara tesadüt edeceksiniz. Bu tesadüfler uzun yol- culukların en eğlenceli - taraftarıdır. Bilhassa yolcu gemilerinde mayo ile dolaşan kadınların el sallamaları, ço- cukların geminin vardavela ve pun- tellerine asılarak Hullo diye el sallı maları ve aşınalıkları gemi mürette. batının vatan hasretini tahrik eder. Panama bandıralı Yunan — gemile- rinden Türkçe seslenme ve hatır sor. malar gemiciler arasında dostluk u. yandırır. Uzak. diyarlarda. birbirleri- ni bulup Adeta koklaşırlar. Yazan : Faruk YÖNTER Bir Amerikan zırhlısı Panama Kanalından geçerken Geceleyin Birbiri üzerine sıralan. miş Üç yeşil işıfı aynı hizaya aldı. Eınız zaman hiç sağa sola bakmadan bu istikameti takip ederseniz biraz #onra Timanın içindesiniz. Henüz kanala girme — müsaadesi yok, karşıdan gelen bir kafile - var. O Kafile Miraflores — havuzlarından sonraki göllere gelecek, onlar dönüş havuzlarına girerken siz de — gidiş havuzlarına girmeye başlıyacaksınız. Havuzlara gelmeden evvel sağınız solunuz kesif bir. Hindistan — cevizi ve muz ormanlariyle kaplı, - denizde zarganalar ve kefala benzeyen ba. lıklar, ormanlarda — uçuşan — güzel zenkli kuşlar. Fars şivesiyle konu- gulan acayip bir ingilizce; işte kanal Mıntakası hep böyle. Miraflores soldan gidiş, sağdan ge. Jlg, ilk ve ikinci havuzlar 8 er daki- kada 30 zar kadem yükseltecekler. Üçüncüsü ise 25 kadem — yükseltip Sizi göller mıntakasına çıkaracak ve siz oradan, aşağıda henüz deniz se. viyesinde olan gemilere kuşbakışı be kacaksınız. İki tarafınızda, geminizin boyuna göre otuzar tonluk 4 veya 6 tren size birer tel halat veriyorlar. Bu havuzları geçinceye kadar makinele. Finiz, çalışmıyacak, günlerden sonra makinelerdeki bu duruş, uzun yolcu- luğun verdiği bikkınlıktan mütevel. Nt bir of çekecekler. Her havuzun önünde ve arkasında — kapaklardan evvel birer kalın zincir, eğer fuzuli bir İlerleyişiniz olursa, herhangi bir. aksaklığı önlemek için kapakları mu- hafaza ediyor. Sağda, solda biriken — meraklılar, geminin bağlama limanına bakıp, İ tanbulu size tekrar edecekler. Size aşnalık yapıp, hal hatır sorüp, siz. kademeleri atlarken “haydi uğurlar olsun deyip,, Pasifiğin uçsuz bucak- #ız derinliklerine dalmaya giderken, zihninizde bir hayal ufku bırakacak. dar. Sağ tarafınızda Pastfik'ten Atlan- Yazan : Graham Greene ÜÇÜNCÜ ADAM Çeviren : Reşat Nuri DARAGO Vagon yere değdiki zaman, bi lenmede” çalışmakla geçirmekten daştılar. Harry İlâve etti: “Ha, bizli verebiliri ç y — Folidliğe kalkışmayın azizin a çıktıkları vakit Harı Ka söylüyorum, dedi. Biracer'de Güzel günlerdi. azizim ayrılmak İâzım. — Büzünlerde yi Olursa Kurta'la bana haber gön: ballmdağu oli he “Allahasmayladık. İareli yaplı Banli Kenditini 'bir Gisüvelle suçinlidimaki teteremlelin üti — Bana pek güvenmeyin, Harry! mez bir hakikattir. Dostluktan büsbütün başka bir pey. Soğlti tekrar Mar. ae — Şonrası, araln kalkap ayaltım. Simdi benl kdare etmek SĞ andığı İçim diyatrada ah Piyesi bi K eei imln. Bu müretle Winklerle Co Tlün " hanle GAİADA T e ütün bir pazar gününü e- dün yorülmüş. İnsanlarla. karı im teşkilâtta ai mettimdi. — Dostu 'Ty yine Martins'in dirsekine X— Eret, Onun 'rebilirsiniz. acı bir düyeü beli iç bir sey yapmış dekilk onda Kıza dedi atmak İktiza Ki “Harry uu ikünü sanıyordum, dedl. dedim. vaktiyle dostüm Ja çerine Anna: 'yE tevkif ettirmek işinde Kendisini bir daha gö ; © da niçin bilm Martins: T eli dedi. Geçmiş sünleri işice der çıkardığı belliydi, — cradi bir müşküle v hiyanette bulunmanızdan — Hiarry'ye “Bana ci a ama düymadı. 'me < Mütabik mayız! a fenalik Martina, çocuk üzerindi ediyorau, yi tevkir muvaffak bile b N güç vaziyetlerden hiç kurtarmazdı, ramamışsınızdır da ondan. Hele bir u yöktu. diye” arkasından bağırd Tesimlerini ba duruyorlardı. Onlara uzün üzün bakıp: Z övet”dedi mutabilaz e zeçirip o hâtıralardan hüki tik'e geçen zatülhareke sübih — bir havuz, son büyük harbin hütıraları. M canlandırıyor. Midway'da hasara uğrayan bir harp gemisi ne üç bin mil şarka ve ne de beş bin mil gar- ba, bu yaralı hali ile nasıl gideceği- ni düşünmiyecek. Onun yaralarını sa- racak, hastabakıcısı da beraber do. Jaşıyor. Onu çeken lokomotifler iki rayın arasındaki tırtıllardan başaşa- B kayarken sizinkiler büyük bir gı- aartı İle yukarı tırmanıyor. İşte son kapak da açıldı. Şimdi göller mıntaka. ndasınız. Bermünde'de Madelra'da tonu yirmi Tiraya gelen tatlı su, bu. rada bedava, kaldığınız / müddetçe göllerden mümktün olan her tarafı nizi doldürünüz. Denizde, suyun İçe. risinde gidip bir yudum — içecek su bulamamak bir facladır. Beş altı yüz metre murabbalık, et- rafları gayet dar kumsallarla çevri. N, üzerleri yalnız top top çeşitli agaç- Jarla dolu ufacık adalar, bu sakin su, ilik hava içerisinde insana neler ha. tırlatmıyor. Göller arasındaki — kanallarda ge- denler soldan, gidenler sağdan; işte yine dönemeçlerde birbiri — Üzerine Üç yeşil işık, Üçünü bir hizaya tirip yolunuza devam ediniz. Eğer bunlara dikkat etmeyip —sağa sol kaçarsanız, sahil ve - toprakla sar- maş dolaş olursunuz. Karşıdan ge- len geminin telsiz telefonu bizi so- rüyor. Daha doğrusü kılavuz kaptan arkadaşiyle yarenlik ediyor. Empire, Jascascadas 48 millik kanal Üzerin. deki ufacık şirin şehirler. 'Tiz sesli dar bir hat Üzerinde gi- den tren ve sesi bazan görünüp yak- Jlaşacak ve bazan kaybolup uzakla- yacak. Yine kanalın sağ ve sol taraf. Jarında kulakları tırmalayan gürül tülerle çalığan Çok muazzam Excava. tör tipi taraklar kanalın dolan veya kayan kısımlarını temizlemekle meş- gül, sanki on beş tonu kaldırabilen büyük bir el bir aşağı dibe dalıyor, aldığı muzahrafatı karada daha İler- lere parmaklarını aralayıp — boşaltı.. yor. Bazan da yanındaki çamur du. basının içine dolduruyor. Göller mın- takasında işleyen ufak — gemilerde acayip kılıklı, ufacık maymun burun. Ju yerliler yengârenk kılıklariyle me- kik dokuyorlar. Müteharrik köprüler gemilerin her geçişinde açılıp kapanıyor. Bazı yer- lerde feribotlar - köprülerin - yerine kalm, Pasifik — kademeleri, — Buradaki kademelerin biri tek, kisi - bire birini takip ediyor. Kanalda dizginsiz Kiden gemi burada yine sanki sağa sola sapmasın diye yine her İki ta- rafında başından, ortasından, nihaye- tinden yularlarını iki taraftaki loko- motiflere kaptıracak, göller seviye- sinde olan birinci havuza — girip de kapağı kapandı mı, Atlantikten giriş- 'te sizin kuşbakışı gördüğünüz gemi. ler bu sefer sizi kuşbakışı görecek. İkaz zilleri çalıyor. Havuz üzerinde: Ki köprüde gelip geçenler artık yü. Tüyemiyor, koşuyorlar. İnişte kademeler 28, 25, 25 artık biraz #onra Pasifik seviyesinde ol caksınız. Nerede ise artık gün ağa- racak, şimali arzlarda saatlerce ev. vel ağaran ve çok nazlı kendini göse teren güneş burada günün ağarma. siyle görünmesi bir olacak. Pasifik sahilinde — Cristobal — henüz işıklar içerisinde, hasır şapkaları bir za- manlar pek moda olan Panama şeh- ri Cristobal'e yapışık biraz ilerde, Kılavuz. hayırli bir yolculuk te- memnisi e gemiden ayrılıyor, bun- dan sonra biraz daha — cenuba inip Pasifiğin uçsuz bucaksız derinlikleri. 'ne dalıp 20 . 25 gün kara martiler. 'den başka bir gey görmiyeceksiniz. Yolunuz Uzakşark. : FAYDALI BİLGİLER Orman yangınlarına karşı tedbir Kr bepbd Orman — yangınlarını - başlangıçta görüp bastırmak makradiyle memle- ketimiz ormanlarında yangın ku Ti kurülmüştür, — Telefon ile bölge İrtibatı olan külelerde Bündüz. bekçi beklemekte- dir.

Bu sayıdan diğer sayfalar: