11 Ekim 1950 Tarihli Yeni İstanbul Gazetesi Sayfa 2

11 Ekim 1950 tarihli Yeni İstanbul Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Sayfa 2 Okul ve öğretmen teftişi önemle du- rulan” pedagoji Andeni bir de okul ve öğretmen teftişidir. Bazı — müfettişlerin Tüzumsuz. bas- ka ve müdahaleleri #ebebiyle olacak ım yazarlar okul teftişinin ima - dahi işaret edecek münasebetle teftişten ve müfet- K ve ne be ramak, tek taraflı tenkid € Şeftişe tAbi tutulanları / korkutmak, ferfiine mâni olur endişesiyle biraz daha Müfatkâr di €tmek demek değildir. Şu şu işler olmamış. tişmemiş, çarpım — tablosu memişsin., ves. gibi sıralıyabileceğimiz. fek taraflı ve kısır tenkidlerle — he. men kükremek; öğretmenin kalbinl kırmak, bizlm anladığınız. münada teftiş mahsulü olamaz. Teftiş cenasında güze çarpan işler belki de noksan veya hatalı yapılmış Bu gibi hailerde, teftiş ede- öğretmenin şahsi ve mesleki kifayet- sizllfinden mi, husu da. her hangi bir. huzursuzl Fetmenle okul, okul idaresi Kadaşları, okul muhiti arasındaki her hangi bir anlaşmazlıktan mı — seya çocuklardan gelen bir sebeple mi ya- bılmaktadır?. Bu hususlar, 'a Gelendikten sonra elde edilen neti: ye göre gerekli teübiri almak icap eder, Eler tenkide hedef olan taraf, ço- cuk seviyelerinde görülen gerilik ise bu takdirde hareket tarzı gene de- ilşir. Bizde, çocukların sorulara / verdik- 'deri cevaba göre sınıf ve çocuk sevi: yeleri hakkında büküm vermek Adet halindedir. Bu hareket tarzı yanlış- tar. Bu yanlış usul ile çocuk seviye- deri ölçülmek istendiği zaman, çocuk- dar, sorulan sorulara muvafık cevap verememiş 've binaenaleyh ütretme- nin yüzünü ak etmemiş olabilirler. Acaba neden? Bu hususta aşağıdaki ihtimaller hatıra geli 1 — Öğretmen, müfettişin randı- yaan sorularının ihtiva ettiği konu. darı henliz işlememiş de onun için mi çocuklar bilemediler?. (Bu takdirde fandıman sorularının işlenen konular- dan tertiplenmesi gerektr.) ? — İşlemiş de çocuklar benlmse- şler mi? (Bu takdirde öğretmenin işlenen konuları tekrarlatması, mümarese Tulduğu için şaşırdılar da onun için ni bilemediler? (Bu nokta ekseriya vükidir. Gözününde bulundurulması, acele Ve yanlış hüküm verilmemesi Bakımından. önemlidir.) 4 — Sınıfa giren yabancı (müfet- *tiş) biraz sert davrandı da çocuklar korktu ve bildiklerini şaşırdılar mı? (Bu cihet müfettişin şahsiyeti e sı- Ka ilgilldir.) 5 — Sorular sınıfın seviyesine uy- gün düşmedi mi?. — (Müteselsil, mü- zekkep, uzun cümleli soruların - ço- cuklar tarafından kavranması güç- &w düşünerek covap verelilen üpten. di de onun için mi müfettişin soru- Jarını cevaplandıramadılar. (Bazı ço- cukların dimağında kelimelerin kli- geleri mevcuttur. Bu tipler düşünme- den hemen cevap - verebilirler. Yine bir kısım çocuklar düşündükten son- ra cevap verebilecek tiptedirler. Mü- fettişin bu noktayı da gözönünde bu- Tundurması, hemen basma kalıp ce vaplar istememesi, çocuk seviyelerini ölçerken bu esası hatırdan çıkarma- ması gerektir.) 1 — Sorülar sınıfa değli de şahis- Jara tevcih edildi ve hemen - cevap istendi de ondan mi İyi karşılık alı- namadı? (Sınıflarda sorulan sorula- Tın şahıklara değli umuma sorulması ve çocukların düşünmelerine zamar verdikten sonra birer birer cevap is- tenmesi pslkolojik bir yoldur. Aksi hareket istenllen neticeyi vermez ve yanlış kanante sürükler.) Netice itibariyle; bu ve buna be 'zer daha bir çok İhtimalleri sırala. Yazan: Muhiddin Korkut içiçe giren noktaları tetkik Ayl bilenin düğimiz. ihtimalleri bi 'ondan sonra nn İsabetir at getirebiliriz. Fik ği hafızalarında saklıyan ve Sorulduğu zaman, dimağ. fanliyetine Tüzüm kalmadan cevap yetiştiren ço- Mmaktadır Asıl matlüp olan şey, çocukların düşünmeleri, dlmağ ve hassalarını ça- maharetleri de kazanmış olmalarıdır. 'edenin, soru ve cevap makinesi olmaktan çekinmesi, hükmünü vermekte acele etmemesi, hele kusur ve noksan zannettlii şey- lerden ötürlü öğretmeni sınıtında, ço- an mütecessie nazarları önün- e tenklâ etmekten mütlaka çekin. Mesl terbiyevi bir zarurettir. Haysiyeti kırılan, çocukların -na> zarında kusurlu ve küçük mevkte dü- sürülen öğretmenin, çocuklar Üzerin- de artik mücssir. olmasına imkân kalmıyacağını hatırdan çıkarmamak gerektir. Öğretmen; yetiştirmekte olduğu ç. cukların nazarında en kutsal ve mü- tekâmil bir varlıktır. Öğretmenlerin '€n büyük hazinesi işte budur. Müfet- Tişlere düşen vazife; bu hazineyi «e- at etmek değli ihya etmektir. Bu- mu yapabilmek için de terbiye edi. Cilik vasfı taşıyan teftiş sistemine ve bu sistemi uygulamayı - benimseyen mürettişe Ihtiyaç vardır. Terbiye edlei teftiş; evvelü, öğre- 'tim ve eğitim çalışmalarının müfet- tiş tarafından Sakin bir ruh hali - çinde müşahede edilmesiyle başlar. Tarafsız bir gözle ve öğretmenin da- rumuna uygün bir Jsanla, çalışma- Bin başarılı ve İyi tarafları, sonra başarısız tarafları görülüp Wfade edi- lir. Tadi değli, ilmi esaslara dayanı: İarak tenkid eöllir. Başarısız gürülen Boktaların hangi yollardan gidilerek Başarılı hale konahileceği öğretmene izah edilir. Gerekirse bu - konularin Algili eserler tavsiyo edilir. - Böylece teftiş sona erer. Bu son safhaya “Tenvir ve irşat” safhası denir. Müşahede, tenklâ, tenvir ve irşat safhalarından biri noksan olan teftiş- ler terbiye edlci olmaktan uzaktır. O halde müfettişlerin yapacağı en mü- Hüm İş; İsabetli görmek, ler yapmak, pedagojik esaslara göre öğretim ve eğitim çalışmalarını izah etmek Ve icabında bu izahatımı bizsat Bu işler terbiye edici teftişin - bütün safhalarını ihtiva eder. Sinirii ve kı Tcı bir hava yaratması ihtimali çok olan tenkid işinde müfettişin uyanık ve hassas davranması zarüreti vare dir. Zira sinirlendirlei bir ha tan tenkidler ilmi exaslara bile indilik daygusunu telkin eder ve beklenilen iyi neticeyi vermez. Müfettiş; okul teftişi sonunda e- dindiği kanaatlere göre, izahına lü- zum gördüğü pedagojik problemlere 'dair zaman zaman konferanslar da verir. Öğretmenler bu konferans ko- nularını serbestçe tenkid ve münaka- Şa eder, kendi tecrübeleriyle karşılaş- farır, neticeleri mezcederek kendile- Tine malederler. Böylece - öğrencisi, öğretmeni ve — müfettişiyle - birlikte mürebbilik —mensupları kül halinde yekdiğerini — yetiştirir, biribirlerinin tekâmüllerine hizmet ederler. Görülüyor ki; tasanlığın bilgi edin- me, yetişme, terbiye edilme ve tekâ- mül etme tarzı ile pedagojik değeri taşıyan teftiş sistemi arasında tam bir benzerlik vardır. O halde bu tarz teftiş sistemi tekâmlil kanunlarına ll ve hareket, her &lstem, bizce bilinen veya bilinmiyen 'na da uyar. Doğum ve ölüm kutupları arasında seyahat etmekten ibaret olan İnsan ömrünün gavesi de ruhun tekâmülü olduğuna göre, bu gayeye — götüren terbiye edici teftiş sisteminin ve mü- YENİ İSTANBUL ŞEHİR HABERLERİ | " EA iehir ki—iiesl Atlayanlar Dört gün kaldı. Ayın on be- #inden (tibaren tramvaylara a- Alanlara, arabalardan atlıyan- Jara Belediye cesası kesilecek- miş. Demak gimdiye — kadar göz yumuluyordu. Ona - güphe mi 'var? Amma neden? Her halde cera kesmeya / yetecek memur olmadığındandır. veya teşkilar! Her me hal iwe, Bararın nere- sinden dönülürse kârdır, tura- da dört günümüz kaldı, heves- W olanlar bol bol atlasınlar. Bundan sonra tramvaya ası- fanlarla, arabalar yürürken in- mek İçin olsun, binmek için ol aun atlıyanlarla / Belediye me- murlarının yanıdaşında halk da mücadeleye girişmelidir. Zira, Tramvay İdaresi — Belediyenin, yani hemşerilerin malıdır. Bir arabaya asılan / bilet almadan gitmek detiyor demektir ki, bu, doğrudan doğruya halkın kese- #inden para aşırmak değil de nedir? Ya, tramvaylardan atlı- yarak kaza yapanlar? Evvela, kaza yüzünden seyrüsefer durur, polisinden, savcısından tutunuz” da, hastahanelere, adliyeye ka- dar bütün devlet makinesi ma- nans yere harekete getirilir ve bir çok zarara sebebiyet veril- g olur. Bu itibarla, hepimi- zin, hem kendine, hem de ge- hir ve devlet bültçesine Tüzum- sust külfet yükliyon — düşünce- itlere karşı cephe almamız- dan doğru ne olabilir? BİR İSTANBULLU Mahrukat satışları kontrol ediliyor Belediye, havaların soğuması Üzerine mahrukat meselesini ele aldı Havaların birdenbire - serinlemesi Üzerine belediye, mahrukat satışları- 'vu bllhassa mangal kömürü satanla- ı köntrole başlamıştır. İki senedir gehrimizde mangal kö- Mürü sıkıntısı. hissedilmemişti. — Bu gene de bu sıkıntının görülmiyeceği 'temin edilmektedir. Filvaki belediye iki senedir tâyin ettiği müteahhit va- mtasiyle odun ve mangal / kömürü tanzim satışları yaptırmaktadır. İki senedir başarı ile devam eden bu satışlar dolayısiyle hem piyasada mangal kömürü ve odun darlığı gö- rülmemekte hem fiyatlar alabildiği- 'ne yükselmemektedir. Belediye, bu sene de tanzim satış- darı yaptıracağını / Hükümete bildir. miş, Hükümet de bu kararı tasvip etmiştir. Belediye müteahhidi iatih- sal bölgelerine giderek mübayan ile meşgul olmaya başlamıştır. Belediyedeki — alâkalılara göre bü kış, mevsim sonuna kadar en iyi ka- lite meşe odununun çekiki 11,5 lira, mangal kömürünün Kilosu da 12 ku- ruşa satılabilecektir. İzmitteki sel tahribatı İzmitin bazı mahallelerini sel bas- mış, bir çok kimssler evsiz kalmıştı. Son defa olarak İzmit milletvekilleti hâdise mahalline giderek, sel tahri- batı hakkında / tetkikler yapmışlar. dır. Milletvekili Doktor Etem Vassaf felâketzedelerin sağlık durumu tle de alâkadar olmuş, bir daha sel tahri- batına meydan verilmemek için ge- reken tedbirler alınmıştır. — ——— fettişin baha biçilmez değeri kolay- ca anlaşılmış olur. İnsan ruhunun tekâmülünü frenli yen bütün hareketler ve sistemler g- bi terbiye edlcilik vasfından - uzak- İmşan teftiş sistemini ve mütettişi de bu meslekten tamamen atmak zara- reti vardır. Mürebbileri genç neslin tekâmlilü- 'ne hizmet ederken ruhan tekâmlil yo- İunu tutmuş olan bahtiyarlardandır. Ne mütlüt İçişleri Bakanının dün verdiği beyanat RÜKNEDDİN NASUHİOĞLU, BAKANLIĞINI ALÂKADAR EDEN MUHTELİF MEVZULAR ETRAFINDA AÇIKLAMALARDA BULUNDU İçişleri Bakanı Rükneddin Nasuhi- oklu vafat eden yeğeninin cenazesin- de bulunmak Üzere şehrimize gelmi; tir. Cenaze töreninde Vali ve Beledi- ye Relsiyle Vilâyet ve Belediye erkâ- m ve dostları hazır bulunmuşlardır. İçişleri Bakanı fatanbula gelişinden tatifade ederek dün öğleden sonra İ tanbul Belediyesini ziyaret etmiş ve Şehir Meclisinin toplantısında dinle- yici olarak hazır bulunmuştur. Bakan kendisiyle görüşen gazetecilere: — İstanbulun bir. hemşerisi ol. mak itibariyle yeni — seçilen — Şehir Meclisine aralarında bulunarak hüre metlerimi, mânen olsun — arzetmek üzere toplantıyı taktbe geldim,, demis, bundan sonra göçmen vaziyeti etra. fında Bakanlığın aldığı — tedbirleri izah ederek sözlerine gu gekilde de- vam etmiştir: '— Gelecek olan göçmenlerin da- ha müsait şartlarla — yerleştirilmesi için icap eden tedbirleri ve kararları Hükümet almaktadır. Bildiğiniz gibi hududü kapamış bulunuyoruz. Bunun sebebi Bulgarların memleketimize vi- zesiz göçmen sokmak, istemeleridir. Vizesiz olan hiç bir kimseyi alamı yız. Bu zaten beynelmilel bir. usul dür. Şimdiye kadar gelen göçmenler arasında zaylat vukun gelmemiştir. Esasen bunlar serbest göçmen mfa. tını halzdirler. Yalnız zor tle gönde rildiklerini gözönünde tutarak Hükü- met elden gelen yardımı yapmakta 've yerleştirilmelerine çalışmaktadır. İlerisi için daha esaslı tedbirler dü- günmekteyi: Vilâyet ve Beleâiyenin ayrılması Bundan sonra Bakan, İstanbul Be- dediyesi ile Vilâyetinin ayrılması hu- susundaki kanun tasarısının ne ol #unu soran gazetecilere: '— Geçenlerde bir defa daha sor. müştunuz. İstanbul Belediyeni ile Vi Jâyetinin ayrılması hakkındaki kanun tasarısı üzerinde çalışıyoruz. B. M. Meclisine yakında tevdi / edilecektir. Şüphesiz ki, karar oraya alttir., Belediyeler ve Özel İdareler Kanunu, 1580 numaralı ” Belediye - Kanunu) 20 senelik bir kanundur. Nepir tari- hinden itibaren geçen seneler zarfın- da ihtiyaç ve hayat şartları çok de Bişmiştir. Bunun için bu — kanunun, anlâhiyetlerin tevsline müsalt olarak, yeniden hazırlıyoruz. - Gerek bü ka- 'nunu, gerekse Özel İdareler Kanunu- nu B. M. Meclisinin önümüzdeki dev- resinde takdim edeceğiz. Bilhassa / Özel İdareler — Teşki- Jâtının daha — verimli ve — pro gramlı — bir. tarzda — çalışması, Umümi — Meclis — salâhiyetlerinin arttırılması prensiplerimizdendir. Bi- lirsiniz ki; Özel İdareler mevzuu se-| nelerden Beri ele alınmış fakat bir ne-| ticeye bağlannmamıştır. Mahalit 1de relerin Vilâyet bütçelerinin bugünkü Mâli dürümü çok — dardir. Masrafıi azaltmak müspet işe doğru yürümek için Özel İdarelerin, Meclise takdim. PTT. İdaresi, nüfus sayımı seri hâtıra pulu ırdi. P.T'T. İdaresi 22 ekim 1950 tari- hinde yapılacak olan genel nüfus ae yımı münarebetiyle- bir seri hâtıra Pulu bastırmıştır. Bu pulların evsafi günlardırı 1 — Pullar Ankarada "Güzel Sa- natlar Basımevi,, tarafından ofset u. Büliyle basılmıştır. 2 — Puller iki değerden ibarettir. Mavi renkte olan 20 kuruşluk pul 125000 adettir. 15 kuruşluk pul 200 bin edet ve rengi kahverengidir. 3 — Pulların büyüklükleri dantet- lerle birlikte 26Xx41 milimetredir. & — © ekim 1950 tarihinde satışa çıkarılacak ölan bu pullar 31-12-1950 Akşamıma kadar tedavilide kalacak- tır. edeceğimiz kanunla cezri bir tarzda hallini düşünüyoruz. Bu çok şümullü bir. mevzudur. Demokrasi hayatımı- zan inkişafı yolunda ilerlemek için bu kanunu bir an evvel madde haline getirmek ve Özel İdarelerin yıllardan beri maruz kaldığı müşkülâtı hallet- mek vazifesi kargısında bulunuyoruz. Köy Kanunu Yine bü arada Köy Kanunu lâyihi Si yeni baştan ele alınmıştır. 25 ge- nelik bir ömrü olan Köy Kanununu esasında, köy ve köylü — bünyesine uygun bulmaktayım. Fakat — yarım anırlık tatbikatın hasıl ettiği — bazı müspet Körüşler vardır ki, bunların da Köy Kanununda yer almam ve bu süretle köylüye büyük bir külfet vermeden milli varlığımızın çok mü- him bir parçası ölan köylerimizin in- kişafını temin etmek — mecburiyeti vardır. Bu yeni kanunla, bunu hedef tutuyoruz. Tller Bankası Diğer taraftan, köy, belediye ve il- der için bir kredi mücssesesi olan İl- der Bankasının sermayesini arttıra. rak, takatini daha şümullü ve ihtiya- €i karşılaması hususunda da tetkik- der yaptırmaktayız. İller Bankam bu bakımdan esaslı bir programlz mak süretiyle, belediyeye, köye ve vi-. Jâyetlere çok hayırlı bir müessese ha- Bir Norveç vapuriyle 176 turist geldi Bir müddetten beri gehrimize gel- mesi beklenen — Norveç — bandıralı Stella Polaris yolcu gemisi dün ge €e aaat 2110 da Galata rıhtımına yanaşmıştır. Hemen — hemen hepsi İngiliz olan 176 turistle 30 eylülde İngilterenin Southampton İlmanın dan hareket eden Stella Polaris, 24 Eün sürecek olan bir Akdeniz seya- hatine çıkmıştır. Gemi — llmanımıza gelmeden evvel — Cebelitarık, Malta ve Pireye uğramıştır. Yolcular ara. #ında 1917 de Çanakkalede dövüşmüş olan 7 İngiliz subayı bulunmaktadır. Gemi dün sabah Çanakkale Boğa- Zından geçerken bu mütekalt subay- Jar eski hatıralarını anmak Üzere bir toplantı yapmışlardır. Stella Polaria 1922 de İsveçte in- ga edilmiş olup 5870 tondur. Dünyı da yat geklinde İnşa edilmiş yegi yölcu gemisidir. Şekil itibariyle yarona yatına çok benzemektedir. Dün gede yolcular karaya çıkıp gazinoları gezmişlerdir. Gemi bu ak- #am saat 17 de Napoliye mütevecci- hen gehrimizden ayrılacaktır. Amerikalı gazetecinin Türkiyedeki intıbaları Muhabir, 250 bin kişinin kısa zamanda sevkını gayri insani bir hareket sayıyor Güzetesine röportajlar yapmak - zere bir dünya turuna çıkmı New-York Herald Tribune muhabir- lerinden Mr. A.T. Steele üç. haftadan beri memleketimizde bulunmaktadır. Mir, Steele bu müddet zarfında Zon- guldak, Ankara, İstanbulda tetkikler yapmış ve dün, muhacirlerin vaziye- fini görmek Üzere gittiği Edirneden dönmüştür. Mr. Steele kendisiyle konuşan bir muhabirimize demiştir. ki: Edirnenin misafirperver valisi- nin yardımiyle muhacir kamplarını gezdim. Kamplar basit fakat iyi du- rumdadır. / Bulgarlar, 1926 yılında imzalanmış olan muahede mucibince mühacirleri sevketmek hakkını hi izdirler. Ancak bu işi insanl bir tarz- da yapmıyorlar. 230000 muhacirin bu kadar kısa bir zamanda gönderii mek istenmesi insani bir hareket de Bildir. Anadoluda yaptığım tetkikler #e rasında her yerde Marahali Plânının Cesaret verlci — neticelerini - gördüm. Zonguldak, Marshall Yardımı ile çok gelişmiş. Marahall Plâm, TTürkiyede- larını bir kaç sene sonra Muhabir, Ankarada bulunduğu m- rada Dişişleri Bakanı Fuat Köprülü ile de bir görüşme yapmıştır. İsrailli bir piyanist şehrimizde konserler verecek İsrailin en meşhur kadın piyanlat- lerinden Pnina Saltzman, Amerikada| yapacağı bir turneye gitmek üzere memleketimize de uğrıyacaktır. Pni- ha Saltzman şehrimizde 3 konser vı recektir. W.AY. In yeni Merkez İcra Komitesi Brükselde toplanıyor W.A.Yzın yeni merkez icra komi- teri önümüzdeki hafta Brükselde ilk toplantısını yapacaktır. Komiteye se- çilmiş olan deleremiz Mükerrem Taşçıoğlu, toplantıya iştirak etmek üzere bugün uçakla Brüksele gide- cektir. İstabul dışındaki - anayolların vaziyeti Vali ve Belediye - Başkanı Prof. Çökay, Yellr Bölge Müdürü Tank fur ile İstanbul dışında ana yol- ğEz anlarlAs >a Tağle ü yapılması için görüşmüştür. Bu sur 'etle yolların bozulmasının önüne g gilecektir. Mütemadi. tamir istasyon: darının daimi faaliyetleri için gerek: N tedbirler alınmıştır. Bu. yollarda. Ki milletlerarası turizm işaretleri de 'yeni baştan gözden geçirilmiş ve ek- sikler tamamlanmıştır. Sadan Candar. müna, İtalyada, 24 milletten ses — sanat- kârlarının bulunduğu Slena — Müzik, Akademisini birincilikle bitiren ta- Tunmış ses sanatkârlarımızdan Şadan PEYAMİ SAFA V. güü Şimdiş tı. Fakat kıyas ve istidlâl unsurları zengin değildi. Şimdi, Evvelâ, Selminin iki aydan beri bültün altırdı Bu kızın demin H Ona teslim olduğu yalan. manında sordu: “Onunla ne zaman yanılmışımdır. Bakış evvelâ sağa Donuktür. Bulamamıştır. &İ ve aranan yalanın bulunmaması YALNIZIZ kadar bunları birbirine baglamaya ça- Jışan zihnimin bütün teşebbüsleri boşa çıkmış- yeni hâdiselerin ışığı altında, bir şeyler sezer gibi oluyorum. pan donukluğu, dışarı vereceği bütün hisleri, hattâ refleksleri sıkı bir lisansa tâbi tuttuğu: 'nu gösteriyor. Meralde de aynı hal. İkisinde de, önceden çizilmiş bir plândan kaçabilecek -yecanları ve his kırıntılarını kontrol bulundurmak arzusu besbelli. rek midir bu plân? Onu araştırmadan evvel, Meseleyi Selmin zaviyesinden yoklıyalım. ydarı kaçırdığı. doğru. Besim suali tam za- bol konuşabildin?,, Ben yalan arıyan zekânın gözlere verdiği ağır hareketi bilirim. doğru kayar, Arama başlamıştır. Sonra göz bebeği yukarıya doğru bir kavis çizip aksi is- tikamete iner. Sonra tam karşı tarafa bakar. İKi üç defa kırpı- hır, Korku çırpınışı. Yalan aradığının sezilme- Nihayet bütün yüzde, gergin çizgileri gevse- düğü anlarda daha 'bu kadar e kırpılmadı. Yi Köze çar. Tân. fır. Annesini ŞrÜeİE Annesine bu kac kendisi bize ok az veya. sol Merali benden korkusu, haline getirmiştir. 146 ten bir kurtuluş hareketi. Yalan bulunmuştur. Gizlenen sevinç, dudakların ucunda belli belir. #iz bir gülümseyiştir. Yarım saniye bile sürmi- yen bu ruh macerası, bazan Sijenin yorgun ol- reti verir: Selmin Besimin sualı üzerine, bur- nundan sesli bir soluk halinde çıkan sinsi bir gülüşle güldü. Bunun iki mânası vardı. Birin- cisi küçük dayısının tam zamanında belli et- 'tiği güphesine karsı hayranlıktı. danı çabuk bulmaktan duydüğü keyifti. süren o kavis hareketinden sonra n hazırdı. Onu büraya gelme- 'den önce, garda tren beklerken tanımıştı fi- Bahtiyar zatın aç adam olmadığı da, kim olduğu da belliydi. Ben bunu düşünmüyordum, Selminin maksadını — ve plânını / arıyordum. Maksadı. evin içinde huzursuzluk yaratmak- e beni zayıf düşürmek İstiyor. abul ettirmek istediği şey malüm. Bana karşı Meral ve Ferhatla birlikte hare- ket ediyor. Nişanlısiyle bozuştuğu da yalan tabil. Sık sık buluşuyorlar. Selminin dudak- larına ruj sürmek için Ferhattan müsande ko- T parmaya boş yere nasil çalıştığını geçen kış nlatmıştı. 'ne göre, Ferhadın kurduğu kıskançlık disip- lini berdevam. Selmin onunla bozuşsaydı, eve gelir gelmez ilk işi aynanın önüne geçip hü- nerli bir makiyaj yapmak olurdu. kadar sevdiğini hep biliriz. Selmini bu evin içinde bana karşı bir vasıta Çünkü ona kargı Mefharetten evvel ben men- Her kuvvetli bir kurtuluş işa- İkincisi ya- Göze HAIA ruf süremediği- Bunu ne ayırmak istiyen — Ferhat İntikam almak istiyor. YAT fi bir tavır aldım. dında bir agrandı hazırlıyor. Kalbin içinde Aramızdaki mücadelenin hedefi kalblerdir. Ferhat kız kardeşinin, ben Selminin içindeki aşk Asilerini destekliyoruz. gka karşı, aşkla beraber doğan mühaleret, aradığı silâhları dişanda her zaman bulur. İnsanlar arasındaki zaruri Kutuplaşmalar bu imkânı dalma hazırlar: H kesin düşmanı vardır. - Ferhada kızmıyorum. Mücadele ahlâkımız ve silâhlarımız aynı. Sel- mine de kızmıyorum, cephesi Ferhadın yanı- başıdır. Meralin aptalca telkin latında kalmak- 'tan başka mazereti yok. Ferhadın kız karde- #i ve Selminin mektep arkadaşı olmak, küçük dostluk mücadeleleri için yeter sayılahilecek yakınlıklardır. Fakat aşkta böyle bir tercih, budalalık veya sevginin yötersizliği demek- tir. Bu gon ihtimal beni heyecanlandırıyor ve meseleyi soğuk zekâ plânından çıkarıyor.: De- minden beri komşu radyosunun çaldığı ve duy- düğüm halde dinlemediğim la majör sonadı. Na daliyorum. Cösar Pranek. Ve hâtıralar. Gözlerimi yumuyorum. Roman. Belki on elit doldurur, belki incir çekir- deği doldurmaz. Ne istiyorsunuz? Aşkta mu- #iki, sevgilinin vesika fotoğrafını kâinat eb: ana çıkaran muhayyile- nin obfektifini bir anda açıyor. Meseleye bir türlü dönemiyorum. Neydi? İki ihtimal. Ap- tallık veya aşkta yetersizlik. Veya ihanet, ki © demektir. Bunlar kestirme hükümler. Beni tatmin etmiyor. Fakat aralarındaki yakalar maz inceliklerin sezilmesi için hareket Üsleri (Devamı var) 8 j | Yeni İstanbul pek yakında hir sürpriz SİENA AKADEMİSİNDE BİRİNCİ OLAN SANATKÂRIMIZ ' nizle konuşurken Candar dün Ankara Timize dönmüştür. Sadan Candar, kendisi tle görüşen bir muharririmize demiştir ki: — Akademideki — çalışmalarımla kışlık bir program hazırladım. Bu kış Roma ve Pariste konserler vermek üzere angajmanlar yapmış bulunuyo- Tum. Bu konserlerden sonra Holandı İsveç ve Norveç'e de gitmek istiyo- Tum. Bulunduğum akademide muvaf- fakiyetli konserler verdim. Şubata kadar memleketimde - ki p Ankara ve İstanbulda konserler vereceğim. Şubatta Avrupadaki kon- serlerime başlamak üzere - Romaya hareket edeceğim. apuru ile geh- Parisli bir profesör, Fetih Yıllarını Kutlama Derne- ğinin fahri üyesi oldu İstanbulun 500 Üncü Fetih Yılını Kutlama Derneği idare heyetince teklif Üzerine, Pariste (Ya- binin) Türk dili profesörü Louls, Derneğin fahri Üyeliğini büyük bir memnuniyet ve Aftiharla kabul ettiğini bildirmiştir. Profesör Louls, vaktiyle Türkiye- de bulunmas, Türk dili tarihi, ve debiyatı hakknıda — geniş bir bilgisi şriyatı olan kaymetli bir ilim - udır. Aynı zamanda Türk-Fran- sız Kültür Derneğinin mensupların. dan bulunan profesör, yazdığı mek- tupta, şimdiden / Paris Milli Kütüp- hanesinde tetih hâdisesiyle ilgili a- raştırmalara başladığını ve ele ge- çen vesikaların örneklerini - derneğe sunacağını bildirmektedir. 11 Ekim 1950 Ş$ehir Meclisinin dünkü toplantısı Şehrin bazı dairelerinin alım satım komisyonlarına ü, seçimi yapıldı Şehir Meclisi dün de saat 15 ten itibaren toplanarak mühtelif menele- leri müzakere etmiş ve ait oldukları komisyonlara havale etmiştir. Bu arada, Ziraat Müdürlüğü — Mubayaa Komlsyonuna, İstanbul - Defterdarlık Tahsilât Komlsyonu ıle Adalar, Ba- kirköy, Beykoz ve Sariyer Malmü- dürlüklerinde müteşekkii fahstlât ko- misyonlarına, Defterdarlıkta — müte- gekil Alım, 'Satım Komlsyonu, Su: lar İdaresi Mürakıplıklarına, İstim- lâk Komlsyonuna, Marmara Bölgesi Liman ve Deniz İşleri Müdürlüğü Arttırma ve Eksiltme komisyonuna, İstanbul Gümrükleri - Başmüdürlüğü tahsilât komlayonuna, Kadastro ko- misyonuna, Sıtma Savaş Derneği Sa- tınalma komiayonuna, Devlet Hava Yolları Yeşilköy Meydanı alım, sa> tim komlsyonuna, — İstanbül — Polla Mektebi salınalma komisyonuna, Göz tepe Meteoroloji İstasyonu Satmalma komlayonuna, — Defterdarlık — Gayrie muvazzaf itiraz komlsyonlarına ve A dalar, Bakırköy, Beykoz, Sarıyer - gelerine, İstanbul Bayındırlık Müdün. Tügü satınalma komlsyonuna üye se- çimleri yapılmıştır. Dünkü toplantıda bilhassa, — Şehir Tiyatrosu Talimatnamesi — hakkında geçici komisyon tutanağı — üzerinde durulmüştür. Bilindiği gibi, Tiyatronun eski tar ilmatnamesi bir çok söylentilere yol açmıştır. Bunun üzerine geçen Mec- Ha, bir geçici komlayon teşkil ede- Tek yeni bir talimatname — hazırla» mıştır. Ayrıca Vali ve Belediye Baş Kanlığı, tiyatro — salâhiyetlilerinden müteşekkil bir heyet kurmuş ve öne Jara da ayrı bir talimatname hazır- latmıştı. Dünkü toplantıda söz alan — Van, 'yeni Meelisin de bir komlsyon kura. Fak, hazır vaziyette bulunan bu ild tasarıyı incelemesini teklif etmiştir. Teklif Üzerine söz alan bazı Üyeler, bazı temennilerde bulunmuşlar ve © kişilik yeni bir komlayon teşkil et- mişlerdir. Ankara vapuru Bati Akdeniz seferinden döndü Devlet Denizyollarının “Ankara” yolcu vapuru dün saat 14 te 350 yolcu, 140 ton yük ve 12 otomobille Batı Akdeniz seferinden dönmüştür. Yolcuların arasında milletvekillerin. den Sünt Hayri Ürgüplü, Cihat Ba- ban ve Sadri Maksdi Arsal fle Tek- nik Üniversite makine faktiltesi de- kanı Tihami / Civsoğlu bulunmakta. dır. Ayrıca Pariste Asabiye konferan. Sına iştirak eden Dr. İhsan Şükrü Ak- sel, — Cerrahi konferansına — iştirak eden Tıp Faktiltesi Dekanı — Kâzım İsmali Gürkan, Kardioloji Konferan- #ına İştirak eden Muzaffer Esat Güç- han, şehrimize dönmüşlerdir. Bankacılar heyeti de döndü Stockholm'de — beynelmilel banka. cılar toplantımına iştirak etmiş olan hbankacılar heyetimiz dün Ankara va- puru fle dönmüşlerdir. Dün şehrimize gelen göçmenler Bulgaristandan gelip Bâlrnede kar Tan göçmenlerden 600 kişilik bir geup dün gehrimize nakledilmiş ve Sirkee cideki Göçmenlerevine yerleştirilmine tir. Misafirhanedeki göçmenlerden 500 kişilik bir grup da Anadolunun mühtelit bölgelerine yerleştirilmek üzere gönderilmiştir. Opera ve tiyatro binası İstanbulun - Fetih Yıldönümüne yetişecek Vaktin darlığı ve para noksanı Yüzünden büyük eserler yapılmasına imkân görülmüyor. İstanbulun Beşyüzüncü yildönümü 3 yıl sonra kutlanacaktır. Evvelce dü. #ünüldüğüne göre Beşyüzüncü yıldöz Hümüne kadar İstanbulda geniş ölçü- de imar hareketleri yapılacaktı. Par kat bir taraftan vaktin çok dar ol- ması, diğer taraftan bu eserleri tas hakkuk ettirecek kâfi miktarda pa- ranın elde bulunmaması projenin tat- bikina imkân bırakmamıştır. Ancak yıldönümünün te: #adiyle hiç olmazsa Tak: edilmeye başlanan opera ve tiyatro binasının tamamlanması fikri mev cuttur. YENİ İSTANBUL SİYASI IKTISADI İMÜSTAKİL GÜNLÜK'GAZETE Sahibi. YENİ İSTANBUL NEŞRİYAT LİMİTED ŞİRKETİ Müdürü: Kemal 1 SARLICA Yazı islerini fillen tânro eden esul müdür Saclâ ÖĞET Neşredilmiyen yazılar dade edilmez. YENİ İSTANBUL MATBAACI- LIK LİMİTED ŞİRKETİ MATBAABI

Bu sayıdan diğer sayfalar: