17 Mayıs 1939 Tarihli Yeni Sabah Gazetesi Sayfa 4

17 Mayıs 1939 tarihli Yeni Sabah Gazetesi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

T üklK 6 Sütunlarda Geziler Ümltam aat Geğiet zat) gaçına Söndü aöneli ben Tüki köle lün piyten ü dama Küliverdi Dahâ - buhranın ilk sarsıntılarında tahrir müdürü iri gözlükleri arka sından müstehzi — Hüydi bakalım Tüki karde, demişti, tası tarağı topla, Ajans tel. graftarını, iç ve dış haberlerini, tef. Fikaları koyacak yer bulamıyorum Dünyada — gene buram buram kan kokusu başladı. Alevler saçan, bom- | bilâr yağdıran nutuklar hesabına senin köşeni siyaset ve ha- berler kısmına ilhak edi Bu karakuşi ilhak diyebilirdim? - Milletler” meclisine Lihey adalat divanına baş ta ne müna vardı? Çekoslovakya ile Arnavutlağun — akibetlerini nünce halime bin kere Tüzim geliyordu. Çünkü hiç ol Benim postum elden - gitmemişti. Ben de boynumu büktüm, kuyru- #umu yanıma kıvırdım, olanı biteni tetkike koyuldum. | Vekayli ibret aynasından mek bana insanların Tilkilikte beni gölgede bırakacak kadar ileri/ git miş olduklarını öğretti. Hattâ Kurt biraderin dediğine göre hunharlık- fa da öyle imişler ve papağana inan. mak lâzım gelirse onu bile taklid | eden insanlar varmış | Lâfın kısası bu inziva ve vzlet sa atlerini boş geçirmedim. tetkik ettim, siyaseti inceledim ve Pek çok şeyler öğrendim. Binaena- Jeyh tahrir müdürü üKi kardeş, siyaset n hesabina politikaya ihak etti köşeni sana iade ediyorum; Tilki. liklerine - başlıyabi Vazifen gündelik gazetelerin tetkiki olacak. fırl.. dediği zaman Tilki kalbi ol makla — beraber — insanlarınkinden biraz daha gillügışsız olan kalbim. de tac ve tahtına tekrar kavuşan mmahlü” bir imparatorun sevincini duyarak köşeme geçiyorum: 'Tan — Sevincimizi izhar etmek hakkımız değil midir? Tilki — Amenna hakkındır; hak- kındır amma sevincini - pek- acayip bir tarzda izhar ediyorsun da arka, daşlar ondan Akşam — Suyun metre mikâbı 16 kuruşa çıkarıldı. Tilki — Cenabihakka bin şükret, gene insaf etmişler. Ya 26 kuruşa Çıkarsalardı!. Son Posta — Bir Alman - Leh harbi patlarsa Lehistan'ın vaziyeti 'ne olur? Tilki — Şu silâhlanma hızma ba- kılırsa yalnız Lehistan'la Alman. | ya'nın değil bütün dünyanın vazi. yeti berbad olur. Akşım — Ademi tecavüz paktı. Tilki — İşit te inanma azizim. Son Telgraf — Bu işi anlıyama- dik, anlıyan varsa parmak kaldır. düşü. k insanları | gocunuyorlar, “Tiki — Bu kadar basit şeyleri an- Jamazsın, sonra bir de kendini dün. yanın en açıkgözü sayarsın. Bunda) anlaşılmıyacak ne var? Amerika'da. ki Türkiye paviyonunda dişi Yeni. Çeri kıyafeti nümüneleridir © gör.| düğün kızlar. Son Posta — Makineli haşerak Tilki — Desenize Mi haşerat ta Motörize bir halde. Son Telgraf — “Tan> ve «Cüm- huriyet» gazeteleri makul ve salim| yola girdiler. Tüki — Bu İşi de tabil sana borçe Tudurlar değii mi? Eksik olma, K TİLKİ Bır randevücü kadın yakalandı Sişlide gizli randevüculük ve f a9 YaPan Cemile imiede VE Yakalararık dün Aöliyeye vee”) Tim olunmuştur. yE Hal meselesi İstanbul Belediyesi ha vaziye- öle daha yakından meşgul Si Tadir, Bu arıda ayni oine'mal satan eanafın bizer grup halinde t Tilması kebul olanmuşuun v ) DİYORKİ, | e!i atun bileceği Kadar Dar Bu kararını de me alarını uyundırdı. yazırlamaları yar Herkes ikişer at alacak. Birine kendisi ü de yedekte gö d atlar yo- ve bu sayede gece gündüz cek, ö ruldukça değiştirilecek dürmadan yöl ah Herkes Bir saat sonra çelik pazıl 'adam en önde bir acakt u emirlere tam bir itaa akan Köroğlunun kır atı- 'belden uzaklaşıyorlardı. &ı onlara binicilerinin iri kuş hafifliği ile mesate- yarı olmalarına rağmen bi leri aşıyorlardı. Köroğlu Erzurumuz yolunü tutmuüştu. * Sabaha karşi Hasan / kendisini bi hissetti. Bunu Benli Hatuna belli etmemeğe çalışma- sına rağmen ©, her şeyi anlamıştı. Yaraların yaptağı beşümat bandl Benli Hatun bu vaziyet karşısında ne yapacağını düşünmeğe başladı. Vaziyet çok ciddi idi. Eğer ba- basının eline geçerlerse ölecekleri, hem de müthiş işkenceler altında can verecekleri muhakkaktı. Çün- Kü babasının tablatini çok iyi biliyordu. Bu esnada yavaş yavaş etraf aydınlanınğa baş- dadı. Şimdi ovadan askerlerin sesleri daha kı çıkıyordu. Benli Hatun ateşler içinde kendisinden çen Hasanın yanından kalktı. / Etrafi” araştırmağa başladı. Belki beraberce kaçabilecekleri - ve izlerini kaybettirebilecekleri bir yol, bir patika bulabilirdi. Bu araştırma yarım saat kadar sürdükten son- ra böyle bir yol olmadığını anladı. Fakat bu sırada bir mağara keşfetti. Mağaranın ağı ı sağabileceği kadar dardı. Önünde de derim bi gürüm vardı. Benli Hatun bu mağarayı keşfettikten Sonra Hasanın yanına döndü. Bu sırada Hasan u mış, kendisini arıyordu. Güneş te çıkmağa başlar ve ovadaki askerler kıliçl rak bulunduklar ancak bir insa- — Hiç halim yok! diye mırıldanı tim olsa, yalnız atıma binebilsem, - belki değişirim. Bana biraz yardım et te atıma bineyim, onlar buz 'ya varmadan üzerlerine hücum edeyim. iyır Hasan! Beyhüde yere kendini üzmel Çok habsizsin! Bu vaziyette kimseye karşı kılıç oy- aatamassız — Kim demiş! : — Hayır, hayır! Niçin kendini ateşe atmak is- fiyorsun. Bu halinle, bu canavarlara karşı koyabil ceğine inanıyor musun? — Fakat yapacak başka şey olmadığına göre.. — Niçin olmasın? Biraz kuvve- YENİSABAM ağda Gayet Mahfuz Bir Mağra Bulmuştu Bu Mağranın Ağzı Ancak Tek Pir İnsanın Sığa- Önü Uçurumdu Ve Blzeanen balendi gödleri. bi Benli Hatun acaba ge demek istiyordu nak istedi- Oraya sağınalım. Ma- Haranın ağzı ancak bir insa kadar sandır ve altında derin bir uçurum var. bir orduya karşı koyabilir. — Mağara uzakta mi? sağabileceği Burada bir llm. BefRT B Süretle biraz sile yetişir ve bizi kurtarır. Doğrusunu söylemek lüzimgel Hasan — kendisi Benli Hatı tüzim diye düşünüyor Kaybedecek vakit yoktu. Çünkü Kara Vezirin adamıarı bulundukları yere gittikçe yaklaşıyorlardı. Hasan Ben m yardımile güçbelâ ayağa kalk- tı ve Benli Hatuna dayana dayana mağaraya kadar di ra hakikaten Benli Hatunun anlatt ler. Fakat yaptığı bu ufak hareket büsbütün yormuş ve kendisinden geçirmişti. Baygın bir halde mağaranın içindeki otların bu ihtimale Fakat me de ola inanmıyordu. takviye etmek Hatun © zaman Masanın belinden uzun kalıcımı sayırdı. başladı. Kara Vezirin adamları her tarafı aradıkları hal- de Hasanla Benli Hatunu bulamayınca hayret etti der, Bazıları bir yolunu bulup dağdan kaçmış olabile- ceklerini ileri sürdüler. Fakat her taraf gözden geçi- Tilince dağda kaçabilecek ufacık bir patika bile olma- dığımı gördüler. Bundan başka at ta orada dürüyor. 'du ve en mühim olarak yerde, bir ağacın altında taze kan izleri de buldular. Bunu görünce içlerinden biri: — Hain yaralanmış! diye bağırdı. Onun yaralanmış olması ihtimali askerlerin şev- kini büsbütün arttırdı. Tabiatile yaralı bir adamı ele geçirmek çok kolay olacaktı. Diğer bir asker sordu: — Peki amma, şimdi bunları nasıl bulmalı Akincisi cevap verdi; Kan İzlerini takip edelim. Böylelikle ve mağaranın ağrına giderek bekle- önünde yürüyen birdenbire: - Buldur Diye haykardı. Diğerle Nerede? diye sordu.m. — Kan izleri bu kayalıklarda kayboluyor. Her halde buralarda bir mağara filân olacak, Oraya giz- denmişlerdir. (Devamı var) Muallim ihsan Evvelki gün Gülhane hastahane-| sinde tutulduğu bir bastalıktan kur- tulamıyarak vefat eden kiymetli mu- allimlerden İstanbul - Brkek Lisee tarih muallimli Bay Ihsan Şerifin Cenaze merasimi dün yapılmıştır. taşınmıştır. Köymetli kültür adamımızın ce-i İhsan Şerifin cenaze merasiminden iki intıba nazesi öğleden sonra Gitlhane he tahanesinden kaldırılmış ve namazı| Sultanahmet camlinde - kılındıktan| sonra Beyazıda kadar eller üstünde| Cenaze merasiminde Maarif m' dürü, Maarif Vekâleti Şerif Gömüldü gönderilen bir heyet, bir çok lise Müdür ve muallimleri, kalabalık bir talebe Xitlesi bulunmuştur. Yurm asır kadar bir müddet auallira olarak çalışan ve memleke- te bir çok kıymetli evlâtlar yetişti- 'ren Bay İhsan Şerifin kederli alle- tarafından | sine taziyetlerimizi sunarız. 17 MayIs — Bir Istanbul Polis Müdürünün Hatıratı YAZAN : Emekli Tümbay Halli Âşıroğlu Aptullah Paşa Hergün Kendisini Harbiye Nezaretinde Ziyaret Etmemi Emretmişti Sadırazam İzzet paşanın istifası ü zerine (11 Teşrinisani 1334-1918) ta- rihinde Tevfik paşa kabinesi teşek- Yeni kabinede Harbi- dğma ferik Abdullah paşa di Trablusgarp harbi sıra nn Anadolu sahillerine ihraç harekâtına karşı İzmir havalisinde toplanan garp ordusu ve Balkan harbinde de şark ordusu kumandanı iken, birinci kolordu, birinci nişancı alayının, bi- ci Plevne nişancı taburu kumar e aman taburumuzun her iki harekâtta gösterdiği fedakârlık, ve her husustaki üstünlüğü hasebile Halilin ozamanki v Abdullah paşaın teveccühünü ka- a bulunacaklarını - söylediler Ayni zamanda Tevfik paşanın mü. hürdarı Yusuf Ziya bey (İstanbul valiliğinde bulunmuştur.) Beşiktaş h idi. Ben de senelerdenberi Beşik- taşta ikamet etmekte olduğumdan tanışıyorduk. Bir taraftan Harbiye Nazırının, diğer taraftan da Yusuf Ziya beyin S nezdindeki kavassut ve tavsiyeleri üzerine Te fik paşa Ayaspaşadaki konağına ça- fordılar ve Polis müdürlüğünü ka: bulüm için teklifte bulundular. Mes leğimle alâkası olmuyan polis işleri hakkında tetkikat yapmak - ve ona Göre bu müşkül vazifeyi deruhde et Harbiye Nazırlığını tebrik için pa- şanın Kadıköyündeki köşküne git dm. Lütfen beni kabul ederek ge ceyi yanında geçirmek üzere misa- fir ettiler, Tanımadığı genç ve-muk, yadlir kakmakdedntakni glll rile Çanakkale ve Kafkas cephele rinde cereyan eden muharebeler ve edikleri ma: dırazam hâdiseler hakkında - ist Tümatı arzettim. Ordumuzun son va- ziyetinden ve âcilen alınması icap eyliyen tedbirlerle vatan ve milleti- Tpizin istikbal ve istiklâlini kurtar. için ordumuzun yeniden Ana- doluda harekâta geçmesi lâzımgel- teerübelerime | Mek için bir ha ade istedim. Y ada aa a Sa b arn€ | Halbuki dört gün sonra Harbiye Na- müstenlden anlatarak nazarı dikkat. | Halbuki dört gün son - | terini celbettim. rından aldığım kat'i emir üzerine Polis müdürlüğünü kabule mecbur Paşa gece yarısına kadar bi e| kaldım ve yirmi dört saat içinde ira. göemmiyeti sürette - meşgul oldu.|. gesi/ çıkarlarak (6 Kânünuevvel . Maruzatımdan memnun olarak | 1334-1918) tarihinde polis müdürlü- iltifatta bulundular. Sabahleyin git Ka Hüne tayiri olundum. mek üzere müsaadelerini istediğim | — Vazifeme buşlamak ve tâlimat âl Şaman ga Gi Yendleri ee Gön ae gA Daküiye Nni büint dinde İsbatı vücut etmek ve verile | 14 Arif beyi makamında ziyaret € 'cek emre.göre hareket eylemek.> O| t.tanbula girdikleri gündenberi çok hali tabiiye ircar için icap eden te- dabir ve cil icraatın ferasını karar. Jaştırdık. Asayiş öyle ihlâl edilmişti. ki bilhassa - Beyoğlu - sokaklarında maskeli üşeranın yapmakta oldukla. Aldığım ilk emir feshane fabrika. sindaki bir milyon — liralık - ihtilâs hakkında tahkikat yapılarak müseb, biplerinin meydana çıkarılması idi. Bu işle meşgul oldum. Tahkikatımı!| bitirerek aldığım neticeyi bir rapor. la paşaya bildirdim. ı mmüessif hâdisat ve vükuattan hal | kın, heyecan ve endişeleri yüzünden geceleri sokağa bile çıkamadıkları şayi olmuştu. Çok dürüst ve kanunun tamamen tatbiki taraftarı olan muhterem Da- hiliye Nazırı Mustafa Arif Bey si- vil elbise ile müdüriyette icrayi va: #ife etmemi tensip ettiler. Halbuki, o zamanlar zabitanın si vil elbise giymeleri kanunen eaiz olmadığından hemen sivil elbise 1s- marlamak mecburiyetinde - kalmış. 'tum. Vazifeme başlıyacağım gün ter. ziye giderken Galatadaki Mayer ma Hazasına uğradım. Gömlek, — yaka, kravat aldım. —— (Devamı var) Paşa çok ehemmiyet atfettiği bu meselenin - müsebbiplerini teerive| değil, takipleri için bile bir icraatta blunmadı ve mesele yüzüstü kaldı. 'Tekrar telâkki - eylediğim bir e- mirle harbiye n: bukla mevcut kıtaz im namına İstan n teftişine me- mur edildim. Efrat, zabitan ve üme- ranın hal ve vaziyetlerini bildirdim. Bu maruzatım üzerine İstanbul mu- hafızlığı kumandan muavinliğine yinimi teklif ettiler. (O zaman İs tanbul muhafızı Ahmet Fevzi paşa idi). Böyle mühim anda büroda çalış. mamın aradığı faydanın husul bul. mıyacağını esbabı mucibesile arze- derek affımı diledim. Kabul buyur. dülar, O sıralarda Harbiye nazırına teh dit mektupları gönderiliyor ve neza. Güzel Kameüı'ıvı_ Neden Vurdular ? 6 ıncı sayfamızda retten çekilmesi talep ediliyordu. Bu sebeple Polis Müdiri - Umumiliğine n sadrazam / paşaya ma- < İ İ ; İ i İ Â | ihinin En Parlak Güneşi ... Deniz Zaferlerinin En Eşsizi TÜRKÇE SÖZLÜ DENİZ ALTI D-1 İMarmara Film Stüdyosunun Türkçeye çevirdiği ve şimdiye kadar yapılanların en güzeli Yarın Akşamdan İtibaren LLÂLE Sinemasında Tolefon : 43595 —eaaaaamnmur

Bu sayıdan diğer sayfalar: