17 Mayıs 1939 Tarihli Yeni Sabah Gazetesi Sayfa 5

17 Mayıs 1939 tarihli Yeni Sabah Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

TEMAYSNI “YENTSABAR. n 'Tarihten'binâfag;ğ- Tarihte Büyük Haksızlıklara Uğrıyan Ve İztirap Çeken Kahraman Bir Millet: POLONYA | za- Faki zamanlar, aşağıdaki vaka 'dan daha yüksek ve ulvi olanımı nak. dedeme; - Görleri görmüyen ihtiyar bir kadının oğlunu jandarmalar teve kif etmişti. Kadın, çocuğunun dere hal Sibiryaya sürülmediğini ve Var- gova hapishanesinde kapalı olduğu- 'nu öğrenmişti. Bunun Üzerine her gün gündüz ve gece zavallı ana, ku- Jaklarını hapishanenin duvarına ya- pıştırarak çocuğunun sesini işitmek, kendisine ne yapılmak istendiğini anlamak için çırpınıyordu. Ve yine böyle beklerken, bir gece canhıraş #esler arasında, kamçi altında İnli- 'yen çocuğunun sesini işttti. O vakit el yurdamile yolunu bularak ve hç kırarak, evinde bekliyenlere hita- ben: — Çok şükür! Haykınıyor!.. Demek ki sağ!.. dedi. Bu kabil cümleleri söylüyebilmek için insanların he derece bir manevt tazyik ve işkencede bulunmaları lâ- zmgeldiği hiç düşünülür mü? 1881 ihtilâlinin kahramanı Kon. tes de Plater'in hikâyesini okurken. mağlüp olmuş bu milletin galiplere 'ne derece bir endişe verdikleri anla- #alabilir. Kontes, polis tarafından Sıki sürette takip edilmesine rağ- men vatanını terketmeğe bir türlü Tazı olamıyordu. Kendisinin Ingilte- rede olduğu söyleniyordu. Hakikat- 'te, o, memleketinin bir köşesinde, bir köylü gibi giyinmiş olarak en ağır işlerde çalışarak — yaşıyordu. sündüzleri bir hizmetçi gibi çalışı- 'yor, yemekleri uşaklarla birlikte yi. yor fakat bütün hizmetkârlar yat- tıktan sonra Kontes evine geliyor ve etrafında, hürmetkârane toplanmış silesinin içinde bulunuyordu. Bu her günkü, her dakikadaki nücadelede, Lehlilerin kahramanlık ve fedakâirlığı yeni bir kuyvet bu- Tuyordu. Milli gayelerini tahakkuk ettirmek azminden yılmıyarak, he- mmen hiç bir şeyden şikâyet etmeden, bütün gururlarını maruz kaldıkları| işkencelerde göstererek, ve içlerin. den birinin dediği gibi: <Iztırapları. mniz birer kahramanlıktır!» diyerek her ağır harekete tahammüll ediyor.| dardı. Avusturya aksimini ta ye Prusya tarafından üçüncü ir eden bir resim memleketlerinden kovulmuş ve yer-| derini Almanlara birakmışlardı.. Ve| yavaş yavaş, çok sıki ve nefes aldır.| miyan bstr kanım reğimine, halkı mü. temadiyen iz'aç prensibine dayanan| bir usul de inzimam etti. Leh lisanı mekteplerde -hattâ teneffüs zaman-| larında bile. menedilmiştir. Asker-| ler, vahşi müamelelere marüz kab-| madan, kışlalarda analisanlarını ko-| nuşamazlardı. Bir çok şehir ve kasabaların i- imlerf Almanlaştırılmıştı. Bydgos- cez, Bromberg olmuş, Poznau Po-) #ev ismini almış, Koronowa, Krone| olmuştu..... Daha fazlası da vardı. Polis, küçük isimlerini değiştirmiyen 've Alman ism? almıyan kimselerin taleplerini dinlemiyordu. Nihayet, Posnani mıntakasında| Prusya kanunu, Lehlilerin yakacak-| Jarı ocakları tesbit Eiyordü. Jklim 'ne derece sert olursa olsun, kış ne) kadar şiddetli geçerse geçsin, ahali| Muayyen miktarda soba ve ocak ya- kabilecekti. Mauric> Level sinel üeüti ikleri boyunduruğu saramak, at.| düyülan kin, mak istediler. 1862 senesinde 15-16| BİT iIrk düşmar kânunusani gecesi Varşovada, «Şüp- | YOTdu. m:. genç ;vl.ımhnn hemen hepsi | Rw"zî"" :i*"l""')i*'":'" sonra| Timatanlde dabe li e d aa. | YA e b iyanan Nüi müller Veti bir hti patladı. O vakit Rus| GöNüN Doktalar grene Metternici'el imparatorluğu, müthiş surette teh-| Galiçyalı büyük bir senyorun yaz- likede bulunduğunu anlıyarak, Prus, d'îl’“'““"“ Bayet açık olarak gö.| “yadan yardım istedi ve &u devletle, | Tü'ür: ihtilâlcileri ezmek için 8 gübat mu- ;“':'""""""" Katli, nesilden kavelenamesini imzaladı. Bu kadar| Pesile, her günkü yazılarımız, ço- !ıvniavıhruıvı kımıldamadan ba-| “4::“;;“'!*: 5';*:"" tarafından kan Avrupa, düştüğü atalet uyku-| akledilecek, ve bu kadar ağır zulüm amla küllmer çi ll Yala | Bütüyelerina karşarakr ha öaase he İngiltere, Avusturya - itiraz ettiler | İndeki hissiyat İslav milletleri ara. Gortachakoff Bu devletlerin sözle-| "Ada bir gök gürültüsü gibi yuvar-| Fini hakaret derecen | tanıp gidecektir..> Polonya kurtulmağa çalışıyor. 1788 tenberi Lehliler, Fransada hürriyet için yapılan harekâta na-| zarlarını ve faaliyetlerini çevirmiş derdi. Pariste 1830 ihtilli koptu zaman, bekledikleri zamanın geldi-| ğini sanarak onlarda ayaklandı. Fa- kat bir kere daha muvaffakiyetsiz. iğe uğradılar ve 1844 te vatanları: min yeniden taksimine — şahif oldu: dar. Bu uslanmıyan adamları ümit -| sizliğe düşürmek için, Çarlık başta- kileri vurmayı düşündü: Firarilerin toprakları müsadere edildi, yüzler. ce güpheli adamlar idam edildi ve| 337 milyon frank kadar tutan em- lâk ve arazileri de Çar tarafından alındı. Ve nihayet bütün bu hareketler üstünde yer alan ET' tedbir Prusya Polonyasına son bir darbeyi indir. mişti: Şansölye Bülow, Prusya mec- lisinde, Lehlileri, mülklerinden tar: detmeğe kendisin? mezun kılan bir kanunu, büyük bir ekseriyetfe elde| etmişti. Bu süretle vatanlarına olan sev. Bilerini sarsılmadan muhafaza ettik. leri, haysiyet ve namuslarına bağlı. Ğ1 kaybettikleri istiklilleri arka. sından gözyaşı dökülkleri için, bi zavallıları tecziye zımnında Prusya hükümeti mülkiyet alikını ihiâi et- mişti. Prusya Polonyasının ği da takviye edi-| işte Leh milleti, bu günkü siyasi leri arasına, bu gekilde almiş ve u. mumi harbin sonunda — elde ettiği mevki, eski istiklâl ve vafanına kar, * gösterdiği bağlılığın bir mükâfatı olmuştur. —SON — de reddetti. harekltında Rahmi Apak serbest Polonyaya karşı olduğunu ve devletlerin itirazlarına | *€'lan bu mücadelede, zülme kadar | İskeriderunda İçin ihtilâl harekâtı kan içinde bo-| Mesru vasıtalara dayanan bir hare le el e mahiyetini aldı. 20 bin Leh harbede | — Umumi harpten evvelki on beş| şehrimize avdet etmiş va n camladaki mevktini, tarihin hâdize- | — | SPOR İstanbul Muhteliti Mektepliler Muhteli- tile Karşılaşıyor Beden Terbiyesi İstanbul Bölgesi | Futbol Ajanlığından: 1 — Spor ve Gençlik Bayramı o- dan 19/5/1905 cuma günü saat 1730 da Kadıköyünde Fenerbahçe stadın. da İstanbul klüpleri muhteliti ile İs- tanbul okulları mühtelit takımı &ra- sında bir futbol müsabakası yapılı vaktır. 2 — Bu müsabakanın hakemi Şazi| 'Tezcan, yan hakemleri Ahmed Adem Gökdün ve Adnan Akındır. 3 — Müsabaka galibine Beden | TTerbiyesi İstanbul Bölgesi Başkân- | Jığı tarafından bir kupa verilecek- | dir. 4 — İstanbul muhtelit futbol takı- mani teşkil edecek idmancıların (- simleri ve klüpleri aşağıya yazılmış. fır. Bu idmancılar yalnız futbol a- yakkabilarile o gün saat 1630 da Fenetbahçe — stadının — idmancılara | Mmahsus soyunma yerinde Ajanlığı- amıza mülâki olacaklardır. Beşiktaş klübünden: Mehmet Ali, Hüsnü, Şeref ve İbrahim. Beykoz. Klübünden: Şahap ve Mustata, Beyoğluspor Klübünden: Bambi- no ve Etyen. Şişli Klübünden: Tan ve Arşavir. Hilâl Klübünden: Hakkı. Vilastardı, Di Anadoluhisarı Klübünden: Meh- med. Derkiripör Klübünden: — Mustafa Öz. $ — Mühtelit Hümü Bavmandr. 19 Mayısta yapıl?c k atletizm müsabakaları 19 mayas günü İstinbal'da İstan: aa Bllen het semtarla İLIR Değirrsalmer aa b ve İştanbul ikinci eilet takımı £ dirneye öideceğini yazmaştık. Bursa K Takar kaahik ae lli leek Messymeta bt Buldan atiet takıma Mtettiştir. Atle takımın — kaptanı tizm Ajanlığı her iki mıntakaya da | birer genç takım göndermiye karar vermiştir. Beden Terbiyesi İstanbul Atletizm Ajanlığından. 1 — Üç şehir atletizm müsabaka- Jarında İstanbulu temsil edecek »- Jan takım şöyle tesbit edilmiştir. 100 — İrfan, Vedat; 200 — İrfan, Muzaffer; 400 — Cemal, Zare; 800 — Tbrahim, Cemal; 1500 — Hüseyin, İbrahim; 5000 — Artan, Hüseyin; 110 manialı — Vasfi, Yavru;- 4X 400 Galip, Güruzan, Hanna, Cemal 100 — Neriman, Muzaffer, İrfan,| Vedat; Yüksek atlama — Süreyya, Hrisasopulos; Sırık ile atlama — Sudi, Viçaropulos; üç adım — Fet- hi, Süreyya; uzun atlama — Muzaf- fer, Çaroğlu; gülle — Arat, Şerit;| Disk — Arat, Yavru; Cirit — Şerit, Varak. Yukarda isimleri yazılı atletlerin 19 mayıs cuma günü saat 15,30 da) Fenerbahçe - stadında bulunmaları rica olunur. Vapur köprüden saat 1430 dadır. 2 — Üç Şehir Atletizm Müsabaka- ları programı şöyle tesbit edilmiş: tire 19 mayıs cüma günü: Sazt 16.00 da geçit resmi. 1615 de 110 manlalı yüksek atla- 1625 de 400 metre düz koşu, gülle. 1635 de 100 metre düz koşu, uzun atlama, 1645 de 1500 metre düz koşu, elrit 1658 de sırık ile âtlama, 17 de 4X400 bayrak yarışı 20 mayıs cümartesi günü: Saat 16. da 200 metre düz koşu, 1610 da üç adım atlama, 1620 de 800 metre düz koşu, Disk atma 1635 de 5000 metre düz koşu; 1655 de 4x100 bayrak yarışı. Y7 de mükâfat tevzli. 3 — Aşağıda isimleri yazılı baye ın hakem olarak Üç Şehir müsa: bakalarında vazife gi 10 mayıs cuma günü saat 1430 da Köprüden kalkan vapurla Kadıkâ. e Fenerbahçe stadına teşrif etme. Cemal, “Taha, Sitki, Nahld, Kange. İide, Hilmi, İ Bakır, İ. Şahinbaş, F, “Yeni Sabah,,ın Ziyafeti Yazan : Osman Cemal Kaygılı Bizim Yeni Sabah, bir yaşını biti-| rip ikiye bastığı için, evvelsi gün, hem kendi tahrir,-idare ve tertip heyetlerine, hem matbuattan diğer bazı / arkadaşlarına — (Maltepe) de enfes bir ziyafet çekti. Hem, hangi Maltepede biliyor musunuz? İstan- | diyorlardı. Fakat benim ailem ile bulun, güzellikte eşsiz yerlerinden | birlikte uzak ve pahalı yerlere ha- sayılacak kadar güzel olan Topkapı | va tebdiline gitmeğe vakit ve halim Maltepgginde. müsait değildi. “ Bunun üzerine en Biliyorum, şimdi bazı arkadaşlar, | meşhur doktorlarımızdan biri bana Osman Cemal yine mahut Topkapı- | burasını tavsiye etti: /dan bahsediyor! diye belki birar| — Topkapı Maltepesine git dedi dudak bükecekler. Fak Orası hem ucuz, hem işine gücüne raya, o dediğim yere yani Topkapı| yakın, hem de hava, manzara ve Maltepesine gelenler orasını gördük- | istirahat cihetinden " fevkalâde bir leri zaman hiç te dudak bükmedi,| yerdir. İşte o meşhur doktorun tav- bilâkis, bu eşsiz, tabii güzellik kar- | siyesi üzerine yedi yıl önce, buraya gasında dudaklarını ısırdılar. bir yazlık olarak geldim; fakat hâ- Hattâ, oradaki (Şerif Beyin Nâ-| lâ buradan bir türlü ayrılamadım. dide bağı) nü girip te bağın üst ba- | Nasıl ayrılabilirim ki, - burada ne şındaki top incirlerin altına kuru- | hastalığım kaldı, ne yorgunluğum? lan gazete sahibi Cemalcttin Sara-| Hele gimdi, işte | görüyorsunuz Wi Çoğlunun ilk sözü şu oldu: bir aslan gibiyim! — Yahu, çocuklar, -| “Murad Sertoğlu sordu: tanbulluyuz, — O zaman hastalığınız ne idi? — Uzun yorgunluklar neticesi bir mezif ile bir paralizi idit yorsunuz? — Ben tam yedi senedif Şaz, xış buradayım! Üzerinize şifalar, yedi yıl önce İstanbulda bir hastalığa yakalanmıştım. — Bütün dektorlar hava tebdili ve iştirahat tavsiye e- , o gün o-| çoğumuz f İstanbulda yaşıyoruz amma, İstanbulun burnunun dibin- | deki bu güzel yerlerden, bu canım. Sayfiyeciklerden maatfecssüf habe- | Fimiz yok! Şuraya bakın, yahu, bu, 'ne manzaradır. Ki bunun bir eşini, bulsak bulsak, ancak - Çamlıcada bulabiliriz. Hattâ manzaranın vüs. Yemekten ve kahvelerden sonra bozi arkadaşlar yemyeşil kirazların, vişnelerin, incirlerin altında birer şekerleme yaptılar ve daha gençleri ati, açıklığı ve aydınlığının bolluğu | de orada Maltepe - lisesi sahasında €ihetinden burası, bir bakıma Çam-| bir futbol ekzersizi ile eğlendiler Tni b vekea, | ve akşama doğru da, ertesi günü Gazete sahibinin bu sözleri üzeri- | Bazeteyi - hazırlamak üzere - bütün ne bağ sahibi Bay Şerif dedi ki: — | davetliler tekrar yola düzüldüler. — Daha durun bakalım, siz henüz | — Dönüşte arkadaşlardan biri, et 'ne gördünüz ki? Hele biraz gecik-| raftaki meyva bahçelerile o, gözün #in; hele güller, karanfiller, yase -| alabildiği kadar geniş ve yemyeşil minler hanimelleri tamamile açıl -| kırları, bağları ve tâ uzaklardaki #ın ;hele şu kirazlar, vişneler, kayı-| Marmarayı, Adaları, ” Çamlıca - ve sılar, şeftaliler olsun; hele- bilhassa | Boğaz tepelerini, Bakırköy sahil « buraların kaç yıldır dillerde destan | lerini göstererek: olan üzüm zamanı - yaklaşsın; siz| — Ne yazık, diyordu, ne yazık. bir de © vakitler gelip buralarını| Biz bu mevsimde- "Tanrının günü, Bir görün! gazetelerde, sayfiyelerde fazla ki: Minliki ralardan, oralara gidip gelme zah - met ve masraflarından boyuna kâyet edip dururuz. Halbukl bura: dan iyi sayfiye ve mesire mi ol havasından, — havası| manzarasından güzel olan İstanbu-| Tun bu'eni yakın Ve €n şirin sayfiye-| sinde daha sat on bire gelmeden| bütün hözirunün katıkları açlıktan | İstanbal halkı hemen burmunun zil çalmıya başlamıştı. Çünkü bir| bindeki bu kadar güzel - bir yeri yandan o yürekler tazeliyen Keçe | Bâsıl olup ta göremiyor? Saya, bir yandan gönüller yetpaze | — Ve Sonra şunları ilâve eti — Pek az bir zahmet, acaba raları ne yapmaz, daha nasıl gi deştirmez, nasıl cennete - dönü mez? Ben, kendisine cevap ver buraların, büyük harpten ön daha parlak zamanlarını anlatır oraya hava - tebdiline gelmiş Kitapçı Bay Ralf, Maltepenin liyen Maltepe havası herkesi deh -| şetli acıktırmıştı. Onun için gazete nin idare şefi Kâzım, daha yemek | vakti gelmeden ikide bir, aşçıbaşı | Kâmil ustanın yanına koşuyor ve) henüz kapakları bile açılmamış o- Jan kuzu dolmalarından gizlice bi.| zer parça koparıp habire lüpletiyor-| ça n yıldır üzüm mevsimindeki alı Saat yarımda — masalar kurulup| İduğu manzaraları ve o zaman herkes sofraya — yerleştiği - zaman, | tanbulun dörtte üçünün - buralar nasıl akın ettiğini anlatmıya başla di ve böylelikle söyleşe, güle, cüm. hur cemaat / Topkapı tramvayına gelindi. Gelindi amma, o günkü zevk ve oranın o günkü güzellikle rinin tadı, oraya © gün ilk defa gel miş olanların - damaklarında kaldı Halbuki onlar, bir günün içinde, oralarda neler görebilmişlerdi. san- ki? Topkapı dışının bütün güzellik- leri öyle bir sabahla ikindi arasında tamamile görülemezdi ki! Ne ise, o gün oraya ilk defa gel miş olan arkadaşlar, iştahlarını (Yeni Sabah) ın ikinci bir ziyafeti. 'ne ve belki de önümüzdeki üzüm mevsimine saklasınlar görülüyordu ki, her gün Nuruosma-| niyenin, Ankara yokuşunun kapa- nik, havasız yerlerinde iki - dilim| €kmekle'iki porsiyon yemeği güç yişenler “burada sanki perhizden yeni çıkmış insanlar gibi kuzu, pi- Jüv, salata, yoğurt, helva tabaklarına dalıp çıkıyorlardı. »*Yeni Sabah» ın o günkü ziyafeti ne iştirak etmiş mini mini yavruların bile öyle iştahları açılmıştı ki dört) aşçı yamağı ile üç bağ hademesi| sofralara güçlükle yemek yetiştiri. yorlardı. Bu fevkâlâde yemek iştahi karşı: sında Mz zat dedi ki: — İşte görüyorsunuz ya, köyümü- zün kerametlerinden bir tanesi. Eğer ki sizler böyle yılda bir dej bütün bir yaz gelip te burada kala- cak olursanız, : penin yerlilerinden bir| Mıntaka Değişti- ren Sporcular tanbula hep| birer Çoban Mehmet - balinde dö -| nersiniz. Bizimkiler adama sordu. | Beden Terbiyaı M Direktörlüğü gör Ankara, 19 (Telefonla) — Beden Terbiyesi Genel Direktörlüğü, bir bölgede her hangi bir klüpte oynu. yan sporcunun, eskiden bulunduğu bölgeye avdeti” halinde - yapılacak muamele hakkınde gu kararı vermiş ve teşkilâtina tamim etmiştir: <Eski bölge ve klübünden alâka- keserek bölgesini değiştiren Müseccel bir sporcu İntisap ertiği klüpten ve bölgeden eeki klüp ve nü Pera, ikinci maçını pazar günü | bölgesine avdet ettiği takdirde h Siz ne zamandır burada oturu- Tekil, Ö, Besim, K. Besim, Â. Bes: sim, H. Feridun, Hagopyan, Ektem, Garbis, A. Rıza, İhsan Belar, Cemtl | Uzunoğlu, Yasumi, Di Sakalak, A- fif, Bilek, Fethi, Halit Süer, Hayri. | Yugoslavyanın Yedinetvo takımı geliyor Yugoslavyanın Yedinsvo takımı üç maç yapmak üzere gehrimize gel mektedir. İlk maçını cumartesi gü. gl üçüneü maçımı salı günü Gala- | men nakli yapıl asarayla yapacak olan takımda Yu-| — O bölgede eski kulübünün başlie göslv milif takımına dahil üç oyun. | bir klübe intisap etmek istediği hal- cu bulunduğu söylenmektedir. — İ de bir sene müddetle bekler.

Bu sayıdan diğer sayfalar: