14 Haziran 1941 Tarihli Yeni Sabah Gazetesi Sayfa 1

14 Haziran 1941 tarihli Yeni Sabah Gazetesi Sayfa 1
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

4 üncü Yıl - No. — Berlinde yapılan beyanat Almanyadan gelen dost sözlere karşı duydağumuz memnunipöt ve ifminan bizi €n Birinci vazifemizi her dakika düşünmekten tabii- dir ki uzaklaştıramaz. Va- tan müdafaası işinde: Gev- şeklik affedilmez bir cü- rüm teşkil eder. İ el rişiteRESER e| Yazan: Hüseyin Cahiâ YALÇIN ilnkü gazeteler Anado- hi Ajansının Berlindeki hususi muhabirine yapı- | lan ve aynen bildirilmesine me- | Zuniyet verilen beyanatı neşre-| diyorlardı. Muhabirin — gayri resmi bir mevkii haiz olmasına ve beyanatın kimin tarafından vukua geldiği tasrih edilmeme- | sine ragmen bu telgrafın ehem- | miyeti inkâr olunamaz. Her hal-| de bu sözleri Alman hariciye- sinin bugünkü noktai nazarını ifade eder bir mahiyette telâkki etmek lâzım celir, Anlaşılıyor ki bazı memleket- lerde Almanların Türkiyeden | T geçirmek müsaadesi iste- | e dair bazı şavialar üzerine Berlindeki ecne- bi muhabirler - bunun aslı olup| olmadığını anlamak için müra- caatta bulunmuşlardır. — Berli- nin Salâhiyettar mahfillerinin | bu —münasebetle serdettikleri mütalea Şşu suretle hülâsa edi-| Hiyor: Almanya hiç bir zaman | böyle bir şey düşünmemiş — ve | istememiştir. | Alman salâhiyettar mahafili | yalnız bu tekzip ile iktifa etse- | lerdi, sadece mevcut vak'aların | çerçevesi dahilinde kalmış - 0- lurlardı. Fakat bu münasebet-| leTürkiye hakkında Alman siya- | setinin noktai nazarını da an-| latmışlardır ki asıl ehemmiyete | şayan olan cihet budur. — Bu beyanata — nazaran, Almanya devletinin Türkiyenin emni; tini tehdit etmeği, Türk hükü- | metinin arzusuna, Türk mille- | tinin şeref ve menfaatine - mu- halif talepler serdetmeyi dü-| şünmediği vekayi ile sabit ol-| muştür. —Almanya Türkiyeye ması karşı herhangi bitaraf bir mem-| 4” lekete beslediğinden çok kuv-| vetli ve hususi bir sempati | besler. Almanya ittihaz ettiği kararlarda eski — müttefiki ilc bir ihtilâf çıkarabilecek — hare- | ketten çekinmiştir. Almanyanın | Türkiyeye karşı politikasının | esası iki memleket arasında hiç | bir türlü ihtilâfa meydan ver- memek emelinden ibarettir. Burada, telgrafım — ibaresini | aynen alıyoruz: “Bundan — 18| ay evvel anlaşmamazlıklara se- bebiyet veren Türk siyasetinin bugün Türkiyeyi ihtilâftan u- zak tutmağa matuf olduğunu görmek ise Berlin için kâfi bir | itminan eseri olarak - telâkki e- dilmektedir.,, Bu açık ve kat'i teminatı pek tabildir ki dürüşt ve nâhoş bir surette — karşılayacak - değiliz Bilâkis memnun olduğumuzu öylemekle zevk duyarız. Al- manya ayni anlama vaziyetini 18 ay evvel izhar etmiş olsaydı iki memleketin münasebatı bakı- mından hiç de faydalı olmamış bir çok lüzumsuz münakaşal: mahal verilmemiş olurdu | mdi öyle görülüyor ki Tür- riyle An- kara muahedel dığı zaman, bunun tedafüi gaye takip ettiğine Berlinde inanılmamıştı. Böyle bir mua- hede mevcut olunca, garp de mokrasilerinin nasıl olsa kiyeyi tecavüzi bir harbe sürük- Yusuf ile - Züleyha Y AZA N . M. Z. Korgunal Yakında neşre baş- lıyacağımız bu tarihi tefrikamızı zevkle ta- kip edeceğinizden emi- niz. 14 Haziran 1941 Cumartesi Hİ7 l tekzibi İAlmanya ile bir çarpışma ihtimali çık- tamamile hayâldir. Moskova, 13 (a.a.) — Tass| ajansı bildiriyor: İngiliz büyük elçisi B. Crip-| ps'in Londraya muvasalâtından evvel olduğu gibi muvasalâtını müteakıp da le diğer ecnebi gazeteler Alman ya ile Sovyetler birliği arasın da yakında bir harp çıkacağına| dair şayialar yaymağa başlmış lardır. Bu şayialara göre: 1 — AÂlmanya Sovyetler birli-. ğine araziye mütcallik ve ikti sadi mahiyette - talepler ileri| sürmüş ve iki meml-ket arasın: da daha geniş yeni bir anlaşma akdi için Almanya ile Sovyet « ler birliği arasında müzakereler cereyan etmekte bulunmuştur. 2 — Sovyetler birliği bu ta- lepleri kat'iyen reddettiği için Almanya Sovyetler hududunda, bu memlekete tecavüz maksa - (Sonu sayfa 5 sütun 7 de) | nami Alman Kıtalar Bulgaristandan Ayrılıyor Berlin 13 (a.a.) Deutsche Allgemeine Zeitung gaze- tesi Bulgaristandan ayrıl- makta olan Alman kıtala- rının — Sofyadan — hareketi hakkında uzun tafsilât ver. mektedir. — leyebileceklerine ihtimal vermiş- lerdi. Göz önünde Umumi Har- bin teerübesi de durduğu için böyle düşünmekte Berlin be ki mazur telâkki edilebilir. kat Berlin bugünkü Türkiye nin 1914 Türkiyesi olmadığını, daha doğrusu, Umumi Harp derslerinin Türkiyede unutul- madığını —düşünememişti. Almanya bundan 18 ay evvel inanmadığı Türkiyenin samimi- politi- be yetine bugün kamızdan yan ediyor inanınca memnuniyetini ve kırılmiş hati Mızı okşiyor. Böyle bir vazi- yette bizim icin geçmiş mü kaşaları tazelemeğe kalkmakta hiç bir mâna olamaz. Zaten bü- tün istediğimiz şey bize doku- nulmamasından ibaretti. — Al manya böyle bir niyette bulun- madığını temin ettikten sonra dostane münasebetlerin devam etmemesi için ortada hiçbir bep kalmaz. Vesile düştükçe bizzat Al- manların da söylemiş oldukları veçhile, Türkler gibi şeref ve hislerine son derece bağlı bir milleti mevcut taahhütlerin- den, yerilmiş nden dürmek hiç bir zaman mevzuu bahsolamaz. Böyle bir şeyi a- kıllarından bile geçirmemiş - ol- — | duklarını temin eden Almanla- giliz gazeteleri-| -| — Kahire, dön-| WW& k»sı wmm,s.wwW aS e oo * * Çi ŞAM düşmüş 'sayılıyor Şehrin teslimi için müzakereler yapılıyor —ei İki tarafın asıl kuvvetleri karşı karşıya geldiler 13 (a.a.) — Askeri sözcü, son Kahire tebliğindeki| heberler hakkında asağıdaki | tafsilâtı vermiştir: Sahil boyünca ilerliyen im - paratorluk kuvvetleri, Sayda- | nın hemen cenubunda Marduşa- ya varmışlı yum alm | | Miştir. Müttefik Bürleleri Bur | | keze varmışlar ve burada yol « *| lardaki tahribat sebebile dur - muşlardır. Harekât, Şam'ın 16 | kilometre cenubunda Kisvede devam etmektedir. Kuneytranın ötesinde, bir müttefik kolu Ha- modiyeye varmıştır. (Sonu sayfa 5 sütun 4 ) Rumanya “Hakkını,, geri alacakmış General Antonesco Almanyadan geldi Bükreş, 13 (a.a.) — Ofi: General Antonesco'nun — Mü- nih'e yaptığı seyahatin Ruman- yanın istikbali ve Avrupanın ce nubu şarkisindeki yeni vaziyet üzerinde büyük ehemmiyeti ha- iz bir tesir yapacağı zannedil- mektedir. Universal gazetesi diyor ki “Münih mülâkatı, Rumanya nin haklarının tanılacağı - hak. kında beslenilen ümitlerin ye- (Sonu sayfa 5 sütun 6 da) rın iki memleket arasındaki mü- nasebetleri bütün bütün normal bir hale sokmak için şimdi biz-| den takarrür etmiş siyasetimi- | zi tebdil etmemizi beklemiye- cekleri tabiidir. Dünya bugün buhranların en | müthişini geçiriyor. Böyle bir dakikada hürriyet ve istiklâline her şeyden ziyade kıymet ve- ren bir millet için en birinci va- zife vatan topraklarını müda- | faaya âzami derecede hazır bu- lunmaktan ibarettir, Başlangıç- tanberi Türkiye bu vazifeyi büyük bir gayret ve itina ile ifadan geri durmamıştır. — Al- adan velen dost sözlere duyduğumuz memnuni - bizi en birinci vazifemizi her dakika düşün - mekten tabiidir ki uza Vatan müdafaası karşı yet ve itminan maz, gevgeklik affedilmez bir cürüm teşkil eder. Bir taraftan memle- ni kuvvet- münasebet- bir gayretle ketin siyasi vaziye lendirecek dostane ler tesisinde bü alışmak, diğer taraftan da bütün dünyanın hücumuna uğrayacak- mış gibi geceli gündüzlü bir a- zim ve himmetle vatanın mü- | dafaa vasıtalarını ikmal etmek: | İşte bugünkü buhranın bize tah- mil ettiği vazife, | | Hüseyin Cakiğ YALÇIN ÜYŞ Fransız askerleri Şamda çıkan bir karışıklığı bastırmağa çalışırken “Tass,, ın! Batırılan gemi işi Amerika Hariciye müsteşarı Alman- ları itham ediyor Vaşington, 13 (a.a. )— Hari- ciye Müsteşarı B. Welles gaze- teciler kouferansında ağır bir eda ile demiştir ki: - — Pernamboucdaki - birleşik Amerika devleti konso'osluğun- dan gelen ilk raporda Robin Moor vapürunun — recdedilmez bir tarzda Alme ı del ltisi ta- rafından batırım., olduğu bil- dirilmektedir. B. Welles mezkür vapurdan kurtarılan 11 kişinin ifadesine istinaden raporun bir hülâsası- ni yıŞ&ış ye sözlerine söyle de S Rokloer. vapuru 21 Ma yısta saat 6 da 6 derece 10 dax Bir cep zırhlısı hasara uğradı" Londra 13 (a.a.) — Resmen bildirildiğine göre, Nörveç - sa- hilleri açıklarında — tayyareden atılan bir torpil Alman eep zırh lısına isabet etmiştir. Bilâhare cep zırhlısınm Norveçte Man - del açıklarında hareketsiz bir halde durduğu sonradan çok azalmış bir yolla çekildiği gö - rülmüştü: RESMİ | ——HARP — İTEBLİĞLERİ Tugiliz Resmi Tebliği Kahire, 13 (a.a.) — Ortaşark İngiliz kuvvetleri umumi karar- gâhının tebliği: Suriyedeki müttefik kuvvet- ler Vichy kıtalarının bazı mın- takalarda gösterdikleri muka- vemet yüzünden her ne kadar ağır harekete mecbur kalmış larsa da dün akşam bütün böl-| gelerde yeni terakkiler kaydet- Mişlerdir. (Sonu sayfa B süttun 6 da) AAAARAAMARAARARAARAARANA '—HARP—, VAZiYETİ Doğu Akdenizde hareket hedefi YAZAN: Emekli General Kemal Koçer Girld, Yunanistanın mütem- || mim bir cüzü, Akdenizin en mühim stratejik üssü ve Ege kilit noktasıdır. O sebeble, Yunan topraklarının işgalini Giridin istilâsı takip etti Bugün, Alman elinde Girid doğu - cenup Avrupa emniye- tine ut veren bir ileri mev- zidir, Alman sâyi, vasıtası ve tekniği sayesinde, az zaman sonra, her ihtiyacı karşılay: bilecek metin bir kale vaziy tine getirilecektir. (Sonu sayfa 6 sütun 1 de) YemnSahah Londrada mühim bir toplantı İngiltere ile istilâya uğ- ramış memleketlerin mümessilleri toplandılar İngiltere Baş- vekili bir nutuk söyledi “ Kalbiniz sağlam olsun zafer bizim B. OHURCHİLL Londra, 13 (a.a.) — Başvel. | Cuhrehili, dün Saint - James sa- rayındaki müttefikler konferan- sını, aşağıdaki nutukla açmış - tır: 4 — Nazileere karşı — yapılan harbin 22 inci ayında, düşman ateşinin tesirinden masun kal- mamış - bülunan bu eski Saint James sarayında, arazileri isti- lâ edilen Avrupanın meşru ve Meşruti - hükümetlerinin yük-| sek hedeflerini ve azimlerini ilân için toplanıyoruz. Ayni zamanda bütün dünyadaki hür insanların | ümidlerine | ve hür milletlerin cesaret vermek - için de toplan- mış bulunuyoruz. Burada, önü-| müzdeki masanın üzerinde ara- | Zisi istilââ Ve yağma edilmiş ve kadınları, erkekleri, çocukları | Hitlerin boyunduruğu altında yere serilmiş ve yahut — ıztırap (Sonu sayfa 5 sütun 2 ve) Kadın yüzün- den cinayet | lardan biri Tabanca ile sol memesınden yara- |lanan genç öldü Safiye adında umumi kadın - i sevdikleri için a- 1 açık bulunan Elmadağı ın—î nadağı caddesinde 149 yıda oturan sabıkalılardan Nazmi oğlu Hayati ile Fındıklı da Timsal sokağında 22 sayıda oturan Mahmud oğlu Muhittin | Yağmur evvelki gece saat 24.30| da karşılaşarak kavgaya tutus-| muşlardır. Gece yarısı; Dolma- bahçede, Gazhane caddesi gibi pek tenha bir yerde karşılaşan bu iki rakipten Muhittin Yağ - mur derhal tabancasını çekmiş | ve ateş etmiştir. Kuışunlurı!.m biri Hayatinin sol memesi üze- rinden girerek ağır surette ya- (Sonu sahife 3 sütun 7 de) İDARE SERİ Nnrunsmanıye, No. 84 İstanbul Telgraf: YENİ SABAH İstanbul TELEFON 20795 | Her yerde 5 ı(uı'uş Meb'uslukdan ıskat edilen bir meb'us İki aydır bilâ mezuniyet meclise uğramayan Muhiddin Birgen meb'uslukd-- iskat olundu Ankara, 13 (aa.) — B. M. Meclisi bugün Refet Camitez'in başkanlığında toplanmıstır. Celsenin açılmasını müte Mardin mebusu Muhiddin gen'in iki ayı mütecaviz b Mandan beri meclis mesa iştirak eylemediği ve bu m.. det zarfında mezuniyet - istih- sal etmediği gibi bir güna ma- zeret de serdeylememis bulun- duğundan teşkilâtı esasiye ka- nununun 28 inci maddesi hük müne nazaran mebusluktan sâ kıt olması lâzım gel: hak kındaki riyaset divanı tezkeresi okunmuştur. Tezkerenin okunmasını — ta- kiben makamı riyasetten — de- vamsızlığı meclis azalarının da nazarı dikkatini celbetmiş olan Muhiddin Birgen hakkında riya set divanının yapmıs olduğu tetkikler sonunda keyfiyeti he (Sonu sayfa 5 sütun 3 de) Amerika ile ticari B. Muhiddin Birgen muvasalamız Cenubi Amerika ile de mun- Mvmmım.ı Ticaret Odasına gelen | bazı talimat mucibince, Oda, İstanbulda bulunan ve Amerika ile ithalât ve ihracat mümnase betlerini idame ettirmek isteyen tacirlerle — temasa geçecektir. Bu konuşmaların mevzuu, her dört günde bir Süveyşe gelece - | ğini evvelce yazdığımız Ameri- kan vapurlarından istifade im - tazaman mubadele başlıyof kânlarını ara: etmektir. M dan Süveyşe gdeuk vapurlar- la getirtilecek ithalât eşyamızı kara sularimıza nakletmek üze- Te Süveyşe Türk vapurları gön- derilmesine karar vermiştir. Bu suretle Mısıra kadar Türk va- purları gönderilerek Şimali ve Cenubi —Amerika memleketleri (Sonu sayfa 3 sütun 3 de) Bir hezimetin tarihçesi Geçen sene- bugün 14 Haziran | Haziranın 12 ve 13 üncü gün- leri düşman en ağır darbelerini (Champagne) de indirmiştir. 14 Haziranda Almanlar darbe- lerini onuncu Fransız ordusu - nun müdafaa etmekte - olduğu aşağı Seine mıntakasına da teş- mil ettiler ve onuncu Fransız ordusu (Risle) üzerine çekilme- ğe mecbur edildi ve bu suretle (Paris) müdafaa kuvvetlerinden ayrı bir istikamete atılmış ol- du. Bu müddet zarfında (Paris) muhafız ordusu, yani yedinci orduya düşman tazyikten de refakat ediyordu ve bu or- du ricatine devam eyliyordu. Bu suretle Almanlar silâh - patlat- madan (Paris)e giriyorlardı. Hükümet şehrin müdafaa edil- memesine karar vermişti. Fransız ordularının - ricatini müşkülleştiren mesele muhacir kalabalığı idi. 'Bütün Ana yol- FIKRA I Ruh sporu Yazan: Aka Gündüz Yaz geldi. Pazar veya- tatil gezinmeleri başladı. Çok tecrü- be ettim .Mevzil ve günübirlik gezinmeler yorgunluktan başka birşey olmuyor. Gerçi güzel şey- ler görülüyor, iyi sesler, parlak müzikler dinleniyor. Fakat bir de evinize dönüşü düşününüz. (Parıs) ıluşmuşîu Fi geııeı'allerhuloıı Hutzinger lar ardı arası kesilmiyen sonsuz bir mülteci kafilesile örtülü idi. Bunların arabaları yolları baş- tanbaşa kaplamıştı. Öndeki bir araba sakatlanınca bütün kafile durmak mecburiyetinde kaliyor (Sonu sayfa 4 sütun 4 de) Ne kadar dikkatli olursanız olu- nuz yine bir kürek toz, bir maş- raba ter, ve ikisi kadar yorgun- lukla döndüğünüzü anlarsınız. Yaz gezinmeleri, bilhassa ta- til devresinde mutlaka toplu ve sürekli olmalı. Denizi olmıyan yerler kırlara, ormanlara çekil- Meli, Sere serpe yaşamalı. Deni- zi olan yerlerde ise plâj safası iki saatlik değildir. En az bir haftalıktır. Hele İstanbul gibi plâjı çok olursa ©o zaman bir hafta şurada, bir hafta burada.. Benim tatbik ederek fayda gördüğüm bu tarz İnsana bir- VSonu sayfa 5 sütun 7 de)

Bu sayıdan diğer sayfalar: