5 Mart 1949 Tarihli Yeni Sabah Gazetesi Sayfa 3

5 Mart 1949 tarihli Yeni Sabah Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Danimarka ve Atlantik pakti: .. Danlmarka'nın Atlantik — pak- fına girmesi hakkında Danimar- ka Başbakanı bir demeçte bu- Tunmuştur. Bu ifadeye nazaran Danimarka için takip olunacak üç yol olabilir: 1 — Yalnız başına — tarafsız kalmak, 2 — İnveçle birleşerek tarafsız kalmak, 3 — Atlantik paktına iltihak etmek, Birinci — ihtimalin — bugünkü dünya şartları altında tahakku- kuna imkân olmadığını Başba- kan belirtmiştir. İsveçle birlik- 'te tarafsız da tatbiki mümkün görülmiyen bir hal sureti - olu- yor. Çünkü Norveç, şimdi açık bir tavır takınmış ve Atlantik paktına dahil olmak temayülü- nü izhar etmiştir. Binaenaleyh Danimarkanın da pakta girme- si iyi olacaklır. Danimarka ek- seriyet partisi olan sosyalistle- rin kanaati bu merkezdedir. Başbakan da bu partiye men- sup olduğu için bu düşünceyi taşımaktadır. Köylü partisi ve muhafazakârlar da aynı endişe- lere tâbidirler. Binaenaleyh Ko- penhag'ın da Batı devletlerine iltihakı, aşağı yukarı, bir oldu bitti sayılabilecektir. Danimar- kanın iştiraki Birleşik Ameri- kada bilhassa ehemmiyetle - te- lâkki edilecektir. Çünkü Groen- land adası bu suretle - rahatça Amerika uçaklarına, uçar kale- lerine ve tepkili uçaklarına en iyi üslerden birini - teşkil ede- cektir. Amerika komünistleri de: Fransız, İtalya, Norveç, A- vusturya komünistleri liderleri- 'nin ifadelerinden sonra Ameri- ka komünistleri de aynı mealde, bir beyanname yayınlamışlar- dır. Amerikada faal komünist (60.000) ve (Wallace) a rey verenlerin adedine bakılırsa u- mumi heyeti (600.000) kadar- dır. Bu rakamın Amerika nüfu- #suna göre çok cüz'i olduğu a- gıktır. Maamafih Amerika ko- münistlerinin demeci Avrupada kilerden biraz farklıdır. Şu it barla ki Avrupadakiler Rus or- dusu istilâ edince ona karşı Çeklerin ve Rumenlerin hare- kef ettiği gibi bir tavır takınıl- masını tavsiye ettikleri halde, Amerikadakiler, askeri bir isti- lâ bahis mevzuu olamıyacağı için, bu ihtimalden bahseyleme- mekte ve yalnız Amerika emper Jyalizm ve kapitalizmin taarruz ve tecavüz edici siyasetine hü- €um etmektedir. Amerika or- dusunda kızıl Bubaylar varsa bunların tasfiyesi ve komünist aleyhtarı tahkikatın sıklaştırıl- ması ciddiyetle düşünülmekte- dir. DİPLOMAT Anayasada yapılacak tadilât (Baş tarafı 1 incide) ci fikre göre âyan meclisi üye- Terinin yüzde otuzunun Cum. hurbaşkanı, yüzde otuzunun Bü yük Millet Meclisi ve gerisinin halk tarafından seçilmesi muta- Bavverdir, Filistin Arabulucu — komlayonu başkanı ve 'TTürk delegesi Hüse- yin Cahld Yalçın dün — sabahki) ekapresle Ankaradan — şehrimize gelmiştir; Hüseyin Cahid Yalçın dün ken disiyle görüşen bi: muharririmi - 'ze şu beyanatta bulunmuştur: «— Arap ve İsrall memleketle-| rinde yaptığımız tetkik ve te - maslar umumiyetle Ümit verici - dir. “Yemen müstesna bütün —Arap memleketleriyle temas ettik. Bi- rinci derecede ele aldığımız mes' e muhaceret — mes'elesidir. 21 martta Beyrutta yapılacak olan ihzarl toplantıda bu mes'ele esas li surette görüşülecektir, Bugüne kadar Filistini terke -| Maden direkleri Kanada'dan getirtilecek egit Etibank'ın Kanada'ya heyet göndermesi söylentilere yol açtı Ankara, 4 (Telefonla) Eti- bank, maden işletmelerinin di- rek ihtiyacını temin için bir Ka nada firmasiyle anlaşma yap- mıştır. Firmanın, Türkiyede bü tün salâhiyetleri haiz bir mü- messili olduğu halde Etibank U- mum müdür muavini ile bir mü- hendis, — Kanadaya gönderil- mektedir. Halbuki, söylendi göre, bu heyetin Kanadada tet- kik yapmasını “cabettirecek hiç bir husus yoktur. Tütün fabrikasının projeleri Amerikadan getirtilecek “Ankara 4 (Telefonla) — İs: tarbulda Maltepede kurulacak ve 12 milyon kilo tütün işleye- bilecek olan fabrikanın proj: leri bu ay içinde Amerikadan getirilecek ve inşaata gelecek ay başlanacaktır. Ayam Kamarasında mühim müzakereler — Baştarafı 1 incide — “ın müdafaası hâkkında sabır- 8.zlıktan şikâyet eden muhalefe- tin tenkitlerine cevap vermiştir. Attlec şöyle demiştir: | Bugünkü şartlar içinde birçok İ haberleri açığa vurmanın doğ- Tu olmıyacağı kanaatindeyiz. Ba t Pirliğile işbirliği yapıyoruz ve Atlantik paktı devletlerile de birlikte çalışmak ümidindeyız. Bundan dolayı plân az çok eles- Vkiyet muhafaza etmelidir. ATTLEE ALMANYADA Londra, 4 (A.A.) <afp> — Başbakan Attlee refakatinde Dışişleri Bakanlığı — müsteşa 1 Lvwd Henderson buluaduğu hal de Buckenburg'a gilmek üze-e Şimdi komisyonda bu iki nok fal nazar da üncelenmektedir. TAKSiİM SINEMASINDA BALİDE EDİB ADIVARIN bugüun öğleden Sonra uçakis Filistinden dönen Hüseyin Cahit Yalçın diyor ki *“Israil devletinde ecnebi nüfuzunun rol oyna- dığına dair bir şey görmedik,, 'den Arapların sayısı 700-800 bin kadardır. — Birleşmiş — Milletlerin aldığı karar gereğince, eski yer- lerine dönmek şistemiyen Arapla- ra bıraktıkları yerlerdeki malla - m karşılığında bir tazminat veri lecektir, Bu havalinin milletlerarası ola rak ne gekilde idare edilmesi gerektiğini tespit için 'Türk, Fran Sız, Amerikan uzmanlarından mü rekkep bir beyet halen çalışma - lara başlamıştır. Şunu bilhassa tebarliz ettirmek isterim ki; İsrall devletinde mil H hissiyattan başka ecnebi — bir nüfuzun — tesirli rolü bulunduğu- Na dair hiç bir nişâne gözümüze çarpmadı. Yeni Hâl tarifesi Şehir Meclisince kabul — edilen yeni Hâl ardiye ve taşıma tari- fesi bu hafta yürürlüğe girecek- tir. Yeni tarifeye göre, 1 kilodan 10 kiloya kadar 5; 11 kilodan 20 kiloya kadar T; 21 kilodan 40 kiloya kadar 12; 41 kilodan 60| kiloya kadar 17; 61 kilodan 80 kiloya kadar 22; 81 kilodan 100 kiloya kadar 29 kuruş ardiye üc reti; 1 kilodan 10 kiloya kadar 6; 11 kilodan 20 kiloya kadar 10; 21 kilodan 40 kiloya kadar 12; 41 kilodan &0 kiloya kadar — 15; 61 kilodan 80 kkiloya kadar 20: 81 kilodan 100 kiloya kadar 30; 101 kilodan 150 kiloya kadar 40; 151 kilodan 200 kiloya kadar da| £0 kuruş caşıma Ücreti alına - caktır. toplanan mecmualar Aşk Ansiklopedisinin birinci sa yislle, Gelincik mecmuasının — 4 Üncü sayısı basın bürosunca top lattırımıştır. Merzifonun elektrik ve su ihtiyaçları Merzifon (Hususi) — Belediye Meclisinden bir heyet, Ankaraya giderek, kasabamızın - belli başlı ihtiyaçları hakkında ilgili bakan lıklarla temaslarda bulunmuşlar, elektrik ve su işinde yardım gö- receklerine dair vâdler aldıktan sonra dönmüşlerdir. Şehrimizdeki Çin kon- solosu bize il 'a etti — Baştarafı 1 incide — memleketimizde kalmak istedi.. Ein” bildirmiştir. Çin konsolosluğuna bundan i- ay evvel Çan-Kay-Şek Çin tasşehrini terkettiği sırada 1AZ vedilmesi için Ankaradaki Çin elçiliğinden bir emir gelmiş ve fakat konsolos, konsolosuğu ka patmayarak şehrimizde kalmiş- tı. Başkonsolos Aptullah Ma. u- zuz müddettenberi — şehrimizde bulunmakta idi. Kendisini muhitinde çok se dirmiş olan Aptullah Ma. Çinin €en eski müslüman ailelerinden Londradan ayrılmıştır. (ET Türk tilmciliğine hediye ettiği milli destan Baş Rolde: SEZER SEZİN - Reji: LÜTFi AKA t HAZRETİ ÖMER- olan «Ma> ailesine mensuptur. YXENİ SABAH Norveç, Rus notasını reddetti Londra, 4 (B.B.C.) — Nor- veç, Sovyet Rusyanın bir saldır- mazlık paktı. imzalamağı talep €den notasını reddetmiştir. Nor veçin Atlantik paktına gireceği anlaşılmaktadır. — Vaşington'da yapılan müzakerelere — bugün Norveç temsilcisi de iştirak et- miştir. Danimarkanın da Atlantik paktına girmeği kabul etmesi muhtemeldir. Danimarka Hari- ciye Bakanı Vaşingtona gidecek tir. Osmaniyede sirkat vak'a- ları arttı Osmaniye (Hususi) — İlçemiz de son günlerde sık sık vukubu- lan hırsızlık vakaları kargısında zabıta gerekli uyanıklığı göstere- memekte ve bu yüzden failler bir türlü yakalanamamaktadır. Bazı meçhul şahıslar gece saat 1 sularında saz dönüşü kasaba- 'nın muhtelif yerlerinde tabanca ile ateş ederek, evlerinde sâkin uyuyan vatandaşları rahatsız et tikleri halde, bunların cezasız. kaldığı görülmektedir. Son gün- lerde kasabamızda vukua — gelen çirkin hâdiseler halkımızı çok üzmüştür. Böyle vakaların teker rür etmemesi için tedbir almala- rını alâkalı makamlardan bekli- yoruz. Bigada hilkat garibesi Biga (Hususi) — Yeniçiftlik köyünden Mehmet Yanıkın ko - yunlarından birisi iki başlı bir kuzu doğurmuştur. Koyunun sa- hibi bunu bir uğursuzluk saya- rak hem koyunu ve hem de ku- zuyu kesmiştir. Sütlüce hâdisesi hakkında Ankara dedikoduları (Baş tarafı 1 incide) tılmış olmasına rağmen yuka 1- dak! beyanın herhalde akla da- Ya yakın ve mantiki görülmasi itabeder. Arab devletlerile mü- cedele halinde bulunan bu ya- bancı devletin son seneler zar - fonda bir nevi cür'etkârane ha- reketlerine sık sık rastlandığı da düşünülecek olursa infilâ'c tahkikatının elbette ki, bu cep- Yeden de derinleştirilmesi — bir zarüret halini alacaktır. Söylentilerin sihhat derecesi bakkında kesin bir fikre sa"ip 0'urmamakla berader Ankarada dolaşan bu ha-er bir sokak de- dikodusu mahiyetini taşımaktan çok uzaktır, Ayrıca fabrika mü- Maseberisinin beyanatı sırasın - da imâl edilen mermilerin Su - viye hükümetine ait olduğunu ifga etmesi de dikkati çekmek - tedir. İHARLA, GUkR Yazan; KADİRCAN KAFLI Gassan beyi ise mektubu o- kuyup yere attı — İşte ben onun üzerine yü- Tüyorum. a Dedi, Tabi olduğu Biz. Paratorundan müsaade > : imparator mâni oldu. G beyi biraz sonra öldü. Yemame beyi — Beni kendisine veliaht ya- Parsa Müslüman olurum! Dedi, Muhammed dua etti: — Ey Allahım, sen onun vü- cudünü kaldır! Yemame beyi biraz sonra can verdi, ,İtan hükümdarı Husrev Per. Viz, Peygamberin mektubunu Parçaladı. Muhammed de: — Allah onun memleketini ve devletini paralasın! Dedi; Perviz, di kendi idaresin- de olan Yemen ülkesinin valisi Bazan'a göyle bir emir yazdı: — Medinede birisi Peygam- berlik dâvasına çıkmış; onu tu- tup gönder Bazan, Peygambere Yolladı; onlar dediler ki: Hemen — hükümdarımızın yanına git; Bazan sana gefaat edecektir. Gitmezsen buraya ge- Jip yakalıyacak ve Pervizin em- rini yerine getirecektir. Muhammed ertesi gün cevap vereceğini söyledi. O gece Per- viz, oğlu Şirüye tarafından öl- dürüldü. Peygamber sabahleyin Bazanın memurlarını çağırdı: - Bi nim geriatim Yyakında Bizin hükümdarınızın eriştiği ler lere erişecektir K Memurlar — dö Ş önüp bu cevabı bildirdiler; bir kaç gün sonra, yeni İran hükümdarı Şirüyenin İslâm Peygamberine ilişilmeme- gi hakkındaki emri geldi. Bazan ve yanındakiler Müs. lüman oldular; Muhammed onu Yemen valisi tayin etti, Hudeybiye andlaşmasından bir yıl sonra Peygamber, kadın ve çocuklardan başka iki bin Müslümanla, yanlarında yalnız kılıçları olduğu halde Medine- den çıktı; Mekkeye yaklaştıkla- rı zaman Kureygliler şehri ter- kederek Pe amberi kargıladı- Tefrika No. 13 lar. Muhammed bir deveye binmiş ti; ashabi etrafını - almışlardı; Ömner ve Ali herkesten çok göze çarpıyorlardı. Abdullah bin Revahe önde, i- Jâhi tarzında gürler okuyor; kü- firliği zem ediyordu. Müslümanlar Mekkeye girdi- ler, Başta Peygamber olduğu halde Kâbeyi tavaf ettiler; Se- fa ile Merve arasında yürüdüler. Böylece Muhammedin rüyası ha kikat oldu. Ertesi sene Kureygin büyük- lerinden Halid bin Velid, Osman bin Ebi Talha, Amr bin Âs Me- dineye gelip Müslüman oldular. Halid bin Velid doğuştan büyük bir kumandandı; diğer ikisi de Pek zeki ve akıllı adamlardı. Milâdın 630 uncu, hicretin ge- kizinci yılında Peygamber, Bas- Ta valisine bir elçi gönderdi; yeni Gassan beyi Şürehbil onu öldürttü. Muhammed pek Üzül- dü. Üç bin askeri Zeyd bin Hü- risenin komutasında yola çıkar dı. Onu Medinenin,dışına kadar VURUN KAHPEYE URLA, uğurladıktan sonra dedi ki: — Zeyd gşehid olursa Cafer bin Ebu Talib, o da şehid olursa Abdullah bin Revâhe başbuğ o- lacak; o da gehid olduğu takdir de ordu yeni bir komutan seçe- cektir. Şürehbil, Bizans imparatoru- na bağlı Araplardan büyük bir ordu topladı. Sedes bin Amr'ın emrine vererek gönderdi; ayni zamanda imparatordan yardım istedi. Müslümanlar Maanda iki gün kaldılar; durumu Peygambere bildirdiler; ileri yürüdüler. Mö- teye geldiklerinde düşman gö- ründü; gerek sayıca gerek si- lJâhca çok kuvvetli idi; İslâm or dusunun zafer ümidi yoktu, lâ- kin çekilip kurtulmak mümkün değildi. All gı ma geçtiler. Zeydamızrakla vu- ruldu; sancağı Cafer aldı; sağ eli kesilince sol elinde yükselt- ti; o da kesildiği zaman kucak ladı; kanlar içinde cansız düş- tü. Abdullah bin Revâhe sanca- Bi kaptı, savaşa devam edildi. Fakat onun da gehit olması ge- cikmedi; Müslümanlar bozulup dağıldılar. Yalnız Halid bin Ve- lid dayandı. Askerler onu baş- buğ seçtiler, Halid dağılanları topladı, bozguna uğrıyanları dü zenledi; akşam olunca iki taraf yerlerine çekildiler Halid o gün 9 _Şîpan Taşı İhtiyatkârlık Filistin — arabulucuları Türk delegesi, ihtiyar poli- tika kurdu Hüseyin Cahid Yalçın İstanbul'a - döndü. Gazeteler, resmini basıp du- ruyorlar, Fakat ne yazık Ki, üstadın başında bu sefer şapka var, Halbuki, Filis- tinden gelen resimleri, öyle değildi; mektep çocukları gibi, yer yer dökülmüş ve ağarmış saçlarının üstüne bir bere yerleştirmiş, etra- İ6 memhun, mütebessim bakıyordu. Acaba beresini neden çı- Karmış, Merak edilmeyecek gibi değil ki.. Haber aldı da korktu mu dersiniz? Ma- Tüm a, burada polis bere gi- yenleri topluyor! Ertuğrul Şevket. Bilânço kabarıyor — Başmakaleden devam — gitmek ve ödevlerinde ihmalle- Ti görülenleri yakalamak Jâ- zımdır. Tedbirlerde noksanlık ile ölüme sebebiyet vermek ka- nunlarımızın açıkça cezalandır- dıkları filllerdir. Bu badirede iso tedbirsizlik gün gibi aşikâr- dır. Alınacak cezri ve kesin karar ların şu hayırlı neticesi de ola- caktır ki, dün de işaret ettiği- miz gibi, kazaya uğrayan fab- rika durumunda olan diğer mü- esseselerde olsun, yeni yeni fa- dalara imkân bırakılmıyacak tedbirler alınacaktır. Mesuliyet korkasa uyanıklık ve intibahın başlangıcı ve müjdecisidir. Ankara haberleri, başşehirde toossürün derin olduğunu gös- teriyor. Bunda zerre kadar şüp- ho yoktur. Çoğunluk partisi mil letvekilleri ve hükümete men- sup şahsiyetler de bütün yurd- daşlar gibi müteellimdir amma, bu kalb sızısı yalnız manevi bir iztırap halinde kalmamalıdır. Muhalefet partilerine mensup milletvekilleri ve liderler de Sütlüce dramını sırf politika ba- kımından mütalâa etmemeli ve hükümete hücuma yeni bir ve- sile gibi saymamalıdır. Yapıla- cak şey hükümet üzerinde tesir yaparak onu behemehal hare- kete getirmek ve kanunun sağ- dadığı yollardan — ihmali görü- nenlere ve nizamata uymamış olanlara müstehak oldukları ce- zaları tabik etmektir. Gazetelere bir göz atılacak olursa, hepsindo bu işin mesul- lerinin de tecziyo - edilmiyeceği hakkında bir kanaat var ve hepsi, eski misallere bakarak, işin tahkikat ile yıllarca sürün- dürüleceğini vo sonunda bir unut kanlık örtüsü ile kapanacağını tahmin etmektedir. Böyle bir kanaat ve zihniyetin yerleşme- sİ ve izhar edilmesi kadar bir yurd için felâket tasavvur edi- lemez, Vatandaş hayatile, sefil ve hasis menfaatler karşılığı oynanabileceği düşüncesi — kö- künden kazınmak zaruridir. Bu da yalnız demeç ve - nufuklarla öyle savaştı ki elinde dokuz kı- liç kırıldı, Müslümanların bu kadar az olmalarına rağmen harbe devam etmeleri düşmanı hayrette bi- rakmıştı. Bununla beraber çok kalabalık olduklarından — İslâm ordusunu Bsarmak ve imha et- mek güç değildi, Halid o gece öncüleri ardcı, artcıları öncü yaptı; sağ kanat takileri sola, sol kanattakileri sağa aldı. Sabahlöyin düşman- lar karşılarında bir gün evvel- kinden başka kuvvetler görünce Müslümanlara imdat geldiğini sandılar, cesaretleri kırıldı. Halid, gafakla beraber - hü- cum emri verdi; İslâm ordusu dehşetli bir saldırış yaptı. Düş- man çekildi; harb meydanında pek çok ölü ve silâh bıraktı. Halid bin Velid bu zaferi ye- ter bularak Medineye döndü. Bu kahramanlı; ine - Peygam- ber ona <Allahın kılıcı» unvanını verdi, Cafer bin Ebu Talib için do göyle dedi: — Onun keskin iki koluna kargılık Allah iki kanat verdi; meleklerle beraber - uçtuğunu gördüm. Bu kahraman adam ondan sonra Cafer Tayyar diye anıldı. O yıl Bellâ ve Uzre kabil, rinin Medinelilere ait hayvan rı yağma için toplandıkları h Üze — Baştarafı 1 incide — Öğleden sonraki temizlemede deniz kısmındaki fabrika helâ- sının içinden kimyager İbrahimin cesedi tamamiyle kavruk — bir halde çıkarılmış ve ancak cese din yakınlarındâ bulunan hüvi- yet cüzdanı ile gömlek ve ka- lem gibi eşyalardan bu cesedin fabrika kimyagerine ait olduğu anlaşılmıştır. Nuri Paşanın ayakkabısı Bu arada evvelâ fabrikanın sahibi Nuri Killigilin tek ayak- kabısı ile cep defteri bulunmuş ve paşanın yakınları bu eşyala- rın ona ait olduğunu söylemiş- lerdir. Akşam üstü fabrikadan ilerde muhtelif vücut parçalarına tesa- düf edilmiş ve bulunan parça- ların Nuri Killigile ait olduğu tesbit edilmiştir, Böylece şimdiye kadar bulun- muş olan cesetlerin sayısı 25 tir. Bulunamıyan cesetler Henüz ustabaşı Mehmet İçer, Yapı ustası Haçik, tornacı Ze- kâl; Kasımın cesetleri buluna- mamıştır. Maamafih — bulunan cesetler tamamiyle yanmış oldu ğu için tanınmasına imkân gö- lmemektedir. Cesetlerin hep- si dün Morga kaldırılmış ve teş- hir edilmeğe başlanmıştır. Fab- rikanın tam mevcudu 151 kişi- dir. Vak'a günü 24 kişi izinli olduğuna göre o sırada fabri- kada Nuri Killigil'le beraber 128 kişi bulunmakta idi. Halen savcılık tahkikatında 100 kişi kurtulmuş ve diğerleri — ölmüş veya kaybolmuştur. Düne kadar bulunan ceset sa- yısı 25 olduğuna göre fabrika işçilerinden 3 kişi ile altı itfai- ye neferinin ki cem'an 9 kişinin cesedi hâlâ bulunamamıştır. Dün tehlike geçmediği — için temizleyici ekipler fabrikanın i- çine sokulamamışlar ve bu yüz- den cesetlerin hepsi — meydana çıkamamıştır. Kâzım Orbay vak'a yerinde Diğer taraftan dün Nuri Kil- ligilin eniştesi Orgeneral Kâ- zım Orbay beraberinde Korge- neral Şahap Gürler olduğu hal- de vak'a mahalline gelmiş ve a- lâkadarlardan izahat almıştır. Ayni zamanda merhumun am- cası emekli General Halil de hâ- dise yerinde tetkiklerde bulun- muştur. Vak'a mahallinde araştırma yapan alâkadarların -kanaatine göre, hâdise kimyahanedeki tav dolabında hararetin artması yü- zünden olmuş ve o sırada kim- yahânede tecrübesi yapılmakta olan triyolit adındaki madde a- teş alarak derhal patlamıştır. Bu patlamadan çıkan yangın kısa bir zamanda büyümüş ve neticede ambarda bulunan kara barut fıçıları ateş alarak büyük infilâk vukua gelmiştir. Diğer taraftan hâdisenin tah- kikatını idare etmekte olan savcı yardımcılarından — Yavuz Fındıklıgil ve Cahit Türesay dün bütün gün hâdisenin tahkikatı ile meşgul olmuşlardır. İstan- hazin al olmaz, ancak fliliyat ile olur. Hükümet behemehal — hareketo geçmelidir. YENİ SABAH Sütlüce faciasının tahkikatı bul cumhuriyet savcısı İhsan Köknel de öğleden sonra mezba- hada kendilerine ayrılan odada «tahkikata iştirak etmiştir. Savcılar dün fabrika işçilerin den bir kısmının ifadelerini al- mışlardır. Alman ifadeler İfade veren işçilerin hepsi va- kayı kendilerine göre tefsir et- mekte ve bazıları yangın ve in- filâkin tav kutusu hararetin- den değil, kasti veya kaza ola- rak triyolit maddesinin bulun- duğu yere sigara veya yanar bir maddenin atılmış olmasın- dan meydana geldiğini söyle- mektedirler. Bir yandan hâdisenin mahi. yeti hakkında tahkikat yapan savcılık diğer taraftan ölenleri tesbit etmeğe — çalışmaktadır. Dün bütün polis ,merkezlerine ir tamim yapılarak işçi ailele- riyle temas edilmesi ve kayıp işçilerin tesbiti istenmiştir. Bu vaziyete göre ölenlerin tam lis- tesinin bugün yapılması kuv- vetle muhtemeldi! Şüphe veren bir nokta Savcılık tahkikatı hem kaza, ve hem de kasit yönünden yü- rütmektedir. Yalnız fabrikanın bazı defterleri kaybolmuş — bu- lunduğu için tahkikatın - biraz uzaması ihtimali vardır. Üzerinde esaslı olarak duru- lan noktalardan biri Nuri Killi- gil fabrikasının bazı Arap dev- letleriyle Yunanistana harb mal zemesi yapmasıdır, Filhakika fabrika bundan bir müddet evvel Yunanistan, Mı- sır, Ürdün'den bomba yapım teklifleri almış ve bunları ima- le başlamıştır. SAYFA :3 Rüşvet alan İki mühendis dün tevkif edildi Belediye Fenişleri Başmühen. disi Necati ile mühendislerden Samim'in Ceylân mağazası sa « Ahmet Şakirden ruhsatsız bir ingaat için 200 lira rüşvet alırken suçüstü yakalandıkları « nı dün bildirmiştik. Sanıklar sorguları için dos- yalarile beraber dün 9 uncu â8- liye cezaya sevkolunmuşlar, bu rada yapılan sorgularını müte- #kip tevkif edilerek ceza evins gönderilmişlerdir. — Hâdisenin tahkikine belediye teftiş heyeti de ayrıca el koymuştur. Uzunköprülülerin dileği Uzunköprü (Hususi) — Hal- kımızın son günlerde haklı olarak aşağıdaki durumdan gikâyet et- tikleri. görülmektedir. Üç senedenberi her şahıstan 12 lira yol vergisi yanıbaşında 6 lira da su parası İsmi altında 18 lira resim ve vergi alınmakta- dır. Zannımıza göre — belediyemiz kanuni yol vergisi meyanında ve birlikte bu paranın tahsiline ha- len devam etmektedir. Halkımız bu paranın ya kaldırılmasını ve» ya yarıya indirilmesini ve vatan- daşlardan yol vergisi parasile bir likte değil ayrıca alınmasını iste mekte ve neticeyi beklemektedir. Diğer taraftan kasabanın kala balık Kavak mahalle halkı da çeş melerinin âcilen tâmirini ve pek az kalan şose kısmının da tamam lanmasını istemektedir. İş Bankaşı İzmit şubesi arkadaşımıza Cumhuriyet Savcı- sı İhsan Köknel tahkikat hak- kında şunları söylemiştir: «— Bu müessif hâdisenin tahkikatiyle esaslı surette meş- gulüz. Dün bir fen heyeti hâ- dise mahallinde tetkikler yaptı. Bu tetkiklere göre halen tehli- (Devamı: Sa, 6 Sü, 6 da) Ankarada grip salgını kalmadı Ankara, 4 (Telefonla) — Öğ- rendiğimize göre Ankarada he- men hemen grip salgını kalma- mışlır. Yalnız bir ilk okulda bir difteri vak'ası görülmüş - tür. Zonguldak limanı Ankara, 4 (Telefonl: guldak limanının tevsii landalılar yapacaktır. Bu iş 952 de sona erecek, müteakıben Kozlu limanının tevsiine başla- nacaktır. Atlantik Paktı — Baştarafı 1 incide — tik Paktı müzakereleri münase - betiyle Birleşik - Amerikayı ziya ret edecektir Ottawa: 4 aa (Fyum) —Kana da dişişleri bakanı bir basın kon| feransında, müstakbel — Atlantik| Paktı metninin önümüzdeki haf-| ta zarfında Kanade'da yayınlana- cağını haber vermiştir. Diğer oynıyanlar: Kemal Tanrıöver, Settar H. Körmükçü, Vedad Ö. Bengü, Temel Karamahmud... Uzunluğundan dolayı bu filme ait seanslar: 12,30 — 14445 — 17 — 19,15 ve 21,15 de, Bu film pek yakında Ankarada PARK ve SUS sinemalarında gösterilecektir. ——— ——— Yerlerin evvelden tutulması rica olunur. ber alındı; Peygamber Amr bin Âs komutasında Üüç yüz kişi gönderdi. Amr düşmanın kuv- vetli olduğunu görünce imdat istedi; Peygamber Ebu Ubeyde bin Cerrah'ı iki yüz askerle yol- ladı. Bunlar arasında Ebu Bekir ve Ömer de vardı. Ebu Ubeyde, Amr'ı yanına yarınca başbuğ olmak istedi; Amr itiraz etti: — Sen bana yardıma geldin; ben başbuğum, Peygamberimiz «Bozuşma- yınız!» buyurmuşlardır; sen ba- na uymazsan ben sana uyarım, Başbuğlar namazda imamlık ederlerdi;. Amr imam oldu ve ilk Müslümanlardan olan Ebu Bekir ve Ömer, henüz Müslü- man olan Amr'ın emrine girdi- ler. Amr gece ateş yakılmasını yasak etti; çünkü onların sayısını öğrene olduklarını anlıyabilirlerdi. H soğuktu; askerler — gelip Bekirle Ömero şikâyette bulun- dular. Amr' — Kim ateş yakarsa onu yak- tığı ateşe atarım! Dediğini söylediler. Ömer kız- di Bu adam Müslümanları soğuktan kırdıracak mı? (Devamı var) düşmanlar | Ebu | İstiklâl Harbinin karanlık günlerinde fedakâr bir muallimenin yetini gösteren milli bir faclanın romanı: «Ateşten göm- lek» ten 25 sene sonra ilk defa olarak yeni bir mevzu, yeni bir sinema anlayışı, binlerce figüranla çevrilen bir eser... GÖZYAŞLARİILE BEYREBİLKCEK MİLEİ ESER TEL : 43191. Komünist tahrikâtı takbih ediliyor (Baş tarafı 1 incide) atmamız lâzımdır> Kopenhag: 4 (ALA) lps> a Dün akşam Danimarka komünlet) gefi de, savaş çıktığı ” takdirde Sovyetler Bilriğine müzaheret ve yardımda bulunmayı taahhüt e den batı komünist gefleriyle ağız| birliği etiniştir, Paris 4 (A.A.) dps> — Polis casusluk işinde bir tevkif daha, yapmıştır. Tevkif edilen bu se kizinci şahis atom enerjisi koml- serliğinde çalışan bir. geologdur. Beşiktaş SUAD Seanalar hergün  nüz salışla mevcutken kendi İzmit (Hususi) — Türkiye İş Bankası İzmitte bir gube açmıya karar vermiş ve gerekli hazırlık. lara başlanmıştır. Beş şehid itfaiyecinin hazin cenaze merasimi (Baş tarafı 1 incide) kert müfrezeler takip etmiştir. Vali Dr, Lütfi Kırdar, İstan « bulda —bulunan — milletvekilleri, emniyet müdürü nihayet ve be. lediye ile resmi, hususi müessese- ler erkânı merasimde hazır bu - Tunmuşlardır. 'Türk bayraklarına — sarılmış ta butlar Saraçhanebaşında beledi - yye cenaze arabalarına konularak Şehitliğe götürülmüştür. Burada foprağa —tevdi olunan şehidlerin ezarı başında Belediye rels mu- avini B. Muhtar Acar bir hitabe irad ederek demiştir ki: <— Çok zaman isimsiz, takat her zaman âsil ve — kahraman çlan Türk çocuklarına — yüzyıllar boyunca vefalı göğsünü, hazin bir şefkatle açan vatan toprak- darına, bugün teptaze kanlarile, yeni şehidlerimizi tevdi ediyoruz. İnsan telâkkisinde en aziz ve en Bon- bir varlık olan hayatı — bile feragat ve fedakârlik hudutları içinde görmeği tabil bulan bu Türk — çocuklarının menkibeleri tarihin karanlıklarından — başlar, ebediyetin sonsuzluğuna —akar o kadar geniş, okadaı engin, uka - dar eşsizdirler.» «Dikkatimizi en derin bir şekilde çeken diğer bir nokta da ne şe- bidlerimizin hayatlarını feda e « derken, no sağ kslanları bilerek ölüme atılırken ve hattâ ne de gimdi bir nebze — tevazularından kaybetmemişlerdir. Minnet ve hayranlıkla kendi « derini selâmladıklarımız şu daki kada bile mahçup ve — mütevazi- aramızdadırlar.> Muhtar Acar, yangının cepha- ne deposuna sirayetini, itfalyenin rasıl önlediğini; birinci büyük in filâkta arkadaşlarının parça pat ça havaya uçtuklarını - gördükle- Ti halde fevkalbeşer bir gayretla çalışmalarına devam ettiğini an. lattıktan sonra, belediyenin şe -« hid allelerine karşı gösterdiği semahat ve alâkayı — belirterek sözlerine şöyle son vermiştir. <— Arkadaşlar, Matemimiz, Türk milletinin ma temidir, Şehidlerimizin allelerine, kelediyo camlasına, İstanbul hem gerilerime ve Türk milletine ta - ziyetlerimizi arzeder ve yüce Tan rının kullarından istediği — güzel geyler uğruna — gözlerini " hayata kapayanlarımız içir — mağtiretler dilerim,> Muhtar Acar'dan sonra — Fatih Kaymakamı B, Ağalı da bir ko- nuşma yapmıştır. Dün gehid olan 6 itfalyecimiz. den 5 inin cenazesi — kaldırılmış; Durmuş Balıkçınır cesedi bulu « namadığı İçin — defnedilememiş « tr. Şehldlerimize — tanrıdan rah « met, alle efradına — mağtiret te « mennl ederiz. PARK — Sineması —ammmmany BU HAFTA 2 ŞAHESER BİRDEN: İN 1 — AMBER ( Türkçe Sözlü ) (W 2 — Söz SiLÂHLARDA (Heyecan filmi ) 30 — 440 — Geceleri 8 do 2 füm, Tel: 83143 Devamu bir muvaffakiyet kazanan BÜTÜN DÜNYA- nın Mart nüshası, 100.000 kişi tarafından okunacaktır. He- nüshanızı alınız/...

Bu sayıdan diğer sayfalar: