1 Ekim 1949 Tarihli Yeni Sabah Gazetesi Sayfa 2

1 Ekim 1949 tarihli Yeni Sabah Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

SAYFA:? HAMDİ VAROĞLU Belki lâzım olur vden eve taşınırken, eşya arasında hatırı sayılacak kadar yer tu- tan encik boncük Vvardır. ki, bağlanan denklerin, doldurulan san- dıkların müvazenesini bozmaktan başka işe y: h kullar iyle rafa kaldırılmış, saklanmıştır. Bir kulbu kirıldiği İçin ta bir İş görür bolki düşünce ği gündenberi el sürülmiyen bu sakat emektar yaşlle beraber, kab kacak sandığına yerleştirilir, yonl eve Mesolâ bir çatlak sürahi vardır ki, çiçekli desenine Fafa çıkıp — oturür. kıyılamadığı için atılmamış, muhafaza edilmiştir. © da katılır. <Belki lâzım olur» kutusu, tekerlekil mazlar. /lmaz olan' çorba kâsesi, mutfak- Kıirilde kullanılan mutfak eş- ildor, yino bir Kulpu kirik — kâse) kopuk masa - ayağın- dan, çatlak elektrik prizine, kordon parçalarına, sapsız çeklce, paslı vida- dara kadar, kirk yıl düşünseniz aki döküntü He doludur. pek Iüzümlü şeylermiş gibi, İtina IHa yerleştirilir, gittikleri yerde Bütün bunlar, ancak ve ancak göç günü ele alını lmiyocek bir. sürü Münasebetsiz yine bir kenara konulur, bir sonrakl taşınma gününe kadar bir daha yüzlerine bakılmaz. yasıdır. Mekteplerde okutulan bazı dersler vardır ki, bon onları Jâzim otur> Tara pek benzetirim. Ruhiyatçılar, — pisitayanatiz ken ileride tutacağı yolu, Bunlar, bir evin lüzumlu eşyası değli yöliyle, çocuğun, seçeceği mesloği keşfatmo usulünü bulmalıy- ebolki Tâzım olur bU abelki daha mektebo başla dılar. Bana öyle gelir ki, hayatta bir defa bile ihtiyaç duyulmıyacak ba> hislerle yorulan küçücük — bi olacak bir dorse ayırsalar, recek. Müsellosat, cebir, hondese, bil bilir benim gibi kaç kişinin kafasında ebolki lâzım olur> köşesindi İçinde pinekteyip duruyor. A Yazan: Buber Neumanı “Galiba benim inler, © enerjiyi kendilerine Insan cemiyetleri daha olgun kafalar yetişti- daha Hüzümlü karabaş teevid filan ve falan, kim- tozlar Cevıren. Naıım Kemal siyasi mahküm olduğumu unutuyorsunuz,, Tefrika No: — 49 — — Nasılsınız? rahat misiniz? hastalığınız geçti mi? Sonra önünde duran bir dos- yayı karıştırıp ilâve etti Hariçte, —akrabanız var - Evet, Pariste bir kızkar- deşim var. Sonra benim Fransa , Sözümü yarıda keserek mırıldandı: Almanyada, taallükatınız- erin bulunduğunu bize Peki ama, bundan ne çı- kar! Siz a lütfen nereye gönderileceğimi bildiriniz! — Doğrusu bu hususta size hiç bir malümat — veremiyece - Bi dan k söyle Bu kısa süren sorguyu müte- akip, nöbetçi, beni tekrar hüc- reme götürdü. Şimdi ben karan hk bir köşeye büzülmüş kendi kendime söyleniyordum: <Ser- sem herifler! Bu da ne demek! Neys bana cevap vermiyorlar?» Fakat aradan daha on daki - ka geçmemişti ki, bu sefer, yanı ma bir nöbetçi kadın geldi; ve beni alıp, kapısının önünde pı- ni pıril yanan bir takım kova- ların dizilmiş bulunduğu ö ma- hut koğuşa götürdü. Koğuşta, yirmi beş yatak vardı. Bunlar- an birisinde Karola, yüzü ko- 'yün kapanmış Der- ağlıyordu. hal yanma koşup bağırdım: — Nen var, Karola? Fakat Karola, cevap vermi - yor, susuyordu. Nihayet İsrar- larıma dayanamayıp başından geçenleri anlatmağa — başladı: Zavallıyı on.gün önce, iki suba yın huzuruna çıkarmışlar. Bun- lardan biri ona sormuş: — Bizim hesabımıza çalış mak İster misiniz? Karola, bü beklenmedik su - al kargısında şaşkına dönmüş.. «Trotzki taraftarlığı» suçile on yıl hapise mahküm olduktan sonra Güepeu'nun namına ça- lışmanın zilletini düşünmüş ve kendisini toparlayarak haykır - mış: — Hayır aslâ!... Sizin bu teklifinize hayret ediyorum. Ga liba siz benim siyasi bir mah - küm olduğumu unutuyorsunuz! Rus subayı ona sâkin bir e- da ile cevap vermiş: — Telâşlanmayınız — yoldaş Karola! hele bir düşününüz! Bunun Üzerine zavallı Karo- layı soğuk bir hücreye hapse- dip bir müddet aç bırakmışlar. Fakat aradan üç gün geçince, ona tekrar yemek — vermişler. Böylece bu değişik rejim, on gün sürmüş. Sonra onu iki su- bayın huzuruna çıkarmışlar. Ka rola, onlara yine ret cevabı v rince, onu, bu koğuşa gönder - mişler... vallı kadın, başından — ge- çen bu hazin hikâyeyi anlatfık- tan sonra titrek bir sesle ilâve etti: — Ben artık mahvolmuş sa - yılırım. Bundan böyle beni mem leketime göndereceklerini, — hiç ummuyorum. Onu teselliye çalıştım: — Delilik etme Karola, de- dim. Bak, seni de bizim koğu - şumuza verdiler. Eğer fena bir niyetleri olsaydı, elbette ki, se- ni ayrı bir hücreye tıkarlardı, öyle değil mi? Karola, yavaş yavaş yine es- ki neşesini bulmağa başladı. Bu tirki ceza evinin, şamatacı gün- lük hayatı, bizim kötümser dü- şüncelerimizin mecrasını tama- mile değiştirmişti. Yemeklerimi zi yeryemez, halimize şükredip uykuya varıyorduk. Yeni koğuşa gelişimizin ikin- ci günüydü. Akşama doğru, bir- denbire, eski koğuştaki arkadaş larımıza ettiğimiz vaadi hâtırl dık. Gözlerimize uyku girmedi. Geceyi, siyah çini parçası üze - rine yazacağımız ilk mesajı ha - zırlamakla geçirdik. Ertesi sabah, yıkanmak Üze- re helâya gidince, derhal işe ko yulduk. İçimizden biri, nöbetçi kadını gözetlemeğe başladı. Ka- rola, yanıbaşıma dikilip bana siper oldu ve ben siyah çini par- çasının Üzerine gu mesajı yaz- dim: «İki Rus subayının huzu- runa çıkarıldık. Bize, hariçte ak rabartız olup olmadığını sordu- lar. Akibetimiz hakkında henüz hiçbir malümat elde edemedik. Karola, yanımızda. Ortada mera kı mucip hiç bir vaziyet yok. Ce vabınızı bekliyoruz.» Nöbetçiler, akşam — yemeğini müteakip, yine her zaman oldu- ğu gibi, bizi tuvalet yerine gö- türdüler. Helânın kapısı kapa - nır kapanmaz, hepimiz dıvar ta- rafına uçuştuk. Siyah çini par- çası Üzerinde gu satırlar yazılı bulunuyordu: (Devamı var), stokundan indirme S0 . Ha 7 Eylül kararlarından sonra Ti ton 336 kilo 614 gram azaldı Türkiye Cumhuriyet Merkez Ban- kasının son yayınladığı bültene tedevüldeki paramız, geçen haftadan 3643'219 lira fazlasiyle 878.082.642 liraya yükseltilmiştir. Diğer taraftan yino kaz ta harice yer mektedir. Satılan altınların tutarı lirayı bulmaktadır. Sat Bankasının geçen haf- attığı görül- 609453 lan altan mik- tarı 219 kiloyu bulduğu teki altın stokumuz.7L ton 925 kilo Dahili stok m ile altın mevcudumuz I tan — 663 kilo 806 gramdır. Bu hosaba — göre yedi eylül kararlarından evvelki al- tin #toklarımızdan gimdiye kadar 71 ton 396 kilo GL£ gram altın eksil - Bursada İtfaiye Amirinin otomobili sekiz kişiyi yaraladı Bursa, 30 (Telefonla) — Bu akşam saat 19.30 da şehrimizde bir otomobil kazası neticesinde 2 si ağır olmak Üzere 8 kişi ya- ralanmış, ayrıca iki dükkân da hasara uğramıştır. Kazayı yapan itfaiye âmirinin kılavuz otomobilidir. Kaza Çekir geden yangın ihbarı alan itfaiye grupu vesaitinin süratle gidişle- Ti esnasında vukua gelmiştir. Ttfaiye otomobillerinin en &ı kasında bulunan grup âmirinin otomobilinin goförü cadde Üze- rinde yürümekte olan bir şahsı ciğnememek için direksiyonu s: Za çevirmiş, bu esnada otomobil hızla yaya kaldırımına çıkararak sekir kişiyi yaralamıştır. Bir te- sadüf eseri olarak otomobil elek trik direğine çarparak durmuş- tur. Şiddetli sademe neticesinde direfe bağlı elektrik telleri de kopup yere düşmüşse de kimse- ye tesadüf etmemiştir. Bir kaatıkaçtı bir cocuğu öldürdü Amasya, 30 (Hususi) — Şoför Faruk Kececi idaresindeki Tur- hal 18 plâkalı kaptıkaçtı Almas- yaya gelirken Uygur köyünden Mahmut Erdoğan isminde hir ço cuğa çarpmış, çocuk kâldırıl! ği hastahanede ölmüştür. Şoför yakalanarak tahkikata başlan- mıştır. Üç aylıklar beş ay fasıla ile Martta verilecek Ankara, 30 (Hususi) — Mali yılın mart ayına alınması dola- yısile emekli ve dullarla yetimle- rin Üç aylıkları 1 ekimde ocak ve şubat aylıklarına şamil olmak üzere beş aylık olarak verilecek- müteakip üc aylıklar ancak mart basında verilecektir. Şehir Meclisi bugün toplanıyor Şehir genel meclisi — bugün —saat 10,30 da ekim devresi toplantılarına başlayacaktır. Vali ve Belediye baş- Dr. Lütfi Kırdarın nutku ile açılacak “olan merliste bugün komis- yon seçimleri ve bam semtlerin (i rma dair teklifler müzakere olun; caktır. Talepname müddeti Almanya, İtalya ve Belçika- dan iptal edilen talepnamelerin yerine yenilerinin verilmesi Içla tesbit olunan mühlet dün akşam Sona ermiş, pek az müracaatin yenilendiği görülmüştür. Halbu- kanı Ki iptal edilen talepnamelerin tu ! tarı dokuz bindi. BÜUYÜK AŞK ROMANI jat da ayağa kalktı. 'nın önüne geldikleri du: — Düşünmek için bana biraz müsaade etmez misin? asıl olur? Ben Kap man sor- — yarın pasaportumu cıkaracağım. An- çak bir gey mümklündür. Şimal bana nüfus cüzdanını falan ve- rirsin. İkimizin de pasaportla- rını çıkartırım. Yarın a kadar düşünürsün, İstersen vaz geçersin. Bir de döviz mesel: — Çocukluğu bırak. Hepsini düsündüm. Londrada para buln- ğız. Bu saate kadar hep ba işlerle meşgulüm. Peki, âur biraz, at gidip nüfus cözdanını getirdi ve Zafire verdi ü hakkım mahfuz kal- tabil, istersen vaz- gecersin. Ben vakit kaybetme- meliyim, Yarın akgam cevap isterim, — Öbür gün öğleye kadar “ERVER BEDİ sabretmeni rica ediyorum. — O halde başka bir yedek arkadaş bulup onun da - pasa- portunu hazırlatmalıyım. Nejat boyununu büktü: — Çünkü bu ak am pek yor« gunum, dedi, hicbir sey düşli- necek halde değilim. Yarın da İşlerim var. Ancak yarın gece, salim bir kafa ile düşünüp ka- rar verebilirim — Ah sen, ah sen.. Peki, öyle olsun. Zafir gittikten sonra, Nejat kendisini bir koltuğa attı ve gözlerini kapadı. dığı gündenberi, ona ve Selmi- ne ait hâtıralar, karmakarışık intiba silsilesi halinde zihnine hücum ediyordu. Ana kız, 0- nun güurüna çıkmak ve hâkim olmak için âdeta mücadele ha- linde idiler, Kâh biri, kâh öte- ki ve bazan da ikisi birden No- Jadın hâtıralarını kendi — mih- Vildanı tanı- No. 117 raklarına doğru çekiyorlardı. Vildanın kahkahaları, Selminin masum ve sabit bakışları, ya- lıya alt aşk, hayret ve korku anları ve bazan da hakikatte olmiyan sahneler, meselâ Zafi- rin veya Vildanın ölümü gibi ihtimaller Nejadın şuurunu bas tırıyordu. Genç adam, kendis!- ni bu hayal ve hâtıra kaptırdı, hiçbir sey düşünm: di, suurunun sahnesindeki — te- cellilere seyirci kaldı. Nihayet Selminin hayali bütün bu tesir ve intiba kıyametine hâkim ol- muştu. Ona kollarını uzatıyor. ve imdat istiyor gibiydi. Nejat ürperdi, Şimdi kızın ruhile te mas halinde imiş gibi onun hu zurunu, varlığını hisaediyordu. Hattâ kulağında, onun sesin> benzer bir inilti de du, Gözlerini açtı. Ne ceğini ve ne yapacağı yordu. duyüyor- düşünz- ni bilmi- Uzun müddet muhake- YENİ BABAH Ziraat Bahisleri LAAAARARARARARANARARARRARARAARARAAAARRARAARRARARARARARAAAAAAA Bir gazete havadisinde İsrailin yeni vatamında, Vayızmanın (W- cisman) 75 inci doğum yıldönü- mü vesilesile 250.000 lira — sar- federek yok tzerinde 750.000 a: Haçtan mürekkep bir orman yetiş tirileceğini gördüm. Bir zatın se- nel devriyesinde bu orman yetiğ- tirme işine hayret etmedim de bu na içli bir ilgi İle imrendim. Hayret etmedim diyorum. Çün kü ormanı olmuyan veya az olan bir memleketin sosyal bir kıymet 1fade eden bu varlığa sahip olma larını istemeleri ve bunu başar maya teşebbls etmeleri bana ga yet makul bir hareket göründü. Kaldı ki örmanların nümütenahi denecek kadar geniş faydalarile tisadi bir kaynak oluşları - da dır. Fakat zannıma göre İs- rayil bu ormanı her geyden ziya de sosyal faydalarına değer vere rek kurmağa teşebbüs etmiştir. Kurak memleketlerini berekete kavuşturmağa yağmurları tanzim etmeğe, sel ve taşkınlara mani olmağa, onların çok ihtiyacı var- dir. Bu tesis, sulama tertibat ni da her şeyden evvel düşünmüş Şehir Orkestrasına dair bir iddia ae Viyolonist Müfit H. İmşir, dün n Haselüsim göneledde be 200.000 liralık bir bütçe bi Gier Göünrea a Ü £ samlesiler uğrunda ayian oldu İöünci Üe çelilr modlirlan Tür anab n Tölmengizı. Müf İnişir bu mektubunda e- cümle demektedir ki GÖnhir arkestüznı, İstanbul Halknis hizmetten ziyade Kontiyı caret girketi ile filârmoni simli ti- rneği h akrabalığ tir> Ankaraya giden talebe temsilcileri Tıb Fakültesi Talebe C isi Dündar Kalyoncuoğlu ve re kili Emin İstanbullu Birliğe ait işle Bakanlıklar nezdinden tedvir et- mek ve bilhassa talebeleriyle idare arasında çıkan ihtilâfı arz vo talobe görüşünü mek maksadiyle dün akşam Ankara ya hareket etmişlerdir. İlk okullar açılıyor Şehrimizdeki ilkokullarda 949 - 960 Ka g taktek e buğtün lagikke BÜ aeti göktelt pötel eki öknlürün Kşümlnls tebtip eai he ği VÜS İRK p aeriğlarla ei GÜKU YeDdA Mi iköka Tanda ilk derai Vali ve Belediyo Rei #i Dr. Lâtfi Kirdar, Eminönü Mah- S K İeebline müğsürDl d 'Uras vere zoklerdir. Niğdeli kaati cürüm ortağı Şehrimizde — yakalanan hususu ön plâna alınmış- Re- üdafan et n Niğdeli idam mahkümu Mehmet Coşkun'un burada Boğaziçinde yapılan bir çok harsızlıkların da faili olduğu — tesbit edilmiş bulunmaktadır. Emniyet ikinci şubesince yapılan soruşturmada — Niğde hemşehrilerinden Süleyman Gacıoğ- hu ile müşterekan hırsızlık — yaptığı anlaşılmış ve çalınan eşyanın bir kı mı da satılan yerlerden istirdat edil- miştir. Halen kaçak olan Süleyman G oğlu hakkındaki evrak üzerinde tet- kikat yapan ikinci sulh ceza hükimi Abdülkadir Topuzlu, Süleyman hak- kında gıyabi tevkif tezkeresi kesmiş- tir. iğdeli Mehmet Coşkun hakkın- daki soruşturmalar ikmal edildikten sonra mahfuzen oraya gönderilecek- mesi işlemedi, karışık — hayı ler arasında Selminin hâtırala- Tı Ve tesirleri galipti. Nejat kendisini toplamağa ve düşünmeğe çalıştı. Ne ya- pacaktı? Zafirle Londraya gi- dip kanlı veya ölümlü bir ma- ceraya şahit olmağa hiç mi hiç takati yoktu. Bu ona en haya: 1? romandan daha mânasız, çetin savaştan daha yorucu gö rünüyordu. Fakat bu koltuğa yapışıp kalarak Selmin mesele- sini halletmek imkânı var mıy- di? Kendi kendine sordu «Hal letmek şart mı?» Sonra da gu- nu sordu: «Selmini unutabilir miyim?> İşte şimdi, bir kere daha, bu kızı sevip sevmediğ! ni ve ne derece sevdiğini dü- sünmeğe mecburdu. Fakat hiç bir duyguyu, hele aşkı ölçmek mümkün değildi. Selmin tasfi- ye edilmiş, taze bir. Vildandu Onun kanından olmadığı halde belki de taklit, sirayet telkin ve terbiye yolile, onun tesirle- rine ve cazibesine varla olm tu. Onda da ayni izah odilmez çekici kuvvet vardı. - Nejadın Vildanla çok muştu teması daha ol- Selmini tercih ettiğinde şüphesi yoktu. Artık ikisinden de uzak olduğu buna rağmen Yaz olmaları gerekli bulunan hareke- tile başarı göstereceğe pek ben - zemektedir. Bu havadisi okurken derhal göz lerimin önüne ormanlarımız ve bi zim ormana olan ihtiyacımız gel- di.Mütehassısların bildirdiğine ve resmi kayıtlara göre yurdumuzda ormanlardan beklenen soâyal fay dalarını tamamile idrak etmemiz için mevcut ormanları Ikl misline çıkarmak icabettiği gl bi memleketimizin ortası, yarı - dan biraz fazla mesahamız yarı bozkır bir vaziyette Ormansız ve ağaçsızdır. Bundan manlar kayıt sizin alabildiğine yapılan Jarat larla ve tahriplerle 9e>0 ni harap olmuş durumdadır. Bunları düşünürsek memleketi mizde orman yoktur denecek ka dar bu bakımdan bir. fakirlik içinde bulunduğumuz — meyda- na çıkıyor. — Çare harapo- lanları geliştirmek yeniden or - man yetiştirmek — gibi iki esasa dayanan bir orman politikası ta kip etmektir. Bozuk ormanları geliştirmenin çıkar volu ormandan fennen ne verebilirre yalnız o kadarını bek lemek yetiştirmenin yolu da dik- mek, bakmak, korumak ve yaşat maktır. Vatandasların - ihtiyaçları or - man verimimizin çok Üstündedir, diye onlardan fazla kesim-yapma a tevesslil etmekle ormanların daha ziyade tahribine kall bulun duğumuzu göstermiş oluruz. Fa- dalına çalışaa bir erkesizadır. Be |Kt her nedense ihtiyaçların Orkestra eskiden senede 30 dan foz | Mümkün — olduğu kadar çok İn konsör verirken geçen mevsim an | Miktarda — kargılanmasına — bir| cak 7 könser vermiştir. Orkestra sa-| temayül sezilmektedir. Bu husus Jâhiyetsiz ellere bırakılmış ve teşkil| ta ciddi ve temkinli hareket edilirken iltimas ve orkestra şefinin |lere sert ve dik hamleler gazete sütunlarında yer bulmaktadır. Her hangi bir meselede takip olunacak politika işin bünye mahiteyine en uygun ve hedefe en kısa yoldan ulaştırılacak bir 1 üzerinde yürümekle olacağı- Na göre İki kollu —mevcudu ge liştirme, yenileri; ha İ İtalyada Napolide yapılacak olan ve Mısır, Fransa, Hollanda, Yuna- nistan ve İtalyanın iştirak edeceği Aldo Mairono kupasına katışacak olan Basketbol Millf 'Takımımız Ankara vapuru ile gitmiştir. Giden oyuncular Şunlardır. H, Öztürk, A, Uras, E. Portener, Y. Gündüz, Y. Gronit (G. saray) A B. Arokan ve Boris (Beyoğluspor) M. A. Yalım ve C, Altugay (Harbo- kulü); A. Kıray (Fenorbahçe); T. Tankut (Modaspor) İdareci olarak kafileyo T. Atakol ile F. Gökay ka- tılmışlardır. Basketbolcülerimize başarılar dile- Vefa İzmirde İzmira gitmiş olan şehrimizin Ve- fa takımı ilk maçını bugün Altınor düya karşı yapacaktır. günü İ salı günü de Kar- gıyaka ile iki maç daha yapacaktır. Boşiktaş Ankaraya gidiyor Vefa pazar nirspor, Beşiktaş takımı bu akşam le Ankaraya gidecektir. Siyah - Bo- yazlılar Ankarada Gençlerbirliği, De mirsporla olmak üzere iki maç ya- pacaktır. Ankaragücü şehrimize geliyor ekspres Türkiyo şampiyonu Ankaragücü ta kümt Galatasaray ile anlaşabildiği takdirde bayramda iki maç yapmak üzere şehrimize gelecektir. gücü burada Galatasaray ve Fener- Ankara- için tesirlerini daha İyi muka- yese edebiliyordu. Selmini unutabilir. miydi? Şimdiki halde, icindeki boşluk, ancak ona ait hâtıralar ve Ü- nitlerle dolabiliyordu. — Yarın ve diğer günler ruhunda nasıl gelişmeler olabileceğini — tah: min edemiyordu. C geceyi buhranlı geçirdi ve fena vyudu. Rüyfiları karışık ve yalıya ait karanlık şekil ve hareketlerle doluydu. rtesi gün, —öğleden evvel Neriman geldi, Kız heyecanlıy- dı. Daha kapıdan girer girmez: — Bayılacağım, dedi, ne ol- ne çabuk, anlamıyorum. Şilphesiz onun yalıdaki son vak'adan haberi yoktu. Acaba Selminin annesile Londraya git tiğini biliyor muydu? Kimden haber almıştı? Salonda karşılıklı oturdukla- rı zaman, Neriman anlattı: — Vildan hanımın datresin- de kimseler yok. Aşçı hiçbir gey söylemiyor. Beiriye hanıma ikl defa telefon ettim, onu da bulamadım. Selmin! merak edi yorum. Bana garip bir. kâğıt yazmış ve kapının altından s0- kuşturmuş. Bakınız! Çantasından buruşuk bir kâ- ğat cıkardı, Üstünde kursunka- du, başka elde bulunan or| ve gart gözetilmek | an : Y. Ziraat Mühendisi Ekrem KANSU reketi istilzam eden orman politi | kamızda ağaç yetiştirmeğe veri lecek payın ve emeğin fazla bu- lunması onun en kuvvetli tarafı olmalıdır. Yeni yetiştirilmeye — başlanan ormandan kimsenin bir şey iste yemiyeceği ve kargı hareketlere Mmaruz kalınamıyacağı için te T ayarlanacak tempo İle bir rpilme ve gelişmeye mazhar o lacak ve umumf efkâr da orman hareketlerimizin gözle görülür el le tutulur bu eserlerini takdirle kargılayacaktır. Bu hamle gerçi vardır. Yer yer ormu rindeki boşluklar mın taka icaplarının şartlarma uy gun cinslerle tohumlama veya fi dan dikme suretile agaçlandırı! İmakta bataklıklar Okaliptüsler - İle ve elverişli yerlerde çabuk ye t tabli imkânına sahip ol - makla beraber birçok işe yarı- yan kavaklıklar kurulmakla hayli — gayrete — mazh: ol- makla ve köy koruları teşkil için bir çok köyler ağaçlandırma öde vine alınmış bulunmaktadır. Bununla beraber — milyonlarca hektar ihtiyaç duyulam bu İşte |18-20 fidanlık yerine 180-200 fidanlığın randımanlı çalışmasile seri ve muvaffakiyetli bir ham leye ihtiyacı olduğundan Orman Politikasının bu kef, buk fazla vezin koymak, işi ağır bastırmak ne kadar çok arzu e dilir bir hamle olur. Memleketin ağaçlandırılmasın- da ne kadar çok hızlı ve ayarlı hareket ederse etsin Orman Ge nel Müdürlüğünü yalnız bırak - mamak fikri hakim bulunmalıdır. Bütün memleketi - ilgilendiren ve herkesçe pekalâ başarılabile- cek olan ağaçlandırma İşine h milessese her kurum her teşek- kül ve her fert üzerine düşeni yapmalıdır. İsrailin Vayısman'ın — (We man) seneyi Gdevriyesini vesile ihaz ederek bir orman tesisi - ne teşebbüs etmesi bize bir misal teşkil edebilir. Bizde de nice se ne'i devriyeler olur ki ağaç dik me> zamanına rastlar ve bir ağaç lık, bir k ğ Basketbol milli fukımı gitti bahçe Suriye takımı İzmire gidiyor Yapılan tekliflere rağmen şehrimiz de bir maç yapmağı kabul etmiyen Süriye takımı İzmire giderek bayra- un üçüncü ve dördüncü günleri Al- tay ve Demirsporla iki maç yapacak Vefa stadındaki maçları Saat 19 Süleymaniyo - Karagüm- rük (Gençler) Saat 14 Adalet - Davutpaşa Saat 16 Kasımpaşa - Karagümrük Beden Terbiyesi ve matematik dersleri Milli Eğitim Bakanlığı — İstanbul vilâyeti emrine on tane beden terbi yesi öğretmeni ile 10 tane matematik Bu sayede şeh rimizdeki orta okul ve liselerde boş geçen bedan terbiyesi ve matematik raleri doldurulacaktır. Tekel Bakanı C. H.P. N merkezine geldi öğretmeni verecektir. Sehrimizdo bulunan Tekel Bakanı Fazıl Şerafeddin Bürge, dün öğle- (den sonra C. H. P. il merkezine ge- lerek il idare kurulu üyeleriyle uzun bir konuşma yapmıştır. Bakan, bu arada il başkanından kısmi seçim bazırlıkları etrafında izahat almış- tar. F. Şerafettin Bürge tetkikleri, evam etmiştir. lemle çok 'acele yazılmış satır- lar vardı: «Onu git gör. Mecbur olduğu- mu söyle, İlk fırsatta kendisine yazacağım. Daha fazla izah e- demem. Çok sıkışık durumda- yım. Seni bütün kalbimle kı caklarım.» Bu satırları yazıya dikkatle bakarak sordu — Bu Selminin el yazısı mı? — Tabif, tab Hiç şüphe yok.. Ben onun yazısını gayet İyl tanırım. Mesele orada de- ğil, «O> dediği de sizsiniz ta- bil. Fakat «Mecbur - olduğu mu> diyor, neye mecbur. ol- muş, anlamadım. Kendisi şimdi | nerede? Halasının yanında de- ğil mi? Nejat güldü: — Sizin hâdiselerden haberl- niz yok! dedi, Neriman gözlerini açtı: — Hâdiseler mi? Hiçbir şey bilmiyorum. — Evet, Selmin, şimdi anne- Bile birlikte, Londrada! Neriman bağırdı: — Londrada mı? — Evet! Kız donakalmıştı. Ağm yarı açık, Nejadın yüzüne bakıyor- du. Nihayet kendini topladı: “Nevamı var) “İtâ bir ara Mekki Saft Es okuyan - Nejat | NAAAAAAAAAAAAAA Ağaç ve Orman sevdası zırlar. N Bu meselede birl bu vesileler - den faydalanmayı düşünmeye ka rar vermek, diğeri bu kararı a- lnınca bundan daha ehemmiyet li olan dikileceklerin bakım — ve ınwhwwılan imkânlarını hazır - Plamaktır. Yoksa 25 senedir bir çok yerlerde yapılan ağaç bay- ramlarından bazıları gibi sırf me rasim için, sırf gösteriş için di kilen ağaclara harcanan emek beyhude gayretlerle didinmek o lur, en ufak bir fayda sağlamaz. İBu bir taraftan sarf olunan pa |ranın heder olmasına, diğer ta - raftan ağaç dikme ve yetiştirme ye olan meyilleri kırıp işten hal kın soğumasına sebep olur. Hal- buki hepimizin kalbine yalnızca ağaç sevgisi değil ağaç sevdası |nın ilâhi nuru parlamalıdır. Kışı mülâyim yerlerde güz so nuna detli yerlerde ilk bahar başında herkesin ağaç dik üni her mücssesenin bir koru cük vücuda getirmesini bir gı nek haline koymakla yarının ye gil ve mes'ut Türki; den canlandırılmış görürüz. |Fahri Kurtuluş Cumhuriyet dâvası Yi Karllık ERĞLÜ ll tesi davalarma, ditn da 7 GN TÜ d Sdildi. yinda Ka klardan D A, ©/ Vebini Başküt ve Mekki Gait Paşu, vekil- leri Hümit Şevket İnce ile Fayyaz İni; Giğer taraftanı zütlüekdi-Dr Fub vi Kurtuluş vekilleri Prof. Abdülhak Kemâl Yörük, -Halük Uluğ, Dündar Akünsl bisır balmmanileğii Nadir Nedi Puriste' Baleskliğien: dan düruşmedü yökk; Hümit Güe- ket İnce söz alarak sanıkların du- etti ve bu talep kabul edildi. Bundan sonra Mekki Sait Esen söz alarak 'on sayfa tutan müdafaasını okudu. Bu müdafannamedo Yunus Nadi u- zun bo di yet gazetesinin Dr. hakkında yaptığı iyor ve Cumhuri Fahri Kurtuluş neşriyatın B. M. Meclisinde bile birçok C. H. P. ve D. P. li milletvekili rafından tensip edildiği ifade rdu. Hat n, eİster seniz bu neşriyatı tasvib eden C. H. |P. ve D. P. li milletvekillerinin i- imlerini bildiririm Duruşma C. H. P. meclis grup zabıtalarının celbi için 8 kasım per /ombe günü #aat 14 e'talik edildi. Saat 16 da 10 cu asliyo ceza mah- kemesindeki cevabı neşretmemekten mütevellit neşriyat davasına devam edildi 0 açılınca savcı, aldığını ve tetkik duruşmanın en yakım bir güne talikini taleb et ti Savcının bu talebi kabül edile- rek dürüşma 13 ekim perşembe gü nü saat 11 © talik edildi Gemilerdeki izdıiham emilere biletsiz bi- iskeleye indirile- alı bilet kesilme Bundan sonra nen yolcaların il rek oraya kadar © karar verilmiştir. Gemilerde personele tahsis edilen yataklardan satılmıyacaktır. Ancak pek müstesna hallerde gemi de bulunmayan porsonele ait yatak- lar tarifeyo göre bileti kosilmek & retiyle yolcuya tahsis olunacaktır. Kanadadan yeni gelen 9100 ton buğday İtalyan bandralı «Soranno> gemisi ile dün gece 9100 ton Kanada buğda yı getirilmiştir. Gemi Kuruçeşmeye yanaşmış ve bugün tahliyeye başlı- yacaktır. şembe günü saat 17 ye kadar 5 — Kapalı teklif zarfları, 15 de toplanacak Bankamız | scuacaktır. Mühasebe deri, İ olacaktır. serbesttir, (13660) Teşkilâtımı: Sınav 14/10/949 gününde Ha: kayit olunmaları lâzımdır, sini bugün- | Hac yolundu Hicretin onuncu senesiydi. Hazres tI Muhammed hacce niyot ettiş müse Tümanlığı kabul etmiş olan Arap ka- bilelerine elçiler göndererek 1 — Biz Harom'e yöneldik, hao et- mek muradında olanlar gelsinler, bi z0 erişsinler. Buyurdu. Hazreti Peygamber bu safer İs - lâm üsülünde haccın nasıl yapılaca- Bını da tam olarak öğretecekti. Hor taraftan çok halk toplandı. Mart a- yına rastlayan zilkaadenin yirmi bo- Şinol pazar günü guslotti, saçlarına misk sürdü ve taradı; vücudüne de Büzel kokular süründü; evinden ay- İrildi, öğle namazını mesoitte — dört FİKAt kıldi. Medineden çıktı; Züihu. deyfe'yo vardığı zaman ikindi. n ZinI, seferde — olduğu İçin, kısalttı. Kendi adına yüz kadar kurbanlık de- ve ayırdı; mübarok elile onların ku- İlaklarını yarmak ve boynuna halka takmak suüretile nişan koydu. Dova- lerin çobanı sordu — Ey Allahin resulü, bunlardan İbirinin ölmek Üzere olduğunu Fö - Türsem e yapayım? — Boğazla ve halkasını — kanına bulaştırıp hörgücünün sağ tarafına arkadaşların onun etinden ye- mesinler. Sonra İlâvo etti: Yorulursan ve yolda — kalacak olursan onlardan birine binebilirsini Hazreti Poygamber ikindi n: dan sonra ihrama girdi. Kafile kırkbin kişiden mürekkep - tiş vakıt vakıt hop birden tekbir ge- tiriyorlardı. ve Allahin adı Şöllerin sonsuz ufuklarında, yıldızlı gökterin do heybet ve Ihtişamla uğulduyor ; kalblsre ferahlık veriyordu. Hazreti Ebu Bekir Hazreti Pey - Bambere: — Ey Allahın resulü, azık yüklet- tiğim bir devem var; seninkileri de Tona yükteyeyim. Dedi. Hazreti Muhammed. kabul otti. Hazreti Ebu Bekir deveyi bir kölesine verdi ve dikkatli olmasını söyledi. Halkın bir kısmı erzakları- ni develerine yüklemişterdi. Kafilade Hazreti Fâtimo, Hazretl Ayşe ve daha bir çok kadınlar var« di. Yola çıkıldığının - birinci günü Hazreti Ebu Bekir'in hanımı Esma, bir oğlan doğurdu; adını Muham - med koydular. Hazreti — Peyg: Esma'ya sihhatin! koruması İçin ge- reken nasihatleri verdiş yıkanmamas Sını ve İhramdan çıkmamasını sö; dedi. Hazreti Ebu Bekir'in kölesi — bir durakta deveyi çökertip uykuya dal- di; uyanınca devenin yok olduğunu gördü; çok Üzüldü. Hazreti Ebu Bo- kir köleyi dövdüş Hazreti Muham- med gülümseyerek onu dövmemesi - ni rica etti. Beni Eslem kabilesin- den gelenler Hazreti — Muhammede hurma, yağ ve kavrulmuş un gön - derdiler. Hazreti Peygamber Hazre- ti Ebu Bekir'er — Allah Bize Iyi yiyecek göndü di Dedi. Ebu Bekir köleden şikâyet edince şöyle buyurdu: — Ey Ebu Bekir, onu hoş gör; günahı yoktur. Na onun elinde ne bizim elimizde kudret — vardır. Ertesi gün deveyi bulup getirdi- der; başka hiç kimsenin de hiç bir şeyl kaybolmadı. Zlihlcoenin — dördüncü pazar günü uzaktan Mekke göründü; hac Icin otraftan gelenlerle berabor — müslü - manların sayısı yüz ön dört bin o muştu. Hazrotl Muhammed . Beni Şeybo kapısından — Harem-İ Şerif'e girdi Boytullah'ı görünce dua etti: — Ey Ulu Tanrı, sen bu evin şe- refini, şanını ve heybetini ziyade ey- et Eskidan yaya yahut hayvan sir - tında aylarca yol alarak hac farzını ödeyenler vardı; — şimdi — İsteyenler kuştan daha hizit uçup gidiyorlar.. Hazreti Muhammed son haccini n dâdi takvim hesabile 1317 sene evvel 114000 müslümanla beraber yapmış- bugün de hacı adayları bundan az değildir. Ne mutlü onlara Lokomobilli elektrik tesisatı yaptırılacak İller Bankasından: 1 — Erzurum iline bağlı Aşkalı kasabası elektrik santralı- 'na tesls edilmek Üzere 1 adet 65 -75 beygirlik lokomobil grubu satın alınacak ve alçak gerilim şebekesi yaptırılacaktır, 2 — İşin keşif bedeli 96.095,73 liradır, 3 — Geçici teminat 6.058,— liradır, 4 — Zarflar makbuz mukabilinde en geç 15 Aralık 1949 Per. Satınalma Komisyonu | 6 — Postada vaki gecikmeler nazarı itibara alınmayacaktır 7 — Bu işe ait şartname ( Müdürlüğünden temin edilebilir. 8 — Bu işe alt bilcümle Devlet ve Belediye vergi ve resim. noter ve harç masrafları ve bunların zamnları işi alana ait 9 — Teminat mektubu mukabilinde avans verilemez. 10 — Banka ihaleyi yapmamakta Ist. Gümrük Muhataza Deniz Bölge Komutanlığından ait ve vazife sahası İzmir bölgesi olan Ana gemleine de açık bulunan (225) lira aylık Ücretli ikinci makinstlik yerine sınaw Kadircan KAFLI Bankamıza teslim edilmelidir. 16 Aralık 1949 Cuma günü saat tarafından ) llra mukabilinde Bankamız ya öllediğine — vermekte la bir buhar makinisti alınacaktır, iyde Komutanlığımızda vapılacak. tır, İsteklilerin evveldan müracaatla şartları öğrenmeleri ve sınav ielati Ças)

Bu sayıdan diğer sayfalar: