26 Ekim 1934 Tarihli Zaman Gazetesi Sayfa 3

26 Ekim 1934 tarihli Zaman Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Teşrinlevvel 26 Yirmi birinci asırda dilencilik! Geçenlerde görüme bir ka- rikatör çarptı: Şik ve son sis- 'tem bir. otomobil içinde oturan bir adam, gelip geçene şapka. #i uzatarak para istiyor. Ka. rikatürde bence orijinalite yok. ta. Çünkü bizde tekerlekli ara- balar içinde, kucakta dilene yapanlar zaman zaman ve hat- fa sık sık görülmüştür. Kari- katürün inceliği sanatkâr tara- fana resmin altına konulan iba- rededir. “Yirmi birinci asırda dilencilik, kelimelerinden ibaret olan bu ibare, ahlâki Isubal ğin ve bu lânbaliliğe kanıksa- manin yer yüzünde — gittikçe küvvetleneceğini ve otomobil #ahibi dilencilerin bile hoş gö rüleceğini ifade ediyor ! Dilencilik malüm olduğu üz- re, sade el açıp para- iste- mek değildir. Bu sefil sanatın edibanesi, şairanesi, âşikanesi, taciranesi ve hattâ diplomatçe- Si vardır. İngiltere - Avustural- ya arasındaki tayyare - uçuşl rından bahseder gibi görünen bir yazının bir tarafına herban- gi bir ticari “müessesenin rek- Tâmını sokuşturmak edibane denciliktir. Şair dilenci, zemin 've zaman gözetmeden kaside- seralık eder, şunun bunun med- dahlığımı — yapar. — Dilenci Aşıkanesine her kaldırımda te- sadüf olunur. Diğer safhalar da öyledir ve kâinata kuş ba- kışı bakılınca bile göze çarpar mıya uğrıyacak ve nüktedan sanatkârın tahayyül ettiği gibi bir gün, otomobille dolaşan ve yaya yolcuları yollarından zor- İa alakoyarak para” istemek üretini gösteren dilenciler de yüz gösterecektir. Bu ahlâk namına bir alçalış anıdır, yükselişmidir, düşünülmeğe değer.Fakat bize düşen o bahsi eşelemek değil, yurdumuzdaki Gilencilerin de bir gün otomo- bil sahibi olmalarına düa et mektir. Ancak o vakit çolak: lara, topallara, körlere ve kam- burlara adım başına çatmadan örümek imkânını el B. Diş kurultayı Dün raporlar okundu, münakaşa edildi İkinci müli diş tababeti ku: tultayının ilmi eelselerine dün: den İtibaren başlanmıştır. Dün öğleden evvel birinci, Gğleden sonra da inci — cel- geler açılmıştır. Öğleden evvel açılan birii çi celsede profesör Kâzım Hnat, ve diş tabibi Şevket İsmail lerin müştereken — hazırla- lıkları, çocuklarda Raşitizm haslalığı ve bu bartalığın diş- ler üzerine tesiri mevzuu etra- gndıki "îı" izah edilmiştir. u rapor, heyeti umümiye rafından &l ile dinl:nıyniçvjr İkinci rapor diş tabibi Os: mman Burhancttin bey tarafından diş intanları ve ahvali umumiye Hizerine tesiri mevruu üzerinde hkazırlanmıştı. Bu rapor bir çok münakaşalara sebep” olmaştur Günün en mühim tebliği olan Profesör Tevfik Salim Paşanın “Diş Fokal enfekesyonlarının, dahili tıbtaki ehemmiyeti,, mev- ga üzerinde hazırladığı Tapor, izzat Paşa tarafından izah Hü iştir. Tevfik Salim Paşa bu rapo- runda: dahili hastalıkların he men bir çoğunda diş intar nn mühim bir rol oynadığın, istatistiklar ve şayanı dikkat müşahedelerle ispat etmiş ve menşeleri gizli kalmış bir çok dahili bastalıklarda, —muhakak awrette hekimlerin diş tabiblerile üşterek yörümesi Tâzum gel- [ SÜTUNLAR ARASINDAj Kurbâğalı halkı- nın dileği Bostancı — tramvayları merasimle açılacak Kurbağalıdere ve civaru ları müdürlüğüne ve Kadıköy ka teşkilâtı riyasetine vermişlerdir. Bu dört bin hane halkı yeni mazbatalarında Cümhuriyet idaresi zamanında memleketin her tarafın- da olduğu gibi Kadıköy ve e& 'varında da imar — fasliyetinden gükranla — bahsetmekte, — bundan dolayı makamatı âliyeye teşek- kür eylemektedirler. Bundan son- bu cvar. hall ye Reisi Mubittin Bey bu talebi nuhik bülmüş, — halkın — dileğinin yerine — getirilmesine Üsküdar. tramvay Tüğüne bildirmi ha namina e Cumhuriyet bayramından sonra şir- ket müdürü ile görüşecekler ve Kurhağalıya tramvay işletilmesi için bir karar vereceklerdir. Üsküdar t Kadıköyünde büyük merasim ya- pilacaktır. Davetliler" Köprüden 13,30 de kalkacak bir vapurla - Kadıki geçecekler ve oradan altı yol ağ. zına gideceklerdir. 16,5 de Altıyol yümında nutuklar iradedilecek, badeh| sokağa gerilen kurdelâ kerilecek, 'ondan sonra hazirun orada bulu. 'nan büleden izaz. ve ikre caklardır. Artık “firari,, ve “mü- badil,, sıfatları kalktı Cümburiyet Bayramında hazır bulunmak ve hükümet erkânız teşekkür ve veda etmek üzere karaya " gideceklerini / y Mühtelit Mübadele komisyonu bit zaf, Türk ve Yunan maahhasları yarın Ankaraya hareket edecekler. Jarı buraya Birkaç gün senra da aynı makentla Atir Saya - gideceklerdir. Bitarai 5: Müsyü “Hoiştat ve - Hendersin er dan Cenevreye giderek komis n hitam bulan mesaisi h Komlayonun ilga Teşrinlevyelden itibaren meydana çıkarılacak firari mallarının artık biç. bir hüküm ve kıymeti kalma deği, bu nevi emlâke, ” zilyed. bul t tarafından tasarrulta devam Masl;l; Facîasi —| Dolandırıcı bir Şoför Hakkı 4 sene hapse, otobüs sahibi ölen- Maslak faclası mes'ülleri mahkemede Sağda Alber Taraşane ve sölde şeför Hakkı efandiler Bundan on ay kadar evvel, | da şoför Hakkı efendiyi Ceza ü-Maslak yolu üzerinde bir inci fac'a olmuş ve karşıdan gelen bir otomobilin lâmbalarını sön dürmemiş olması dolayısiyle Bü- Zinci fıkrası - mucil sene hapis ve 300 İira para cezasına, otobüs. sahibi Niyz efendiyi de mes'ali bilmal ım Esat Beyin kızı Seniha müczzin Ali ve baş Mustafa efendiler ölmüşlerdi. bin, ağır yaralı Kemal Efendi a tazminat vermiye, Alber Taragano - Efendide oe ceza mahkemesinde verilmiştir. Suçlu olarak ili kişi bulun yarda, bunlardan. biri şoförü mevkuf Hakkı, diş cezasına mahküm edilmişlerdi: Alber Taragano evvelce müddet mevkuf yattı mevkuf Alber Taragano efen- Geçen muhakeme celsesinde Müddeiumumi, her ikisinin da tecziyelerini istemişti. Mahkeme dün verdiği karar Ziya Gök Alp ihtifali Dün Talebe Birliği tarafından merhumun kabrin- de bir ihtifal yapıldı ve çelenkler kondu Dün sant 1430 da İstanbul Halk evinde Mili Türk “Talebe birliği tarafından büyük edip ve vatam perver Ziya Kök Alpın onuncu yıl dönümü olmak itiba. riyle bir ihtifal yapılmıştır. İhtifale Birlik relsi Osman Nur. , çadir türemesi - değil bahçeye inilmiş ve Fi ön vzün yil geçmiştir. Önün . büyük - eserlerine kar gösterilen bu ihmal onun hakkında hüküm / vermek anlâhiyetini kalem sahiplerine büyük bir ma- 'nevi mes'uliyet yüklüyor. , sonra Rüknü Bey Ziya Gök Alpin memlekete karşı olan büyük hislerinden. bahsederek ez. sümle demiştir ki : — Kinl “elmadan, Hfarkum Ziya Gök Alpin mezarı buşında Airabe irat ediliriken Hazırlanan çelenk mezara bıra- gönlünde tap taxe birer çi | kıldıktan sonra' nutuklar söylenmiz Cümhuriyet bayramı bazırlık- larına devam edilmektedir. Ev. velce Taksimde abidenin etra- fında bulunan elektrik sütunları köprünün iki tarafına rekzedil. miştir. Eminönüne - Karaköye Galatasaraya, Taksime, Fırka önüne Çenberlitaşa taklar inşa olunmaktadır. Bayramın birinci günü akşamı her sene olduğu gibi, Vilâyet konağında resmi balo verilecek- diğini ileri sürmüştür. Üçüncü, dördüncü celseler bugün açılacaktır. Kongre sergisi açıldı İkinci Mili diş tababeti ku- rultayının etibba odasısında ha- arladığı sergi dün sabahtan itibaren umuma açılmıştır Ser- gide dişçiliğe ait birçok alât ve edevat ve bilümum diş ağ- rıları için envai çeşit ilâçlar teşhir edilmektedir. Sergi her- kese açıktır. “Yalan, bulut gibididir, erimeğe mahküm- dur. Hakikat, sönmiyen güneşe benzer,, | mekle günakını kismen af- bir | fettirmiş sayılabilir. Yalanla hakikati karşı: Taştırmış ve birinin çirkin- liğiyle öbürünün ezeli ve asır evvel cihan içinde bir cihan temsil eden Cesar, dâhi bir asker, mahir bir idareci, kuvvetli bir teşki- dâtçı, eşsiz bir süvari, hay- rete değer bir musikişin: mükemmel bir ressam ol duğu gibi çok iyi söz de söylerdi. İşte yukarıya kay- etmiş olan büyük adamla- izin sebebi asırlar- dan beri yüksek tanılmış bir insanın da yalanla he kikat önünde nasıl bir taz dur. Cesar, Romanın bozul- duğu devrin yüksek bir şak- mek içindir. Cesar'lara da güneş gibi parlak görünen hakikat sevilmeğe değmez zaruretlerle öyle bir mec- buriyete düşmüş olsa bile tezyif etmekle ve “Hızır,, taslağı! 3000 lira dolandıran bir adam dün tevkif edildi Dün üçüncü ceza mahkemesi, K KEeR a e fakat İbrahim efendinin şikâyeti Hit BZ ea KT aa a M kasin ee ERN NS KA ui pılmiş, İbrahim Efendiyi dolandır- M G ZN İe uu K SLEZ ee e SAa Zeytin tacirleri Zeytin” tacirleri dün ücaret odasında bir içtima aktetmişler ve İktısat vekâleti tarafından kabul edilen nizamnameyi gö- rüşmüşler ve bu. bizanmame hakkındaki noktai mazarlarını tesbit ederek vekâlete bildir- miye karar vermişlerdir. Muallimler Üçüncü bir kadro daha hazırlanıyor Haber aldığımıza göre, gö- rülen lüzüm — üzerihe — maarif müdürlüğünce ilk tedrisat boca ları için üçüncü Bir kadroda. ha bazırlannıya başlanmıştır. Bu kadro yassa — taşra) nakletmek istiyen muallimlerin isimlerini “muhtevi — olacaktır. Üçüncü kadro bu ay başında tamamlanacak ve tasdik için Maarif Vekâletine gönderile- cektir. Pertevniyal Dünr 15 5aK kkalık bir davaya bakıldı Tesalya da Pertevniyale ait vakıf vardır. 1,5. Miyon lira kaymetinde olan bu vakfın mü- tevellisi Osman Paşa/ öldükten sonra Evkaf İdaresi mütevvelit vaziyetine geçmiştir. Bu itibarla Bvkaf İdaresi tarafından Yunan hükümeti aleyhine bir dava açıl miş jl Türk - Yunan Mühtelit ha- kem mahkemesi dün bu davayı rüyet eylemiştir. Gerek Evkaf idaresi vekille- vi gerek Türk ve Yunan ajar darı bu dava hakkındaki/ nok- tai nazarlarını beyan etmişler. dir. Mahkeme / tarafeynin — bazı vesaik ibraz etmeleri için da- vayı talik eylemişti.. Ticaret Odası umumi kâtipliği Türk Ofisin İstanbul şubesi 'nüdürü Cemal Bey münbal bu. umnan Ticaret odası kâtibi umu- ğine tayin edilmiştir. iememiştir.Çünkü tabiatte yeniliğe töylesem tesiri yak VSlasam "gönül vaze değil! Anlaşılmıyan işlerden ! Ben, her yeniliğin bir irki- liş uyandırdığına inanmıyan- lardan biriyim. Bu ü sürmüş isabetli bir söz söy- temayül ve 'hatta ihtiyaç dir. Geceden sonra gündüz bekleriz, kışm yerine baharın gelmesini isteriz, fırtına) havaların takip ctmes " Bunların akside aynı kuvvetle Yıldızlı gecelere, karlı bir havaya, gür haykıran fırte nalara iştiyak beslemezmiyiz?, Bunlar bep yenilik ihtiyaçları: dır. Daima tazeye yeniye ve değişikliğe giden tabiat kendi karakterinden bir nebzede in- sanlara aşılamış gibidi Fakat yenilik, bardağı tera çevirmek değildir. Bugibi şey- ler nihayet manasızlıktır. Bina- enaleyh her yenilikte mutlaka birfaide, eskiye - hercepheden ve biç olmazsa bir kaç cephe- den - üstünlük gösteren bir kıye met bulunmak. Tâzımdır. mai hayatta yer tutan yenilik. ler de bunlardır. Halbuki bazısahalarda yeni- lik namı verilen bazı tedbirlere, kararlara / tesadüf ediyoruz ki hiçte © mefhumâ uygun düş- müyorlar. Meselâ ” Örta mek- — teplerde ve Liselerde bakalor yayı veremiyen talebenin bir sene ve hatta birkaç sene açık- ta kalması!. Bu da maarif sa- hasında yüz gösteren yenilik-. lerden. biridir. Fakat, etraflı değil, hatta satbi bir. tahlil ile anlaşılırki bu yeniliğin faydası sıfir ise zararı yığın yığındır. Vaktile imtihanlarda muvaf- fak olamıyanlar sınıflarında ip- ka edilirlerdi. Bir taraftan hak- h bir ceza olan bu ipka mua> melesi diğer taraftan sınıf ge. miyen € muallim St seali G evvelce kavrıyamadığı dersleri S Hşk lere Ve deraler üzerinde de- dbar ai lüşe z dlzenl 'temin ederdi. Şimdi bakalorya- — 'da muvaffak olamıyanlar, so- — kakta birakılıyor. Zaten çalışı — ma zevkindeki noksanı, imti- — handaki — muvaffakiyetsizli Sidke BN A mektep dışında tutmak, o nas kıs zevki tamamile öldürmek- 'ten başka neye yarar?.. Bu büyük zarara karşı © gibile- rin ikinci imtihan gününe ka- dar mektebe alınmamalarındaki fayda nedir?.. Biz bu faydayı bir türlü tahmin edemiyoruz. Yalnız o muameleye bir sebep buluyoruz: Sınıfların dolgunlu- gu ve muvaffak olamamış ta. lebeye dershanelerde yer bulu: namayışıl.. Acaba bu sebep, yüzlerce genç talebeyi aylarca sokaklar da dolaşmıya mahküm etmeği mazur gösterecek kadar mü- bimmidir?.. İşte anlaşılmıyan- ve anlaşılamıyadak olan noktal İetanbul süt müstabsilleri düm Şöhremininde t dupon aei Sudlür. v mala belesile l Bir taraftan burada süfüe Kü Jasu herkese 13 kuruştam ver rilmekte diğer taraftan'da ll tanbul cihetinin muhtelif tarafk arıma bu. depodatı elt sevkük Tei Belçika heyeti Belçika Kralının tahtına çe kışını İran Şehinşah Hazretle; rine resmen — bildirmek fzerd ahrana gidecek beyet âzatıç rtyelomarasiş — — Şerimize gelmişler. ve akşam Toros trecile Bağıada mütencer cihen harekef etmişlerdir. Hex Yeb oradan İrana doğru yoluz 'na devam edecektir. ”

Bu sayıdan diğer sayfalar: