12 Kasım 1934 Tarihli Zaman Gazetesi Sayfa 4

12 Kasım 1934 tarihli Zaman Gazetesi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Avrupada ilk Havalanmak kadınların şia- udır, fakat burada tayyare ile ilk uçan Avrupalı kadınlardan Bahsetmek istiyoruz. bunların ba- #ında Madam De la Rochede vardır. Kendisi ilk açdan tayyare| mektebinden 35numaralı şaha- detnameyi almıştı, ayni sene 226, 218 ve 525 numaralı şa- hadetnamelerle havalanma hak- kını kazanan Martiniyel, Mari Marven, Jan Hervo adlı üç Hanım daba vardı, bunlar mek- n çıkar çıkmaz rekabete giriştiler, birçok uçuşlar yap- tılar, Matmazel Marven, tali meydanı üstünde eli dört da- kika uçmuş ve eli yedi. kilo- W metre mesafe almıştı. Matmazel “Hervo, iki saat otuz beş dal Haydar Rifat Beyin bu yeni ese- | ini tahlile girişmeden evvel'yakın uk eden bir patron ve 'mühayeresini hikâye et mmek isteriz Garetesine konülaye- den küçük hikâyelerin - telif ve tercüme olsun « pek südan yanl- diklarını söyliyen muayyen değildir. “ta güzelini seçip Türkee, ÖGince alacağımiz. ücret de terclmelerden bir veya âki Na fazladır. O halde adapt> öveye tereüme edilen hikyelerin “anıllarındaki / kıymetin yüzde yet. amiş, hattü seksen sisbetinde kı bolmanı, telif şeklindeki dataız çıkması tabii değil midir ?.. (Nimet külfete ve küllet te nimete Sygun olmalıdır. edilerek vücude getirilmek- Fakat çekilecek zahmetle cak kar vermerler, bikâyelerin liyle Türkçe çekli aramında küçük bir münasebet bırakmazlar, “iyieyi kölü yaparlar. Onların yer 'den göğe kidar. bakları v hikâyelerin de bir İacin olduğu muhakkaktır. Haydar. Rifat Bey. bu nokta, İsabetii bir görüşle mim koymuş slmalıdirki uçan kadınlar! yedi kilo metre aldı. Bir yıl sonra bunların topuna birden rakip çıkan Matmazel Elen du Triyo, iki saat kırk beş daki. kada ikiyöz elli dört kilemetre mesafe alarak öbürlerini geç 've yenmiş oldu. Bizde tay- yare ile - fakat tayyareci de- ğilken - uçan kadın Belkis Şev. ket Hanımdır. (1913) te / ve merhum Fethi Beyin idare et- tiği ekeri bir tayyare ile uçı rak on beş dakika havada kal- nış ve asgari 200, azami 1000 Melreye “kadar * yükselmişti. Aradan 21 yıl geçti, bazı ha- sımlarımızın Kalamış koyundan havalandıkları da görüldü. Lâ- alan” Hanımlarımız var midi bilmiyoruz. Küçük hikâyeler Tercüme eden : Haydar Rifat Bey. Basan: Tefeyyüz kitaphane: Müştür Kendisi, kitabin. başı illetler edel kir âlemi yaratmış Çolan Balzak, Gönkür. kardeşler, Flober, ” Zola, Dode, Mopasan, Çekof, Türgenief gibi üstatların bazı bikâyelerini di- lümize çevirip üç dört cilt halinde neşretmek y birer damlanın toplu bi Tunmasında fayda mülâhaza ediyo- izt küçük hikâye, ler yazılmıyor. değil. Lâkin bunlar, anıl sahiplerine yösterilse - herifce- ğizlerin “haşa, bunu ben yazmız damla diye Bağırmalarını ” mücip Glncük sürette kolu kanadı kesilmiş seylerdir. Ben tereümlerimde aala Aygan düşmek noktasını da / ihmal etmedimlir İlâve etmek istediğimiz gu fikrn ile tercömeleriz Şafakta Silâh sesleri Fransızca sözlü, müthiş keyecanlı ve meraklı V. F. A. Filmi İDEK Sinemasının gelecek muvatfakiyet filmidir. POLİSTE |24 saatte 4 teh- likeli cerh! Son yirmi dört saatte muh- telif tehlikeli cerk vakaları ol muştür. 1 — Evvelki gece bir kadın yüzünden Beyoğlunda Mustafa isminde biri, marangoz kemal tarafından - biçakla karnından tehlikeli surette - yaralanmıştır. Mustafa hastahaneye - kaldırıl. mıştır. 2 — Balatta Tahta minare- 'de kaçakcı Ahmet mamile ma- uf biri, kalafatcı Hakkıyı kar- nından tehlikeli surette yı mıştır. Abmet vak'ayı mütcakip po- füsler - tarafından / yakalanmış, yaralı da Balat hastahanesine kaldırılmıştır. 3 — Mezbahada çallşan Ke- malettin ve Aziz isimlerinde iki kişi, iş hususundaki bir ihtilâf yüründen kavgaya tutuşmuşlar elindeki bıçakla Kema- lettinin üzerine atılmış, Kema- lettin de zin elindeki biçağı almış ve o çakla Azizi iki bacağından yi ettiği için hayatı - tehlikededir. - Beyoğlu hastahanesine kaldırılmıştır. 4 — Loncada oturan çalgıcı Saim ile, Refnil isminde mu- sevi, su dökmek meselesinden kavgaya tutuşmuşlar, Saim Ra- faili/ biçakla. tehlikeli surette yaralamıştır. Saim yakalanmış, Rafail de tedavi altına alın- var: Hikâyelerin muharririni göz- dermemek, " Bunua bir eksik eldu. Jana çüphe yoktur. Çünkü oku- Şucu, çlindeki bikâyenin muharri- ni öğrenmekle o müharririn men- /bup oldoğu mektebi de anlamış olur Ve dğzrleriyle onu mükayeseye ir hkân Bu'ur. 'Hattâ iörehtm Hoyt Be- Şin yaptığı gibi - kirsen. yazması, Okuyucuların zevkini ve kazancını altacak bir zahmet oli Gaere, “artü “olunur. Bince Tekemmülü bu gibi itina- Jara bağ'ıdır Öbür ciltlerde dikkatelâyık gö- ülmek Özere zon bir Ticamız de ha var: Birde Mapasandan, Flober- (dem Zoladan ve Dodeden vaktiyle pek çok küçük hikâyeler tercüme olunmuştu. Haydar Rifat Beyim tere ede'bu noktayı da gör önünde ydalı olur. Âyrı kalem- reümeleri olsa bile bir hikâ- yenla iki veya üç kere okunmas haşa gikmiyor. Bunu sıktık tecrü: büyük Anadoluda seyahat notları /(Sevimli bir şehir: Niğde Bu güzel Vilâyet merkezinin imarına çalışılıyo-, Fakat şehirde hâlâ Elektrik yok! ee u da biran içinde parçaladı, götürdi Ve Va gekir sonra bizi gösterişsiz bir istas- | gönüllere neş'e veri yona birakir birakmaz hejidü. | girin bir şehirdi. rakladık, Yolcularınığ maroken koltuk- larda taşıyan demir yolları ida- resine karşı duyduğumuz tak- dür hisleri, etrafımızdaki karan- lığın doğurduğu bir hayran bu. hutuna karıştı. “Motokar,, in kuvvetli işıkla. rından sonra bu sim siyah per- de o kadar acı göründü ki. İstasyonun balsiz bir Feneri Onu gecenin kollarında ne kadar da yanlış tanımıştık. İşta alışan” bazdela gE üzerinde “elektrik, in oynadığı ol o dakika ne mücssir bir şe- kilde tecelli ediyordul. Niğdeyi görüpte sevmemek sümkün değil Seriml bir memleket. Tabist, birçok gü zelliklerinden ona hayli mühim bisteler ayırmış. İstasyondan / başlıyarak - ya- yaş yavaş yökselen bir şosa, İtalyanın bazı şebirlerini hatır: İatari müsdiröi iakalliler " rasında kayboluyordu. MA G Ha TiriTa ee B haf l Yünüklü Mağisü türükeü'dü aakare - Güyüle kaletmın dark ve Topraktar ltilir'lik dla ÖENGRELER YARA vi Büğieloeğinfi eeei Va. gn gK e e aa aayie D brda- TT yeİ e erli ae tsimn Mi ilür e$ lEklaşi eei köde Te aet karüyiee Küyük emekler dökü el m li e e d GekağeE aeti nab bendrammna yürhlinüz slmağımlançüyle bövnen Yöküesi, baplür üülar İK FRRLAR İN yi örla b tn Hüak ea yek ee Hiyet slür' gületesiş kadliyeliyor. Unti hareket katan istaya: mu bu meydanabağlıyan cadde Mekinlin Defüredete igörtünüş “itbariyle Hüktmet konağı hayli beybetli. Fakat içeri girilince burası gar Fip bi "dalmaş,, besiri Tayaki örn Mit Keçkallar eei Aizeter Hüüğdenin açiht Göldelerinden aelçi: kiler devrinden kalma Ak medlrere altında bir isim gölgelenmesey- di kos koca bir vilâyet merke- zinde bulunduğumuza - ihtimal vermiyecektik bile. Demiryollarının sülünü bizi min simsiyah ufkuna at- önüne koskoca bir belde çı- kardı. Dün geceki birdenbire yok olmuş, yerini kasvet - diyarı güzel bir şehire bırakmıştı. Tilan gece ruhlarımızdaki sıkın- Şehir “içinde bir yol kesme! Rize ( Hususi ) — Geçen çarşamba / gecesi şehir - dahi de pek> garip bir yol kes e haditesi” olmuştur. Akğam #aak 'yirmil vaddelerinide çarşı daki bakkaliye dükkâmımı ka- pıyarak Mermerdelen. mahalle- sindeki evine - gitmekte olan Sakt oğla Nariin cadde üze. rinde, Reşadiye mahallesinde Sartoğludilsiz. Mehemet efen dinin oğlu Nihat ve arka- daşı Közım ismünde Ki genç karşınna çıkarak dostca yanına yazaşmış veani bir surette eb lerini yakalıyarak omuzuna bir ak darbesi indirmiş Ve parı östeksişlürder Nuri vakiyetin ver hametini anlayarak tcslim ol müş ve cebindeki yirmi sei firasile - belindeki “tabancasını Çikarip Meüstüilerine vekiliş ve Oradan uzaklüşmşti Köylirsiüa . hakerder odi ica zabıla. tarafından yapılan takip neticesinde Nuriyi yara; layıp soyduktan sonra Plavda- ğr mahallesine kaçarak izini Kaybetmek . isteyen — Nibatla Közm yakalanscak paranın om lirasile tabanca ellerinden alın miş Ve tululan evrakları ile Âdliyeye verilmişlerdi iatelmç Bariyet müdirliğü Postahane gibi geniş şabelere sanlik olması lâzım gelen daire- Ter bile bu binanın birer o aönirlka GÜ ği aai bir. vaziyette. - Konak, istlap Baddinden çok fazla yüklü. Gönül çok isterdi ki hükü- 'Nüfde, bin resmi daire lerini bu kadar bunalmış ve akukba, “valyalten” kartarmn, ehemmiyetleriyle sülenmsip bir Sen hihaya onlara. biran ervel Ydti Otel, lokanta, gazino, tiyat- ro binası gibi birçok müesse. seye malik olan vilâyet mer- kezinin bugüncidden mühim bi derdi var. Bu da “elektrik, meselesi, Bu meselenin bukadar güzel bir. vilâyet merkezinde nasıl olup da balâ başarılmadığına şaşmamak imkânsız. Bu mes'uliyet, bütçe —darlı: ğına — yükletiliyor. -Maamafih mali bir mücssese ile bir anlaş- ma zemini: bulunmuş, Valisinin himmetli yeni belediye rei- inin gayretli teşebbüslerinin 'Niğde, nin bu büyük derdini pek yakın bir zamanda orta- dan kaldıracağına — muhakkak gözile bakılmaktadır. Gecelerin simsiyah mantosu e kaybolan * Niğde , nin gözellikleri, nura kavuştuktan Sonra elbette bambaşka bir ge- kilde görünecektir. Vedat Ürji Bey, düşüncelerini bu soktutan ve kur 'yüzünü çevirdi. bir tebessüm gösterdi. İlayır Bülent Bey, çayımızın edilmesinden. 'bunda nasil ir ki çeyı çaydana atan — Fakat bardağa koyan / sizsi- nefasetin niz. Demek ki düydüğür Yücut bulmasında yine bi stamadım. Kendi / dür a yağıyoramı | — Ohalde aşka da tatmamışsı B n y aei A — Maalesef mi, yoksa memnuniye mi / diyeyim, Fakat tatmadığım muhakkaklı. — Beni hayrete düşürüyorsanuz İnci Hanım, bugünün kım, aşkına- unuz Bu, ömrümde su iç- medim, gül koklamadım . demeğe İnanıp İnanmınmakta siz mub- tarsınız. Lâkin ben, doğu a Yörümü aşkı Yatmadım, “hatta tat mayı düşünmedim. T ayatıniz heder olmuş. içim sızladı. Size baktıkça çiçeksiz bir bahar seyrediyormuşum - gibi duyayorum. faharların bin bir çiçeği var. Taya soktuğunu görüyordu. Fakat Sözü açan kendlal idi. Nasl bir Çıkmazı ” veya — çuküra — gelinmiş Sluraa olsn ” rücat etmek imkânı Neden ona yalmız aşkı mal ediyor. | Toktu. Binsenaleyli yüler yür tar vünur? “Sibat te bir çiçek neş'ede Seğeli görünmeğe savaştı, Bir çiçek. Aşkın da cinsi olmıyamı | SEYAP verdir yek'maz " ğ Sönmadım, birgey de an! dım Şu yeni a formülünü izah ee Menizi bekliyorum. — Hacet yök amına arzünüzü yerine getirmek Kak yaroyundur, Ça döğündedi Hu sözün e kadar uman bir göz ge #kuduklarımızı, duydüklar Sevişenler; sevi edinler, 'aşk eli erdiklerini söyliyenler ne yaparlar, ze gibi. merbalelerden ” gyeçerler; hangi menzlle konarlar?.. Bir kere Bunü düşünelim. Ben bayalıa ve kitaplar arannda dalma iki metice Serişenler ya bıkıp vat geçiyorlar, yahut evleniyorlar. Bi kanlar ve' Sevgiyi barakanlar ” için K devresinden yadiyür hatıra e ledilie? Bence b 'de düşündükleri: mi açık söyliyeyim. Sizin tarifiniz Çek uzundur ve çok söz götürür. Bence apk, iki gekilde görücebilen Bir geydin v SST € Z Nas üi gekiie — Yani aşk, ya oyun olur, ya düğün olur. Bu İki şeklin haricinde Aşlk tasurur. edemiyorum. Sastunur, Çünkü ne demek İstediğimi anladımız değil mi ? bu aşk oyuncul bazan kazanmı Kaybetmişlerdir, nihayet ma: kadan ayrılnışlardır. 'Sevişip veya seviştiklerini tevehhüm edip te ay lar için Böyle, Bir de aşkı Evlevenlerden - bahsediyorum. Bu oluşudur. Ben bu tekerleme z — Ebediyete giden aşkları ba iki Çevit scvgiye tbenzemiyen Sar bağldları değli midief » * 2'büğün doğurmayıp ta devam hsediyorsuz Hayat, p edemiyeceği Alümde neler var neler ? — Mazalları hakikat giye öne sarczekadl döğra, Müzpn bi aleriniz Şok müpkem. Haai kanaatleriş Fir milmcire 'bile uzaldaşı Bülent, zeki kızın bir dil har miş bir öyun zevkinden bi mamiyle heder olmuş. Paroldonür, desiyle Bahısi çok tehlikeli bir mec: Bir poker masasında düyü- dimz, Devamı var Blye

Bu sayıdan diğer sayfalar: