17 Kasım 1934 Tarihli Zaman Gazetesi Sayfa 3

17 Kasım 1934 tarihli Zaman Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Teşrinisani 17 SÜTUNLAR ARASINDA Okunan şifre Malüm olduğu üzere meramı rakkamla, remzi şekillerle if de etmek usulüne istiareli 1stı- lah olarak şifre denilir. Hükü- metler, gizli muhaberelerini şifre yaparlar ve devletler, bir- birlerinin siyasi şifre anahtar. larmı çalmak için çalışıp du- rurlar. Ümumi harp esnasında Berlinden Cenubi Amerika hü- kümetlerinden biri nezdindeki isine yazılan gifreli telgrafın tarafından okunması Almanya için siyasi bir inbizam vücude getirmişti. Dünkü sabah gazetelerinden birinin açık muhabere sütunun- da okuyucularından birine şif- remsi üslüp ile verdiği cevap ta dudaklara tebessüm getirecek derecede - beceriksizce. - Onu okuyunca batırıma ilkin Nas- reddin hocanın mahalle çocuk- larına yaptığı sual geldi. Hoca merhum, eline bir yumurta sak- hyarak çocuklara sormuştu: — Elimdekini bilirseniz. size ondan bir kayganalık (omlet- lik demek) veririm. Kaygananın neden yapıldığı- m pek iyi bilen yavrular bep bir ağızdan bağırır Yumurta, yumurtal. Refikimizin açık muhabere sötunundaki kapalı cevabı da aşağı yukarı — ona benziyor Cerap şadur: Hükümet, sordu- gunuz işten yüzde eli alı Zannetmem ki bufıkrayı oku yap ta gazetenin saklamıya lü- zum gördüğü işin ne olduğunu anlamıyan bir - kimse bulusun, Zira, keşf olunan gömülü pa- ralardan ve topraktan çıkarıla- cak kıymetli eşyadan hükümetin yüzde eli nizbetinde hisse alıp üst tarafını o keşfi yapan- lara ve © eşyayı çıkaranlara bıraktığını herkes bilir. Bu, ka- 'aun emric Şuhalde refikimizin "işi, gizli tutmiya savaşıp ta | gayet kolay şifre kullanma me lüzum vardı?... Lâtfi Fikri Beyin vasi- yetnamesinden sonra Esbak Baro Reisi merhum Lütfi Fikri Beyin emlâk eşyanını bir vasiyetname ile hayırlı işlere tahsis eylediğini LN yrayati Grsün Vasiyetnameye tevfikan bu al ve emlâki idareye me- i İâzmgelen Bey de. “ — Vasiyetnameye — göre heyet, ticaret mahkemesi reisi ile üniversite rektörü ve baro reisinden mürekkeptir. Vasiyetnameyi açan mahke- me reisi bu hususta görüşmek üzere beni çağırdı. Bugünlerde gideceğim. Hemen verilmesi İâzım gelen para, meselâ baro- ya verilecek bin lira gibi çıktıktan sonra Hamal işleri düzeliyor Haydarpaşa — şimendiferleri ile Karaköy köprümü - bamel bölüklerinin — tevbidine — ka: verilmiş - olması, - Anadoluya gidip gelen yolculara bir ko: Taşlk. “Toşkil ” elmektedir. Bu sayede, daimi bir şiküyet men: hat olan hamal ücretlerinin çok. iebu e hamallar arannda Yük taşımak yüzünden ekseriya zuhur edip. yıkuları'da böar çika Kavga ların önüne geçileceği ümüt olunmaktadır. Seyyar esnaftan vergi İstanbul maliye teşkilâti sey- yar memurları bugünden itiba- Ten işe başlayacak, belediyeden cüzdan almayan ve vergi ver meyen seyyar esnafı bunları alıp vermeğe mecbur edecektir. | durmayan gemilerde dahildir. Deniz kazalarına | karşı tedbirler Deniz vasıtaları hak- kında yeni ahkâm... Kazalara mani olmak liman nizamnamesinin değişti. rildiği İstanbul. Vilâyetine ve Deniz Ticaret Müdüriyetine bil- dirilmiştir. Yapılan tadilâta göre liman- da geceleyin sefer eden kü- rekli vasıtaların bordanlarında, seksen santimetre yüksekliğinde birer gönder üzerinde her ta- raftan görebilecek bir. beyaz fener bulundurulacaktır. Gece çalışan balık avi vası: talarında, avın hususiyetine gö- re, daima bir fener bulundu- rulacaktır. Geceleri kırk beş metreden ile veya buna benzer av cihazların atmak suretiyle balık tutan deniz vasıtaları her hangi bir gemiye yaklaşmaları 'veya herhangi bir geminin kendilerine yaklaşması halinde beyaz fenerlerden başka ağ 'veya buna benzer av cihazla- zi atmış oldukları istikamette birinci fenerden bir metre aşa- iıya ve bir buçuk metre ufki mesafeye ikinci bir fener ko- yacaklardır. Dalyanlar gece vakti deniz den taraf olan hududun müna- sip bir yerinde beyaz bir fener yakacaklardır. Tehlikeden salim ve mümkün olduğu zaman, Boğazdan Ka- radenize doğrü geçen bütün gemiler Boğazın Rümeli tara- fını, Karadenizden gelen gemi- ler Anadolu tarafını takip ede- ceklerdir. Hizmette bulunan dalgiç Sıtaları, tarama dübaları gi manevradan aciz vasıtalarla bu vaziyetteki her nevi balık avr vasıtaları gündüz bir sepet bir beyaz fener çekeceklerdir? Ak veya Karadeniz boğaz- dan gelen gemiler kılavuz dikleri zaman kılavuzluk ve romorkörcülük inhisar idaresin- den kılavuz. alacaklar, ve bu kılavuzlar sıhhi pratika olma- dan gemilere giremiyeceklerdi Tayyare madalyesi ve- rilecek Ermeniler İstanbul Tayyare Cemiyetine bir defada 50 liradan 500 lira- ya kadar para teberri eden Ermenilere altın ve gümüş ma- dalye tevzüne karar verilmişt Ayrıca 41 Ermeni vatandı şada bronz madalye verilecek- di Kendilerine altın itasına karar verilenl deri berveçhi atidir: Simon Kayserliyan, Mibran Keseryan, Serkes Kınacıyan, Aram Kınacıyan, Karabet To- İstipan Berberyan, Ve likiciyan, Narlıyan Lutfü: yan, / Bedros — Horasancıyan , Serkis Havakimyan. Gümüş madalye alacaklar da şunlardır: Aris İnciyan, Sisak gartmaçıyan, Mamigan Arev- ei ü karik Şekerciyan, Horasanciyan ef.Bi. raderler, Arşak Çuhacıyan, Se- pon Civan, Karabet' Arzuyan Havakimyan, Demirciyan ve Ka- vafyan Biraderler Gevork Mal- hasyan, - Gevork Dindersyaı madalye Limanımızdan geçen vapurlar Ticaret odası tarafından tan- züm edilen bir istatistiğe göre, geçen — Ağustosta İstanbuldan 798, Eylülde 958 vapur gelip geşmiştr limanımızda hiç Hiç yoktan bir cınayet Tatar Nuri ısmmde biri uzak 1 birini vurdu adai Garala dimiziz bulunduğu / yere gelince, Nuriye: — Sen galiba, yaptığın işin farkında değilsi Diyerek, karısını alıp evine gitmek istemiştir. Tatar Nuri, arabacı - Alinin bu şekildeki hareketini vefi yedirememiş, taşıdığı büyük bir saldırmayı çekerek Ali efendiyi başından ve mühtelif yerler den tehlikoli / sürette - yarala: Evvelki “gece Topkapında yine feci bir cinayet olmuştur. Bir muharririmizin — yaptığı tahkikata nazaran, — hadisenin tafailâtı göyledir: Topkapıda / Beyazıtağa ma- hallesinde Karabaş çıkmazında 3 numaralı evde, arabacı Ali elendi ile refikası Hatice otur- maktadır. Kendi yağlarile kav rulan bu karı koca ev işlerini müştereken çevirmektedirler. Hatice Hanım, gece aat | Je Z0yi geçtiği bir sırada, evinden | Stır. bir teneke alarak civardaki | | Ali - Güreba hastahanesine çeşmeye gilmiş ve — suyunu | Faldırilarak tedavi altma alın- almak için — sırasını beklemeğe | MA Tatar Nuri tevkif edil. başlamıştır. Bu esnada, aymı | Misti maballenin Karakol sokağında | Tünel şirketi, nihayet 2 aumaralı evde oturan Hatice — Hanıma — akrabaliğı olan sabıkalılardan Tatar Nuri çeşme başma gelmiş, ve Hatice Hanıma / yanaşarak ” kolundan tutmuş: — Sen benim yanbacım değil. a binayı yaptırıyor Tünel - şirketi, mukavelesi mucibince tünelin Galata ci tinde inşasına mecbur olduğu binayı, hükümetin kati ve şid: detli tebliyatı üzerine, inşaya muvafakal etmiştir. sin, haydi bu akşam bize gide- | — Bu bina, tünelin Galata met- Tim, çoluk — çocuk — otururuz, | halinde abşap kısımlar kaldı- geklinde bir teklifte bulunmuş- | rılarak orada inşa edilecektir. tur. Nuri, Haticeyi yanına alarak ilerlemek - istediği bir sırada, Nurinin ansesi oğlunun peşin: de olduğu için onun yaptığı bu hareketi görmüş ve - kızmış, Hatice hanımı, Nurinin elinden alarak kendi evine gitmesini söylemiştir. Nuri bırakmak istememiş, an- nesi iiraz etmiş bu esnada mü- nakaşa, Hatice hanımın kocası efendinin kulı Gayrımübadiller heyeti gidiyor Son Gayrlmöbadiller — kön- gresinde verilen karar veçile, gayemükadilere xit pük lerle 63 Bumaralı kömür ocağı meselesini ve gayrimübadillere ait 30000 İogiliz lirasının teşrii tevzüni temin ve takibe memür, edilen. heyet bir kaç güne kadar “Ankara, ya hare- ket edecekt ya gittikten heyeti, dün Takelm Cümhuriyet abidenine bir muştur. Resmimiz, iki kişiden mürekkep olan heyeti Türk ber ve çelenk kozduktan sonra göstermektedir Şerhler “Mes'ut olmanın iki yolu vardır: Ya ihtiyacı azaltmak, ya kudret seviyesini yükseltmek! #icükik maz. Binaenaleyh mes'ut Şerh ve izah: | | olmak , Herkes mes'ut olmak is- — olmak için tabit - ihtiyaç- tert.. Fakat saadet nedir?. | lardan kurtalmaş İşte bunu, herkesin kabul | lözumgeldiğini kabul ede- edeceği bir surette tarif veya lesbit etmek mümkün | değildir. Ondan dolayı sa- | adet seyyal bir. mefham | rek ona güre çalışmalıdır. Bu çalışmanın ya o ihtiyaç- darı azaltmak, yahut kad- ret sevigesini gükseltmek demek olduğunu söyliyen almıştır. Herkes kendi dü- | Franklen, tabil ve medeni şüncesine göre bir saadet arar. Lâkin şurası muhak- kaktır ki saadet, ihtiyaçlar elinde kıvranmamak de- mektir. İhtiyaç, maddi ve manevi olabilir. Muhayyel ihtiyaçların ise saadeti ara- mak ve bulmak Bahsinde yeri yoktur. Çünkü hakiki ihtiyaçların yanında hayali iktiyaçların tatmini - icap ederse işin içinden - çıkıl- İmaz ve kimse mes'ut ola- olmakla beraber makul da- hi olan ihtiyaçların azal- tılamıyacağını herkesten iyi bilirdi. O halde onun şöyle bir vecizeyi ortaya atma- sından maksat, çalışıp ka- zanmak lüzumunu telkin- den ibaret olabilir ve bu takdirde de “Çalışan mes- | ut olur, neticesine varıl- | mak gayet tabit olur. ' ZAMAN Bey. Efendı, Ağa, Paşa yerine... “Bay, kelimesi ve “Ge- neral, kullanılacak “Soy adı, kanunu kabul ve tatbik edilirken yapılması muh- Kaydolunan düşüncelere gö- re “Ağa, efendi, bey,, gibi un- vanlar kaldırılarak yerine “bey,, kelimesinin aslı olan “Bay, kul- lanılacaktır. Meselâ ismi “Tekin,, #oy adıda “Ak,, olan bir zata şöy- le hitap edilecektir "Tekin Bay Ak,, , “Paşa, ke- limesinin — kaldırılarak yerine “General, denileceği de söylen- mektedir. POLİSTE Sirke yerine ilâç konulmuş! Dün 17 yaşında bir genç zehirlenmiş ve hayatı tehlikede olduğu için Beyoğlu hastaha- sine kaldırılmış Vak'a şöyle olmuştur. Cihangirde bir. evde Hay. riye Hanım ile oğlu Aydın otur- maktadırlar. Dün ana oğul k: gilıklı geçerek yemek yemeğe koyulmuşlardır.Sofrada birde yeşil salata vardır. Aydın efendi yeşil salatayı pek sevdiği için derhal önden yemeğe başlamış, fakat üstüste aldığı bir kaç lokmadan sonra midesinde evca ve ıstıra- bat başlamıştır. Nihayet Aydın Efendinin ze- hirlendiği anlaşılmış ve kendisi Boyoğlu hastahanesine kaldı- rılmıştir. lera edilen tahkikat netice- sinde, “Aydın,ın annesi tara- İki ev yandı Tiğatla “pile. “Büyüğll Tayele l dera Böyk Bizmemler Nn yanmıştır. - Yangın çıkan ev, (Yorgo) isminde bir ruma olün öç eğyillm ' Bsatbeen işgal edilmiş bulunmaktadı Yi GiT dinin işgal ettiği katta, ailesi tarafından çamaşır kurutmak Mesme Yorgo efendi il gım kendileri söndürmeğe çalış- maları, ateşin büyümesini mucip olmuştur. Funlar neden sonra işin içladen çıkamıyacaklarını anlayınca — İtfaiyeyi bazerbar etmişi Fakat itfaiye haberdar olup ta geldiği zaman, Ateş Yorgö Efendinin — yanındaki eve de sirayet etmiştir. İtfaiye bir sant kadar uğraşmış ve harik, her iki/ binayin iç kasımları tamamen yandıktan sonra söndürülmüştür. (Yorgo) efendin evinin yanındaki bina (Kolero) isminde bir İtalyana aittir ve bir müddettenberi boş bulunuyordu. Yorgo efendinin evi 2500 liraya sigortalıdır. dir. Kürükafanın sırrı Ahırkapıda, - İshakpaşa cad- desinde 38 numanalı evin kö- mürlüğünde buluman bir kuru kafa hakkında icra olunan tab. kikat bitmiş gibidir. Polis ve adliyenin yaptığı tahikat neticesinde, mezkür evde z Z Köşe başı reklâmları Eminönünden Fatihe ve Ak- saraya, Galatadan Şişliye ve Bebeğe kadar uzayan cadde- lerde yer yer dıvar ilânları gö- ze çarpar. Hemen ilâve edel ki Fatihten Sultanselime ve da« ha ileriye giden sokaklarda Aksaray ve Bebekten öteye doğrü uzanmış yollarda ve so- kaklarda bu gibiilânlar ya pek: seyrek görünür, yahut hiç gö ştar edinmiş yurttaşlardır. On- lar için hayat, “ilânlardan cazi- be alacak kadar verimsiz de- gildir, bizatihi olgun ve doke — gundür, bu sebeple ve bazide vzaklik folayısile - oralara ilâm kâğıtları yapıtıramaz ., Şimdi bu reklâm varakalarını — tetkik edelim: Mubalâgasız id- dia olunabilir ki dıvarlarda bal- kın dikkatini, rağbetini celp — için Osıralanan iri iri saırlar, hemen / umumiyetle, — sinema ilânlarıdır. Banların arasında yeni açılmış bir ticarethanenin, henüz kurulmuş bir fabrikanın, — basılışı taze bir kitabın, açı- dığını müjdeliyen — bir mekter — bin, halkın menfaatlerine uy- gu bir İeadimi bir tükeki (0 hulâsa — ticari- ilerliyişe, smai yükselişe, harst yeniliğe, fenal » hamlelere delâlet eden herhangi — bir hâdisenin ses ve izi yoktur. Yalmız sinema, tiyatro, çok seyrek olarak da konser ilân- ları dıvar yüzlerinde boy gös- terip durur, İnsan, belki bin yerde zenk — zenk uzanıp yatan buü reklâm — kâğıllarını gözden geçirince ihe fikei, ilmi, fenmi, harsi, iktisadi hayat dumura uğr da yalaız. sinemalar mi yor?.. Gerçi bu sualin kafı da belirmesini müteakip ödenmiyen borçlar için satil çıkarılmış evleri ve dairelerinin yapageldi ve eksillmeleri ifade ettikleri — meydanda olduğundan ka Za yapışan sorgü - işareti yine yerinde kalıyor. İstanbulumuzdaki dıvar ilâne larında neşe veren haberlerin de görüneceği günleri görenler re ne mutlü?. Fine -ei vaktiyle oturan ve Gülhane hastahanesinde staj gören bir kaç doktor tarafından bu kas fanın meslekleri iktizası kulla- nılmış olması ihtimalleri tesbit edilmiştir. Binacnaley bu kafanın bir — cinayet bakiyesi olmadığı neti- cesine varılmıştır. Çarpan otomobil hangisi? Kasımpaşada — oturan / Rüs- tem, dün yolun bir tarafından. | diğer tarafına geçmekte iken birdenbire bir otomobilin sa- Kazayı yapan otomobil, der- hal savuşmuş, civar tenha ol duğu için kimse otomobilin nu- marasını tesbit edememiştir. Vak'aya polis vaz'ıyet etmiş, | Hastahanede bir kaza | Balıklıda ki Rum hastahane- sinde yatmakta olan 66 yaş. darında İspiro, dün koğuşta gezinmekte iken merdivenden düşmüş ve bir ayağı kırılmıştır. Polis ve hastahane idaresi, kazanın müsebbiplerini arax maktadır,

Bu sayıdan diğer sayfalar: