25 Mayıs 1935 Tarihli Zaman Gazetesi Sayfa 4

25 Mayıs 1935 tarihli Zaman Gazetesi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Gutenberg En kurvvetli tahmine göre ken. disi 1400 de doğmuş ve 1466 de ölmüştür. aberg tarafından basıldığı bir kaç parça ancak 1901 Je keşfedilebilmiştir.Bunlar Bir takvimin bir kaç parçamı lâ- ze bir Tevrat, ve lâtince bir lâ. göttir. Bunlardan Cevabimiz Gütenberg matbancılığın müci- p. Almandır, Mainsde doğdu ve 7420 1le 1428 yılları arasında Si. rasburgda yaşadı. Daha sonra 1444 yılinda “Mainz, e döndü. Bu bir kuyumcu olan Johan Fust na- iri oan mali- yardımda | biri başka - Gütenberg üzerinde de adına teradüf Muierde . Gütenberr bir heykel / dikilmiş ve 1838 de, 1840 de, ve 1900 da bu heykelin yapılmıştar. A!cılık ve binicilik Yazan : Bayan Melâhat Aksel Bayan Melâhat Akselin bu un- n e çıkardığı kilp atalık ve ilik için her bususta tam ma- rehberlik edecek bir kitap- inda çalışmak istiyenlere ken- sabına güzel bir misal göre termiştir. eseri yazan bir erkek değil, kadındır. Bayan Melâhat zannede- Atçılık ve binicilik Türkün riz, Sipahi ocağı tarafından yar çaşlarda kadınlar arasında birinci- diği kazanmıştı. Bu da bu sporcu Bayanımızın / binicilik ve Atcılık fennine ne kadar, candan merbut una ve ba, fennin bihakkın bulunduğuna delâlet edi Zaten. elimizin <altında olan rine göz gezdirince bunu ancak bizzat at ile uğraşan © mün bin aili çocaklar siki gendik Mharat. meşburu, Rümelideki is- Kilâ vükuatımızı ne kiza ve fakı e kadar manalı sürette- gözleri anizin onünde canlandırır. Türkün, — bilhasın — Avrupada 'mam ve göhretini yayan. © yıldı. gübi hareketlerimizi bilharıa Mmek için bir çok krel ler de ilâve oluomuştur. Böyle faydalı ve Tüzumlu bir bir Bayenimizin ihda et- , erkek. binleilerimize ve resinez Fakat buna rağmen yene at dağu bir hayli metrük- bir Eseri/ bütün at meraklılarına, ehemmiyetle tarsiye ederiz. Fiatı 100 kuruştur değil, ayni - za- Fazla alıman vergiler ÖE Galüa İ v salin ddi 'at Anadalunün şimendöferlerden hakkında öera başlıca makll vantanı zrent | — Finans (Mliye) Bakanlığı def- olarak kalacaktır. tordarlıklara telgrafla bir tamim Bundan dolayıdır,ki atçılığada | Röndererek, Hözlrandan itibaren gazakki. yolenda giriştiğimiz bir | tahakkuk ettirilen vergilerin ter- ler meyanında, böyük mik- | kini ve fazla alınan vergilerin de indesi — müamelesinin, » bakanlıj htiyaç olmadan, ma- defterdarliklarca. yapılması | Tüznmunu bildirmiştir. -Milli —140— hakikaten talisiz bir kadınmış. Bir anda hem kocasından, hem de aşıkından mahrum - kalmış bulunuyor.Bu da zühir çok gür zel olmanın cezası... Ya şu Şa: Roman - Yazan: 1 Vecihi Onun — yerinde kim — olsa, atrafında bütün erkekler per- vane gibi dolaşdıkça, baştan çıkardı. Şadan bumu düşün- meli, kendisi akletmeli, bu derecede nefis bir — kadını elden kaçırmamalıydı. Hele çu Saffet Selâmi de ne aşağı tabiatli insan imiş, adanın zevcesi gibi İstan> bulda bir ikincisi daha bulun” miyan bu. gözel kadını elde ettikten sonra, artık murdar gingene kazlarına da tenezzll “ediir miydi?Zavallı Mel dan da, ne metin adam. imiş. hiç tereddüt etmeksizin, zaaf — göstermeksizin nas kati surette terkediyor. Onun yerinde başkası olsa bu kadar Mmelanet gösteremezdi. Avukat Lir müddet “daba düşündükten sonra yine kendi kendine söylenerek: Acaba Me- Dil işleri Kılavuz için dersler Tereddüt etmek — Deruku iirelainekı Tereddük — Dürukur, “dürük- Mütereddit — Duruksun, ikir- Son dersimizi tereddüt etmek kelimesinde biraknıştık.. Kılavuz sütün Anadolu'da linen bir kelimedir. Tehlike karşısında dürüksamak, yenilmektir. Harb, dürüksa'ya gelme, Durüksün adamlar, hiç bir zaman ön Ayaı misalleri ikinci kelime- mizle tekrar edelim: Tehlike karşısında - ikircinmek Müzakere — Görüşme, görüşü Münakaşa — Aytışma Tentii efkâr — O; Efkârı —am (Kamuş - oy'dan) Habeş meselesi / hakkında lik yolu ile bu merelenin içinden çıka aıyacağımızı anladık Birde aytışmaların çoğu kahve atışmalarına benzer. Aytışmak bir kavga değil, bir oylaşı İngilterede kamoy bir kaç gün- denberi yeniden işçi partisine eğ- gindir. Bu mütallerde geçen yeni keli- işma — Rizsi taraleya Eğzio — Mütemayil ertesi günü Hayal peşinde koşmak, sk sik imak demekti Önürdeşmek — Rekabet et gek Önlirderme — Kakabek tümlü ekonomi — başladığın. danberi eski önürdeşme - özgürlü- Hünden bahsedilmez. olmuştur. vvgili önürdeşimi İa baka, dorilük. baskadır zara — 1 - Görey (payange) üm, görünüş (faspect) Bizde göreş rerimlerini « yapan artisi,'“dir. idar'in karşıdan / göre bulursunuz ? 1 görünüm' n yenl görün! deri karşısnndayız. Eski evin denize olan gör ha güzeldi. hati ben alayım mif Fakat bende nasıl evlenebilirim, hele onu masıl alabilirim? Vakıa bar bir ailenin kızıdır,babası da çok zengin olduğuna göre ün eline çok para geçecek demektir. Ayni- zamanda. iyi tahsil görmüş, zeki, anlayışlı, hassan bir kadındır. Velhasıl iyi bir refikai hayat olmak Jâzım olan bötün sıfatları bir kadın. Fakat- kendisini çok güç. Evvelâ bir çocuğu var. Vakın Feridun girin, se> vimli bir çocuk. Fakat bu za- manda insan kendi öz çocuk- almak ta larile bile uyuşamıyor. Nere- de kaldı, ki başkasının - çocu- iğvile uyuşabilsin ? Bahusus, ki şimdi küçük ve sevimli bir ço cuk olan bu Feridun pek ça buk büyür, bir delikanlı” olur. uyuşa. mayız. Zaten annesi de çocu. “Samsun,, da 19 Mayıs | Atatürkün büstü merasimle sahildeki motör- den alınıp heykelinin önüne getirildi — Yapılan tezahürat ve şenlikler Samsun 21 (Hu- susi) — 19 Ma- yıs Atatürk bay- ramı şehrimizde sevinçle — kutlu- landı. Ogün saat dokuzbuçukta li- mandaki motöre ler düdük çalarak açıldılar. Heps de süslü idi. Er büyüklerinde Ata- türkün bir büstü, bir Sübay ile bir manga asker var. d Saat dokuzüelli beşte saat küle- sinden verilen işaretle, merasi- me iştirak eden- der Atatürk is- kelesine doğru hareket — ettiler. Bu sırada liman- daki / vapurlar, karadaki " fabr kalar, lokamotif- ler düdüklerini şalmağa başladı. lar Atatürkün büstü iskeleye çı Üstte Atatürkün büstü merasimle denizdeki mo- tördan çıkarılıp heykelinin önüne getirilirken. Altta “Samaun, daki 19 Mayıs merasiminden diğer intıbalar Bundan sonra Kâzım Paşa enddesinde resmi geçit yapıldı. Belediye C. H. Partisi, Halk- İerle yirmi bir parça top atıl. Muallimin evine atılan bomba Somsun 20 — Lise riyaziye hocası B. Vedadın evine ko- aulan bomba hakkındaki tah: kikat devam etmekte isede kenüz fail veya- failler bulu- namamıştır. Bay Vedat bu hâ- diseden çok mütcessir olup derslerine ve imtihanlara gir- memekter başka bir yere tayini için Vekâlete müracaat etmiştir. B. Vedat, şimdiye kadar bü- tün imtihanlarda numara ver. mekte sırf memleket endişe- siyle çok titiz davrandığını, bu sebeple, birçok talebesinin de aınıfta kalmış olduğunu, hakiki daraaninti anlaamyan bası velilir ile talebenin kendisini bu yüz- den haksız gördüklerini, hüsni niyetle hareket ettiği için bir gün başına böyle bir vak'anın iğini söylemiş, bombayı kimin koyduğunu bilmediğinide ilâve etmiş ve hâdise hakkında şu malümatı vermiştir Patlayış amında eşimin he men yere kapanması ve benim alevi görür görmez odadan dı- şarı fırlayışım hayatımızı kur. tardı. Eşimin yüzünde ve ku- lağının yanında cam kırıkları bir iki küçük ya bir şey yapmamıştır. 'atlayıştan iki dakika sonra zabıta iİle komşularımız hemen âdise mahalline geldiler. Bulunan parçalardan anlaşıl- dığına göre pencerenin önüne konulan bir bomba değildir. Bu barut ve dinamitle yapıl miş bomba- şeklinde bir. pat- layıcı maddedir. Bu, uzun bir evi önleri geçerek tezahürat mağa başladı. n H aa aa a gerlme | yaptıktan sonra dağıldılar. büst, “iskeleye - bölmüş olan siyah perdeye- yanaştırıldı ve Subayın kılıncı ile siyah per- de yırtılarak öbür tarafa ge- ret mektebinden 2 Bayan, ortamektepten 2 Bayanla Âta- türk heykeli ö Çelenkler kondu, nutuklar söy. lendi. TERTLEZE Matbuat Umuam Müdürlüğün- 'den gönderilen onuncu lister 1- TAHLİL ETMEK - Çözele- mek TAHLİL « Çöze TAHLİLİ - Çö, Örnekleri 1 - Bu yanıyı kötle çözelemek lâ- zamdır, 22 Bu mesele hakkın. daki çözenizi akla kın bulmuyorum. 22 İNKİLÂB - Devrim Öraeki Biz henüz deve rim içindeyiz. 3 « TEBRÜBE - Deneç 4 TECRÜBE ETMEK - De. nemek 'Bayramında “Fethiye, de yal ğunü çok - seviyor, çok yüz | öyle nazarlarla bakmaktâ idi veriyor. di, ki bunların manası çok Sonra Melâhat, bu ressam- | açık idi. Bir erkekten hoşlan- Ja macerasından dolayı baki- | mıyan kadın ona böyle bak- katen kendisini çok lekelemiş- | maz. tir. Vaka bütün memlekette | | Şadanın zevcesi iken Satfet © kadar şayi oldu, ki ismi bu | Selâmi ile sevişmişti. Şimdi kadar dile düşmüş bir kadını | Saffet Selâmi ölmüştür. Kı da nikâhla almak kolay de | dizide artık kocasızdır bu ü ziyette, benden muvafık bir Aşık bulması güçtür. Bana ya- rın telefon etmej Ken görüşmek Üzere yazıhaneme davet ederim. Orada anlaşa- cağımızı zannediyorum. Sonra icabederse İzmire de gidip orada buluşuruz, herhalde — Melâhat, eşi bulunmaz bir melres olur. Beni tanıyanların hepside böyle bir metres elde ettiğimden do- layı bana gıpta edeceklerdir. Bende kendisini hakikaten seve meğe başladığımı — hissediyo- katın evli. olması zaten lehin- de değil aleyhindedir. Benim bekâr kalmam, mesleğim daha faidelidir. En iyisi Melâ- hatı kendime metres yaparım, Doğrusu, metres olmak rile bu kadından iyisini de bülmağa imkân yoktur. Fakat acaba Melâhat benim metre- sim olmağı kabul eder mi? Ni- çin etmesin? Şimdi benden iyisini mi bulacak? — Herhalde benden hoşlandığını zannedi yorum. Son — günlerde bana Avukat köşkten ayrıldıktan *Konya, vapuru *Fetkiye önler itil ateşlenmek süretile pat. Jatılmıştır. , de. Aşağıda: 23 Nisan iptlan merasimden bir intıba sonra Melâhat hemen eşyalamı hazırlamağa Başladı. Fakat eşe yal eraber, vaziyeti Feridumada anlatmak lüzimdi. Bu da çok güç bir iş idi. Çocuk, hapisten çıkıp he nüz gelmiş olan babasını ta- biatiyle görmek — istiyecekti. Halbuki Şadan herne pahama olursa olsun, çocuğu artık ya- Sına kabul etmek istemiyordu. Çünkü artık o, çocuğun ken- disinden olmadığına kat'i suret 'te kanaat getirmişti. Öyle azim- fi ve inatçı bir adama böyle bi U t sıksık yanına gidecek te olsa Ona het manmede edeceği mar muhakkak İşte şimdi Feriduna bu etmek, babasını niçin göreme. den “köşktem çıkıp - gitmek meeburiyetinde olduklarını an- Tatmak ” vazifesi - düşüyordu. — Devamı var— hazırlamakla lelâhate, bir de vaziyeti —izah

Bu sayıdan diğer sayfalar: