23 Mayıs 1936 Tarihli Ağaç Dergisi Sayfa 14

23 Mayıs 1936 tarihli Ağaç Dergisi Sayfa 14
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Tiyalira: AKTÖR -KOMEDYEN Öteden beri bizde sahne sahalkirlarına aklür tabir edilir. Gerçi bu yanlış değildir. Yalnız bugun “daha ziyade - mesleki bir tabir oldu- gunu unulmamalı, Avrupada da e mes” bek edinmiş ve sahnede temsil y erkeklere akiris ve aktör e e ne fierim. ce biyairo denince bir (meslek) ve birde (s- naj | mefhumu halıra gelir. Tiyatronun liva etliği sanat şubelerinin sahneye tatbiki için bu meslekte çalışan berkese aklör denemiyeceği gibi tiyatroda sanat mef- humuna uygun bir tarzda eser doğuran, yani temsilde ibda gözleren müstesna ve idealist kabiliyetlere de sndece mesleği ilada eden ak- bör sılatını vermek doğru olamaz... Binaenaleyli (aktör) be Fransızların (ko en) dedikleri sahne sanatkârları arasına mesleki bir fark koy- mak lâzımdır. Bu bahsi, Paris konservatuvarı olesörlerinden meşhur salına sanatkâr L. ouvet çok ince bir larzda — oyayalln a göre akiör m meslek gland; ET aE mi rolleri de ayn evdretine göre ancak değişik bir şekilde iade glmekle kalır. (Komdyen) ise her rolü oynayabilir. Ak- türde bir şahsiyet yaşar.. Halbuki (k de her şahsiyet yaşayabilir. İngiliz artisli (Garriek) tam bir kom ı nümunesi idi. Çünkü gerek irsjik, komik rolleri aynı kudret we aynı tabülikle temsil edebilirdi. İtalyan E. Novelli de böyle idi. Her ( komedyen) (aktör) olabilir. Fakat her (aktör) (komediyen) olamaz. . edelim: Meseli , bir trajedyen bir aktördür. Yani şahsiyeti o kadar bariz ve kuvvetli bir mümes” sil ki ( Mimetisme * benzerlik ide büyük mik- yasda da olan onu dalma kendi şahsiyetine sahip bırakır. (Mimetisme) daha cü küçükken e bir insan sevki sg Tam ve e n medeni cemiyellerdeki terbiye a li tadil © eden bu insiyakı azami derecede inkişal tadan tetkik etmek psikoloji bakımından daha doğru olur. Hakiki İkomedyen)i hmm erer şey, uygun bir maksatla istikamet ve inkişal ere, olan, beşeri tiplere intibak kabiliyet- eridir İşte hakiki sahne sanatkârile (aktör) ara sındaki ayırıcı vasıl bu ( Mimetisme) de, bu bemessül ve temsil kabiliyetindedir ki bunun yi (aktör | de, (komedyen) dekinden da” Bir artistin bir rolü temsil tarzından, bir şahsiyeti terkip ve tecsim ederken takibettiği öslüptan (aktör) mü, yoksa, ibda meziyetlerini taşıyan bir İsahme sansikâri) mi olduğu unlaşı- İabilir. Aktör, rolündeki şahsiyetin vekili mi biyetindedir. Halbuki (komedyen) rolünün şak- siyetine nüluz ve bulul eder, o (başkajya te messül eder. (Mimetisme), intibak sevki tabisine kendi şahsiyetinden sıyrılabilmek, bir O( başkasının) cildine girebilmek ihtiyacı da inzimam ederse (komedyen) in fevkalide yaratılışta bir odam olduğu meydana çıkar (kon istidas dında derhal hoşa gilmek zevk ve “kabiliyeli ve her şeye uyan bir yumuşaklık da vardır. Şu sebeplerden ötürü, birincisi: Bu sanal ile elde edilir. İkincisi: çalan bir uslatdır ki komedyeninkinden ço basillir. yenin malik alla di kendi vücudu, kendi ruhudur we bu hepsinden çok daha karışık ve kullanılması güç bir alettir.. Ve ber aletin de kendine has bir tekniği olması İlzmdır. Üçün cüsü de tiyatro tetebbuudur. ) Birbirine pek yakından bağlı üç nevi aktör vardır : Aktör * muharrir, komedyen, aktör- halk. Tiyalra sanatını tetkik ve tetebbü eder” ken daima bu üç unsur arasındaki (osmose)u sebep vardır ki o da, tiyatro sanalı daimi bir tatbik ve intibak işidir. Çünkü bülün ötesi gü- gel sanatların hepsinden daha ziyade ansızın doğuruş mucizesine tabi bir iş olan bemsilsanı: ft bir devrin havasının tesiri altında kalabilir. e hatti modanın mahkümudur. Şu halde tiyat- ro unsurlarını telebbu ederken her bahsin kıy- met hükümleri nisbi olacaktır. Bunu kabul eimeli. İ. dalip ARCAN

Bu sayıdan diğer sayfalar: