10 Eylül 1955 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 12

10 Eylül 1955 tarihli Akis Dergisi Sayfa 12
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

İKTİSADİ VE MALİ SAHADA Fuar Umumi karakter satırların yazıldığı sırada İzmir ride bırakmış bulunuyor. Bu yılki Fuar hakkında umum' . bir hüküm vermek gerekirse, geçen yıllarınkine nazaran, muhtelif bakımlardan daha z başarılı olduğu kolaylıkla iddia edilebilir. Böyle bir hüküm mek- le bir haksızlık ve hata yapmış,oldu- ğumuzu da zannetmiyoruz İzmir Enternasyonal Fuarı, Kül- turpark denilen geniş'bir saha dahi- Ağustostan 20 Eylüle ka- nasyonalliği de buradan d uar, ikinci dünya harbinin de- tiği sıralar, bir kaç yıl yalnız millî fuar olarak açılm Harbin sona ermesinden beri her yıl yabancı devletler fuara muntazaman — katıl- maktadırla Fuarlar milletlerarası ticari-ikti- sadi münasebetlerin gelişmesinde bü- yük rol oynarlar. Milletlerin karşlık- h olarak birbirlerinin ıktısadı kabili- e tiklerini görürler. Ayni istihsa zuunda faaliyet gösteren memleket- lerin müstahsilleri arasında mukaye- se imkânları fuarlar sayesınde yara- bi ayyen bir istihsal şubesini ilgi- lendırmek üzere spesifik yahut bir memleketin her türlü istihsal kolla- k şe- Arjantinin merke- endustrı fuarı spesıfık ithalât ve ihracat fuarı diye ayırmaktadırlar. İzmir Fuarı henüz bir ithalât fuarı- dır. Ekonomimizin gelişmesi, ihraç kabiliyetini haiz mallarımızın istih- sali arttıkça tedricen- karma bir ma- mânasiyle tahakkuk edebilmekten uzak kalmıştır. Filhakika bu yıl fuara on altı devlet ıştırak etmıştır Geçen yıl iş- tirak eden 18 idi. on altı dev- letin besi demır perde gerisi peyk devletleridir. Geriye kalan on bir devletin bir kısmının pavyonları tam olarak dolu olmadığı bir tarafa ba- Havyar, Memen bütün dünya memleketle- rinin Maliye Bakanları ' veya onların en' selâhiyetli temsilcileri şu günlerde İstanbulda toplanmış olacaklardır. Gayeleri elbette ki Türkiyenin iktisadi ve mali vazi- yetini tetkik etmek değildir. Fara Fonu toplantılarında bulunacaklar ve batı camiasını ilgilendiren mü- him meseleleri müzakere edecek- lerdir. Fakat bu arada Türkiyeye “husust bir alâka göstermemeleri imkânsızdır. Bu bakımdan böyle er zim için hakıkaten buyuk bir talih eseridir. Türkiyenin büyük malf sı- kıntı teinde bulunduğunu inkâr et- menin lüzumu yoktur. Yabancıla- ra karşı ödenmemiş — borçlarımız hem büyük bir yekün tutmakta, hem de alacaklılarımız husust ti- lid zararlarını mütemadiyen kendi larına şikâyet mev- Ekonomi fuarında borçlarımızın ödenmiş ol- duğunu söylerken neyi kasdetti- ğini anlamak pek müşküldür. Zira o İzmir fuarı ki geçen yılkı fuarda satılan eşyaları bedeli hen transfer edilmediğinden - fuardan evvel o transferlerin hususi şekilde yapılacağı vaad ve temin olun- muştu - bir çok memleket şeklen iştirak etmiş, bazıları ise her şe- ye rağmen katılmamıştır. Bunları söylememizden — maksad şudur: Türkiyeyi, içinde olan ve bu yüzden borçlarını ödemekte büyük müşkülâtla — karşı karşıya kalan bir memleket olarak bilmek- tedirler. Hakikat de Şimdi Demokrat Parti iktida- rının şatafat merakı pek de- lillerle ortada bulunduğundan bir noktayı hatırlatmak istiyor Ba kanlar ve diğer temsilciler şerefıne * tertiplenen ziyafetlerde, kokteyl- lerde, suvarelerde Allah rızası için batılı ölçülerle hareket edelim, zılan halen bomboştur. İştirak eden devletler arasında' Libyanın iştiraki sadece sembolik mahiyettedir. Bu seneki durum beşi bulan peyklerin fuar- Sayıları ö varlık — bilhassa man ve diğer bir kaç yabancı let pavyonlarının kısmen noksan maları peykler pavyonları- güzel — olmasına gayret ve itina etmişler. Bunlar a- rasında Çekoslovak ve Polonya pav- yonları bilhassa zikre şayandır. Bu ıstakoz ve fedakârlık Türkiyenin darlık ve sıkıntı çeken bir memleket olduğunu — hatırdan çıkarmıyalım,, misafirler üzerinde envai çeşit y k ve içkilerle de- ğil, cıddıyetımızle, sıkıntıya katla- nıştaki ve karımızla tesir etmeye çalışalım. Gösterelim ki işleri cid- diyetle ele atmış ve ayağımızı yor- ganımıza göre uzatmış bulunuyo- ruz. İstersek harp sonrası İngılte- ek Almany: yapılanların hududunu aşmayalım. olur, Lâle devrini hatırla- kabul resimleri verecek zen- ginlikte değiliz, biz şatafat yarışı- na çıkmadık, biz elimizdeki imkân- ları en lüzumlu yere tahsis etme- ye mecbur bir milletiz. Fakir mil- letiz. Bunun utanılacak bir tarafı yoktur. Utanılacak taraf, içerde isra- fin son kertesine varmışken dışa- rıya olan borçlarımızı ödemez va- ziyette görünmektir. Maliye ba- ese- lelerin ziyafet sofralarında halle- dilmesi batıda âdet değildir. Sof- rada gülünür, söylenir, baş salla- nır, hattâ adde bulunulur Ama iş fıılıyata ıntıkal etti as ihtisas konuşur. Memleketin hakiki çehresı, imkânları, hali ve istik - bali göz önünde- tutulur. Batıda işler böyle görülür. pavyonlarda medeni cemiyet hayatı- mın 'hemen her türlü ihtiyacına kar- şılık teşkil, eden malların teşhir edil- susi teşebbüs ve dolayısiyle iktisat mevcut değildir. Her tü miyet faaliyeti gibi iktisadi faalıyet— ler de tamamen devlet kontrol ve i- daresi altındadır. Komünist devletler bu gibi milletler arası faalıyetlerde beliren, propaganda ve gösteriş im- kanlarından azamı derecede istifade etmemektedirler. Almanyası dev- Alman pavyonunda da AKİS, 10 EYLÜL 1955 -Aynı rinde Fuardaki

Bu sayıdan diğer sayfalar: