16 Şubat 1957 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 10

16 Şubat 1957 tarihli Akis Dergisi Sayfa 10
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

OLUP BİTENLER YURTTA Si u yakından şa- de karınca yapması lâzım -it olan kararınca özleri, Türkiyeye taraftar İngiliz gazetecılerını bıle şaşırtmıştı. Kısaca- rlu, Kıbrıs meselesini başınd sonuna yaşamış bir diplomattı Doğ- rusu New York'ta Türk görüşünü izah etmek için ondan iyisi aramakla ulunamazdı. Esasen New York'taki basın toplantısı da bunu gosterdı Zi- ra hafızadan mahrum ol mayan diplo- eski k tezlerini ardı ardına sıralayıverdı' Bız rısın İn- gilizlerin elin masına razıydı Fakat İngıltere Adayı terkederse, hıç bir zaman Yunanlılara ait olmaya! verilmeliydi. rlu bu sözlerin tezimizi de i: Eğer Adada plebisit yapıla- caksa, Türkler unanlılar ıçın ayrı plebısıt yapılmalıydı al dığer bir deyışle Taksim edilme- liydi. Doğrusu gaze teciler "Zorlu" dıp omatın bir tezden diğerine nasıl atladığını farkedememişlerdi. Onun Zorlu - Birgi - Erim - Makarios Üç as, bir papaz geliyordu. Basın toplantısı tertip edil- tan en "Zorlu" suna diplomat basın toplantıları ve bılhassa Kıbrıs meselesı için biçil- kaftandı. Bund kaç sene önce, Yunanlılar rıs meselesini ortaya attıkları zaman, Kıbrıs dıye bir meselenin mevcut olmadıgmı söy- leyen Zorlu değil miydi? Londra Konferansında da Türkiyeyi o tem- sil etmemiş mıydı" Hatta Londra nferansı sırasında İngiliz gazetecı- eda- konuşulacak hiç bir mı lunmadığını aynı Fatin Ruştu Zorlu söylememiş miydi? Zorluya göre ya- pılacak en iyi i: ndra Konferansı- na son vermekti ve Ingılız gazetecı- lerini işte bunu söylemek ıçın çağır- mıştı. Bu kendinden çok emin diplo- matın hiç de diplomatça olmayan bu 10 için Türk görüşünü de lâyıkı veçhıle anlayamad ılar. Ma afih bu, Rüştünün kabahati değildi. Bir gun içinde bir tezden ı:lıgerıne asıl atlayan atlamıştı. Zorl yapılanları naklediyor! Hafızası da çok kuv vetli olduğu için eskı tezı unutmamış ermiş esi aynı gü 'n İstanbulda Kıbrıs meselesiyle Menderesin sediliyordu. Ertesi gün çıkan Zafer. m Başbakanın beyanatını, he Zorlununkini bi i sayfadan ve ber- mutad ta eti linde veriyor- du, İki beyanatı bırbmyle bağdaştır- hemen hemen imkânsızdı. Hafı- zası kuvvetli Zorlu, zımnen de olsa Menderesin "hafızai beşer nisyanla malüldür" sözünü tekzip etmiş oluyor ve Kıbrıs politikasında — selâhiyetli kimseler tarafından iki farklı görüş aynı günde ifade edilmiş bulunuyor- u. İktidarı sor vaziyetten kurtarmak- ta epey gayret ve maharet gosteren hükümetin yeni sıyası müşaviri Ni- had mes'e bu haf- tanın başında gonderdıgı bir mektup- la eski ve yeni tezi bağlamaya, du- rumu kurtarmaya çalışıyordu. diyordu ki: "Türl k Başbakanı Adnan Menderes, Kıbrıs ihtilâfının NATO Bağdat Paktı ve bütünü ile Batı venlik sistemini sarsmaya başlaması karşısında Adanın Taksimi prensibi- ni kabul etmiştir". Yani ürkiye, Batı tesanüdünü kurtarmak maksa- iyle eski tezini terkederek bir feda- kârlıkta bulunmuştur. Bununla bera- ber nankör Yuııanl ların bu fedakâr- hğı anladıklarını söylemek gi cal birkaç gün k: nanlılar eskisinden le* Adanın bütününü Ada halkı hep birlikte Adanın mukad- deratını tâyin etmeli, ekalliyet, ekse- riyetin kararı önünı de oyun eğmeli demektedir. Müsbet bir tez bile olsa, aksim fikrini zemin azırlamadan ortaya atmakla ihtimal hata etmiştik. Birleşmiş Milletler ıbrıs meselesinin Birleşmiş Millet- lerde görüşülmesine bu hafta için- de başlanması kararlaştırılmıştı. Fa- kat Cezayir mese esi üzermde O- n çok daha uzun süı'mesı, Kıbns ının muzakere- sini birkaç gün daha geriye nlıların — Kıbrıs meselesını Birleşmiş Milletlere üçüncü getirişle- ıydı İlk ıkısmde Ingıltere mesele- nin Genel Kı görüşülmesini te- min etmişti. Bu defa İngilizler Dünya Evi nde Kıbrıstan bahsedilmesine ses (İ' amı za göstermişlerdi. Zira ngılızler de Adadaki tedhış hareket- lerinden dolayı am edi- yorlardı ve şıkayetlerını Genel Ku- rulda sayıp dökeceklerdi. s davasının Birleşmiş Millet- lerde hallını beklemek abesti. Maca- r stan ve Cezayir meseleleri gibi Kıb s işi de - eğe rhall dilecekse - , leşmış Mılletler dışında, Ingıltere, iye nistan arasında bir netıceye bağlanabılırdı Birleşmiş Mil- letlerdeki nuşma sadece karşılıklı ithamlara sebeb lacak, meselenin hallini daha da guçleştırecektı Av- rupa Konseyindeki konuşmal Yu- nanlıların küfür edebiyatında bır hay- li — kuvvetli olduğunu göstermişti. “Barbar Türkler", "zalim müstemle- keci İngilizler", "hum etleri için çarpışan Kıbrıslı Yunanlılar Grek tarzında teatral jestlerle tek- rarlanacaktı. İngiltere ve rki, tedhişçilerin vahşet hareketlerini sa- yıp dökecekler, EOKA'mn tahripkâr faalıyetını delegelere nakledeceklerdı irkiye bir defa , - e nünde bulundurulması lüzumunu ha- tırlatacaktı. AKİS, 16 ŞUBAT 1957

Bu sayıdan diğer sayfalar: